Zamanın Sabrı - Faili Meşhur 90'lar
ZAMANIN SİHRİ SABIR, LANETİ İSE TEKERRÜRDÜR. Bizi biz yapan, aldığımız kararları etkileyen en temel şey hatırladıklarımız ve unuttuklarımızdır. Ancak her seçiş bir vazgeçişi ve ödenmesi gereken bir bedeli beraberinde getiriyor. 90’ların bitmesiyle birlikte unutmayı seçtiklerimiz, yüzleşmediğimiz, hesabını sormadığımız her şeyin bedelini; şimdi kırılgan bir demokraside, güvercin tedirginliğinde yaşayarak ödüyoruz. Sedat Peker ile kapısı kırılan 90’lar odasına giriyoruz birlikte. Bu kitap, içinde yaşarken göremediklerimizi üzerinden geçen 30 yıllık yaşanmışlığın olgunluğu ile hatırlayalım diye yazıldı. O dönem fark etmediğimiz örüntülerin, bugüne etkilerini görmeyi, aklıselim şekilde "Biz nerede hata yaptık?" diye sormayı amaçladı. 40 yaş altındaysanız, duyduğunuz isimlerin, okuduğunuz olayl...
Her İnsan Bir Bestedir
DOĞANIN NEFESİ SESTİR... Etrafımızda her şey her an titreşiyor. Sesi duyup duymamaktan bağımsız olarak süreklilik gösteren bir SES var hayatımızda. Bu SES daimidir ve evreni de oluşturandır. Doğanın nefesi sestir. İçimizdeki atomlar da sesle titreşir. Ses, yapıcı da olabilir yıkıcı da... • Eşyaların sesi var mıdır? • Dost eşyalar ve düşman eşyalar olabilir mi? • Büyük kaya parçaları ses vasıtasıyla havaya kaldırılabilir mi? • İbn-i Sina sese neden önem veriyordu? • Kelimelerin gücü nedir? • Suyun hafızası nasıl çalışır? Tüm bu konular birbiriyle organik bir bağ oluşturur. Kitabı okuduktan sonra etrafınızdaki seslere daha fazla dikkat ediyor olacaksınız. Size olumlu veya olumsuz etki eden sesleri ayırt ederek seçiminizi huzurlu ve dingin olma yönünde yapabileceksiniz. Sağlıklı
Dostlarının Anılarından Atatürk
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ndan Halide Edib Adıvar’a, Safiye Ayla’dan Mim Kemal Öke’ye, Hüsrev Gerede’den Salih Bozok’a kadar daha pek çok dostu, Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki bilinmeyenleri anlattı...Bir dünya liderinin anıları...Mustafa Kemal Atatürk, henüz çocukken bile iyi bir strateji ustasıydı. Arkadaşlarının oyunlarını yönetmekte,matematikte ve araştırmada çok ileriydi. Çocuklar sokakta mançık oynarken, o mahallenin göçmenlerinden yabancı dil öğrenir, tarih kitapları okurdu. Şık giyinir, dikkat çeker ve çok çalışırdı. Dehası yüksek, özgüvenli ve azimli bir öğrenciydi. Büyük hayaller kurar, büyük ideallerin peşinde koşardı. Dostları, Atatürk hakkında bilinmesi gereken çok şey anlatıyor.Atatürk nasıl çalışırdı?Ne sıklıkla kitap okurdu?Neden her zaman şık ve bakımlı olmak isterdi?Deh...
