Destek Yayınları
Engeller Sona Ersin
"Hayata her zaman gülümsemek istiyorum!" demişti ilk kitabında... Şimdi o günlerden bugünlere neler yaşadığını yazıyor. Yazıyor ki insanların kafalarındaki engeller iyice kalksın ve bir engellinin normal insanların yaşayabileceği tüm duyguları yaşayabileceği, herkes tarafından yeterince anlaşılsın. Ersin Ata, 30 Mayıs 1983’te Erzincan’da doğdu. Ancak doğum sırasında oksijensiz kaldığı için beynindeki bazı hücreler zarar gördü. Bunun sonucunda engel türlerinin en zorlarından biri olan "serebral palsi" (spastik) denen hastalıkla tanışarak hayata yenik başladı. Ersin Ata o günden sonra sürekli ağladı. Sonra öğrendi hayatın bütün engellere galebe çaldığını. Şimdi o günlerin acısını çıkarırcasına hayata gülücükler saçıyor Ersin Ata ve "Engeller Sona Ersin" diye bir kez daha haykırıyor.
Destek Yayınları
Düzülmüş Çeyiz
Hikâyeden HikâyeAdam çok yalnızdı cenazesi kaldırılacağı zaman nasıl bilirdiniz diye sordular cevap vereni olmadıdört kollunun altında sıra oluşmadıdört kişi bile oluşamadı, kaldırılamadı.İktidarsız bir cenazeydisonracığıma, önce ben bir şaka patlattım sonra bir de o patlattıortalık yıkıldıölenle ölünmedi, yalnızlık sadelik oldu, çarpanı kalmadı...Bu kitapla "Düzülmüş Çeyiz"lerin bahtı, bir anda değişmiş olacak!..
Destek Yayınları
Zamanın Ruhuna Rağmen
...Pembe hanım milim milim ilerliyordu. Bütün gayretiyle sürünüyordu. Az kalmıştı. Kan-ter içindeydi. Biraz daha, biraz daha. Çok yaklaşmıştı. Gözlerinden akan yaş ıslattı yeri. Sankigözyaşlarından iz bırakıyordu. Son bir gayret etti......Veteriner Tarık yaklaştı. Elindeki şırıngayı şöyle bir geriye çekti. Sonra yavaş yavaş zehiri enjekte etti. Muzaffer boğulur gibi bir sesle son kez "uuuşşşşt küüpeeemm" dedi. Dost açtı gözünü son kez baktı ve öylece kalakaldı......Devrim kuzine gibi olmalıdır. Kuzine hem ısıtır, hem karın doyurur, hem de herkesi başında toplar......İki adam, iki kadını bekliyordu. İki adam hayatı bekliyordu. Hayat o iki kadındı. Feribotta iki kadın, iki adama gidiyordu. İki kadın mutluluğa gidiyordu......İnsan yenilemeli hayatı. Yeni bir araba kokusu, yeni bir ev kokusu, ...
Destek Yayınları
Yüzde Elli
İsmet İnönü, 5 Temmuz 1931’de TBMM Kürsüsü’nden şöyle sesleniyordu: "Bir ülkede namuslularda namussuzlar kadar cesur olmazsa o memleket batar." (...) "İnşallah bundan sonra halkın cebinden çalmaya niyetlenenler, durup bir defa daha düşünecek. Bir yerlerde, çaldığımı bilen, buna göz yummayacak cesur birileri var ve gelip yakama yapışabilir, alnıma damgayı çakabilir diye geçirecek içinden. Elbette ki bu korkular da onları durdurmayacak ama kim bilir?.." "Belki de halkın cesur çocukları, artık harekete geçme vaktinin geldiğini anlayacaklar." (...) Terörün kökenleri bazen ailenin içinde olabilir. Kaos ortamı hırsızı lider, yolsuzu makam sahibi yapabilir. Herkesin herkesi dolandırmaya çalıştığı bir ortamda, insanlar yanılabilir. Doğru ile yanlışın birbirine karıştığı bir ülkede, hiçbir şeyin si...
