
Dokumacı
"Ve Kula. Çölde bir erkek at ve sanırım ben ona aşığım. Ama o bunu bilmeyecek. Bir insanın bir hayvana böyle aşkı, ne bu çölde ne de başka bir yerinde dünyanın kabul görmeyecek sanki. Böyle hissediyor içim. Birbirinden bu kadar farklı iki şeyin aşk sayesinde yan yana olabileceğine gülecekler. Utanıyorum da bu yüzden, yanlış ya da yasak gibi düşüncelerim. Bunu da hissediyor içim. Ama Kula, bunu da bilmeyecek." Kula, çizgileri olmayan zebralar, kuyu çocuk, şarap ustası, dokumacı ve bu çölün kurtları... Buraya nasıl geldi bilmiyor. Geçmişiyle ilgili hiçbir şey yok aklında. Adı bile. Gördüğü rüyalarla kafası gittikçe karışan bu kız, bunların belki de hatıraları olabileceğini düşünüyor. Gerçeğin ne olduğunu böylece anlayabilir belki. Ama sonra soruyor kendine, hatırlamak, o gerçek mi? Ezgi Altı...

Sözlerim Eksik Kalır Beni Kalbimden Dinle
UNUTMA! SURETTE KÜÇÜK BİR ÂDEM OLSAN DA HAKİKATTE EN BÜYÜK ÂLEM SENSİN... Seveceksin azizim! Bağrına basa basa, saklamadan, gizlemeden, utanmadan, karşılık gözetmeden, sarılarak seveceksin! Anne, baba, eş, evlat, arkadaş büyük küçük hepsini seveceksin. Yaradan’ın hatırına yaratılmış olan her ne varsa, cimrilik etmeden, bir çocuk yüreği ile insanca seveceksin. Ama evvela kendini seveceksin. "Bir kitap okudum hayatım değişti!" der misin bilmem okuduktan sonra. Gel biz dertleşelim, dizimizdeki yaranın acısını nasıl azaltırız onu konuşalım, hiç olmadı birbirimize merhem olalım. Sen türkü dinle, ben arabeskten yana olayım. Bazen seyyah olalım ama Mardin’de de bir duralım, dünyaya

Tarihe Geçen Savunmalar
Onlar, yaptıkları savunmalarla, mahkeme salonlarından tüm dünyaya seslerini duyurdular ve tarih sayfalarında yerlerini aldılar. Bu davaların ortak bir özelliği vardı; esas hükmü veren yargıçlar değil, zamandı. Yasalar beni suçlu görebilir ama esas suçlu yasalar! -Sokrates Beni, tarih aklayacaktır! -Fidel Castro Bizi, bağımsız bir ülkenin çocukları olmaktan mahrum eden; hepiniz dâhil, sizlersiniz! -Deniz Gezmiş Kulaklar söylediklerimize kapalı olsa bile, biliyoruz; tarih bizi dinliyor. -Mahir Çayan Köleler, özgür olmak isteyenlerden nefret ederler. -Ulrike Meinhof Gerçeği gömmeniz boşuna. O, toprağın altında yol alıyor; bir gün, her

Uçurumu Koruyan Korkuluk
Ne yazı ne şiir, ikisi de edebiyat değil. İnsanın yazısı, elyazısı, alınyazısı, olyazısı, yolyazısı. Bazen büyük okyanuslar gibi gözüken, hem içimizi hem aklımızı kavuran, yakan, susuzluktan boğulduğumuz bu çölden çıkmak için gereken yolluğumuz bizim. Yazı da yolluk şiir de. Uçurumdan da, azgın nehirlerden de, çölden de onlarla çıkıyor insan ve onlara çıkıyor. Tarhan Gürhan’ın Uçurumu Koruyan Korkuluk kitabı, Cemal Süreya’nın Uçurumda Açan kitabının adını hatırlattı, ‘uçurumda açan çiçek’ oldu. Uçurumda açıyor ama zehirli değil, yakıcı. Zehri atmak için kaçınılmaz olarak yakıcı. Haydar Ergülen Yıllar önce Alkoliçe - Kendini Kundaklama Dersleri ile aşkın ve ayrılığın haritasını çizen Tarhan Gürhan, Uçurumu Koruyan Korkuluk’ta ayrılıkla ve özlemle başa çık(ama)ma günlerini anlatıyor. Ayrılık...

