
Ebeveynlerimize Neden Borçlu Değiliz
"ÇOCUKLAR BİR AİLENİN BARINDIRDIĞI ZENGİNLİĞİ, ANCAK EBEVEYNLERİNE KARŞI BORÇLULUK HİSSETMEDİKLERİNDE KEŞFEDEBİLİRLER." Ailemize neler borçluyuz? Onları ne sıklıkla aramalı ve ziyaret etmeliyiz? Yoksa bizler ihmalkâr bir oğul veya işe yaramaz bir kız evlat mıyız? Annelerimizin ve babalarımızın hoşuna gitmeyen özgür alanlar oluşturduğumuzda, kendimizi sert bir şekilde yargılamalı mıyız? Peki ya iyi çocuk kimdir? Anne babasının her türlü sorumluluğunu üstlenen mi yoksa kendi özgür macerasına atılıp bir yandan da ailesini sevgiyle gözeten mi? Filozof Barbara Bleisch, bu kitapla varoluşsal ve karmaşık aile ilişkilerini cesurca ele alıyor. Çocukları ebeveynlerine bağlayan tüm unsurları açıkça ortaya koyarak, herkesi ilgilendiren ama pek az kişinin sormaya cesaret ettiği soruları soruyor ve aile...

Rüzgarlı Ev
SIRLARIN HASTA ETTİĞİ RUHLARI ANCAK GERÇEKLER İYİLEŞTİREBİLİR. "Derya elindeki anahtara bakıyordu. Anahtar varsa açılmak için bekleyen bir de kilit var demekti. Madem bir şekilde karşılaştılar, bunun bir anlamı olmalıydı. Elinde tuttuğu anahtar, belki de birine veya bir yere aidiyetini sorgulaması ya da açılacak kapıyı bulma yolunda kazanacağı deneyimler için bir araçtı. Ya da tüm bu merak, bir şeyleri bir şeylere oldurma ve uydurma çabası sadece bir saçmalıktı ve anahtarlar hiçbir kapıyı açmıyordu…" Büyüdüğümüz ailelere karşı içimizde taşıdığımız, halledemediğimiz olumsuz duygular; elimizde alevi tüten bir koru tutmak gibidir. En çok bizi yakar… O koru ancak geçmişle hesaplaşarak elimizden bırakabiliriz. Rüzgârlı Ev sizi kendinize, ailenize ve yaşamınıza dair bir yolculuğa çıkaracak, için...

Kehanetteki Çocuk
Yaşlı kayın ağacının köklerinden baloncuklar yükselmeye başladığında hepsinin hikâyesi değişti. Suzan, doğmadan önce Cehennem’de buldu kendini. Annesinin masallarıyla büyüdü ama hiç ummadığı bir anda masal zannettiği her şey, gerçeğe dönüşmeye başladı. Bilinmez bir hastalık iki dünyaya da bulaştığında Suzan ait olduğu yere, Ortoköy’e döndü. Burada onu bekleyen tehlikelerle ve bulmayı umduğu kayıplarıyla yüzleşmeye ne kadar hazır olduğundan emin değildi. Yıllardır beklenen On Bir Kehaneti sonunda gerçekleşecek miydi? Suzan’ın heyecan verici, büyülü macerası başlıyor!

Sufi’nin Yolu
"SUFİ, GEREKTİĞİNDE BAŞKALARININ YAPTIĞINI YAPANDIR. GEREKTİĞİNDE İSE BAŞKALARININ YAPAMADIĞINI DA YAPANDIR." O, yeryüzünü çeşitli kılıklarda, sizin bilmediğiniz vasıtalarla dolaşan Hızır gibidir. Eğer böyleyse, onu bir gün koyun otlatırken görürsünüz, ertesi gün altın bir kadehten yudumlarken. O senin rehberinse, parlaklığından seni de yararlandırır; sen bunu o sırada fark etsen de etmesen de. Onunla karşılaştığında, bilsen de bilmesen de seni etkileyecektir. Söyledikleri veya yaptıkları sana tutarsız hatta anlaşılmaz görünebilir. Fakat anlamlıdır. Seni şaşırtabilir veya sinirlendirebilir. Bu kasıtlı ve gereklidir. İyiliğe kötülükle, kötülüğe iyilikle karşılık veriyor gözükebilir. Fakat ne yaptığını yalnızca az sayıda kişi bilir. O Sufi’dir ve Sufi "Aşk" demektir. Kitapları yirmi dile çev...

