
Sweden
Levent Özçelik İstanbul’da doğdu. Çeşitli gazete ve dergilerde başladığı yayıncılık hayatına Habertürk Gazetesi’nde köşe yazarlığı ile devam ediyor. Dünyanın dört bir yanına seyahat ediyor, fotoğraf çekiyor ve seyahat yazıları yazıyor. “Bir Kış - günü -eğer- ben”, “Paradis”, “Gurbetçiler ve Almanya”, “Instagram Günlüğü” isimli kitapları yayımlandı.Levent Özçelik was born in Istanbul. His long years of experience in journalism and publishing is continued in Habertürk Daily newspaper. In the meantime he travels around the world, takes photographs and writes travel articles. His published works include "On A Winter Day (If) I...", "Paradis", "Gastarbeiter and Germany", "Instagram Journal".

Gücüne Gelsin
Güç cesaretsiz, cesaret umutsuz, umut güçsüz var olamaz... Danimarkalı filozof Søren Aabye Kierkegaard’a atfedilen bir anekdot vardır. Bir tiyatroda, kuliste yangın çıkar. Kabarenin emektar palyaçosu seyircileri uyarmaya çalışır ama onlar bunun bir şaka olduğunu sanarak alkışlarlar. Palyaço uyarısını tekrarlar, bu seferki alkış ise daha da büyük olur. Kierkegaard da der ki: "Ben dünyanın sonunun işte böyle geleceğini düşünüyorum, her şeyin bir şaka olduğunu zannedenlerin alkışları arasında..." İşte bu harika anekdottaki uyarı görevi yazıdadır, kitaptadır, okumaktadır, anlamakta, muhakeme etmektedir. Ben de bu güçlü kitabın cesur yazarlarını umut dolu cümleler eşliğinde ve "iyi ki"lerle selamlıyorum. – Uğur Batı Edebiyata gönül vermiş yeni kalemlerin yolculuğuna tanık oluyoruz bu kitapta. H...

Gelecek Geçmişi Şekillendirir
Kaderinin sana dayatıldığını düşünüyorsan geçmişte yaşıyorsundur, kendine ve seni var edene güveniyorsan şimdidesindir... Eğer bir seçim yapmadan her şeyin harika olacağını düşünüyorsan geleceğin sınırsızlığı içinde kaybolmuşsundur. Bu hayatın içinde sonlandıracağın ilk şey, kendine eziyet etmek olsun! Çok satan SIRLAR BOHÇASI ve NİYET DEFTERİ kitaplarının yazarı Meltem Güner, bilgi, ilham, teknik ve uygulamalarla dolu çok yönlü, işlevsel ve kullanışlı bir rehberle gelecekle buluşmak üzere okuyucuları yaşam sahnesine davet ediyor. His ve coşku dolu bir karar verdiğinde, yani geleceği şekillendirmek için bir niyet oluşturduğunda geleceğin bir geçmişi olan bugün de şekillenmeye başlar. Yeni bir gelecek inşa etmek için bütün taşların yer değiştirdiği bu süreci doğru yönetmek, yönlendirmek ve ...

Ben Bir Dahiyim Ama Henüz İlk Senaryomu Yazmadım
Hepimizin hayranlıkla izlediği, adını sinema tarihine yazdırmış o filmlerin senaryoları nasıl yazıldı? Ödüllü senaristlerin doğru yaptığı neydi? Ya da gelin şöyle soralım; iyi senaryo yazmanın bir formülü var mı? Aslına bakarsanız evet bir "formül" var. Bu sihirli bir formül değil; çok çalışmayı, çok okumayı, çok izlemeyi, senaryonun yapısını en iyi şekilde çözmeyi gerektiriyor. İster kendi senaryonuzu yazmak için yola çıkmış olun, ister kendi halinde bir sinema âşığı, bu kitaptaki her detay size heyecan verici kapılar aralayacak. Turgut Yasalar, Ben Bir Dâhiyim Ama Henüz İlk Filmimi Çekmedim kitabıyla yönetmen koltuğundan sesleniyordu, bu kez de senarist kimliğiyle her seviyeden sinemaseverin keyifle okuyacağı bir kitapla karşımızda.

