
Güneş Özümü Alıyor
“İNSAN AŞKI BIRAKINCA YAŞLANIR” DER MÁRQUEZ. BENSE AŞKTAN KAÇAMADIĞIM İÇİN ÖLÜRKEN HAYLİ GENÇ GÖRÜNÜYORUM. Sen hangi aralıklarla güneş tutulması gerçekleşir bilir misin? Ben söyleyeyim sevgilim; yılda iki ila beş güneş tutulması gerçekleşir. Peki, sen hiç güneş tutulmasının hayalini kurdun mu? Ben kurdum. O anın gelişini iple çekerdim. Neden biliyor musun? Sadece diğer insanlarla ortak bir anı paylaşabilmek için... Gündüz gözü onlar gibi hissedebilmek için... Çocukluğumdan beri güneşten kaçtım. Sadece güneşten değil; olası dostluklardan, aşklardan da kaçtım. Kaçmak zorundaydım çünkü biz ailece güneşle kan davalıyız. Annemi güneş aldı. Annemin özünü alan güneş şimdi benim özümü de senden ayırıyor. Bizi güneş kuruttu sevgilim. Merak etme, karanlıkta da olsam seni sevmeye devam edeceğim. Ben ...

Patent, Bilimin Ruhuna Aykırıdır - Marie Curie
"Hayatımı imkânsızı anlamaya adadım." – Marie Curie Sizce bilim tarihinde çığır açan dâhi biri nasıl anlatılmalı? Onu, aldığı Nobel ödüllerinin içine mi sıkıştırmalı? Yoksa keşfettiği elementleri ve cinsiyetini, isminin önüne ekleyerek konuyu kapatmalı mı? Ya da topluma bilim yoluyla seslenmeyi tercih eden, kendi hayalleriyle insanlığın ortak çıkarlarını aynı paydada buluşturmayı amaç edinen, her şeyden önce insan odaklı olduğunu anlatmaya çalışan birinin toplumsal bakış açısını ön planda mı tutmalı? Başarı, zekâ ve yetenek cinsiyetsizdir, ırksızdır, mezhepsizdir, dilsizdir, çok kültürlüdür. Bunu kabul ettirmek için onun verdiği mücadele, tüm insanlara örnek olmuştur. Çünkü mücadelesi bireysel değil, evrenseldir. Marie Curie… Hayatını hiç görmediği insanlar için feda eden bilim insanı. Mar...

Fantastik Okuryazarlığı
"Fantastik, gerçeklikten kaçma yolu değil, onu anlamanın bir yoludur." – Lloyd Alexander * İçimizdeki çocuk tüm saflığıyla büyünün var olmasını, kötü giden şeyleri bir çırpıda düzeltecek o sihrin gerçekleşmesini bekler. Ama yetişkin tarafımız dünyanın karanlık bir yer olduğunu, kötülüğün sıklıkla kazandığını fısıldar kulağımıza. Bu ikircikli anların yaratıcı zekâyla birleşip bir hikâyeye dönüşmesi bizi fantastik janrasına götürür. Peki, fantastik türünü gerçekten anlayabiliyor muyuz? Yapılan göndermelerin, üzerine kurulduğu metaforların farkına vardığımız bir okuma yapabiliyor muyuz? Fantastik hikâye nedir? Bir hikâyenin fantastik olması için ihtiyaç duyduğu özellikler neler? Kaç çeşit fantastik hikâye türü var? Fantastik hikâyeler nasıl yazılır?

Bilimkurgu Okuryazarlığı - Bilinmeze Merakın Anatomisi
"BİLİMKURGU, LAZER TABANCALI DELİKANLILARIN METAL SUTYENLİ KIZLARI KURTARDIKLARI ‘UCUZ’ UZAY FİLMLERİNDEN İBARET DEĞİLDİR." – PHILIP K. DICK. Bilimkurgu nedir? Bilimkurgunun temeli "novum" nedir? Novuma göre bilimkurgu alttürleri nelerdir? Bilimdışı kurgu nedir? Bilimkurguyu gerçekten anlıyor muyuz? Yapılan göndermelerin ve üzerine kurulduğu teorilerin farkına vardığımız bir okuma gerçekleştirebiliyor muyuz? Bilimkurgu hikâyeleri nasıl yazılır? Bilimkurgu üzerine daha yüzlerce sorunun dünyanın en önemli eserlerinden örneklemelerle ele alındığı bu kitap sadece bilimkurgu tarihini değil, felsefesini de açıklıyor. Bu türe gönül vermiş, okumaya ve seyretmeye meraklı herkese hitap eden bu kitabı okuduktan sonra bilimkurguya bakışınız tamamen değişecek. Yıllardır bilimkurguyla ilgilenen editör Z...

