
Dört Sınav: Cesaret - Sağlık - İlişkiler - Bolluk
Her deneyim bir sınavdır. Ne iyi ne kötü... Ne doğru ne yanlış... Sadece bir sınav... Üstelik ne kazanmak var bu işte ne kaybetmek... Çünkü her sınav uyanmak içindir. Ya uyanırsın bir gün ya da ömürlük bir uykudasındır artık. Dört ayrı yerden gelir Yaradan’ın "Uyan artık!" sesi. Bollukla, cesaretle, ilişkilerle ve sağlıkla dürter seni hayat. "Aç artık gözlerini!" der Yaradan. "Hiç mi görmek istemiyorsun özenerek yarattığım şu insanı? Hiç mi bilmek istemiyorsun, ruhuna üflediğim yeteneği?" Başkalarında aramayı bırak. Evrenden istemeye bir son ver. Kalbinin içine sığdırılmış sonsuz bir evrenle yaşıyorsun zaten doğduğundan beri. Her günün ötekine benzemeye başlamış sonunda, yazık değil mi? Oysa sadece uykudan uyanıp ayaklandığında açılıverecek bütün kilitli kapılar. Anahtara ihtiyacın yok. Am...

Ay Yıldız Teşkilatı
Ay Yıldız… Göğün direği alınana kadar hükmü sürecek TÜRK kavminin sırrı… Var olduğu günden bu yana HAKK’A tapan kavmin vicdanı… Türk destanlarının temel öğesi ve Türklük kodu… 1911 yılında Selanik şubesi GAZİ MUSTAFA KEMAL tarafından kurulan Ay Yıldız Teşkilatı’nın çekirdek kadrosu, 1923 yılında TÜRKİYE CUMHURİYETİ’ni kurdu. CUMHURİYET TARİHİNDE İLK KEZ BU KİTAPTA • Ay Yıldız Teşkilatı’na ait yayımlanan orijinal belgeler… • 1911 yılında Gazi Mustafa Kemal tarafından kurulan Ay Yıldız Teşkilatı Selanik Şubesi hakkında belge ve bilgiler… • II. Abdülhamit Han’ın özel muhafızları ve Ay Yıldız Teşkilatı arasındaki saklı kalan ilişkiye dair bilgiler… • Ay Yıldız Teşkilatı’nın masonlar hakkında Atatürk’e sunduğu rapor ve bu raporla ilişkili olarak mason teşkilatlarının kapatılması hakkında yayıml...

Ateş
Hayat, sizden artakalanların toplamıdır: acıların, aşkların, hayallerin… "İyi bildiğim bir şey var. Eğer yaşamımın bir celladı olacaksa o ben olmalıydım. Birilerinin insafına kalmış bir yaşamı, korkaklara bırakıyordum. Yeni bir yol beni bekliyordu ve ben bu yolculuğa çıkmanın heyecanı içinde çırpınıyordum. Eğer siz de bir gün yolunuzu kaybedecek olursanız, o yolu bir daha aramayın; bırakın o yollarda başkaları yürüsün. Siz kendinize henüz hiç kimsenin yürümediği yeni bir yol bulun, neyle karşılaşacağınızı bilmeseniz de…" ATEŞ, taşradaki kabuğunu kırmak için yola çıkan genç bir erkeğin macerasını anlatıyor. İlk aşkların acemiliklerini ve hayal kırıklıklarını, şimdiye kadar hiç kimsenin denemediği bir samimiyet ve cesaretle anlatıyor. Özgürlüğün keşfine varan sonsuz yolculuğun bütün iniş ve ...

Bi Hikaye
bihikâye, parçalanan bir adamın çok parçalı hikâyesini anlatıyor. Silvano Landi, yakın zamanda karısı tarafından terk edilmiş 50’li yaşlarında bir yazar. Kendi savaşının ve Birinci Dünya Savaşı’nı yaşayan büyükbabasının hikâyesi; gerçeklik ile sanrılar, karanlık ile aydınlık; farklı çizim teknikleriyle iç içe geçerek tek bir öyküye dönüşüyor. bihikâye, boşluğa düşüşün hikâyesi. Ve her seferinde geri dönüşün, tekrar yola çıkışın imkanı üzerine etkili bir anlatı. Usta çizer Gipi, dağılmış bir belleğin parçalarını bir araya topluyor. *** Gipi (Gian-Alfonso Pacinotti), 1963’de İtalya’nın Pisa kentinde doğdu. Kariyerine yayıncılık ve reklam sektöründe illüstrasyonlar yaparak başlayan Gipi, 30’lu yaşlarında illüstratif öyküler ve çizgi romanlar yapmaya başladı. Grafik ve hikaye anlatımındaki yet...

