Kadınları Anlarmış Gibi Yapma Sanatı
Diktatör Robert Mugabe, 37 yıl Zimbabve’yi tek başına yönetti. Girdiği her seçimi kazanıyordu, tabii hile yaparak. Sonunda, üstü örtülü bir askerî müdahale ile görevden alındığında 92 yaşındaydı. Defalarca evlenen, çok sayıda metresi olan bu "siyasi çapkının" kadınların hallerine dair ettiği laflar insanlığın hafızasına kazındı. Siyaseten yaptığı zorbalıklar, hileler gündemden düştü ancak kadınlar üzerine yaptığı tespitler hiç düşmedi. Kadınları değiştirmeye çalışan erkeklere şöyle sesleniyordu eski diktatör: "Tanrının kendilerine verdiği tırnakları beğenmeyip, takma tırnak edindiler. Tanrının verdiği göğüsleri beğenmeyip silikon taktırdılar. Tanrının anatomik yapılarına göre verdiği popoyu beğenmeyip, cerrahi müdahalelerle kendilerine yeni popolar yaptılar. Tanrının verdiği boyla yetinmed...
Maria Callas: Aşk Mektupları
– Tüm zamanların en ses getiren sopranosu. – "Tek Aida", La Divina Maria Callas, en az sanatındaki ani yükseliş ve ayrıcalıklı yer kadar, Yunan armatör Aristotle Onassis’le yaşadığı ilişkiyle de hatırlanıyor. Kariyerinin en güzel yıllarını Onassis’e borçlu olduğu, aşkı ve tutkuyu onda bulduğu ve sanatını bu tutkuyla beslediği bile söyleniyor. Renzo Allegri, sanatçının bir açık artırmada görücüye çıkan mektuplarını inceleyerek, bu konudaki bazı gerçekleri açığa çıkarıyor. Callas’ın kişiliği, iç çatışmaları, sadakati, dini inancı, tutkusu, yeteneği, zayıflıkları ve gücü, eşi G. B. Meneghini’ye yazdığı satırlarda çözülüyor. – Opera sanatçımız Burcu Bükem Kuru’nun çevirisiyle. –
Ters Ninja
- Özellikle aksiyon filmlerinde bir kahraman 100 kişiyi 2 dakikada, 1 kişiyi ortalama 4 dakika içerisinde dövebilmektedir. Bu senaryo klişesine Ters Ninja Kanunu denir.Uzun yıllardır sinema ve çizgi roman kültürü başta olmak üzere fantastik kurgu kitapları, müzik ve futbol hakkında yazdıklarıyla tanınan Ege Görgün, yazılarından özel bir seçki hazırladı. Unkapanı’ndan Hiroşima’ya, Yeşilçam’dan Hollywood’a kadar popüler kültür hakkında pek çok şey bu kitapta bir araya geldi.
Ortam 2
"En telmaşa adam: Ortam", Penguen ve Uykusuz dergilerinin usta çizeri Sönmez Karakurt’un yarattığı efsane bir karakter. Bunalımlar ve çaresizlikler dünyasının efendisi, görkemli bir kaybeden, ibretlik bir anti kahraman. Her sayfası muhteşem tespitlerle ve detaylarla dolu maceraları bu seride bir araya geliyor.
Neşeli Günler
İngiltere kralı, rahmetli Başkan Kennedy, taçsız kral Pele, Beckenbauer, kaleci Mayer, Nadia Komanaçi, Brigitte Bardot, Fenerbahçeli Cemil… Hepsi şöhretlerini bu filmlere borçludurlar!.. Bizi bu güzel abiler, şirin ablalar bitirdi… Sevmeyi, sevilmeyi; gülmeyi, ağlamayı onlardan öğrendik. Hayatımızın bir köşesinde ellerindeki kocaman ışıltılı fenerleriyle bize bu hayattaki yerlerimizi gösterdiler. Bazen bir kış günü kestane kokusuyla karışık evimizin en şaşalı köşesinde, bazense sıcak bir yaz akşamı açık hava sinemasında meyveli gazozlar elimizde… Onlar hep bizimle oldular ve olmaya devam edecekler. İşte geçmiş ve günümüz sinemasının neşeli günlerinden, kâh ağlatan kâh güldüren komedi filmleri…
Betamax Video
Böylesine sanat eserlerini görünce gözlerim yaşarıyor. Muhteşem bir çalışma. Albert Pyun (Yönetmen, Cyborg) Harika bir sanat eseri ve önemli bir çalışma Turgut. Sana ve Türkiye’ye selamlar yolluyorum. Barış ve sevgiyle. Mohammed Michel Qissi (Oyuncu, Tong Po – Kickboxer) Aksiyon filmleri hepimizin içinde çocuğu heyecanlandırır. Turgut’un inanılmaz sanat eseri, nefes kesici bir grafik ifadesiyle filmlerin heyecanını yakalamakta. Sanatını ilk kez Albert Pyun’un Interstellar Civil War filminde görmüştüm. Benim oynadığım karakteri afişte çok iyi yansıtmıştı. Onun bu grafik romanında bir çok büyük aksiyon filmlerinin görsel ifadesini olağanüstü aktardığına eminim! Bu kitaba dahil olmaktan çok şeref duydum. Bu gerçekten heyecan verici bir kitap! Bravo arkadaşım Turgut, Bravo! Brad Thornton (Oyun...
