
Flört Etme Sanatı
Flört bir sanattır ve inceliklerini bilirseniz hayatınıza renk katan bir oyun haline gelir. Flört etme sanatında başarılı olmak için birtakım becerilere sahip olmanız gerekir ve o noktaya geldiğinizde bu oyundan en çok keyif alan siz olursunuz. İlişki koçu ve yazar Adil Yıldırım bu kitabında Türk toplumunun kadim yarasına dokunuyor. Dünyaca ünlü James Bond filmlerinden örnek flört sahneleri veriyor, sırtlan erkeklerden avcı kadınlara uzanan geniş yelpazeyi anlatıyor ve en gizemli flört taktiklerini ilk defa açıklıyor: Neden flört edemiyoruz? Flörtün altın kuralı nedir? Flörtü kim başlatır? Flörtün amacı nedir? Flört etme sanatında nasıl başarılı olabilirsiniz?

Ruhun Ten Yüzüne Çıkışı - Dövme Atlası
"Dövmelerim ruhumun bir yansıması, bedenim ise evrendeki mabedim ve ben mabedimin bir sanat eseri olmasını istiyorum." Beden, insan benliğinin görünen yansımasıdır. Onun üzerine işlenen kalıcı izler de, sözcüklerle ifade edilemeyecek olan evrensel hikâyeleri kadim insandan bugüne dek farklı bir lisanda anlatırlar. Dövmeler tarihsel süreçte kimi zaman koruyucu bir tılsım, kimi zaman mahkûm ve suçluların utanç lekesi, bazen bir soyluluk nişanesi ya da bir kabilenin "totemi" olarak işlenirken bazen de savaş kahramanlarının "onur simgesi" hatta maceraperest çapkın denizcilerin "bölge hatıraları" olarak görülmüştür. Dövme sanatçısı Billur Ergün Cengiz, Ruhun Ten Yüzüne Çıkışı adlı bu kitapta tüm dünyanın beden coğrafyasında gezinerek, dövmenin Mısır’dan Polinezya’ya, oradan Anadolu’ya ve Avrupa...

Öldüm ve Döndüm
"Nasıl ki nehir ve deniz bir ise yaşam ve ölüm de birdir." – Halil Cibran Pek çok insan için ölüm korkutucu bir sondur. Bilinmeyen bir âleme geçiş her şeyin bitişidir. Peki, gerçekten de ölüm bir son mudur yoksa yeni bir başlangıç mı? Eğer ölüm yeni bir başlangıcın kapısını aralıyorsa yeni dünyada bizi neler bekler? Ayşe Deniz Yurdakul’un, ölüm deneyimi yaşamış tanıklarla yaptığı görüşmeleri derleyerek kaleme aldığı Öldüm ve Döndüm adlı bu kitabı, okuru gizemli bir dünyada yolculuğa çıkarıyor. Paylaşılan ölüm deneyimlerinde her ne kadar parlak ışık, sessizlik, huzur duygusu, büyük bir aidiyet hissi gibi ortak temalar dikkat çekiyor olsa da her deneyimin aslında ne kadar eşsiz ve farklı olduğuna şahit olacaksınız. "Onlar ölümden sonra onları neyin beklediğini biliyorlar, bizler ise öğrenmek...

Fonksiyonel Yaşam
"Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun." – Hipokrat Günümüzde gittikçe artan sayı ve çeşitleriyle kronik hastalıklar, birçoklarının hayatlarında kara bir damga gibi yerini almış durumda. Belki sizler de diyabet, demans, kalp damar hastalıkları, haşimato hastalığı, romatizmal hastalıklar ve bunlar gibi daha birçok hastalıktan birisine veya birkaçına sahip olarak yaşamınızı ilaçlara mahkûm bir şekilde sürdürmeye çalışıyorsunuz. Peki size bu hastalıklar kaderiniz değil ve aslında hepsini önlemek mümkün desem? Bu hastalıkların, günlük yaşamınızda yaptığınız ve bugüne kadar önemini fark etmediğiniz yanlış alışkanlıklarınızdan, soluduğunuz, sürdüğünüz, sofranıza koyduklarınız, bardağınıza doldurduklarınızdan, kendinizi yoran bakış açılarından, koltuklara mahkûm yaşamlarınızdan kaynaklanabil...

