
Sen ve Ben
"Eğer kalabalıktaysan ama yalnızsan, herkese çok yakınsan ama bir o kadar da uzak, gülümsüyorsan içinde derin buruk bir boşluk varken. Yapacak çok şeyin varsa fakat hepsini yapacak kadar vaktin olmadığını düşündüğünden herşeyi yarım bırakıyorsan... Ben de senin gibiyim, belki de seninle duruyorum, yanında ya da yanında hissedeceğin bir yerde. Şimdi sana beni anlatacağım ya da bendeki seni. Şimdi ben buradayım. İki elinin arasında tuttuğun kitapta degil, kafandayım, orada yarattığında... O her nasılsa ve ne yapıyorsa ben oradayım. Bu bir tesadüf değil, anlayacaksın. Benden alabileceklerini, sonrasında aldıklarını sadece sen bileceksin. Bu bir başlangıç... Yüreğinin sesini duyuyorum, arayışını biliyorum. Bedenimi, ruhumu sonuna kadar açtım. Ruhum benim liderim. Yaşamın hesap defterini kapatı...

Semboller
Nesiller boyu süregelen bilinmeyenlerin sır dolu geçitlerinde ortaya çıkan gerçekler, açıklanamayan, açıklanmak istenmeyen efsanenin perdelerini bir kez daha araladı. Atlantis ve Mu... Diğerleri gibi onlar sadece görünendi... Tarih sayfalarına sığdırılması gereken hakikat, kimi medeniyetlerce masallara sığındırılmakla yetindi. Oysa gerçek bambaşkaydı. Görünenlerin ötesine geçmek, bilinmeyenlerin de cevabını birlikte getirdi. Sahipsiz bırakılan her ırk, sahipsiz bırakılan her can birgün muhakkak gerçeğe kavuşur. İşte o zaman olacaklardan Tanrı sizi korusun.Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bir diriliş, bilinmeyenlerin cevabını da birlikte getirdi. Cevaplar yükseldikçe, Tanrı’nın yüce adaletiyle birleşti. Adalet hangi medeniyetlerde yanlış ellere teslim edildi?

Selman-ı Pak
Selman, benim ailemdendir... (Hz. Muhammed) O’nun hayatı hiç yazılmadı. Çünkü gücün, iktidarın ve statükonun asırlardır korktuğu bir isimdi... Selman, mistik bir derviş gibi tanıtıldı. Din dışı gelenekleri meşrulaştırmak için kullanıldı. Kimine göre bir molla, kimine göre sufi bir derviş, kimine göre büyük bir devrimci... İşte Selman’ın yasaklanan hikâyesi! Yoksulluğun ilahi kader görüldüğü o beldede, mal-mülk düşmanı bir kâfir olarak tanımladıkları Hz. Muhammed’in yol arkadaşı Selman, bir devrim manifestosudur... Aşk’ı kâinatın sırrınca, hakikat bahçelerinde salınmış bir zahit ve bir bağımsızlık savaşçısı... Statükonun, uşaklığın, idare-i maslahatçılığın ve sömürünün cahiliye karanlığında Selman, tüm oyunların bozucusudur... Selman-ı Farisi, bütün tarikatların, tasavvuf gruplarının ortak ...

Savaşın Sessizliği
Bu kitap Kore Harbinde gencecik şehit düşen, kaybolanve maalesef unutulan 864 kahraman asker ve subaylarımızın anısına adanmıştır.Kendi kahramanlarının değerini bilmeyen toplumlar en büyük öldürücü darbeyi, kendi geçmiş tarihine sahip, öz değerlerini korumasını ve de geliştirmesini bilen milletlerden yerler. -Kore Savaş Adına (E) Gazi Kurmay Yarbay Turan Yavçan-Ayten Aygen Yine Her Zamanki Akıcı Üslûbuyla, Anılardan Yola Çıkarak Romanlaştırdığı Bir Döneme Işık Tutuyor.