Devlet Kavgası
"Biz bu imparatorluğu kurtarabiliriz..."Osmanlı, 600 yıllık ömrünün en son ve en zorlu dönemecine girerken; bir cemiyet koca imparatorluğu koruma ve kurtarma görevini omuzlarında hissetmişti.Artan milliyetçilik rüzgarına, birbiri ardına patlak veren isyanlara ve bitmek tükenmek bilmeyen ihanetlere karşın bu imparatorluk kurtarılabilirdi.Osmanlı devleti, dünyanın çöreklenmek için can attığı bir coğrafyada var olma savaşını bir grup idealistle yapacaktı. Kimi zaman fazla gerçekçi kimi zaman hayalperest bu aksiyonerlerin giriştikleri mücadele, hem kendileri hem de ülkeleri için bir ölüm kalım savaşıydı.Devlet kavgasıydı.Bir dönemin, bir kuşağın tarihini doğru kavramak için İttihat ve Terakki’yi bir kez de Taylan Sorgun’un kaleminden okuyun...Dünü ve bugünü anlamak için...Dönemin tanıklarının ...
Çerkez Ethem
Çerkez Ethem yakın tarihimizin üzerinde en çok konuşulan isimlerinden biri... Kitaplık rafları, onu Kurtuluş Savaşı’na ihanet eden ve Yunanlılara sığınan bir hain olarak tarif eden yayınlarla dolu.Oysa biliyoruz ki Kurtuluş Savaşı’nın başlatıldığı günlerde Ethem Bey bir “kahraman“dır. Kahramanlık ile hainlik arasındaki çizgiyi bu kadar incelten nedir öyleyse? Tarihin gerçekleri mi yoksa “tarih yerine geçirilen“ siyasal ajitasyon malzemesi mi? Bu soruların cevabının verilmesi gerekiyor... Verilemediği her gün Türkiye’de yaşayan yüz binlerce Çerkez kökenli insanımızı taciz ediyor.Kurtuluş Savaşı’nın başlatıldığı aylarda Ankara’daki Meclis’i ziyadesiyle hırpalayan Bolu, Düzce, Adapazarı, Anzavur ve Çapanoğlu Yozgat isyanları. Çok tartışılan Yeşil Ordu ve Bolşevik Taburu gerçeği...Bu çalışmada...
Cumhuriyet’in İlk/son Yüzyılı
Enver Aysever ve Orhan Gökdemirden çok tartışılacak bir kitap! "Kemalizmden muhafazakâr ‘Atatürkçülük’e evrilen bir ideolojik restorasyonun elbette tartışılacak pey çok yönü var. Ancak bununla birlikte, cumhuriyetin eskisi ile ilgili eleştiriler de inanılmaz bir sığlık içinde. Yüzyıllık tarih neredeyse bir tek kavramın içine, ‘askeri vesayet’e sıkıştırıldı. İkinci sınıf Amerikan üniversitelerinin ‘üçüncü dünya’ için ürettiği bu kavram, anti kemalist ‘yeni Atatürkçülüğün’ amentüsü gibi artık. Kaldı ki, bütün bu dönüşümü getirip son on yıla bağlamak ta büyük bir haksızlık. Cumhuriyetin egemenleri, daha işin başında cumhuriyetin yarattığı yeni insandan ürkmüş, ricat etmiştir. İslamizasyon, işte bu ricatın sığınağıdır. Kemalizm ve onun kurduğu cumhuriyet ise pek çok noktada eksikli, pek çok no...
Chavez Bizi Bırakma
Neden Chávez, neden Venezuela?Çünkü Venezuela, turnusol kâğıdı; kendini dünya güzeli zanneden kraliçeye asıl yüzünü gösteren ayna. Bölgenizde, dünyanızda, yaşamınızda neler olup bittiğini ya da neyin olup olmadığını kavrayabilmek açısından, günümüzün en ilginç ülkesi. Çünkü Irak ya da Libya’nın işgalinin gerekçesi sayılan yığınla hikâyenin, ikiyüzlülüğe direnmenin örneği Venezuela... Diktatörleri devirmek, demokrasi, özgürlükler, terörle mücadele, adalet gibi gasp edilmiş kavramlarla oynanan oyunların antitezi Venezuela...Chávez, hazırlanan petrol planı uyarınca, petrol gelirinden halka kalacak payı yüzde 30’a çıkardı. Ardından "Toprak Reformu"nu gerçekleştirdi. Bütün bunların amacı yoksulları doyurmak, barındırmak, eğitmek, gönendirmek. ABD yönetimi bütün bunları "fazla sosyalistçe" bulma...