Bırak Olsun
Hayatın karmaşası ve yoğunluğu içinde sürüklenirken, çoğu zaman bazı şeyleri oluruna bırakmak zorunda kalmışsınızdır mutlaka. Ama içdünyanızda olup bitenleri en son ne zaman oluruna bıraktınız? İnsanın içdünyası her zaman kontrol etmek ve güvende olmak ister. Onu oluruna bırakmak çok da kolay değildir. Dışarıdaki kaos ne yazık ki endişeleri, korkuları, stresi, öfkeyi ve acıyı besliyor. Böylece insan zihni bu olumsuz duyguların tetiklemesiyle, negatif yönde çalışarak negatif sonuçlar üretmeye başlıyor. Oysa Doğu felsefesinin de işaret ettiği gibi: "İnsan iki zihinle bir hedefe ulaşamaz..." İşte tam da bu yüzden içdünyanızda olup bitenleri oluruna bırakmanın zamanı. Koşullanmış zihnin etkisinden çıkarak, kalbinize zaman ve mekân ötesinden gelen güç ve bilgelikle yeni bir yaşam başlatmaya haz...

Herkes Saçını Okşayacak Bir Ele İhtiyaç Duyar
İçinden geçtiğimiz zorlu günlerde her birimiz saçını okşayacak bir ele, başını yaslayacağı bir omza ihtiyaç duyuyoruz. Duygularımızı kendimize dahi ifade etmekte zorlandığımız zamanlar hiç bu kadar yoğun yaşanmamıştı. Artık mucizeler bekler olduk desek yanlış olmayacaktır. Ancak hatırlamamız gereken bir şey var ki; mucize beklemekle gelmez. Eğer bir mucize istiyorsak onu yaratmak zorundayız. Bu yüzden hayatımızın her alanında çıraklıktan ustalığa geçmemiz gerekir. Kendi hayatımızın ustası olmayı başardığımızda hem kendi saçımızı okşar, hem mucizemiz olur, hem de hayatımızı gerçek bir usta gibi yeniden inşa edebiliriz. Bu kitap size hayatınızı yeni baştan inşa edebilmenin ve kendi mucizelerinizi yaratabilmenin yollarını sunuyor. Yaralarınızı tedavi etmekle kalmayıp duygusal boşluklarınızı m...

Mana - Ruhun Dna'sı
Şayet bu kitap, MANA, şu anda elindeyse ve sen bu satırları okuyorsan: Bu bir tesadüf değil. Hatta bir işaret. Kendinden kendine uyanış yolculuğunda bir ulak. Yaşamın amacını ve bu amacın içinde senin mananı bulma aracın. Mana, Tanrıların Gıdası olarak bilinir ve ruhsal DNA’n aracılığıyla sana her gündoğumunda bahşedilir. Bu kitap Canan isimli bir kızın üst benliğinin rehberliğinde Mana’ya, yani ruhsal gücüne uyanışının hikâyesidir: "Cehennemin ortasında cennet, savaşın içinde barış yaratabilmen mümkün." Bu kitabın tek bir amacı var, başına gelen olaylar arasında anlamlı bağlar kurabilmen için sana zihinsel ve ruhsal araçlar sunmak. Yaşanmış hikâyelerle düzene yeniden inanıp güvenmen için metaforlar yapmak. Bu da, yaşamda başına ne gelirse gelsin sana hiçbir şeyin tesadüf olmadığını ve her...

Cesaret - Türkiye Tarihini Değiştiren 110 Kadın
Bazı kadınlar idealisttir, engel tanımazlar. Yaptıkları iş farklı olabilir ancak amaçları tektir. Onlar için önemli olan tek şey hedefleridir. Hedeflerine ulaşmak için her şeyi feda ederler. Gözleri başka şeyi görmez ve istediklerini yaparlar. Yaşam öykülerine bakınca şaşırırsınız. Çünkü bu öyküler baş döndürücüdür. "Uğruna ölmeye değmeyecek bir hayat, yaşamaya değmez" derler. Dışlanmak, sürülmek, kapatılmak onları durduramaz... Gazeteci-yazar Doğan Satmış, Türkiye’de siyasetten girişimciliğe, spordan sinemaya yaptıklarıyla kitleleri peşinden sürükleyen 110 kadının hikâyesini anlatıyor. Onlardan ilham alan yeni cesur, asi ve öncü kadınların yetişmesi için bir katkı sunuyor.

