Destek İndirim -
Destek Dükkan
0
Sepetim
Yazarlar
Kategoriler
Değerlendirme
Fiyat
Yayınevleri
Diller
Filtreleme

Kategoriler

Yayınevleri

Yazarlar

Fiyat

Diller

Değerlendirme

Önceki sayfa
Sıralama
Olay Şöyle Oldu Kara Karga Yayınları

Olay Şöyle Oldu

İyi geçmese de çocukluğuna özlem duyanların, bir bıçak keskinliğinde yaşanan hayatların, işlek caddelerde para kazanıp arka sokaklarda yaşayanların, sol yumruğunu gevşetemeyenlerin, dişlerini sıkanların, uykusu kaçanların hikâyeleri... Kitabı okurken, hiç tanık olmadığınız kiraz mevsimine imrenip, erkek şiddetine öfkenizi bileyebilir, sokak müzisyeniyle sohbete dalıp çocukluğunuzdaki kızartma kokusunu özleyebilirsiniz. Çiğdem Toker Aramızdan biri kalp işlerine bakar, duygu işlerinin sorumlusu olur. Ayşen, bu çıldırtıcı gürültüde ve tam da bu gürültünün ortasında kalbimizin mümessili. Bu yazıları okuyun da sizin de kalbiniz başı boş kalmasın. Ece Temelkuran Yazılarında sevgi de var, öfke, isyan, hayal kırıklığı da. Ama sonunda illaki umut var. Ayakları yere sağlam basan, düşeni kaldıran, pa...

Stoktaki Son Ürün!
Edebiyatta Pati İzleri Kara Karga Yayınları

Edebiyatta Pati İzleri

Bir kediyle uyumamış ya da bir köpekle dostluk kurmamış yazar yoktur neredeyse! Bu kitap çağdaş edebiyatımızın yaşayan kıymetli on yazarının hayvanlarla olan ilişkisini okurla buluşturuyor. Faruk Duman, İnci Aral, Haydar Ergülen, Buket Uzuner, Doğu Yücel, Sevin Okyay, Neslihan Önderoğlu, Haldun Çubukçu ve Murat Batmankaya mektuptan öyküye, denemeden anlatıya uzanan metinlerle hayvanlarla dostluklarını büyük bir içtenlikle paylaşıyor. Kitabın ikinci bölümünde ise, Neyzen Tevfik’in bir yerlere gitmeyen Mernuş’undan Nâzım’ın köpeği Şeytan’a, Nurullah Ataç’ın kedi dostluğundan, Tevfik Fikret’in Zerrişte’sine, Bilge Karasu’nun filozof kedilerinden, Fikret Otyam’ın çalınan keçisi Nimetçik’e kadar uzanan yelpazede yazarların hayvanlarla ilişkilerinden doğan ilginç olayları, anekdotları ve izdüşüm...

Stoktaki Son Ürün!
Gaipten Sesler Kara Karga Yayınları

Gaipten Sesler

90’lı yıllarda efsaneleşen Orası Öyküleri’nin usta çizeri Ender Özkahraman, yıllar sonra bambaşka bir öyküyle geri dönüyor. Şarkılarda kullanmak üzere ilginç seslerin peşinde koşturan bir punk müzik grubu, başlarına geleceklerden habersiz, bir cinayete tanıklık eder. Karısını yeni öldürmüş olan adamın ihtiraslarıyla ilgili anlattıkları, bestesi hazır olan bir şarkının sözlerine dönüşmek üzeredir.

Headbang 5 Kara Karga Yayınları

Headbang 5

"Gorgoroth süreci keyifliydi ama son dört sene fazlasıyla verimsiz geçti. Hem müzikal hem de diğer açılardan grup çok sığlaşmaya başladı. İçine kapanmış gibiydi. Ben de bu yüzden farklı bir şeyler yapmak istedim." -Gaahl (Gaahls Wyrd) "Birçok albüm çıkıyor ve bu albümleri birkaç tur dinledikten sonra rahatlıkla özümsemiş oluyorsun. ‘Gold & Grey’ pek öyle bir albüm değil. Biraz sabredip zaman tanıdıklarında, albüm kendine özgü yanlarını ortaya çıkarıyor. Bu hiçbir zaman benim kontrol edebildiğim bir şey olmadı aslında. Eğer bilinçli olarak sürekli böyle albümler yapabilmem mümkün olsaydı, kesinlikle yapardım!" -John Baizley (Baroness) "Biz zamanında Black Sabbath’tan ve Trouble’dan çok etkilendik. İlk Trouble albümü bize çok ilham verdi. Başka şeyler de ilham verdi; oldschool metal. Ama bug...

