
Sağlıklı Bir İlişki Kişisel Özgürlükle Başlar
"SEVGİ DOLU BİR İLİŞKİ, HER İKİ YANIN DA KAZANDIĞI, İKİ KİŞİLİK BİR OYUNDUR." Severken, kendi "biricik"liğimizi yitirir ya da bunu bir başkasından almaya çalışırız. "Bir olmuş" gibi görünmeyi çok istemek, bunun için yanıp tutuşmak, kendi yansımamızı başkasında görmek istememize neden olur, bu da kendi kişilik özelliklerimizi bir başkasına yapay olarak yüklemeye çalışmamıza yol açar. Erich Fromm "Sevmenin tek yolu özgürce sevmektir" der. Gerçek sevgi bir başkasının tümüyle ayrı bir birey olduğunu kabul etmek, diğer kişinin değişik görüşlerine, tercihlerine ve inançlarına saygı göstermektir. Sevgi, kişinin kendi dışında, bir başka kişi ya da nesneyle, kendisinin ayrı biri olma özelliğini ve kendi benliğinin bütünlüğünü koruyarak birleşmesidir.

Gülis Özhan Deniz Özhan Seti (2 Kitap)
Servet Enerjini Aktive Et Mucize Kilidini Kaldır

Atatürk'ün Kod Adı: Mustafa Şerif
"BİZ BÜYÜK HAYALLER PEŞİNDEN KOŞAN SAHTEKÂRLARDAN DEĞİLİZ..." – M. KEMAL ATATÜRK Atatürk, 1911 yılında, gönüllü arkadaşlarıyla İtalya işgali altındaki Trablusgarp’a sahte kimlik kullanarak girmiş, bu kimlikte de "Gazeteci Mustafa Şerif" ismini kullanmıştır. "Mustafa", İslam Peygamberi Muhammed’in seçilmiş/seçkin anlamına gelen lakabı, "Şerif" ise soyu temiz ve şerefli olan asil kimsedir. Atatürk ile ilgili çıkan haber ve makalelerin özeti mahiyetini taşıyan bu kitap, kendisiyle ilgili önemli olayların gazete sayfalarına nasıl yansıdığını gözler önüne koyacaktır. Dönemin gazetecilerinin yaşanan olaylara bakış açısını ve dolayısıyla Atatürk’ün de basın dünyasına nasıl yaklaştığını görmeniz mümkün olacak, tarihin akışı içinde, kronolojik olarak ve anılarla yüklü bir gezintiye çıkacaksınız...

Adalet
"Özgürlüğün olmadığı eylemler evreninde adalet aranıp bulunamaz." "Yeryüzü Rabb’inin nuruyla aydınlanacak, amel defterleri ortaya konulacak. Peygamberler ve tanıklar getirilecek. Aralarında adaletle hüküm verilecek ve onlar hiçbir haksızlığa uğramayacaklardır. Herkese, yaptığının karşılığı eksiksiz ödenecektir. Allah, onların ne yaptıklarını en iyi bilendir." (Zümer, 69-70) İnsanlığın en muhtaç olduğu değerlerden biri AKIL, diğeri de ADALET’tir. Aklın olmadığı yerde adalet olmaz. Bu sebeple zalimler önce aklı, sonra adaleti yaralayıp zulmederler. Prof. Dr. Bayraktar Bayraklı delile, şahide, eyleme/amele göre hüküm verilmesi anlamına gelen adalet kavramını, Kuran’ı ve sünneti esas alarak ilahi bir gözlükle inceliyor ve altını çiziyor: "Her nerede bu benim ideolojimdendir, benim partimdendi...

Zihniyet Meselesi
Zihniyet değişmeden, paradigma değişmez. Günümüz insanı yaşanan bütün politik, ekonomik ve tarihsel gelişmelerden hızlı iletişim teknolojileri sayesinde hemen haberdar olabiliyor. Bu büyük bir şans, büyük bir avantaj ancak aynı zamanda bir lanet de... Kitlelerin kafaları çok karışık. Kim hangi bilgiyi nasıl değerlendirecek, neye göre ve ne şekilde hareket edecek? Hareket ettiğinde mi bedel öder, etmediğinde mi? Bu kitap, memleketimizde ve dünyada ekonomik ve sosyal alanlarda yaşanan son gelişmeleri çok yönlü perspektiflerden ele alarak, hem tarihsel gerçekler ışığında hem de gelecekteki ekonomik ve politik öngörüler ekseninde sorgulamaktadır.Çözümlemelerde esas olarak ele alınan konu, tabii ki zihniyetler ve paradigmalardır. Unutmayın ki hiçbir sorun kişiler ve kurumlar üzerinden revize ed...