Karşı Penceredeki Kadın
Terk edildiler! "Arzulanan" değil "katlanılan" olduklarını kabullenmeleri zaman aldı. Her şey yolunda olmasa da "sevgi" var sanıyorlardı. Ve sevgi her şeyin üstesinden gelir... Böyle biliyorlardı. Ezberleri bozuldu. Acılarıyla baş edemediler. Bocaladılar. Değersizlik hissi yaşamdan tat alamaz hale getirdi onları, kendilerine olan güvenleri tükendi. Yanlışlar yaptılar. Yardım istediler. Ve bir gün: Karşı Penceredeki Kadın felsefesi ile tanıştılar. *** "Bu kitap bir kadının, bir erkek uğruna başladığı yolculukta içindeki gerçek ve sağlam kadını bulmasının öyküsü... Bir erkek için değil, kendisi için bir ilişkide kalmayı öğrendiği... Kendisiyle ilişki kurunca dünyanın nasıl da farklılaştığını anlatan, sadece bir romandan öte sağlam bir kız arkadaş elinizde tuttuğunuz... B

Erk Acarer- Mustafa Hoş Kitap Seti (2 Kitap)
Erk Acarer- Mustafa Hoş Kitap Seti (2 Kitap) Aslan Avı Leş

Başlangıç 2020
• Dünya biyolojik bir saldırıyla mı karşı karşıya? • Koronavirüs ile birlikte 50 milyon kişi mi ölecek? • ABD kendi vatandaşlarını nasıl zehirledi? • Virüslerle beyin kontrolü nasıl ele geçiriliyor? • Dünya nüfusunu azaltma projesi devrede mi? • Koronavirüsten sonra "zombi" virüsü mü geliyor? • Koronavirüsün aşısıyla insanoğlu robotlaştırılacak mı? • Kutsal topraklar ve Kâbe nasıl kuşatıldı? • Dünya Deccal ve Mesih’in savaşına mı sürükleniyor? • Gıda ve ilaç sektörüyle insan ırkı bitme noktasına mı geldi? • Ayasofya, Sultanahmet ve Süleymaniye’ye kimler saldıracak? • İklim ve deprem silahı ile Türkiye mi hedef alınacak? • Türkiye işgal tehdidi altında mı? • 100 yıl sonra Türkiye yine aynı oyunla mı karşı karşıya? • Doğu Akdeniz’de büyük petrol savaşı mı çıkacak? • Güneş batıdan mı doğacak?...

Nöralterapi - Başka Bir Tedavi Mümkün
NÖRALTERAPİNİN doğrularını ve doğru uygulamalarını anlatan İLK ve TEK kitap... Bu kitapta nöralterapinin ne olduğu ile yetinmeyeceğiz; hastalığın ne olduğunu, nasıl oluştuğunu, hastalığın oluşmasında nelerin rol oynadığını, ortaya çıkan semptomların neler olduğunu ve nasıl anlaşıldıklarını, nöralterapinin şikâyetleri sadece bastırmadığını ve gerçek manada tedavinin mümkün olduğunu göreceksiniz. Çünkü vücudumuz olağanüstü kompleks sistemlerin birbiri üstünde iyi biçimde organize olması ve belirli kurallar ve döngüler halinde çalışması ile var olmuştur; dolaşım sistemi, metabolizma, sindirim sistemi, hormonal düzenleme, ısı düzenlemesi ve bağışıklık sistemi gibi... Nöralterapi yaklaşımında bedene organların tek tek toplamından oluşan bir organizma olarak bakılmaz. Çünkü bütünlük ve regülasyo...

Çıldırmadan Önce Son Çıkış - Duygular ve Değerler
Kibri onura, amacı değere dönüştüreceğimiz günler için çabalayalım... Sadece bir kez olsun konuşmak yerine dinlemeyi tercih ettiğinde; görünür olmak için çabalamaktan vazgeçip sadece görmek için gözlerini açtığında; sızlanmak yerine her şeye sıfırdan başlamayı göze aldığında; çok şeyden haberdar olmak için değil, çok anlamak için okuduğunda; yükselmek uğruna başkasının üzerine basmaya ihtiyaç duymadığında; kendin için istediğini başkasına sunabildiğinde; duyarlılığını sosyal medya gösterişinden ibaret kılmayıp sosyal hayatına da taşıdığında; sana dokunmayan yılanın da hesabını sormaya başladığında; hayatın anlamını mağaza vitrinlerinden satın alamayacağını anladığında; üretmenin sonsuz zenginliğiyle tanıştığında; özel olmak yerine özellikli olmak yolunda emek harcadığında, öfken ve vicdanı...

50 Maddede Mutluluk
Mutlu son var mıdır? Peki ya mutlu aşk? İlk ansiklopedideki mutluluk maddesini kim yazdı? Mutsuzluğu tanımadan mutlu olmak mümkün müdür? Mutluluk göründüğü gibi midir? Kişisel gelişim kitaplarıyla mutluluğu bulmak mümkün müdür? Sahi mutluluğun herkes için geçerli bir formülü var mıdır? Orhan Tüleylioğlu tüm dünyadan dönemine damgasını vurmuş felsefecilerin, sanatçıların ve yazarların ışığında "mutluluk" kavramının peşine düşüyor. Tarih boyunca yaşamış en parlak akıllar mutluluğu nasıl tanımladı, nasıl deneyimledi ve eserlerinde nasıl ele aldı… 50 Maddede Mutluluk, bu kavrama farklı dönemlerden bambaşka isimlerin bakışıyla kendi "mutluluk" tanımınıza hiç olmadığınız kadar yaklaşmanızı sağlayacak.