Destek Yayınları
Yeşil Bölge
Çavuş Roy Miller Verilen Emirlerin Tümünü Eksiksiz Yerine Getirmişti...“Yeşil Bölge“, Irak’taki Amerikan işgal kuvvetlerinin Bağdat’taki üssü.Bu üs, dev palmiyeler arasında, muhteşem villalarla ve ışıltılı yüzme havuzlarıyla adeta cehennemin içinde bir vaha... İntihar saldırısı endişesiyle garsonlarının bile başka ülkelerden getirtildiği, çoğu Iraklının ise girmesinin kesinlikle yasak olduğu sahte cennetin diğer adı. Belki de korkunun!.. Az ötede; çığlıklar, katliamlar, açlık ve ırza geçmeler sürerken, ’Yeşil Bölge’de Amerika’nın tatlı hayatı devam ediyor. Sanki bu kan deryasına inat, vurdulu kırdılı filmlerin gösterildiği sinemalarda patlamış mısır yeniyor, kadınlar seksi pantolonlarıyla diskoda dans ediyor.Yeşil Bölge sakinleri, domuz etinden yiyeceklerle dolu açık büfede hangi yemeği se...
Destek Yayınları
Vesaire: İkinci Yastık
İki kişilik yatağı olan her yalnızın, iki de yastığı vardır mutlaka... Birine başını, diğerine kalbini yaslar sarılırken... Yalnız yaşamaya başladığı ilk günden itibaren insan, her şeyi tek kişilik düşünür de yatağını çift kişilik alır nedense. Rahat uyurum bari diye ilk başlarda. Ama sonra boğar onu, iki kişi uyuduğu yıllardan sonra tek başına uyumaya çalışması. Bir dönem salonda televizyon karşısında uyur tek başına. Yavaş yavaş o odaya doğru yönelmeler başlar. Yatak büyüktür tamam rahat uyursun belki, ama yastık neden iki tanedir be arkadaş! Biri başını koyup diğeri kendini boğmak için mi... Uyuyana kadarki zaman diliminde hıçkırıklarını dindirmek için mi... Yoksa o diğer yastıkta sevdiğinin başı, ne işi var be arkadaş koca yatağın üstünde o ikinci yastığın...Aslında ne güzelmiş eskiden...
Destek Yayınları
Vahşi Aşk Öyküleri (3 Kitap Takım)
Bu öyküleri ya kendim yaşadım ya da gözlerimle gördüm. İşadamlarının sıradan hayatını süren benim gibi birinin, bütün bu serüvenlere katılmış olmasına hayret edeceğinizi biliyorum. Yargıç, savcı, doktor, avukat, polis, fahişe veya mafya mesleklerinden olmadan, öykü kahramanlarımın özel hayat bilgilerine acaba nasıl el koyabildim? Macerayı sevdiğimden ve hayattan korkmadığımdan toplumun bu karanlık bölgelerinde olup bitenlere tanık oldum ve kanunlarla kuralların sınırında dolaşanlarla dostluk kurabildim. Bazen de gizli hayatların ve ölümün esrarını çözebildim. Siz de gözlerinizi yummaz ve kulaklarınızı tıkamazsanız, Vahşet’in, gizlenmeye hiç gerek duymadan, her tarafınızı sarmış olduğunu fark edersiniz. En lezzetli aşk, şehvet ve şefkat yemeklerinin bile şiddet ateşinde pişirildiğini, siz d...
Destek Yayınları
Tuvalet Dili ve Edebiyatı
Araştırmacı-Yazar Clou Zett, Türkiye’ye geldi, araştırdı ve tuvalet kültürümüz üzerine muhteşem bir kitap yazdı...Şöyle diyor Zett; "Uzun yıllar Türkiye’de yaşadım ve genel-özel her türlü tuvalete girip çıktım. Türkiye’deki tuvaletlerin temizlik sicili pek parlak olmamasına karşın, Türklerin tuvaleti ve temizliği bütün dünyaya öğrettikleri noktasında kesin ve şaşırtıcı bir yargıları var. Biz şu millete öğrettik bu millete kurs verdik diye övünmelerine karşın, bir türlü kendilerinin öğrenememeleri manidardır." Clou Zett bu çalışmasında Türkiye’de yazılı olmayan genel tuvalet kurallarından tuvalet mimarisine, tuvalet kültüründen tuvalet dili ve edebiyatına, taharet musluğundan tuvalet terliklerine, tuvaleti fayansla kaplamanın nedenlerinden tuvalet kağıdının icadına pek geniş bir alanda kısa...
