Destek İndirim -
Destek Dükkan
0
Sepetim
Yazarlar
Kategoriler
Değerlendirme
Fiyat
Yayınevleri
Diller
Filtreleme

Kategoriler

Yayınevleri

Yazarlar

Fiyat

Diller

Değerlendirme

Önceki sayfa
Sıralama
Stokta Yok
Çit Destek Yayınları

Çit

"Şiddet hem uygulayanı, hem maruz kalanı, hem de üzerinde çalışanı mahvediyor!" diyor ya gazeteci Leyla Pervizat. Doğruymuş! Ben de mahvoldum. Bu kitapta kaleme aldığım gerçek bir vakayı romanlaştırabilmek için yıllarca kendi etimle beslendiğim de doğru maalesef... Çok ağladım, çıkar yol bulabilmek için çok debelendim. Şu "namus" dedikleri şey nasıl bir şeymiş ki biri gelip çaldığında işin suçlusu namusu çalan değil de, namusu yitiren oluyor? Olayın kahramanlarını yazabilmek için her birinin ruhuna girmek gerekiyormuş gerçekliği olduğu haliyle aktarabilmek için... Yazarının tecavüze uğraması gerekiyormuş, üşümesi, yaralanması, morga kaldırılması, kaçması, karanlıkta kalması ve katiliyle evlenmesi... Kitap bittiğinde eğer sizin de kalbiniz sızlıyorsa, içinizden bir ses akıl hastalıklarının ...

Stokta yok

Stokta Yok
Hokkabaz Destek Yayınları

Hokkabaz

Hokkabaz, insanoğlunun yaratılış sürecinden beri hep sahnede... Nasıl mı? Hatırlayın... Allah melekleri toplar ve yeryüzünde kara balçıktan bir halife yaratacağını bildirir. Bunun üzerine hepsi şaşırır. Çünkü melekler her an Allah’a şükür ve saygı içindedirler. Neden kara balçıktan bir halife söz konusudur? Üstelik Allah’ı temsil edecek olan halifeyi incelediklerinde onu hayli kusurlu ve eksiklerle dolu bulurlar. Hatta bu halifenin yeryüzünde Allah’ın halifeliğine yaraşır şekilde hareket edemeyeceğini, bozgunculuk yapacağını ve kan dökeceğini bile anlarlar. Bu şaşkınlıklarını Allah’ın huzurunda da ifade ederler. Buna rağmen Allah onlardan bir şey ister. "Ona kendi ruhumdan üflediğim zaman derhal ona secde edin!" der. İblis dışında bütün nurdan yaratılmışlar secde ederler. İblis direnir. Âd...

Stokta yok

Stokta Yok
Gaipten Sesler Kara Karga Yayınları

Gaipten Sesler

90’lı yıllarda efsaneleşen Orası Öyküleri’nin usta çizeri Ender Özkahraman, yıllar sonra bambaşka bir öyküyle geri dönüyor. Şarkılarda kullanmak üzere ilginç seslerin peşinde koşturan bir punk müzik grubu, başlarına geleceklerden habersiz, bir cinayete tanıklık eder. Karısını yeni öldürmüş olan adamın ihtiraslarıyla ilgili anlattıkları, bestesi hazır olan bir şarkının sözlerine dönüşmek üzeredir.

Stokta yok

Stokta Yok
Ortam 3 Kara Karga Yayınları

Ortam 3

En telmaşa adam: Ortam, Penguen ve Uykusuz dergilerinin usta çizeri Sönmez Karakurt’un yarattığı efsane bir karakter. Bunalımlar ve çaresizlikler dünyasının efendisi, görkemli bir kaybeden, ibretlik bir anti kahraman. Her sayfası muhteşem tespitlerle ve detaylarla dolu maceraları bu seride bir araya geliyor.

