
Geleceksen
GEÇMİŞ DENEYİMLERİMİZDE, GELECEK FARKINDALIĞIMIZDA GİZLİDİR. Her bireyin sonunda Maslow teorisinin en üst basamağı olan "Kendini Gerçekleştirme" seviyesine ulaşmasına yol açacak gelecek teknolojileri ve insan arasındaki sinerjiye muhteşem bir bakış. – Jerome Glenn Fütürist, Gelecek Senaryoları-Milenyum Projesi kurucu ortağı Global Geleceğin Durumu Raporu başyazarı UNESCO ve Dünya Bankası bağımsız danışmanı Gelecekle ilgili hem tahmin etmeye hem de keşfetmeye devam ederken, bize rehberlik edecek çalışmalara, bize rehberlik edecek insanlara ihtiyacımız var. Bu çalışmanın bize geleceği tahmin denemelerimizde yardımcı olacağına inanıyorum. – Prof. Dr. Emre Alkin Ekonomist

Yaşam Dediğin 9 Metre
YAŞAM DEDİĞİN DOKUZ METRE üç yıldır üzerinde çalıştığım bir kitap. Sindirim kanalımız, dış dünyaya açılan kapımızdır. Belki hepimizde aynı değildir ama, bir insanın ağızdan anüsüne kadar olan sindirim kanalı yaklaşık 9 metredir. Yani yediğimiz ve içtiğimiz her şey, bu 9 metrelik yolculuğun sonucunda iyi ve/veya kötü maddeleri bize bırakır, artakalanlar vücudumuzu terk eder. Eğer bu yolculuğa sağlıklı besinler katılmışsa iyi maddeler, zararlı besinler katılmışsa kötü maddeler geriye kalır. Ve nihayetinde tüm beslenme alışkanlıklarımız "Ne yersen O’sun" ifadesinde birleşir. Bağırsağın, hiçbirimize çekici gelen bir organ olmadığının farkındayım. Ancak, çok sayıda yeni araştırma sayesinde, bağırsağımızdaki dünyanın hastalıkta ve sağlıkta bize eşlik eden, eşsiz bir arkadaş olduğunu öğrendik. Bu...

Agatha Christie Nin Gerçek Hayatı
Agatha Christie’nin hayatı, kurgusu kadar gizemli ve olaylıydı. Özenle çalışılmış bu çizgi roman, suç romanı kraliçesinin İngiltere’deki çocukluk yıllarından, İstanbul’a ve Mezopotamya’ya uzanan yıllarına kadar izini sürüyor. Agatha, seyahat eden, uçan, sörf yapan, özgür ruhlu ve modern bir kadını tanıtıyor. 1926’da Christie’nin ortadan kaybolduğu gizemli bir döneminin etrafında dönen kitap, 20. yüzyılın en sevilen suç romanı yazarının ilgi çekici ve eğlenceli bir araştırması.

Hocalı Katliamı Günlerinde Aşk
"Daha, çok anlatacaklarım var. Daha çok bilinmesi gerekenler var." "Bir katliamın ortasındaki aşkı unutmamam lazım. Aygül’ü unutmamam lazım. Hocalı katliamını unutmamam lazım. Aslında gördüklerimi, işittiklerimi, yaşadıklarımı hiç ama hiç unutmamam lazım."

Osmanlı'da Bir Vampir Vakası
ÖLÜLER HAKKINDA YALNIZCA İYİ ŞEYLER KONUŞULMALIDIR. Balkanlarda ortaya çıkan yeniçerileri kimler, hangi amaçla vampire dönüştürdü? Yeniçeri Ocağı’nı ortadan kaldıran Sultan Mahmud ve şehzadelerini bekleyen tehlike neydi? Habis mahluklara dönüşen yeniçerileri yok etmek için hangi cemiyet görevlendirildi ve bu cemiyetin geçmişi hangi padişaha uzanmaktaydı? Yüzyıllardır Osmanlı ile hesaplaşan Tapınak Şövalyeleri’nin yeni planları neydi ve onlara hangi devlet adamları destek veriyordu? Şövalyelerin ele geçirmek istediği kayıp kitaplar nelerdi, bu kitaplarla neler yapmak istiyorlardı? Yeniçerileri vampire dönüştüren kitabın geçmişi hangi medeniyete uzanıyordu ve onlar nasıl tedavi edilebilirdi? Mahlukat adlı korku türündeki sinema filmine de ilham veren bu roman, tarihsel kaynaklara dayanılarak...

