
Arkadaşlığımız Sonsuza Kadar Sürecek
Kiraz, Uzay ve Volkan... Hem çok yakın arkadaşlar hem de iyi birer işbirlikçi…Kimin başına ne gelirse diğerinin muhakkak haberi oluyor çünkü birlikte büyüyorlar, aileleri her zaman hep bir arada. İşler bazen ters gidebiliyor evde, eşler arasında ilişkiler zora girebiliyor, hatta evlilikler sonlanabiliyor bile. Elbette bütün bu olan bitenler çocukları fazlasıyla etkiliyor. Kiraz, Uzay ve Volkan henüz çok küçükler. Hatta bebekler ama aralarındaki o muazzam iletişim gücü, parlak zekâları ve kimsenin farkında olmadığı cesaretleri sayesinde hayatlarındaki yetişkinlerin kaderleri yeniden yazılıyo ‘‘Ama o daha bebek!’’ demeden once bir kez daha düşünmek zorunda kalac

Yüzünden Yollar Çıkardım
Her zaman bir çift kanadın bir altın madeninden daha değerli olduğunu söyleyen Akgün Akova, bu kez yollarda uçan şiirlerle çıkıyor karşımıza. Işıklar söndüğünde gölgelerimizin bizi nerede beklediğini merak ederek… Çiçekler arası koku nakli yaparak… İçine kara bulutlar girse de kalbinle kuş vurma diyerek… Bilinçaltımızın yırtılmış yerlerine yama yaparak… Bu kitapta bir gözyaşı damlası burnunu çekiyor. Dizelerini bir yastıkta birdenbire beliren okşanmış mavi gibi yazıyor şair. Düşleri için havaalanı yapıyor. Uçurumlara yem veriyor. Gözünün içinde ışığın bavulunu taşıyor. Yüzünden Yollar Çıkardım kimsenin yere düşmeyeceği, düşse de kaldırılacağı bir dünyanın ancak öpücük öpücük üstüne konarak kurulacağını söylüyor bize; çünkü şairi, aşk dolu

O Laf Hemingway İn Değil
Picasso bunu söylemedi. Balzac bunu yazmadı. Edison aslında bunu söyledi. Kafka bunu yazmadı. Bill Gates bunu söylemedi. Martin Luther King bunu tekrarladı. Muhammed Ali bunu kullandı. J.K. Rowling bunu söyledi. Nietzsche bunu da yazmadı. O laf John Lennon’ın değil. O laf Woody Allen’ın. Banksy bunu dedi. Ne Shakespeare ne de Picasso bunu yazdı. Şef Seattle bunu söylemedi. Konfüçyüs bunu söylemedi. Ve hatta bu bir Çin Atasözü de değil. Özdeyiş dedektifi Garson O’Toole; yaygın bir şekilde, farklı isimlere atfedilerek kullanılan özdeyişlerin peşine düşüyor. Birine ait olduğunu sandığımız bir özdeyişin gerçekte bambaşka birine ait olduğunu ya da sözün zannedildiği kadar afili olmadığını, ulaşılabilecek en eski kaynakları referans göstererek belgeliyor. Tüm bunları yaparken popüler kültürden t...

Yıkık Bir Çocuk Bahçesi Gibiydi Yüzü
– Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Ödülü – Boşnak askeri Saffet, yirmi yaşında ölen kız kardeşinin mezarına bir demet Saraybosna kırmızısı gül bırakıyor. Belleği onu gerilere, çocukluğuna götürüyor. Evlerindeki çocuk odasında uyku zamanı geldiğinde, kardeşinin ona anlattığı masalları anımsıyor. Kırmızı güllerden çevreye müthiş bir masal kokusu yayılıyor. Dayanamayıp gülleri koklamak için eğiliyor Saffet. Birden, sabahki yağmur yüzünden kayganlaşan toprakta dengesini yitirip, yere yuvarlanıyor. Çamurun içinde sırtüstü yatarken, savaşın yırttığı gökyüzüne bakarak söyleniyor: "Bir asker gül koklamak için bile eğilmemeli." Ötelerde, mezarlığı gören yüksek bir yapının tepesindeki Sırp tetikçi, hedefinin bir anda ortadan yok olmasına sinirlenip ağzındaki sigarayı yere tükürüyor. Ve tüfeğin dürbününe ...