Stokta yok

Stokta Yok
Küçük Antika Dükkanı Destek Yayınları

Küçük Antika Dükkanı

"TARİHTEKİ BÜTÜN KÖTÜLÜKLER, KENDİNCE HAYATI ADİL BULMAYAN BİRİNİN, NE İSTERSE YAPABİLECEĞİ GÜCE ERİŞMESİYLE BAŞLAMIŞTIR." Yazar Kılıç Arslantürk’ün ikinci romanı Küçük Antika Dükkânı, 1938 yılında Nazi işgali altındaki Avusturya’nın Linz şehrinde başlıyor. 16 yaşını doldurmak üzere olan Wolf’un, zor durumdaki ailesine destek olmak için çalışmaya başladığı küçük antika dükkânının sahibi yaşlı Yahudi Enos’la kurduğu ilişki, onu antikaların insana ilham veren hikâyelerine sürüklüyor. Tarihe utançla kazınmış eziyetlerin gölgesinde, okuru insani değerler, karanlık ve aydınlık üzerine düşünmeye de davet eden bu hikâye, İstanbul’da son buluyor.

Stokta yok

Stokta Yok
Kum Gibi Destek Yayınları

Kum Gibi

.

Stokta yok

Stokta Yok
Kurşunların Sesiyle Ölen İsimsiz Bebek Destek Yayınları

Kurşunların Sesiyle Ölen İsimsiz Bebek

Okumak mı, Anlamak mı? Şiirleri ilk kez okuduğumda formdan daha çok içeriği takıldı kafama. "Ne çok ölüm var içinde" dedim kendi kendime. Ölüm tüm anlatıların başrolüydü sanki... Ama okumaya devam ettikçe "ölüm" imgesinin aslında yaşamayı ve yaşatmayı arzulayan bir ruhun çığlığı olduğunu anladım. Yaşamın verdiği en büyük ders ölümdür derler. Şiirlerin sanki "Ders alın!" dercesine gerçekleri yüzümüze vurduğunu gördüm. Yaşamanın, hakkıyla, layıkıyla, insanca yaşamanın avucunda kor ateş taşımak kadar zor olduğu bir coğrafya ve kültürde ölümün kendisini esir alamayacağını haykıran bir hassas ruh duydum. İlk kez ölümle, acılarla, travmalarla yaşamayı ve yaşamın adı olan aşkı bu denli canlı anlatan vefalı bir ses duydum. Aleni olmayan, ortaya dökülmeyen, iki kişi arasında vefalı bir içses... Oku...

Stokta yok

Stokta Yok
Akgün Akova Seti (8 Kitap)
 
Kara Karga Yayınları

Akgün Akova Seti (8 Kitap)

Stokta yok

Stokta Yok
Buzul Çağı Kara Karga Yayınları

Buzul Çağı

Usta bir çizer ve dünyanın en büyük müzelerinden biri, bu eserde bir araya geliyor...Avrupa çizgi romanının en parlak yeteneklerinden olan Nicolas de Crécy, ortak yayıncısı Louvre Müzesi olan dahiyane bir eser ortaya koyuyor.İnsanlığın tüm tarihinin unutulduğu, binlerce yıl süren bir buzul çağının ardından, bir grup arkeolog, Louvre Müzesi’ne yolculuk yapıyor; eski dünyayı, yıkıntılar altındaki kültürel mirasla anlamaya çalışıyor.Nicolas de Crecy, çizgi romanın önemli ödüllerinden Angoulême Ödülü’nü almış, Eisner’a aday olmuş bir sanatçı; yetenekli bir hikâye anlatıcısı. Buzul Çağı’nda tarih, bilim kurgu ve felsefi çıkarımları tatlı bir hikâye içine ustaca sığdırıyor

Stokta yok

Stokta Yok
Mübarek Mahluk Efendi Kara Karga Yayınları

Mübarek Mahluk Efendi

Bu metni bir sahaf gezisine borçluyuz. Üsküdar’da bir sahafta küçük bir sandık içerisinde karşımıza çıkan, elyazısıyla yazılmış sayfalar, müsveddeler, not kâğıtları, defterlerden oluşan "evrak-ı metruke" ve bazı eşyalar bizi sıra dışı bir yolculuğa çıkardı... Ya genel çerçevesi iyi düşünülmüş, gerçekle hayalin iç içe geçtiği "fantastik" bir anlatıyla karşı karşıyayız ya da inanılması güç görünse de kazı yapmayı gerektirecek kadar önemli doğaüstü bir vakanın ipuçlarıyla…