Zor Olsa Da Hayat Devam Ediyor
Sen kimsin? Hangi gizli hazinelere sahipsin? Hayat için bunun bir önemi yok. NE YAPIYORSUN? Başarı sadece hareket halinde olanları sever. Yaşadıklarınızı nasıl tanımlarsanız tanımlayın yanılmış olmazsınız çünkü hayata hangi pencereden bakarsanız bakın, göreceğiniz şey aslında görmek istediğinizdir. Zorluk ve rahatlık... Bu iki boyacı ellerine bir fırça alarak ömrümüzü sırayla boyar. Bugün siyah boyasıyla hayatımızın üstünden geçen zorluk isimli boyacının elindeysek, hiç endişelenmeyin, yakında sıra diğerine de gelecektir. Hayatta sürünenlerden olmamak için mutlaka bu pozitif bakış açısına sahip olmalısınız. Bunun için her şeyin en güzel tarafını ve sizin için faydalı olabilecek en üstün amaçları arayıp bulun! İyimser ile kötümserin arasındaki fark buradadır. Aslında iyimserin iyimser olmas...

Renklerin Yolunda
.Hayallerinin peşinden giden çocukların masalı... Bu masal hayallerinden vazgeçmeyenler için yazılmıştır! Renklerin Yolunda, yedi renkli gökkuşağına ulaşmak için engelleri aşmaktan vazgeçmeyen Mavi Etekli Kız’ın sıra dışı hikâyesidir. Kahramanımız hangi cesaretle koskoca Karanlıklar Kralı’nın karşısına çıkmıştır? Karşısına çıkan hangi engelleri aşmıştır? Her engelle birlikte hangi evrensel erdem öğrenilmiş? Haydi, sen de gel ve maceraya katıl... Evrenin yedi bilgeliğini öğrenmek için seni bekliyoruz! "Renklerin yolunda yürüyecek cesareti bulan bir kız çocuğu hepimizin umudu olacak." Metin Hara "Masalın naif anlatımına karışmış semboller ve göndermeler açısından da dikkatle okunması gereken bir kitap..." Erhan Altunay "Masallarla uyuturdu annem beni... Masal bitince gözlerime uyku mührü ola...

Yarım Kalan Bir Türküdür Sevgi
Fırtına gibi girdi yaşama... Öyle de sürdürdü kısa öyküsünü... Nefes nefese bir serüvendi onunki... Hep asi, hep aykırı, hep âşıktı... Yaşamla yarıştı, çok şey sığdırdı kısa ömrüne... Hapis yattı, acı çekti... Mutlu da oldu... Türk edebiyatının cesur ve güzel kadını Sevgi Soysal’ın sıra dışı kısa yaşamını, belgesel/biyografik roman biçiminde yazan Sevim Kahraman; bize sadece yetkin ve büyük bir yazarı değil, kendisini ülkesine ve topluma karşılıksız adayan bir aydın kuşağının acılarını ve umutlarını da anlatıyor. 12 Mart 1971 faşist darbesine karşı yürütülen o soylu mücadeleye katılmakta bir an bile tereddüt göstermeyen savaşçı bir kadının öyküsü... Ele avuca sığmaz, hınzır, alaycı bir aydının, Sevgi Soysal’ın romanı... Orta sınıf bakışının anlayamayacağı bir tutkuyla yaşama ve aşklarına b...

Pelin Çift İle Gündem Ötesi Kitaplığı (3 Kitap Takım)
1- Ayasofya'nın Gizli TarihiAyasofya’nın sırlarla dolu gizli tarihi ilk kez gözler önüne seriliyor...Ayasofya’nın içindeki gizemli sembollerin anlamı ne?Hangi gizli örgütler Ayasofya’ya izlerini bıraktı? Bu işaretler hangi amaçla mabede kazındı?Ayasofya’nın dehlizleri nerelere uzanıyor?Tapınak Şövalyeleri Ayasofya’yı nasıl hedefine aldı? Ayasofya’da hangi Kutsal Emanetler’i aradı?Mabedi kirletmek adına içinde türlü sapkınlıklar yapanlar kimlerdi?Ayasofya düşmanı Venedikli Dandolo’nun mezarı neden Ayasofya’nın içinde?Fatih Sultan Mehmet, fetih sonrasında kılıç hakkı Ayasofya’da hangi değişiklikleri yaptırdı?Fatih Sultan Mehmet’in Bellini’ye yaptırdığı ünlü tablosu Ayasofya’yla ilgili hangi sırrı saklıyor?İstanbul işgal altındayken “Ayasofya’da haç görmektense onu yıkarım!” diyerek düşmandan...