Agafya Destek Yayınları

Agafya

1920’de dünya yeniden şekillenmeye başlamıştı. Rusya’da başlayan Ekim Devrimi sonrasında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. Anadolu’da Mustafa Kemal’in askerleri amansız bir kurtuluş savaşı vermekteydi. İngiliz yanlısı Beyaz Rus ordusu yetmiş bin askeri, savaş gemileri ve silahlarıyla Mustafa Kemal’e karşı kullanılmak üzere İstanbul’a konuşlandırılmıştı. Bu orduyla birlikte devrimden kaçıp işgal altındaki İstanbul’a sığınan Rus asilzadeleri, gelirken yanlarında sadece acılarını, hayal kırıklıklarını, hırslarını ve korkularını değil, köklü kültürlerini, asaletlerini, sanat zevklerini, incelikli estetiklerini de getirmişlerdi. Böylece İstanbul’un yaralı, yoksul ve gelişmemiş çehresinin rengi de, dokusu da biçim değiştirmeye başlamıştı. Devrimden kaçan Rus soylusu güzel bir kadının, iş...

Ücretsiz Okuma
Mecburi İstikamet Kara Karga Yayınları

Mecburi İstikamet

Türkiye’nin tek kişilik ilk mizah dergisi Türk Mucizesi’ne imza atan M.K. Perker’den eğlenceli-karanlık, mizahi-edebi, gerçekçi-fantastik, nostaljik-modern, renkli ve siyah-beyaz öyküler... Mecburi İstikamet, Perker’in Leman, Penguen ve OT gibi mizah dergilerden aşina olduğunuz ve daha önce hiç görmediğiniz çizgileriyle bir mizah ansiklopedisi! Tek bir çizerden bu kadar farklı anlatım biçimi görmek, yalnız Türkiye için değil tüm dünya için de nadir bir doğa olayı.

Küçük Irmaklar Kara Karga Yayınları

Küçük Irmaklar

İki ihtiyar, Edmond ve Emile’in iyi bir dostluğu vardır. Her ikisi de duldur, beyaz şarabı ve balık tutmayı severler ve oldukça yalnızdırlar. Emile, günün birinde ihtiyar Edmond’un bir sevgili bulduğunu ve seviştiğini öğrendiğinde işler değişir. Dostunun ani ölümüyle birlikte hayatını değiştirmeye karar verir... Pascal Rabaté, kırılgan çizgileri, yalın renk tercihleri, ustaca tasarladığı kareleri ve sakin bir anlatı temposuyla Fransa kırsallarında yaşayan insanların günlük yaşamından özel detaylar yakalıyor.

Fransız Masalları Kara Karga Yayınları

Fransız Masalları

Perilerin ve cinlerin hem dünyamızda hem de hayal gücümüzde var olduğu gizemli bir çağdan masallar. "Blondine, Bonne-biche ve Beau-Minon’un Öyküsü", "İyi Kalpli Minik Henry" ve "Prenses Rosette’nin Öyküsü" çok eski zamanlardan çok önemli erdemleri bize hatırlatıyor, dürüstlüğün ve gerçek dostluğun her şeyin üstesinden gelebileceğini söylüyor.

Stoktaki Son Ürün!
Esir Şehirde Bir Kadın Destek Yayınları

Esir Şehirde Bir Kadın

...