Stokta yok

Stokta Yok
Beyaz Karanlık Destek Yayınları

Beyaz Karanlık

Senin veya evladının başına gelmez zannetme! Ağızlarından salyalar akan sırtlanlar gibi dolanıyorlar etrafımızda! Gözlerini bu gerçeğe asla kapatma! Aramızda kol geziyorlar bu işin ticaretini yapanlar. Tüm gayretleri, o ilk dozu vererek bizleri başlangıçtaki "o his" ile tanıştırmak... Gerisi zaten geliyor. Bağımlının parayı bulmak için her şeyi yapacağını da biliyorlar. Onların kazançları para, bizim kaybettiğimiz ise hayatlar. Sevgiyle büyütülen bir kızdı Deniz. Güzeldi, eğitimliydi ve ailesinin gözbebeğiydi. Çok iyi bir ailesi vardı. Sadece kapıldı. Önce duygusal zaaflarına sonra da maddeye yenildi. O güzel aile, birbirini seven insanlar bir hiç uğruna dağılıp yok oldular. Tıpkı o hiç uğruna dağılıp yok olan yüz binlercesi gibi... Peki, bu gidişata son verecek olan kim? Hep sırtlanlar mı...

Stokta yok

Stokta Yok
Betamax Video 2 Kara Karga Yayınları

Betamax Video 2

"Turgut inanılmaz yetenekli bir sanatçı ve çizimlerinde resmedilmekten onur duyuyorum. Onunla birlikte başka çalışmalar da yapmaktan, çizimleriyle bulunduğu katkılar için de onur duyuyorum. Turgut yalnızca harika bir sanatçı değil, aynı zamanda altın kalpli ve yetenekli gerçek bir arkadaş." LOREN AVEDON - No Retreat No Surrender 3: Blood Brothers (1990) "Bu kitapta yer almaktan onur duyuyorum. Hayranım ve çok yetenekli bir sanatçı tarafından yapılan bu güzel sanat eserlerini takdir ediyorum. Çok sevdim!" MERETE VAN KAMP - Mission Kill (1986) "Filmlerdeki dövüş sanatlarını ve o efsaneleri sunan, harikulade illüstrasyonlarla dolu inanılmaz bir kitap. Bizim neslimizin en önemli ve etkili aksiyon starları çok gerçekçi tasarımlarla tasvir edilmiş. Bu kitapta yer alan Bloodsport filmi Karma dövü...

Stokta yok

Stokta Yok
Karaova Destek Yayınları

Karaova

Cehalete ve zulme karşı onurlu bir direniş... Keman çalıp berberlik yaparak hayatını kazanan Kerimoğlu Ali’nin, uğradığı bir iftira yüzünden dağa çıkması, ağalık sistemi altında ezilen köylüyü hak aramak yolunda harekete geçirir. Düzenden yana şikâyeti olanlar birer birer katılırlar Kerimoğlu’na. Ezilenin yanında duran Kerimoğlu Ali, bir zaman sonra adaletin temsilcisine dönüşür. Garibanı ezenin düşmanıdır artık o... Namı günden güne yayılan bir efedir. Mücadelesi sırasında üst üste yaşadığı acı kayıplar, Kerimoğlu Ali’yi derin bir içsel sorgulamaya da sürükler. Birkaç kez hapse bile girip çıktığı halde içindeki mahkeme sonlanmak nedir bilmez. Sonunda kendini bile isteye Fizan’a bile sürdürür. Amacı, kendi itibarını yerle bir ederek peşinden sürüklenip gelen halkı kendinden uzaklaştırmaktı...

