
Patent, Bilimin Ruhuna Aykırıdır - Marie Curie
"Hayatımı imkânsızı anlamaya adadım." – Marie Curie Sizce bilim tarihinde çığır açan dâhi biri nasıl anlatılmalı? Onu, aldığı Nobel ödüllerinin içine mi sıkıştırmalı? Yoksa keşfettiği elementleri ve cinsiyetini, isminin önüne ekleyerek konuyu kapatmalı mı? Ya da topluma bilim yoluyla seslenmeyi tercih eden, kendi hayalleriyle insanlığın ortak çıkarlarını aynı paydada buluşturmayı amaç edinen, her şeyden önce insan odaklı olduğunu anlatmaya çalışan birinin toplumsal bakış açısını ön planda mı tutmalı? Başarı, zekâ ve yetenek cinsiyetsizdir, ırksızdır, mezhepsizdir, dilsizdir, çok kültürlüdür. Bunu kabul ettirmek için onun verdiği mücadele, tüm insanlara örnek olmuştur. Çünkü mücadelesi bireysel değil, evrenseldir. Marie Curie… Hayatını hiç görmediği insanlar için feda eden bilim insanı. Mar...

Batman: Wayne Ailesi Maceraları 1
BABA OLMAK, BATMAN OLMAKTAN ZOR DEĞİLDİR HERHALDE, DEĞİL Mİ? Batman’in işi başından aşkın. Nightwing, Batgirl, Red Hood, Orphan, Spoiler ve birkaç Robin... Biyolojik olsun, evlatlık olsun, Bruce Wayne için çocukların haddi hesabı yok. Şimdi de yeni bir kanunsuz olan Duke Thomas, namı diğer Signal’in aileye katılmasıyla Wayne Malikanesi daha da kalabalık hale geliyor.

Balarıları ve Uzaktaki Gök Gürültüsü
İnsan olmanın en yüksek formu müziktir. MÜZİĞİN, DOSTLUĞUN VE REKABETİN SİHİRLİ DÜNYASINA HOŞ GELDİNİZ! Tokyo yakınlarındaki küçük bir sahil kasabasında düzenlenen piyano yarışmasında üç öğrenci, hayatlarının en keyifli ve acı verici anlarından bazılarını yaşayacaklar. Henüz farkında olmasalar da birbirlerinin hayatını derinden ve beklenmedik şekilde değiştirecekler.Yetenekli Masaru, annesinin ölümünden sonra konserleri bırakan "dâhi çocuk" Aya’yı alt edebilecek mi? Yoksa bunu bir arıcının, piyanosu bile olmayan özgür ruhlu müzisyen oğlu Jin mi başaracak?Her biri kuralları yıkıp hayranlarını büyüleyecek ve sınırlarını zorlayacak.Peki ne pahasına?Milyonlarca okura ulaşan ve Japonya’da haftalarca 1 numarada kalan Balarıları ve Uzaktaki Gök Gürültüsü üç gencin, arkadaşlığın anlamını kavramaya...

Umuda Dön
YANITLAR, SINIRLARIN ARDINDA... Yaşam denen bu büyük kozmik yolculuğun en önemli parçası, içsel bir keşfe cesaret edebilmek ve kendini tanımaya doğru yol almaya başlayabilmek değil mi? Yaşamın anlamını bulma serüveni, insanın kendi yanıtlarının peşine düştüğü upuzun bir yolculuk... Bu yolculuğa çıkabilmek için, her "an" bir şans var. Çünkü "yolculuk", her insanın kendine sorduğu sorular ve bulduğu yanıtlardan ibaret... Yolculuk sonsuz çeşitlilikte. Ona, sınır koyansa benim! Sınırları olan benim çünkü. Etrafına sınırlarla bakmayı öğrenen de öğreten de benim. Ve bu sınırlar içinde koca evreni sorgulayan da benim. O yüzden, bazı sorularımın henüz yanıtı yok. Yanıtlar, sınırlarımın ardında...

Türk Hitler
ANCAK TARİHİN KARANLIĞIYLA YÜZLEŞEBİLENLER HAK ETTİKLERİNE ULAŞABİLİR Ercan, Almanya’da uzun yıllardır oyunculuk yapıyordu. Başarılı da bir oyuncuydu ancak yetenekleri ırkçı birtakım önyargılarla baskılanıyordu. Arap bir aile babası, Ortadoğulu bir terörist, İranlı bir göçmen ya da imam dışında başka roller oynaması mümkün değilmiş gibi görünüyordu. Ne hak ettiği şöhrete ulaşabiliyordu ne de hak ettiği parayı kazanabiliyordu, üstelik yeteneğini de tam olarak ortaya çıkarma fırsatı bulamıyordu. Önyargılar kafesine hapsedilmiş, zor zapt edilen bir kaplan gibiydi adeta... Sonunda kafesinden çıkmaya karar verdi. Almanya’da Türk olmanın bedelini ödemekten yorulmuştu artık. İşin kuralı neyse ona göre oynamaya hazırdı. Artık sadece role girmeyecek, hayatın içindeki rolünü de değiştirecekti.

