
Aşkın Psikopat Hali
Teslim ol!Çırpınma, batıyorsun! Kaçma, yakalanıyorsun!Düşünme, çözemiyorsun!Üzme, üzülüyorsun!Hesap yapma, sonuca varamıyorsun!Karar verme, sözünde duramıyorsun!Vazgeçme, gidemiyorsun!Kızma, yine yumuşuyorsun!Gitme, geri dönüyorsun!Hırçınlaşma, kırdığında kırılıyorsun!Duvar örme, balyozu duvarına kendin indiriyorsun!Saklanma, ayrı kalamıyorsun!Kalıba sokma, şekil veremiyorsun!Yok sayma, kalbini başka yöne çeviremiyorsun!Soğuk durma, ısınamıyorsun!Tende arama, ruhta buluyorsun!Aza indirgeme, çoğaltıyorsun!Aysun Bal, Aşkın Psikopat Hali'nde hem kendi deneyimlerinden hem bir psikolog olarak mesleki deneyimlerinden yola çıkarak hayatın en can yakan noktalarını acısını alarak, dünyaya gülümseterek anlatıyor.

Erkek Severse
“Bilemiyordum senin günler geceler boyu yokluğumla savaştığını, aşktan ölüp ölüp küllerinden dirildiğini.”"Dağınık bir yatağın şehvet sigarasıdır dokunamadığım tenin şimdi… Bedeninin değdiği yerlere el sürmeye kıyamazken, sen aramıza giren ölümden daha beter bir yalnızlık içine terk ettin beni. Geride bıraktığın mektuplarla dağlıyorum yaralarımı. “Şimdi vur başını!” der gibi, ikinci mevki localarda seyre daldığım gençliğim sırıtıyor duvarlardan. Kokun sinmiş olmalı ve soluduğun nefes, perdelere. Belki de hâlâ başucumdaki lambanın düğmesinde parmak izin var. Bakışlarının değdiği aynada kendime bakıyorum. Tanınmaz halimi tanıyabilecek kadar geçmemişim kendimden...""Önceden yarımları severdim. Yarını bekleyen hikâyeler umut verirdi. Beklemek ve hayaller kurmak geleceğe dairdi. Tıpkı yarına er...

Seksen Yıl 1934 - 2014 (kesitler)
Ayhan Çilingiroğlu, cumhuriyet tarihimizin medar-ı iftiharları arasında özel bir örnektir. Kendisi Türkiye'nin ilk Sanayi ve Ticaret Bakanı’dır. Hiçbir siyasi partiye üye olmadığı halde bu göreve atanmış, 1971'de ona bağlı iktisadi devlet teşekküllerinden biri bile zarar etmemiştir. Görev süresinde ve sonrasında da hiçbir siyasi partiye üye olmamıştır.İTÜ'de Turgut Özakman, Hüsamettin Cindoruk, Recai Kutan gibi kişilerle birlikte okumuştur. Turgut Özal, Süleyman Demirel, iktisat dalında ilk Nobel ödülünü alan Prof. Tinbergen gibi kişilerle birlikte çalışmıştır. Cahit Arf gibi bilim adamları, Abdi İpekçi gibi gazeteciler, Seyfi Demirsoy, Halil Tunç gibi sendika liderleri yakın dostları arasındadır.Meslek hayatına 1953'te Devlet Demir Yolları’nda başlamıştır. Devlet Planlama Teşkilatı'nın ku...

Fi
Bu Hikayenin Sadece İnanılmaz Tarafları Gerçektir.Fi, deneyimin içinde kaybolmak yerine korkmadan deneyime sahip olmanın yolculuğudur. İçinde bolca bulunan manipülasyon, seks, aldatma ve aldanma hikayeleri belki herkesin dikkatini çekebilir ama gerçeklerden yola çıkılarak ulaşılmak istenen yerde sadece farkındalık vardır.Fi güzelliğin lanetlendiği, zekanın yağmalandığı, iyinin kurban edildiği ve kasaba kurnazlığıyla yönetilen bu gezegende, içine doğduğumuz bu kutsal hayatı kutlamak için yazılmıştır. Kendi potansiyelini keşfetme cesareti gösterebilmiş gerçek kişilere, çatlama cesareti gösterebilmiş tohumlara adanmıştır.Bir kişiye duyulan aşktan daha acımasız bir şey var mıdır?