Canvermezler Tekkesi
"Evvela benim deli olmadığıma emin olmalısınız. Akıl sağlığım tamamen yerindedir. Hiçbir hastalığım yok ama ihtiyarım. Ah gücünü tüketmenin en üstünde olan bir ihtiyar, bütün ihtiyarların ihtiyarlığından daha fazla ihtiyar... Kaç yaşındayım? Seksen? Yüz? Yüz yirmi yaşında mıyım? Bunun aslını bilmiyorum. Bu husustaki hissimi aydınlatmaya yarayabilecek hiçbir şey yok. Ne yazılı bir vesika, ne hatıra, ne şahit! Çünkü ancak birkaç günden beri ihtiyarım." Selim Nüzhet Gerçek’in Claude Farrère’in La Maison Des Hommes Vivants eserinden uyarladığı bu eser, edebiyatımızın nereyse hiç anılmayan kayıp bir eseri. İleri gazetesinde tefrika edildikten sonra 1922 senesinde basılan Canvermezler Tekkesi, edebiyatımızda korku türünde yeni bir keşif. Bu eserin basımına değin bu olağandışılıkta ve bu kadar ne...

Bir Hayal Nasıl Romana Dönüşür
lk kez 2015 yılında yayımlanan Bir Hayal Nasıl Romana Dönüşür? çıktığı günden itibaren lise ve üniversitelerde senaryo ve yazı derslerine kaynak olarak önerilmiş, acemi yazar adaylarının başucu kitabı haline gelmiştir. Şimdi ise düzenlenmiş ve genişletilmiş baskısıyla yeniden okurun huzuruna çıkıyor. Siz de nereden başlayacağını bilmeyenlerdenseniz, kendinizi geliştirmek için bir okuma listesine ihtiyaç duyuyorsanız ve fazla hırpalanmadan acemiliğinizi atlatmak istiyorsanız bu kitapla doğru bir başlangıç yapıyorsunuz demektir. Kurmaca dünyasına girmek isteyen herkes, basit ve temel tekniklerin anlatıldığı bu kitaptan bir yazı atölyesi gibi yararlanabilir. Yıllardır editörlük ve yazar koçluğu yapan Zümrüt Bıyıklıoğlu kurgu yaratımında karşılaşacağınız her türlü sorunun üstesinden kolaylıkla...

Maya Mitolojisi
Takvim sistemleri, bilinmezleri, gizem, kehanet ve ritüelleriyle Mayalar Halk bilimci Lewis Spence, Mayaların tarihine, kültür ve medeniyetine dair derinlere iniyor. Olasılıklarla çevrelenmiş bilgiye nasıl ulaşıldığının bilgisini bize aktarırken keşifleri sırasındaki hayranlığını ve heyecanını da bizden saklayamıyor. Spence, Maya mitolojik sistemini tanıtırken bir taraftan da antik bir toplumun düşünüş biçimini de gözler önüne seriyor. Bu eser, başta Maya panteonu ve mitleri olmak üzere Mayalarla iletişime geçen halklar, inşa ettikleri medeniyet, gelenekler, efsaneler, ritüeller ve evren tasavvurları gibi birçok bilinmeyene dair öncüller barındırıyor.

Ece 6
Güzel, cevval, asi, zeki, komik, enerjik... Basın koridorlarında ve sokaklarda; erkek kalabalığıyla kuşatılmış bir dünyada yaşayan bir kadın gazeteci. Hürriyet gazetesinde her pazar yayımlanan maceralarıyla çizgi roman ve basın dünyamızda kendine özel bir yer edinen Ece, bütün maceralarının yer aldığı bu serinin 6. kitabıyla huzurlarınızda.

Fil Saati
Her şey tek bir sorudan evrilir, gelişir ve değişir: "Bu dünyadaki yerim nedir?" Elmasın kömürde, ipliğin pamukta gizli olduğu dünya burası. Sır hem gözünün önünde hem de gören gözün sindiremeyeceği kadar derinde. Aldığı nefesi kendi içinde kaybettiğini bilmeyen insan, kendi dışında arasa da neyi bulacak sanki? Hareket ediyoruz. Karşılaşıyoruz. Hatırlıyoruz. Unutuyoruz. Görünmeyeni arayan hareket hali içinde, yalnızca kendimizden kendimize doğru ilerliyoruz. Kâinat kocaman bir ayna. Hakikati aramak, kendini bulmak... Sevginin nefrete dönüşmesi de bunun yokluğundandır. Yeşeremeyen kararır. "Çok iyi, çok başarılı ve doğrudan yazılmış, büyük bir takdirle okuduğum sarsıcı bir roman." Prof. Dr. Uğur Batı "Her sayfası bir bulmacanın parçası. Çözerken kaybolup gidiyor ve mut