Bizim Kurdun Hikayesi
"Yalnız yaptıklarımızdan değil, yapmadıklarımızdan da sorumluyuz." – Molière Öğretmen Karga’nın hem kendi sınıfına hem de size anlatacağı bir hikâye var.Size kurtların hikâyesini anlatacak ama beraberinde onların büyük sırlarını da öğrenmiş olacaksınız. Bir arada özgürce, kardeşçe yaşayabildikleri güzel ülkelerini nasıl kurduklarına tanıklık edecek, bu başarıya ulaşmanın hiç de kolay olmadığını göreceksiniz. Peki bizim kurt neresinde bu hikâyenin? Güçlü olmak sadece bilek gücüyle mi ilgilidir? Akıl, kültür ve zekâyla da kazanmak mümkün müdür? Üstelik kimseye zarar vermeden. Bu nasıl başarılır? Sorumluluk sahibi olmak sadece verilen görevleri yerine getirmek midir? Yoksa yapabileceğimiz ama yapmadıklarımızdan da sorumlu muyuz? Kitabı okuduğunuzda bu soruların cevabını kendiniz vermiş olacak...

Fena Şeyler Mutlu Sonlar
FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU, KIYIDAKİLER ve KÖK filmlerinin senaristi olarak tanıdığımız CEYDA AŞAR’dan içten ve etkileyici bir roman… Güneyde bir sahil kasabası olan Fidanlı, bir hikâye avcısıydı. Bizden beklediği de buydu. Herkesin kötülüğünü ifşa ediyor, gölgeleriyle yüzleştiriyor, çarpıştırıyor, melek yüzlü âdemoğlundan cani mahlukat yaratıyordu. Buradaki herkes kusurluydu, az biraz tuhaftı ve kötülüklerle doluydu. Tüm hayatımız boyunca bu yolculuğa hazırlanmıştık, zamanın dışındaydık artık. Hafızanın bulanık ve berrak sularındaydık. Hiç acelemiz de yoktu. Bu kasabada, üç gün içinde, tüm ömrümüz boyunca ve bir anda olacaktı her şey. Fena şeyler, çok fena şeyler...

Milas
Ben Milas. Kaçtığım tüm gerçeklerin sonunda, üzeri yıldız tozlarıyla kaplı bir tuzağa kandım ve yara aldım. Sonra düştüğüm çukurun en dibinde rastladığım bir hayal yaralarımdan öptü. İzi silindi yaranın ama unutamadım yerini. Kalbimi, seni sevmediğine inandıramadım. Kalbimi, senden nefret ettiğine inandıramadım.

Safir
Adım Safir. Sığabileceğim bir boşluk ararken ait olmadığım kenarlarda yonttum köşelerimi. Kayıp bir yapboz parçasıyım şimdi. Hayatım boyunca saklandım. Sobe. On sekiz yaşına kadar bir gün bile hayatının sınırlarını belirleyen kuralların dışına çıkmayan Safi

Müslümanlığa Yön Verenler
“Din, sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidar için kullanışlıdır.” – Seneca Dinler, insanların dünyayı anlamak ve hayatın zorluklarına bir anlam katmak için oluşturduğu mitolojilerdir, bu mitolojiler insanın korkularını ve umutlarını yansıtır ancak bilimsel gerçeklikten uzaktırlar. Kuran-ı Kerim ağırlıklı olarak ahlak, erdem, fazilet, adalet ve yardımseverlik konularında daha anlaşılır, açık ifadelerle yol gösterici ve rehber olsaydı, dünya daha mı adaletli ve barış içinde olurdu? Belki itiraz edebilirsiniz ancak baktığımız zaman, birkaç Ortadoğu ülkesi hariç dünyanın en yoksul ve sefalet içindeki ülkeleri Müslüman ve bunların liderleri de dünyanın en zenginleri ise ve de Müslüman ülkeler birbirleriyle din yüzünden savaşıyorlarsa, bunda bir yanlışlık yok mu? Taş devrinde...

Aileni Nasıl Öldürürsün
“Neşeli ve karanlık.” ELLE * Aileni öldür * Servetleri üzerindehak talebinde bulun * Bunlardan paçayı kurtar * Bir köpek sahiplen Grace Bernard ile tanıştınız mı? O bir evlat, kız kardeş, iyi bir dost ve aynı zamanda bir seri katil... O, her şeyini kaybetmiş ve şimdi intikam ateşiyle tutuşan biri. Aileni Nasıl Öldürürsün sınıf çatışması, aile, aşk ve cinayet hakkında yazılmış elinizden düşüremeyeceğiniz ürpertici bir roman.