Elizabeth Bennette Olmak
"Geçmişin sadece hatırlamaktan zevk aldığınız kadarını düşünün..." Jane Austen’in büyülü kaleminden çıkan Gurur ve Önyargı eseri, kitabın baş kahramanı Elizabeth Bennet’in çağları aşan özgün karakteri sayesinde 200 yıldır geçerliliğini korumuş ve klasikler arasında yerini almıştır. Bu kitap sayesinde Elizabeth ile samimi bir arkadaşlık kurarken bir yandan da onun herhangi bir roman kahramanından çok daha fazlası olduğunu anlayacaksınız. Sayfalar ilerledikçe Elizabeth’in yaşamına, duygularına, yüreğinin sırlarına, istek, nefret ve beklentilerine şahit olurken kendinizle de ilgili birçok çıkarımda bulunacaksınız. Elizabeth Bennet kendi dönemi için devrimci sayılırdı... Bunu anlamadan, sadece bir aşk romanı okuduğunu sananlar ne çok yanıldıklarını bu kitapla öğrenecekler. Elizabeth Bennet’in ...

Yalnızlığın Kitabı
Yalnızlık için "çağın hastalığı" diyorlar. Peki öyle mi gerçekten? Yoksa yalnızlık, Aristo’nun "politik bir hayvan" diye nitelediği kafası karışık ve her daim meşgul insanın en kadim dostu, en arkadaş canlısı arkadaşı mı? Tenhasını yitiren kentlerde kuytu bulamadığımızdan mı kendimizi yalnız hissediyoruz bu yüzyılda? Afili yalnızlıklardan sefil yalnızlıklara doğru ilerleyen eski ve büyük bir destan, yalnızlığın tarihi. Mitosun tanrılarından mitolojik kahramanlara, anti-kahramanlardan varoluşçuluğun sıradan ve sıkıcı, iç bunaltıcı karakterlerine uzanıyor. Hatta mekandan, metruktan, evden ve avludan yüzümüze yansıyan bir oluş halini alıyor. Yazardan, editörden ve okuyucudan geçiyor. Neticede farklı kulvarlardan 12 isim bir araya geliyor, insanın yatay ve dikey düzlemde yalnızlığını düşünüyor...

Beyaz Geceler
Hayalperestlik, yalnızlıkla baş etmenin bir yolu olabilir mi? Dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Dostoyevski’nin yirmi yedi yaşındayken kaleme kaldığı Beyaz Geceler gösterişten uzak, mütevazı ama bir o kadar da güçlü ve şiirsel bir uzun öykü... Hikâyenin isimsiz anlatıcısı, Petersburg’da yalnız yaşayan, kendi halinde bir hayalperesttir. Şehrin dört bir yanında dolaşır tek başına. O sokak senin bu sokak benim... Sonra bir gün yine kendi gibi yapayalnız bir kız çıkar karşısına. Nastenka... Güzel ama kederli bir kızdır Nastenka. Acıklı da bir hikâyesi vardır. Önce bu hayalperestin hikâyesini dinler, sonra onu bir daha bırakmayacağının sözünü vererek başlar kendi hikâyesini anlatmaya. Ancak hikâyeler ortaya döküldükçe filizlenen aşk duygusu, aslında üç kutuplu bir aşka dönüşür...