Bizim Hep İnanmamızı İstediler (ma’amin)
Atatürk ve arkadaşları bizim bilmediğimiz bir şeyleri mi biliyorlardı? Yedi düvele karşı savaşırken neden İstanbul’u işgal eden İngilizlere tek kurşun sıkmadık. Türkiye’nin kuruluşunda 90 yıllık anlaşma mı yapıldı? 23 Nisan’ın İngilizlerin çok önemli bir günü olması sadece tesadüf mü? Yahudi soykırımında 6 milyon insan öldüyse, bu kadar insan kaç fırında yakılmış olabilir? Hiç kurban sayısını fırın sayısına böldük mü? Başbakan ‘ın "One Minute" çıkışı senaryonun bir parçası mı? Peki ya Mossad İstanbul’da ünlü bir apartmanda kurulmuş olabilir mi?
Bir Avuç Hayat Tozu Bir Tutam Devlet Gölgesi
1970’lerden günümüze, ülkenin en çalkantılı zamanlarını, şimdi bu kitabı elinde tutan, yaşı elliyi geçmiş insanlarla birlikte yaşadık. Bu yıllar; çatışmalarla, kıyımlarla; büyük grevler, bir askeri darbe, birkaç muhtıra, terör; ekonomik yokluklar, enflasyon, banker iflasları, banka batıkları, siyasal krizler ve yolsuzluklarla dolu sancılı zamanları içine aldı. Uçlardan uçlara savrulduk; yetmiş sente muhtaç da olduk, renkli televizyonlarımız, boğaz köprülerimiz, otoyollarımız da oldu. Onlarca seçimde onlarca hükümeti kurup devirdik. Siz bu hengâmenin orta yerindeki memurların, şeflerin, müdürlerin, genel müdürlerin, müsteşarların, milletvekillerinin, bakanların, başbakanların, cumhurbaşkanlarının hepsine birden devlet diyordunuz, oysa insandılar; bilgileri kadar ihtirasları, üstünlükleri ka...
Başbuğ
"...Hangi ülkede olursa olsun biz askerler için hayat zordur. Denize baktığımızda maviyi, ovaya baktığımızda düzlüğü, ormana baktığımızda ağaçları, dağlara baktığımızda yüksekliği görmekteyiz. Oysa biz, askerler, denizin mavisiyle birlikte derinliğini, ovanın düzlüğü ile birlikte engebelerini, ormanın ağacı ile birlikte tehlikesini, dağın yüksekliğiyle birlikte uçurumlarını da görmek zorundayız.Aynı şekilde; birey, ülke, bölge ve dünya güvenliği için ortaya konan tüm uluslararası ilişki biçimlerinin de bütününe bakarken ayrıntılarını da değerlendirmemiz gerekir..."
Atatürk’ün Emniyet Müdürü
27 Aralık 1924’te Mustafa Kemal’in Polis Müdürü olarak İstanbul’da göreve başladım.Millî Kurtuluş Savaşı sona ermiş, Cumhuriyet ilân edilmiş, Misakı Millî hudutları içinde Türk ülkesi yeniden teşkilâtlanmış, Osmanoğlu’ların saltanat ve hilâfetle ilgili kişileri yurt dışına çıkarılmış ve Gazi, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş duruma getirilmesi için devrimlerini uygulamaya geçmişti.İşgal sırasında şımaran, düşmanlarımızla ortaklaşa çalışan Rum ve Ermeni azınlıklar, İstanbul’un kurtuluşunu takiben sinmişlerdi. Ama zaman zaman olaylar çıkarıyorlardı. Çalışmaları yeraltına intikal etmişti. Patrikhane de gizli gizli Yunan emellerini gerçekleştirme amacına ulaşmak istiyordu.Yumurta topuklu, bol paçalı külhanbeyler, kabadayılar türemişti. Kadınlar sokaklardan geçemiyordu. Kabadayılar, şehrin çeşitl...