Kur-an'ın Din Dediği
İslam toplumlarındaki yerleşik din algısı ile Kur’an’daki "din" tarifi arasında ne yazık ki artık hiçbir benzerlik kalmadı. Dünya, ürkütücü bir akımla yüzleşiyor bugün: İslamofobi... Günümüz İslam toplumlarında gözlenen gerilik, emperyalist güçlerin bir sömürü alanına dönüştü. Sözde İslam adına gerçekleştirilen insanlık dışı uygulamaların temelinde, Kur’an’daki din tarifinden tamamen uzaklaşılmış olunması yatıyor. Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan’ın kaleme aldığı Kur’an’ın ‘‘Din’’ Dediği artık bir ölüm kalım meselesi haline gelmiş İslamofobi tehdidinin perde arkasındaki bilinmezlikleri ortaya çıkardığı gibi, Kur’an’daki sahih "din" kavramını etraflıca ele alıyor. Hastalıklı din algısının, Kur’an’daki din algısıyla

Boksör
– Soykırımdan kurtulan Hertzko Haft’ın gerçek hikâyesi – "Başıma gelen onca şeyden sonra, boks eldivenleri takmış bir adam ne yapabilir ki bana?" – Hertzko Haft Polonya, 1941. On altı yaşındaki Hertzko, Nazilerin en büyük toplama kampı olan Auschwitz’e gönderilir. SS subaylarını eğlendirmek için diğer mahkûmlarla savaşmaya zorlanan Haft, olağanüstü bir hayatta kalma kararlılığı gösterir. Savaşın ardından Polonya’dan ABD’ye göç eder ve ringlerde dövüşmeye başlar. Usta çizgi romancı Reinhard Kleist’ın insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden birini betimlediği bu çizgi romanı, aynı zamanda güçlü bir aşkın hikâyesi.

Rothschild Para İmparatorluğu
Kara para üzerine kurulu ‘Rothschild İmparatorluğu’ zaman içinde İngiliz ve Fransız Merkez bankaları ile Amerika’daki Federal Rezerv bankalarının sahibi olmuştur. Serveti dünya servetinin yarısı olarak tahmin edilen bu ailenin 1940 yılındaki serveti ABD GSMH’nın iki katı olmuştur. Dünyada tek bir Yahudi imparatorluğu kurulması amacına çalışan aile, Waterloo Deniz Savaşı, Amerikan İç Savaşı, I. ve II. Dünya Savaşlarından büyük paralara kazanmış ve Rusya’da Bolşevik Devrimi’ni finanse etmiştir. Bu kitap tarihçesi, serveti ve sahip olduğu kurumlar net bilinmeyen ailenin başlangıcından henüz Amerika’nın I. Dünya Savaşı’na katılmadığı 1940 yılına kadar olan olayları anlatmaktadır. Bu kitapta küreselleşme, AB, Birleşmiş Milletler, serbest pazar ekonomisi, çok partili demokrasi ve savaşların kiml...

Yıldız’da Yalnız Bir Sultan II. - ABDÜLHAMİD HAN
Üstünden onlarca yıl geçmesine rağmen II. Abdülhamid’in önemi her geçen gün artmaktadır. O döneme dair değerli olduğu kadar tartışmalı konuların açıklığa kavuşması bir hayli kıymetli. Bilhassa da birçok kişinin doğru bildiği yanlışlar! "Tahttan indirilmeseydi Birinci Dünya Savaşı çıkmazdı" denen Abdülhamid’i iyi öğrenmek ve anlatmak hepimizin boynunun borcu. • Abdülhamid Rusya’ya ve Fransa’ya yönelik nasıl tutum sergiledi? • İstihbaratı için İngiltere’de bir futbol takımı kurdu mu? • Abdülhamid alkol kullandı mı? • Osmanlı’da ilk rakı fabrikasını Abdülhamid mi yaptırdı? • Siyonizm’in kurucusu Theodor Herzl ile nasıl tanıştı? Gazeteci Uğur Korkmaz, merak edilen birçok tartışmalı sorunun cevabını Yıldız’da Yalnız Bir Sultan II. Abdülhamid Han kitabında tüm detaylarıyla inceledi. "Yıldız’da Y...

