
İlk İşimiz İnsan Olmak
SADECE EĞİTİM ALARAK YA DA ÇOK ÇALIŞARAK YÖNETİCİ OLMAZSINIZ! EN ÖNEMLİ KRİTER KARAKTERİNİZDİR. Çalıştığınız yerde gülümsemek, espri yapmak, hiyerarşiden biraz uzaklaşmak sizi ciddiyetsiz yapmaz. Aksine insan olduğunuzu gösterir. Ne yazık ki bazen bunu unutuyoruz. Takdir etmeyi, eline sağlık demeyi hatta hatır sormayı bile ihmal ediyoruz. Anlayışlı olmayı zayıflık olarak görüyoruz. Sırf işimize yaradıkları için toksik insanları kendimize yakın tutup güzelliklerin zehirlenmesine izin veriyoruz. Koltuğumuzu, unvanımızı o kadar çok seviyoruz ki adaletsizlikleri görmezden gelebiliyoruz. Başarmak için kalp kırmaktan, hak yemekten geri durmuyoruz. Halbuki iş hayatında huzurun anahtarı vicdanlı olabilmekte. İşte bu yüzden ilk işimiz insan olmak.

Kimi Seviyorsan Herkesin Yüzünde Onu Görürsün - İbni Arabi
"Yaradan’ın bir sırrı var ve o sır sensin!" İspanya’da dünyaya gelen İslam filozofu, mutasavvıf, yazar ve şair İbni Arabi, gerek kendi zamanında gerek kendinden sonraki tüm zamanlarda hakkında en çok konuşulan, en çok eleştirilen ama buna karşılık çok da kabul gören bir felsefenin sahibi... Vahdet-i vücut... Yani varlığın ve birliğin hakikati... İbni Arabi felsefesiyle sadece Doğu’ya değil Batı’ya da ışık olmuştur. İnsanlığa Hz. Muhammed’in en özel duasını öğretmekle kalmamış, nefis, rüya tabiri, yaratılışın gerçeği, sır, zaman ve insan olmanın mertebeleri hakkında eşsiz ufuklar açmıştır.

Brutal 1 İtiraflar
(+18) CANİLER İÇİN BİR POLİSİN İNTİKAM PLANLARI... Dedektif Hiroki yakışıklı, başarılı ve yetenekli bir adamDIR. Çözdüğü her davayı, başarı listesine eklemesi gereken bir zafer olarak görür. Hiroki her ne kadar işini çok sevse de, KORKUNÇ İNSANLARI DURDURMA KONUSUNDA POLİS VE KANUNLARIN YETERSİZ KALMASIYLA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAR VE BU SORUNU ÇÖZMEYE KARAR VERİR. Hiroki "Göze göz, dişe diş!" der ve kendi adaletini sağlamak için sokağa çıkar. Onun şehrinde artık kimse dokunulmaz değildir. Herkes yaptığı kötülüğün cezasını çekecektir.

Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
"Ölümlü bir dünyada, insana yaraşır şekilde yaşamaktan daha iyi ne olabilir?" Roma’yı en iyi yöneten beş imparatorun sonuncusu olarak tarihe geçen Marcus Aurelius, stoacı bir filozof olarak sadece liderliğiyle değil, düşünceleriyle ölümsüzleşmiştir. Mutlu bir hayatın çok az şeye bağlı olduğunu ve ölümlü bir dünyada insana yaraşır şekilde yaşamaktan daha yüksek bir amaç olamayacağını hatırlatan Aurelius’un gösterişten uzak, yalın, basit ama mutlu bir yaşam üzerine inşa ettiği güçlü felsefesi, insanlığın binlerce yıldır süregelen mutluluk arayışına ışık tutmaya devam ediyor.

İnsanın Kendini Yenmesi En Büyük Zaferdir - Platon
"Sadece bir iyi vardır: Bilgi. Sadece bir kötü vardır: Cehalet." İdeal dünyanın en büyük temsilcisi olan Platon’un günümüze kadar ulaşan eserleri üzerinden açığa çıkarılan 7 temel öğreti, yaşamın türlü zorluklarıyla başa çıkmak zorunda kalan modern insana uzun süre önce unutmuş olduğu bilgeliği tekrar hatırlatıyor. İyinin, doğrunun, ahlakın ve insanın tanımını hakikate en yakın şekliyle açıklayan Platon, binlerce yıl öncesinde kurmuş olduğu bilgelik okulu Akademi’de, bizleri hâlâ öğrencisi olarak ağırlamaya devam ediyor.