Neden Varım?
"Büyük Evren"deki tüm varlıklar, her ne kadar benim varlığımı himaye ve devam ettirme amacı için halk edilmiş olsalar da, o anda hiç bilmedikleri ve onlar için tamamen bir sürpriz olan İNSAN’ın varoluş deneyimiyle aniden karsı karsıya kalmışlardı.------------------------------------------------------------------------"Tüm Sonsuz Evrensel Kavramlar", "Kendilerini Bilecek ve Bildirecek Olan"ı tanırlar ve Onun aracılığıyla ortaya çıkıp "Kendi Varlık Nedenlerini Gerçekleştireceklerini" bilerek önünde eğilir ve ona râm olurlar. ------------------------------------------------------------------------Her uyarıcının kendine has bir tarzı, tavrı, başkaldırısı, "Gerçeklesen Büyük Hayali", büyük bir etkisi ve bu etkilerden kaynaklanan yaşamsal sonuçları vardır. Bu sonuçlar sadece senin üzerinde değil...

Tüy Gibi Hafif
Bugüne kadar kendini geliştirmek için onlarca kitap okudun, yöntemler denedin, bilenlere sordun. Amacın yaşamın sırrına ulaşmak, daha keyifli ve mutlu olmaktı. Ama okudukça, denedikçe, sordukça kafan daha çok karıştı. Ben de senin geçtiğin yollardan geçtim, aynı süreçleri yaşadım, aynı kafa karışıklıkları arasında bunaldım.En sonunda herkesin söyleyip yazdıklarının ötesinde, daha güzel bir yaşama ulaşmanın yolunun şu iki sözden geçtiğini öğrendim:“Bırakmayı öğrenmek ve kabul etmek.”Senelerdir yaşadığın olaylardan sana kalanları biriktirip, senden neleri götürdüklerinin farkında olmadan sırtında taşıyorsun cancağızım. Pişmanlıklar, korkular, affedilmemişlikler, ötelenmişliklerin sis perdesi arasında yolunu bulmaya çalışıyorsun.Biliyorum herkes sana kendine eklediklerinle yüceleceğini öğrett...

Yirmi5
Babam gitti. Ben hiç büyüyemedim. Babası giden her kız gibi yarım kaldım. Babasız kalan her çocuk gibi hep bir yanım çok daha fazla kırılgan, çok daha eksik, çok daha çocuk kaldı. Hep onu başkalarında aradım. Bulamadıkça sabırsız biri oldum. Büyüdükçe ona benzedim. Ona benzeyen yanlarımı hiç sevmedim.Kocaman kız oldum sanıyor. Hala içinde baba geçen şarkılarda gözleri dolu dolu olan bir kız çocuğuyum.Ben bu kitabı yazarken, orta dereceli depresyon şüphesiyle tedavi olmaya başladım. Doğal seleksiyonun gerektirdiği muhtaçlık duygusu beslenemediğinde, böyle sonuçlar doğuruyormuş işte.Her zaman her durumda güçlü olmaya çalıştım ve elbette bunu da atlatmak istiyorum. Birilerine “yalnız değilsin” hissiyatını yaşattıysam ne âlâ. Bana bunu yaşatan tek bir kişi bile olmadı çünkü hayatım boyunca.Bu ...