Terapi Odası
Değişim, bir senaryoda yaşadığınızı fark etmenizle başlar... Evreni unut, çekim yasasını da... Yaşadığın şeylerin kaynağı sır değil. Gizli saklı bir şey yok aslında. Sadece şimdiye kadar nereye, nasıl bakacağını bilmiyordun, o kadar... Neden problemler hep seni buluyor? Aldatılan neden hep sen oluyorsun? İnsanlar sana neden istediğin gibi davranmıyor? İhtiyacın olan ilişkiyi yaşamanın yolu ne yapmaktan geçiyor? Terk edilme korkusuyla nasıl başa çıkabilirsin? Sevgilin ya da eşin sana tıpkı annen baban gibi mi davranıyor? Onun arkasını toplamaktan kurtulmak mı istiyorsun? Bütün bu soruların ve daha fazlasının cevabı bu kitapta... Artık senin de bir terapi odan var... Ama unutma ki terapi her ne kadar sen odadayken başlasa da zihinde devam eder ve sonlanır. Kendi terapistin olmaya hazır mısın...

Belirsizlikle Barışmak Kaygı ve Endişeyi Yönetmek
Elinizdeki kitap yalnızca küresel bir salgına bağlı ortaya çıkan duygusal ve davranışsal tepkileri daha iyi yönetebilmek için yazılmadı. Temel amaç koronavirüs salgını üzerinden insan yaşamının kaçınılmazları olan kaygı ve endişeyi nasıl daha iyi yöneteceğimiz ve belirsizlikle nasıl daha barışık yaşayabileceğimiz konusunda bilgi aktarmak oldu. Farkındalık, günümüz insanının yaşamında karşılanmamış bir ihtiyaç ve koronavirüs bu farkındalığı sağlamak bağlamında önemli bir fırsat olarak düşünülebilir. Şöyle ki: Bir virüs gelir, bol planlı ve yetiştiremeyeceğimizden endişe ettiğimiz işlerle dolu yaşamlarımızda, bize zamanla yarışmanın anlamsızlığını öğreterek yaşamı yavaşlatır, hatta durdurur. Daha da önemlisi hep güneşli olmasını beklediğimiz yaşamlarımızda yağmura yakalanıp ıslanmanın kaçını...

Kutsal Geometri Çizim
"Nasıl göreceğinizi kavrayın. Her şeyin, diğer her şeyle bağlantılı olduğunu anlayın." – Leonardo Da Vinci Bal peteğinden nautilusa, balığın pullarından beynin sinir ağlarına hatta gezegenlerin yörüngelerine kadar bütün yaşam birtakım geometrik motiflerden ve kalıplardan oluşur. Dışarıdan bakıldığında karmaşık gibi görünen yaşam motifleri, tamamen matematiksel bir düzene göre, ilahi bir orana ve uyuma dayalı kalıplar halinde, yüksek titreşim seviyesine ait bambaşka bir zekânın tasarımıdır. Kutsal Geometri, bilim ve tinselliği, benliğin hayvansı ve tanrısal taraflarını, sağ beyni (sezgi) ve sol beyni (rasyonel düşünme), içe yönelikliği ve dışa yönelikliği, makroyu ve mikroyu sentezler... Bu sayede yaşamda anlamlı olanı, ruhun misyonunu, evrimsel süreçlere dair sonsuz döngülerin ardındaki gi...

