
Çıldırmadan Önce Son Çıkış Sayı 1 ( Nisan-mayıs-haziran) 2021
Kibri onura, amacı değere dönüştüreceğimiz günler için çabalayalım...Sadece bir kez olsun konuşmak yerine dinlemeyi tercih ettiğinde; görünür olmak için çabalamaktan vazgeçip sadece görmek için gözlerini açtığında; sızlanmak yerine her şeye sıfırdan başlamayı göze aldığında; çok şeyden haberdar olmak için değil, çok anlamak için okuduğunda; yükselmek uğruna başkasının üzerine basmaya ihtiyaç duymadığında; kendin için istediğini başkasına sunabildiğinde; duyarlılığını sosyal medya gösterişinden ibaret kılmayıp sosyal hayatına da taşıdığında; sana dokunmayan yılanın da hesabını sormaya başladığında; hayatın anlamını mağaza vitrinlerinden satın alamayacağını anladığında; üretmenin sonsuz zenginliğiyle tanıştığında; özel olmak yerine özellikli olmak yolunda emek harcadığında, öfken ve vicdanın...

İslam'ı Yeniden Anlama
"Şimdi Müslümanların ilerlemesi için tekrar idealistlerin hâkim olması, İslam'da yeni bir hareketin başlaması, İslam'ı yeni zamana göre yeniden anlama ve yoruma tabii tutma zorunluluğu doğdu. İslam'ı evrensel kabul eden, onun her zaman idealistlerin hakimiyetinde olmasını kabullenmek zorundadır. Böyle düşünmeyen kimseler İslam'ın her zaman geçerliliğini kabul etmemiş olurlar. İnanç, fiilî durum ve vakıa ile uyum halinde olursa gerçekleşme imkanı bulur."

Gönlünü Dinle Ama Her İstediğini Verme - Evliya Çelebi
"Eee, dünya bu! Bir kararda durmuyor insanoğlu. Zaman oluyor, melekleri hayran ediyor. Gün geliyor, şeytan utanıyor ondan..." İstanbul’un Unkapanı semtinde dünyaya gelenEvliya Çelebi, 17. yüzyılın önde gelen gezginlerindendir. Kırk yılı aşkın süreyle Osmanlı toprakları başta olmak üzere pek çok ülkeyi gezip dolaşmış, gördüklerini de kendine has üslubuyla Seyahatname adını verdiği eserinde anlatmıştır. "Daima ilerisi hedefin olsun" sözüyle kendini geliştirmenin önemini vurgulayan Evliya Çelebi, aynı zamanda bir tarihçi, zanaatkâr, ressam, halkbilimci ve gurmedir de. Avrupa Konseyi Parlamentosu’nun girişinde yer alan, dünyanın en önemli kişiliklerinin resimlerinin bulunduğu sergide, insanlık tarihine yön verenler arasında Leonardo da Vinci ve Gandi’nin yanı sıra ünlü Türk gezgin Evliya Çeleb...

Afrika Masalları
Dünyaya bilgelik nasıl yayıldı? ‘Timsah gözyaşları’ deyiminin kaynağı nedir? Uçurtmalar neden kargalardan uzakta uçar? Ölüm nereden gelmiştir? Afrika Masalları, hayvanlardan bir şeyler öğrenmek isteyen ve Afrika kültürüne ilgi duyan herkes için eşsiz bir derleme. Güney, Doğu ve Batı Afrika olmak üzere üç bölümden oluşan kitap; bencillik, yalan ve bilgelik üzerine bugün de geçerliliğini yitirmemiş dersleri masalın büyüsüyle aktarıyor. Bu masallarda okuyacağınız maceralar, size bambaşka bir Afrika’nın kapılarını açacak.

Ruhun Ten Yüzüne Çıkışı - Dövme Atlası
"Dövmelerim ruhumun bir yansıması, bedenim ise evrendeki mabedim ve ben mabedimin bir sanat eseri olmasını istiyorum." Beden, insan benliğinin görünen yansımasıdır. Onun üzerine işlenen kalıcı izler de, sözcüklerle ifade edilemeyecek olan evrensel hikâyeleri kadim insandan bugüne dek farklı bir lisanda anlatırlar. Dövmeler tarihsel süreçte kimi zaman koruyucu bir tılsım, kimi zaman mahkûm ve suçluların utanç lekesi, bazen bir soyluluk nişanesi ya da bir kabilenin "totemi" olarak işlenirken bazen de savaş kahramanlarının "onur simgesi" hatta maceraperest çapkın denizcilerin "bölge hatıraları" olarak görülmüştür. Dövme sanatçısı Billur Ergün Cengiz, Ruhun Ten Yüzüne Çıkışı adlı bu kitapta tüm dünyanın beden coğrafyasında gezinerek, dövmenin Mısır’dan Polinezya’ya, oradan Anadolu’ya ve Avrupa...