Salı’nın Sırrı
İstanbul’da sessiz bir 3 Mart gününde günlerce konuşulacak bir olay yaşanıyordu. 17 yaşındaki lise öğrencisi Münevver Karabulut, erkek arkadaşı Cem G. tarafından bıçaklanarak öldürülmüş, kafası testereyle kesilerek gitar kutusuna, vucudu ise bavula konulup çöp konteynırına atılmıştı. Son dönemin en çok konuşulan olaylardan biri olan "Münevver Karabulut" cinayetindeki bir çok iddia bu kitapta gün ışığına çıkıyor. Saklandığı yeri tespit edilemeyen Cem G. 197 gün sonra avukatı tarafından polise teslim edildiği noktada bulunan şüpheli 2 kişi kimdi ve ne anlama geliyordu? Cem G. ile Münevver arasındaki cinayetin sır perdesi neydi? Münevver, günler önce öldürüleceği "Salı" gününü nasıl hissetmişti. Vahşetin şifrelerine kadar uzanan ikili arasındaki diyaloglarda müthiş ayrıntılar gizli. Cinayetin...

Saldırı
Tel Aviv’in insan kaynayan restoranlarından birinde, bir kadın, hamile elbisesinin altına gizlediği bombayı patlatır. Arap asıllı İsrailli Doktor Emin, gün boyunca bu korkunç saldırının sayısız kurbanını ameliyat eder. Gecenin bir yerinde, onu acilen hastaneye çağırarak, saldırıda paramparça olan bir cesedin karısına ait olup olmadığını teşhis etmesini isterler. Emin, acı gerçekle yüz yüze gelir. Karşısındaki beden, karısına aittir. Daha da acısı, onlarca insanın ölümüne neden olan ve intihar saldırısını gerçekleştiren, 15 senelik karısıdır. "Posta kutumda mektuplar vardı. Faturalar arasında küçük bir zarf dikkatimi çekti. Okumaya başladım: ‘Mutluluk paylaşamadıkça neye yarar Emin, aşkım? Senin sevinçlerinin olmadığı yerde benim sevinçlerim sönüyordu. Sen çocuklarımız olsun istiyordun, ben...

Pelin Çift İle Gündem Ötesi Kitaplığı (3 Kitap Takım)
1- Ayasofya'nın Gizli TarihiAyasofya’nın sırlarla dolu gizli tarihi ilk kez gözler önüne seriliyor...Ayasofya’nın içindeki gizemli sembollerin anlamı ne?Hangi gizli örgütler Ayasofya’ya izlerini bıraktı? Bu işaretler hangi amaçla mabede kazındı?Ayasofya’nın dehlizleri nerelere uzanıyor?Tapınak Şövalyeleri Ayasofya’yı nasıl hedefine aldı? Ayasofya’da hangi Kutsal Emanetler’i aradı?Mabedi kirletmek adına içinde türlü sapkınlıklar yapanlar kimlerdi?Ayasofya düşmanı Venedikli Dandolo’nun mezarı neden Ayasofya’nın içinde?Fatih Sultan Mehmet, fetih sonrasında kılıç hakkı Ayasofya’da hangi değişiklikleri yaptırdı?Fatih Sultan Mehmet’in Bellini’ye yaptırdığı ünlü tablosu Ayasofya’yla ilgili hangi sırrı saklıyor?İstanbul işgal altındayken “Ayasofya’da haç görmektense onu yıkarım!” diyerek düşmandan...

Aynadan Geçen Kız
Fransa’nın büyük yayımcılarından Gallimard Jeunesse’nin öncülüğünde RTL televizyonu ve Télérama dergisi, genç okurlar için yazmayı hayal eden herkesin katılabileceği büyük bir yarışma organize ettiler. Yayıncı, yazar, gazeteci ve halktan oluşan geniş bir jüri, gönderilen 1362 eser arasından sadece bir tanesini ödüle layık buldu.İşte şu an o kitabı tutuyorsunuz elinizde!“Aynadan Geçen Kız” serisinin ilk kitabı olan Kış Nişanlıları, fantastik edebiyatın gözde yapıtlarından biri...Sembolizme ve mitlere güçlü göndermeleri olan kitap, şifrelerle dolu eşsiz bir okuma serüveni vaat ediyor.Anima’da ailesiyle yaşayan, özellikle büyük amcasıyla sıkça vakit geçiren Ophélie, yetenekli, içekapanık ve tuhaf bir kızdır. Dokunduğu eşyaların geçmişini okuyabiliyor ve aynalardan geçerek seyahat edebiliyordu...

