Kara Karga Yayınları
Mehmet'in Babası Nâzım
Mehmet’in Babası Nâzım, bir ilk kitap. Hem Nâzım Hikmet’in hayatını her yaştan kişinin okuyabileceği hem de oğlu Mehmet’le aynı sayfalarda buluştuğu bir ilk kitap. Gündüz Vassaf’ın şiirsel dili ve M.K. Perker’in çizimlerinin buluştuğu bu kitapla sizleri baba Nâzım ve oğul Memo’nun çocukluklarıyla tanışıp anne Münevver’i de yanımıza alıp her yaştan okuyucuyu birleştirecek ortak bir okumaya davet ediyoruz. Bu kitaptaki şiirler ve çizimlerle Nâzım’ın hayatına bir yolculuğa çıkacak, oğlu ressam Mehmet’in hikâyesini ilk kez okuyacak, Mehmet’in babası Nâzım’la tanışacaksınız. Nâzım Hikmet, "Yazdıklarım 30-40 dilde basılır Türkiyem’de yasak" Dediğinden beri. Ne mutlu Türkçeye! Bugün şiirleri Hepimizin dilinde. Oğlu Memo? Ressam oldu büyüyünce, Yolculuklara çıktı Renklerin hayallerin derinliğinde.
Destek Yayınları
Bende Olan Ne Varsa Sizin Elinizde De Gizli - Zerdüşt
"Ben Zerdüşt, doğruluğun yandaşı, sevgi ve erdemin sözcüsü, kötülerin ve yalancıların düşmanı, iyilerin yaveri..." Hakikat yolunun yalnız arayıcısı Zerdüşt, aklını varlığıyla bütünleştirmiş, özgürlüğün ruhuna nüfuz etmesine izin vermiş bir bilgedir. Mozart’tan Nietzsche’ye, Stanley Kubrick’ten Jung’a kadar pek çok sanatçıya ve filozofa ilham olmuştur. Dünyanın en eski tek tanrılı vahiy dini Zerdüştlüğün peygamberi olan Zerdüşt, Tanrı’ya yapılacak ibadetin; dürüst düşünce, dürüst söz ve dürüst dualar sergilemekten geçtiğini anlatır. Zerdüşt’ün tanrısı Ahura Mazda, varlığı bağışlayandır ve aynı zamanda aklın kendisidir. Öğretisini Gatha’lar olarak bilinen on yedi ilahiyle insanlığa ileten Zerdüşt, binlerce yıl öncesinden seslenerek bizleri ümit, aşk ve muhabbetle dolu dünyasına davet ediyor.
Destek Yayınları
Osmanlıda Bir Yahudi Casus Jozef Nasi
Değİşİm afsızdır, gecİkmenİn bedelİ ağır. "Jozef Nasi, Dona Gracia’nın yakın akrabası ve himaye ettiği genç. Döneminde Avrupa bankacılığının önde gelen isimlerinden olan bu Portekizli Yahudi ailesi her yerde engizisyonun hışmına uğramış Maranoslardan, Avrupa’nın yöneticilerini, hatta Saray çevrelerini çok yakından tanıyorlar ve daha başından beri güvenliklerini Osmanlı başkentinde görmüşler. II. Selim, Jozef Nasi’nin bilgilerinden ve önerilerinden çok istifade etmiştir. Tarihin garip bir tecellisi, Müslümanların büyük hükümdarı ve halifesi tanınmış Yahudi bankeri Ege’deki Naksos Adası’na Dük tayin ediyor. Saray’ın içinde herkes Jozef Nasi’nin dostu değil ama padişah danışmanının arkasında duruyor. Aaron Nommaz’ın bu ilginç romanı hem tarihi bilgilerin iyi kullanımına dayanıyor hem de sürük...
Destek Yayınları
Salı Ertesi
Ben Bircan... Biraz arıza, biraz kırık, biraz aklı kıt, biraz hafakanlı, çokça kâbuslu, sıkça havaleli Bircan. Alkolik, sigarakolik, hapkolik, patronkolik Bircan. Yere yakın boyunu umursamaksızın inatla takım elbise giyen Bircan. Kafasını hep sıfıra vurduran, saçlarının yarım santimden daha fazla uzamasına katlanamayan Bircan. Patronunun haricinde kimseyle samimi dostluklar kuramayan yalnız can, Bircan... *** Hatice Dökmen’in kaleminden yine uykularınızı kaçıracak, sarsıcı bir roman... Konuşulamayan, yüzleşilemeyen, paylaşılamayan ve kimselere anlatılamayan acılara içeriden bakmak için yeterince cesaretli misiniz?