Tarihe Geçen İtiraflar
Zaman, en büyük günahları affettirir mi? Her itiraf, içinde biraz da olsa affedilme umudu taşır mı? Neden kimse hatalarını kolayca itiraf edemez? Onlar yaptıklarıyla dünya tarihine adını yazdırmış on üç isim. İster politika ister sanat olsun hepsi kendi alanlarında dünyaca tanınan insanlar. Ancak bir an geldi, başarısız oldular. Bir an geldi, geri dönüşü olmayan hatalar yaptılar. Bir an geldi, yalan söylediler... Ve öyle bir an geldi ki tarihe geçecek hatalarını itiraf ettiler. Bu itiraflar, hayata bakış açınızı ve başarı algınızı bütünüyle değiştirecek. "En büyük amacımız; Sünnileri ve Şiileri kanları kuruyana kadar birbirleriyle savaştırmaktı." -Michael Scheuer "Tecrübesizdik, o felâketten hiçbir şey kurtaramadık. Fidel, hayli azarladı bizi." -Che Guevara "En büyük pişmanlığım; Irak konu...

Öldüm ve Döndüm
"Nasıl ki nehir ve deniz bir ise yaşam ve ölüm de birdir." – Halil Cibran Pek çok insan için ölüm korkutucu bir sondur. Bilinmeyen bir âleme geçiş her şeyin bitişidir. Peki, gerçekten de ölüm bir son mudur yoksa yeni bir başlangıç mı? Eğer ölüm yeni bir başlangıcın kapısını aralıyorsa yeni dünyada bizi neler bekler? Ayşe Deniz Yurdakul’un, ölüm deneyimi yaşamış tanıklarla yaptığı görüşmeleri derleyerek kaleme aldığı Öldüm ve Döndüm adlı bu kitabı, okuru gizemli bir dünyada yolculuğa çıkarıyor. Paylaşılan ölüm deneyimlerinde her ne kadar parlak ışık, sessizlik, huzur duygusu, büyük bir aidiyet hissi gibi ortak temalar dikkat çekiyor olsa da her deneyimin aslında ne kadar eşsiz ve farklı olduğuna şahit olacaksınız. "Onlar ölümden sonra onları neyin beklediğini biliyorlar, bizler ise öğrenmek...

Çözün İpleri Sabahın Sahibine Gidiyoruz.
BU LUNAPARKTA HER ŞEY GERÇEK! * Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, size oyunbozan Korona sebebiyle yarım bırakılan ya da bıraktırılan her şeyi cesaretle anlattım. Tahmin ettiğiniz gibi... Sizin de yaşadığınız gibi... Bir gün bir oyunbozanla tanıştım ve bütün hayatım değişti. * Avukat ve sanatçı menajeri Burcu Mutlugil’den içinizi ısıtacak, zaman zaman şaşırtacak kulis, sahne, turne, sokak, seçim, şehir ve biraz da dönme dolap hikâyeleri... * "En ferah, en anlaşılır ve sıcak şekilde aktarıyor yazılarını, gözlemlerini. Hem hukuk-adalet sosu var denemelerinde hem de edebiyat bahçesinde dolaşıyor satır aralarında... Eline yüreğine sağlık Burcu Mutlugil." – Nebil Özgentürk * "Biriktirdikleri arasından özenle seçtiklerini bizimle paylaşıyor Burcu. Güzel görüyor diye de güzel anlatıyor. Bize anlatır...