Makam Odası - Linç
Yer paspasım verildi ama kovam yok Bu gece de bir döşeğim var ya artık bana gam yok Pijama yerine sırtımda linçte yırtılan fanila Göğsümde koca Atatürk var hâlâ başkasına karnım tok Barbaros Şansal’ın Kıbrıs’ta derdest edilip Atatürk Havalimanı apronunda aportta bekleyen güruh tarafından linç girişimine uğraması ve sonrasında Silivri Cezaevi’ne kapatılıp aylar sonraki beraatına dek geçen süreci kaleme aldığı "Makam Odası-LİNÇ" hiciv sanatında yepyeni bir çığır açacak anekdotları, aklınızın sınırlarını zorlayacak metaforları ve alegorik üslubuyla elinizden bırakamayacağınız bir Türkiye panoraması sunuyor...

Zamanı Aşıp Sana Geleceğim
Bir mektup, iki farklı zaman, tek bir kader... Zamanın ötesinde bir bağ sizi bekliyor. Yanlış teslim edilen bir mektup, zamanda 34 yıl geriye gider. 2016 yılında Eun-you, babasının yaklaşan yeni evliliği nedeniyle rahatsız ve üzgündür. İlk kez bir annesi olacaktır. Annesi Eun-you’yu doğurduğu sırada ölmüştür, bu yüzden öz annesi hakkında hiçbir şey bilmemektedir. Ayrıca babası çoğu zaman evde olmadığı için üvey anne fikri daha da rahatsız edicidir. Eun-you’nun babası ona bundan bir yıl sonra eline geçecek şekilde kendisine bir mektup yazmasını önerir. Mektup beklenmedik bir şekilde 1982 yılında, yani 34 yıl önce yaşayan başka bir Eun-you’ya ulaşır. Anlamadığı kelimelerle dolu mektubu aldıktan sonra, geçmişteki Eun-you bir casustan şüphelenirken, şimdiki Eun-you da birinin şaka olar...

Katiller Tatilde 1
Harry, Richard ve Yoshie. Onlar toplumun korkulu rüyası, yaşamın kâbusları, kısaca katiller. Ancak, bugün farklı bir gün. Gizlice buluşarak kendilerine küçük bir mola veriyorlar. Ama bu, sıradan bir mola değil. Bir ev partisi! Katillerin bile dostluğa ve rahatlamaya ihtiyacı vardır. Katiller Tatilde, gerilim ve komediyi bir araya getirerek sizi sıra dışı bir maceraya davet ediyor. Bu unutulmaz buluşmaya tanık olun ve bu katillerin eğlenceli ve beklenmedik yanlarını keşfedin! Katillerin gizemli ve tehlikeli dünyasına adım atmaya cesaretiniz var mı?

Hyunam-Dong Kitabevi
Youngju her şeyi doğru yapmıştır; üniversiteye gitmiş, düzgün bir adamla evlenmiş, saygın bir işe girmiştir. Sonra bir anda her şey altüst olur. Tükenmişlik hissiyle eski hayatını terk eder, zirvedeki kariyerini bırakır, kocasından boşanır ve hayalinin peşinden gider. Bir kitapçı dükkânı açar... Youngju ve müşterileri, Seul’ün şirin bir mahallesinde kitapların arasına sığınırlar. Yalnız bir baristadan evli ama mutsuz bir ev hanımına ve Youngju’da özel bir şeyler olduğunu gören yazara kadar hepsinin geçmişinde hayal kırıklıkları vardır. Hyunam-Dong Kitabevi zamanla onların, hayatı nasıl yaşamaları gerektiğini öğrendiği yer haline gelir. Hyunam-Dong Kitabevi, huzuru ve güven duygusunu yakalamanızı sağlayacak, size kitapların iyileştirici gücünü hatırlatacak yürek ısıtan bir hikâ...