İstanbul Terapisi
“İstanbul Terapisi” ile İstanbul’un vicdanlı ve terapik bir kent olduğunu keşfedeceksiniz…• Bir yanda iç daraltan gürültülü ve telaşlı İstanbul, diğer tarafta yüreğimize seslenen, yatıştırıcı İstanbul.• İstanbul’u tanımak, Bizans’tan Osmanlı’ya farklı İstanbullularla tanışmak, kentin 7 tepesini tanımak için 7 günlük bir gezinti.• İstanbul kaderleri ve vicdanlarıyla boğuşan insanların acılarını dindirebilecek mi?• İstanbul Terapisi yorulan vicdanı sarabilir mi?Hem tarihi, hem kendimizi tanımak için…..

İnsanız Ayıbı Yok
Hepimiz hata yapıyoruz, her birimizin eksikleri var, zaman zaman hepimiz kayboluyoruz. Ancak insan olmak, yaşamak bu demek değil mi? Bırak artık kendini suçlamayı, geçmişi kurcalamayı, bugüne duvarlar örmeyi ve cesaretle aç yüreğini. Sen zaten olduğu gibi değerli olan, yüreğindekileri yaşamayı hak edensin.Kimse kimseyi aldatmaz, insan sadece kendini aldatır. Yalanı en kolay kendine söyler, inanır kendi yalanına. Ardından ruhu parçalanır. Huzursuz anlar, mutlu olamama sancısı, özgürlük arayışı... Hayallerine giden yol, her şeyden önce kendinle barışarak, ayağa kalkmanla başlayacak.Ne yaparsam yapayım yargılandım, kimseyi memnun edemedim. Aşk ve mutlulukla dolu, huzurlu, başarılı, daha iyi bir yaşam masalından kâbuslarla uyandırıldım. Bana gösterilen dünyanın, yaşadığım korkuların gerçek olm...

Gece Neden Uyuruz?
“Gece Neden Uyuruz” insan doğasının biyolojik ritmi ve karşılaştığı sorunlarla baş etme yeteneği üzerine kaleme alınmış bilimsel bir çalışmadır.

Saklı Sözlük
“Halk diline kulak vermek” diyor Nurullah Ataç.Yazı dilimizin kuruluş aşamasında bu yapılmadı, bu nedenle geçmişte bir dil mezarlığı bırakıldı.Kaşgarlı Mahmut’tan başlayarak, R. H. Karay, M. Ş. Esendal, R. N. Güntekin, O. C. Kaygılı, Halikarnas Balıkçısı, Orhan Kemal, Fakir Baykurt, Yaşar Kemal, Mehmet Seyda, Rıfat Ilgaz gibi halk diline kulak veren yazarları kısmen de olsa tarayarak elde ettiğimiz; ihmal edilmiş, edebiyatta, yazılı kaynaklarda şöyle bir görünüp kaybolmuş ya da kaybolmak üzere olan sözcükleri, ayrıca halk dilinin “yerel” diye dışlanmış söz varlığını bulacaksınız bu sözlükte.Saklı Sözlük, yüzyılların ihmali, ilgisizliği, bilinçsizliği yüzünden dil dışı bırakılmış bir dilin sözlüğüdür.

Ne Şikesi Memleket Elden Gidiyor
“Öfkelenin! Direnişin ilk aşaması öfkelenmek, yaşanan haysiyetsizliklere kayıtsız kalmamak, infial duymaksa, ikinci ve belirleyici aşaması eyleme geçmektir.”– Stephane Hessel• Fenerbahçe neden 1998’den beri Cemaat’in hedefindeydi?• Kumpasın ilk planları, hangi Fenerbahçelinin evinde yapıldı?• Fenerbahçe için özel olarak üretilen 6222 Sayılı Kanun’da kimlerin parmak izleri vardı?• Özel yetkililerin “cep rehberi” 3 Temmuz Operasyonu’nda nasıl adım adım uygulandı?• Kumbağ Plajı’nda güneşlenen küçük kızın sarı lacivert havlusu operasyonun tarihini nasıl belirledi?• Aziz Yıldırım, Savcı Mehmet Berk’e bağırarak neler söyledi?• “Taksim Yürüyüşü” neden iptal edildi?• İddianamedeki unutulmayacak “40 çelişki” neydi?• Aziz Yıldırım’ın Metris’te cama yapıştırdığı notta ne yazıyordu?• Samandıra’da duva...

