Destek Yayınları
Kıyamet
Aralık 2017.Çok sıcak bir gün.New York, Paris, Londra, Kudüs, İstanbul.Ve Mekke…Her şey normal…Ancak ani bir saldırı. Tüm insanlar şokta. Kimse ne olduğunu anlayamıyor…Bu bir iblis saldırısı! Deccal’ın iblisleri…Havadan, denizden, her yerden saldırıyorlar…Önlerine gelen her şeyi yok ediyorlar. İnsanları parçalıyorlar, işkence ediyorlar.Hatta Yiyorlar!Polisler, askerler, ordular, devlet adamları ne yaparlarsa yapsınlar, durduramıyorlar…Melekler ve cinler, insanlara yardım etmek için buradalar ama onların da yardıma ihtiyacı var.Ve bir adam ile onun yanındaki 12 kişilik Türk bordo bereli takımı…Dünyanın kurtuluşu belki de bu 13 kişinin elinde. Deccal’ı ve ordusunu bir tek onlar durdurabilir…Ama iblisler her yerde… Mekke, Medine, Kudüs ve hatta Boğaziçi Köprüsü iblis işgali altında…Evlerinize...
Destek Yayınları
Dokuz Oda Cinayetleri
Edebiyat ayrıntılardan oluşur, kimsenin görmediği parçaları kağıda döken kişidir yazar. Seçtiği ayrıntılarla kurduğu dünya o yazarın evrenini oluşturur. Bu hakikat, polisiye roman da çok daha fazla geçerlidir. Çünkü yazar, hakikati gizlemek zorundadır. O nedenle kadınların her zaman iyi polisiye romanlar yazacağını düşünmüşümdür. Ayrıntı okuma yeteneklerinin erkeklere göre daha gelişmiş olduğundan. Ayşe Erbulak bu düşüncemi doğrulayan polisiye yazarlarımızdan."Hafiye Karılar" başlığı altında çıkan "Çok Şekerli Ölüm", "Limoni Ölüm" ve "Ödüllü Ölüm” adlı eserleri buna iyi birer örnek oluşturuyor. Elinizdeki “Dokuz Oda Cinayetleri” de ayrıntılardan yola çıkarak kurulmuş eğlenceli bir polisiye roman. Polisiye meraklılarına farklı ve keyifli okumalar vaat ediyor.Deneyin seveceksiniz…- Ahmet Ümi...
Destek Yayınları
Aşk Uykusu
"Aşk Doktoru"ndan gerçek hayattan uyarlanmış arsıcı bir aşk ve intikam romanı!Kadın İntikamı Ateş Yutmak Gibidir, Siz İntikam Almak İçin Nelerden Vazgeçebilirsiniz?“Aşk dediğin yalansız olmalıydı… Gün gibi açık, dürüst ve onurlu yaşanmalıydı. Bunu bana sen öğretmiştin. ‘Kalbinde benim kadar sevdiğin biri olursa, o kalp artık bana ait değildir’ demiştin…Ben senden fazla hiç kimseyi sevmedim. Bütün kâinat şahidim olsun ki, sensiz doğacak bir güneşi bile kabullenmedim. Seni sevip sana âşık olmayacaksam eğer, dünyaya yeniden gelmeyi de istemem…Peki ya senin kalbin hâlâ bana ait mi sevgilim? Benim kadar sevdiğin başka biri var mı aramızda?”Şüphe bir kez içine girdi mi insanın, temizlenene kadar korkunç bir mücadele başlar. Hele şüphelenen bir kadınsa bu mücadele bir süre sonra savaşa dönüşür. V...
Destek Yayınları
Küçümseme
“Nasıl olduğunu ben bilemeyeceğim, sen bileceksin...Tek bildiğim bir erkek gibi davranmadığın, bir erkek gibi olmadığın.”Kuşkularla, kıskançlıkla, saplantılarla bunalan Molteni, karısının onu artık sevmemesinin hatta küçümsemesinin nedenini sorgulamaya başlar. Ancak beklenmedik bir anda tanık olduğu olay evliliğini, işini ve giderek bütün hayatını tamamıyla değiştirecektir.Çağdaş İtalyan edebiyatının en büyük romanlarından biri olan “Küçümseme”, kuşkusuz Alberto Moravia’nın en çok tartışılan eserlerindendir. 1963 yılında ünlü Fransız yönetmen Jean-Luc Godard tarafından çekilen ve ülkemizde “Nefret” adıyla gösterime giren, başrolleri paylaşan Brigitte Bardot ile Michel Piccoli’nin ölümsüzleştiği filmi ile gişe rekorları kıran “Küçümseme”, savaş sonrası Avrupa’sının yeni değerleri ile buna u...