Tao'nun Gözyaşları
"Geçmişiyle hesaplaşıp, geleceğe doğru yol almaya çalışan, bilinçaltının kapılarını aralayıp, kendini sürekli sorgulayan ve yaşadığı enteresan bir olayla aynadaki suretinin ötesini görmeye başlayan bir farenin, Tao’nun öyküsüne eşlik etmeye hazır mısınız?" "Masumiyetini yitiren bir canlı için dünya da artık masumiyetini yitirmiş başka bir yerdir. İyi bir duygunun, düşüncenin, inanışın varlığını devam ettirebilmesinin yegâne yolu, yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen hâlâ sizin içinizde onu taşıyor olmanızdır. Şayet gün gelir de diğer canlılara karşı bu duygularınızın kalmadığını, onlara güveninizi, inancınızı yitirdiğinizi fark ederseniz, öncelikli olarak yapmanız gereken kendi içinize bakmaktır. Bunu anlamakta gecikmiş olsam da emin olarak söyleyebilirim ki, siz neyseniz, siz kimseniz, dün...

Rota Hesaplanıyor Kendine Dönüş Başladı
"SEN ONLARDAN FARKLISIN ÇÜNKÜ HER İNSAN BAŞKA BİR DÜNYADIR." – ATAKAN GÜLGAR Kendi ışığından korkma. Hayatında tek bir engel var o da sensin. Artık kendi önünden çekilmelisin. Öğretilmiş ve koşullanmış tüm alanları görmeli, kendini kendine ifşa etmelisin. Hayallerinden ve arzularından vazgeçme, önünden çekil. Sen kaostan ibaret değilsin, kendini yanlış yerde arıyorsun, önünden çekil. Kötü değilsin, çirkin değilsin, başarısız değilsin, yetersiz değilsin, değersiz değilsin, iradesiz değilsin ve çaresiz değilsin... Önünden çekil. Unutma canım cevherim, inanç, cesaret, güven en güçlü yol arkadaşın. Hakikat haktandır. Hakikatin varlıktaki yok oluşun olsun. Kendi sırlarına adım atman, zaferin olacak. Acınla yüzleştiğin zaman kendine acımak yerine "Kendim için ne yapabilirim?" sorusunu sormak dah...

Şirin ve Kartopu
DÜNYA SEVGİYLE GÜZELLEŞİR. Bir atla küçük bir çocuğun sevgiye dayalı dostluğunu, köyde yaşayan çocukların okumak için verdikleri büyük mücadeleyi ve hayvan dostlarımızın sahip olduğu değerli hakları anlatan bu tatlı öykü, aynı zamanda geçmişle günümüz arasında bir köprü kuruyor. Ali’yle anneannesi Şirin, iki farklı neslin yaşam şartlarını ve mücadelesini de gözler önüne seriyor.

Bırak Üzülsünler
Türkiye’nin Ege kıyılarında büyüyen ve denizi çok seven Özge, ailesi ve toplumun geri kalanının öngörülebilir beklentilerinin aksine, macera dolu bir yaşamın düşlerini kurdu. Babası, Özge’nin de ablası gibi mühendis olmasını istiyordu. Yaşadığı ülkede laiklik ve muhafazakârlık arasında derin bir uçurum vardı. Bütün bu yaygaranın ortasında, Özge, bildiğini okumaya karar verdi. Jacques Cousteau gibi bir dalgıç olabilecek miydi? Bir tiyatro oyuncusu? Kendisi de dahil herkesi mutlu edebilmek mümkün müydü? Bu şaşırtıcı ve komik grafik anı kitabında Özge, hikâyesini yaratıcı kolajlar ile deniz, siyaset, bilim ve dostluk temalarını kullanarak ustaca dokuyor. Özge Samancı, bir sanatçı ve Northwestern Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. İzmir’de doğmuştur ve Chicago, Illinois’de yaşamaktadır. Web si...

Servet Enerjini Aktive Et
HAYATTAN DAHA FAZLASINI İSTEYENLER İÇİN... Büyük finansal değişime hazır mısın? Zenginlik, bolluk ve bereket yasaları hakkında bildiğin ne varsa unut. Bu kitap günü kurtarmak isteyenler için değil, hayattan daha fazlasını isteyenler için. Varlıklı bir yaşama açılan kapıların sihirli anahtarını tutuyorsun şu an ellerinin arasında. Hayalindeki yaşama sadece bir adım uzaklıktasın. Zenginlik, para, bolluk biriktirerek elde edilmez, var edilir. Evren seni bütünüyle desteklemek istiyor. Büyük sır, sana da açılıyor. Derin etkiler içeren büyülü bir bolluğa açılıyor yolun, ister kabul edersin, ister yine izleyicisi olursun hayatın. Seçim senin...