Aeden
Gerçeğin Masalıdır AedenGeri dönmüyorlardı! Artık niye Dünya’da olduklarını biliyorlardı.Yaşam enerjisinin bu şekilde yağmalanmasına izin vermeyeceklerdi, ne pahasına olursa olsun ona sahip çıkacaklardı.Evrende hata yoktu, tesadüf yoktu!Nihayet anlamışlardı.İnsan doğulmaz, insan olunurdu.Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara...

Sağlık Orucu
Zaza tahminlerimde beni yanıltmadı ve yine çok keyifli bir kitapla karşımıza çıktı! Bir solukta bitirdim ve büyük bir keyif aldım. Benim şansım kitap daha basılmadan herkesten önce okumak oldu. Bildiklerinizi unutun ve bu eseri mutlaka okuyun.- Doç. Dr. Yunus Yavuz / Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı“İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır” hadisi şerifi bu kitapta hayat bulmuş. Kişilere hastalanmadan, sağlıklarını muhafaza etmelerinin yolunu bu kadar masrafsız ve kolay öğretmek için yazılmış bu kitabın birçok kişiye ulaşmasını gönülden diliyor ve sevgili Zaza Yurtsever’e bu faydalı eseri için bir kez daha teşekkür ediyorum.- Gül Kaynak / Detoks ve Sağlıklı Yaşam DanışmanıZaza Yurtsever kitabında sağlık orucunu, teorisinden başlayarak pratik uygulaması ve sonrasında atılacak a...

Masal Çetesi
Gerçekliğe yalnızca masallar meydan okur!Çünkü uçan halıları yalnız çocuklar dokur.Eren dokuz yaşında, afacan bir çocuktur. Babası Mehmet her gece ona bir masal anlatmaktadır. Eren de her masalı ertesi gün köydeki arkadaşlarına anlatır.Eren, yaramaz arkadaşları Ahmet, Kadir, İsmet, Gani, köyün delisi Refik ve onun eşeği Karakaçan ile masal çetesini kurar. Çünkü düşman kapıdadır, civar köylerdeki bütün gençler silah altına alınmıştır, onlar da masalları koruyacaklardır.25 Nisan 1915 sabahı düşman ordusu Gelibolu’ya çıkarma yapar ve Çanakkale Savaşı başlar. Köy cepheye çok yakındır. Çocuklar masallara sımsıkı tutunur.Fakat Mehmet cepheye gitmeye karar verir. Son gece Eren masalın ortasında uyur kalır. Masalın gerisini ve anlamını öğrenmek için Mehmet’in dönmesini beklemek zorundadır.Masallar...

Babamın Emaneti
Zaman herkesten eşit çalmıyor hayatı, kiminden az alıyor kiminden çok. Herkes aynı büyümüyor ve herkes aynı yaşlanmıyor bu yüzden...“Babamın Emaneti” sahici ve içtenlikli bir ilk roman.Sağlam bir iç hesaplaşma...Tarihçi olmak idealiyle üniversite okumuş ancak babasının ona emanet ettiği pastaneye sahip çıkabilmek için kendini geçmişe hapsetmiş genç bir adamın aşk, intikam, oyunbozanlık, hainlik ve korkuyla yüzleşmesi, onu hazır olmadığı yeni bir hayata sürüklüyor.Geniş bir karanlık, dipsiz bir yalnızlık içindedir Poyraz. Geçmiş ona sıkıcı, baskıcı ve boğucu gelse de güvenlidir, çünkü tanıdıktır. Oysa gelecek öyle değil.Bir gün, çalıştığı pastaneye müşteri olarak gelen Rüya, Poyraz’ı giderek geçmişinden uzaklaştırır. Mizacına yapışmış çocuksu iyiliğini gittikçe kaybettiğinin farkında bile o...