Yüzünden Yollar Çıkardım Kara Karga Yayınları

Yüzünden Yollar Çıkardım

Her zaman bir çift kanadın bir altın madeninden daha değerli olduğunu söyleyen Akgün Akova, bu kez yollarda uçan şiirlerle çıkıyor karşımıza. Işıklar söndüğünde gölgelerimizin bizi nerede beklediğini merak ederek… Çiçekler arası koku nakli yaparak… İçine kara bulutlar girse de kalbinle kuş vurma diyerek… Bilinçaltımızın yırtılmış yerlerine yama yaparak… Bu kitapta bir gözyaşı damlası burnunu çekiyor. Dizelerini bir yastıkta birdenbire beliren okşanmış mavi gibi yazıyor şair. Düşleri için havaalanı yapıyor. Uçurumlara yem veriyor. Gözünün içinde ışığın bavulunu taşıyor. Yüzünden Yollar Çıkardım kimsenin yere düşmeyeceği, düşse de kaldırılacağı bir dünyanın ancak öpücük öpücük üstüne konarak kurulacağını söylüyor bize; çünkü şairi, aşk dolu

Başka Bir Gökyüzüne İnanmak Destek Yayınları

Başka Bir Gökyüzüne İnanmak

Sevgilim... Gözlerin hangi şehrin sabahına açılırsa açılsın her sabah aynı kişiye uyanabilmektir aşk... Ben her sabah solumdaki o ağrıyla sadece sana uyanıyorum. Bu daha ne kadar sürecek hiçbir fikrim yok. Ama bir süre sonra sıradan bir pazar sabahına, aklımda başka bir telaşla uyanacağıma inanıyorum. Sen de inan buna. Bir zamanlar iliklerine kadar seni seven birinin, bir gün hatıralarında bile yer tutmayacağına inan. Seninle mutsuz yaşamaya bile razı olan birinin sensiz çok daha mutlu yaşlanacağına inan... Ve bir gün olur da denk olursa acılarımız; yani en az benim kadar yaralanırsa gururun, incinirse duyguların beni hatırla... İşte o zaman gerçek sevginin birinin varlığıyla mutlu olmak değil, yokluğuyla mutsuz yaşamaya alışmak olduğunu anlayacaksın. Ben sana hak ettiğinden fazlasını verd...

Chıcago Kara Karga Yayınları

Chıcago

Oscar adaylı senarist ve Pulitzer Ödüllü oyun yazarı David Mamet’tan 1920’lerin Chicago’sunda geçen bir mafya hikâyesi. Keyifle okunacak bir dönem romanı. *** Karakterler arasındaki diyaloglar tüm güncelliği, doğallığı ve rahatlığıyla akarken okurun kendisini birdenbire gerilimin tam ortasında bulması işten bile değil. Birinci Dünya Savaşı’nda savaşmış, şimdi ise Chicago Tribune gazetesinin en iyi muhabirlerinden biri olan Mike Hodge, Annie Walsh’a aşık olmasaydı iyi ederdi. Ama belki de Annie Walsh’u öldüren her kimse Mike Hodge’a bulaşmaması gerektiğini bilse daha iyi ederdi. Basit bir iz sürme işinin bütün bir Chicago mafyasını hallaç pamuğu atar gibi atacağını kim nereden bilebilirdi? Ama işte Mamet’ın mahareti burada; ufak, bireysel hikâyeleri bir anda büyüterek bir insanlık meselesi ...

Nazım'ı Öldürmek Destek Yayınları

Nazım'ı Öldürmek

Deli Çocuğun Güncesi Destek Yayınları

Deli Çocuğun Güncesi

"Bazen insanlar kadar paragraflar da anlamsızlaşır. Hiçbir sözcük seni anlamaz, anlatamaz, yazdıramaz. Çaresiz bırakırlar seni, suskunluğa terk edersin kendini. Sonra biraz daha acı çekersin, hüzün çuvalına eklersin bir şeyler, tekrar yazmaya kalkarsın ve sonra fazlasıyla yazarsın.’’ "Büyümemde, delirmemde, yalnızlığımda emeği geçen herkesin gözlerinden öperim"

Çin Masalları
 
Kara Karga Yayınları

Çin Masalları

Periler, hayaletler, görünmezler, hayvanlar, insanlar, sular, ağaçlar… Birbirleriyle denk ve uyumlu bir ilişki içindeki her varlığın, insanlığa açgözlü olmamayı, saygıyı, geleneklere bağlı ve sözüne sadık olmayı öğütleyen hikâyeleri, Çin’de hem yetişkinler hem de çocuklar tarafından sevilerek anlatılıp dinleniyor. Kardeşi olan tüm kültürlerden farklı olarak Çin halk masalları, Konfüçyüsçülük, Taoizm ve Budizm etkisiyle daha filozofça bir derinliğe ve ayrıcalığa kavuşuyor.

