
Diktatörlerin Kadınları
Fransa’da bestseller listelerinde ilginç bir kitap var: "Diktatörlerin Kadınları" Kitap şu sorunun cevabını arıyor: "Yirminci yüzyılda, okumuş ve bağımsız bir kadın nasıl olur da diktatörün cazibesine kapılır?" -Ertuğrul Özkök- 20 Şubat 2011, Hürriyet Adları İnessa, Clara, Nadia, Magda, Felismina, Çiang Çing, Elena ve Catherine’ydi... Adları Lenin, Mussolini, Stalin, Hitler, Salazar, Mao, Çavuşesku, Bokassa’ydı. Onlar diktatörlerin kadınlarıydı! Kimi fahişeydi, kimi eğitimli bir burjuva... Kimi geçici heveslerin, kimi büyük sevdaların kadınlarıydı. Adları büyük adamlar, adları küçük o kadınlara bazen tecavüz etti, bazen baş tacı etti. Ama o diktatörler dönüp dolaşıp o kadınlara sığındılar. O kadınlar bazen eş, bazen dost, bazen akıl hocası, çoğu zaman sevgiliydiler; hem galip, hem mağlup, ...

A Breath Of Istanbul
Within these pages, we experience Istanbul life,the “you and me” that is this place’s heartbeat. Around us swirl the amazing colors of many rainbows and dozens of scents. Here the Istanbulites-Armenian, Greek, Kurdish, Jew, Alawite, Christian, the rich, the poor, the conservative, the marginal-all bear witness to Istanbul’s many-faceted selves. This novel of hope is a small reflection of what some people call “utopia” and is foremost a story about living in harmony.Lose yourself in İstanbul’s streets while wandering with me as we explore you, me, our lives, our loves, our unfulfilled feelings and wishes, our dreams, fears, hopes, loneliness, struggles, and the daily ups and downs of our fellow millennials. The meaning of İstanbul, Turkey, and the world is “you” for me. They are all “me” an...

Artık Sessizlik Bile Senin Değil
-Prenses Margriet Kültür Ödülü-Erich Maria Remarque Barış Ödülü -Theodor Heuss Madalyası -Bruno Kreisky İnsan Hakları Ödülü-Karl Tucholsky ÖdülüAslı Erdoğan, bir Orta Avrupa kentindeki müzik festivalinden Diyarbakır’daki, Cizre’deki yıkıntılara uçuyor. Frankfurt’taki bir konuşmadan, darbe gecesi Harbiye’ye konuyor. Hayatın bütün karanlık köşelerinde, ne kadar ürkütücü kıpırtı varsa tanık oluyor ve bu şiddetli gerçekliği, elini cayır cayır yakacaksa da şiddetsiz, tarafsız, tekrarsız, yeniden ve yeniden kurguluyor.Aslı Erdoğan’ın Radikal, Özgür Gündem gazeteleri ve Karakarga Dergi’de yayımlanan bu yazıları, pek çok dilde kitaplaştırıldı ve ödüller aldı. Burada okurlarına ulaşması içinse yazarın dört duvar arasından çıkması, sokaklara kavuşması gerekti. Altı yılın bütün kayıpları, acıları, um...

Tuhafiye
– Haydar Ergülen’den hayalhane denemeleri – Ölümlerin ağırlığı, doğumların şenliği, çocukluğun şairliği, şiirin çocukluğu… Şair Haydar Ergülen, geçmişin gül bahçelerinden geleceğin nar bahçelerine doğru yürürken, günlerin getirdiği ve götürdüğü duygular arasında düşlediklerini bir araya getiriyor.