Yanlış Giden Bir Şeyler Var
Ne yapacağımı düşünüp durmak, yapmaktan daha fazla yoruyordu beni. "Yap kurtul!" dedim. Yapamadığım her şeyin mezarıydı artık zihnim. Ben de tuttum sevdim. Çocukken de kötüydü zaten matematiğim. Bu yüzden hesapsız, rakamsız ve sorgusuz sevdim. Sahip olduğum en değerli hazinemi serdim ayaklarının altına. Hayallerimi... Ona hayallerimi gösterdim. Böylece ele geçirildim. Kalabalıkların arasında fark edilemez hale gelenler, yalnızlıktan kalbini kemirenler, cüzdanları şişkin yoksullar, hırkasız dervişler, şiirle sarhoş olanlar, saat kullanmayanlar, kalplerinin ucuna kuş sesli ziller asanlar, burkulan yerlerine buz basanlar, dertlerini cigaranın ucunda tellendirenler, sokakların gürültüsüyle iyice sessizleşenler... Belli ki yanlış giden bir şeyler var... Ne var ki hayat, yanlışı düzeltmek için d...
Zehirli İlişkiler
Zor ilişki içindeki "hastalıklı" yapılar ve bu ilişkiler için çözüm yolları... İlişkide olduğunuz kişide değersizlik duygusu, sözel ve duygusal taciz, oyalama, suçlama, katlanma, nefret, terk edilmekten korkma, manipülasyon, gerçeklikten kopma, kontrol, düşünme ve bağlanma sorunları, sınır kişilik bozuklukları, kimlik karmaşası ve boşluk hissi, göz korkutmalar, kendine zarar vermeler, öfke, kavga, narsistik istekler, suçluluk duygusu, zararlı alışkanlıklar, aldatma vb. özelliklerden herhangi biri varsa o ilişki zehirli bir ilişki haline gelir. Ve eğer zehirli bir ilişki içindeyseniz o ilişkinin içinde kalmak mı yoksa gitmek mi daha mantıklıdır? • İlişkinin içinde kalmak için ne yapmak gerekir? • İlişkide karşı taraf istediğiniz şekilde davranmıyorsa bu bir hastalığa mı işaret eder? • Hangi...
Elvedasız
Fikirleri ve düşünceleriyle dinler, felsefe, ezoterik ve gizli örgütler ve daha pek çok konuda makale ve kitaba imza atmış Aytunç Altındal’ın bütün şiirleri ilk kez toplu halde! Aytunç Altındal, 1975-2005 yılları arasına sığdırdığı 40 yıllık şiir serüveninde bizleri bu kez acılarına, sevinçlerine, umuduna, "sakıncalı kişiliğine" tanıklık etmeye çağırıyor. Hayattan daha fazlasını yaşamış olanlara, dev bir çitlembik ağacının tepesine tırmanan tek çocuk olmanın gururunu ve mutluluğunu anlatıyor. "Şiir dalgalanan saçlardır. Şiir ay ışığıdır. Şiir bakıştır. Şiir anlamdır. Şiir aşktır. Şiir ihanettir. Şiir utanarak sevdiğiniz Leyla’yı korumak için aşağı mahallenin kabadayı doğmuş oğlanlarıyla tek başınıza kavga edip, dayak yemektir." "Şiir hüzündür... Şiir ayrılıktır... Şiir kavuşmaktır..."
Çağların Sorumluluğu
Aytunç Altındal bu kez, çeşitli dergilerde yayımlanmış ve kitaplarına girmemiş yazılarıyla geçmişten günümüze sesleniyor. Yıllar öncesinde gördüğü ve bugün hâlâ geçerliliğini koruyan bir gerçeklikle yazdığı yazılarda yine cesurca doğruları anlatmanın sorumluluğunu taşıyor.