Sahtekarlık Çağında Eğlence
SAHİP OLMA ARZUSUNDAN DENEYİMLEME ARZUSUNA EĞLENCE Sahtekârlık çağı insanı için artık tek bir düşünceden söz edebiliriz: Eğleniyorum o halde varım! Çünkü bugün artık eğlenmek bir ihtiyaçtan da öte bir görevdir. Sahtekârlık çağında, iş eğlenceli olmayı amaçlar, din eğlenceli olmayı amaçlar, hatta savaş bile eğlenceli olmayı amaçlar. Bugün eğlence kültürel gelişmelere yanıt olarak gelişen ve genellikle hedonizm kadar maneviyat tarafından da motive edilen bir dizi yeni grup ritüelidir. Eğlenceye gıpta ile bakılır ve eğlenenler seküler kurtarılmışlardır. Farklı olmak için verilen sonsuz mücadelede eğlence züppeliği, özellikle statü ve para sahibi olmayanlar için yeni ve önemli bir stratejidir. Sosyal medyanın temel işlevlerinden biri de insanları sürekli eğleniyormuş gibi göstermek, -mış gibi ...

Yarım
Boğazımız, o günkü Kazancı Yokuşu kadar tıkanıktı. Başka şeylerden konuştuk. 1977 yılı 365 gün değil de, 364 günmüş gibi davranmaya çalıştık. O yirmi dört saati yok saymayı tercih ettik ve içimize içimize sustuk. O gün bilmiyordum, susmanın da bir bedeli olduğunu. Yıllar sonra öğrenecektim o meşhur sözü: "İnsan yalnızca söylediklerinden değil, sustuklarından da sorumludur.’’ Bilsem, susmazdım. Kıyameti yaşadık biz. Bildiğim hiçbir kelime, içinde bulunduğumuz durumu ve yaşadığımız acıyı anlatmaya yetmiyor. Dünyanın sonunu yaşadık biz. En karanlık günü gördük biz. Aklımızı yitirdik biz. Ruhumuzu kaybettik biz. Annesinin izini süren Eylül, izi sürülen Aylin... İstanbul-Ankara-Viyana üçgeninde yaşanmış hayatlar, büyük bir aşk, siyasi olaylar, şimdiki zamanlar. "Yarım’’ kalan bir hikâyenin "tam...

Sherlock Holmes - A Study İn Scarlet
"I Never Make Assumptions. Assuming is a Bad Habit." A STUDY İN SCARLET is the first book of popular Sherlock Holmes series written by author Arthur Conan Doyle. The story features the introduction of Sherlock Holmes and Dr. Watson through mutual friends and a mystery revolving around a corpse found at a derelict house in Brixton, England. The novel establishes many peculiarities and the working styles of Sherlock and Watson, who would become the most famous detective duo in popular fiction. Arthur Conan Doyle went on to write over fifty Sherlock Holmes short stories, and three more full length novels. The Sherlock Holmes stories have been adapted into many successful television series and feature films. A STUDY İN SCARLET is highly recommended for those who enjoy well fictioned detective ...

Tut Elimden Allahım
İnsanın yaratılış sebebi duadır... Günümüzde huzursuzluğumuzun sebebi, inandığımız Allah’a güvenmememiz, mutsuzluğun sebeplerini yanlış adreslerde aramamızdır. İsterken muhtaçmış gibi değil de, hak etmiş biri gibi istiyoruz, sanki kendimiz istemek zorunda değiliz de, Allah vermek zorundaymış gibi davranıyoruz. Unutmayın, bizler Allah’ın kullarıyız. Amacımıza ulaşamayınca hemen sırtımızı dönüp, “İstiyorum ama bir türlü vermiyor!” diyemeyiz. O vermese, isteme arzusunu da vermezdi. Rahmanın kapısı isyan değil, isteme kapısıdır. İnsan, Allah’a yürekten ihtiyaç hissetmeli. Her kasanın şifresi aynı olmadığı gibi, her derdin dermanı da aynı değil. Allah’tan istediğimiz şeylerde, yanlış şifreleri kullanıyoruz. Demek ki istemeyi bilmiyoruz. Sözün özü şu ki, Allah’tan bir şeyin nasıl isteneceğinin ş...