Duayen
Büyük bir müzik dehası, zarif bir beyefendi! Sanatçı bir ailede doğdu, genç yaşlarında ilk bestesini yaptı. Aralarında Türkiye’nin süperstarı Ajda Pekkan’ın da olduğu birçok ünlü ismi sahneye ilk çıkaran o oldu. Eartha Kitt gibi dünyaca ünlü sanatçılara yol gösterdi. Kurucusu olduğu Çatı Kulübü, genç müzisyenler için bir okul, cemiyet hayatı için de popüler bir eğlence mekânıydı. Ülkemizi Hollywood’da tanıttı. Yabancı müzisyenler için iyi bir ev sahibiydi, yurtdışında da Türkiye’nin müzik elçisiydi. Türk olmakla gurur duysa da evrensel kültürü her zaman kucakladı. Kendisi gibi müzik aşkıyla yaşayan evlatlar yetiştirdi. Doksan yedi yıllık ömrüne pek çok başarı öyküsü sığdırdı. Zevk sahibi bir insan, hümanist ve sevgi dolu bir baba, Atatürkçü bir Türk vatandaşı, hayattan keyif almasını bilen...

Kimse Gerçek Değil (Ciltli)
“Derler ki en iyi şifacı, yaralı şifacıdır. Ve bütün şifacılar günün birinde yaralanmaya mahkûmdur…” Kim olduğunu sorguladıkça dünyasının sahtelikten ibaret olduğunu anlamaya başlayan Işıl Özsoydan, öğrendiği gerçeklerle ne yapacağını bilemez ve her geçen gün biraz daha yalnızlaşarak yabancılaşır. İnsanları “Yaralılar” ve “Şifacılar” olarak iki kategoriye ayıran bir sosyal medya platformundan tanıştığı Oflaz Kantemiz’in, kendisini bu durumdan kurtaracak kahraman olduğunu düşünmektedir. Ancak geçmişi belirsiz, davranışları tutarsız olan bu gizemli adamın, kendi dünyasının yıkılışına şahitlik etmiş yaralı bir şifacı olduğundan bihaberdir. Işıl yıllardır inkâr ettiği gerçeklerle Oflaz sayesinde bir bir yüzleşirken Oflaz’ın yaralarının kanamaya başlamasıyla dünyaları altüst olur. Artık ikisini...

Felsefeden Doğan Yaşam
Mutsuzluk ahlaksızlıktır. Düşünen, acı çeken ve arayan insan için zor bir çağdayız. Bir kesim içinse yaşamak sadece yaşayıp gitmekten ibaret. Yaşam, sadece geçimimizi, sağlığımızı, varlığımızı sürdürmek için çabaladığımız süreçlerden ibaret olduğunda ne kadar da dar, basık ve boğucu... Peki öyleyse nasıl yaşamalı? İnsan sadece zihniyle yaşamaz, bedeniyle, duygusuyla ve çevresiyle yaşayan bir bütündür. Bu bütün insana can denir, insan canıyla yaşar, canıyla düşünür. Mutlu olmak, can olmaktır. İçimizdeki daimonun, o insanüstü gücün iyi olmasıdır. Mutluluk bir karakterdir, gelip geçici bir hal değildir. Felsefenin doğduğu topraklarda bütünlüğe saygı vardı, felsefe kutsal olana duyulan saygıdan doğdu, her şeyden önce varolan o ezeli güçten… Bu felsefi söyleşide felsefeci, akademisyen, şair ve ...

El Âlem Ne Der?
Ben onları, cinsiyetleri ne olursa olsun çok seviyorum, onlar da birbirlerini ve beni... Yani annem ve babam onlar benim. Birbirlerine bağlılar, bana her zaman sevgi ve sıcak bir yuva verdiler. Gerçi şimdi onlara ne şekilde hitap edeceğimi bilmiyorum. Bana hep annelik yapmış olan babama, anne; bana hep babalık yapmış olan anneme, baba mı desem? Yoksa şu cinsiyet ayrımına göre süregelmiş rol paylaşımı konusunu külliyen aklımdan silip direkt isimleriyle mi hitap etsem, bilemedim... Sizce ne yapmalıyım? Bir gün kartlar yeniden dağıtılır ve ezberiniz bozulursa yadırgamayın, hayat hep yapar bunu... Siz asıl olanın “sevgi” olduğunu unutmayın yeter!