Stokta yok

Stokta Yok
Headbang 5 Kara Karga Yayınları

Headbang 5

"Gorgoroth süreci keyifliydi ama son dört sene fazlasıyla verimsiz geçti. Hem müzikal hem de diğer açılardan grup çok sığlaşmaya başladı. İçine kapanmış gibiydi. Ben de bu yüzden farklı bir şeyler yapmak istedim." -Gaahl (Gaahls Wyrd) "Birçok albüm çıkıyor ve bu albümleri birkaç tur dinledikten sonra rahatlıkla özümsemiş oluyorsun. ‘Gold & Grey’ pek öyle bir albüm değil. Biraz sabredip zaman tanıdıklarında, albüm kendine özgü yanlarını ortaya çıkarıyor. Bu hiçbir zaman benim kontrol edebildiğim bir şey olmadı aslında. Eğer bilinçli olarak sürekli böyle albümler yapabilmem mümkün olsaydı, kesinlikle yapardım!" -John Baizley (Baroness) "Biz zamanında Black Sabbath’tan ve Trouble’dan çok etkilendik. İlk Trouble albümü bize çok ilham verdi. Başka şeyler de ilham verdi; oldschool metal. Ama bug...

Stokta yok

Stokta Yok
Çünkü Bir Anlamı Vardır Kara Karga Yayınları

Çünkü Bir Anlamı Vardır

Cem Güventürk dünya çapında bir çizerdir. Asıl söylemek istediğimi baştan söyleyeyim çünkü gerisi teferruat. Leman, Penguen ve şimdi de KaraKarga Dergi’de birlikte çalıştığım, hem bulduğu konular, hem tespitleri ama özellikle çizgilerine ve çizgilerinin evrenselliğine hep hayran olduğum Cem’in birbirinden eğlenceli kareleri bu kitapta toplandı. Dünyadaki tüm ‘geek’lerin gücü adına, çok uzun yıllar bizi besleyecek ve birbiri ardına yayınlanarak oluşacağına inandığım bir külliyatın ilk eserine kavuşmuş bulunmaktayız. M. K. Perker

Stokta yok

Stokta Yok
Vicdanları Sorgulatan Hikaye Struma Destek Yayınları

Vicdanları Sorgulatan Hikaye Struma

Struma, Balkanlarda bir nehrin adı iken, yaşanan olaylar yüzünden insanlığın büyük trajedilerinden birinin simgesine dönüştü. Bu ismi taşıyan gemi, devletler, hükümetler, sonu gelmez siyasi yazışmalar ve anlaşmazlıklar yüzünden Karadeniz’in soğuk sularına gömülürken yedi yüzden fazla sivil kadın, erkek ve çocuğun mezarı haline geldi. Yüzlerce insan, yüzlerce umut, yüzlerce aşk, korku, şefkat, hasret... Hepsi bir anda yok oldu. Bu ölüm gemisinden kurtulan tek kişi David Stoilar adlı genç bir adamdı. Elinizdeki kitapta Aaron Nommaz, David Stoilar’ın Romanya’da ve gemiye bindikten sonra yaşadıklarını incelikle, hüzünle, duyarlılıkla anlatırken bir çağa ve büyük bir trajediye tanıklık ediyor. Ve kitabın sonunda şu soruyu sormadan edemiyoruz: Bu dünyada zulüm ne zaman bitecek, savaşlar ne zaman...