Destek Yayınları
Misyonerlerin Masum Olmayan Seyahat Notları
"Sonraları sapkınlaşarak putlara tapmaya başlayan Hıristiyanlara ceza olarak Tanrı Türkleri göndermiş, Onlar da kiliseleri camilere çevirmişlerdir." "Türk camilerinden gelen ezan sesini duymak ve insanları ne yapmaya çağırdığını bilmek insanı üzer çünkü insanlar Hz. İsa’ya değil Hz. Muhammed’in tanrısına ibadete çağrılmaktadırlar. Yani insanlar tanrısızlığa davet edilmektedirler." Hıristiyan misyonerlerin "kutsal topraklar" diye adlandırdıkları bölgeyi Türklerin elinde tutuyor olması yüzlerce yıldır artarak çoğalan bir öfkenin ve kinin birikmesine neden oluyor. Hıristiyanlar açısından Asya, Tanrı’nın oğlunun doğduğu ve bir zamanlar yaşadığı yerdir. Ancak dünyada en fazla nüfusa sahip kıta olmasına rağmen, çok az Hıristiyan yaşamaktadır burada. Yazar Favell Lee Mortimer’in kaleme aldığı bu ...
Destek Yayınları
1. Dünya Savaşından Ortadoğu Projesine İslam İmparatorluğu
Büyük İslam İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul olacaksa, gündemdeki Ortadoğu Projesi sizce nerededir? Nedir Pan-İslam veya İslam Birliği? Sultan II. Abdülhamit tarafından kurumsallaştırılmış, ancak Almanlar tarafından I. Dünya Savaşı’nda sahneye konmuş politik bir plandır. Müslüman halkların kendi kültür ve kaynaklarını sömüren yabancılara gösterdiği protestodur. Pan-İslam; isminden anlaşılacağı üzere dünyadaki tüm Müslüman halkları, ırklarına bakılmaksızın İslam şemsiyesi altında toplama hareketidir. I. Dünya Savaşı sonrasında İngilizler bu planı kendi çıkarlarına göre uygulamaya koymak istemişlerdir. Dicle ve Fırat nehirlerinden Kudüs’e, Hint Okyanusu’ndan Akdeniz’e kadar yayılan alanda Büyük Arap İmparatorluğu kurulacak, bu imparatorluğun başkenti de Kahire olacaktır. Mısır Hıdivi de "...
Destek Yayınları
Kutsal Topraklar Üzerine Oynanan Oyunlar
Armagedon toprakları üzerinde gerçekleşen Filistin Seferi’ni hiç kimse göz ardı edemez. Kutsal topraklar, tarih boyunca pek çok savaşa ev sahipliği yapmıştır. Belçika, Avrupa’da "Er Meydanı" olmadan çok önce bile Filistin tüm dünyanın "Er Meydanı" olma rolünü üstlenmişti. Asya ile Afrika’yı birbirine bağlayan bu güzergâhta Mısırlılar ile Asurlular, İsrailoğulları ile Kenan Ülkesi orduları, Yunanlılar ile Romalılar ve Eyyubi kuvvetleriyle Haçlılar arasında çok büyük savaşlar yaşanmıştır. Bu dar alanda savaşan komutanların isimleri en az Hz. İsa kadar önemlidir. Kutsal topraklar üzerinde oynanan oyunları bir İngiliz subayının gözünden ibretle okuyacaksınız bu kez! I. Dünya Savaşı sırasında Almanların Türkleri savaşa dahil etmesinden beri, Türkleri kendi topraklarında yok etme planı yapılmışt...