Mukadderat
Oyuncu-yazar-yönetmen Erkan Kolçakköstendil’den sinematografik öyküler. "Bütün olan bitenleri, olmakta olanları ve gelecekte olacakları değiştirebilir misiniz?" İnsan, bütün hayat tecrübesine ve yaşam arzusuna rağmen bir şeye asla meydan okuyamaz: Ölüm. Ve insan, dilimlere ayırarak ölçtüğü anları toplayıp da Vakit denen mefhumun çemberinde dolandığından, yaşamak, başımızdan geçenlerin yükünü sisli bir ormana doğru taşımaya benzer. Vakit’in gelip gelmediğine, dolup dolmadığına karar verebilecek tek şey, tüm tecrübelerimize ve sınırsız ihtimallere rağmen, Mukadderat’tır. Bazen tazecik çiçekleri koparacak, bazen yaşlı ayaklara dolanacaktır. Ama hep, tam vaktinde olacaktır.

Bukre
Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim. Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum sevgili. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin. Bana, bir veba busesi bır...

Ari
Dünü doğru okursan, yarını sen yazarsın...Sadece bir roman değil ARİ...Hepimiz için bir köken arayışından çok, kadim atalarla tanışma ve tarih döngülerini anlama fırsatı. Bu çok bilinmeyenli kurgunun öğeleri; Atatürk’ün kadim tarih merakı, keşfedilen anlamlar, gerçek kişiler, küresel hareketler, farklı zamanlar ve hayali kahramanlarla örülen olaylar dizisinden oluşmakta. Sağlaması ise; ancak ve ancak toplum olarak birliğimizde gizli.Tarih, asla bir sosyal bilim dalı olmadı. Tarihini analitik olarak yorumlayan medeniyetler gelecek yolunda hızla geliştiler. Buna mukabil özlerini unutanlar, Batı’nın kazdığı, yağmaladığı arkeoloji çukurlarına gömüldüler. Batı, kısıtlı tarihi ve bilgileriyle medeniyet yarışındaki bayrağını göğüslerken, gözü nedense defalarca çelme taktığı Türklerde kalmıştır. Ç...

Kıyamet
Aralık 2017.Çok sıcak bir gün.New York, Paris, Londra, Kudüs, İstanbul.Ve Mekke…Her şey normal…Ancak ani bir saldırı. Tüm insanlar şokta. Kimse ne olduğunu anlayamıyor…Bu bir iblis saldırısı! Deccal’ın iblisleri…Havadan, denizden, her yerden saldırıyorlar…Önlerine gelen her şeyi yok ediyorlar. İnsanları parçalıyorlar, işkence ediyorlar.Hatta Yiyorlar!Polisler, askerler, ordular, devlet adamları ne yaparlarsa yapsınlar, durduramıyorlar…Melekler ve cinler, insanlara yardım etmek için buradalar ama onların da yardıma ihtiyacı var.Ve bir adam ile onun yanındaki 12 kişilik Türk bordo bereli takımı…Dünyanın kurtuluşu belki de bu 13 kişinin elinde. Deccal’ı ve ordusunu bir tek onlar durdurabilir…Ama iblisler her yerde… Mekke, Medine, Kudüs ve hatta Boğaziçi Köprüsü iblis işgali altında…Evlerinize...

M4y4
“Peşinde hiç düşünmediğin kadar büyük bir tehlike var. Eğer başarabilirsen sevdiklerini koru ve kurtar. Çünkü ben ilk olarak bunu yapacağım!”Boston’dan gelen gizemli bir paketle Doruk’un sıradan hayatı, bilinmezlerle dolu ölümcül bir maceraya dönüşüyor, ölüm ile yaşam arasındaki fark gittikçe kayboluyor.Güzel bir İzmir sabahından dünyanın dört bir yanına uzanan bu karanlık hikAyede gerçeklik algısının ne kadar kırılgan olabileceğini göreceksiniz.