Katip Bartleby
"Yapmamayı tercih ederim." Bu cümle, 19. yüzyıl New York’unda Wall Street’te, bir hukuk bürosunda işe başlayan genç ve azimli Bartleby’nin hayat mottosudur. Bartleby her işini eksiksiz yapan sıra dışı bir kâtiptir. Ancak yaşananlar ve insanların ne düşündüğüne aldırmaksızın başlattığı pasif direniş bu cümleyle taçlanır. Bu kayıtsızlıkla nasıl başa çıkacağını düşünen patronu hikâye ilerledikçe onun tercihlerinin nedenlerini de anlayacaktır. Moby Dick’in yazarı Herman Melville tarafından kaleme alınmış absürd edebiyatın öncüsü ve aynı zamanda Amerikan edebiyatının kült eserlerinden biri olan bu uzun öykü Kafka’dan Camus’ye kadar pek çok yazara ilham vermiş, pek çok düşünürün okumalarına konu olmuştur. Kâtip Bartleby, yayımlandığı 1853 yılından beri bugün hâlâ toplum kuralları ve kapitalizmin...

Perviz
Kayıp Kitaplar Kütüphanesi’nde bu kez Türk edebiyatında fantastiğin izleri sürüldü. Celal Nuri İleri’nin 1916’da kaleme aldığı Perviz'de, modernleşme sürecindeki edebiyatımızda o zamana kadar kullanılmamış olan temaların ilk kez kullanılmasıyla dikkat çekiyor. İktidar mefhumunu fantastik eksenle ele alan Perviz’de edebiyatımızın önemli bir boşluğu doluyor. Osmanlı Devleti’nin son evresinde yazılmış olan bu eser, modern Türk edebiyatının kronolojisini yeniden yapılandıracak cinste bir niteliğe sahip.

İnsanların Dünyası
"SADECE MAL MÜLK İÇİN ÇALIŞARAK, KENDİ HAPİSHANELERİMİZİ İNŞA EDİYORUZ." Başka dünyaların mümkün olduğu inancını hayli derinden hisseden bir yazar ve pilottur Antoine de Saint-Exupéry... Yazarın dünya çapında çok satan kült eseri Küçük Prens’in minik kahramanı, bilinmeyene duyduğu merakla başka gezegenlerin keşfine nasıl cesaret ettiyse bu kez İnsanların Dünyası’nda aynı şeyi kendisi yapıyor Exupéry... Farklı şehirler, farklı insanlar, farklı kültürler, hayatlar, hikâyeler ve ihtimaller üzerine gerçekleştirilen bir yolculuğun derinlikli sorgulamasıdır da bu kitap aynı zamanda. Yazarın en felsefi eseri olduğunu söylemek de mümkün. Bilinmezliğin korkusunu aşmak, bilinirliğin güveninden kaçmak isteyenler için eşsiz bir hikâye...

İnsan Ne İle Yaşar
"Önceleri Tanrı’nın insanlara sadece yaşamaları için can verdiğini sanıyordum, artık bundan daha fazlasını biliyorum. Anladım ki o, insanların birbirlerinden ayrı yaşamasını istemiyor, bu yüzden de onlara her birinin tek tek neye ihtiyacı olduğunu aşikâr etmiyor. Bir arada yaşamalarını istediğinden hepsine kendilerinin ve diğerlerinin neye ihtiyacı olduğunu gösteriyor." Zengin ve soylu bir aileden gelen Lev Nikolayeviç Tolstoy’un hayatı hakikati aramakla geçti. Yaşadığı zenginlik dolu hayatı reddederek yoksul sınıfın arasına karışan Tolstoy, iyilik-kötülük, ölüm-yaşam, açgözlülük-tokgözlülük gibi kavramlara erdemli yanıtlar aradı, insanı sorguladı. James Joyce kitaba ismini veren "İnsan Ne ile Yaşar?" adlı öyküsü için "Edebiyat tarihinin en önemli öyküsü" der. Onu bu denli büyük yapan şey ...

Ring
Bir ringe tüm hayat sığar mı? Tüm yaşam, bir spor salonunun içinden film şeridi gibi geçer mi? Tolga, 30’lu yaşlarında genç bir adamdır. Uzun zamandır egzersiz yaptığı, dövüştüğü, ahir ömürdeki deneyimleri mekânın sahibi "Hoca" ile sık sık konuştuğu, yeri geldiğinde çilingir sofrasının kurulduğu bu yer, onun geçmişinden-geleceğine bir geçiş köprüsüdür. Sonra bir akşam bu mekânda aniden bir parti organize edilir… Etkinliğin ev sahibi Tolga’dır… Konuklar önemlidir… Kimsenin olacaklardan haberi yoktur… Burak Soyer’in kaleme aldığı Ringspor destekli alınan "intikamın" çok iyi bir örneği.

