Hikaye Anlatıcısının Yolculuğu
"Evren atomlardan değil, hikâyelerden oluşur." İnsanlık tarihi kadar eski bir yetenektir hikâye anlatıcılığı. On binlerce yıl önce bir mağarada ateş başında başlayan bu kadim yolculuk, günümüzde hem plazalarda hem de siyasetin şatafatlı kürsülerinde devam ediyor. Yolculuk değişmese de yol değişmiş, geçmişin hikâye anlatıcıları yerini pazarlama gurularına veya politikacılara bırakmış bile... Hepimiz dikkatle bu yeni hikâyeleri dinliyor, izliyor veya okuyoruz. Ama biliyoruz ki hikâyeler kimsenin özel mülkü değil. Hikâyeler hepimizin. Ve bizim de heybelerimizde parlatılmayı bekleyen hazinelerimiz, bizi olduğumuz kişi yapan yolculuklarımız var. Madem öyle, hikâyelerimizi neden anlatmıyoruz? Hayatımızın her alanında, etrafımızdakileri harekete geçirmeye ihtiyaç duyduğumuz her an neden bu muazza...
Sevme Kusurları
Sevdiğiniz için kıskançlığa kapıldığınız oluyor mu? Peki ya, sevdiğiniz için kendinizi gözden çıkardığınız, var gücünüzle fedakârlıklarda bulunduğunuz, kendinizi sorgusuzca uğruna adadığınız, benliğinizden çaldığınız zamanlar var mı? Sevdiğiniz için hep bir şeylere katlandığınız, tahammül etmek zorunda kaldığınız, acı çektiğiniz, çaresiz hissettiğiniz oluyor mu? Böylece giderek sevginin içinde kendiniz olmaktan uzaklaştığınızın farkına varıyor musunuz? Bütün bunlar sevginin mutlak birer parçasıymış gibi geliyorsa size, sevgi sandığınız bir hissin içinde kayboluyorsunuz demektir. Sevgi tahammül etmek değildir, katlanmak, adanmak ve bu yolda benliğinizi gözden çıkarmak da değildir. Sevgi parmak izi kadar özgün ama yarattığı sonuçlar açısından evrensel bir etkidir... Bu uğurda herkesin bilgis...
İnsanın Merak Yolculuğu
Hayat birtakım soruların peşinde cevaplar arayıp durduğumuz serüvenli bir yolculuktur aslında. Kimi sorular sihirli bir anahtar gibi umulmadık kapılar açar insanın önüne. Kimi sorularsa cevabı hiçbir zaman net olarak bilinemeyecek sonsuz bir yürüyüşe sürükler. Sorular her ne kadar hakikatin sırlı kapılarının anahtarlarını sunsa da cevapların arandığı o uzun süreç, yaşam yolculuğununtam da kendisidir. Bu kitap, soru sormanın nasıl bir yolculuk başlatabileceğini deneyimletmek için yazıldı. Bazen kendinizi Balzac’ın neden günde 50 fincan kahve içtiğini öğrenmeye çalışırken bulacaksınız, bazen Leonardo Da Vinci’nin eşsiz üretkenliğinin nedenlerini ararken... Bazen de yazmanın ve okumanın insan üzerindeki etkilerini düşünüyor olacaksınız. Elinizdeki bu kitap, birbirinden farklı alanlarda ortaya...
Astroterapi
Astrolojinin insan psikolojisine kuşkusuz güçlü yansımaları vardır. Gökyüzünden yansıyan etki, kadere dönüşme potansiyeline sahip güçlü bir etkidir ki; bu yüzden oluruna terk edilemez. Astrolojinin etkilerine maruz kalmak yerine bu etkilerle işbirliği kurmak, sizce de yerinde bir tercih sayılmaz mı? O halde duyguların rehberliğiyle, &
İyilik Sende
"Bulaşmasından korkmayacağınız tek şey, iyilik olsun." Kilodan selülite, kronik yorgunluktan dinmek bilmeyen ağrılara, uyku sorunundan sivilcelere kadar bedensel boyutta yaşadığınız sağlık şikâyetlerinin yanı sıra, depresyon ve kaygı bozukluğu gibi ruhsal ve zihinsel sıkıntıların çözümüne yönelik, bilimselliği kanıtlanmış yüzde yüz etkili pratik tarifler... Sağlıklı yaşamanın tüketilen yiyeceklerden uyku düzenine, kullandığımız kozmetiklerden giyeceklerimize kadar bir tercih değil, hayat tarzı olması gerektiğini anlamış ve bunları uyguladıkça, kendini bedenen ve ruhen ne kadar iyi hissettiğini deneyimlemiş biri olarak kaleme aldığım bu kitapta zihinsel, bedensel ve ruhsal olarak iyi olmanın uzunca bir süredir kendimde uyguladığım ipuçlarını bulacaksınız... Klinik aromaterapist ve bütünsel ...