Bu Noktaya Nasıl Geldik?
"Para; açları, umutsuzları, kırılmışları, açgözlüleri, muhtaçları baştan çıkarmaya devam ettiği sürece kardeşler arasında her zaman savaş olacaktır." Kitaptaki sayfalar, insanlığın büyük bir dönüşüm yaşadığı tarihin bu tuhaf anında, bir Japon’un bakış açısıyla, Ortadoğu düzeninin içinden geçtiği dönüm noktalarını anlatmaktadır. Bu kitap, sürekli bir değişim halinde olan ve Covid-19 pandemisinin karanlığında değişim süreci iyice hızlanan Ortadoğu ve Doğu Asya uluslararası siyasetine ışık tutan bir projektör görevindedir. Satoshi Ikeuchi, Tokyo Üniversitesi İleri Bilim ve Teknoloji Araştırma Merkezi’nde (RCAST) Din ve Küresel Güvenlik Profesörü’dür. Ortadoğu siyasetinde uzmanlaşmıştır. Aynı zamanda uluslararası ve bölgesel çalışmalar üzerine araştırmaların merkezi olan RCAST Acil Stratejiler...

Kur'an ve Diğer Dinler
İnsanoğlunun tarihi incelendiğinde, hiçbir insan topluluğunun din şuurundan yoksun olmadığı görülür. Ne var ki her insan toplumu insanoğlunun kendi varlığı ile eş olan bu dini durumu zaman ve mekân ile doğup büyüdüğü çevrenin şartlarına göre değişik suretlerde ifade ve tatbik etmiştir. Bütün bu şartları göz önünde bulunduran Kur’an, insanın doğruyu nasıl bulacağının yöntemini düşünsel ve eleştirel bir biçimde göstermeyi üzerine almıştır.

Adil Bölüşüm
Zenginler, kısıtlı dünya kaynaklarının fakirlerle paylaşılmasını istemiyor. Mevcut ekonomi sisteminin pek çok eksiklikleri, açmazları ve yanlışları var. Hepsiyle ilgili çözümler üretiliyor tabii ki. Ancak bir müddet sonra görüyoruz ki üretilen çözümler, başka sorunlara yol açıyor. Bu kitapta ekonomik sistemi üreten düşünce yapısından başlayarak insan merkezli bir değersayım sorgulaması yer alıyor. Para üretimi ve mal üretimi arasındaki uçurumlar kapanmadığından ekonomik denklik bir türlü gerçekleşmemektedir. Bu ekonomik işleyiş nedeniyle gelir dağılımı adaleti bozulmuştur ve sistematik olarak zenginler daha zengin, fakirlerse daha fakir olmaya mahkûm edilmiştir. Böylece para, tepedeki bir avuç zengin arasında dolaşmaktadır. Merkezinde insanın olduğu yeni bir denklik kurmak mümkündür elbett...

Kendi Masalımın Kahramanıyım
"Gücümün kaynağı başarılarım değil, her düştüğümde tekrar ayağa kalkabileceğime olan mutlak inancımdır." Çocukluğundan beri türlü kronik hastalıklarla mücadele eden ve hayatı hastane odalarının penceresinden yakalamaya çalışan bir kadının güç, cesaret ve umut dolu yaşamı... TOÇEV’in kurucusu Ebru Uygun’dan pes etmemeye, şartlar ne olursa olsun üretmenin önemine ve karabulutların üstümüzde dolandığı zamanlarda elimizi tutacak bir ailenin bize katacağı güce dair farkındalık yaratacak ruh ve zekâ dolu bir kitap. *** "Hastane odaları beni iyileştirdi, o odalar beni büyüttü ve bu hiç de kolay bir süreç olmadı. Dahası bu odalar hiç bitmedi, bitecek gibi de değil..."