Psikomekan
Mutlu bir ailede herkesin kendine ait bir köşesi olmalı ama nasıl? Bir evin doğru yerleşimi nasıl yapılmalıdır? Doğayı yaşam alanlarına nasıl entegre etmek gerekir? Dekorasyonda modanın ve renklerin önemi ne? Yaşam alanındaki fazlalıklardan nasıl arınılır? Evinizin yerleşim biçiminden memnun musunuz? Sanki daha iyisi olabilir gibi mi geliyor? Peki, hiç para harcamadan yepyeni bir eve sahip olabileceğinizi biliyor olsaydınız ne olurdu? Hatta işyerinizde veya çalışma odanızda verimliliği artırmanın bilimsel yolları olduğundan haberiniz olsaydı? Hemen uygulardınız değil mi? Bu konuda size değerli bilgilerle yol gösterecek, rehberlik edecek doğru kitapla buluştunuz bile... Bu kitap, kendinizi huz

Kristal Geometri
"Taşlar, evrenin DNA’larıdır." *** Binlerce yıldır dinlerin ve inançların merkezinde yer alan taşların ve taş düzeneklerinin ardındaki tarihi, ezoterizmi ve sembolleri keşfetmeye hazır olun... Çünkü taş düzenekleri yarı değerli ve değerli taşların bir araya gelmesiyle insan yaşamına şifa ve yaratım katan, manyetik alan yaratan sanat eserleridirler. Taşlar, kutsal geometriyle bir araya geldiğinde hayata birliği, odaklanmayı ve genişlemeyi getirirler. Taşların da tıpkı insanlar gibi arketipleri vardır. Kolektif bilinçdışının zengin topraklarında yer alan bu arketipleri, taş düzenekler ve kutsal geometriyle üçboyutlu bir dünyaya taşımak, bilimin ve sanatın işbirliğiyle yaşama yansıtmak mümkün... Şi

T-insan
Türkiye’nin İlk Kadın Fütüristi Dünyanın En Etkili 100 Kadın Fütüristi Arasındaki Tek Türk Gelecek Tasarımcısı ve İş Antrenörü UFUK TARHAN diyor ki: Yarının işini yarına bırakmayın! Geleceğinizi kendi haline bırakamazsınız! "Gelecekteki Siz’i" başkası değil, kendiniz şekillendirmelisiniz! Ve bunu yapmak zorundasınız! Kesinlikle yapabilirsiniz! Başarılı, mutlu olmak istiyorsanız başka seçeneğiniz de yok zaten! "İyi de nasıl yapacağız?" diyenlere yanıt: Geleceğin başarılı insan modeli T-İNSAN’a dönüşerek... T-İnsan olarak... Bu kitap ve T-İnsan Modeli size geleceğinizi yeniden anlamlandırıp, gelecek kaygısı ile başa çıkıp, gelecekteki sizi tasarlamanız ve gerçekleştirmeniz için yeni çıkışlar, çareler, ipuçları ve çok somut, uygulanabilir inovatif bir gelişim, değişim, dönüşüm modeli sunuyor....

Gelecek Geçmişi Şekillendirir
Kaderinin sana dayatıldığını düşünüyorsan geçmişte yaşıyorsundur, kendine ve seni var edene güveniyorsan şimdidesindir... Eğer bir seçim yapmadan her şeyin harika olacağını düşünüyorsan geleceğin sınırsızlığı içinde kaybolmuşsundur. Bu hayatın içinde sonlandıracağın ilk şey, kendine eziyet etmek olsun! Çok satan SIRLAR BOHÇASI ve NİYET DEFTERİ kitaplarının yazarı Meltem Güner, bilgi, ilham, teknik ve uygulamalarla dolu çok yönlü, işlevsel ve kullanışlı bir rehberle gelecekle buluşmak üzere okuyucuları yaşam sahnesine davet ediyor. His ve coşku dolu bir karar verdiğinde, yani geleceği şekillendirmek için bir niyet oluşturduğunda geleceğin bir geçmişi olan bugün de şekillenmeye başlar. Yeni bir gelecek inşa etmek için bütün taşların yer değiştirdiği bu süreci doğru yönetmek, yönlendirmek ve ...

Kesintisiz İletişim - Beyniniz İle Bedeniniz Buluşuyor
Beyninize ve bedeninize hoş geldiniz. İletişim, en basit modeliyle kaynak ve alıcı arasında geçen mesaj alışverişi olarak tanımlanır. İletişim uzmanı Michael Argyle tanımı biraz daha farklı yapar: "Sözsüz iletişim (beden dili) çoğunlukla farkında olmayan bir kaynak ile çoğunlukla farkında olan bir alıcı arasında geçer." İnsan çoğunlukla bedenine yabancıdır. Bunun bir iletişim kaynağı olduğunun ve karşı tarafa mesaj verdiğinin farkında bile değildir. Bu yolla bilinçsizce verdiği mesajların doğal olarak içeriği de hedefi de belirsizdir. Tıpkı nişan almadan patlayan bir silah gibi hem tehlikelere açık hem de gelişigüzel... Bu kitap beyin ve beden arasındaki ahengi inşa etmek üzere kaleme alındı. İletişim doktorları Emrah Akçay ve Sefer Darıcı, beden dili ve yalan avcılığına dair pek çok bilim...