Kod Adı Pegasus
1920 yılında Ankara’daki bir bağ evinde, Atatürk’ün de katıldığı gizli bir toplantı gerçekleşti. Bu toplantının etkileri, 2000’li yıllarda bile görülüyor olacaktı. 1939 yılına, Avusturya’nın haritada yeri bile belli olmayan küçük bir köyüne kadar uzanıyordu olaylar zinciri. Nazilere ait gizemli bir cihazın gömülü olduğu köyle birlikte Hitler’in anneannesinin mezarı da Nazi subayları tarafından tümüyle yok edilecekti. II. Dünya Savaşı’nın seyri Almanya aleyhinde değişince, o küçük köydeki gömülü cihaz dört Gestapo ajanı tarafından Tarsus’a kaçırılacaktı. 2012 yılında Tarsus’ta bir polisin öldürülmesiyle medyanın gündemine düşen "hazineci cinayeti" yıllar önce cereyan eden bu tarihi olaylara dayanıyor. Tarsus’taki gecekondu mahallesinde yer alan evlerden biri, büyük bir sırrı saklıyor aynı z...

Karnı Tok Ruhu Aç Çocuklar
Çocuklarımızı yetiştirmek yerine onların köleleri olduk! • Çocuğunuza nasıl bir rol modelsiniz? Marka düşkünü, gösteriş budalası, sosyal medya bağımlısı olabilir misiniz? • İnternet çağında doğan çocukları yetiştirmenin zorlukları nelerdir? • Çocuğunuzun nasıl sınırlara ihtiyacı var? • Kendine âşık/narsis nesiller mi yetişiyor? • Çocuğunuzun duygusal açlığını maddelerle mi gideriyorsunuz? Bu kitapla birlikte anne babalığınıza, çocuğunuzun ruhsal gelişimine dair soru ve sorunlarınıza hayattan ve klinik vakalardan örneklerle cevaplar bulacaksınız. Gerçek terapi öykülerinin de yer aldığı bu kitapla hem ebeveyn olarak kendinizi hem de çocuğun

Hayallerin Ötesinde Yaşamak
"Dünya Devlerini Yöneten 50 Türk Yönetici" arasında anılan ve üst düzey yöneticiliğinin yanında hayatı da dolu dolu yaşadığına inanan Ebru Dorman, hem gençler hem de karar noktasında olan herkes için samimi bir sohbet havasında kaleme aldığı bu kitabı ile bir yandan kılavuz niteliğinde pratik bilgiler veriyor, bir yandan da olası zorluklara yönelik harika çözümler sunuyor. Mahalle ilkokulundan Harvard’a uzanan ilham dolu eğitim yolculuğunu; 17 yılı yurtdışında geçen ve başarılarla dolu 25 yılı aşkın kariyerini; başarılı, mutlu, sağlıklı bir yaşam için tavsiyelerini; girişimcilik ve fırsat eşitliği konularındaki tecrübelerini paylaşıyor. Ebru Dorman, başarının ne olduğunu ve bu kitabı yazma amacını şu sözleri ile özetliyor: "Benim için başarı mutlu olmak, hayata coşku ile bağlı olmak, kendi...

Fonksiyonel Yaşam
"Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun." – Hipokrat Günümüzde gittikçe artan sayı ve çeşitleriyle kronik hastalıklar, birçoklarının hayatlarında kara bir damga gibi yerini almış durumda. Belki sizler de diyabet, demans, kalp damar hastalıkları, haşimato hastalığı, romatizmal hastalıklar ve bunlar gibi daha birçok hastalıktan birisine veya birkaçına sahip olarak yaşamınızı ilaçlara mahkûm bir şekilde sürdürmeye çalışıyorsunuz. Peki size bu hastalıklar kaderiniz değil ve aslında hepsini önlemek mümkün desem? Bu hastalıkların, günlük yaşamınızda yaptığınız ve bugüne kadar önemini fark etmediğiniz yanlış alışkanlıklarınızdan, soluduğunuz, sürdüğünüz, sofranıza koyduklarınız, bardağınıza doldurduklarınızdan, kendinizi yoran bakış açılarından, koltuklara mahkûm yaşamlarınızdan kaynaklanabil...

Kalbinde İyilik Biriktirenin Yolu Hep Açıktır - Şems-i Tebrizi
"Ey insan! Kafdağı kadar yüksekte olsan da, kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma, her şeyin bir hesabı var, üzdüğün kadar üzülürsün." Şems-i Tebrizi’nin adı, Mevlana Celaleddin-i Rumi ile duyulmuş gibi sanılsa da aslında o, "İslam Dininin Güneşi"dir. Rumi’nin olgunlaşmasını sağlar ve Divan-ı Şems-i Tebrizi olmak üzere pek çok eseri yazmasında ona ilham ve bilgi kaynağı olur. Şems, Rumi’nin gölgede kalan kısmını aydınlatan cevherdir. Rumi’nin "merhamet okyanusuna" okyanus, "bilgi ummanına" umman katar. Rumi’yi tıkandığı yerden çıkarır, hakikatin göz kamaştırıcı aydınlığı ile kavuşturur.