Aşklar ve Yalnızlıklar
Köklerini arayan bir kalbin, aşk ve adaletle sınavı... Londra’nın gri sokaklarında, sıradan ve sessiz bir hayat süren üniversite öğrencisi Selim, yaratıcı yazarlık dersinde verilen bir ödevle sarsılır. Bu ödev, onu Türkiye’de savcı olan dedesinin gizemli geçmişine, Pakistan kökenli İngiliz annesinin suskunluğuna ve ailesinin derin sırlarına doğru sürükler. Ancak asıl kırılma noktası, ağaçlar altındaki bir bankta Leila’yla yaptığı uzun, sarsıcı bir konuşmayla başlar.

Aşkın Anahtarı: Fâtiha Suresi
FÂtiha’yı anlamak, kalbinizde yeni bir kapı açacak. Fâtiha suresi, derin anlam katmanlarıyla yalnızca bir dua değil, aynı zamanda bir yolculuktur. Çünkü Fâtiha suresi bir yönüyle, Kur’an’ın özü ve ilahi aşk sarayının manevi bir omurgası iken; diğer yönüyle de Âlemlerin Rabbi’ni tanıtmak suretiyle, karanlık dünyamızı aydınlatan bir hidayet rehberidir. Sizi Fâtiha’nın derinliklerinde bir yolculuğa davet eden bu eserin içindeki sırlarla buluşan herkes, ilahi aşkın izlerini kalbinde bulacak ve ruhunu dönüştüren bir farkındalık yaşayacaktır. Eserin, ilahi aşk yolunda kişisel hikâyenizi güzelleştirmek için, mütevazı bir katkı sunması temennisiyle…

Arzunın Psikomitolojisi
Düşüş ve kendine yaslanarak yeniden ayağa kalkış, insan olmanın tarihi serüvenidir. İnsan en temelde arzu varlığıdır. Arzu, insanın başkasıyla karşılaşmasının, başkaya açılmasının ve nihayetinde başkalaşmasının imkânıdır. İnsan arzuladığı içindir ki ne ise o olmayandır. Arzunun her yönelişi daima bir kendilik görünüşü olarak karşımıza çıkar. Doğal olanı arzulamaktan tinsel olanı arzulamaya ve giderek arzulayanı arzulamaya geçiş hem reel tarihi hem de buna dönük edebiyatı, sanatı, mitleri anlatısal bir kimlik olarak önümüze koyar. Tarihteki tüm ilişkiler, erosun oklarından yani arzunun yönelişlerinden oluşmuş bir bütün olarak boylu boyunca önümüzde uzanır. Köle-efendi ilişkisinden koşulsuz şefkate, ilkel yönetim biçimlerinden demokrasiye, yeme içme biçimlerinden estetik görüye, totaliterlik...

Merkaba
Işık, beden ve ruhun uyumu, evrene açılan kapının anahtarıdır. Merkaba, spiritüel ve ezoterik geleneklerde kullanılan bir terimdir. Mısır lisanında “mer-ka-ba” şeklinde üç kelimenin birleşiminden oluşur: ışık-ruh-beden. Merkaba genellikle, ruhun beden ve zihinle uyumlu bir şekilde hareket etmesini sağlayan, ışık bedenini temsil eden bir araç olarak tanımlanır. Bu kavram, kişisel ve kozmik bilinçlilik seviyelerinin artmasını ifade eder. Merkaba bağlamında “üçler yasası”, genellikle üç temel enerji veya bileşeni temsil eder: 1. Zihin: Düşünce ve bilinç düzeyi. 2. Vücut: Fiziksel varlık ve hareket. 3. Ruh: Spiritüel öz ve ruhsal enerji. Bu üç bileşen, Merkaba’nın oluşturulması ve etkinleştirilmesi sırasında uyum içinde çalışır. Merkaba meditasyonu veya Merkaba aktivasyonu, bu üç enerji bileşe...

Tapınak
“Ben (İsa Mesih) sana şunu söyleyeyim; Sen Petrus’sun ve ben kilisemi senin üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları sana karşı direnemeyecek.” Matta 16:18 Tapınak, dini terminolojide yüce bir varlığa tapınılan âdetler, ibadetler ve ritüeller için yapılmış kutsal bir yapıdır. İbranicede “kutsal ev” sayılan Bet Hamikdash, Kudüs’te Moria Tepesi’ne Kral Süleyman tarafından yapılmış ve Babil Kralı II. Nabukadnezar tarafından yıkılmıştır. Kudüs’teki ikinci tapınak ise, Pers İmparatorluğu’nun izniyle inşa edilip Romalılar tarafından yıkılmıştır. Üçüncü bir tapınağın inşa edilmesi için dua etmek ise Yahudilerin günde üç kez yaptıkları ibadetin bir parçası haline gelmiştir. Her halükârda tapınağın nasıl ve ne zaman inşa edileceği her zaman tartışma konusu olmuştur. Tevrat merkezli bir yaklaşım...