Hikaye Anlatıcısının Yolculuğu
"Evren atomlardan değil, hikâyelerden oluşur." İnsanlık tarihi kadar eski bir yetenektir hikâye anlatıcılığı. On binlerce yıl önce bir mağarada ateş başında başlayan bu kadim yolculuk, günümüzde hem plazalarda hem de siyasetin şatafatlı kürsülerinde devam ediyor. Yolculuk değişmese de yol değişmiş, geçmişin hikâye anlatıcıları yerini pazarlama gurularına veya politikacılara bırakmış bile... Hepimiz dikkatle bu yeni hikâyeleri dinliyor, izliyor veya okuyoruz. Ama biliyoruz ki hikâyeler kimsenin özel mülkü değil. Hikâyeler hepimizin. Ve bizim de heybelerimizde parlatılmayı bekleyen hazinelerimiz, bizi olduğumuz kişi yapan yolculuklarımız var. Madem öyle, hikâyelerimizi neden anlatmıyoruz? Hayatımızın her alanında, etrafımızdakileri harekete geçirmeye ihtiyaç duyduğumuz her an neden bu muazza...

Sevme Kusurları
Sevdiğiniz için kıskançlığa kapıldığınız oluyor mu? Peki ya, sevdiğiniz için kendinizi gözden çıkardığınız, var gücünüzle fedakârlıklarda bulunduğunuz, kendinizi sorgusuzca uğruna adadığınız, benliğinizden çaldığınız zamanlar var mı? Sevdiğiniz için hep bir şeylere katlandığınız, tahammül etmek zorunda kaldığınız, acı çektiğiniz, çaresiz hissettiğiniz oluyor mu? Böylece giderek sevginin içinde kendiniz olmaktan uzaklaştığınızın farkına varıyor musunuz? Bütün bunlar sevginin mutlak birer parçasıymış gibi geliyorsa size, sevgi sandığınız bir hissin içinde kayboluyorsunuz demektir. Sevgi tahammül etmek değildir, katlanmak, adanmak ve bu yolda benliğinizi gözden çıkarmak da değildir. Sevgi parmak izi kadar özgün ama yarattığı sonuçlar açısından evrensel bir etkidir... Bu uğurda herkesin bilgis...

Nimm Dir Nicht Alles So Zu Herzen Oh Seele
"Die Kunst, die Herzen von Einflüsterungen zu reinigen und den Geist zum Schweigen zu bringen" Egal wie sehr der Mensch wie ein begrenztes Geschöpf scheinen mag, gleicht er einer endlosen Quelle, gar einer unglaublichen Schlucht. Mit seinem begrenzten Körper erlebt er eine unbegrenzte Welt und schlägt sich sein Leben lang mit Einflüsterungen herum, die ihm diese Welt unerträglich machen. Für jene, die nicht von ihrer Seele erzogen wurden, führen die Einflüsterungen, die ihnen das Leben zur Hölle machen, zu einer Reihe von physischen und psychischen Problemen und lassen die Erfahrungen, die sie auf diesem Weg erleben, wie unbedeutende Zufälle erscheinen. Jedoch ist es möglich, diese Einflüsterungen loszuwerden und zwar mit der Führung des Korans, der herabgesandt wurde, um dem Menschen Heil...