Tut Elini
Gerçek sevgiyi, ancak cesaret gösterenler deneyimler. Cesaret korkusuz olmak değil, korkuyla beraber hareket etmeye gönüllü olmaktır. Mutluluğu yanlış yerlerde arayanlar yalnızlaştıklarını düşünür... Oysa kimse yalnız değildir! Bir elinle diğerini tutarak kendine destek olabilir, mutluluğu beklemek yerine var edersin. Duygular hapis değil, özgürlüğe açılan kıymetli bir kapıdır. Bu kitap korkularına rağmen adım atmaya cesareti olanların beynini, kalbini ve bedenini dönüştürecek olan 9 haftalık bir program içeriyor. Süreç boyunca yaşamını yeniden yaratabilir, kendini dönüştürerek hayallerine yol açabilirsin. Geleceğin, sadece şu andaki ellerinde. Hadi şimdi cesur ol ve TUT ELİNİ...
İyi Hissetmek Bir Seçimdir
Her şey bir kekle başladı… Ve o keki yedikten sonraki vicdan azabı ile devam etti. Yeni bir hayata başlamak için hep o bir türlü gelmeyen pazartesiyi ya da önümüzdeki ayı beklediniz değil mi? Hayallerinizdeki olmak istediğiniz o kişi... Ne kadar da uzak göründü bazen. Yoruldunuz belki. Belki defalarca denediniz, belki "İşte başardım!" dediniz ama bir baktınız ki yine aynı noktaya geri geldiniz. Tartıda istediğiniz sonucu alsanız, aynada olmadı. Aynada olmak istediğinizle yaptıklarınız birbirine uymadı. Vücudunuzu mucize detokslarla arındırmaya çalıştınız ama zihninizi gereksiz çöp düşüncelerden hiç arındırmadınız. "Sağlıklı yaşam" sadece iyi beslenmek demek değildir. Yediğiniz yiyeceklerle ve egzersizle bedeninizi daha iyi hale getirirken, bundan mutluluk duymak, yani hem fiziksel hem de r...
Kaderle Randevu
İstediklerin olmayınca "Kader böyleymiş, Allah nasip etmedi..." gibi söylemler sarf etmek, önüne defalarca gelen kısmetleri ve fırsatları yok saymaktır. Bu tavır, Allah’ın cömertliğini ve zenginliğini gölgelemekten başka bir şey değildir. Yaşadığımız hayat karmaşasında anın içinde gizlenmiş zenginlik ve güzellikleri kaçırıyoruz. Sen de anda kalmayıp yarın olma ihtimali olan şeyler üzerine odaklanır ve eline gelen fırsatları kaçırırsan bunun adı şansızlık ya da kadersizlik olmaz. Yaptığın ya da yapacağın tercihler kadar başarılı ya da başarısız, şanslı ya da şanssız olursun. Öyleyse ne yaptığını bilerek hareket etmek, doğru tercihlerde bulunmak, gelecek kaygısından arınmak seni güzel ve başarılı bir hayat inşa etmeye yöneltec
Yeniden Başlamanın Gizemli Gücü
Doğruluk size asla ihanet etmez, kendini kandırmak kendine ihanet etmektir. Guy Finley / Vazgeçebilmek Havada duran uçurtma uçtuğunu sanır. Oysa onu yere bağlayan incecik bir iptir. Uçurtmanın kaderinde yükselmek vardır ama tek şartla: İPİNİ KOPARIRSA. Sizi tutan ipleriniz neler? Neyin suçluluğunu duyuyorsunuz? İsteyip de elde edemediğiniz ne? Her şeye yeniden başlayabilmek mümkün mü? Kayıplara, acıya, hayal kırıklığına ve onca umutsuzluğa rağmen yeniden başlayabilir miyiz? Bitti denilen yerden yeni başlangıçlar yaratabilir miyiz? Yeniden yola çıkmak mümkün mü? Peki ama nasıl? Eğer yorulduysanız, nefesiniz tükendiyse hayat yolculuğunda derin bir nefes alın, hayatınıza yeni bir baş
İçindeki Gücün Sırrını Keşfet 2
Almadan vermek Allah'a mahsustur... Hayatınızı başkalarına adayarak yaşayan fedakâr biriyseniz ya da başkalarının rehberliğine sürekli ihtiyaç duyarak hep alan biriyseniz, alma-verme dengeniz bozulmuştur. Unutmayın ki alma-verme dengesinin bozulması, kendini tekrar eden birtakım döngüler ve karmalar başlatır. Verdiğiniz kadar almayı, aldığınız kadar da vermeyi öğrenmeden, yaşamınızda kendini tekrar eden karmaları kıramazsınız. Benim de alma-verme dengemin bozulmasıyla özel hayatımda yaşadığım olumsuzlukları özel tekniklerle, ritüellerle ve iksirlerle nasıl aştığımı ayrıntılarıyla birlikte yazdığım bu kitap, başucu bilgileri ve kolay uygulamalarla dolu bir çözüm anahtarı... İkinci bölümde bolca görselle birlikte anlattığım Ra Sheeba uygulamasının yanı sıra üçüncü bölümde her burca göre özel...