Kara Karga Yayınları
Cinai Absürtler
Burada ciddi bir cinai hikâye yazıyoruz. Cinayet ciddi bir eylemdir. Ölmek kadar zordur öldürmek ve belki daha da zor. Öyle kazara olmuş cinayetlerden söz etmiyorum, onda "pardon" dersin geçer, bir kazadır sonuçta. Bir pardonla biter iş, biraz mahcubiyettir bedeli. Kaza sonucu işlenen cinayet osuruktan tayyaredir. Lakin taammüden öyle mi? Taammüden. Kelimenin kendisi ağır zaten, cezası da öyle; eskiden idamdı, şimdi kaldırıldı adam asmaca. Müebbet hapis, hayatın kodeste geçecek düşünsene. Göze almışın bu bir, gözü karalık gerek. İkincisi zekâ gerek bunun için, iyi bir tasarım, iyi bir strateji, plan program, zamanlama gerek. Zor iş anlayacağınız. Sıradan cinayetler gündelik hayatın tekdüzeliğinde yok olup giderken, Fatoş Beykal’ın kaleminde absürt ve kara komik bir karaktere bürünüyor. Her...
Destek Yayınları
Rabb'in Duana Cevap Verecek ve Sen De Hoşnut Olacaksın
"Daima hatırla: Sen istersin Allah yaratır ve yaratıyor da..." Hayat bu, mevsimi boldur. Bazen bahardır, envai renkli çiçekle coşar insanın yüreği. Bazen kavurucu sıcak, bazen fırtınalı sağanak... Hüzün mevsimleri zorludur muhakkak. Yol karanlıktır, görüş sisli... Dünler çok gerilerde, gelecekse belirsiz. Ne yana gideceğini, ne yapacağını bilemez insan. Duaya sığınır en çok. Bir yol, bir umut, bir çıkış arar duasında. Belki sende de mevsim hüzündür şimdi. Belki sen de sığınmışsındır duana. Belki gönlün yaralıdır, belki şifa dilemişsindir bedenine, belki rızkın için açmışsındır ellerini. Kimseye duyuramıyorsundur belki sesini ama emin ol Rabb’in işitiyor diline dökmediğin sözlerini. Senden iyi biliyor derdini, endişelenme. Seni bir duyan var! Yoksa bir işaret mi bekliyorsun sesinin duyulduğ...
Destek Yayınları
Kahraman, Şehit ve Hain
Osmanlı’nın son dönemi, dev bir ülkenin çöküşü ve bitişi... Aynı yıllarda tarih sahnesinde göze batmaya başlayan beş delikanlı... Vatanını seven, kahramanlığa aç beş genç adam... Zühtü; zorluklara aldırmadan Harbiye’ye girmiş. Yakışıklı, gözü pek ve vatanı uğruna ölmeye hazır. Rahmi; yiğit, çekici ve savaşçı bir erkek... Korku nedir bilmiyor. Ethem (Çerkez); doğuştan savaşçı... Tek tutkusu ordulara komuta ederek adını tarihe yazdırmak. Halil (Kut-ül Amare kahramanı Halil Paşa); nevi şahsına münhasır biri... Doğuştan kahraman. Mustafa Kemal; savaşın harlı ateşinin içinde cumhuriyet düşü kuran bir asker. Araştırmacı-gazeteci Tuna Serim’in kaleme aldığı Kahramanlar, Şehitler ve Hainler adlı bu roman, savaşın çapraz ateşinde mücadele veren beş adamın dönüşen kaderlerini Osmanlı’dan Cumhuriyet’...
Genç Destek Yayınları
Polyanna - İnsan Sadece Mutlu Olmak İçin Değil Yararlı İşler ve Başarılarla Dolu Bir Hayat İçin De Yaşamalıdır
Yaşadığımız zamanlar, istediğimizi yapabildiğimiz zamanlardır. 1913 yılında yayımlandığından beri pek çok dilde milyonlar satan ve defalarca sinemaya da uyarlanan Pollyanna, tarifi giderek güçleşen mutluluk kavramıyla bir kez daha yüzleştiriyor okuru. Pollyanna’nın kederle dolu yaşamının ayrılmaz bir parçası olan Mutluluk Oyunu’na daha yakından bakmanın tam zamanı... Mutluluk Oyunu, her olumsuz deneyimin içinde mutlu hissettirecek bir şeyler bulabilme becerisi değildir sadece. Mutluluğun emekle ve çabayla mümkün olabileceğinin farkında olmaktır aynı zamanda... Mutluluk, koşulsuz ve çabasız olan değildir. Mutluluk bir eylemdir. Bekleyenin değil, onu başkalarının da faydasını gözeterek yeniden icat edebilenindir. Bencilce değil, kardeşçedir.