Yaklaşan Küresel Kaosta İnsanlığın Akıbeti
Kritik sistemler çöktüğü zaman en medeni davranışlar bile sona erer, orman yasaları devreye girer. Her çıkışın bir inişi vardır. Seçkin sınıf buna hazırlıklıdır belki, peki ya sıradan yatırımcı ne yapmalıdır? Bitcoin ve Ethereum gibi dijital para birimlerinden neden uzak durmak gerekir? Neden pasif yatırımın propagandası yapılıyor? Yeni krizin ardından finansal durum ne olacak? Kur Savaşları, Paranın Ölümü ve Çöküşe Giden Yol kitaplarıyla New York Times’ın çok satanlar listesinde yer alan ileri görüşlü yazar, finans uzmanı, ABD’nin 16 istihbarat kurumunun çatısını oluşturan İstihbarat Konseyi’nin ve Pentagon’un başdanışmanı James Rickards, bu kez küresel mali piyasaların neden ve nasıl suni olarak şişirildiğini ve akıllı yatırımcıların varlıklarını korumak için ne yapması gerektiğini anlat...

Niyet Defteri
SÖZ BÜYÜDÜR Sözler, seçimleri ifade eder, seçimlerse kadere dönüşür. Kaderse bir çemberdir. İçine hapsolduğun bir çember... Ne var ki sözlerle inşa ettiğin çemberi yine sözle kırabilmen mümkün... Nasıl mı? Yeni sözlerle, yeni bir gelecek tasarlayarak... İşte bu kitap, bir geleceği tasarlama kitabı... Hem de sözlerle. Çünkü sözler tılsımlıdır. Eski seni, yeni sözlerinle dönüştürmeye başlayacaksın. Geçmişini bırakmaya hazır mısın? Eski sen ile vedalaşabilecek misin? Yeni seni ne kadar seveceksin? Tasarladığın gelecek ile hayalindeki gelecek aynı mı? Hadi aç sayfaları... Bu kitap geleceğinin pusulası...

Ben Neyim
"Başkalarının gürültüsünü değil, kalbinin fısıltısını dinle..." Bu bir yolculuk. Neyin sazlıkta başlayıp neyzenin nefesiyle ruh bulduğu olgunlaşma yolculuğu... Kapıları sana açılan, sende başlayıp sende biten bir tekâmül... İlişkinde, bedeninde, zihninde ve kazancında hayatını dengelemek yolunda verdiğin bütün çabalarına rehberlik etmek üzere yazılmış olan bu kitap, bir başına aralamayı başaramadığın kapıları ardına kadar açabilmek için buluştu seninle. Aslında muhtaç olduğun bilgi hep ortadaydı. Yaradan seninle her an konuştu ama duyamadın, çünkü zihnin fazla gürültülüydü. Sana yardımcı olabilecek insanlar hep vardı ama sen onları hayatına dahil etmedin çünkü kalbin başkalarına güvenmeyi unuttu. Önüne çıkan her engelden kaçındın, çünkü içinde uykuya bıraktığın potansiyelinden çoktan vazge...

Uykusuz Anne Kalmasın
Her çocuk uyur... Uyku, yaşamsal bir ihtiyaçtır, özellikle de bebekler ve çocuklar için... En az beslenmek kadar ihmal edilmemesi, özenle üzerinde durulması gereken ve gelişimi destekleyen bir faktördür. Peki ama kendi kendine uykuya dalmayan bebekler uyumakta zorlandığında ne olur? Ya da anne ve babalar, çocuklarının uyku düzenini bir türlü kuramıyorlarsa, sorun nedir? İşte tam da bu noktada başlayan "Benim çocuğum neden uyumuyor?" feryatları, ebeveyn açısından ailevi bir kaosa dönüşür. "Her çocuk uyur, paniklemeyin" diyen pedagog Tansu Oskay’ın kaleme aldığı Uykusuz Anne Kalmasın–Ağlatmadan Uyku Eğitimi annelerin kâbusa dönüşen "Çocuğum uyumuyor!" kaygılarını pozitif ebeveynlik yaklaşımıyla kolayca gideriyor. Türkiye’de pedagoji alanındaki ilk ağlatmadan uyku eğitimi kitabı olan bu çalış...