A’dan Z’ye Hastalıkların Travmaları
Ezber bozucu, ilham verici bilgilere hoş geldiniz. Bu çalışma, ReSetting sisteminin yıllarca tuttuğu “hastalık-travma” ilişkilerinin istatistiklerinden derlendi. 1978-79 yıllarında Dr. Ryke Geerd Hamer’ın insanlığın hizmetine sunduğu bilgileri yıllardır yaptığım eğitim ve canlı yayın uygulamalarında kullanarak daha uygulanabilir hale getirdim. Bütün eğitimlerde ve canlı yayınlarda gelen iyileşmelerin sebeplerini tek tek not aldım. Şu an elinizde tuttuğunuz bu kitap bu konuyla ilgili yazılmış en geniş travma arama motorudur. Hastalıkların travmalardan kaynaklı olduğu bilgisi yeni değil ancak hangi hastalığın hangi travmayla ilgili olduğunu bilmekten daha önemlisi bunları deneyimlemek. Yıllarca verdiğim eğitimler ve bire bir canlı yayın seanslarında neredeyse bu kitaptaki bütün hastalıkların...

Kendi Kendine Borçlusun
Hayatınızın senaryosunu yeniden yazın! Başarının yalnızca seçilmiş kişiler için olduğunu düşünüyorsanız bu kitap bir uyandırma çağrısıdır. Hayatınızın kontrolünü ele geçirmek için ilham gelmesini beklemeyi bırakmak adına bir mesajdır. Bunlar Thomas’ın, Erica’da evsiz, başarısız bir siyah adam olarak geçirdiği ergenlik döneminde almış olmayı dilediği tavsiyelerdir. O, kurban rolüne girmekten vazgeçip güçlü yönlerini gördüğünde hayatının senaryosunu yeniden yazdı. Bu kitapla sizin de hayatınızı değiştirebileceğinizi ortaya koyuyor. Tecrübesi ve dile hâkimiyeti sayesinde her ortamda her insanın dikkatini çekebilme yeteneğini fark eden Thomas bugün, okulda sorun yaşayan çocuklardan yeni bir başlangıç yapmaya çalışan hükümlülere kadar geniş bir kitleye ulaştığı için şanslı hissediyor. Onun başa...

Rıza
"HAYATI YARIM BIRAKIP DA GİTMEK Mİ YOKSA HAYATTA KALIP KOCAMAN BİR ÖMRÜ GİDENİN EKSİKLİĞİ İLE YAŞAMAK MI DAHA ACI?" "Hayatını tepetaklak eden kanserle boğuşan yazar bilmediği köklerine doğru yola çıkar. Bu yolculuk, yaşamındaki zorluklara çare olmaktan öte yeni sıkıntıların kapısını açar. Geçmişin derinliklerine indikçe kırılganlıklarının, zaaflarının kaynaklarını da bulmaya başlar. Varlığındaki anlam arayışının en önemli durağına geldiğinde dayısı Rıza’nın yaşamıyla karşılaşır. Yirmi dört yaşında aynı kanser türünden ölen dayısının yaşadığı büyük aşk, devrim peşindeki hayatının da yansımasıdır. Yazar, dayısına hep gizliden gizliye duyduğu hayranlığın nedenlerini çözmeye başlar. Bu yeni yaralar ve yeni kabuklar demektir. Ama bilir ki yara kıymetlidir. Dayısının yarasıyla kendisi iyileşir. ...