Sevdiğim Kadın Adları Gibi
İrem dağılan bir ilkokulun zili gibi bak bana * seni kimse anlamıyor Duygu * Yasemin aşktı aralık kapılara anlattığın * çantanda bir sürü anahtar var Lale * gemilerin yıldızları seyrediyor Arzu * bir göktaşının tüyleri olsaydı Esin * bir ırmak seni çağırıyor Ayşegül * bir çocuğun denize fırlattığı bembeyaz martı Pelin * her şeye yeniden başla Leyla * araya rüzgârlar girse de Burçak * rüzgârda açılan saçın güzelliğisin Ebru * bütün o yollardan tek başına geçtim Naz * denize düşen yıldırım da sensin Alev

Baba Bana Bağırma
hiç kimse yanımda kal demiyorsa sana oltaya takılır gibi vardığın deniz kentleri bulutlarla evlenmiş dağ yolları ağızlara sıcak ekmek dağıtan şu güzelim sabah hiçbiri kal demiyorsa sana kırların kokusu, yol tutkusu, sonsuzluk duygusu aşka düştüğünde gözlerinde biriken deliler kal demiyorsa birdenbire bir kırlangıç çakan şimşeğin içinden geçerken kal demiyorsa senden hızlı küçülen gölgen kıvrılan merdivenlere benzeyen kediler ve yaban otları, ruhunun üzerinde biten gel benimle kal demiyorsa bir zamanlar sana deli divane olan kadınlar karasevda gibi demlenmiş çay kumdan kalelere konan martılar bunca zaman neredeydin neden geç geldin demektir bu sessizce anla

18 Saat
Gözümüzle gördüğümüz her güzel şeyin arkasında mutlaka bir giz ya da acı saklıdır. Hesaplaşmak için yeterince uzun, değişmek içinse hayli kısa bir zaman... Birbirlerini hiç tanımayan, farklı hayatlardan gelmiş, farklı kültürlerde yetişmiş bir grup insanın ortak bir kaderde buluşmak zorunda kaldığında aslında birbirine ne kadar da benzeyen korkulara, sorunlara ve kaygılara sahip olduğuyla ilgili sert ama gerçekçi bir yüzleşmeye ayna tutuyor ON SEKİZ SAAT... Teşkilat-ı Mahsusa’nın kuruluşundan Gezi Parkı direnişine, Çorum olaylarından iki binli yılların Nişantaşı sokaklarına kadar geniş bir perspektiften yakın tarihe bakan; aşk, tutku, gerilim, erotizm ve direnç dolu bu hikâye, bol kahramanlı kurgusu sayesinde keyifli ve katmanlı bir okuma serüveni vaat ediyor. İnsan olmanın sancısı ile aydı...

İçimden Geçen Yolda
Bu kitabın yazılması bitmek üzereydi. İçinde yer alan yazılar, kitaba kendi adlarının verilmesi için sıkı bir kavgaya tutuştular. Babası Çalınan Bisikletçi diyordu ki, "Bu bir yol kitabı; benim adım yakışır!" Çağlayandan Düşen Sincap da diyordu ki, "Bu bir coğrafya kitabı; adı benim adım olmalı!" Kağa Delik söyleniyordu, "Bu kitap çok şiirsel, ben de bir şairi anlatıyorum. Adını benden alsın!" Gökkuşağının Ayakkabısı, hepsine tersleniyordu: "Bu rengârenk bir kitap, benim adımdan başkası yakışmaz!" Şemsiyemin Üstünde Uçan Martı ortaya atılarak dedi ki, "Biliyorsunuz, bu adam bu kitabı uçarak yazdı. Kitabın adını hak eden benim! Benim adım verilmeli!" Tam o sırada bir gürültü duyuldu ve Vecihi Hürkuş uçağıyla Apollo 11’in yanından hızla geçerek yazıların arasına daldı. Diğer ad adaylarının h...

Elimi Tut Yeter
Oğlum Fırat’ın beş yaşına varana kadar sorduğu sorular benim yaşamım boyunca karşılaştığım en zor sınavlar oldu. Biriyle bir kahvaltı sofrasında karşılaştım: "Yumurtalar neden uçmuyo’ baba?" Bir diğeri mutfak penceresinin önünden uçarak geçen kuşlar yüzünden soruldu: "Kargalar neden kara biliyo’ musun?" Başka bir Fırat sorusu, deniz kıyısında sulardan çıktı: "Damlalar birbirlerini nasıl tanıyo’lar baba?" En yutkunduruculardan biri, dalgaların salladığı Kadıköy-Eminönü vapurunda buldu beni: "Vapurlar batınca denizin canı acır mı, baba?" *** Halime gülüyorsunuz elbet, ama ben de şimdi sormam mı size: Bilin bakalım, bir çocuk sorularıyla babasını ne kadar uzağa götürebilir? Zor durumdaki bir baba yanıtları nerelerde arar? Bana düşen, tarihin, edebiyatın, şiirin, gerçeklerin ve düşlerin içine ...