İllüzyon Ekonomisi
Enflasyonu Üç Harfle Tarif Et: ZAM Medya üzerinden bize anlatılan Türkiye sanki bir Norveç ya da Finlandiya... Yaşam koşullarımız o kadar iyi yani. Bir elimiz yağda bir elimiz balda. Geliştikçe de gelişiyoruz üstelik. Esen her rüzgâr bizden yana... Ancak çarşıya pazara çıktığımızda inanılmaz bir hayat pahalılığıyla karşı karşıyayız. Savaş koşullarında görebileceğimiz bir hızla arttı enflasyon. Aniden fakirleştik. Artan kiralar nedeniyle yıllardır yaşadığımız muhitleri terk etmek zorunda kaldık. Kendimizi bir anda ciddi bir barınma sorunuyla karşı karşıya bulduk. Bize anlatılanlarla yaşadıklarımız arasındaki farklar çok büyük... Gerçekler bize sunulduğu gibi değil. Ben buna "illüzyon ekonomisi" adını veriyorum. Bu kitap illüzyon ekonomisinin nasıl işlediğini ortaya koyuyor ve bir dönemin de...

İntihar Ormanı
"ŞİMDİ ANİDEN ÖLSEM OTOPSİ RAPORUMDA BİNLERCE CÜMLE ÇIKAR, SÖYLEMEYİP İÇİME ATTIĞIM. SUSMAK DA BİR ÇEŞİT İNTİHARMIŞ MEĞER." Düşüncesine dahi katlanamayıp başına gelirse öleceğini sandığı her şeye alışıyor insan. Dayanamam dediğin ne varsa ayağına yarım numara küçük bir ayakkabıyla uzun mesafe yürümek kadar canını acıtıyor en fazla. Ölümün en onursuz şekli belki de acıya alışmak. Acıya direnmekten bahsetmiyorum. Direnmek, acının varlığını kabullenmeyi gerektirir. Oysa alıştığın şeyin varlığını da kanıksarsın. Mücadele yoktur direnmekteki gibi. Boyun eğersin. Hatta bir zaman gelir, varlığını umursamazsın bile. Ben bu acıya alışmak yerine kıvranarak ölmeyi dilerdim.

Gerçeği Arayan Her Şeyden Kuşku Duymalıdır - Descartes
İster uyanık ister uykuda olalım, bizi ikna edecek tek şey yalnızca aklımızın apaçıklığıdır. René Descartes, bir düşünce gezgini olarak, hazır bulduğu hiçbir fikirle yetinmeyip, düşüncenin emin beldesine doğru adım atmaya cesaret edebilen büyük bir deha, Batı felsefesini etkileyen en büyük filozoflardan biridir. O, ortaçağ düşünce dünyasının hâkimiyetinin azalıp, modern düşüncenin gelişmeye başladığı bir dönemin şafağında durur. Düşünüyorum öyleyse varım önermesi her şeyden önce insanın kendi varlığını kendinde temellendirebileceği bir dünyayı çağırır. Tüm düşünce içeriklerimizin, bilgilerimizin, inançlarımızın hakiki kılınması, yaşadığı dönemde Descartes’ın çabası olduğu kadar bugün modern bir yaşantı içerisinde olma ideali taşıyan her insanın da çabası olmalıdır. Bu kitap böyle bir çaba ...

Ben Kendime Yeterim
Nereye gittiğini bilen birine, bütün dünya yol verir. Karanlık, ne kaderindir ne de bir süreç... Çakacağın bir kibrite bakar aydınlığın. Herkes kendi yolunun ışığı olmak zorundadır. Ne geçmişin gölgesine kaç ne de geleceğin belirsizliğinden kork... Hayat, bilinmezliğiyle güzeldir aslında. Hesapsız kitapsız oluşuyla sürprizlidir. Hiçbir şeyin garantisi yok... Tam da bu yüzden cesur olanların sahnesidir dünya... Sahnenin kenarındaki güvenli koltuklarında oturup, olan biteni izleyenler ne bilsinler yaraları iyileştirebilmeyi, ne bilsinler düştükten sonra ayağa kalkmanın hazzını, ne bilsinler aşkı, ayrılığı, hayal kırıklığını ve her şeye rağmen yeniden sevebilmenin gücünü? Ne bilsinler kaybetmeyi, kazanmayı? Yolda olmak yaşamaktır, sahnede olmak hayatta olmaktır.