Genç Destek Yayınları
Herkes İçin Yapay Zeka
Yapay zekâ nedir, nelerden oluşur ve nasıl çalışır? Yapay zekâ hakkında söylentiler çok, bilgiler az. Herkesin bir tahmini var, bazılarınınsa beklentisi yüksek... Meşhur yapay zekânın hangi teknolojilerden ve disiplinlerden oluştuğunu merak ediyorsanız, nasıl çalıştığını öğrenmek istiyorsanız bu kitap tam size göre. Üstelik sözü edilen teknolojileri anlamak için öncesinde bilmeniz gereken hiçbir şey yok. Öğrenci, ev hanımı, doktor, mühendis, psikolog, fenomen, Youtuber... Hangi meslekten olursanız olun, kitabın içeriğini takip edebilmek çok kolay... Son derece yalın bir dille, açıklayıcı ve bolca görselle desteklenmiş konuların içinde keyifle ilerlerken, yapay zekâ uygulamalarınızı geliştirdiğinizin farkında bile olmayacaksınız. Kariyerini yapay zekâ üzerine inşa etmek isteyenler açısından...
Destek Yayınları
Bir Gün Filozoflar Kral Ya Da Krallar Filozof Olursa İnsanlık O Zaman Mutluluğa Kavuşur - Thomas More
"Çürüyen bir bedene kıyasla ebedi olan ruhtan vazgeçmek ancak onursuzların işidir ve de ahmakların." Filiz vermeyen birçok hayatın aksine koyu gölgeli yaprakları rüzgârlarla oynaşan ulu bir çınar gibi yaşadı Thomas More. Genç yaşta çok da istememesine rağmen hızlı bir tırmanışa geçti ancak şatafatın, ikiyüzlülüğün, heveslerin ışıkları altında yaşamaktansa son nefesini dürüstlüğün küf kokulu zindanlarında vermeyi tercih etti. "Vicdan özgürlüğü" uğruna celladına gülümseyecek kadar yaşamının doğruluğundan emindi. İdamla noktalanan 57 yıllık yaşamının ardında yakın dostu Erasmus’un ısrarı üzerine yazdığı bir kilometre taşı olan Ütopya’yı bıraktı. Ütopya’da eğitimden üretime, siyasetten adalete, ticaretten yönetime kadar her açıdan ideal bir devleti resmetti. Hem sorunu söyledi hem çözümü haykı...
Kara Karga Yayınları
Sıradan Zaferler
"Gerçekçi edebiyat ve çizgi romanın mükemmel bir birleşimi." Booklist "En iyi 5 grafik romandan biri. Psikolojik olarak yıpranmış, dünyayla ve aşık olduğu kadınla iletişim kurmaya çalışan bir fotoğrafçının, duygu dolu hikayesi. Çizimler çok etkileyici. Larcenet’in, sevecen karakterle dolu bu kitabı, insanda başka bir ülkeye seyahat etmiş hissi yaratıyor." Time "Çok katmanlı bir kitap. Diyaloglar, fazlasıyla içe dönük ve bazen rahatsız edici derecede gerçekçi. Karmaşık karakterleri ve geniş bakış açısı, bu hikayeyi daha da dikkat çekici kılıyor." Publishers Weekly "Bir erkeğin bağlanma korkusunu zekice işleyen çok fazla kitap yoktur. Ergenlikten çıkış ve olgunluğa geçiş sürecini aynı şekilde anlatan kitap sayısı da oldukça azdır. Larcenet, her iki konuyu da çok güzel işlemiş."
Kara Karga Yayınları
Kızılderili Masalları
Büyük Ayı takımyıldızının gözleri dolduracak kadar sevimli, çocuksu hikâyesini dinlemiş miydiniz? Toprağın, gökyüzünün, suyun ve fırtınanın ruhuyla konuşan Kızılderili, doğaya karşı yaşam mücadelesi vermiyor, doğanın bir parçası olarak, halkadaki yerini minnetle, hürmetle, neşeyle alıyordu. Avlanmadan ekip biçmeye, beslenmeden süslenmeye, tartışmaktan dans etmeye kadar en sıradan edimleri bile ayinleştirerek hayatı kutlayan Kızılderili’nin hikâyeleri de işte öyle yaşamcıl, neşeli, ritmik ve çocuksu.