Tut Elimden Allahım
İnsanın yaratılış sebebi duadır... Günümüzde huzursuzluğumuzun sebebi, inandığımız Allah’a güvenmememiz, mutsuzluğun sebeplerini yanlış adreslerde aramamızdır. İsterken muhtaçmış gibi değil de, hak etmiş biri gibi istiyoruz, sanki kendimiz istemek zorunda değiliz de, Allah vermek zorundaymış gibi davranıyoruz. Unutmayın, bizler Allah’ın kullarıyız. Amacımıza ulaşamayınca hemen sırtımızı dönüp, “İstiyorum ama bir türlü vermiyor!” diyemeyiz. O vermese, isteme arzusunu da vermezdi. Rahmanın kapısı isyan değil, isteme kapısıdır. İnsan, Allah’a yürekten ihtiyaç hissetmeli. Her kasanın şifresi aynı olmadığı gibi, her derdin dermanı da aynı değil. Allah’tan istediğimiz şeylerde, yanlış şifreleri kullanıyoruz. Demek ki istemeyi bilmiyoruz. Sözün özü şu ki, Allah’tan bir şeyin nasıl isteneceğinin ş...

Her Şey Değişir
Canın mı sıkkın? Moralsiz misin? İçin mi yanıyor? İşten mi atıldın? Hayat yolunda hepsi başımıza gelebilecek şeyler...Önemli olan düştüysen ayağa kalkmak, korksan da yola devam etmek ve her şeyin değişeceğine, yoluna gireceğine inanmak...Nasıl mı?Bu kitapta sana anlattığım ritüellerle, meditasyonlarla, ödevlerle...Böylece enerjin yükselecek, düşünce yapın değişecek, karanlıktaki ışığı görmeye başlayacaksın...Hâlâ duruyor musun? Gözlerini kapatıp herhangi bir sayfayı aç ve karşına çıkan ritüeli yapmaya başla... Senin ve bütünün hayrına olsun inşAllah...

Yakışıklı Yemekler - Et
Yemeğe bilgelik katmak... Uğur Volkan Uysal’ın 25 yıllık tecrübesinin kitaba bürünmüş hali ve hayata dair birikiminin bir harmanıdır Yakışıklı Yemekler - Et...Tutkulu bir yolda giderken edindikleridir... Başlığı “et” ana duygusu “yakışıklı” olan bu yemeklerden keyif alacak, kendinizi önce kasapta ardından mutfakta bulacaksınız.

Hayat Oyunla Başlar (0-3 Yaş)
Oyun yaşamın provasıdır...Oyun nedir?Oyun, bir çocuğun motor, zihinsel ve dil gelişiminin yanı sıra psiko-sosyal ve ruhsal gelişimini de destekleyen en önemli araçtır. Özellikle erken çocukluk döneminde çok değerlidir. Tabii ki oyunu ve oyunun en önemli aracı olan oyuncakların sağlıklı tüketimini ve geliştiriciliğini önemsemek gerekir.Her çocuk öğretici oyunları ve kavramları, hayatın içinde her koşulda öğrenebilir. Okulda da öğretmenleri aracılığıyla edinebilir. Çocuklarımızın hayatında oyunun geliştiriciliğini önemserken, oyun sırasında alınan keyfi arka plana atmak, anne baba ve çocuk arasındaki ilişkinin önüne geçerek yalnızca öğreticiliğin önemsendiği bir zorunluluk haline gelir.Oyunun, kendi içinde mükemmel bir dizaynı olduğunu, heyecan ve keyif olduğu sürece oyunun doğal bir öğretic...