Mucize Kilidini Kaldır
"Siz kendiniz,tüm evrendeki herkes kadar sevginizi ve şefkatinizi hak ediyorsunuz." – Buda Hayalinizdeki hayatı yaşayabiliyor musunuz? Her şey tam da istediğiniz gibi yolunda mı? Sevdiğiniz işi yaparak, bol para kazanarak, sevip sevilerek, yeteneklerinizi ve potansiyelinizi sınırsızca ortaya koyarak, mutlu ve üretken bir yaşam sürebiliyor musunuz? Bir tanesini bile tam anlamıyla deneyimleyemediğinizi düşünüyorsanız geçmişin sırtınıza saplanmış olan kancalarından ve size ait olmayan inanış kalıplarından arınmanız gerekiyor demektir. Çünkü müziceler tam da bu noktada gerçekleşmeye başlar. Mucizelerin kilidi içinizde... Kilitleri nerede, ne zaman, ne şekilde açabileceğinizin bilgisi ise bu kitapta... Küçücük kararlarla, eylemlerle ve uygulamalarla yaşamınızda ne büyük mucizeler yaratabileceği...

Onu Nasıl Mutlu Edersin
Onu mutlu edebilmek, kendini mutlu edebilmektir. Erkeğin ve kadının, ilişkide kendi mutluluğundan vazgeçmeden birbirlerini nasıl mutlu edeceklerini öğrenmeleri çok kıymetli... Erkeğin ve kadının düşünce, hormon ve yaklaşımlar açısından birbirinden farklı olmaları, ilişkideki gereksinimlerinin de farklılaşmasına yol açıyor. Gereksinimlerin karşılandığı bir ilişkide erkek ve kadın birlikte olmaktan mutluluk duyarlar ve yakınlık hissi artar. Sağlıklı bir ilişkide; erkeği mutlu eden şey kadının mutluluğudur; kadını mutlu edense, erkeğin kadına değerli olduğunu hissettirdiği davranışlarıdır. Bu kitap sayesinde; ilişkinizi arzuladığınız noktaya taşıyacak, flört döneminden evlilik sürecine kadar kadının ve erkeğin kaçınılmaz gereksinimleriyle tanışacak, buna göre uyumlu iletişimin nasıl kurulacağ...

Manifest Günlüğü
Hayatının geri kalanını zengin, doyumlu, başarılı, mutlu ve anlamlı bir şekilde yaşamak senin elinde. Zengin olarak yaşamayı, hakiki aşkı, her türlü başarıyı hayatına dahil etmeye karar verecek olan sensin. Bu günlük, Kuantum Tezahür Alanı’nda gerçekleşmesine niyet ettiğin ne varsa, sana bunu sağlamayı garanti eder, düzenli olarak uygulaman şartıyla. Ayşe Tolga Kuantum Tezahür Ustalığı Koçu

Berserk 7
Dostluk, hayaller ve hırslar... Her bir gencin birbirinden farklı ideallerinin kesiştiği noktada Midland Ordusu ve Şahin Ekibi, düşman ülke Chuder’a diz çöktürmek için sefere çıkar. Savaş meydanında dostlarından ayrılan ve ormanda birçok düşman asker tarafından çevrelenen Guts ve Casca, birbirleriyle yüzleşir. İkisinin ilerlediği yoldaki engellerden biri, ele geçirilemeyeceği söylenen Doldrey Kalesi’dir... Altın Çağ’da heyecan giderek artıyor!...

Berserk 8
Doldrey Savaşı sonlanır! Şahin Ekibi’nden Griffith, zaferin kazanılmasında büyük bir rol oynar. Şimdi onları, Midland Hanedanı ile soyluları arasındaki güç mücadeleleri ve entrikalar beklemektedir. Griffith’in tutkusu, Casca’nın hisleri ve Guts’ın amacı nedir? Bunları kendileri bile bilmemekte... Gençlerin her biri kendi yollarında ilerlerken Guts bir karara varır. Gençliğin ışığı ve gölgesi altında ilmek ilmek örülen Altın Çağ!...

Eyvallah - 1 - Seyyah
Merhaba, ben Seyyah. Herkesin bir derdi vardır. Bazıları geçer, bazıları geçmez. Bazıları anlatılır, bazıları anlatılmaz. Bazen anlatmak istersin ama dinleyecek birini bulamazsın. Bilirsin, muhabbettir ihtiyacın ama iki lafın belini kıracak bir dost bile yoktur yanında. İşte bu kitap bulamadığın dosta ulaşmak ve onunla dertleşmek için yazıldı. Meselenin sevmek değil, güzel sevebilmek olduğunu bilenler için yazıldı. Biraz yağmurun, biraz da hüznün düştüğü gecelerde bu kitabı okurken şunu hissedeceksiniz: "Hâlâ dertleşebilecek birileri varmış bir yerlerde."

40+ İtiraf Hikayeleri
"Altımda akıp giden yol ve arkamda bırakıp gittiğim yıllar bir sürü günah ve hata saklıyordu. Bizi insan yapan şeyin içimizdeki iyilik olmadığını fark edeli çok uzun seneler olmuştu. Bizi insan yapan şey, içimizdeki şeytandan başkası değildi. O bizi yönlendiriyor ve asla aklımıza gelmeyeceğini sandığımız ilhamlar veriyordu. O bizden ibaretti ve biz de ondan ibaret yaşıyorduk. İyi insan olmak bir yanılsamaydı sadece ve nedense buna kendimizi inandırmak için çabalıyorduk." Neden bilmiyorum ama dudaklarımdan şu sözler dökülünce ben bile şaşırdım: "İnsanların günahlarını yazmak isterdim." "Benden başlayabilirsin hocam..." dedi "Sana daha önce anlatmadığım bazı günahlarımı çıkarabilirim ama bir şartla, ismimi yayımlamayacaksın." İlişki uzmanı, yazar Adil Yıldırım, kaleme aldığı bu son kitabında...

Elif Gibi Sevmek - 2 - Dem
Çayı deminden anlarsın, yâri ise ayrılık vakti boğazında bıraktığı düğümden... Beklemek değil bizimkisi, demlenmek... Demlenmek yavaşlamaktır biraz. Durmak, bakmak, koklamak, anlamak, öğrenmektir. İçine kazımak, silinmez bir kalemle aklına yazmaktır. Hatırlamak için değil, unutmamak içindir. Peki ya sevmek? Kısmete açılan bir kapı mı, yoksa büyük bir imtihanın başlangıcı mı? Bu kitapta birbirine kavuşanların değil, ancak muhabbetle demlenenlerin aşka ulaşabileceğine şahit olacaksınız. Ve bazı şiirlerin hatırlamak için değil unutmamak için yazıldığını göreceksiniz...

Vertraue Ohne Zweifel Auf Allah-2
WAS DIR ALLAH GIBT, HÄNGT VON DEINER ABSICHT AB Allah hat den Schlüssel aller Schätze in Deine Hand gelegt. Du kannst deren Türe mit Deinem Gebet öffnen, wann immer Du willst. Wenn Du möchtest, kannst Du die Türen des Himmels öffnen und die lebenschenkende Regenfälle auf die Erde herunterlassen. Nur nicht gleich die Hoffnung aufgeben, wenn Du siehst, dass Deine Wünsche nicht sofort in Erfüllung gehen. Allah hält die Lösung schon bereit, bevor das Problem entsteht. Manchmal entfernt das Leben all Deine Träume von Dir... Das bedeutet, dass Allah (cc) Deine Stimme hören wollte. Unverzüglich machst Du Dein Herz und Deine Hände auf und suchst Zuflucht in Halik (dem Schöpfer), Der Dich aus dem Nichts erschaffen hat. Was für ein schönes Treffen… Es ist der Moment, in dem das Herz die wahre Liebe ...

Şifacı Günceleri 1
Maomao, ortaçağ döneminde, bir sarayda hizmetkâr olarak çalışmaktadır. Etrafta imparatorun tüm çocuklarının kısa ömürlü olduğuna dair bir söylenti dolaşmaya başladığında, merakı ve bilgi açlığı yüzünden olayın sebebini araştırmaya koyulur. Ve bunun sonucunda haremde şifacı olarak çalışmaya başlar. Peki Maomao'nun başına bundan sonra neler gelecektir?

