Teoride ve Pratikte Komplo
Kennedy’i CIA mi öldürdü? Subliminal mesaj bir Mason metodu mu? Shakespeare gerçekten yaşadı mı? Hitler, Arjantin’e mi kaçtı? Uzay yarışından Mançurya Kobayları’na kadar gerçekliği tartışılan olayları, liderlerden sanatçılara kadar yok oluşu gibi varlığı da şüpheli şahsiyetleri yeniden hatırlıyor, ortaya atılan bilindik bilinmedik iddialarla aklımızı yeniden karıştırıyoruz. Tarihsel pek çok olayın ve dönemecin içine giriyor ve doğru bildiklerimizin tam tersini okumaya başlıyoruz.
İkinci Adamlar
Birinci kim? Tesla mı, Edison mu? Kim ikinci? Stalin mi, Troçki mi? Goebbels mi, Hess, Himmler ya da Göring mi? Kadınları nereye koymak lazım? Kimi birinci adamın arkasından çektiğimizde birinci adamı kimse hatırlayamazdı? Sokrates felsefede büyük bir çığır açtı, ama Platon olmasa Sokrates’i kim hatırlardı? İkinci adamları çıkardığımızda Fransız İhtilali diye bir şey olur muydu? Tarihi geriye doğru yazdığımız için Che’yi Fidel’in ardına koyduk ama Raul Castro olmasa Che’yi kim tanıyacaktı? *** İkinci Adam, öncünün gölgesinde mi kalıyor yoksa öncü, varlığını o gölgeye mi borçlu? Kafka’dan Stalin’e, Huxley’den Darwin’e kadar edebiyatta, bilimde, sanatta, siyasette çığır açan, toplumları neredeyse yeniden tasarlayan jenerik isimlerin hemen yanında, hatta bazen önünde varlığını bir hayalet gib...
Mukadderat
Oyuncu-yazar-yönetmen Erkan Kolçakköstendil’den sinematografik öyküler. "Bütün olan bitenleri, olmakta olanları ve gelecekte olacakları değiştirebilir misiniz?" İnsan, bütün hayat tecrübesine ve yaşam arzusuna rağmen bir şeye asla meydan okuyamaz: Ölüm. Ve insan, dilimlere ayırarak ölçtüğü anları toplayıp da Vakit denen mefhumun çemberinde dolandığından, yaşamak, başımızdan geçenlerin yükünü sisli bir ormana doğru taşımaya benzer. Vakit’in gelip gelmediğine, dolup dolmadığına karar verebilecek tek şey, tüm tecrübelerimize ve sınırsız ihtimallere rağmen, Mukadderat’tır. Bazen tazecik çiçekleri koparacak, bazen yaşlı ayaklara dolanacaktır. Ama hep, tam vaktinde olacaktır.
Sırlar Bohçası
Hayat, semboller aracılığıyla konuşur... Cüzdanınızı ne şekilde düzenlerseniz parayla ilişkinizi değiştirebilirsiniz? Yatak odanıza hangi sembolleri yerleştirerek evlilik hayatınıza aşk ve güven kazandırabilirsiniz? İşyerinizde kullanacağınız hangi sembollerle başarı grafiğinizi yükseltebilirsiniz? Hangi bölgenize hangi sembolün dövmesini yaptırarak başınıza gelen olaylara yön verebilirsiniz? Söz dinlemeyen, fazla hareketli çocuğunuzun odasını hangi sembollerle dekore ederseniz sakinleşmesini sağlayabilirsiniz? Bütün bu soruların cevabı SIRLAR BOHÇASI’nda gizli... Renklerden şekillere kadar hayatın her alanında farkında bile olmadan kullandığımız semboller, aslında günümüzü ne şekilde planlayıp organize ettiğimizi gösterir. Sembolleri ve kadim bilgiyi hayatın her alanında bili
Yenilenen Dünya Eskimeyen Türkiye
Dünyayı finans-kapital mi yönetiyor? Para sahiplerinin amacı ne? Jeopolitik geri gelirken devletlerin konumu ne? Dünya düzeni yenileniyor mu? 2019 kriz yılı mı? ABD hegemonyası bitiyor mu? Asya çağı ne demek, Çin dünyanın yeni lideri mi? Tek kutupluluk yerini çok kutupluluğa mı bırakıyor? Neoliberalizm ve küreselleşme neden tıkandı? Trump nasıl seçildi? Küreselcilerle ulusalcılar neden kapışıyor? Korumacılık yeni norm mu oluyor? Brexit AB’nin çöküşü mü demek? Dijital devirde dünya nereye gidiyor? Türkiye dünyadaki değişimin neresinde? Neoliberalizm Türkiye’ye uygun mu? Ekonomik krizler kaderimiz mi? Krizlerden çıkışın çözümü politik mi? Doğu
Escobar El Patron
"Tüm imparatorluklar kan ve ateşle kurulur." – Pablo Escobar Gücünün doruğundaki Escobar, ABD’ye iade edilmekten kurtulmak için Kolombiya hükümetine teslim olur. Tam teşekküllü hapishanesi La Catedral’e yerleşip dünyanın gelmiş geçmiş en büyük uyuşturucu baronu olarak bu hapishaneyi bir üs gibi kullanır. Ancak Kolombiya ve ABD anlaşıp, onun sonunu getirmekte kararlıdır.
Bize Güzel Bir Son Lazım
Narsist bir adam ile ilişki bağımlısı bir kadının çarpışması… Kaya ve Narin’i yaraları bir araya getirir. Birbirlerine asla merhem olamayacakları bu ilişki, yaralarına dokundukça, acıtacakları yerleri öğrendikçe şiddetle birbirlerine bağlanmalarına, iniş çıkışları olan çok tutkulu bir aşk yaşamalarına sebep olacaktır. Çünkü aşk; bir şeyin eksikliğini başka bir şey ile doldurma ihtiyacıdır. Aşkın hallerini sarsıcı bir kurgu ile okurla buluşturan Gökçe Dölek, içimizdeki Kayalara ve Narinlere çok derin bir yerden dokunuyor.
Fotoğrafçı
Fotoğrafçı, bir fotomuhabirin Sınır Tanımayan Doktorlar’la birlikte Afganistan’da yaptığı zorlu ve tehlikeli yolculuğunun bir kaydı. Hikâye, fotoğrafçı Didier Lefèvre’in, Sovyetler ve Mücahitler arasındaki savaşta parçalanmış olan Afganistan’a giden doktorlara katılmasıyla başlıyor. Böylece hiç bilmediğimiz bir halkı ve coğrafyayı tanırken, savaşın yaralarını tamir etmeye çalışan kadın ve erkeklerin uzun yürüyüşüne eşlik ediyoruz. Çok sayıda edebiyat ve çizgi roman ödülüne değer görülen kitap, Lefèvre’in fotoğrafları, Guibert’in çizimleri ve Lemercier’nin renkleriyle resmin, fotoğrafın ve edebiyatın nadir bir bileşimi.
Cıvata Kafa ve Diğer Tuhaf Vakalar
Eisner Ödülü – En İyi Kısa Öykü En İyi Mizahi Eser Victoria Devri’ne ait uçan makineler, mekanik bir kafa, mezar hırsızlıkları, hayaletler, cadılar, kuklalar, uzaylılar ve içinde paralel evren taşıyan bir şalgam. Bu kapağın altında adeta bir tuhaflıklar geçidi sergileniyor -ki aralarında Eisner ödüllü "Cıvata Kafa" ve "Sihirbaz ve Yılan" hikâyeleriyle birlikte, Hellboy’un yaratıcısının hiçbir yerde yayımlanmamış üç hikâyesi daha yer alıyor. "Cıvata Kafa, en başta bir oyuncak fikri olarak ortaya çıkmıştı. Ciddi bir fikirden ziyade, öylesine bir düşünceydi… Ama bir figür tasarımcısı olmadığım için bunu bir çizgi romana çevirdim. Ve sonunda tam da benim seveceğim bir çizgi roman yarattım. Başkalarının umursamasını bile beklemiyordum ama insanlar, bugüne kadar yaptığım en iyi iş olduğunu söyle...
Zihin Yalanları
Sosyal bilimler "Dünya, insanoğlunun tüm ihtiyaçlarını karşılar, ancak tüm hırslarını değil" der. Söylenen yalanlara, vaatlere, geleceğe inanma eğilimindedir insan. En çok da kendimize yalan söyleriz. Zihnimizin fark edemediği yalanlar çoğu zaman en basit olanlardır. "Toplum, karmaşık bir gerçeğe değil, basit bir yalana inanır" der geçen yüzyılın toplum kuramcılarından Alexis de Tocqueville. Bütün bu yalanların içinde işte size görmediklerinizi gösterecek bir kılavuz kitap... -Prof. