
Mafyacılığın Aşkı
Masal masum ve ailesini kaybetmiş bir kız. Aldatılmış, yanılmış. Kimseye güveni olmayan. Poyraz sert, yakışıklı, ailesi olmayan, sadece kız kardeşi olan bir adam. Her şeyi kardeşine bağlamış. Onun için yaşayan biri. Hayata bağlanmak için yeni bir amaç buldu. Peki o amaç ne? Siz de bu iki âşığın hikâyesine ortak olmak ister misiniz? -İnstagram: Seydaadrmz -Mafyacığın Aşkı instagram hesabı: Mafyaciginaski -Wattpad: Seydadrmz

Gitsen De Kokun Kalır
Zaman ve mekan birbirine nasıl girip etraf külliyen bir toz dumana boğulabilirdi? Dünya nasıl tersine döner, yer nasıl altından kayar, gök nasıl insanın üstüne yıkılabilirdi? Şimdi bunları biliyordu. Şimdi, şu anda öğrenmişti. Dünya tepetaklak olmuş, sanki koskoca bir kayanın altında eziliyordu. Beyni ağrıdan çatlıyor, nefes alamıyor, ne yapacağını, nereden başlayacağını bilemiyordu.Kafasında onlarca şey uçuşuyor, hiçbirini sıraya koyamıyordu. Ne kadar sefil ve ne kadar garip karşılanacağını umursamadan sağanak yağmurun altında koşmaya başladı. Bucherie Sokağı’ndaki Shakespeare and Cok uzak değildi ama zaman dardı. Hatta hiç zaman kalmamıştı belki de!Yazar Yeşim Özsınmaz bu ilk romanında, hayatları büyük bir sırrın içinde kesişen iki genç kadının çarpıcı öyküsünü kaleme alıyor. Son satırın...

Hamsa
"Hamsa" tasarımları boyanmak için sizi bekliyor! "Hamsa" dünyada ve özellikle Ortadoğu ile Kuzey Afrika’da iyi talihi sembolize eder. Bu eşsiz boyama kitabında, çiçekler, hayvanlar, yıldızlar ve diğer doğal şekillerle tamamlanmış 30’dan fazla hayat dolu hamsa tasarımı bulacaksınız.

Tırtılın Rüyası Kelebek
Sırlar ifşa olsun. Gönüller O’nunla dolsun. İnsanlık huzur bulsun. Bilim tek tek inceler, maneviyat bütüne bakar. Bilim analiz eder, maneviyat hisseder. Bilim "Nasıl?" diye sorar, maneviyat "Neden?" diye. Bilim konfor sağlar, maneviyat ise ruhunuza yuva. Bilim size zevk verir, maneviyat huzur. Bilim araçtır, maneviyat amaç. Bilimle ilgilenen insanlığa hizmet eder. Böylece O’na hizmet etmiş olur. Maneviyata yönelen doğrudan O’na hizmet eder. Bu da yine sadece insana hizmetle olur.

Kısmet
Yoğun, güçlü ve iddialı bir roman:Kısmet.Rıza, Tobias ve Anuşka.Birbirinin kaderini çizen, kendilerini ve dünyayı değiştirip dönüştüren üç karakterin hikâyesi, 20. yüzyıl başında Paris’te başlıyor. İstanbul, Boston ve St. Petersburg. Her şehir acıyı ve mutluluğu kalbinde taşıyor. Kısmettarihle kurguyu, gerçekle hayali ustalıkla biçimlendiren bir yazarın ilk romanı. Kitap boyunca, birçok tarihsel kişilikle karşılaşacak, tarihi olayları baştan yaşayacaksınız.Kısmet, 1905 Rus Devrimi'nden 1908 Jön Türk Devrimi’ne kadar insanların, şehirlerin, tarihin yolculuğunu iç içe geçmiş şekilde okuyucuya sunuyor. Sevmek bazen de sahip olmamak demektir.- Nazlı Berivan Ak