On İki Öfkeli Sanatçıyla Dadaizm
''Temiz fikirleriniz olsun istiyorsanız, onları gömlekleriniz kadar sık değiştirin.'' - Francis Picabia Hayal kırıklığı içinde on iki öfkeli sanatçı... On iki Dadaist! Yaşadıkları dünyaya, savaşa, topluma, yokluğa, sanata ve çaresizliğe tepkililer. Tanık oldukları hatta kendilerinin de katılmak zorunda kaldıkları dünya savaşlarının sadece mal ve can kaybına yol açmadığını, geride kalanlar üzerinde de büyük ekonomik ve ruhsal yıkımlara neden olduğunu görüp yaşayan on iki anarşist... Savaş mağduru bu asi çocuklar, yaşananlardan dolayı kırgındılar, üzgündüler. Yeteneklerini büyük bir öfkeyle sergilemek için bir araya gelmeye karar verdiler sonunda. Otoriteye karşı duracaklar, herhangi bir lidere ya da ideolojiye ihtiyaç duymadan burjuvazinin kirli sanatına meydan okuyarak o kirli sanatı yerle...

Yeraltı Kütüphanesi
Rock müzik 90’ların altkültürünü, müzik yayıncılığını, dergilerini, fanzinlerini ve edebiyatını nasıl şekillendirdi? Türkiye’nin ilk fanzini bir üniversitenin çay partisinden mi çıktı? "Esrar İçiyor O Herif" diye Bob Marley yazısını yayımlamayan dergi ve o dergiye kızdığı için yayın tarihini öne çeken diğer dergi hangisi? Orhan Gencebay’la Sex Pistols’ı aynı dergide buluşturmak isterken darbeyle indirilen editör kim? Ahmet Kaya, Bulutsuzluk Özlemi’ni neden övdü? Barış Manço ve Cem Karaca kitaplarındaki Fethullah Gülen detayının anlamı ne? Solcular rockçıları, 68 Kuşağı Beat Kuşağı’nı neden sevmedi? 90’lar gençliği Beat Edebiyatı’nda ne buldu? Bukowski, Fante, Ginsberg, Brautigan’ın Türkçedeki yayım serüveni nasıl seyretti? 90’ların intihar eden yazarları ve "yeraltı edebiyatı" konusu. Doğa...

50 Maddede Siyasi Cinayetler
Türkiye, Cumhuriyet döneminin başından günümüze kadar birçok siyasi cinayete tanık oldu. Sebebi ne olursa olsun ülkenin birçok parlak zihninin yitmesine sebep olan bu cinayetleri, tüm detayları, arka planı ve sonuçlarıyla 50 maddede bir araya getirdik! Orhan Tüleylioğlu’nun kaleminden 50 maddede Siyasi Cinayetler etkileyici bir memleket panaroması çiziyor. Asteğmen Kubilay’dan Sabahattin Ali’ye, Doğan Öz’den Bedrettin Cömert’e ve Maraş Katliamından askeri darbe dönemlerine kadar siyasi cinayetlerin izinde bir zaman yolculuğuna çıkacak, böylece bugünün siyasi ortamını daha etkili bir şekilde yorumlayacaksınız.

Bensiz Ayna
Sıra dışı bir büyülü gerçeklik romanı "Artemis ürkek hareketlerle geriye döndü. Kahroldu. Korktuğu başına gelmişti. Dev ayna evdeki eşyaları, balkon kapısını, pervazda duran beyaz orkideyi, siyah kadife perdeleri, özel tasarım yer lambasını gösterdiği gibi Aynacı’yı da göstermişti. Tek eksik yine kendisiydi." Bir gün evinin baş köşesinde duran aynada kendini göremezsen ne yaparsın?

Sultanla Son Dans
VATANSIZ OLMAK İNSANI YARALAR! HER ZAMAN BİR YERİN EKSİK KALIR, KENDİNİ HİÇBİR YERE AİT HİSSEDEMEZSİN. İkinci Dünya Savaşı tüm şiddetiyle devam ederken, New York’taki kardeşinin yanına giden üniversite öğrencisi Sofia Moretti, orada ilk görüşte aşkının tutsağı haline geleceği bir delikanlıyla tanışır. Hayatından bir daha çıkaramayacağı bu delikanlı sürgüne yollanmış Osmanlı şehzadesi Cem’den başkası değildir. Savaşçı ruhlu ve yakışıklı Osmanlı şehzadesi Cem ile İtalyan mafya liderinin dünyalar güzeli kızı Sofia imkânsız bir aşkın içinde bulurlar kendilerini. New York’tan Kuzey Afrika’ya, Paris’ten İstanbul’a uzanan bu aşk hikâyesinde çözmeleri gereken iki büyük sorunları vardır: Mafyanın acımasız kuralları ve Cem’in kayıp bir şehzade olarak verdiği kimlik savaşı...