Türk’ün Dostoyevski İle Sınavı 222 Soru ve Cevap Anahtarı
Bir insanın yaşadığı sürece herhangi bir Dostoyevski kitabı okumadan bu dünyadan geçip gitmesinin kişinin kendine yapabileceği en büyük haksızlık olduğunu söylemiştim bir yerlerde. Şimdi belki bir şey daha yapmalıyız, Dostoyevski kitaplarının yanına mütemmim cüz gibi koyabileceğimiz Vedat Özdemiroğlu’nun 222 sorulu Dostoyevski Sınavı’ndan geçmek. - Ercan Kesal

Bahar Düşü
"derinden göğe sonsuz bir döngü çizdim. açıktan başladım koyuya gittim." Bu kitabın dizelerinde yaşanmış, yaşanan ve yaşanacaklara dair pek çok gerçeği, hayali, duyguyu ve düşünceyi bulacaksınız. Bilmediğim, bilmediğini bildiğim mehtaplı bir yolda yıldızlara kavuşmaktı dileğim diyen mısralarda, "doğa", "hayat" ve "insan"a dair farklı bir yolculuğa çıkarken, şiirler; hayallerim, hayallerime sahip çıkamayışına isyanda diyecek. Ceylin Erbak Aytekin’in kaleminden bizlere ulaşan Bahar Düşü farklı bir şiir kitabı olarak hem geçmiş hem de günümüz dünyasına zarafetle çentik atıyor.

Ahbap Ferdinand
Kurban bayramında hayvan pazarından kaçarak kesilmemek için soluğu denizde alan, dört gün boyunca yüzen, tekrar yakalandıktan sonra Ahbap Platformu tarafından kurtarılarak özgürlüğüne kavuşturulan Ferdinand’ın hikâyesini herkes biliyor. Peki ama Ferdinand’ın macerasının iç yüzünü gerçekten biliyor musunuz? Ahbap Ferdinand, hikâyesini Ferdinand’ın iç dünyasından dil- lendiren büyükler için bir masal. Bildiğimiz hikâyeyi ters yüz ediyor ve bize madalyonun diğer tarafını da gösteriyor. Zira Ferdinand’ın yolculuğu şapşiklikten esarete, esaretten kurban pazarına, kurban pazarından denize ve oradan da özgürlüğe uzanan ilham verici bir öykü. Bu kitabın telif geliri, çiftlik hayvanlarını koruma ve kurtarma çiftliği Angels Farm Sanctuary Turkey’e bağışlanmıştır.

İnsan Nedir
Tom Sawyer’ın Maceraları ve Huckleberry Finn’in Maceraları adlı dünyaca ünlü romanların yazarı Amerikalı mizahçı ve hiciv ustası Mark Twain, bu kez alışılmışın çok dışında, soruları bol, sorgulaması çetin, anlatımı farklı bir eserle okurunun karşısında: İnsan Nedir? İki adam arasındaki diyaloglar üzerine kurulu bu küçük ama derinlikli kitabı okurken, çoğu zaman Sokrates ve Platon’un tartışmaları canlanacak gözünüzde. Mizah anlayışı güçlü yaşlı bir adamla, tez canlı ve heyecanı yüksek genç bir adam arasında geçen sohbette "insanın ne olduğu, ne olmadığı ya da ne zannedildiği" konusu enine boyuna tartışılırken kantarın topunun kaçtığı anlar da yok değil... İnsan aslında bir makine midir, zevk peşinde koşmak ve acıdan kaçmak dışında herhangi bir dürtüsü yok mudur, "kişisel değerler" uydurma m...