Yine Öyle Hissetiğinde
"Cem Güventürk, çizgisiyle ve mizahıyla yeni bir üslup buldu, bildiğimiz karikatür tanımının üstünü çizdi; kendi renkleriyle boyadı… Her karikatürü bir rüya sahnesi gibi. Bu rüya karelerinde hüzünlü şapşallar, kafası karışık aşıklar, kalp kırıklığı yaşayan şaşkınlar, anlaşılmayan ruhlar, yanlış hesaplaşmalar, umutsuz eşyalar, tatlı yalnızlar, gıcık tespitler ve sıcacık vicdanlar var. Sadece kendi beynini değil, sizinkini de işin içine katıyor. Kolayca katlanamayacağımız ayrıntılara gülerek, eğlenerek bakabilmek için var Cem’in karikatürleri." – Selçuk Erdem

O Sırada 2
Keşke bir buldozerim olsaydı. Buldozerim olsaydı sabahları işime buldozerimle giderdim. Yol üstünde oturan iş arkadaşlarımı da buldozerin kepçesine toplardım. Onlar kepçede kahvaltılarını ederken, ben onlara buldozerin teybinden müzik açardım, güne güzel başlardık, ekip ruhumuz pekişirdi, birlik duygumuz kuvvetlenirdi. İşe varınca da işyerini yıkardım buldozerimle. Un ufak ederdim duvarlarını, kirişlerini yamulturdum, pencerelerinin üzerinde demirden paletlerimle dolaşıp camlarını tuzla buz ederdim.

Düşünen Ada
İlişkilerinde bir türlü yüzü gülmeyen, duygusal iniş çıkışları bitmeyen Yağmur, 30’larının ortasına geldiği halde hayatında istediği düzeni kuramamıştır. Dibe vurduğu dönemlerden birinde dertlerinden uzaklaşmak için hep yaptığı gibi Burgazada’ya doğru yola çıkar. Etrafında güvenebileceği bir dostu kalmadığı için yanına aldığı kardeşi Deniz’in patavatsızlıklarına rağmen ritüelini tamamlayıp şehre yenilenmiş olarak dönebilecek midir? Yoksa ada onun için başka bir yol mu düşünmektedir? Adalar gibi izole olduğunu düşünen bir kadın, var olduğunu düşünen bir ada ve eski sevgiliye benzeyen martının hikâyesi.

İşte Hayat!
Korona virüs salgını bir travma yarattı mı? Zaten onlarca sorunla mücadele etmekte olan ev kadınları, ev işçileri, çalışan kadınlar, anneler, evden çalışan babalar, çalışan ve/veya okuyan gençler, yaşlılar, öğrenciler, LGBTİ+ bireyler; pandeminin yarattığı yıkımla nasıl başa çıkıyor? Kırılgan dengeler ve büyük özverilerle zordan yürütülmeye çalışılan hayatlar, bu süreçte en çok neresinden yaralanıyor? Özgün Biçer ve Ece Öztan, nokta vuruşu röportajlarla pandeminin derinden sarstığı hayatlarla buluşuyor, sarsılan dengelere mercek tutuyor ve soruyor: HAYAT EVE SIĞDI MI?

Bir Tabu Meselesi
"Yazarlar için tabular, her zaman üzerine gidilmesi gereken konular olmuştur. Toplumun sessiz kabulü illa ki doğruyu yansıtmaz. İşte o zaman bir yazara düşen görev, vicdanın sesi olmaktır. Bu kitap da yazarlık okulu katılımcılarımızın çıkardıkları ortak bir ses olarak ayrı bir öneme sahip." – Gülşah Elikbank "Bu hikâyelerde umudun ve aşkla yazmanın izleri var. Yeni sorular sordurtma heyecanı da... Görmek ve duymak gerekiyor." – Mario Levi "Tabular, bize düşünmememiz salık verilen mor inekler gibi... İstemsizce meşgul ediyorlar zihnimizi. Üzerlerine düşünüp bir şeyler yazdığımızda ise onları adeta tasnif edip paketleyerek raflarına koymuşuz misali terk ediyorlar gündemimizi. Affetmek, başkasından çok kendimize yaptığımız bir iyilik... İyileşme sürecimizin bir aşaması. Bu iki temanın harmanl...