Bırak Üzülsünler
Türkiye’nin Ege kıyılarında büyüyen ve denizi çok seven Özge, ailesi ve toplumun geri kalanının öngörülebilir beklentilerinin aksine, macera dolu bir yaşamın düşlerini kurdu. Babası, Özge’nin de ablası gibi mühendis olmasını istiyordu. Yaşadığı ülkede laiklik ve muhafazakârlık arasında derin bir uçurum vardı. Bütün bu yaygaranın ortasında, Özge, bildiğini okumaya karar verdi. Jacques Cousteau gibi bir dalgıç olabilecek miydi? Bir tiyatro oyuncusu? Kendisi de dahil herkesi mutlu edebilmek mümkün müydü? Bu şaşırtıcı ve komik grafik anı kitabında Özge, hikâyesini yaratıcı kolajlar ile deniz, siyaset, bilim ve dostluk temalarını kullanarak ustaca dokuyor. Özge Samancı, bir sanatçı ve Northwestern Üniversitesi’nde öğretim üyesidir. İzmir’de doğmuştur ve Chicago, Illinois’de yaşamaktadır. Web si...

İz Bıraktığın Kadar Varsın
NE KADARİZ BIRAKIRSANIZ O KADAR VAZGEÇİLMEZ OLURSUNUZ. Kusursuz bir bütün için harikulade parçalar gerekir. Tıkır tıkır işleyen bir sistem ancak böyle yürür, bir kovandaki arıları ya da devasa bir karınca yuvasını düşünün. İlişkiler de böyledir, hiçbir şey tek başına tüm ilişkiyi ayakta tutmaya yetmez. Fırtınaya yakalanmış bir tekneye yelkenler tek başına yardımcı olamaz, sağlam bir motor, belki devreye girmesi gereken kürekler ve güvertede teknenin seyrini sağlayan hünerli birkaç insan lazımdır. Bu bir keşif yolculuğu olacak, yelkenlerinizi ayarlayın, birazdan rüzgâr onları şişirecek ve gitmeye korktuğunuz yabancı kıyılara sürükleneceksiniz. Korkmayın, bu yabancı topraklar aslında şimdiye dek ayak basmadığınız kendi kıyılarınız olacak... Uzman Psikolog Esra Ezmeci bu kez cinsellikten çapa...

Çuvallayan İttifak
Yer: Pentagon-Savunma Bakanı Rumsfeld’in ofisi Tarih: 1 Mart 2003-Washington saatiyle sabah 11.00 Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in ofisindeki sakin bekleyiş sürüyor. Rumsfeld’in yanında Pentagon’un iki numarası Paul Wolfowitz, ABD Kongresi’nin Cumhuriyetçi kanadından bir temsilci ve 5-6 askeri ve sivil danışman var. Herkesin kulağı Ankara’dan, TBMM’deki tezkere oylamasından gelecek sonuçta. Odada olumlu bir hava esiyor. Herkes "Türkler bizi bu konuda epey uğraştırdı ama sonunda oldu" düşüncesinde. Sonunda sakin atmosferi çalan telefon bozdu. Telefon, Ankara’daki büyükelçilikten geliyordu. Arayan yetkili, tezkere oylamasının sonuçlandığını ve 250 ret oyuna karşılık 264 kabul oyuyla tezkerenin kabul edildiğini söylüyordu. Bir anda herkesin yüzü güldü, birbirlerini kutlamaya başladılar. Türk...

Üstün Yetenekliler Sınıfı 2
Yeteneklerin her şeyden üstün tutulduğu prestijli bir okul: Tokyo Yüksek Eğitim Lisesi. D Sınıfı’ndan Kiyotaka Ayanokouji, Kikyo Kushida’nın zorlamasıyla okuldan atılma tehlikesi yaşayan Sudo’yu kurtarmaya çalışır. Ancak soğukkanlı Suzune Horikita bu plana katılmakta isteksizdir; tek ipucu, sessiz ve silik öğrenci Sakura’nın olayla bağlantılı olabileceğidir. Sakura’nın geçmişine indiklerinde, her şeyi değiştirecek bir sır ortaya çıkar. Bu sırada B Sınıfı’ndan karizmatik Ichinose’nin devreye girmesiyle işlerin seyri değişir. Popüler ve yaratıcı ikiliden, dostluk, rekabet ve entrika dolu yepyeni bir okul hikâyesinin ikinci cildi sizlerle. Sınıfın kaderini belirleyecek bu serüvende gerçeği keşfetmeye hazır olun!