Stokta yok

Stokta Yok
İngilizce ve Türkçe Çevirileriyle Eskimeyen Klasikler Seti
 
Genç Destek Yayınları

İngilizce ve Türkçe Çevirileriyle Eskimeyen Klasikler Seti

Stokta yok

Stokta Yok
Belediye Başkanına Linç Destek Yayınları

Belediye Başkanına Linç

KENDİ İÇİNDEKİ ŞEYTANINI TAŞLA Günümüzde teknoloji ve iletişim olanaklarının çoğalmasıyla özel hayatın ihlal edilmesine dair sarsıcı bir hikaye: Belediye Başkanına LİNÇ .Düşmanın görülmediği,çoğu zaman hiç ortaya çıkmadığı,izinin kolay kolay bulunmadığı bir yeni çağ savaşı. İstanbul’un önemli bir ilçesinin belediye başkanı,bir sabah uyanır telefon ve sosyal medya hesabında yüzlerce tehdit ve hakaret mesajları bulur.Yaşamı boyunca inşa ettiği tüm değerleri, bir anda kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Sanal dünyanın paralı askerleri onu bir gecede ülkenin gündemine oturtmuştu. Artık içine atıldığı bu dijital linç karşısında bir direnç savaşı verecektir. Kazanabilmesi mümkün müydü? Eğitimci, yazar Talip Emiroğlu’nun yeniden güncelleyerek yazdığı "Belediye Başkanına LİNÇ" romanını,...

Stokta yok

Stokta Yok
Ademelması Destek Yayınları

Ademelması

DÜŞTÜĞÜNE YANARSAN, KALKACAK DERMANIN OLMAZ... "İçeride kapalı kalma..." diyor annem. "Çık gez, dışarının tadını çıkar ama dikkatli ol gözünü seveyim." İçeri... İçeri neresi? Ya da dışarı. Dışarı neresi? Ya da nerede olduğum zamanlar içeride oluyorum, nerede olduğum zamanlar dışarıda oluyorum? Bu ayrıksı, bu yabanıl, bu kendi "iç"iyle ve kendi "dış"ıyla kavga eden biri, nereyi kendine içerisi veya dışarısı olarak seçer? Kim bilir belki dışarının da dışındayımdır da onun için böyle ayrıksıyımdır. Belki dışarının da dışında olmaktan dolayı bu kadar yalnızımdır... *** Hatice Dökmen’den yine sıra dışı bir roman. Pandemi günlerinde dışarısı ve içerisi dilemmasının yarattığı yepyeni bir berzahta kendi kendisiyle çakışan benliklerin kimi zaman isyan ederek, kimi zaman da boyun eğerek karşıladığı ...

Stokta yok

Stokta Yok
Haykırış
 
Destek Yayınları

Haykırış

"Haykır, affet, öğren, devam et... Bırak gözyaşların gelecekteki mutluluklarını sulasın." – Steve Maraboli Yazarlarımız, değişen ve puslanan bir dünyanın aykırı hallerini dile getirirken dünden bugüne ulaşan çizgide ikili ilişkilerin hüzünlü yönlerini geçişlerle, bağlantılarla sergiliyor, tükenen sevgiyi, unutulmayan anları dile getiriyorlar. Öykülerin coğrafyası geniş, kurgular olağanüstünü olağan kılmayı başarıyor. – İnci Aral * Bellek, bazen de karanlığıyla engeldir görmeye. Dayatılmış rollerden, kurgulanmış ideallerden, konfordan vazgeçmek karanlığın içine bakma cesaretini gerektirir. Bu kitabın yazarları kendi içlerine doğru çığlık atanları konu edindiler; yazılarıyla haykırarak. – Hakan Akdoğan * Sıra dışı için önceden hazırlanmı

Stokta yok

Stokta Yok
Karanlık Köy Destek Yayınları

Karanlık Köy

"Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebiliriz; hayatın gerçek trajedisi, insanların ışıktan korkmasıdır." – Platon Karadeniz’in karanlık ormanlarında, iki yüksek dağ arasında, yüzyıllar öncesinden kalma, pek bilinmeyen eski bir Rum köyü... Yaşlıların "Karanlık Köy" dedikleri, içinde uğursuz bir enerji barındırdığına inanılan ve kimselerin gitmediği, gitmekten korktukları, kendi tarihine hapsolmuş gölgeler içinde bir hayalet... Geçmişte, soğuk bir kış gecesinde nedeni anlaşılamayan bir cinnet ve çılgınlıkla birbirini öldüren köylüler... Ve tüm bu gizemi çözmek için bin bir zorlukla dağları aşıp köye ulaşan belgeselci iki maceraperest... Peki köyden çıkabilecekler mi? Gerçeklerden kaçtığımızda neler olur? Ya korkularımıza inanmaya başladığımızda? Oyuncu ve yazar Gürgen Öz, hayalle ...