Feto
Fethullah Gülen’in örgüt yapılanmasını belgelerle ve fotoğraflarla anlatan Nurettin Veren, örgütün kuruluşundan itibaren Fethullah Gülen’in baş imamları arasında yer almış ancak örgüte bağlılığında kusurlu bulunduğu için Gülen tarafından aforoz edilmiş eski bir örgüt üyesi...Gülen Hareketi’ni tüm çıplaklığıyla otopsi masasına yatıran Nurettin Veren, yıllarca kasalarda kilitli tutulmuş belgeleri ve fotoğrafları da gün yüzüne çıkarıyor.Sarsıcı, yıkıcı ve tedirgin edici pek çok bilgiyi cömertçe kaleme alan Nurettin Veren, iyi düşünülmüş, iyi hesaplanmış ve büyük bir soğukkanlılıkla hayata geçirilmiş FETÖ kuşatmasının stratejilerini ve şifrelerini de bir bir ortaya koyuyor.• Siyasilerden işadamlarına, sanatçılardan futbolculara kadar kimler bu yapılanmanın palazlanmasında rol oynadı?• Kimlere ...

Şu An Sonsuzluktur
Batı dünyası insanı kendini ruhsuzluk kapanına kıstırmış, çıkış yolu aramakta... Sevgili Daniel, Tibetli Üstat’ların kendisiyle paylaştığı bilgeliği bizlere anlatıyor. Okuyan ve uygulayan her ruhun kalbindeki bilgeyi uyandıracağı bir eser...- Metin HaraO, 20 Nisan 2016 tarihinde hepimizin tanıklık ettiği mucizeyi gerçekleştiren Üstat...Güneş enerjisiyle çalışan bir uçağın pilotunun üç buçuk gün boyunca hiç uyumadan ve dümenin başından bir an olsun ayrılmadan dünyanın etrafında uçmasını sağlayarak Tibet’te kaldığı yıllarda edindiği ve geliştirdiği meditasyon tekniğini tüm insanlığa armağan etmiş olan Üstat...Bahsettiğimiz kişi Daniel Mitel. Coca-Cola’nın üst düzey yöneticisi. Çıktığı bir Tibet seyahatinde karda mahsur kalarak kısmen donan ve kendisini kurtaran rahipler tarafından geçirildiğ...

Noktasızdır Sevmek
Sevinçlerim, hüzünlerim, umutlarım, korkularım, yalnız kalınca dertleştiğim yalnızlıklarım var benim...Kimsenin bilmediği gözyaşlarım, kimsenin şahit olmadığı vazgeçişlerim, herkes üzerime geldikçe sığındığım hayallerim, kendi kendime yenildiğim savaşlarım var benim.Defolup gitmek istediğim gerçekler, aklımı kemiren düşünceler, hesabını tutmadığım yıkılışlarım var benim.Olmayışlara saydırdığım küfürlerim, olmuşlara sevinemediğim öfkelerim, yarınlara intikam besleyen dünlerim var benim.Suskunluklarım, canımı yakan kırgınlıklarım ve bir karış toprağa gömemediğim vedalarım var benim...

Soyun Geliyorum Aşkım
“Sevgiyi ders olarak okutmalı, yanına da bu kitabı koymalı. Saf, yalın, çıplak sevgi.”- Çiçek Dilligil“Severken bazen gülümser, bazen ağlar, bazen eğlenirsiniz. Bu kitap da tüm bu duyguları anlatıyor aslında. Şaşırtıcı, duygulandırıcı ve gülümsetici. ‘Soyun geliyorum aşkım!’ demeden sevmemek lazım.”- Ertürk Akşun“Ne çok şey taşıyoruz bu hayatta üstümüzde. Ne kendimize, ne sevdiklerimize, ne de hayata karşı yalın olabiliyoruz. Oysa çıplak doğup çıplak gidiyoruz bu hayattan. Bu kitap umarım okuyanlarının taşıdıkları yüklerden arınıp yalın kalabilmelerine yardımcı olur.”- Pervin Buldak