Destek Yayınları
Dokunulmamış Kadınlar
“Dudağının kenarından gönül teline, kirpiğinin ucundan aklının inceliğine...”Elinde topuklu beyaz ayakkabıları, çıplak kınalı ayaklarıyla çıkageldi gece yarısı. Masaldaki cadı kazanına düşmüş gibi perişan, kabus ülkesinden kaçmış gibi ürkek ve korkak. Ve nefes nefese kucağıma atıldı: “Beni kurtarın!”Aynı saatlerde İsviçre Alplerinde kurulan Çok Yönlü Araştırmalar Merkezi - Hastalık Tanı Departmanında, bilgisayarlı tomografiye bakmakta olan bilim kadını avurtlarını kemiriyordu. Nihayet hastalığın tanısını koymuştu ama yüzleşmekte zorlanıyordu. Çünkü sorunu bilmek, çözmek anlamına gelmezdi. Ve başka bir zaman diliminde, henüz kavuşmasız olduğundan habersiz iki aşık, elleri birbirine kenetli o kutsal yeminlerini ediyorlardı: “Arz ve arşın huzurunda, kuzey ve güney şahidim olsun ki doğu ve bat...
Destek Yayınları
Topkapı Şifresi
Ben Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu. Altı asır dört bir cihana hükmetmiş Osmanlı Hânedanı’nın bir ferdi ve Türkiye’de doğan ilk şehzadeyim.Kitap, sürgüne gitmiş ve yıllarca vatanına hiç gelememiş bir ailenin günümüzde yaşayan şehzadesinin başına gelenleri anlatır. Babannesi Devlet Hatun tarafından İstanbul’a gönderilen Şehzade, ecdadı Fatih Sultan Muhammed Han'ın bıraktığı şifreyi bulmakla görevlendirilmiştir. Yazar, kendi gibi özel bir esere imza atmıştır. Kıymetli dostum ve ülkemizin en iyi yazarlarından biri olan Sn. Nazan Şara Şatana Hanımefendi’yi, tarihten esinlenerek kurguladığı bu romanından dolayı tebrik ediyorum.- Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu
Destek Yayınları
Kırmızı Rujlu Kız
Biz gerçekleştiremediğimiz hayallerimizden dolayı hayatı suçlayıp dururken, o sıkıca tutunmuş bırakmıyordu yakasını, çünkü âşıktı...Hem de öyle böyle değil... Doludizgin tutkundu hayata. Yaşamaktan güzel şey mi var, tıpkı Nâzım Hikmet’in de dediği gibi, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine...Ama kader bu ya hayat onu kanserle sınamaya kalktı. Üstelik parasızlık da diz boyu. İki bavulu, bir kedisi ve annesi dışında tek serveti cep telefonuydu.Dördüncü evre kanser hastası olmasına rağmen, Instagram’ında paylaştığı hayat dolu fotoğraflarla, kırmızı rujuyla, ele avuca sığmaz haliyle ve içten gülüşüyle sosyal medyada fenomen olmuştu. Binlerce takipçisi vardı. Yataktan kalkamaz hale gelinceye dek her sabah uyandığında kırmızı rujunu sürüp selamladı aynadaki yaşam sevincini. Ha...
Destek Yayınları
Ebenin Dantelli Donu
Sevgili dostum Linda Fraim, yazın hayatına adım attığı bu ilk eserinde, aslında Türkiye’de kadın olmak, aile kurmak, toplumsal ilişkileri saygılı bir şekilde yürütmek, insanlar arasında kontrollü bir mesafe koruyabilmek gibi temel insani gereksinimler ekseninde şekillenen kendi deneyimleri ışığında bizi geçmiş yaşantılarımızı sorgulamaya yöneltiyor. Kitabın ilk taslağını bitirdiğimde yüzümde kocaman bir tebessüm, ruhumda ise büyük bir güç hissetmiştim. Demek ki gelenekselleşmiş, o yüzden de sorgulanmayan, ancak bizim toplumda insan ilişkilerini adeta kangrenleştirmiş vıcık vıcık tavırlar, düzeysizlikler sadece benim gözüme batmıyormuş; yalnız değilmişim diye düşünmüştüm. Kitap sadece oğullarıyla göbek bağını koparma gücü bulamayan annelerle ilgili değil; aynı zamanda bu toplumda güçlü bir ...