Yine Öyle Hissetiğinde
"Cem Güventürk, çizgisiyle ve mizahıyla yeni bir üslup buldu, bildiğimiz karikatür tanımının üstünü çizdi; kendi renkleriyle boyadı… Her karikatürü bir rüya sahnesi gibi. Bu rüya karelerinde hüzünlü şapşallar, kafası karışık aşıklar, kalp kırıklığı yaşayan şaşkınlar, anlaşılmayan ruhlar, yanlış hesaplaşmalar, umutsuz eşyalar, tatlı yalnızlar, gıcık tespitler ve sıcacık vicdanlar var. Sadece kendi beynini değil, sizinkini de işin içine katıyor. Kolayca katlanamayacağımız ayrıntılara gülerek, eğlenerek bakabilmek için var Cem’in karikatürleri." – Selçuk Erdem

Orası Öyküleri
Usta çizer ve yönetmen Ender Özkahraman’ın 15 yıl boyunca biriken eşsiz öyküleri ilk kez bir araya geliyor. Orası Öyküleri, acıyla anılan bir coğrafyayı anlayabileceğimiz ve onun yaralanmamış, masalsı, naif hallerine de tanıklık edebileceğimiz "içeriden" bir bakış sunuyor. Ahenkle destanlar aktaran dengbêjler, adı duyulmamış usta müzisyenler, isimsiz komedyenler, sanatçı ruhlu zanaatkârlar, kuşlarla dost olan şairler, aşka tutulan yılanlar... Hepsi birbirinden kuvvetli, hüzünlendiren, gülümseten öyküler... Orası Öyküleri, aşina olanlar için koleksiyon değeri taşıyan, henüz duymamış olanlar için atlanmaması gereken bir başucu kitabı. 90’lı yıllarda anlatılamayan öyküleri büyük bir cesaret ve özveriyle anlatan; Zor Bir Karar adlı filmiyle Altın Portakal En İyi Film ve İyi Yönetmen Ödülü’ne a...

Çit
"Şiddet hem uygulayanı, hem maruz kalanı, hem de üzerinde çalışanı mahvediyor!" diyor ya gazeteci Leyla Pervizat. Doğruymuş! Ben de mahvoldum. Bu kitapta kaleme aldığım gerçek bir vakayı romanlaştırabilmek için yıllarca kendi etimle beslendiğim de doğru maalesef... Çok ağladım, çıkar yol bulabilmek için çok debelendim. Şu "namus" dedikleri şey nasıl bir şeymiş ki biri gelip çaldığında işin suçlusu namusu çalan değil de, namusu yitiren oluyor? Olayın kahramanlarını yazabilmek için her birinin ruhuna girmek gerekiyormuş gerçekliği olduğu haliyle aktarabilmek için... Yazarının tecavüze uğraması gerekiyormuş, üşümesi, yaralanması, morga kaldırılması, kaçması, karanlıkta kalması ve katiliyle evlenmesi... Kitap bittiğinde eğer sizin de kalbiniz sızlıyorsa, içinizden bir ses akıl hastalıklarının ...

Astroterapi
Astrolojinin insan psikolojisine kuşkusuz güçlü yansımaları vardır. Gökyüzünden yansıyan etki, kadere dönüşme potansiyeline sahip güçlü bir etkidir ki; bu yüzden oluruna terk edilemez. Astrolojinin etkilerine maruz kalmak yerine bu etkilerle işbirliği kurmak, sizce de yerinde bir tercih sayılmaz mı? O halde duyguların rehberliğiyle, &

Hokkabaz
Hokkabaz, insanoğlunun yaratılış sürecinden beri hep sahnede... Nasıl mı? Hatırlayın... Allah melekleri toplar ve yeryüzünde kara balçıktan bir halife yaratacağını bildirir. Bunun üzerine hepsi şaşırır. Çünkü melekler her an Allah’a şükür ve saygı içindedirler. Neden kara balçıktan bir halife söz konusudur? Üstelik Allah’ı temsil edecek olan halifeyi incelediklerinde onu hayli kusurlu ve eksiklerle dolu bulurlar. Hatta bu halifenin yeryüzünde Allah’ın halifeliğine yaraşır şekilde hareket edemeyeceğini, bozgunculuk yapacağını ve kan dökeceğini bile anlarlar. Bu şaşkınlıklarını Allah’ın huzurunda da ifade ederler. Buna rağmen Allah onlardan bir şey ister. "Ona kendi ruhumdan üflediğim zaman derhal ona secde edin!" der. İblis dışında bütün nurdan yaratılmışlar secde ederler. İblis direnir. Âd...