Ayı Kaplan Ejderha
İçinizdeki Üç Hayvanın Farkına Varın İçimizde üç hayvan yaşar: ayı, kaplan ve ejderha. Ayı, duygularımızı yönetir ve bize sevme yetisi verir; kaplan, hareketlerimizi kontrol eder ve varlıklar dünyasında hedeflerimize ulaşmamızı sağlar; ejderha ise gökyüzünden hayatımızı izler ve bize anlam katacak amacı görmemizi sağlar. Onların varlıklarını inkâr edersek dengenin yolunu tıkayan üç büyük kötülüğe yani korku, stres ve boşluk hissine yol açan sürekli bir mücadeleye sürükleniriz. Fakat bu üçlünün farkına vardığımızda her şey değişir. Elimize, hayatımızı yoluna sokacak üç büyük güç geçer. Eğer onları doğru beslerseniz, savaşmayı bırakırlar ve çatışma bittiğinde, niteliklerini sizi kişisel doyuma ulaştırmak için kullanmaya başlarlar. Ayınıza sarıldığınızda yeteneklerinizin ötesine gider ve kend...
Brodeck Raporu - İkinci Kitap Meçhul
Sıradan Zaferler’in çizeri Manu Larcenet’den görkemli bir eser. Larcenet, günümüz Fransız edebiyatının önemli isimlerinden Philippe Claudel’in ödüllü romanıyla ilk kez bir uyarlamaya girişiyor. Ele aldığı hikayeye yeni, canlı, karanlık ve trajik bir ruh katıyor. Vahşi doğayı yücelten ve insanın acizliğine vurgu yapan bu eser, okuyucuyu ulu, şiddetli bir siyah-beyaz uçuruma sürüklüyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra, Almanya sınırındaki küçük bir köyde bir yabancı infaz edilir. Köylüler, yazmayı bilen tek kişi olan Brodeck’ten olaya dair bir rapor yazmasını ister. Son derece merhametli bir adam olan Brodeck, gördüğü her şeyi birbiriyle ilişkilendirerek anlatmaya kararlıdır.
Derin, Karanlık ve Tehlikeli
"Fırtınalı hava, derin, karanlık bir göl ve cevaplanamayan sorular, gizem ve hayalet hikâyesi hayranlarına en sonuna kadar sayfa çevirtiyor." – TeensReadToo.com "Tüyler ürpertici." – Kirkus Reviews On üç yaşındaki Ally yaz başlangıcında tavan arasında yırtılmış eski bir fotoğraf bulur. Fotoğraftaki iki çocuğu tanır. Biri annesi, diğeri de teyzesi Dulcie’dir ama üçüncü kişi kimdir? Fotoğraf neden yırtılmıştır? Bunu öğrenmek için can atarken karşısına bir fırsat çıkar. Yaz tatilini o fotoğrafın çekildiği kır evinde teyzesi ve küçük kuzeniyle geçirecektir. İşte o ev; mutlu bir yaz tatili yerine ölümün kıyısına götürecektir. Ally ve küçük kuzeni zalim, kindar ve onun yazını mahvetmeye kararlı Sissy ile tanışır. Ayrıca Sissy’nin bir de sırrı vardır. Acaba o eski fotoğrafla bir ilgisi olabilir m...
Aynı Daldaydık
Batı’daki çocukla Doğu’daki çocuk farklı birbirinden. Kentteki ve köydeki çocuklar da öyle. Doğu’nun kendine açılıp kapanan sınır topraklarındaki gençlikten çıkan hikâyelerse sadece farklı değil. Hasretleri, umutları, duvarları, bıkkınlıkları ve alışkanlıklarıyla tek başına, görünmez, yakalanamaz ve uçlarda. Yine de "bölgenin" güçlü mizahıyla ayakta durmayı, yürümeyi başarıyor. Kutub Şimşek’in öyküleri, yanaklarımızı sınırdaki tellere yapıştırıyor. Bizi, birbirimize yakınlaştırıyor. "Kutub Şimşek, uzaktakilerin sadece televizyondan gazeteden duyduğu; sürekli kanayan bir coğrafyadan, samimi ve birinci dilden hikâyeler anlatıyor. Ve anlaşılıyor ki bu hikâyeler, hiç de televizyonda gazetede anlatıldığı gibi değil. Madalyonun öteki yüzünü de görmek isteyenler için." Metin Üstündağ "Kutub’un hi...
Ece 4
Arkadaş buluşmaları, konserler, partiler, dedikodular, ofis koridorları, sokak röportajları, yeni yıl kararları, sıcak havalar, yıllık izinler, hayaller ve gerçekler arasında bir gazeteci… Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 4. kitabıyla huzurlarınızda.