Destek Yayınları
Hayatımın Öküzü
Bir hatayı sevmek de doğru sayılabilir…Parçalanmış ailesinin trajedisini dinmek bilmeyen neşesiyle ve inatçı mücadeleciliğiyle onarmaya çalışan genç bir kızın, aşkla, dostlukla ve unutmaya çalıştıklarıyla yaşadığı nefes kesici imtihanı…“1905’ten” adıyla Wattpad camiasının 5 milyon 300 bin kez okunan fenomen yazarlarından 16 yaşındaki Deniz Özkurt’un ilk romanı Hayatımın Öküzü geçmişinden kaçarken geleceğinin kaosunda savrulan Defne’nin sarsıcı, duygulu ve şaşırtıcı öyküsünü zengin bir kurguyla anlatıyor.Geçmişinin izlerini silebilmek ve kendisine yeni bir gelecek yazabilmek için küçücük yaşına rağmen İzmir’e doğru yola çıkan ve burada başladığı okulunda kendisine yeni bir geçmiş yazmaya başlayan Defne’nin büyürken yaşadığı sancılar, sakladığı sırlar ve göze aldığı büyük aşk duvara karşı yü...
Destek Yayınları
Egoloman
Bölümlerinin yayınlandığı her hafta Wattpad genç kurgu kategorisinde istisnasız ilk 10’da yer alarak 3 milyon kez okunmayı başarmış genç bir roman…İnternet fenomeni Berna Baki’nin ilk romanı Egoloman büyük ihtiraslar, hastalıklı âşıklar, tutkulu aşklar, derin hesaplar, tehlikeli entrikalarla dolu bir serüven…Bir Azra düşünün ki kendi halinde yaşayan, harçlığını çıkarabilmek için okul çıkışlarında garsonluk yapan, özel okulda burslu okuyan, okuldaki sözde arkadaşlarıyla çetin bir dostluk imtihanı yaşayan, 18 yaşında, güzel mi güzel…Bir Gökmen düşünün ki hayatı boyunca istediği her şeye sahip olabilmiş, babası şarkıcı, annesi ressam… Çocukluğundan beri oyunculuk yapan, yarı şöhretli, egoist, egoloman, kendini bir halt sanan, 18 yaşında, yakışıklı mı yakışıklı…Bu iki gencin yolları kesiştiğin...
Destek Yayınları
Pi
Şimdi itiraf zamanı!İtiraf ediyorum: Sana tuzaklar kurdum. Adlarını Fi ve Çi koydum.Can Manay’ın Duru’ya duyduğu açlıkla çıkardım seni yola, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını Deniz’le anlatmaya çalıştım sana…Beni takip etmen için yolumuzu onların hikayeleriyle süsledim. Anlamları da hemen hemen her satıra gizledim. Çünkü Pi’deydi asıl anlatmak istediklerim. Çaresizdim. Vazgeçemezdim. Sana bu manzarayı mutlaka göstermeliydim. Seninle nihayet burada buluşmak için çok emek verdim.Şimdi yine gel benimle, birlikte yürümeye devam edelim.Savaşların savaşılarak kazanılamayacağını, asıl zaferin ancak doğrudan ayrılmayınca kazanıldığını Özge anlatsın sana,Yaptığımız her şeyin evrende dönüp dolaşıp bize nasıl geri geldiğini Can’dan dinle,Analiz edebildiğimiz kadar güçlü, sadeliğimiz kadar güzel,...
Hikmet Anıl Öztekin Kutulu Set
Hikmet Anıl Öztekin Kutulu Set -Elif Gibi Sevmek 1 -Elif Gibi Sevmek 2 -Eyvallah 1 -Eyvallah 2 -Fesleğen -Ne İçin Varsan Onun İçin Yaşa
Destek Yayınları
Bir Psikopatın Peşinde
Hiçbir şey göründüğünden ibaret değildir. Gördüklerinizin ya da işittiklerinizin çok katmanlı başka anlamları da vardır. Vahşice katledilen genç kızın davası, memleket gündemini hayli karıştırınca, cinayet masası dedektifleri zaman kaybetmeden katilin peşine düşerler. Ancak dava öylesine şifrelerle doludur ki kimsenin işi kolay değildir. Parapsikoloji meselesinin enine boyuna masaya yatırıldığı bu gerilimli hikâyede, duyular dışı algı, sezgi, hissi kablelvuku gibi metafizik konular romanı bilimsel bir zemine de çekiyor ister istemez. Nörolog Dr. Sultan Tarlacı’nın kaleme aldığı Bir Psikopatın Peşinde 197 Gün her bölümde kendi içinde bir şifre barındıran farklı bir asal sayının gölgesine yerleştirilmiş olaylar örgüsüyle tam anlamıyla "kafa yakan" bir kurgu... Algıyla hakikat arasındaki bağı...