Destek Yayınları
Terkedemeyenler
"Sen şimdi ben âşık oldum diyorsun. Yani.. "Ben âşık oldum." "Kocan? Çocuklar? Duyan bilen var mı?" "Kimse bilmiyor. Kocamı sevmiyorum demedim. Çocuklarıma da toz kondurmam." "Eee?" "Kocamı seviyorum. Ama Tur..."Selda sözünü keserek, "Adını söyleme. Bilmek istemiyorum." Alexandre Dumas Fils, "Evlilik çok ağır bir yüktür. Taşıyabilmek için bazen bir üçüncüye ihtiyaç vardır" der. Dediği, tek başına bir öyküyü anlatacak kadar kapsamlı. Öyle değil mi? İşte bu kitapta Ruh Hekimi, Prof. Dr. Yıldırım B. Doğan evliliklerdeki 3. kişi ilişkilerini gerçek olaylardan yola çıkarak öyküleştirdi.
Destek Yayınları
Tepeden Tırnağa Nazım Hikmet
epeden Tırnağa Nazım Hikmet’te;Marxizm’le yani komünist fikirlerle ilk tanıştığı İnebolu Nazım’ın “vatan hainliğine“ (!) başladığı yer mi?“Nazım Hikmet’in Aşkları“ yüzünden 1995’te kopan polemiğin bütün dökümü...Şiirlerindeki “Devrimci Militan Tipi“,Kemal Tahir’e yazdığı mektuplarının yorumu,Şiirlerindeki “Hapisane“ olgusu,Ressam Balaban’ın, hakkındaki inatçı ve ısrarlı yanlışları,Babıali Basını’ndaki “köşe yazarlığı“,Aydın Aydemir’in “Nazım“ındaki tüm saçmalıkları,Mustafa Şerif Onaran’ın tümüyle Kemalistleştirdiği Nazım’ıÜç firarı... anlatılıyor.Ülkemizin “Nazım Hikmet Uzmanı“, Araştırmacı-Yazar Emin Karaca, “Tepeden Tırnağa Nazım Hikmet“te; Nazım’ın tüm gerçekliğini gözlerönüne seriyor, iddiaları cevaplandırıyor, kimden ve nereden gelirse gelsin hakkındaki en küçük bir yanlışın, yalanın ...
Destek Yayınları
Darağacında Bir Kadın Şalcı Bacı
İsminden değil ördüğü şalların güzelliğinden geliyordu şöhreti. Hayatındaki tek derdi öksüz üç çocuğunu büyütebilmekti. Bir gün bir şapka hadisesinin içinde buluverdi kendini. Olaylar zinciri öyle bir gelişti ki kader bile şaştı kaldı!Olağanca saflığıyla savundu kendini: "Kadın şapka giye ki asıla?" Şalcı Bacı’yı idama götüren neydi? Kadın olduğu belli olmasın diye un çuvalına konularak asılan bir annenin gözyaşları içinde okuyacağınız gerçek hikâyesi... "Dedem Hasan Paşa çok sert bir askerdi. İsmet Paşa topçu okulunda öğrenci iken, Hasan Paşa okul müdürüydü. Sonrası ünlü komutanlar olan o dönemin öğrencileri, anlatıp dururlar Hasan Paşa’nın sertliğini. Bir şapka isyanını bastırmakla görevlendirildiği bir kentte, hızını alamayıp bir de kadın asmıştı. Sanırsam siyasal suçtan ilk asılan kadı...
Destek Yayınları
Aşkın Hünkarı Hacı Bektaş Veli Şahdiz
Aşktı aranılan. Aşktı içimizi dumansız yakan.Aşktı suları terleten, ateşi üşüten.Dört Kapı’yı, Kırk Makam’ı arıtandı aşk.Aşktı Kırklar Cemi’ne giderken gönülleri Kerbela kılan.Horasan’dan Anadolu’ya sevgi iklimini estirendi aşk.Aşktı yüreğimizi dostun ayak değdirdiği yere post diye serdiğimiz.Turnaların çorak topraklara “Ya Hakk“ diye süzülüşüydü aşk.Aşktı “Hünkâr’ım senin bir tatlı tebessümün için bin can veririm“ dedirten. Sinemizi dağlayandı aşk. Aşk iman dayanağımızdır. Aşk ağlatandır. Aşk ağlar mıydı pekâlâ? Söz Hacı Bektaş Veli’de pişerse aşk da ağlardı. Aşkın Hünkârı kitabını okuduğunuzda aşkın ağlayışına gönül gözyaşlarınızla eşlik ederken akan her damlanın sessiz harflerle şöyle seslendiğini işiteceksiniz:Ey Aşk, sana da Aşk Ola!
Destek Yayınları
Söz
Altını çize çize okuduğunuz kitaplar vardır. Çok sayfalı kalın kitaplardır bazen bunlar. Günler, haftalar, hatta aylar sürer okuyup bitirmek. Bitirdiğinizde belki size hiçbir şey vermez o kitaplar ve harcadığınız zamana üzülürsünüz... Ama bir bakarsınız ki aklınıza bir çivi gibi mıhlanan altını çizdiğiniz o cümleler hayatınızı değiştirmiş, koca bir romandan kalan altı çizili üç-beş satır size hayatın anlamını öğretmiştir. Kahraman Tazeoğlu, bu kitabında, yukarıda bahsettiğim altı çizili satırları hayatınızı değiştirecek o cümlelelere dönüştürerek, sayfalar dolusu kitaba gerek bırakmadan okumanın rahatlığını sunuyor. Tazeoğlu, bu kitabında yalnızca yayınlanmış eserlerinden değil, yeni yazmış olduğu aforizmalarından da faydalanıyor. Her biri birer ‘Özlü söz’ olan bu cümleler, kiminizin not d...
Destek Yayınları
Son İstanbullu
Elektrik süpürgesi çıkmamıştı henüz, analar saçlarını süpürge yapıyorlardı evlatlarına. Kazak ve çorap örüyorlardı onlar için. Kilitli hatıra defterlerinde saklıyorlardı en mahrem anılarını. Sırdaş hesapların değil, "Emekli Maaşına Mahsuben" yapılan alışverişlerin çetelesinin tutulduğu bakkal defterlerinin devriydi. "Gitti de Gelmeyiverdi" şarkısı çaldığında Hamiyet’in sesinden, işlemeli bir mendile düşüverirdi gözyaşları. Ağlamak da gülmek kadar doğaldı. Elleri kınalıydı kadınların ama tırnakları ojesiz... Sanki biraz pembeydi bakışları. Yoksullardı evet ama yine de sokaklarımızı sevgi ışıltıları ile aydınlatır, kandillerin titreşen pırıltısında bir umut ışığı gibi süzülürlerdi.Ve taş plaklar bir kenara atılmıştı ansızın, ‘kırık ve ezik’tiler yenildikleri için kaset ve CD’lere.İstanbul’da...
Destek Yayınları
Senin Adın Aşk Mıydı?
Benim masalımda aşk dolu başladı... Damla ve Fırat’ın aşkı, herşeye ve herkese rağmendi... Önceleri beni güldürüyor, bensiz nefes alamadığını söylüyor, "Sen olmazsan ben yaşayamam" diyordu! "Senden bir şans istiyorum, herşey çok güzel olacak, beni bir kere sevdiğini söyle, inan bana tüm gün yeter" diye fısıldıyordu kulağıma... Sonrası malum! Dengesizliğin yarattığı kaygılarla kaçan uykularım, düzensiz nefes alışlarım, depresif bakışlarım... Gözlerimin buğulanmasına bile dayanamayan Fırat’ım, nasıl oldu da birden değişti, anlayamadım! Boğazımda kocaman bir düğüm bırakarak gitti hayatımdan. Acımasızca, umarsızca... Sorularım, sorgularım kendi içimde hep yalnız ve yanıtsız kaldı. Ne çok şey değişti bende, bana dair! Peki artık kim inandıracak beni aşka, zaman mı? "Damla, aslında gerçek Fırat ...