Gerçekten Nasılsın?
"Gerçek iletişim, bir canın başka bir cana ulaşmasıdır." – Doğan Cüceloğlu Yol senin, yolcu sensin; çeşme başında kendisiyle karşılaşması, uzun uzun dertleşmesi gereken kişi sensin. İçsel iletişimin yokken kimseye iyi gelemezsin. Gönlünle bağ kurmamışken kimsenin gönlüne bağ ekemezsin. Bahçeni güzelleştirmeden bahçıvanlığından söz edemezsin. Hayat bu, eşlik etmeden sırrına eremezsin. İnsan insana iyi gelir. Bu insanın süper güçlerinden biridir. Ama kendine gelmeden bir başkasına iyi gelemezsin. "Ya evde yoksan?" demeden önce "Ya evde yoksam!" demek gerekir. Sonuçta hakikatine ermediğin yolu kimseye tarif edemezsin. Gönlün ve zihnin bağışlayıcılığı ve dilin taşıyıcılığında hüküm bellidir: "Kendinden geçmeyen sorular da biraz eksiktir." "Gerçekten nasılsın?" kendine gelmenin arifesinde, kişi...

Deizm
"İnsanın sahip olması gereken tek din, iyi bir insan olmaktır." – VoltaIre Musa, tarihi bir figür değildi... Baskılara, itilmiş kakılmışlığa karşı, gerçek olmayana dayanan sembolik bir direnç simgesiydi. MÖ 1250’lerde yaşandığı ileri sürülen "Göç", gerçekler dünyasında değil, bu tarihten yaklaşık 1000 yıl kadar sonra, hayaller âleminde yaşanmıştı. İsrail kavmi, Mısır’ı değil, kozmopolit çoktanrılı antik tanrılar dünyasını terk etmiş, bunların yerine de kendi halkı için Yehova’yı yerleştirmişti. Nasıra diye bir yerleşim yeri bile mevcut değildi. Tarihçi Josephus, Celile’de tamı tamına 63 yerleşim yeri sayıyordu. Nasıra hariç!... İncil, misyoner motivasyonlu ellerden çıkmaydı. Tiberias, tek satır bile işitmemişti bu balıkçıdan. Yahudi teolog Philon da haberdar değildi böyle bir kişiden. Jose...

İnsan Tenhaları
Artık iyice eminim; insanı açlık veya çaresizlik değil, anlamsızlık yıkıyor. Zihinsel esneklik, çevik bir akıl sonucu teşkil olan bir birey, farklı ve çatışan fikirleri hoş gören bireysel basiretin ve erdemin temel koşuludur. Bunun sonucunda da bizi arındıran şey sınamadır ve sınavı bize ters gelen verir. Yani ne yapıyoruz? Arka bahçemizi temiz tutuyoruz! – Uğur Batı Edebiyata gönül vermiş genç kalemler insan ruhunun en tenha yerlerine gitti. Çünkü derinliklerin gösterecekleri ve uyandıracakları vardı. Sahici hikâyeler başka türlü nasıl yazılabilirdi? Bu çabanın kıymetini bilmek gerek. – Mario Levi Tersi zannedilmekle birlikte, nefes alan ve aldıran tenhalardır. Kalabalıklar sanılanın aksine, dibine kadar ıssızdır. Beyinler ve ruhlar kalabalıklarda değil ıssızlarda büyür. Cümbür cemaat düş...

Cepte Olmadan Aşk
Aşk ilişkileri dendiği zaman çok bilinmeyenli denklemler çıkıyor karşımıza, birçok doğru birbirine karışıyor. Gün geçtikçe karmaşık hale gelen ikili ilişkilerde doğru yolu bulmak için hepimiz bir rehbere ihtiyaç duyuyoruz. Bu kitapta bir ilişkinin başlamadan önceki dönemleri, ilişki içinde yaşanacak evreler ve ilişki sonrasında yaşanacaklar ile ilgili üç ana bölüm bulacaksınız. Bu bölümlerde sosyal medya etkilerinin, ilişkilerin ve ayrılık acısının yönetimine yapılan vurguları görüp bakış açınızı değiştirebileceksiniz. Her ilişkinin kendine ait dinamiklerinin olacağını unutmadan, kişinin kendine olan saygısını ve özgüvenini ön planda tutarak oluşturulmaya çalışılmış birçok madde ile daha tecrübeli, daha yönetimi kuvvetli ve daha az hata yapan bireyler olma yolunda adımlar sunulacak sizlere...