İlişki Durumu: Aşık ve Kıskanç
Nevrotik bir kadının yok oluş, kıskançlık krizleri ve delirme üzerine itirafları...İzlediğimiz o romantik filmlerde aşkı, tutkuyu, sevgiyi ve ilişkileri baştan sona yanlış algılıyoruz. Beynimize, "İşte bu doğru ilişki!" kavramını en görsel hali ile soktuktan sonra, yaşadıklarımızın hiçbiri bize tatmin edici gelmiyor haliyle. Beyin diyor ki: “Bu aşk değil! O entrikalı, tutkulu, öldürücü, içten içe seni kemirip tüketen, kilo verdiren şeyin adı aşk!”Dipnot: Bağırsak kurdu da aynı etkiyi yapıyor halbuki... Ancak şimdiye kadar onu öldürmek için tablet tablet ilaç içmek yerine kurduna aşık olan bir insan evladı da görmedim!Neyse, yarın yeni bir gün olacaktı. Şu iş görüşmesine gidecektim. Kendi ayaklarım üzerinde duracak, paramı kazanacaktım. Şu köşe yazarının ağzının payını verecektim. Stiletto ...

Üç Sevda
Harf harf düşüyor adın gönlümden…Bir “unutmak” yetecek biliyorum sol yanımda sızlayıp duran sensizliğe!Uyuşmuyor bedenim gözlerimin kapanma saatlerinde.Uykum kadar ağır uyutmayan kederim.Üşüyorum… Ve artık şiirler yakıp ısınıyorum. Taş zeminlere atılmış hatıralar, üstüne basıp geçenlere güceniyor. Bütün yollarım, bütün yönlerim sana doğruyken artık özlemiyorum seni. Konuşan yalnızlığımı sessizliğim dinliyor. İçimde kıvrılan binlerce kelimeyi kanlarla boyayıp ekliyorum şiirlerime… En çok da Özlemeyi… Mavilere savaş açan ruhum yokluğundan, dahası seni özlemeyi unutmaktan mustarip. Bu kez seni değil, seni özlemeyi özledim.

Zamanın Gölgesi
"SIR"rın sahibi Ali der ki: Tüm âlemlerin "SIR"rı "Zaman"dadır. "Zaman"ın tüm "SIR"rı "Evren"dedir. "Evren"in tüm "SIR"rı "İlim"dedir. "İlim"in tüm "SIR"rı "Kutsal Kitaplar"dadır. "Kutsal Kitaplar"ın tüm "SIR"rı "Kur‘an"dadır. "Kur’an"ın tüm "SIR"rı içindeki "Fatiha Suresi"ndedir. "Fatiha Suresi"nin tüm "SIR"rı başındaki "Besmele"dedir. "Besmele"nin tüm "SIR"rı başındaki "ب" (Ba) harfindedir. Ba’nın tüm "SIR"rı altındaki noktadadır. İŞTE O NOKTA BENİM!!! Ve sonra Mübarek ekledi: İlim bir nokta idi onu cahiller çoğalttı...

Aşka Layla
“Biz seninle...aynı Tanrı’nın yazdığı iki ayrı gerçeğiz.Tıpkı verilen bir hediye gibi...Ya ben sahipleneceğim seniya da sen...Tanrı ise...bize sunduğu hediyeyigeriye almaz sevgilim…Öyle değil mi?”Aşk, bir kaderin önüne geçebilir mi?Birlikte sonsuzluğu göze alanlarhiç birbirinden ayrılabilir mi?İnsanın alnına yazılanı, kalbi silipkendi yazgısını yeniden yazabilir mi?Ozanın da dediği gibi,“Aşıklar ölmez...”öyle değil mi?

Bukre
Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim. Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum sevgili. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin. Bana, bir veba busesi bır...