İçindeki Dağı Aş
Bu kitap, zirveden manzarayı izleyen bir adamın öyküsü değil, zirveyi aklına ve kalbine inançla yerleştirmiş bir kişinin yolculuk hikâyesidir. Hayat, önümüze engeller çıkaran, pek çok defa kayboluşlar yaşatarak yoran, arayışların ve acının hiç bitmediği kötü kurgulanmış bir oyun değil, bilakis, engelleri aştıkça haz veren, terlettikçe güçlendiren, öğreten bir yol. Ona söverek, kaderci ve karamsar bir dünya kurarak, ondan vazgeçerek nefes almaya devam etmek, kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülük. Yaşamın varmak değil, gitmek, ilerlemek, kendi yolunda yürümek, düşünce kalkmak cesareti olduğunu biliyoruz artık. O halde sıra toparlanıp ayağa kalkmakta... Yüzünüzü neye döndüğünüz önemli, neyi seçtiğiniz, kendinize neyi ilke edindiğiniz... Şüphesiz ki "amaç" sadece kazanmak değil, kazandığı...

En Hüzünlü Eylül
Hüzünlüdür İstanbul, Eylül 1955’ten beri... Kadim kentin destansı tarihinde, 6/7 Eylül 1955’te yaşanan büyük yıkım kuşkusuz çok özel bir yer tutar. Acısı hep sürecek bu büyük altüst oluş, toplumsal olduğu kadar bireysel anlamda da derin kırılmalara yol açmıştır. Tıpkı Suzan ve Yorgo’nun aşkında olduğu gibi. Suzan ve "sevgili papazı"nın büyük dramını okurken, kendinizi İstanbul dekorunda, tarihin içinde, "soluksuz ve dipsiz" bir yolculuğa çıkmış bulacaksınız. Bir yas, beş yıl süreyle her gün ve yirmi dört saat tutulur mu? Suzan ve Yorgo’nun aşkı kadar büyükse, evet! Balcıgil romanına "Söyledim ve ruhumu kurtardım!" diye başlıyor. Çünkü, hepinizin merak ettiği önemli nedenleri var. En Hüzünlü Eylül büyük bir aşkın olduğu kadar, büyük bir hesaplaşmanın da romanı.

Soyağacını Şifalandırma Rehberi
BUGÜNÜN EN DERİN YARALARININ ÇÖZÜMÜ, GEÇMİŞTE SAKLI... Hayatınızda tekrar tekrar karşılaştığınız sorunlarınız mı var? İsimler, yerler, yüzler, adresler hatta şehirler değişse bile problemler hep aynı mı kalıyor? Ne yapsanız olmuyor ve hayat sizi şaşırtmayı sürdürüyor mu? Gelen, gideni aratıyor mu? Belki de çözüm, sandığınız gibi bugünde değil; köklerinizde, geçmişinizde... Atalarımızın dediği gibi: Dede erik yemiş, torunun dişi kamaşmış... Kendinizi içinden çıkılamaz bir döngünün esiri gibi hissediyorsanız soyağacınızı şifalandırmanın zamanı geldi. Bu kitap, geçmişin izlerini silmek, sizi ve sevdiklerinizi özgürleştirmek için bir rehber. Geçmişten gelen sınavları, karmaları temizlemeniz, insanlarla helalleşmeniz ve huzura doğru bir adım atmanız için yol gösterecek. Kendi hikâyenizi yeniden...

Akıllandım Artık Şimdi Daha Deliyim
İnsanın kendiyle olan mücadelesinden hangi taraf galip çıkar ki? Her ikisi de aynı güçteler sonuçta... Belki de dalaşmak değil, kendinle uzlaşmaktır mesele. Amaç yenmek de değil, yenilgiyi kabullenmek de... Güzel olan insanın kendi yüzüne insanca bakabilmesi... Kaç kişinin cesareti var filtresiz aynalara bakıp kalbinin tavan arasını temizlemeye? Benim yok! Tozlu haliyle kabulümdür. Kitabı yazanın aynası filtresiz... Peki, o tavan arasından neler çıktı dersiniz? Bir dolu delilik... Üstelik zekâya hizmet eden, yaratıcı, hırçın ama sevimli bir delilik... Anladım ki delilik bile aklı olanın akıllıca kullanabileceği bir lütuf. Demek bu yüzden akıl bile bazen sakil kalabiliyor hayat karşısında. Nilgün Bodur bu kez alışılmadık bir

Hayvanlardan Destek Almanın Gizemli Sanatı
Etrafında bir dünya dolusu dost varken, yaşam yolunu tek başına yürümeye gerek var mı? Yaptığın işte potansiyelinin bütünüyle açığa çıkmasını ve elinden gelenin en iyisini mi yapmak istiyorsun? O halde içinde göreve çağrılmayı bekleyen ejderha arketipinin uyanma vakti gelmiş demektir. Ailenle ilişkilerinin kuvvetlenmesini, bir arada daha güçlü ve mutlu olduğunuz hissinin canlanmasını mı arzu ediyorsun? Demek ki içindeki kurtla tanışmaya hazırsın artık. Karşına çıkan engelleri aşmakta zorlandığını mı hissediyorsun? Hiç endişelenme... Filin ustalığıyla yapacağın işbirliği bütün zorlukların üstesinden gelmeni sağlayacaktır. Sınırları aşmak istiyorsun ama kanatlarının büyüklüğünden emin değil misin? Üzülme... Sen kanatlarını açamıyorsan, bırak bunu senin için turna yapsın.