İnsanın Merak Yolculuğu
Hayat birtakım soruların peşinde cevaplar arayıp durduğumuz serüvenli bir yolculuktur aslında. Kimi sorular sihirli bir anahtar gibi umulmadık kapılar açar insanın önüne. Kimi sorularsa cevabı hiçbir zaman net olarak bilinemeyecek sonsuz bir yürüyüşe sürükler. Sorular her ne kadar hakikatin sırlı kapılarının anahtarlarını sunsa da cevapların arandığı o uzun süreç, yaşam yolculuğununtam da kendisidir. Bu kitap, soru sormanın nasıl bir yolculuk başlatabileceğini deneyimletmek için yazıldı. Bazen kendinizi Balzac’ın neden günde 50 fincan kahve içtiğini öğrenmeye çalışırken bulacaksınız, bazen Leonardo Da Vinci’nin eşsiz üretkenliğinin nedenlerini ararken... Bazen de yazmanın ve okumanın insan üzerindeki etkilerini düşünüyor olacaksınız. Elinizdeki bu kitap, birbirinden farklı alanlarda ortaya...

Astroterapi
Astrolojinin insan psikolojisine kuşkusuz güçlü yansımaları vardır. Gökyüzünden yansıyan etki, kadere dönüşme potansiyeline sahip güçlü bir etkidir ki; bu yüzden oluruna terk edilemez. Astrolojinin etkilerine maruz kalmak yerine bu etkilerle işbirliği kurmak, sizce de yerinde bir tercih sayılmaz mı? O halde duyguların rehberliğiyle, &

İyilik Sende
"Bulaşmasından korkmayacağınız tek şey, iyilik olsun." Kilodan selülite, kronik yorgunluktan dinmek bilmeyen ağrılara, uyku sorunundan sivilcelere kadar bedensel boyutta yaşadığınız sağlık şikâyetlerinin yanı sıra, depresyon ve kaygı bozukluğu gibi ruhsal ve zihinsel sıkıntıların çözümüne yönelik, bilimselliği kanıtlanmış yüzde yüz etkili pratik tarifler... Sağlıklı yaşamanın tüketilen yiyeceklerden uyku düzenine, kullandığımız kozmetiklerden giyeceklerimize kadar bir tercih değil, hayat tarzı olması gerektiğini anlamış ve bunları uyguladıkça, kendini bedenen ve ruhen ne kadar iyi hissettiğini deneyimlemiş biri olarak kaleme aldığım bu kitapta zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak iyi olmanın uzunca bir süredir kendimde uyguladığım ipuçlarını bulacaksınız... Klinik aromaterapist ve bütünsel ...

Tut Elini
Gerçek sevgiyi, ancak cesaret gösterenler deneyimler. Cesaret korkusuz olmak değil, korkuyla beraber hareket etmeye gönüllü olmaktır. Mutluluğu yanlış yerlerde arayanlar yalnızlaştıklarını düşünür... Oysa kimse yalnız değildir! Bir elinle diğerini tutarak kendine destek olabilir, mutluluğu beklemek yerine var edersin. Duygular hapis değil, özgürlüğe açılan kıymetli bir kapıdır. Bu kitap korkularına rağmen adım atmaya cesareti olanların beynini, kalbini ve bedenini dönüştürecek olan 9 haftalık bir program içeriyor. Süreç boyunca yaşamını yeniden yaratabilir, kendini dönüştürerek hayallerine yol açabilirsin. Geleceğin, sadece şu andaki ellerinde. Hadi şimdi cesur ol ve TUT ELİNİ...

İyi Hissetmek Bir Seçimdir
Her şey bir kekle başladı… Ve o keki yedikten sonraki vicdan azabı ile devam etti. Yeni bir hayata başlamak için hep o bir türlü gelmeyen pazartesiyi ya da önümüzdeki ayı beklediniz değil mi? Hayallerinizdeki olmak istediğiniz o kişi... Ne kadar da uzak göründü bazen. Yoruldunuz belki. Belki defalarca denediniz, belki "İşte başardım!" dediniz ama bir baktınız ki yine aynı noktaya geri geldiniz. Tartıda istediğiniz sonucu alsanız, aynada olmadı. Aynada olmak istediğinizle yaptıklarınız birbirine uymadı. Vücudunuzu mucize detokslarla arındırmaya çalıştınız ama zihninizi gereksiz çöp düşüncelerden hiç arındırmadınız. "Sağlıklı yaşam" sadece iyi beslenmek demek değildir. Yediğiniz yiyeceklerle ve egzersizle bedeninizi daha iyi hale getirirken, bundan mutluluk duymak, yani hem fiziksel hem de r...