İran Masalları
İran Masalları, çeşitliliğiyle zengin, karmaşık ve büyülü bir kültürel yapıyı binlerce yıl boyunca korumayı başarmış topraklardan doğdu. Kaynağını Budizm, Hinduizm, İslam ve Zerdüştlük’ten alan bu masallar; İran’daki değişik inanç ve kültürlerin bin yıllar içinde nasıl iç içe geçtiğini ve ortaya biricik, özgün bir yaşayış çıkardığını gösteriyor. İran masalları, yeniden yorumlanmış ya da bambaşka kurgulara adapte edilmiş halleriyle, zamanla bütün yeryüzünü dolaştı. Çağdaş edebiyatın fantastik unsurları bile varlığını büyük ölçüde bu yalın anlatımlara borçlu.
İran Masalları 2
İran Masalları 2, oldukça ilgi gören ilk kitaptan farklı olarak özel bir kültürün; Zağros Dağları’nda göçebe bir hayat süren Bahtiyari aşiretinin masallarını anlatıyor. Bahtiyariler toprağı işleyerek geçinen, sıcak ve soğuk mevsimlerde yer değiştiren; içe dönük, dış dünyadan kopuk ve gelenekçi bir topluluktu. Uzun yıllar gizli kalan masalları da sert koşulların ve ortak geleneksel yaşayışın etkisiyle cesareti, yiğitliği, azmi, dindarlığı ve kanaatkârlığı vurguluyordu. 1900’lü yılların başında İran kültürüne ilgi duyan bir İngiliz asker, bölgenin yaşlı ve namlı kimseleriyle oturup notlar almış. Ortaya da cesareti, özveriyi ve sadeliği anlatan bu büyülü masallar çıkmış.
Kara Karga Yayınları
Eskisi Gibi
– Angoulême Uluslararası Çizgi Roman Festivali / En İyi Çizgi Roman Albümü Ödülü (2014) – Fabio ve Giovanni kardeşler, bir Fiat 500’ün direksiyonunda derin bir yolculuğa başlar. Giovanni, Fabio’yu ölen babasının anısını onurlandırmak için eve, İtalya’ya dönmeye ikna eder. Uzun yıllar birbirini görmeyen kardeşlerin hesaplaşması her kilometrede biraz daha gün yüzüne çıkar. Usta çizer Alfred’in bu eşsiz çizgi romanında Fransa’daki günbatımıyla İtalya’daki günbatımının hissettirdikleri birbirinden çok farklı. Yolların ıssızlığını, yaz sıcağını, tatlı esintileri çizgi ve renklerle hissedecek; görmediğiniz İtalyan kasaba ve kırlarını bizzat göreceksiniz.
Destek Yayınları
Tepedelenli Ali Paşa İsyanı
"YANYA ASLANI'NIN KANLI TARİHİ!" Tepedelenli Ali Paşa bir Osmanlı paşasıydı. Arnavutların o dönemdeki en büyük şehri sayılan Yanya’nın tek hâkimi... Seksen yıla yakın süren ömrü boyunca annesi ve çocukları da dahil binlerce insanın kanını döktü. Şeytana pabucunu ters giydiren bir adam olarak bilindi her zaman. Sonunda artık herkes onun ölmesini ister hale geldi ama Tepedelenli Ali Paşa’yı öldürmek kolay bir iş değil. Padişah II. Mahmut bile "Taş taş üstünde kalmaz!" dedi. Macar yazar Maurus Jokai’nin kaleme aldığı bu yarı masalsı roman, sadece Tepedelenli Ali Paşa’nın hikâyesi değil, aynı zamanda reform yapma çabasıyla sancılar yaşayan Osmanlı’nın yıkılış döneminin de hikâyesidir.
Destek Yayınları
Hilal ve Demir Haç (crescent And Iron Cross)
Türkleri yok etmeyi planladılar ama İstiklal Savaşı’nda destan yazabileceklerini hesaba katmadılar. Bu kitap I. Dünya Savaşı’nın tüm hızıyla devam ettiği yıllarda İngiliz yazar Edward F. Benson tarafından kaleme alınmış ve Batı’da büyük yankılar uyandırmıştır. Yazar, sarf ettiği şu çarpıcı sözleriyle çok dikkat çekmiştir: "Bir Türk imparatorluğu olan Osmanlı Devleti hasta adam değildir ve hiçbir zaman da hasta olmamıştır. Çünkü Türkler hasta değildir, hastalığın tam da kendisidirler. Türklük kanserin kendisidir ve bu canavar tümör, üzerine çöktüğü canlı dokuları yüzyıllardır yiyip bitirmektedir." Elinizdeki kitap, buna rağmen, aşırı uçtan bir İngiliz milliyetçisinin kaleme aldığı bir eser değildir, çünkü özellikle kitabın son iki bölümünde anlatılanlar Sevr Antlaşması’nda uygulanmaya konmu...