50 Maddede Salgınlar
Hastalık nedir? Nereden çıktı bu salgınlar? Osmanlı’da salgınlarla nasıl mücadele edildi? Pagan mitolojilerinde ve kutsal kitaplarda salgın ne anlama geliyor? Mumyalar bize ne anlatıyor? İstatistikler ne söylüyor? Covid-19 nasıl yayıldı? Nasıl bir çağa düştük böyle? 50 Maddede Salgınlar, tarih boyunca görülen bulaşıcı hastalıklardan biyolojik silahlara, komplo teorilerinden korku salgınlarına, merak edilen pek çok konu üzerine akılcı bir perspektif sunuyor. Erdinç Yücel, salgınların insanlık tarihindeki dönüştürücü etkisini kronolojik sıralamayla aktarırken bilgiye yaklaşma geleneğimizi de sorguluyor.

Yedi Özgürlükçüyle Kübizm
GERÇEK ZATEN VARDIR, YALANI İCAT ETMEK GEREKİR. - GEORGES BRAQUE Fotoğraf makineleri, ses kayıt cihazları, telefonlar, otomobiller, uçaklar ve bilumum icatlar peyda oldu, mertlik bozuldu. Ressamların olanı olduğu gibi resmetmelerinin hiçbir anlamı kalmadı. Fotoğraf makinelerini aşmaları gerekiyordu artık. Böylece ne oldu? Müjdeler olsun kübizm doğdu! Hareketin başını çeken Pablo Picasso, geleceğin fotoğrafçılığı ve videografisi arasında kalan ressamlara eğer hayatta kalmak istiyorlarsa resmin yeniden icat edilmesi gerektiğini söyledi. Artık yeni bir bakış açısı lazımdı hayatta kalmak için. Yedi özgürlükçü sanatçı, bu yolda devrim niteliğinde bir bakış açısı icat etti. Ömrünün ne kadar uzun ya da kısa olduğu mühim değildi. Mühim olan icat edebilme cesareti ve özgürlüğüydü. Hayatta kalmak iç...

Yut Beni
Yut Beni, sis, ölümcül hastalık, halüsinasyon, apofeni, böcek orduları, sırlar, sarsılmaz inanç ve hayatın anlamını çözmek üzerine bir aşk hikâyesi. Nate Powell, bu en önemli eserinde ergenliğin en karanlık köşelerini keşfetmeye çalışıyor; bunu da klişe, melodramatik ergen isyanlarıyla değil, ufak delirmelerle, ilaçların sağladığı şüpheli rahatlamalar ve aile bağlarının karmaşasıyla anlatıyor. Hikâye çözüldükçe, iki üvey kardeş, ruhsal sorunlara, dağılan ailelerine, hayvan telepatisine, yanlış aşklara ve bir gün her şeyin anlam kazanacağına dair zayıf umutlarına birlikte göğüs geriyorlar. Özellikle hızlı anlatılmış, özenle çizilmiş ve gölgelerle bezenmiş Yut Beni, Nate Powell için bir kilometre taşı ve aynı zamanda okuyucuları son sayfalarda ele geçirecek kentli bir hayalet hikâyesi. Rahat...

Çöküşe Giden Yol
"Finansal Armagedon"u en iyi bilenlerden biri ABD’nin 16 istihbarat kurumunun çatısını oluşturan İstihbarat Konseyi’nin ve Pentagon’un başdanışmanı James Rickards ÇÖKÜŞE GİDEN YOL adını verdiğimiz bu kitapta, bütün sinirleri alınmış, dünya yıkılsa aldırmayacak olanlarımızı bile ürpertecek boyutta veri ve analizlerle ikaz ediyor. Bir dahaki parasal krizde –ki uzaklarda değil– bir tek devlet değil, 28. kez dünya medeniyeti topyekûn çökecek. Çöküşe giden yolun taşları kâğıt/plastik banknotlardan oluşmakta ve ilk sırada ise 15 Ağustos 1971’den beri –Amerikan halkına rağmen insafsızca karşılıksız basılan– bir avuç bankerin kontrolündeki FED’in bastığı ABD doları vardır. Dikkat! Bankalar, mesela AB’de mevduata verdiği devlet garantisini kaldırıyor. 2023’ten itibaren bazı devletler "nakit para"ya...