Doğumun Ruhu
Doğumuna sahip çık sevgili anne!Unuttuğun potansiyelini hatırla, çünkü milyonlarca yıllık genetik kodlarında doğumu nasıl yapacağın zaten mevcut. Sen daha doğarken doğurmayı biliyordun aslında...Şimdi sahip olduğun hamilelik, doğum ve annelik güdüsünü yeniden hatırlama zamanı...Her kadın doğumla birlikte kadınlığına anneliği de ekler. Bu kitap sizin doğum yolculuğunuza, bebeğinizin doğduğu bu yeni dünyaya kolay geçiş yapmasına yardımcı olmayı amaçlıyor. Hamilelik, doğum ve sonrasında bebeğinizle beraber deneyimleyeceğiniz emzirme, uyku, duyu gelişimi konularına da farkındalıkla geçmenizin yollarını sunuyor.Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Bölümü mezunu olan Ayşe Öner, kırk yılı aşkındır doğum hemşiresi... Hayatını annelere ve anne adaylarına adamış bir beyaz melek. Doğumun ve bebek bakman...

Kore 1952-1953
Bugün sabah ikinci defa saatleri bir saat ileri aldık.Memleketteki saatlerle şimdi iki saat fark var. Onlardan iki saat evvel kalkıyor, iki saat evvel yatıyoruz, gittikçe bu fark artıyor.Deniz şahlanmış, gemimiz ise ona aldırış etmeden kâh sağa kâh sola sallana sallana süratle yoluna devam ediyor. Bu sallantı artık Kore’ye kadar devam edecekmiş. Nereye baksak deniz... Meçhuller diyarına doğru gidiyoruz ve ardımızdakiler bizim için biz ise bu savaşı kazanmak için dua ediyoruz...

Herkesleşme
“Zeyneb’le o akşam güzel bir parkta oturduk ve âşık olduk. Güzel bir parkta oturmak ve âşık olmak harika bir şeymiş. Küçük kesekâğıdından çıkardığım pişmiş kestanelerin kabuğundan kolayca ayrılan kısımlarını ona veriyor, tüylü zarını soyamadığım kırıntılarını ise kendi ağzıma atıyordum. İsimlerimizi henüz bilmiyorduk. Sorma gereksinimi de duymamıştık herhalde. Nasıl olsa öğrenecektik. Ve ben ilk başta bunu Zeynep olarak algılayacaktım. ‘Yalnız sonu b ile’ diye uyardığındaysa önümüzdeki senelerde ona ‘Zeynebim’ derken adını bozmayacak olmaktan büyük sevinç duyacaktım.”

Hamilelik Enerjisi
Eskiden “tekne kazıntısı” bebekler vardı hatırlar mısın? Anne ve babasının emeklilik çağında dünyaya gelmiş kıymetli çocuklar... Namı diğer emeklilik bebekleri...Sanki eskiden hamile kalmak daha kolaydı değil mi? Kadınlar kırklı yaşlarındayken bile kolaylıkla doğum yapabiliyorlardı. Tüp bebek merkezleri bu kadar yoğun değildi. Çocuk sahibi olamadığı için doktora başvuranların sayısı günümüzdeki talebin neredeyse üçte biri kadardı...Sence ne oldu da hamile kalmak artık daha güç bir mesele haline geldi, doğurganlığının en verimli çağındaki kadınlar bile hamile kalmakta zorlanır oldu?Çünkü erkek-kadın dengemiz değişti!Hamilelik, öncesinde, sırasında ve sonrasında tertemiz ve güçlü bir enerjiye sahip olmayı gerektiren eşsiz bir deneyimdir. Önce anne adayının, sonra baba adayının, ardından geçm...