Lambousa Krallığı
Işıldayan Krallık, Lambousa Krallığı’nın kentsel öyküsü aynı zamanda halkın yükseliş ve çöküşündekiİç ve dış etkenleri de görmemize yardımcı olmaktadır.Bir dönemi, ünüyle aydınlatan Lambousa Krallığı, bölgenin devam eden tarihine rağmen, hâlâ bir simgesi durumundadır.Antropolojik olarak baktığımızda halkın, yaşanmakta olan döneme rağmen, kültürlü ve üretken olmak yanında, liderliklerin hırsları dışında bir sorunlarının olmadığı da görülmektedir.Ne tesadüftür ki,Liderlik hırsları Kıbrıs Adası’nın tüm tarihlerdeki kaderidir.
Putin’in Labirenti
Eski Sovyetler Birliği ülkelerinde on yıldan fazla yaşayarak gazetecilik yapmış olan Steve LeVine güçlü bir diktatörün yönetimi altındaki yeni Rus rejimini, rejim düşmanlarına yapılan suikastları ve Kremlin’in rehine problemlerine olan duyarsızlığını kısaca Rusya’daki "Ölüm Kültürü"nü anlatmaktadır. Olayların tanıkları ve kurbanların aileleriyle yaptığı röportajlar sonrası Steve LeVine, Putin’in iki dönem cumhurbaşkanlığı yaptığı tarihi süreçte olan cinayetleri bu eserde belgelemektedir. Bu kitaptaki cinayetler arasında 2002’de Moskova’da bir tiyatrodaki rehin alma olayından, Rus kuvvetlerinin gazla müdahalesi sonucu ölen yüzden fazla rehinenin ve Anna Politkovskaya isimli cesur aktivist gazetecinin evinin asansörü girişinde tam da Putin’in doğumgününde bir Cumhurbaşkanı’nın "doğumgünü hed...
Osmanlıyı Bilmek
Tanzimat Fermanı İnşallah Bu Keseden Çıkmaz!Gülhane Hatt-ı Hümayunu adı ile ilan edilen Tanzimat Fermanı’nın okunmasında hazır bulunan Rum Patriği, metin okunup da kırmızı atlastan yapılmış keseye konunca hoşnutsuzluğunu gösteren şu sözleri söyler: “İnşallah bir daha bu keseden dışarı çıkmaz.“Devletler Hukuku Size Göre Değil!Rusya ile yapılan Kırım Harbi’nden sonra imzalanan Paris Muahedesi ile Osmanlı Devleti, Avrupa devletler camiasına dahil olur. Osmanlı Hâriciye Nazırı Akif Efendi, İngiliz gazeteci Churchill’in Kadıköy’de avlanırken bir çocuğu yaralaması üzerine çıkan ihtilafı çözmek için devletler hukuku kaidelerini ileri sürdüğünde İngiltere elçiliği baş tercümanı Pizani şu cevabı verir: “O size göre değildir.“Ahmet Vefik Paşa ve UşağıAhmed Vefik Paşa memuriyet mevkiine uşaksız gelip...
Nail
Keçili Ailesi’nin Yükselişi ve DüşüşüDede, Yenibahçeli Nail... İttihat ve Terakki’nin ünlü fedailerinden, Teşkilat-ı Mahsusa’nın kurucu komutanlarındandı. "Mustafa Kemal’e suikast" suçlamasıyla yargılandı ve asıldı.Baba, Nadir Nail Keçili...Celal Bayar ve Adnan Menderes’in arkadaşı, Demokrat Parti’ye yakın ünlü bir işadamıydı. 27 Mayıs darbesinin ardından ofisinde kendini astı. Torun, reklamcı Nail Keçili...Kasırga Operasyonu’nda "hortumcu" ilan edilip Ankara Ulucanlar Cezaevine atıldı. Tutuklu kaldığı cezaevinin avlusunda tam yetmiş dört yıl önce dedesi Yenibahçeli Nail Bey asılmıştı.İrem Barutçu’dan, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e, Üç Kuşak Keçili Ailesi’nin Nefes Kesen Öyküsü....