Neşter ve Madalya
Neşter ve Madalya, spor tarihimizde bugüne kadar aşılamamış iki büyük başarının, 1948 Londra ve 1960 Roma Olimpiyatları’nın romanıdır. Celal Atikler, Yaşar Doğular, Nasuh Akarlar, Mersinli Ahmetler bir zamanlar birer kahraman gibiydiler ülkemizde. Hala yaşayan bir kuşak; büyük kentlerin işlek sokaklarını, caddelerini; gazinoların, panayır yerlerinin, fuarların, köy kahvelerinin, köy odalarının duvarlarını süsleyen şampiyonların ay yıldızlı mayoyla çekilmiş fotoğraflarını iyi anımsayacaklardır; parça parça, çizgi çizgi, nakış gibi işlenmiş düzgün vücutlarında bir ulusun gücünü görürdük. Biz bugün kendi efsanelerimizi unutsak da, onların güçleri Batı’da da “Türk gibi kuvvetli”, “Kara saçlı kuvvet ilahları” gibi sözlerle yankı buldu; Hollywood yıldızlarının, kralların, prenslerin, prensesleri...

Kainat İmamı Fethullah Gülen
Soruşturma dosyasını elime aldığımda, artık Türkiye’nin eskisi gibi olmayacağını daha somut anlamıştım. Gladyo, derin devlet, F tipi çete ya da yeni deyimle "Paralel Yapı" yıllar sonra tekrar savcıların önündeydi. Peki, bu sefer bir adım atılabilecek miydi?Aydınlık gazetesinde soruşturma dosyasını yayımladıktan sonra, Fethullah Gülen hakkımda 6 ayrı şikayet yaptı… Elimdeki dosya bilgileri Gülen’i rahatsız etmişti… Demek ki doğru yoldaydım.Derin devlet bir kez daha suçüstü yakalanmıştı!Bu çalışma, herkesin bugüne kadar aradığı ancak yanıtını bulamadığı derin ilişkilere mercek tutuyor ve bu ilişkileri belgeleriyle anlatıyor.Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, cemaatin Türkiye’de nasıl bir örgütlenme yaparak büyüdüğünü, işleyiş ve ilişkilerini tanık ifadeleriyle göreceksiniz...Tayyip Erdoğan’ı ce...

2015 Astroloji ve Burçlar Ajandası
Nuray Sayarı’dan 2015’te sürekli yanınızda taşıyacağınız bir takvimli defter.

Son Toksine Kadar
Yetmiş yaşına geldiğinde de merdivenleri koşarak çıkabilmek mi istiyorsun? Hayattan zevk alabilmek, doya doya gülmek, rahatça nefes almak, yediğinin tadına varmak, sevmek, sevişmek, yaşsız olmak? Kısacası bu beden içinde, bu duygu ve zihinle mutlu olmak istiyor musun sahi? Bunun yolu toksinlerden kurtulmaktan geçiyor.En iyi şekilde yaş almak ya da başka bir deyişle yaşsız olmak, fiziksel, zihinsel ve duygusal yük ve zehirlerden kurtularak pürüzsüz yaşamak, bir insanın kendine ve sevenlerine yapabileceği en büyük iyilik...İşte bu yüzden, o “Son Toksine Kadar” kendine iyi bak...