İnsan Nasıl Hayatta Kaldı
Ölümün tarihi aynı zamanda yaşamın da tarihidir. İnsan mağaradan bugüne olan yolculuğunda nasıl hayatta kaldı? Onu hangi keşifler hayatta tuttu? Peki ya insanın sosyal becerileri bu macerada nasıl bir role sahipti? Manchester Üniversitesi Biyokimya Profesörü Andrew Doig, bulaşıcı hastalıklardan genetik hastalıklara, şiddetten kazalara kadar ölümün belirli nedenlerine, bunların kimleri nasıl etkilediğine ve ölümün üstesinden gelmeyi mümkün kılan insanlara bakarak ölüm kavramının tarihi perspektifte ufuk açıcı bir tasvirini yapıyor. Ölümün bizi ve bizim de onu nasıl şekillendirdiğimizi anlatan bu titiz vakayinamede tarih, biyolojiyle buluşuyor. Doig, bitkileri ve salgın hastalıkları takas ettiğimiz, yeni kıtalar ve hayat kurtaran ilaçlar keşfettiğimiz kolektif geçmişimizin bireysel geleceğim...

Sokratik Yöntem
Sokratik yöntem dürüstlüğün ve ahlakın kalbinde yer alır. Bundan 2500 yıl kadar önce Platon, Sokrates’i başkalarıyla sohbet ederken betimleyen bir dizi diyalog kaleme aldı ve bu diyaloglarla Sokrates’in geometri bilmeyen birine nasıl problem çözdürdüğünü anlattı. Sokrates, insanları nasıl sorgulayacağımızı göstermek için sorgulamadı, bunu bize nasıl düşünmemiz gerektiğini öğretmek için yaptı. Sokratik yöntem, korkusuzca soru sormak ve soruları yanıtlamak, kendi düşüncelerimizi dile getirmek ve başkalarının düşüncelerini duyduğumuzda öfkeye kapılmamak, gerçeği sevmek ve onu bilip bilmediğimiz konusunda alçakgönüllü davranmak demektir. Sokratik yöntem, bir teknikten daha fazlası, bir sabır, sorgulama, tevazu ve şüphe ahlakıdır. Özellikle günümüzde daha iyi düşünmek için bir araç olan bu yönt...

Mucize Kilidini Kaldır
"Siz kendiniz,tüm evrendeki herkes kadar sevginizi ve şefkatinizi hak ediyorsunuz." – Buda Hayalinizdeki hayatı yaşayabiliyor musunuz? Her şey tam da istediğiniz gibi yolunda mı? Sevdiğiniz işi yaparak, bol para kazanarak, sevip sevilerek, yeteneklerinizi ve potansiyelinizi sınırsızca ortaya koyarak, mutlu ve üretken bir yaşam sürebiliyor musunuz? Bir tanesini bile tam anlamıyla deneyimleyemediğinizi düşünüyorsanız geçmişin sırtınıza saplanmış olan kancalarından ve size ait olmayan inanış kalıplarından arınmanız gerekiyor demektir. Çünkü müziceler tam da bu noktada gerçekleşmeye başlar. Mucizelerin kilidi içinizde... Kilitleri nerede, ne zaman, ne şekilde açabileceğinizin bilgisi ise bu kitapta... Küçücük kararlarla, eylemlerle ve uygulamalarla yaşamınızda ne büyük mucizeler yaratabileceği...

Perizat
"Yaşam tesadüflerle oluşan bir yolda yürüdüğümüz zaman dilimi midir?" Yaşam bir öyküdür Dinlenecek bir şiir Tırmanacak bir yokuş Bazen de susulacak bir an Çığlık atsan da İsyanınla yansan da Boşuna çırpınma Ölüm yanı başında Fikret Sezgin’in dediği gibi: * "Çocuk kaldı ellerim Hâlâ oyuncaktayım Yaşam dama tahtası Bir kara bir aktayım Bu dünya saltanatı Son yolculuk dediler Merakla bekliyorum Her gece duraktayım..."

Şah-ı Mar
Her aşk bir kıvılcımdır ama bazıları orman yangınına dönüşür “Medyumların odasına geldiğinde, geride bıraktığı herkesin uyandığını ve peşinde olduğunu fark etti. Borazanlar çalmaya başladı. Anazarbos kenti içindeki Anavarza Kalesi’nde yaşayanlar, artık bir firar olduğunu biliyorlardı. Lilith’in itibarını yerle bir etmeye çalışan biri veya birileri vardı. Yarın sabah ‘saf bir insan’, kaçıyordu gerekçesiyle idam edilecek, Lilith’in ve sapık askerlerinin itibarı kurtulacak, yine etrafa ürkütücü bir korku salacaktı...” Şahsu, tüm ailesini kaybettikten sonra varlığından dahi haberi olmadığı dedesinin elinde bir zarf bulur. Ölmüş annesinden mektup getirmiştir. Hiç tanımadığı bu adamla, hiç tanımadığı bir yörenin küçücük köyüne giden genç kız, burada mitolojik bir topluluk olan melezlerin içine d...