Mustafa Kemal’in Gizli Teşkilatı
"Mustafa Kemal o kararlı önderliğiyle Anadolu’nun göbeğinde Türk’ün Kurtuluş’unu hazırlayan bağımsızlık ateşini yaktı. Bütün yurtseverlerin, namuslu aydınların gözü Ankara’da Mustafa Kemal’dedir. Sonradan bütün mazlum milletlere önderlik edecek olan Mustafa Kemal Paşa’nın bir avuç ülkücü arkadaşıyla insan üstü çalıştığı günlerdeyiz..."İşgal altındaki İstanbul’da milli mücadele ateşi nasıl yakıldı?Hayati derecede önemli olan istihbarat ağı nasıl kuruldu?Anadolu’ya bilgiler, belgeler nasıl aktarıldı?Subaylar ve mühimmatlar nasıl kaçırıldı?Milli Mücadelenin ateşten günlerinde kurulan ilk istihbarat örgütümüzün hikayesini kurucusu Ekrem Baydar anlatıyor.Kurtuluş muzicesini, bir kez de Atatürk’ün istihbaratçısının gözünden okuyun...
Kadro Hareketi
Elinizdeki kitap, siyasal düşünce tarihimizde özgün bir yeri olan Kadroculuk hakkında yapılan ilk ve en kapsamlı çalışma olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Önceki baskıları (1988 ve 2008) hayli ilgi çeken ve tartışmalara yol açan bu kitap, çok sayıda çalışmanın da kaynakçasında yer alan bir referans eser niteliğindedir.Kadro dergilerinde geliştirilen görüşler, kalkınmacı bir "üçüncü yol" arayışının ideolojisidir. Marksizmin yoğunlaşmış bir milliyetçi yorumu diye de değerlendirilebilecek Kadroculuk, 1960`lı yılların dünyasında yaygınlık kazanan "üçüncü dünya sosyalizmi" gibi akımların da öncüsü olmuştur. Şevket Süreyya Aydemir ve arkadaşları, ulusal kurtuluşçuluğun ideolojisini yapmak ve Türk Devrimi`ne kuramsal bir temel (inkılâbın ideolojisi) hazırlamak istemişlerdir.Kadro Hareket...
İttihat Terakki’nin Yeminsiz Kadınları
Hiç kimse olaya kadınlar gözüyle bakmadı şimdiye kadar. Memleket mücadelesinde bir de kadınlar vardı... Her büyük kahramanlığın arkasında kadınlar yok mudur zaten?‘İttihat Terakki’ciler için sadece "Yeminliler" diyemeyiz. İttihat andı içip Kuran ve silaha el basan öncüler içinde yemine sadık kalmayanlar olduğu gibi, bu birliğin dışında, bu örgüte destek veren o kadar çok İttihat Terakki mensubu kadın var ki!Kimin İttihatçı, kimin karşıt olduğu konusu ayrı bir nitelik taşıyor. İttihat Terakki Fırkası’nın nasıl bir mücadele içinde olduğu ve bu alandaki kadınların rolü işlenen bir konu olmadı.Olmadı, çünkü gizliliği şiar edinmiş başlangıç şeması bütünüyle örgüt oluşumu veren üyelerin seçkin tavsiyelerle kabul edildiği İttihat Terakki gizliliği itibariyle "Erkeklere Mahsus" birleşimdi.Ölümüne ...