Beyaz Baykuş Yayınları
Yeşilin Kızı Anne
Ateş kırmızısı saçları ve coşkulu tavırlarıyla Anne Shirley, yetimhaneden çıkıp da Green Gables’a adım attığı anda, buranın yıllardır hayalini kurduğu yuvası olacağından emindir. Ancak büyük umutlar ve hayallerle geldiği bu evde, Cuthbert’ların bekledikleri kişinin aslında kendisi olmadığını anlayınca bütün hayalleri yıkılır. Buraya ait olduğunu Green Gables ev halkına ve Avonlea kasabasına kanıtlamak için pek çok zorlu sınavdan geçmesi gerekecektir. Ancak bir türlü susmak bilmeyen ve adeta bir bela mıknatısı olan bu küçük kız, tüm tuhaflıklarına rağmen renkli hayal dünyası ve tertemiz kalbi ile yediden yetmişe herkesin kalbini kısa sürede kazanmayı ve orada kendine yepyeni bir dünya yaratmayı başaracaktır. Lucy Maud Montgomery’nin on dokuzuncu yüzyılda Kanada’daki kendi deneyimlerinden yo...
Destek Yayınları
Ters Kanatlı Şahin
Türkiye-Ortadoğu-Avrupa coğrafyasında, gerçek olaylar üzerine kurulu bir casusluk romanı... İkinci Dünya Savaşı’nda Yahudiler, Ermeniler, milliyetçiler, komünistler, şeriatçılar ne yaptı? Yanlış bildiğimiz, doğrusuna inanamayacağımız entrikalar, cinayetler... Kimilerini çok yakından tanıdığımız insanlara dair gizli dosyalar... Her köşesinde karışık adamların cirit attığı, adım başı suikast girişiminde bulunulan, savaşın korkutucu soluğunu ensesinde hisseden Türkiye... Diplomat, sığınmacı, aydın, bilimadamı, casus, işadamı ve politikacılarla ustaca dans eden casusluk örgütü: TERS KANATLI ŞAHİN
Destek Yayınları
Ölüm Dağları Bekler
"Dağdan bir ağdır Cudi. İnsana göz eder, el eder, naz eder, gel gel eder. Çağırır. Çekiverir içine. Ve orada insanın, asıl kendisini yenmesini ister. Kimi zaman aydınlık, kimi zaman koyu bir karanlıktır Cudi. Kendine özgü gizemli bir cazibedir. Aydınlığında da, karanlığında da, uzak ufuklara koşmamızı ister. Hafife alınmak istemez Cudi. Kendini hafife alanı, bir rüzgârıyla uçurmuşluğu çoktur. Ağırdır, ağır olunsun ister. Bir yok olmuşluğu anlatır Cudi. Daha doğrusu, yoklukta varlığı bulmuşluğu. Vezirliği de, rezilliği de bilmek ister. Bekler Cudi. Karanlığı, geleceği ve kıyameti. Ardından mahşeri. Kendini ve düşmanını yenenlere dağ gibi şahitlik yapmak ister. İki kapısı vardır Cudi’nin. Birisi benliğinle çıkmayı, diğeri ruhunla inmeyi anlatır. Bu dağ, zamanın layıkıyla arşınlanmasını ister...
Destek Yayınları
Türk Komandoları
"Anlarla, durumla, mekânla, içgüdülerle, dürtülerle, tehlikelerle ve benlikle yarışılır burada. Ve karşıda olanın çok önemi yoktur aslında. Hedefe girme anı gelip çatmışsa eğer, bütün kökler kopartılıp atılmıştır zaten. Ve o an, hedefe yürümek üzere ayağını yerden kesebildiğin andır. Göz gözü tanımaz o zaman. Varlığının tohumuna para saymış olsan bile tanımazsın benliğini. Zaman, mekân, dünya, ifrit, benlik saygı duruşuna geçiverir. Mehmetçiğin yakarış anıdır bu. Askerin her şeye karşı olan ve aslında sadece bir tek şeye karşı yaptığı haykırışı, ‘Allah!’ deyişi... ‘Ya Allah!’ Gürüldeyerek, gümbürdeyerek hedefin içine akan askerler. Mehmetçik... Türklerin, Türk’üm diyenlerin, Türk inançlıların kutsal anı... Şerefin, namusun, imanın bedenleştiği, bayraklaştığı an... Burası Kuzey Irak’ta gele...