İçindeki Gücün Sırrını Keşfet
Mutlu, güçlü, başarılı olmanın, para kazanmanın ve aşk içinde yaşamanın aslında ne kadar kolay olduğunu siz de bu kitapla göreceksiniz. Öldü zannedilip morga kaldırılırken 40 günlüktüm. Hamileyken verem oldum. Doktorlar bebeğin de benim de yaşama şansımın olmadığını söylediler. Doğum yaptım, sekiz ay bebeğimi göremedim. Heybeliada Sanatoryumuna yatmak için fakir kâğıdı almak zorunda kaldım. Payton paramız bile olmadığı için hasta halimle hastaneye kadar yürüdüm. Annem babama her kızdığında "Bu adam beni kanser yapacak" derdi. Sonunda kanser olmayı başardı! Çocuk denecek yaşta evlendim ve kaynana şiddetine maruz kaldım. Yalnızdım ve sevilmiyordum. Hayata ilişkin korkularımdan, güvensizliğimden ve dırdırlarımdan dolayı eşimi kendimden uzaklaştırdım. Dibin en son basamağı ise; eşimin susayan ...
Şampiyon Geni
Boynunda asılı kramponları, bileklerine kadar inmiş tozluklarıyla kan ter içinde antrenmandan evine dönen küçük bir çocuk düşünün... Tek hayali sırtında taşıdığı formada ismi yazan futbolcu gibi olabilmek. Düşlediği yere ulaşmak için çıktığı uzun seyahatte sahip olduğu genler, onun yolunu mu açacak yoksa yoluna taşlar mı döşeyecek? • "Şampiyon" kimdir? Doğuştan şanslı olan mı, çok çalışan mı? • "Şampiyon geni" gerçekten var mı? • Neden bazı sporcular daha lider ruhludur, bazılarıysa kuralları sürekli ihlal eder? • Neden bazı futbolcular hep kırmızı kart görür? Oyun dışı kalmak onların genlerinde mi yazılıdır? • Gene yönelik beslenme ve psikolojik destek nasıl sağlanır? • Kişiye özel doğru antrenman metodu nasıl bulunur? • Bağımlılıklardan kurtulmak için doğru egzersiz var mıdır? • "Gen dop...
Yaşam ve Enerji
Enerji gücünü yaşamdan alır ama bu kaynak zaman zaman insanlığı refaha erdirdiği gibi sıkıntıya da sokar. Nükleer enerji ve radyasyon ise her türlü riske ve tehlikeye karşı içinde bulunduğumuz çağın vazgeçilmez bir kaynağıdır. İlave olarak, güneş ışınlarının yaydığı ultraviyole kozmik radyasyon, kozmik radyasyonun en tehlikeli formu olup ölümcül olabilmekte ve deri kanseri hastalıklarına yol açabilmektedir. Önlemleri almalı ve yaşam enerjimizi güçlendirmeliyiz. *** "Kitabı okurken, birçok ilginç konu hakkında bilgi edinmekle kalmadım, yaşam ve enerji arasındaki o çok derin ilişkiye dair yeni ufuklar da edindim. Bu ilişkiyi bu kıvamda anlatabilmek hem bilgi hem de bilgelik gerektirir ki kitabın yazarı sevgili hocam Ali Nezihi Bilge de bunların timsalidir." Prof. Dr. Remzi Sanver "İnsanların...
Güç Sensin
Aradığın mucize uzakta değil, senin içinde! Gerçekleşmiş bir hayalin yaşattığı coşku benzersiz. Neler yok ki o coşkuda; taşkın ruhtaki hevesi kırmak yerine sahiplenen, cesaret veren o "yakın"la çoğalan gurur, yoksunluğu alt etmenin sevinci, toplumsal olarak işe yarama duygusunun özgüveni. Tüm bunları Güç Sensin’de gözlerim dolarak fark ettim. Hayalinin peşinden giden gençlerin hikâyesini okurken şunu hissettim; gençlerin önünü açacak mucizenin uzakta, dışarıda değil çoğu kez yanı başında olduğu ne kadar bilinse o kadar iyi. Çiğdem Toker (Sözcü Yazarı) Günümüz dünyasında, özellikle de ülkemizde, sınavlara dayalı ezberci eğitim sistemiyle, gençlerimizi öylesine hırpalarız ki, yaşamlarının ilkbaharında sonbaharı yaşatırız! Oysa hayat, testlerle bize dayatıldığı gibi 4-5 seçenekli değil, sonsu...