Tanrım Beni Başkan Yarat
"Hepimizin gündelik hayatta eleştirdiği, değişmesini istediği pek çok şey var. Ancak bunları istemek kendi başına değişimi getirmez, sorumluluk almak ve çözümün parçası olmak gerekir. Benim siyasete girme motivasyonum işte bu noktada başladı." Siyasete giriş niteliğindeki bu kitapta Yavuz Saltık, tecrübeleriyle sınanmış bilgilerini oldukça yalın ve uygulanabilir biçimde okura sunuyor. Daha iyisini yapma motivasyonuyla siyasete atıldığını dile getiren Saltık, başlangıç yapmak isteyenler için hem rehberlik yapıyor hem de bu süreçte karşılaşılabilecek durumlar için pratik çözümler sunuyor. "Tabii ki siyasetle ilgilenen herkes başlangıçta bu nitelikte donanımlara sahip olamayabilir; ancak hedefin sürekli olarak yüksek tutulması önemli. Hem kendini hem de yaşadığı toplumu olduğu noktadan bir ad...

O Sırada 2
Keşke bir buldozerim olsaydı. Buldozerim olsaydı sabahları işime buldozerimle giderdim. Yol üstünde oturan iş arkadaşlarımı da buldozerin kepçesine toplardım. Onlar kepçede kahvaltılarını ederken, ben onlara buldozerin teybinden müzik açardım, güne güzel başlardık, ekip ruhumuz pekişirdi, birlik duygumuz kuvvetlenirdi. İşe varınca da işyerini yıkardım buldozerimle. Un ufak ederdim duvarlarını, kirişlerini yamulturdum, pencerelerinin üzerinde demirden paletlerimle dolaşıp camlarını tuzla buz ederdim.

Bensiz Ayna
Sıra dışı bir büyülü gerçeklik romanı "Artemis ürkek hareketlerle geriye döndü. Kahroldu. Korktuğu başına gelmişti. Dev ayna evdeki eşyaları, balkon kapısını, pervazda duran beyaz orkideyi, siyah kadife perdeleri, özel tasarım yer lambasını gösterdiği gibi Aynacı’yı da göstermişti. Tek eksik yine kendisiydi." Bir gün evinin baş köşesinde duran aynada kendini göremezsen ne yaparsın?

Belirsizlikle Barışmak Kaygı ve Endişeyi Yönetmek
Elinizdeki kitap yalnızca küresel bir salgına bağlı ortaya çıkan duygusal ve davranışsal tepkileri daha iyi yönetebilmek için yazılmadı. Temel amaç koronavirüs salgını üzerinden insan yaşamının kaçınılmazları olan kaygı ve endişeyi nasıl daha iyi yöneteceğimiz ve belirsizlikle nasıl daha barışık yaşayabileceğimiz konusunda bilgi aktarmak oldu. Farkındalık, günümüz insanının yaşamında karşılanmamış bir ihtiyaç ve koronavirüs bu farkındalığı sağlamak bağlamında önemli bir fırsat olarak düşünülebilir. Şöyle ki: Bir virüs gelir, bol planlı ve yetiştiremeyeceğimizden endişe ettiğimiz işlerle dolu yaşamlarımızda, bize zamanla yarışmanın anlamsızlığını öğreterek yaşamı yavaşlatır, hatta durdurur. Daha da önemlisi hep güneşli olmasını beklediğimiz yaşamlarımızda yağmura yakalanıp ıslanmanın kaçını...

O Sırada
...Biralar gelince Hasan’a diyorum ki: Hasan, BİRAYI BOĞAZINDAN, KADINI İSE BELİNDEN TUT; ASLA TERSİNİ YAPMA. "Vay" diyor, gülüyor, bir süre düşünüyor, sonra yeniden "vay" diyor. Biraz daha düşündükten sonra "çünkü birayı belinden tutarsan bira ısınır" diyor. Evet Hasan...

Büyük Sorular Mütevazı Cevaplar
Gazeteci-yazar Işıl Öz, bilim dünyasının kapısı çalıyor; bilim ve teknoloji adına merak edilen, aklımızda gezinen ve çoğu zaman cevabını almaktan korktuğumuz pek çok soruya yanıt arıyor: Krizler ve travmalar hayatın kaçınılmaz bir parçası mı? Çiftleşme sonucu oluşan yeni robot nesilleri mi yaratılıyor? Genetik olarak ‘ırk’ kavramının bir tutarlılığı var mı? DNA’mızı değiştirebilir miyiz? Zırva bir fikrin başarılı olması için ne gerekir? Esrar bağımlılık yapar mı? Tıbbın alternatifi var mı? Dünyayı hayvanların gözüyle görebilmek mümkün mü? Bir hapla kalp iyileşebilir mi? Mutluluk öğrenilebilen bir şey mi? Alanında uzman isimlerin kapısını çalan Işıl Öz, Büyük Sorular, Mütevazı Cevaplar’da bilimsel ve teknolojik gelişmelerin akademik ve gündelik yaşama etkisi ve merak edilen daha pek çok sor...