Ateistlere 19 Soru
Beyin yamyamları çocuklarımızın beyinlerinde açtıkları deliklere en saçma masalları, hurafeleri, palavraları, safsata virüslerini kutsal Truva atlarıyla sokmakta ve onları müritlere ve sersemitlere dönüştürmektedir. Dini istismar eden ruhbanlar ve politikacılar Marx’ın “Din afyondur” tespitini tarih boyunca milyarlarca kez doğrulamışlardır. Milli ve dini duyguları gıdıklanan kitleler iliklerine kadar soyuldukları halde kendilerini sömüren sınıfın iktidarı için gönüllü kurbanlar haline dönüşebiliyorlar. Nitekim, ağızları açlıktan kokan yoksulların, şımarık kralların görünmez elbiselerine ve şatafatlarına övgüler yağdırdığına tanık olabiliyoruz.Diyanet, tarikatlar, tekkeler, dini vakıflar, imam hatip okulları, camiler ve medreseler gibi gerici üretim fabrikaları karşısında ateistler ve agnos...

Uykunun Sihirli Gücü ve Tehlikeli Ninni Elektrosmog
Uyku hijyeni ve uykusuzlar için doğal terapi yöntemleriElektromanyetik alanlardan korunma yollarıProf. Dr. Hüseyin Nazlıkul “uyku” ve “elektrosmog” hakkında bize çok önemli uyarılarda bulunuyor. “Uyku sorunu yaşayan mutsuz çoğunluk koyunları saymanın, ılık süt içmenin veya yatakta doğru pozisyonu bulmanın işe yaramadığını bilir” diyen Nazlıkul, bir yandan uykusuzların hangi tehlikelere açık olduğunu anlatıyor, bir yandan da uyku bozukluğunu alt etmenin doğal reçetelerini veriyor.“Uykusuzluk”, stres ve depresyonun kol kola dolaştığı bu teknoloji çağında ne yazık ki tek tehlike değil. Prof. Dr. Nazlıkul, cep telefonları, yüksek gerilim hatları ve baz istasyonları tarafından yayılan gözle görünmeyen elektromanyetik “sis” yani elektrosmog tarafından nasıl kuşatıldığımıza da dikkat çekiyor.Aslı...

İhanet İttifakı
FETÖ Türklerin Anadolu’daki son 1000 yıllık tarihleri içinde karşılaşmış oldukları en büyük iç düşmandır. Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlı devletleri ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kapsayan bu 1000 sene içinde Türk devletleri hiç FETÖ kapsamında devlet ve toplum içine sızmış, güçlü bilgi ve ekonomik ağ şebekesi oluşturmuş dış bağlantılı bir örgütle karşı karşıya olmamışlardır. FETÖ henüz yeterince araştırılmış ve anlaşılmış bir örgüt değildir. FETÖ, bir terör örgütü olmaktan öte öncelikle bir casusluk şebekesidir. Bu örgütün ilişki ağında PKK önemli yere sahiptir. Vedat Yenerer yine çok az kişinin üzerinde kapsamlı bir şekilde düşündüğü bir konu olan FETÖ-PKK ilişkilerini araştırma konusu yapmıştır. Sadece açık kaynaklara dayanılarak yapılan bu çalışma bu konudaki ilk yazılı belge olma...

Boğaz'ın Dört Muhafızı
İstanbul Boğazı... İçinden deniz geçen şehrin hikâyesi bu medeniyetin bağrında saklı sanki... Ahmet Hamdi Tanpınar’a göre, şehr-i İstanbul’un kıyafetidir Boğaz: “Onun kendisine seçtiği elbiseyebürünürler. Bu bazen bir musikinin sırmadanhilatı olur, bazen sadece mehtabın sarı gülleridir, bazen yaşayangünün dilde ve damakta dolaşan lezzeti veya dört bir taraftan semt ve mahalle adlarının hayalimize birbiri ardınca sunduğuhatıralardır.”Geleneğe göre, Boğaz’ın dört manevi bekçisi vardır: Üsküdar’da Aziz Mahmud Hüdayi, Beşiktaş’ta Yahya Efendi, Beykoz’da Yuşa Aleyhisselam ve Rumeli Kavağı’nda Telli Baba. Bu dört ulu insan, bugün bile konuşmaya devam ediyorlar. O yüzden bizden çok zaman evvel yaşamış bu kişilerin hayatlarına kendi dünyamızdan kulak kabarttığımızda, bir rayiha serinliğindeki hika...