Yeni Eril
ŞİMDİ KENDİ HİKÂYENDEN YEPYENİ BİR HİKÂYE YARATMAYA HAZIR MISIN? Uyan eril! Bu kitap tesadüfen eline geçmedi... Eril olmanın yeni kodlarıyla buluşmaya hazır mısın? Hayatında tekrar eden döngüleri, kalbinin sessiz acılarını, içsel engelleri ve seni sınırlayan zincirleri fark edip onlardan kurtulmak ister misin? Bu yolculuk, dengeli eril gücünü yeniden keşfetmeni ve bilinçle hayatının bütününü ele almanı sağlayacak. İçinde adım adım bulacağın birlik, kalbin ve zihnin arasında ahenk ve uyumu sağlayacak. Böylelikle, hayalini kurduğun insanlar, olaylar sana çekilecek. İçindeki vizyoner ruhunu uyandıran, sosyal normların kalıplarını aşmana yardımcı olacak bu özel metodoloji ve seni yenileyecek 9 kod, yolculuğun boyunca özel pratiklerle desteklenecek. Adım adım ilerlerken, içsel dönüşümünü yaşaya...

Yürekten Affedebilmek
Affetmenin iyileştirici gücüne dair en pratik kılavuz. İnsan ilişkileri, hayatta bıraktığımız izler ve yürekten gelen bağışlama… Colin Tipping’in devrim niteliğindeki eseri Yürekten Affedebilmek, kişisel dönüşüm ve iyileşme yolunda cesur bir adım atmak isteyenler için rehber niteliğinde bir kaynak. Yürekten Affedebilmek’i okuduğunuzda şunları keşfedeceksiniz: • İlişkilerinizde iyileşme sağlama yolları • İçsel huzurunuzu bulmanın anahtarları • Öfke ve kırgınlıklarınızı dönüştürme teknikleri Tipping, alışılmış bağışlama kavramını yeniden tanımlıyor ve bizi geçmişin acılarını, öfke ve suçlamalarını geride bırakmaya davet ediyor. Bu kitap yalnızca bireysel iyileşmenin değil, toplumsal değişimin de anahtarını sunuyor. Radikal bir anlayışla, huzura, sevgiye ve özgürlüğe adım atmaya hazır mısınız...

Nazik Bir Hatırlatma
“BAKIŞ AÇIN DEĞİŞİRSE DÜNYAN DEĞİŞİR.” WAYNE DYER Bu kitap senin sorularına ezbere cevaplar vermeyecek, seni hedefine hızlıca ulaştıran bir yön belirlemeyecek. Ama sayfalar arasında dolaşırken farkında olmadan içindeki o sessiz kelimelere dokunacak, seni hiç tahmin etmediğin yerlere taşıyacak. Her sayfada önünde yeni bir pencere açılacak. Bambaşka bir manzaraya bakacaksın, yepyeni bir dünya göreceksin. Belki soruların değişecek belki de cevapların... Yine de bu gerçekten senin yolun olacak ve rotayı sen belirleyeceksin. Engel zannettiklerin seni bir adım öteye taşıyacak. Günümüz dünyası herkesi yetersizlik hissine ve tatminsizliğe sürüklerken sen mutluluk arayışına, kendine dönerek başlayacaksın. Kendine biraz daha yaklaşacaksın. Benliğine ve hayata dair çıkacağın bu keşifte en sadık yol a...

Kısacık Hikâyeler Kocaman Hayatlar
“Karanlık geceyi kan kırmızı bir renk ile yırtan güneş kendini belli ediyordu. Hızla yürüdüm çamurlu yoldan ve mahallemizin meydanındaki kahvenin önünde beklemeye başladım. Ciğerimi cayır cayır yakan o ürperti gitmiş, yerini ağır bir vicdan azabı almıştı. Yaşım daha on altı bile değildi. Başımı kaldırıp baktım geride bıraktığım gecekondumuza. Annem, babam, kardeşim… Burnumu çektim yutkundum. Köşeden görünen taksiye el kaldırdım. Sabahın beşinde gürül gürül Müslüm çalıyordu arabanın içerisinde. Bitirim taksici abi beni süzdü. Gaza yüklendi. Başımı kaldırmadan mırıldandım: ‘Otogara abi…’ Taksici abi cevap vermedi. Birkaç dakika sonra Adana otobüsüne binip yıllar sürecek olan yolculuğuma başlıyorum. Onlarca ülke geziyorum, sokaklarda yatıyorum. Çenemde üç kırık, kolumda sekiz santimlik falçat...