İstanbullu Hikayeler
Celile, İpek Sabahlık, Yeşil Mürekkep gibi çok satan romanların yazarı Balcıgil’den İstanbul’un sokaklarına, insanlarına, yaşanmış hayatlara, şehrin simgesi olan yapılarına, sevinçlerine, hüzünlerine, aşklarına, özlemlerine dair öyküler okuyacağınız bir kitap İstanbullu Hikâyeler. Yokuşun başından baktığınızda sokağın sonundan denizin göründüğü, iyot kokulu, tam İstanbullu...

Yatıyorum Bir Şey Diyor Musun?
"ÖNCE KENDİNİ" SEVEMEZ İNSAN. SEVMEYE ÖTEKİNDEN, BİLMEYE KENDİNDEN BAŞLAR. Yatıyorum Bir Şey Diyor musun, ilişkilerin bir türlü oldurulamadığı, bireylerin birbirlerini tanıyamadığı, ilişki normlarının sürekli değiştiği günümüzde, ilişkisi olan ya da olmayan her okura ilişki kurmak ve sürdürmek adına rehberlik edecek zihin açıcı bir el kitabı. Klinik Psikolog Şule Öncü, yakınlık, tutku, bağlanma, aşk, ayrılık, aldatma, cinsellik, sosyal medya ve çevrimiçi ilişkiler, kadın/erkek olmak, ilişkilere zarar veren tutumlar başlıkları altında, "İlişki nedir, gerekli midir, bizi nasıl belirler, ilişkiden ve partnerden neler beklenebilir, yakınlık ya da ilişki sakınımı nasıl gelişir ve üstesinden nasıl gelinir?" sorularının yanıtlarını yalın, akıcı, derinlikli bir dille aktarırken, ilişkiyi belirleye...

Eskimeden Yenilenmeyi Bilen Başarır - Zeki Müren
"Gerçek sanatçı, kendini topluma adayan kişidir." – Zeki Müren Türkiye’nin en avangart, en iddialı ikonlarından biridir Zeki Müren… Yarım asra yakın süren sanat hayatında pek çok ilki gerçekleştirerek, Türkiye’de gazino ve eğlence anlayışına yepyeni bir boyut kazandırdı. Göz alıcı sahne kostümleriyle, sıra dışı tarzı, taviz vermediği kuralları ve eşsiz icrasıyla 1950’li yıllardan 1990’lı yıllara kadar hep gündemde kalmayı, hayranlık ve saygı uyandırmayı başardı. Türkiye’nin hem Paşa’sı hem Sanat Güneşi oldu Zeki Müren. Sahnede bir kez olsun arkasını dönmediği seyircilerinin gönlünde taht kurdu. Onun çok merak edilen, bilinmeyen, bir yanıyla şatafatlı, diğer yanıyla yapayalnız ve mütevazı yaşamöyküsünü soluksuz okuyacaksınız…

Dionysos Bize Ne Mesaj Veriyor? - Tanrıların Çağrısı
"MİTOLOJİNİN AYNI ZAMANDA KENDİ İÇİMİZDE YAŞANAN SÜREÇLERLE İLGİLİ OLDUĞUNU KEŞFETMEK GEREK." – JOSEPH CAMPBELL Mitoloji, geçmişten günümüze uzanan uydurma öyküler değildir. İnsanın kendi içinde yaşadığı süreçlerle ve psikolojiyle de ilgilidir. Dionysos’u bir şarap ve eğlence tanrısı olarak tarif etmek, tanrılardan gelen çağrının önünü kesmek olur. Dionysos, insan adına, insana ait olan her şeyin hatta insanlık onurunun savunucusudur aynı zamanda. Baskıcı cinsiyetçiliğe karşı koymanın sembolüdür. Dionysos olmak her zaman yenilenmek ve yinelenmektir de... Dionysos olmak yaşamı her yönüyle sonuna kadar hissederek yaşamaktır. Haz ve acı, insanın bu dünyada yaşadığını ona kanıtlayan, varoluşunu doğrulayan ve amacını hatırlatan duygulardır. Acının ve hazzın tanrısı Dionysos’un çağımızın insanın...