Yakışıklı Yemekler - Et
Yemeğe bilgelik katmak... Uğur Volkan Uysal’ın 25 yıllık tecrübesinin kitaba bürünmüş hali ve hayata dair birikiminin bir harmanıdır Yakışıklı Yemekler - Et...Tutkulu bir yolda giderken edindikleridir... Başlığı “et” ana duygusu “yakışıklı” olan bu yemeklerden keyif alacak, kendinizi önce kasapta ardından mutfakta bulacaksınız.

Bilimselden Medyatik’e Tarih
Çok yönlü bir araştırmacı, eski bir gazeteci ve üretken bir tarihçi olan Orhan Koloğlu, hem kişisel tarihini anlatıyor, hem tarihte az bilinen yanlışlıklara dikkat çekiyor, hem de bilimsel tarihle medyatik tarih, gerçek tarihçiyle medyatik tarihçi arasındaki büyük farkı ortaya koyuyor. Kanuni Sultan Süleyman’dan Sultan Abdülhamid’e, Masonlar’dan İttihatçılara, türban tartışmalarından 2. Cumhuriyetçilere, Enver Paşa’dan Atatürk’e Avrupa’daki Türk imajından Asya ve Afrika’daki Türk algısına dek çok geniş bir yelpazede görüşlerini anlatan Koloğlu, Türkiye’yi ve dünyayı öğrenmek isteyenlere yeni ufuklar açıyor. Tarihsel gerçekleri merak edenlere, dünü öğrenerek bugünü anlamak ve yarını tasarlamak isteyenlere önemli ipuçları veriyor. Koloğlu, dünya arşivlerinde bulduklarını cömertçe paylaşırken...

Şeytanın Al Dediği
Verdiğimiz kararların tamamen bilinçli olduğunu düşünme eğilimindeyiz. Ancak araştırmalar karar ve davranışlarımızın büyük bir kısmında bilinçaltı süreçlerin hâkim olduğunu gösteriyor. Bilinç ve bilinçaltının kavramsal ve tarihi tartışmalarıyla başlayan bu kitap, son bilimsel araştırmalarla insanların aslında etkiye nasıl açık canlılar olduğunu apaçık gösteriyor. "Şeytanın al dediği"ne nasıl ikna olduğumuzu, tüketici davranışları çerçevesinde tane tane açıklayarak, her şüphecinin anlayacağı bir şekilde anlatıyor. Değişen çağın dinamiklerini, insanların girilemeyen, müdahale edilemeyen "son kale"si beynin, bilinçaltı uyaranlarla maniple edilerek nasıl ikna edildiğini bilimsel verilerle ortaya koyuyor. Üstelik "sadece 50 kuruş farkla" ironisiyle isminizi kitabın üstüne yazmaya da fırsat veri...

Siyah Nefes
Hem fantastik hem gerçek bir kasaba ve umut dolu bir aşk... Yolu esrarengiz bir şekilde lanetli bir kasabaya düşen Nil, kendini açmazlarla dolu bir mücadelenin içinde bulur. Bir yandan geri dönmeye çalışırken, bir yandan da karşısına çıkan engelleri aşıp kasabanın kötü kaderini sona erdirmek için uğraşır. Hayatının aşkı Kayra’yı bulmasıyla bu kötülükler diyarı bir masala dönüşmeye başlar... Aşk lanetli kasaba için kurtuluş mudur yoksa yeni bir kaosun habercisi mi? Hiç beklenmedik bir anda, anlaşılmaz bir kazayla kendini lanetli bir kasabada bulan Nil, buradan bir çıkış yolu bulabilecek midir yoksa hayatının aşkına sahip çıkmak için gerçek dünyasından vazgeçip kasaba için mücadele mi edecektir? Gülşah Elikbank bu kitabında yepyeni bir dünya aralıyor ve okurunu aşk, nefret, sevgi, dostluk, a...