Kazıdım Tırnaklarla - Ezhel
"Rap, sanatımı kullanarak zorluklara direnmemi sağladı." Ezhel, The New York Times röportajı Ankaralıların "Ais Ezhel" olarak tanıdığı, 2017’de "Müptezhel" albümüyle adını hızla tüm ülkeye duyuran; New York Times’ın "Avrupa’nın takip edilesi 15 sanatçısı" listesinde yer alan Ezhel, serüvenini müzik yazarı Barış Akpolat’a anlatıyor. Zorlu geçen çocukluğundan ilk sahne deneyimine, KaraKızıl taraftar grubundan anarşist harekete, rap camiasından aile hayatına kadar her şeyi açıkça anlatıyor. Kazıdım Tırnaklarla, Ezhel’i yakından tanımak isteyen sevenleri ve henüz önyargılarını yıkamamış müzikseverler için keyifli ve samimi bir kitap.

Yazma, Yaratma ve Okuma Cesareti
Yazma nedenini tek bir şeye indirgememiz mümkün değil. Çoklu, parçalı ve bazen de yazarın kendisinin de anlam veremediği şeyler dünyasından ortaya çıkan bu istencin dışavurumu, her seferinde aklın sınırlarıyla açıklanamaz. Yazma serüveninde sezgi, nedensizlik ve bireyde var olan kör noktalar da işin içindedir. Tüm bu karmaşanın içinde bir dil serüveni olan "Yazma Cesareti" özel bir durumdur. Bu duruma tahammülü sağlayansa, bireyin kendini yazınsal olarak gerçekleştirme ve anlamlandırma çabasıdır. Uzun soluklu bir yolculuk olacağını hemen kestirebileceğimiz bu çabanın karşılığı, ancak iyi bir ürünün ortaya çıkmasıyla mümkündür. İyi ürünse daha ilk adımda "Yaratma Cesareti"nin doğal sonucudur. Ortalama bir metin okur için, iyi metinler ise metnin değeri için kurulur ve her iyi metin dilde de...

Steve Jobs
"Farklı olun, farklı düşünün. Sıradan işler yapmaktansa aykırı işler ortaya koymak size farklılığı getirecektir." – Steve Jobs Öngörüleriyle teknoloji dünyasını şekillendiren Steve Jobs, "başarısızlığa uğradığında vazgeçmeyip yeniden başlamanın" da sembolü oldu. Apple’ın kurucusu, iPhone ve iPad’in yaratıcısı Steve Jobs’un sıradışı yaşam öyküsünü okurken, onu başarıya götüren azmine ve kararlılığına hayran kalacaksınız.

Kopuk ve Hiç
Genç adamlardı. Gözü pek ve korkuları büyük. Çoğu nereye niçin gittiğini bilmeden gidiyordu. İnancın oluşturduğu gösteri her zaman bir kimlik verirdi insana. Ama kendisine ait olmayan kimlikle yürümeye başlayan da kendisi değil başkası olurdu. Böyle böyle kendine yabancılaşır, kendine yabancılaşa yabancılaşa da başkası tarafından ele geçirilirdi. Sonra kendine ait olan ne varsa anlamını yitirir, kahraman olmak için yola çıkan da yolun sonunda bir hiç olurdu.

Tuhafiye
– Haydar Ergülen’den hayalhane denemeleri – Ölümlerin ağırlığı, doğumların şenliği, çocukluğun şairliği, şiirin çocukluğu… Şair Haydar Ergülen, geçmişin gül bahçelerinden geleceğin nar bahçelerine doğru yürürken, günlerin getirdiği ve götürdüğü duygular arasında düşlediklerini bir araya getiriyor.

Mukadderat
Oyuncu-yazar-yönetmen Erkan Kolçakköstendil’den sinematografik öyküler. "Bütün olan bitenleri, olmakta olanları ve gelecekte olacakları değiştirebilir misiniz?" İnsan, bütün hayat tecrübesine ve yaşam arzusuna rağmen bir şeye asla meydan okuyamaz: Ölüm. Ve insan, dilimlere ayırarak ölçtüğü anları toplayıp da Vakit denen mefhumun çemberinde dolandığından, yaşamak, başımızdan geçenlerin yükünü sisli bir ormana doğru taşımaya benzer. Vakit’in gelip gelmediğine, dolup dolmadığına karar verebilecek tek şey, tüm tecrübelerimize ve sınırsız ihtimallere rağmen, Mukadderat’tır. Bazen tazecik çiçekleri koparacak, bazen yaşlı ayaklara dolanacaktır. Ama hep, tam vaktinde olacaktır.

True Beauty Seti (4 Kitap)
True Beauty Seti (4 Kitap) True Beauty 1 True Beauty 2 True Beauty 3 True Beauty 4