2011 Astroloji ve Burçlar Ajandası
Bu ajanda ile Güneş'in, Ay'ın ve tüm gezegenlerin hareketlerini ve etkilerini rahatça takip edebilecek, içinizdeki gücün sırrını keşfedecek, çeşitli olumlamalarla maddi ve manevi yaşamınızı güçlendireceksiniz.İş hayatınız ile ilgili önemli görüşmeleriniz mi var? Karar vermekte zorlanıyor musunuz ya da toplantılarınıza nasıl yön vereceğinizi bilemiyor musunuz? O zaman o güne dair gezegenlerin etkilerini okuyun ve notlarınızı alın. Göreceksiniz ki, gezegenlerin sizin üzerinizdeki etkisini bilerek verdiğinizi kararlar yolunuzu açacaktır. Artık kararlarınızı içiniz rahat bir şekilde alacaksınız ve böylece omuzlarınızdaki yükün hafiflediğini hissedeceksiniz.Yatırımlarınızı ne zaman yapmanız ya da hangi konuda vereceğiniz kararda aceleci olmamanız gerektiğini öğreneceksiniz. Âşık mısınız ya da a...

Sihirli Dokunuşlar
Sihirli Dokunuşlar kendinizi yeniden keşfetmenizi sağlayacak eşsiz bir çalışma. Alt başlık olarak sunulan “Gençlik Sırları” ve “Genç Kalma Formülleri” ise estetik ve güzellik konularının, dış dünyanızdan daha fazlası olduğunu size hatırlatacak bir sınıflandırma içeriyor.Kitap içinde sunulan ufak dokunuşlarla vücudunuzu tanıyacak, tanıdıkça da çözüme daha fazla yaklaşacaksınız. Dr. Yasemin Fatih Amato bu kitapla dermatoloji alanındaki son gelişmeleri aktarmaya çalışırken, “güzellik ve gençlik” konusunda aklınıza takılan en karmaşık konulardan en basitine doğru bir sıralama yapmaya çalıştı.“Yaşlanmayı Yavaşlatmanın 99 Yolu”, “Cevapları Merak Edilen 99 Soru” gibi ilginç bilgilerle, yanınızdan ayıramayacağınız bu kitapla günlük hayatın karmaşasında vereceğiniz küçük molalar daha keyifli hale g...

Göç - Güneş Çavması - 1
Bazen tam da batarken doğuyor Güneş...Gece daha parlak günler doğurmak için çöküyor...Uzaklarda değil, kendimizde sona eriyor göçümüz...“Güneş Çavması” okurlarını nevi şahsına münhasır “âlem” insanların arasına atıyor, farklıyı, uyumsuzu da görelim, belki de sevelim, önümüze çıkan bir sonraki “deli”ye gülümseyelim diye... Ama her mahallenin, her ailenin olmazsa olmazlarını da unutmuyor; onsuz düğün olmayan “kamber”ini, kendini memleket meseleleriyle ilgili baş muhatap gören amcasını, yaralamadan dedikodu yapmayı bilen teyzesini, “yavrusu”nun hep en iyisine layık olduğuna yürekten inanan annesini...Handan’ın Ankara’da bir mola verip Foça’da tekrar başlayan yolculuğu dostlarla büyüyor, aşklarla kavruluyor, acıları da mutluluklar kadar sıkı kucaklıyor...“Güneş Çavması” bir oyun, okura neşeyle...

Çin
Çin dünya ekonomisinin öylesine önemli bir oyuncusu ki, Çin’i anlamak, Çin hakkında bir fikir sahibi olmak artık vazgeçilmez olmaya başladı. Günümüzde dünyanın her ekonomisi ve her sektörü Çin’in etkisi altında. Oysaki en büyük ticaret ortağımız olmasına rağmen Çin’in bu büyük etkisini ülkemizde biz maalesef pek hissetmeden yaşıyoruz.Çin para birimi dünyada en çok kullanılan ilk sekiz para biriminden biri oldu, Çin kredi kartı sistemleri dünyanın bütün önemli merkezlerinde alışveriş yaparken kullanılıyor ancak maalesef ülkemizde hala bunun izine pek rastlayamıyoruz. Ortadoğu’dan Batı dünyasına bütün ülkeler Çin’e ihracat yapmanın ve Çin’den gelecek direkt yatırım fonlarının peşindeyken bizim hem ihracatımız bir türlü gelişmiyor hem de bir iki istisna yatırım dışında Çin sermayesini hala ül...