İşaret 2. Kitap
İşaret bu kez de iki ayrı kitap olarak okurlarla buluşuyor…İnsan…İnsan, arayış demektir. Yolcu demektir…“Çokluğunu” bulmak için “yokluğunu” arar bu hayat yolculuğunda…Ve o, tüm hayatı boyunca hayallerini dışarıda zannederken, karşılaştığı acılarda, aldığı yaralarda başka bir istikamete değil, aslında “hakiki” kendine, Öz’üne yolculuk ettiğini fark eder bir gün.Hayallerinin, özlemlerinin ve herkesin peşinde olduğu Kafdağı’nın ardındaki o “meşhur” Hazine’nin izini sürerken, aslında aşılması gereken tek Kafdağı’nın kendi nefsi olduğunu fark eder.İşte bu yolda ilerlerken insan, onu bekleyen Hazinenin Sahibinin, ona Kelam’ıyla, Elçi’leriyle İşaret’ler bıraktığını görmeye başlar… Ve her şeyin onun için çok önceden büyük bir sevgi ve şefkatle hazırlanmış, düşünülmüş olduğunu…Eğer ki inşa ettikler...

Elia İle Yolculuk (ciltli)
Dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar Elia Kazan, kendini bir Amerikalı ya da Yunan gibi değil, bir Anadolulu gibi hissederdi. Pek çok oyuncuyu da birlikte çalışmaya "Anadolu gülüşü" dediği yetenekle ikna ederdi.Bu yetenek onu, hayatı boyunca taşıyacağı "işbirlikçi" etiketinden kurtaramadı. McCarthy dönemindeki hataları, onu ömür boyu kovaladı. Üçüncü Oscar’ını bile üzüntüyle kaldıran Kazan, belki biraz avunmak ve arınmak için annesinin dizlerine koşan bir çocuk gibi, memleketi Kayseri'nin yollarına düştü. Kaderini bilen ama ölmeden önce ona karşı mücadele eden bir Yunan trajedi kahramanı gibi.Kadim Anadolu, bambaşka ilkelere sahip, farklı deneyimler yaşamış iki insanı, Zülfü Livaneli ve Elia Kazan'ı belki de tek ortak yolculuklarına çıkarmayı başardı.Livaneli'nin büyülü satırlarından okuyac...

Ters Ninja
- Özellikle aksiyon filmlerinde bir kahraman 100 kişiyi 2 dakikada, 1 kişiyi ortalama 4 dakika içerisinde dövebilmektedir. Bu senaryo klişesine Ters Ninja Kanunu denir.Uzun yıllardır sinema ve çizgi roman kültürü başta olmak üzere fantastik kurgu kitapları, müzik ve futbol hakkında yazdıklarıyla tanınan Ege Görgün, yazılarından özel bir seçki hazırladı. Unkapanı’ndan Hiroşima’ya, Yeşilçam’dan Hollywood’a kadar popüler kültür hakkında pek çok şey bu kitapta bir araya geldi.

Ortam 2
"En telmaşa adam: Ortam", Penguen ve Uykusuz dergilerinin usta çizeri Sönmez Karakurt’un yarattığı efsane bir karakter. Bunalımlar ve çaresizlikler dünyasının efendisi, görkemli bir kaybeden, ibretlik bir anti kahraman. Her sayfası muhteşem tespitlerle ve detaylarla dolu maceraları bu seride bir araya geliyor.

Eyvah Anne Oluyorum
– Çizgilerle Gebelik Günlüğü – Hani o "Ben asla evlenmem!" "Çocuk mu? Hayatta yapmam!" diyenler vardır ya, her yerde karşılaşmışsınızdır, işte onlardan biriydim. İlişki yürütmek zaten zordu, bir de evlenip istediğin zaman çekip gidemeyeceğin bir yola girmenin ne anlamı vardı? Ya da çocuk yapıp tüm özgürlüğünü geri dönülmez bir kapının ardında bırakmak delilik olmalıydı. Sonra evlendim, evet evet üstüne bir de çocuk yaptım! Hamilelik sürecim, 2015 yazı ile 2016 baharı arasındaydı. Türkiye’nin pek çok ilinde bombalar patlıyor, hepimiz delirmenin sınırında yaşıyorduk. Bu kadar kaosun ve şiddetin arasında içimde bir bebek büyütmek nasıl bir duyguydu, onlar da var satırlarda, doğumdan sonra nasıl içe döndüğüm, bebekli hayatın yoğun temposunda nasıl bir çırpıda önceliklerimin değiştiği de. Başta...