Stokta yok

Stokta Yok
Sınırdakiler
 
Destek Yayınları

Sınırdakiler

"İntikamı" ancak "vazgeçme" sınırına kadar sürdürebilirsin. Hepimizin içinde birer sadakat, vazgeçmek ve intikam öyküsü olsa da bunu satırlara taşıyabilmek, işte ancak bu kadar sınıra getirebilirdi bizleri: Sınırdakileri... – Uğur Batı Sadakat; zalime, öfkeye, geçmişe ya da acıya duyuluyorsa, yönü "çekene" doğrulmuş bir intikam okuna dönüşebilir. Vazgeçmek, pes etmek değil, "çektiğini" senden uzağa bırakmaktır böyle zamanlarda... Aramızdan 15 okçunun kitabıdır bu. Dilerim ki okunsun. – Sibel Algan Yazmak, kendini yaralama meselesidir. Kendini yaralarken, yaralanan kendin değilmişsin gibi davranma meselesidir. Bu satırlara can veren yazarlar bunu başardılar. Kendi yaralarını karakterlerinde örerek okurun karakterlerle özdeşleşmesini sağladılar. Yazarak kendilerini yaral

Stokta yok

Stokta Yok
Kod Adı Pegasus Destek Yayınları

Kod Adı Pegasus

1920 yılında Ankara’daki bir bağ evinde, Atatürk’ün de katıldığı gizli bir toplantı gerçekleşti. Bu toplantının etkileri, 2000’li yıllarda bile görülüyor olacaktı. 1939 yılına, Avusturya’nın haritada yeri bile belli olmayan küçük bir köyüne kadar uzanıyordu olaylar zinciri. Nazilere ait gizemli bir cihazın gömülü olduğu köyle birlikte Hitler’in anneannesinin mezarı da Nazi subayları tarafından tümüyle yok edilecekti. II. Dünya Savaşı’nın seyri Almanya aleyhinde değişince, o küçük köydeki gömülü cihaz dört Gestapo ajanı tarafından Tarsus’a kaçırılacaktı. 2012 yılında Tarsus’ta bir polisin öldürülmesiyle medyanın gündemine düşen "hazineci cinayeti" yıllar önce cereyan eden bu tarihi olaylara dayanıyor. Tarsus’taki gecekondu mahallesinde yer alan evlerden biri, büyük bir sırrı saklıyor aynı z...

Stokta yok

Stokta Yok
Toprak Mehmet'e Susamışsa Destek Yayınları

Toprak Mehmet'e Susamışsa

"Yaş çoraplarımı çıkarttım. Çantamdaki bütün çoraplarımı teker teker giydim. En son da anamın çeyizinden çıkartıp verdiği, tiftik çorapları. Onların üstüne de, botlarımızın üstüne giymediğim buz gibi kar botlarını geçirdim. Şehit Üsteğmen Erdal Kurtoğlu’nun yadigârı incecik matı ve üzerine dikili paraşüt bezini açtım. İçine girdim. Battaniyeye sarındım. Başıma çektim. Kıvrılıp, başımı, ellerimi, dizlerimi, kollarımı karnıma topladım. Anamın karnındaki gibi. Ve ölüm olmayan, ama ölüme yakın olan bir âleme doğru, kendi yolculuğuma çıktım." Çatışmada kendisini vurmak için atılan mermiler karşısında benliğin verdiği tepki, aşılmaya muhtaç aşılamayacak bir dağ gibidir. Bu dürtü, kendini sakınmaya iter insanı. Oysa kendini korumak kadar, bir şeyler yapmak gerektiğini de emreder dağ. Bu anlara de...

Stokta yok

Toplam: 1540