Kara Karga Yayınları
Makineli Kafanın Hikâyesi
Unutulmuş bir yazarın zamanı aşan polisiye öyküleri ilk kez Latin harfleriyle okurla buluşuyor! İskender Fahrettin Sertelli nam-ı diğer Behlül Dânâ deyince aklınıza İstanbul’un Arsen Lüpen’i Ele Geçmez Kadri, Türk Polis Hafiyesi Yılmaz ya da Şeytan Hadiye isimleri gelmiyorsa çok şey kaybediyorsunuz. 1930’lu yılların popüler polisiye yazarı İskender Fahrettin Sertelli’nin daha önce Latin alfabesine aktarılmamış öykülerinin yer aldığı bu seçki, hayal dünyası karşısında şaşıp kalacağınız bu yazarla tanışmak için büyük fırsat. Çok yönlü bir sanatçı olarak daima üreten ve halkı aydınlatmaya çalışan, 1943 yılında henüz 48 yaşında hayata gözlerini yuman Sertelli’nin İngilizce "dime novel" olarak anılan, çok değerli araştırmacı yazar Erol Üyepazarcı’nın verdiği adıyla da "onparalık öyküler" türünd...
Destek Yayınları
Sen Her Şeye Değersin
Başarılı bir yazar ile sonradan engelli olan paralimpik okçunun olağanüstü aşk hikâyesi... Bu romanda aşkın hiçbir engel tanımadığını görecek, yazarın hayal gücünden çok etkileneceksiniz... "Ersincim, sade bir teşekkürden daha fazlasını hak ediyorsun. Azmin, başarın ve en önemlisi engel kelimesini zihinlerimizden sildiğin için ayrıca teşekkür ederim. Seni seneler önce bir arkadaşım vasıtasıyla tanıdım ve iyi ki diyorum. Seni sen yapan, özel kılan mücadelen, sabrın ve hayata olan bakış açın hepimize bir örnek. Senin için özel olan bu güzel eserinde bana da yer verdiğin için sonsuz teşekkür ederim. Seni tanımak gerçekten çok özel ve başarılarının devamını diliyorum. Her zaman en yakın takipçin ve arkadaşın olarak yanı başında yer alacağım. Seni çok seviyorum..." Fatma Ecevit, Gram Games Fina...
Kara Karga Yayınları
Siyah Nefes
Hem fantastik hem gerçek bir kasaba ve umut dolu bir aşk... Yolu esrarengiz bir şekilde lanetli bir kasabaya düşen Nil, kendini açmazlarla dolu bir mücadelenin içinde bulur. Bir yandan geri dönmeye çalışırken, bir yandan da karşısına çıkan engelleri aşıp kasabanın kötü kaderini sona erdirmek için uğraşır. Hayatının aşkı Kayra’yı bulmasıyla bu kötülükler diyarı bir masala dönüşmeye başlar... Aşk lanetli kasaba için kurtuluş mudur yoksa yeni bir kaosun habercisi mi? Hiç beklenmedik bir anda, anlaşılmaz bir kazayla kendini lanetli bir kasabada bulan Nil, buradan bir çıkış yolu bulabilecek midir yoksa hayatının aşkına sahip çıkmak için gerçek dünyasından vazgeçip kasaba için mücadele mi edecektir? Gülşah Elikbank bu kitabında yepyeni bir dünya aralıyor ve okurunu aşk, nefret, sevgi, dostluk, a...
Destek Yayınları
Fil Saati
Her şey tek bir sorudan evrilir, gelişir ve değişir: "Bu dünyadaki yerim nedir?" Elmasın kömürde, ipliğin pamukta gizli olduğu dünya burası. Sır hem gözünün önünde hem de gören gözün sindiremeyeceği kadar derinde. Aldığı nefesi kendi içinde kaybettiğini bilmeyen insan, kendi dışında arasa da neyi bulacak sanki? Hareket ediyoruz. Karşılaşıyoruz. Hatırlıyoruz. Unutuyoruz. Görünmeyeni arayan hareket hali içinde, yalnızca kendimizden kendimize doğru ilerliyoruz. Kâinat kocaman bir ayna. Hakikati aramak, kendini bulmak... Sevginin nefrete dönüşmesi de bunun yokluğundandır. Yeşeremeyen kararır. "Çok iyi, çok başarılı ve doğrudan yazılmış, büyük bir takdirle okuduğum sarsıcı bir roman." Prof. Dr. Uğur Batı "Her sayfası bir bulmacanın parçası. Çözerken kaybolup gidiyor ve mut