İmparatorluğun Çöküşü
1874’de Selanik’de doğan Mithat Şükrü Bleda, Selanik eşrafından Şükrü Bey’in oğludur. İlk tahsilini doğduğu yerde tamamladı. İstanbul’a gelerek Mülkiye’yi bitirdi. Tekrar doğduğu şehre, ailesinin yanına döndü. Yirmi iki yaşındayken o da Abdülhamit’in baskı idaresine karşı gelen gençler gibi Avrupa’ya gitti. Arkadaşlarıyla İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin kurulmasında rol aldı. Bu cemiyetin Kâtibi Umumisi (Genel Sekreter) olarak, uzun yıllar bıkmadan, yakınmadan hizmet verdi. Birçok olayları yakından görmek olanağını buldu. Birinci Dünya Savaşı’ndan Osmanlı İmparatorluğu’nun yenik çıkması sonucu, diğer ittihatçılarla beraber Malta’ya sürüldü. Atatürk’e suikast tertipleme suçundan İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı ve suçsuzluğu kanıtlanarak beraat etti. Atatürk’ün sevgi ve takdirini kazanmış ...
Hitler’in Altınları
Elinizdeki kitap, son derece ilginç ve ibretlik bir tarihsel olayın öyküsünü anlatıyor.İşgal edilen yerlerdeki bankaları soyup, buralardaki varlıklara el koyan, ancak bununla da yetinmeyip, savaş boyunca toplama kamplarında kitlesel ölümlere yolladığı Yahudi, Roman, solcu ya da “aryan olmayan“ kişilerin dirisini ve ölüsünü altın diş kaplamalarına dek soyan Nazi yetkilileri, bu insanlık utancının baş sorumlularıdır. Ancak bu rezil soygunun aktörleri yalnız onlar değildir...Savaş ertesinde kurulan Üçlü Komisyon, sorumlu tuttuğu devletlerden, oluşturdukları bir “altın havuzu“na gerekli katkıyı yapmalarını istemiştir. Nazi soygunundan pay aldığını öne sürdüğü devletler arasında Türkiye de yer almıştır. Türkiye, önce 1945-47 arasında, daha sonra da yeniden 1953’te kendisine yöneltilen bu suçlam...
Halil Paşa
Halil, Enver Paşa’nın kendisinden yaşça büyük amcasıdır o...İttihat ve Terakkinin önemli ve kudretli paşasıdır o.....Makedonya dağlarının çete reisidir o...Kutülamare kahramanıdır o....( ki soyadı da buradan gelir Halil Kut)Bakü kahramanıdır o...Anadolu’ya Rusya’dan ilk silah ve paraları getiren kişidir o.....Usta gazeteci Taylan Sorgun’un kendi üslubuyla gerçeklere dayanarak hazırladığı Halil Paşa’nın başka hiçbir yerde olmayan anıları.
Faili Meçhul Cinayetler Tarihi
2003... Sedat Bucak’ın beraatını isteyen Savcı, "Abdullah Çatlı ile bir toplantıda tanışmış, etrafında çok sayıda devlet adamı olduğu için kendisinden şüphelenmemiş, Çatlı’yı devlet mensubu olarak bilmiştir" diyordu. İşte böyle bir dönemden geçti Türkiye; kim devlet görevlisi, kim kanun kaçağı, kim suçlu, kim masum, kim katil, kim mağdur bilinmez bir dönemdi bu. 2011... İstanbul Kazlıçeşme’de Nevroz kutlanıyor. Kutlamalarda halay çeken binlerce kişi arasında bir Susurluk sanığı da var. Nevroz kutlamalarına, kendi ifadesiyle "katil" olarak katılan Ayhan Çarkın, "PKK yaptı" denilen pek çok katliamın provokasyon amacıyla kendileri tarafından yapıldığını da itiraf etmişti. İşte, "özel savaş"ın ruh hallerinden biri...Şimdi, güya o karanlık yılları da içeren koca koca davalar ihdas edildi. Pek ç...