Mutluluk Virüsü
Yaşam uzun soluklu bir serüven... Eminim başarmak ve mutlu olmak için yapıyorsun her şeyi... Oysa başarı hiçbir zaman tek başına mutluluk getirmez. Hayallerine ulaşmış nice mutsuzlar var bu diyarda ama değil mi? O halde işin sırrı nerede? Tabii ki mutlu olmayı seçmekte! Yeter ki kararını ver! Her an bir yerden başlamak mümkün... Mesela bu kitapta bir virüs var. Mutluluk virüsü... Üstelik hızla bulaşıyor. Tabii ki bunun için özenle izlenmesi gereken birtakım teknikler var... Seni mutlu olmaktan alıkoyan, gelişimini sabote eden, ritmini bozan faktörlere ulaşmak gerekir değil mi? O halde "Enkazın kara kutusuna ulaşalım!" derim. Bünyesine güvenen bize katılsın. Kara kutu açılıyor! Mutluluk virüsü kapmak an meselesi...
Ben Değerliyim Çünkü
Her insan, en mükemmel şekilde bilge bir kişilik olarak doğar. Bilge doğdun 1’de kirlendin, 2’de korkmayı öğrenip kendine engeller koydun, 3’te yapamayacağına inandın, 4’te ben değersizim, 5’te ben yetersizim dedin ve bilge doğan seni öldürmeyi başardın. Yaşadığın tüm korkularının, aşk acılarının, yapamam, başaramam, benden olmaz demelerinin nedeni 0-5’tir. Açmazlarını açacak, olmazlarını olduracak, eksik kalan her yanını tamamlayacak olan 0-5’tir. 0’dan 5’e yok ettiğin hayatını 5’ten 0’a var etmeye var mısın? Ben değerliyim ben yeterliyim, birçok bilinmezin gün ışığına çıkmasını, hayatla barış anlaşması yapmanı sağlayacak, yaşamakta olduğun hayatta, nedenini bilmediğin onlarca sorunla yüzleşmeni ve bu sorunlardan beratını almanı sağlayacak muhteşem bir eser.
İnsanoğlu Ayağa Kalk
Devasa bir eser. David Icke, şok edici sırları ve bastırılmış bilgiyi ortaya çıkarmak için yapmış olduğu yirmi yıllık çalışmalarını bu müthiş kitabıyla pekiştiriyor. İnsanoğlunun ve "gerçek"in doğasının manipülasyonunu yeni anlayış seviyelerine taşıyor, insanların artık ayağa kalkıp, kendilerini beşikten mezara kadar sinsice kontrol altında tutan uğursuz aileler ve insan olmayan varlıkların elinden kurtarmaya davet ediyor. 1990'daki olağanüstü "uyanış"ından beri dünyadaki "keskin gerçek"leri dile getiren David Icke, yoluna bu kitapla devam ediyor. "Dünya"nın ve kolektif insan zihninin; ezelden beri, masum bir gök cismi değil, yapay bir yapı, muhtemelen içi oyuk küçük bir gezegen/bir planetoid veya devasa bir uzay gemisi olan "Ay"da barınan dünyadışı bir ırk tarafından manipüle edilmekte ol...
Zihin Yalanları
Sosyal bilimler "Dünya, insanoğlunun tüm ihtiyaçlarını karşılar, ancak tüm hırslarını değil" der. Söylenen yalanlara, vaatlere, geleceğe inanma eğilimindedir insan. En çok da kendimize yalan söyleriz. Zihnimizin fark edemediği yalanlar çoğu zaman en basit olanlardır. "Toplum, karmaşık bir gerçeğe değil, basit bir yalana inanır" der geçen yüzyılın toplum kuramcılarından Alexis de Tocqueville. Bütün bu yalanların içinde işte size görmediklerinizi gösterecek bir kılavuz kitap... -Prof. Dr. Uğur Batı- Bizler kalbimizi ve sezgilerimizi bir kenara bırakarak kendimizi sadece zihinden ibaret sandık. Zihin ise uyanık olduğumuzu zannettirerek sürekli uyutuyor bizi. Rüyadayken rüyada olduğunu anlayamaz insan. Bu da öyle bir şey. Zihnimiz bizi bu denli yanıltırken peki öyleyse biz hangi hayatı yaşıyor...