Salgın Psikolojisi
Sıtma, cüzam, veba, grip, çiçek hastalığı, verem, frengi... Salgınlar ve hastalıklar insanlık tarihinde yeni değil... Ancak bugün 21. yüzyıl insanı farklı bir deneyimden geçiyor, etkileri çok sonradan ortaya çıkacak bir travma deneyimi bu. Tüketim alışkanlıklarının değişmesi, teknolojinin gelişmesi ve internetin insan yaşamına girmesiyle insanlık büyük bir sıçrama kat etti. İlk buharlı makinenin icadından bugüne epey yol aldı. Peki, insan psikolojik açıdan bu hıza yetişebildi mi? Savunma mekanizmaları, savaş-kaç tepkileri bugünün dünyasında hâlâ işlevsel mi? İnsan beyni, davranış ve düşünceleri yüz binlerce yıllık evrim sürecinde edindiği deneyimleri bugünün dünyasına uyarlayabildi mi yoksa hâlâ son derece ilkel ve basit metotlarla mı hayatta kalmaya çalışıyor? • Travma süreçlerinde beyin ...

Exit From Economics
"Introduction to Economics" is the first course that introduces you to the fundamentals of economic reasoning. It involves rationality, mathematics and experience. Today, the notion no longer seems to be convincing. Generally, economics revolves around a central concept called homo economicus which refers to a prototype of a rational, economic human being. In other words, it describes an individual who acts independently and who tries to match limited resources to unlimited needs. Nonetheless, this rational being does not exist anymore. We are living in a world full of people who spend more than they earn, confuse needs with desires, "sacrifice their future happiness for familiar unhappiness". How did we become like this? When and why did the economics lose this rational human being? What ...

Yeniden Başlamanın Gizemli Gücü
Doğruluk size asla ihanet etmez, kendini kandırmak kendine ihanet etmektir. Guy Finley / Vazgeçebilmek Havada duran uçurtma uçtuğunu sanır. Oysa onu yere bağlayan incecik bir iptir. Uçurtmanın kaderinde yükselmek vardır ama tek şartla: İPİNİ KOPARIRSA. Sizi tutan ipleriniz neler? Neyin suçluluğunu duyuyorsunuz? İsteyip de elde edemediğiniz ne? Her şeye yeniden başlayabilmek mümkün mü? Kayıplara, acıya, hayal kırıklığına ve onca umutsuzluğa rağmen yeniden başlayabilir miyiz? Bitti denilen yerden yeni başlangıçlar yaratabilir miyiz? Yeniden yola çıkmak mümkün mü? Peki ama nasıl? Eğer yorulduysanız, nefesiniz tükendiyse hayat yolculuğunda derin bir nefes alın, hayatınıza yeni bir baş

İçindeki Gücün Sırrını Keşfet
Mutlu, güçlü, başarılı olmanın, para kazanmanın ve aşk içinde yaşamanın aslında ne kadar kolay olduğunu siz de bu kitapla göreceksiniz. Öldü zannedilip morga kaldırılırken 40 günlüktüm. Hamileyken verem oldum. Doktorlar bebeğin de benim de yaşama şansımın olmadığını söylediler. Doğum yaptım, sekiz ay bebeğimi göremedim. Heybeliada Sanatoryumuna yatmak için fakir kâğıdı almak zorunda kaldım. Payton paramız bile olmadığı için hasta halimle hastaneye kadar yürüdüm. Annem babama her kızdığında "Bu adam beni kanser yapacak" derdi. Sonunda kanser olmayı başardı! Çocuk denecek yaşta evlendim ve kaynana şiddetine maruz kaldım. Yalnızdım ve sevilmiyordum. Hayata ilişkin korkularımdan, güvensizliğimden ve dırdırlarımdan dolayı eşimi kendimden uzaklaştırdım. Dibin en son basamağı ise; eşimin susayan ...

Gaipten Sesler
90’lı yıllarda efsaneleşen Orası Öyküleri’nin usta çizeri Ender Özkahraman, yıllar sonra bambaşka bir öyküyle geri dönüyor. Şarkılarda kullanmak üzere ilginç seslerin peşinde koşturan bir punk müzik grubu, başlarına geleceklerden habersiz, bir cinayete tanıklık eder. Karısını yeni öldürmüş olan adamın ihtiraslarıyla ilgili anlattıkları, bestesi hazır olan bir şarkının sözlerine dönüşmek üzeredir.