Flört
ARANIYOR: GÖSTERMELİK SEVGİLİ Romantik ilişkilerin hayatını altüst etmesinden bıkmış, bekâr bir kadınım. Yine de yanımda biri olsa dediğim günler oluyor. Tercihen yirmilerinin ortası ila otuzlarının sonlarında bekâr bir erkekseniz ve benimle benzer bir durumdaysanız tam da birbirimize göre olabiliriz. İdeal aday yakışıklı, çekici ve bana karşı romantik hisler besliyormuş gibi davranmaya istekli olmalıdır. Farklı konularda sohbet edebilme kapasitesi tercih nedenidir. Bu çift taraflı bir anlaşma olacaktır. Sizin zamanınıza karşılık benimki. Patronunuzun gözünde sizi iyi gösterecek bir kadın mı istiyorsunuz? Hemen topuklularımı giyiyorum. Eski sevgilinizin gözü önünde içinize düşecek biri mi lazım? Kırmızı rujumu sürdüm bile. Teklifimle ilgileniyorsanız lütfen bana yazın. Kaybedecek zamanımız...

Dövüş Kanunları
Geri kalanı buna mecbur kalmasın diye biz savaşıyoruz “Karmaşık bir bilim fantezi dünyasına karşı harekete geçen bir Masterclass.” – SUNYI DEAN, Kitapyiyenler’in yazarı Uzun zaman önce savaşın tahrip ettiği bir dünyada, uluslar bir daha asla kitle imha silahları kullanmamak için ateşkes antlaşması yaptılar. Bunun yerine, Grievar Şövalyeleri olarak bilinen yüksek vasıflı savaşçılar, yumruk yumruğa dövüşerek kendi uluslarını temsil ettiler. Murray Pearson vatanını kedere boğan bir kaybın üzüntüsünü yaşayana kadar ünlü bir şövalyeydi. Ama artık yeni kahramanı keşfetmenin zamanı gelmişti. Cego adlı yetim bir çocuk acımasız yeraltı savaş arenalarında kendini göstermeye çalışır. Murray’ye göre, bu çocuk dünyanın en prestijli savaş akademilerinde kendini geliştirmek için her şeyini feda etmeye ha...

Olmayan Şeyler
Gökhan Yücel’in kaleminden; garip, absürt, zihinde şimşek çaktıran kısa hikayeler. Talihsiz zaman yolcuları, zihin implant mağdurları, güneşe ateş eden Adanalılar, reenkarne olmuş kayıp ruhlar, kıyamete giden köz ustaları ve telepat koyunlar bu kitapta buluşuyor. Siz de davetlisiniz.

Çuvallayan İttifak
Yer: Pentagon-Savunma Bakanı Rumsfeld’in ofisi Tarih: 1 Mart 2003-Washington saatiyle sabah 11.00 Savunma Bakanı Donald Rumsfeld’in ofisindeki sakin bekleyiş sürüyor. Rumsfeld’in yanında Pentagon’un iki numarası Paul Wolfowitz, ABD Kongresi’nin Cumhuriyetçi kanadından bir temsilci ve 5-6 askeri ve sivil danışman var. Herkesin kulağı Ankara’dan, TBMM’deki tezkere oylamasından gelecek sonuçta. Odada olumlu bir hava esiyor. Herkes "Türkler bizi bu konuda epey uğraştırdı ama sonunda oldu" düşüncesinde. Sonunda sakin atmosferi çalan telefon bozdu. Telefon, Ankara’daki büyükelçilikten geliyordu. Arayan yetkili, tezkere oylamasının sonuçlandığını ve 250 ret oyuna karşılık 264 kabul oyuyla tezkerenin kabul edildiğini söylüyordu. Bir anda herkesin yüzü güldü, birbirlerini kutlamaya başladılar. Türk...

Yaklaşan Tehdit
VE PENTAGON’UN GİZLİ UFO DOSYASI AÇILDI! Pentagon’un UFO’lara, yeni adıyla Tanımlanamayan Anormal Fenomenler’e (UAP) yönelik soruşturma programının eski başkanı, yalnızca ulusal güvenliğe değil, aynı zamanda evreni anlama biçimimize de derin etkileri olan, uzun süredir saklanan sırları ifşa ediyor.

Deadendia 2 - Kırık Kale
“DeadEndia, renkli sanatı, benzersiz ortamı ve komik şakalarıyla hemen cezp ediyor ama özellikle karakterlerin karmaşık duygusal kıvrımlarını ve her şeyin altında yatan tuhaf, ürkütücü büyüyü sevdim!” -Molly Knox Ostertah, The With Boy’un yaratıcısı “Kalp yarıcı, yürek parçalayıcı, yürek çarpıtıcı ve yürekten!” -Marika McCoola, New York Times’ın en çok satan Baba Yaga’nın Asistanı kitabının yazarı

Kalbin Sırları
"Aşk güzel bir kuş Yakalanmak için yalvaran Ama yaralanmaktan korkan." - Halil Cibran-