Lennon
Rock müzik tarihinin en iyi gruplarından The Beatles ve John Lennon’ın hiç görmediğiniz, duymadığınız öyküsü. John Lennon, müziğiyle, tavrıyla ve söyledikleriyle popüler kültür tarihine yön verdi. Şimdi, bu çizgi romanda psikoloğuna sırlarını döküyor. Çünkü hayatında bir dönüm noktasında. Çünkü geçmişi anmak iyi hissettiriyor. Erken çocukluk döneminden öldüğü geceye kadar, Beatles’ın eski lideri bize kendi dünyasının anahtarını teslim ediyor. Çekinip sıkılmadan. Kimseyi memnun etmeye çalışmadan, açık yürekliliğiyle.

Ruh Aynası
Hayatın anlamını yakalamak mı daha önemli yoksa bu hayatı en güzel şekilde yaşayabilmek mi? Peki bunlardan biri olmadan diğeri mümkün mü? Nefeslerimizi tükettiğimiz bu hayat, bizi tatmin edecek bir anlama dokunmadan güzel yaşanabilir mi? Güzel yaşadığımızı sandığımız bir gün, ruhaniyetimize değmeden gerçekten güzel olabilir mi? Varlığımızın anlamı, Allah’la olan irtibatımıza dayanıyor. Allah’ın bizdeki mevcudiyeti, hem de ruhumuz olarak şahdamarımızdan daha yakın olması, hayatın, ötesinin ve kendimizin aslına ulaşmamızı sağlıyor. Ancak cevherin mevcut olması yetmiyor. O mevcut olanın ortaya çıkartılması, gizlenenin aşikâr hale gelmesi gerekiyor. Bunun yolunu da tasavvufun çizdiği geniş ama titiz ve hassas yolda görüyoruz. Öyle bir yol ki aşk, edep, nezaket, vefa, gayret ve samimiyetle döşe...

Murat Bür Le Mutlu Tarifler
Egzersizden sonuç alabilmek için sağlıklı ve düzenli bir beslenme planıyla desteklemek çok önemlidir. Günün en önemli öğünü kahvaltıdır. Sabah yataktan yalnızca bedensel olarak değil zihinsel olarak da aç kalkarız. Çeşitli nedenlerle es geçilen ya da doyurucu ve sağlıklı bir şekilde yapılmayan bir kahvaltı bize gün içerisinde enerji yoksunluğu, zihinsel performans düşüklüğü, kan şekeri dalgalanmaları ve huzursuzluk olarak geri döner. Bu kitapta sizlere egzersizlerle beraber hem kaçamak yapabileceğiniz hem de sağlıklı ve hazırlaması bir o kadar kolay kahvaltı tarifleri hazırladım. Ayrıca ayrıntılı olarak resimlerle desteklenmiş olan egzersiz çalışmalarını bu sağlıklı tabaklarla kombin ettiğinizde olumlu sonuçları nasıl da kısa zaman içerisinde aldığınızı göreceksiniz. Unutmayın! Düzenli egz...

İmza: Ben
Hayatınızda son söz söylemek isteseniz kime, ne derdiniz?Farklı sosyokültürel yapılardan kadınlar, hayatlarındaki ilk erkek olan babalarına yazdılar önce mektuplarını. Tüm söylemek istediklerini bu mektuplarda dile getirdiler. Sonrasında kız çocukları büyüdü ve karşılarına çıkan diğer erkeklere, eşlerine, sevgililerine, beyaz atlı prenslerine döktüler içlerini. Son olarak da İmza Ben ile hayatta son söz olarak kime neyi söylemek istediklerini dile getirdiler. Kimi kendine, kimi geçmişine, kimi hastalığına, kimi hiç doğmayacak çocuğuna… Kolektif mektuplardan oluşan üçlemenin son kitabı İMZA BEN ile hiç tanımadığınız ya da çok yakından tanıdığınız kişilerin dünyalarına farklı bir gözle bakacak, belki de her bir mektupta kendinizi bulacaksınız.