Destek Yayınları
Saldırı
Tel Aviv’in insan kaynayan restoranlarından birinde, bir kadın, hamile elbisesinin altına gizlediği bombayı patlatır. Arap asıllı İsrailli Doktor Emin, gün boyunca bu korkunç saldırının sayısız kurbanını ameliyat eder. Gecenin bir yerinde, onu acilen hastaneye çağırarak, saldırıda paramparça olan bir cesedin karısına ait olup olmadığını teşhis etmesini isterler. Emin, acı gerçekle yüz yüze gelir. Karşısındaki beden, karısına aittir. Daha da acısı, onlarca insanın ölümüne neden olan ve intihar saldırısını gerçekleştiren, 15 senelik karısıdır. "Posta kutumda mektuplar vardı. Faturalar arasında küçük bir zarf dikkatimi çekti. Okumaya başladım: ‘Mutluluk paylaşamadıkça neye yarar Emin, aşkım? Senin sevinçlerinin olmadığı yerde benim sevinçlerim sönüyordu. Sen çocuklarımız olsun istiyordun, ben...
Destek Yayınları
Aynadan Geçen Kız
Fransa’nın büyük yayımcılarından Gallimard Jeunesse’nin öncülüğünde RTL televizyonu ve Télérama dergisi, genç okurlar için yazmayı hayal eden herkesin katılabileceği büyük bir yarışma organize ettiler. Yayıncı, yazar, gazeteci ve halktan oluşan geniş bir jüri, gönderilen 1362 eser arasından sadece bir tanesini ödüle layık buldu.İşte şu an o kitabı tutuyorsunuz elinizde!“Aynadan Geçen Kız” serisinin ilk kitabı olan Kış Nişanlıları, fantastik edebiyatın gözde yapıtlarından biri...Sembolizme ve mitlere güçlü göndermeleri olan kitap, şifrelerle dolu eşsiz bir okuma serüveni vaat ediyor.Anima’da ailesiyle yaşayan, özellikle büyük amcasıyla sıkça vakit geçiren Ophélie, yetenekli, içekapanık ve tuhaf bir kızdır. Dokunduğu eşyaların geçmişini okuyabiliyor ve aynalardan geçerek seyahat edebiliyordu...
Destek Yayınları
Aeden
Gerçeğin Masalıdır AedenGeri dönmüyorlardı! Artık niye Dünya’da olduklarını biliyorlardı.Yaşam enerjisinin bu şekilde yağmalanmasına izin vermeyeceklerdi, ne pahasına olursa olsun ona sahip çıkacaklardı.Evrende hata yoktu, tesadüf yoktu!Nihayet anlamışlardı.İnsan doğulmaz, insan olunurdu.Masalla gerçeği ayırt edebilecek okurlara...
Destek Yayınları
Babamın Emaneti
Zaman herkesten eşit çalmıyor hayatı, kiminden az alıyor kiminden çok. Herkes aynı büyümüyor ve herkes aynı yaşlanmıyor bu yüzden...“Babamın Emaneti” sahici ve içtenlikli bir ilk roman.Sağlam bir iç hesaplaşma...Tarihçi olmak idealiyle üniversite okumuş ancak babasının ona emanet ettiği pastaneye sahip çıkabilmek için kendini geçmişe hapsetmiş genç bir adamın aşk, intikam, oyunbozanlık, hainlik ve korkuyla yüzleşmesi, onu hazır olmadığı yeni bir hayata sürüklüyor.Geniş bir karanlık, dipsiz bir yalnızlık içindedir Poyraz. Geçmiş ona sıkıcı, baskıcı ve boğucu gelse de güvenlidir, çünkü tanıdıktır. Oysa gelecek öyle değil.Bir gün, çalıştığı pastaneye müşteri olarak gelen Rüya, Poyraz’ı giderek geçmişinden uzaklaştırır. Mizacına yapışmış çocuksu iyiliğini gittikçe kaybettiğinin farkında bile o...
Destek Yayınları
Saldırı
Ya o intihar bombacısı karınızsa?Tel Aviv’in insan kaynayan restoranlarından birinde bir kadın, hamile elbisesinin altına gizlediği bombayı patlatır. Arap asıllı İsrailli Doktor Emin gün boyunca bu korkunç saldırının sayısız kurbanını ameliyat eder ve geç bir vakitte bitkin bir halde evinin yolunu tutar. Ancak gece yarısı onu acilen hastaneye çağırarak saldırıda paramparça olan bir cesedin karısına ait olup olmadığını teşhis etmesini isterler. Emin korkunç bir gerçekle yüz yüze gelir: Karşısındaki beden on beş yıllık karısı Sihem’e aittir ve bundan daha acısı ise, eylemi gerçekleştirip onlarca insanın ölümüne neden olan intihar bombacısı da Sihem’dir...“Posta kutumda mektuplar vardı. Faturalar arasında küçük bir zarf dikkatimi çekti. Okumaya başladım:‘Mutluluk paylaşılmadıkça neye yarar Em...
Destek Yayınları
Akilah Azra Kohen Seti (3 Kitap Takım Kutulu)
Hayat yola çıkan herkesi varması gereken yere götürür.Her birimiz var olan her duyguyu hissedip var olan her deneyimi anlayıncaya kadar buradayız.Ya Bir olup BİZ olacağız ya da zıtlıkların algısında, yargılamanın tuzaklarında yok olacağız.Acı bilginin bedene inmesidir.Bilgiyi bedene indirmeli olman gereken şeye dönüşmelisin.Ve hayat şükürler olsun ki hepimizden daha akıllıdır.
Destek Yayınları
Peri Masalı
Hazine aşka cesaret edebilen büyük yüreklerin içindedir. Tükenmeden bitmek zorunda kalan tüm aşklara...Metropol hayatının içinde kaybolmayı reddederek Afrika’nın masalsı güzelliğine kaçan ve burada sonsuz bir içsel yolculuğa yelken açan Peri Taran’ın kendi gerçeğini ararken hayatının en büyük sürpriziyle dolu deneyimini yaşamasının öyküsü Peri Masalı.Hayattaki kestirme yolların aslında çıkmaz sokaklar olduğunu bilmeden yanıltıcı bir aynanın önünde akıp giden yaşamların, saklı benliğimizle buluşma cesareti gösterdiğimizde nasıl değişip dönüşebildiğini anlatan bir “hakikat” hikayesi...İlk romanını yazarken Pınar Aylin, geçtiğimiz ve yaşadığımız yüzyılın en önemli edebi tartışmasına son noktayı koymuş: Ne söylediğin mi nasıl söylediğin mi belirsizliğine. Bu iki sarkaçlı saati tek bir potada e...
Destek Yayınları
Psikopatın Aşkı
Murat Ateş... O bir psikopat, bir sadist... Ateş kadar tehlikeli, ateşli ve can alıcı... Hayatı siyah üzerine kurulu, karanlık bir çölden ibaret...Nisan Duru... O saflığın en masum tonu... Adı kadar duru bir güzelliğe, meleklere diz çöktürtecek kadar büyüleyici kızıl saçlara sahip, tüm bu girdabın içindeki en kuytu köşe, en belirgin beyaz... O seviyor; hayatı, insanları... Onun bir kalbi var...Ve bir aşk... İntikam üzerine kurulu, kirli bir karanlık... Taşıdığı masum sevgi, kirli karanlığı örtüyor fakat oyun bitti...Her şeyin bittiği nokta aslında kaderin tekrardan yazıldığı defterdi. “Umut” ve “Unut” kelimelerinin arasında gizliydi ikisi de. U“m”ut ve U“n”ut... Hisler doğruydu her daim. Bu aşkta kişiler yanlıştı.
Destek Yayınları
Boş Tarlalarda Ölü Bedenler : Bonzai
Bonzai Türkiye’de çığ gibi büyüyor; kendine her geçen gün her kesimden yeni kurbanlar seçiyor. Gazeteci Meltem Yılmaz'ın kaleminden çıkan Boş Tarlalarda Ölü Bedenler: Bonzai, bu uyuşturucu maddenin bireysel olduğu kadar toplumsal, kültürel ve ekonomik boyutlarını da okurlara sunuyor.Türkiye’de ilk kez 2002’de kullanılan maddenin 2010’a kadar neden tespit edilemediği, her kesimden kullanıcı sayısı yüzde 800 oranında artan maddenin neden ve nasıl uyuşturucu âleminin “kralı” haline geldiği, son 1 yılda madde kaynaklı 400 ölüm vakasının yanı sıra; bonzainin günlük yaşama sızma biçimleri, muhafazakâr kesimin konuyu ele alış şekli, aile içi şiddette gelişen bonzai faktörü, Türkiye’de birey devlet ilişkisinde yarattığı kırılma, kentsel dönüşüm projelerinin bonzai ile ilişkisi, yasalardaki boşluk ...