Yüzünden Yollar Çıkardım
Her zaman bir çift kanadın bir altın madeninden daha değerli olduğunu söyleyen Akgün Akova, bu kez yollarda uçan şiirlerle çıkıyor karşımıza. Işıklar söndüğünde gölgelerimizin bizi nerede beklediğini merak ederek… Çiçekler arası koku nakli yaparak… İçine kara bulutlar girse de kalbinle kuş vurma diyerek… Bilinçaltımızın yırtılmış yerlerine yama yaparak… Bu kitapta bir gözyaşı damlası burnunu çekiyor. Dizelerini bir yastıkta birdenbire beliren okşanmış mavi gibi yazıyor şair. Düşleri için havaalanı yapıyor. Uçurumlara yem veriyor. Gözünün içinde ışığın bavulunu taşıyor. Yüzünden Yollar Çıkardım kimsenin yere düşmeyeceği, düşse de kaldırılacağı bir dünyanın ancak öpücük öpücük üstüne konarak kurulacağını söylüyor bize; çünkü şairi, aşk dolu

Akıllandım Artık Şimdi Daha Deliyim
İnsanın kendiyle olan mücadelesinden hangi taraf galip çıkar ki? Her ikisi de aynı güçteler sonuçta... Belki de dalaşmak değil, kendinle uzlaşmaktır mesele. Amaç yenmek de değil, yenilgiyi kabullenmek de... Güzel olan insanın kendi yüzüne insanca bakabilmesi... Kaç kişinin cesareti var filtresiz aynalara bakıp kalbinin tavan arasını temizlemeye? Benim yok! Tozlu haliyle kabulümdür. Kitabı yazanın aynası filtresiz... Peki, o tavan arasından neler çıktı dersiniz? Bir dolu delilik... Üstelik zekâya hizmet eden, yaratıcı, hırçın ama sevimli bir delilik... Anladım ki delilik bile aklı olanın akıllıca kullanabileceği bir lütuf. Demek bu yüzden akıl bile bazen sakil kalabiliyor hayat karşısında. Nilgün Bodur bu kez alışılmadık bir

Şirin ve Kartopu
DÜNYA SEVGİYLE GÜZELLEŞİR. Bir atla küçük bir çocuğun sevgiye dayalı dostluğunu, köyde yaşayan çocukların okumak için verdikleri büyük mücadeleyi ve hayvan dostlarımızın sahip olduğu değerli hakları anlatan bu tatlı öykü, aynı zamanda geçmişle günümüz arasında bir köprü kuruyor. Ali’yle anneannesi Şirin, iki farklı neslin yaşam şartlarını ve mücadelesini de gözler önüne seriyor.

Ben Suat Derviş Fosforlu Cevriye Nin Yazarı
Çok satan CELİLE, ELA GÖZLÜ PARS, YEŞİL MÜREKKEP ve İPEK SABAHLIK romanlarının yazarı Osman Balcıgil, Türk edebiyatının dünyaca ünlü kadın yazarı ve gazetecisi Suat Derviş’in hayatını gençler için romanlaştırdı. BEN SUAT DERVİŞ, FOSFORLU CEVRİYE’NİN YAZARI adlı bu kitap, Nâzım Hikmet’in adına şiirler yazdığı büyük yazar Suat Derviş’in soluk kesen dramını, naif bir anlatımla ve sürükleyici bir kurguyla anlatıyor. Saraylı bir annenin kızı olarak varlıklı bir hayata doğan Suat Derviş, ne yazık ki son nefesini verirken yoksulluk içindeydi. Üstelik üzerinde saraylı annesinin hediyesi olan sabahlığı örtülüydü. Aydın fikirleri ve sivri kalemiyle çok genç yaşta siyaset dünyasının da dikkatini çeken Suat Derviş, döneminin aydınlarının gördüğü eziyetten de nasibini aldı. Zorlu ama gıpta edilecek bir...

Ben Sabahattin Ali
Kürk Mantolu Madonna, İçimizdeki Şeytan ve Kuyucaklı Yusuf romanlarının yazarı Sabahattin Ali’nin casusluk hikâyelerini aratmayan yaşamöyküsünü Ben Sabahattin Ali adlı kitabında eşsiz bir roman kurgusu içinde kaleme alan Osman Balcıgil, Sabahattin Ali’yi bu kez gençler için yazdı. Ela Gözlü Pars Celile, Yeşil Mürekkep ve İpek Sabahlık gibi çok satan biyografi romanlarının usta yazarı Osman Balcıgil’in gençler için uyarladığı Ben Sabahattin Ali, Sabahattin Ali’nin öğrencilik yılları, Almanya’ya gidişi, siyasi görüşü, özel yaşamı, askerlik dönemi, hapishane süreci ve istihbarat ajanları tarafından izlendiği günleri tüm açıklığıyla ve lezzetli bir üslupla anlatıyor...