Beni İçinden Sev
Kimsenin bilmediği bir şarkısın. Bana kendini öğret. Başka hisleri başka insanlarda değil de hepsini sende tüketmek isterim çünkü ikimiz başkayız, kimsenin bilmediği bir başka dünyayız. Bakma sen bu kalabalığa, bu dünya bizim için yaratıldı. Başkaları sadece başkaları olarak kalsın, sen bir hayal kur kendine ve içinde sadece bize yer olsun.

Yeşil Mürekkep
Sabahattin Ali, Bulgaristan'a kaçmasını sağlayacak kişinin istihbarat ajanı olduğunun farkına varamadı. Kendisini, adı ölüm olan o dipsiz kuyuya bıraktı. "Kuyucaklı Yusuf", "İçimizdeki Şeytan", "Kürk Mantolu Madonna", bir dolu öykü ve çoğu şarkı olacak şiirler yazamayacaktı artık. Devlet eliyle öldürülecek, "Ankara" isimli yeni romanı da yarım kalacaktı. Başkentte devletin acımasız çarklarının nasıl döndüğünü, siyasilerin ve bürokratların kirli ellerinin nerelere uzanabildiğini yazacaktı mümkün olsa. Yazamadı. Başına indirilen bir odun parçasıyla, kanlar içinde yığıldı yere. Yeşil mürekkepli dolmakalemi düştü cebinden. Çantasından, yeni romanının sayfaları savruldu etrafa. Yazıları yetim kalmıştı. Biricik kızı Filiz de öyle. Gözleri bir daha açılmamak üzere kapanırken, cüzdanında güzel Ali...

Gökyüzüne Not
Ne balığın yeri akvaryum ne kuşun yeri kafes... Herkesin bir vatanı var benimki sensin... Küçük bir mucize istiyorum. Senin yanımda olduğun ve benim sadece sana ait olduğum bir mucize. İkimiz için yazılmış ama ikimizin de okumadığı bir kitap, bize birbirimizi anlatan ama dinlemeye korktuğumuz bir şarkı ve hiç bakmadığımız ama içinde sadece ikimizin olduğu bir fotoğraf olsun istiyorum. Senin hikâyende kendime bir yer arıyorum. Belki de ikimiz için yeni bir hikâye yazmak istiyorum. Mutlu olsam da olmasam da bu benim hikâyem demek istiyorum. Bu dünyada tek bir hayat yaşayacaksak eğer ve sonunda biten bizim hikâyemiz olacaksa yaşadığımız hikâye de bize ait olmalı... Bir sokak arasında tuttun ellerimi, ki ben buna bile hazır değildim. Gözlerin gözlerimdeydi. "Ömrümü vereceğim kadın sen misin?" ...

Duygusal Zeka
Kendinizi kışkırtmaya hazır mısınız? Stres, korku ve endişelere karşı duygusal zekâ. İlişkiler, sağlık ve varoluş konularında sizler için yepyeni bir model. Çevremizdeki birçok insan sıkıntı, stres, endişe ve kaygı yaşıyor. Bu kişilerin büyük bir çoğunluğu akıl hastası değildir. Bu kişilerin sorunları daha çok günlük yaşamın ve belirsizliklerin getirdiği sorunlardır. Yaşamda her sorunu çözümleyemeyiz ancak çözümleyemediğimiz bu sorunlarla baş etmeyi öğrenebiliriz. Yaşamın zor süreçlerinden geçerken ayakta kalabilmemiz ancak ve ancak duygularımızı yönetebilmemizle mümkündür. Bu kitap bilinçaltı inançlarını yeniden yapılandırma teknikleriyle kodlayabileceğini, yaşamını bilinç seviyesinde duygusal zekânı geliştirerek yeniden nasıl şekillendirebileceğini armağan olarak veriyor. Bu kitap, bu dü...