Karanlıkta Bolero
"Yolda etrafında yürüyenlere baktı ve gördükleri yüzünden içi burkuldu. Hiçbir zaman onlar gibi hissetmemiş, onlar gibi gülmemiş, onlar gibi sevmemişti..." Hayatında kaybettiği coşkuyu ararken, içindeki keşfedilmemiş alanlara BOLERO’nun melodik sarmallarına tutunarak ulaşan bir psikoloğun karanlık çığlığının hikâyesi. "Benim içimde kalan tek bir duygu var, o da haz... Haz almadığım zamanlarda ise sadece nefes alıyorum..." Karanlıklar onu karşı konulmaz bir şekilde çağırıyordu. Bu karmaşada suç, günah, ahlak kavramları anlamını yitirmişti. Artık bütünüyle vahşi doğasıyla yüzleşmeye hazırdı... Peki ya sen, içindeki karanlıklarla yüzleşmeye hazır mısın?

Telgraftan Tablete
Yirmi birinci yüzyılın ilk yılından bu yana kuşaklar üzerinde çalışıyorum. Bir kuşağı anlamak, bir dönemi anlamaktır. Bir dönemi anladığınızda paradigmanın kıskacına sıkışmaktan kurtulursunuz. Ve sizin gibi olmayanları kendinize ait yargılarla değil, onlara ait gerçeklerle görmeniz mümkün olur. Bu mümkün olduğunda ise dönüşürsünüz. İşte ya da evde… Bir şirket olarak ya da bir birey olarak… Bir kuşağı anlamak, suya atılan taş gibi, etkisi dalga dalga büyüyen, yaşama, geçmişe ve geleceğe dair müthiş bir kavrayış sağlar. Hoşgörü sınırlarınızı genişletir, zamanın ruhuna yaklaştırır ve her adımda yargılayan değil öğrenen olmaya yönlendirir. Çünkü bir Çin atasözünde de söylendiği gibi "Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde öteki kuşaklar serinler."

Çıldırmadan Önce Son Çıkış Sayı 1 ( Nisan-mayıs-haziran) 2021
Kibri onura, amacı değere dönüştüreceğimiz günler için çabalayalım...Sadece bir kez olsun konuşmak yerine dinlemeyi tercih ettiğinde; görünür olmak için çabalamaktan vazgeçip sadece görmek için gözlerini açtığında; sızlanmak yerine her şeye sıfırdan başlamayı göze aldığında; çok şeyden haberdar olmak için değil, çok anlamak için okuduğunda; yükselmek uğruna başkasının üzerine basmaya ihtiyaç duymadığında; kendin için istediğini başkasına sunabildiğinde; duyarlılığını sosyal medya gösterişinden ibaret kılmayıp sosyal hayatına da taşıdığında; sana dokunmayan yılanın da hesabını sormaya başladığında; hayatın anlamını mağaza vitrinlerinden satın alamayacağını anladığında; üretmenin sonsuz zenginliğiyle tanıştığında; özel olmak yerine özellikli olmak yolunda emek harcadığında, öfken ve vicdanın...

Muhammed Ali
Sadece bir boksör değil, gelmiş geçmiş en ilham verici ikonlardan biri olan Muhammed Ali’yi dönemin tanıklıklarıyla anlatan bir grafik roman. Dünya boks şampiyonlarından Floyd Patterson, "Ben sadece bir boksördüm, o ise tarih" diye anlatıyordu onu. Vietnam Savaşı’na gitmeyi reddeden bir vicdani retçi, tarih yazan bir barış elçisi, Malcolm X ve Martin Luther King ile birlikte siyahi direnişin sembolü olmuş bir savaşçıydı Muhammed Ali. Muhammed Ali çizgi romanı, bir siyah, bir şampiyon, bir müslüman, bir militan ve bir efsanenin öyküsünü güçlü ve zayıf yönleriyle birlikte özgün bir dille anlatıyor.

Michel Foucault - 21. Yüzyılın Ezber Bozan Düşünürü
Michel Foucault, "modern dünya"ya ilişkin analizleri en çok yorumlanan ve tartışılan sosyal bilimcilerden biri... 21. Yüzyılın Ezber Bozan Düşünürü Gilles Deleuze, Foucault için "Çalışmaları ufuk açıcı" ifadesini kullanıyor. Foucault, ufkumuzu açıyor, dünyaya bakış açımızı değiştiriyor. Bu kitapta Foucault’nun, on yedinci yüzyıl sonrasında Avrupa’da yaşanan yönetimsel ve toplumsal değişimleri ve oluşturulan modern kurumları nasıl eleştirdiğini okuyacaksınız. Ünlü düşünür, okulun hapishaneden, fabrikanın hastaneden bir farkı olmadığına herkesi inandırırken, modern Batı toplumlarına dair efsaneleri temelinden sarsıyor. Modernleşmenin ilerleme anlamına gelmediğini, ortaçağdan bugüne iktidarın sadece şekil değiştirdiğini anlatıyor.