Vazgeçtim
İnsan Sebepsiz Yere Terk Eder mi Sevdiğini? Aklı ve mantığı ele geçiren, aynı zamanda akla ve mantığa sığmayan bir duygunun içindeyim. Geriye bakarak gitmeye çalışıyorum. Kırık bir umut taşıyorum. Aklım sende kala kala senden gidiyorum. İnsan yarısında terk ettiği filmin sonunu merak eder mi? Ediyorum. Tüm yelkenlerim yırtılmış ama ben hâlâ rüzgârdan medet umuyorum…

Aşkla Kal
İnsan olmaktan yorulur bazen insan. Hayat yorar, aşk yorar, yalnızlık yorar, kalabalık yorar, gelen yorar, giden yorar... Sana sunulan hiçbir şeye alışma bu yüzden. Terk edenler yorar... Daha az güvenmeye, daha az sevmeye ve daha az inanmaya tecrübe diyorlar. Ama bu tecrübe değil, tecrübeyi doğru kullanamamaktır. Daha az güvenmek, güven sorunu yaratır. Gerektiği kadar güvenmelisin. Daha az sevmek yalnızlığı getirir. Hak ettiği kadar sevmelisin. Daha az inanmak inancını zedeler. Neye ne kadar inanman gerek, onu bilmelisin. İnsanlar terk edilerek terk etmeyi, aldanarak aldatmayı öğreniyorlar. Oysa terk edilen sadakati, aldatılan dürüstlüğü öğrenmelidir. Hayatın getirdiği sevinç ve mutlulukları nasıl kabul ediyorsak, onun sunacağı kederleri de aynı olgunlukla kabul etmeliyiz. Bu dünya bir imt...

Mor
Zordur sadakat; gerçekten sevmeyince insan... Kimi seviyorsan kalbinin ülkesi orası oluyor. Sonra bir gün gözlerine bir bakıyorsun; orada yoksun! Onunla kaybettiğini onsuz nasıl bulacağını bile öğretmeden gidiyor. "Aşkın sağ olsun" diyemiyorsun. Koca bir orman yanıyor içinde ama bir tek sen kül oluyorsun. Sadece bir insanı değil kirpiklerinden hayata tutunduğun bir aşkı kaybediyorsun. Ağlıyorsun. Kimi gözyaşları yanağını ıslatırken geçmişini temizler. Temizleniyorsun. Kendini, doğuma iki canla girip yapayalnız çıkan bir anne gibi hissediyorsun. Sana ait olanı doğururken kaybediyorsun. Ama hiçbir zaman onu içinde öldüremiyorsun. Kalbinden çıkaramadığını kabrine kadar götürüyorsun. Zaten o içimizde öldüremediklerimiz değil midir bizi sevmediklerimizle yaşamaya mahkûm eden? İnsan yalnızca mut...

Topşik
Topşik, pofuduk varlıklara duyduğum sempatiyi ürküntüye döndüren fakat içimdeki çizgi roman ve macera aşkını ziyadesiyle arttırarak güçlendiren süpersonik bir eser.-Memo Tembelçizer Türkiye’de çizgi roman kültürü, mizah dergilerindeki çizerlerin çabalarıyla varlığını sürdürüyor. Nisan Hakan, jenerasyonunun öncülerinden birisi olarak, bu zamanın ruhunu yaratan ve bize aktaran en önemli çizerlerimizden.-M.K. Perker

Kelepçe
En iyi kelepçe bileğinizde olmayandır. Ya da hiç kimsenin bileğinde. En iyi koğuş sizin içinde olmadığınız koğuştur. Jandarmalar, gardiyanlar ve diğer mahpuslar. Diğer dediğim: esrarcılar, katiller, hırsızlar, tecavüzcüler ve benzerleri... Genel kültürünüz zenginleşiyor. Daha birçok detay. Çoğu bu kitapta. Tutuklu olarak yaşadığım günler. Öncesi ve sonrası. Tabii ki hastane günleri. Neden tutuklandım, ne dedim? Şimdi ve sonrasında ne olacak? Ana çizgileriyle özetledim. Hepsi bu kitapta. Dağınık düşüncelerle... Hep doğruları söyleyerek. İma etmeden! Kelepçeyi yeniden takmadan. Meslek onuru adına. İnsan on