Destek Yayınları
Soykırıma Uğrayan Apaçilerin Son Kahramanı Gerenimo
İntikam ateşiyle dolu bir Apaçi’nin öyküsü... Apaçi Kızılderililerinin gerçek yaşamlarını onların büyük şeflerinin ağzından dinleyeceksiniz bu kez! Geronimo! O Kızılderili bir lider. Bir savaşçı... Beyazlara karşı mücadele veren kahraman son Kızılderili... Apaçiler arasında en saygı duyulan kişi... 1858 yılında bir gün eve döndüğünde, eşi, annesi ve üç çocuğunu İspanyollar tarafından öldürülmüş buldu. O günden sonra her beyaza düşman kesildi. İçinde günden güne büyüyen intikam ateşiyle pek çok beyaz insanı öldürmeye çalıştı. İntikam ateşiyle yanıp tutuşan bir şamandı o... İyi bir şifacıydı. Büyücüydü. Bu onu ruhsal ve entelektüel bir lider yapıyordu. 1870’te San Carlos’a yerleştirilen Geronimo, buradan kaçmayı başardıysa da tutuklanıp geri gönderildi. Dört kez daha kaçmayı başarıp tutuklan...
Beyaz Baykuş Yayınları
İskenderiyeli Philo
Antikçağın önemli filozoflarından İskenderiyeli Philo, Pythagoras ve Platon’un felsefesini mistik ruhunda bir araya getirmiştir. Felsefe ve teoloji öğreniminin ardından çölde inzivaya çekilen İskenderiyeli Philo, sadece ekmek, tuz ve yenilebilir otları tüketerek Tanrı’yı düşünmüştür. İnzivasının ardından Atina’ya giderek Stoa Okulu’nda retorik ve alegori dersleri almıştır. Philo, haklı bir şöhret kazanarak İskenderiye’de "yüzyılın üstadı" ilan edilmiş ve kendisinden sonraki felsefi ekollere ilham kaynağı olmuştur. Philo için felsefe, yetkin bir bilimdir. Felsefe yapmak, Tanrı’ya ve Tanrı’nın hayaline hasret duymak demektir. Tanrı’ya ancak saf bir ruh ve saf bir inançla yaklaşılır. İçimizdeki Tanrısal krallığı keşfetmenin yolu bilgelik, cesaret, adalet ve itidal erdemlerine sahip olmaktan g...
Destek Yayınları
Yaptığın İşi Gönlünde Hissedersen Irmaklar Çağlar - Mimar Sinan
"Geçti bu demde cihandan Pir-i Mimaran Sinan." Osmanlı mimarisini zirveye taşımış, kubbe sanatında henüz aşılamamış bir dehaya sahip, hayal gücüyle çığır açmış ve kendi tarzını oluşturmayı başarabilmiş bir dehadır Mimar Sinan. Allah aşkı, ahiret bilinci ve hayra vesile olmanın yüceliğini ilke edinen, sahip olduğu her şeyi insanlığın hizmetine sunmaktan çekinmeyen, aynı zamanda bir eğitim gönüllüsü, bir büyük usta ve bir bilge kişidir. Dünyanın dört bir yanından uzmanı, eserlerindeki mimari işçiliğine hayran bırakmayı başarabilmiş ve kişiliği ile de tüm insanlık adına örnek bir karakter sergilemiştir.
Destek Yayınları
How Did We End Up Here
The columns in this volume are chronicles of the transformation of the Middle East order from a Japanese point of view in a peculiar moment of history when the humankind has been experiencing a great transformation and turning points. The book is going to be a searchlight which light the path of the international politics in the Middle East and East Asia, in which a steady change is going on and accelerated under the dark night of COVID-19 pandemic. Satoshi Ikeuchi is Professor of Religion and Global Security at the Research Center for Advanced Science and Technology (RCAST) of the University of Tokyo. He specializes in the Middle East politics and organizes the RCAST Open Laboratory for Emergence Strategies which is the meeting point of research on the international and regional studies.