50 Maddede Doğu Felsefesi
Güneş ve felsefe doğudan yükselir! Ünal Ersözlü bu kitapta felsefenin bir düşünce sistemi olarak Doğu’dan yükselişine ışık tutuyor, Doğu felsefesinin satır başlarını önemli alıntılarla ve derin bir araştırma merceğinden geçirerek okuyucuya sunuyor. Hint felsefesinden Buda’ya, Konfüçyüs’ten Tao felsefesine, antik Mısır felsefesinden Zerdüşt felsefeye; tasavvuf ve Doğu felsefesi arasındaki benzerliklere, sufi ile keşişin kesişen yollarına, ezeli hikmetten kadim felsefeye kadar Doğu felsefesine dair her şey 50 maddede bu kitapta.

Ava - Hava
Nereden geldİğİnİ, nereye gİttİğİnİ bİlmeyen İnsanların arasında kİm olduğunun hİçbİr önemİ yok. Kapıların önünde ya da ardında, kİmsenİn senİ tanımadığı bİr zamanda İstedİğİn kİşİ olabİlİrsİn. İnandırıcı gelmez ama bu. Sen, kendİne İnanmak İçİn bİr neden ararken özel bİr anı beklersİn. Her şeyİn yerlİ yerİne tam zamanında oturduğu o mükemmel anı... Bu tek an uğruna sonsuza dek yürüyebİlİrsİn yolunda. Oysakİ İnanmak seçmektİr. Çünkü son kapının anahtarı o seçİmİn teklİğİne olan İnançta gİzlİdİr. "İnsanoğlu, insan olmadan önce havadan, sudan ve topraktan yapılma üç kapıdan geçmelidir. Bu eşiklerden geçebilen insan ilk ve son gerçek sınavı olan Altın Kapı’nın önüne gelecektir. Ve bu kapıdan sadece inancı bölünemeyenler geçecektir." A.

Ateş ve Kılıç
-1905 Nobel Edebiyat Ödülü- Yenilgisiz şövalyeler, muhteşem düellolar, eskimeyen dostluklar ve mücadelelerle bezeli bir başyapıt. Ulusların zaferler ve kıyımlarını gözler önüne seren Nobel Edebiyat Ödülü epik bir eser. —- "1647 yılı boyunca öyle garip şeyler oldu ki, en iyimserler bile ülkenin üzerine büyük felaketlerin çökeceğine inandı. Bir çekirge sürüsünün Yaban Topraklar üzerine indiği ve bu bölgeyi Tatar işgalcilerin yağmaladığı yazılıdır günlüklerde. Yine günlüklerde bir güneş tutulmasının yazı bir an kararttığı, bir göktaşının da gökyüzünü ateşe verdiği okunur. Aynı dönemde Varşova’da kent sakinlerinin çoğu, havada dalgalanan kanlı haçlar ve tabutlar gördüler… Dünyayı yok edebilecek bir vebanın ortaya çıkmakta gecikmeyeceğini düşünüyordu çoğunluk. Kışın sonu gelmeden, çayırların ye...

Tanrının Yaşam Kılavuzu
"İnsanın, kendisine kavuşmak için sürdürdüğü yolculuk, tıpkı bu yolculukta soracağı sorular gibi, hiç bitmeyecek. Karşılaştığı her durum da, içsel yolculuğunun birer durağı gibi, ona soluklanma, yaşadıklarını sindirme ve yola devam etme gücü verecek." Dört Gün Buda, Üç Gün Zorba’nın yazarı Ünal Ersözlü, tevafuk ve kuantumun ortaklığını işaret edip, bizi gölgemiz gibi takip eden kaderimizle ilişkimizi güzelleştirmeye çağırıyor. İlk Yedi Bilge’den eczacılara, şairlerden doktorlara kadar, insanlık için hayatı daha iyi, daha doğru ve anlamlı hale getirmeye gönül vermiş ariflerin yorumlarını da arkasına alarak, yolculuğumuzu tatlandırmamızın yollarını gösteriyor.