Yalnızlığın Başkenti Destek Yayınları

Yalnızlığın Başkenti

"Aşk meşru bir şey olamaz. O da şiir gibi meşrulaşınca ölür." "Şiirin Efendisi" Cemal Süreya’nın tren vagonundaki sürgünlüğüyle başlayıp Darphane müdürlüğüne uzanan çalkantılı hayat hikâyesinin bilinmeyen yönlerini bir solukta okuyacaksınız. Üvey anne zulmünden kaçarak yeni bir yaşam kuran Süreya’yı, "Üstü kalsın" diyecek kadar yaşamaktan vazgeçiren neydi? Çok sevdiği oğlu mu? Aşkları, ayrılıkları ve yalnızlığıyla sıra dışı bir şairin fırtınalı denizinde yüzmeye hazır mısınız?

Mutsuz Çocuklar Ülkesi Destek Yayınları

Mutsuz Çocuklar Ülkesi

Süper Baba'nın müziğini flütle çaldığımız günlerde çok enteresan çocuklardık, Tsubasa izlerken çarpan kalbimiz, banyo sonrası Bizimkiler dizisi... Hayatın seyrinde güzel bir yolculuktaydık, önce hüpleten sonra gümleten felsefemiz, can sıkıntısının artan yoğunluğunda uhuyla geçirdiğimiz zamanlar, amacımız basitti yani: Masumluk... Amma velakin çok masumduk!

İpek Sabahlık Destek Yayınları

İpek Sabahlık

Suat Derviş, hayata ağzında altın kaşıkla merhaba dedi. Son nefesini yoksulluk içinde verirken, üzerinde saraylı annesinin hediyesi ipek sabahlık örtülüydü. Ülkesi için en iyiyi isteyen aydınların gördüğü eziyetten nasibini fazlasıyla aldı. Bu yolda, doğurmak üzere olduğu oğlunu kaybetti. Onlarca kez sinemaya ve sahneye uyarlanan FOSFORLU CEVRİYE isimli romanında, "hayatının aşkı"nı betimledi. Bu eseriyle sadece kendi ülkesinde değil, pek çok ülkede de gönülleri fethetti. Nâzım Hikmet’in "başını eğemedim, gölgesini çiğnedim" diye şiirler yazdığı yıl, Suat Derviş sadece on altı yaşındaydı. Sonra biri güreşçi, biri romancı, öteki gazeteci olmak üzere üç koca eskitti. Almanya’da Suzet Doli ismiyle Almanların, F

Masalcı Destek Yayınları

Masalcı

Masallar, anlatıldıkça gerçek olurlar... Gerçeklik nerede başlıyor, masal nerede bitiyor belli değil. Kurguyla hakikatin iç içe geçtiği, şifrelerle dolu bir labirent MASALCI... Paganizm ve ezoterik öğretiler araştırmacısı ve yazarı Erhan Altunay’ın kaleme aldığı eşsiz bir tarihi roman. Dünya sahnesinde yüzlerce yıldır oynanan o büyük oyunun en önemli parçasıdır Türkiye... Özellikle İstanbul. Hatta Ayasofya... Yüzlerce yıl önce yaşamış olan bir Masalcı, bugünün İstanbul’unda Balat semtinde dolaşırken seçtiği bir adama anlattığı masalla yaklaşmakta olan büyük tehlikenin haberini veriyor. Kutsal Emanetler’in peşinde İstanbul sokaklarında şövalyelere karşı başlayan bu amansız mücadelenin sonu ne olacak? Kutsal Emanetler’i Fatih Sultan Mehmet mi sakladı? Şövalyeler Türk topraklarında hâlâ Kutsa...

Stoktaki Son Ürün!
Çünkü Bir Anlamı Vardır Kara Karga Yayınları

Çünkü Bir Anlamı Vardır

Cem Güventürk dünya çapında bir çizerdir. Asıl söylemek istediğimi baştan söyleyeyim çünkü gerisi teferruat. Leman, Penguen ve şimdi de KaraKarga Dergi’de birlikte çalıştığım, hem bulduğu konular, hem tespitleri ama özellikle çizgilerine ve çizgilerinin evrenselliğine hep hayran olduğum Cem’in birbirinden eğlenceli kareleri bu kitapta toplandı. Dünyadaki tüm ‘geek’lerin gücü adına, çok uzun yıllar bizi besleyecek ve birbiri ardına yayınlanarak oluşacağına inandığım bir külliyatın ilk eserine kavuşmuş bulunmaktayız. M. K. Perker

Alışmadık Gözde Lens Durmaz Destek Yayınları

Alışmadık Gözde Lens Durmaz

Stoktaki Son Ürün!
Likya - Işıklı Aşklar Ülkesi Kara Karga Yayınları

Likya - Işıklı Aşklar Ülkesi

“Levent Veziroğlu, muazzam bir tasvir yeteneği ve muazzam bir Türkçeyle, Anadolu anlayışlarını dilsel, dinsel, etnik unsurlar ve doğa çelişkileri üzerinden anlatıyor.”- Nebil ÖzgentürkPhaselis’ten başlayıp Knidos’a kadar uzanan coğrafyada, neredeyse her bir taşın hikâyesini öğrenmeye adamıştım ömrümü. Bilemediğim hikâyeleri de kendim yazarım demiştim. Ama hikâyeler, dinleyenlere, anlayanlar oldukça anlam ifade ederler. Çünkü aslında her hikâye, bazen tek bir dinleyiciye yazılmıştır.Anlatıcı kendi hikâyesinin peşine düştüğünde, yolu kırıklarla, yasaklarla, ikramlarla, acılarla ve dalgalarla dolu başka hikâyelerle kesişiyor. Dinleyici, onun tüm yolculuğu boyunca her inişte ve yokuşta, vuslatın aşkın katili olduğuna; aşkı, arzunun ve acının ayakta tuttuğuna inanıyor.

Olimpiyat Rüyası Kara Karga Yayınları

Olimpiyat Rüyası

Olimpiyata katılma öyküsü, bu rüyaya ulaşmak için yapılanlar, fedakârlıklar, zorluklar… Çok okuduk, çok seyrettik böyle masalları. Samiye Yusuf Ömer’inki bunların biraz ötesinde, muhtemelen en gerçek ve en etkileyici olanı. İçinde mülteciliğin zorlukları var, olimpiyat rüyası var, insani dram var, aşılması dağ gibi engeller var, etkileyici bir son da var… Çizen Reinhard Kleist’ın spora özel bir ilgisi var, çeviren Tanıl Bora ise Türkiye’nin spor ve çizgi roman kültürüne başlı başına katkı. Zor’un tanımını değiştirecek bir öykü bu. İmkansız’ın sözlük anlamına örnek olacak belki de. Siz spor diye okuyun, tarih epik masallar bölümüne kaydetsin.

Aşk ve Kuyruklu Yıldız Kara Karga Yayınları

Aşk ve Kuyruklu Yıldız

Yaşamın çıkmaz sokaklarında yürürken, bir kuyrukluyıldıza çarpmaktır aşk. Söylendikçe bizim olan bir şarkıdır. Tene dağılan mıknatıstır, isteğin masalıdır. Uzun bacaklı bir yaban hayvanıdır aşk. En derin kuyumuza düşen kemandır. Dikey bir şiirdir bütün kuşları aynı anda havalandıran. Aşk, yasemin kokan bahçeleri ve ateşböceklerini bir arada anımsamaktır. Çocuk Kalmışlar Derneği’ne üyedir aşk. Kente kanadı kırık melekler yağdırır. Aşk, ilkyardım çantası olmak, dalgakıran olmaktır. Kırık camlara sevdiğinin adını yazmaktır iki kişinin bildiği bir dilde. Aşk sevenlerin yüzlerinde tahtlar devirir, saraylar yıkar. Bilgisayarları eritir, oyuncak mağazaları için soygun planları yapar. Aşk, Öpüşen Çiftleri Alkışlama Ekipleri kurdurur sevilenlere. O, uzun saçlı bir yıldızdır, yüreğin içinde taranır....

Toplam: 1298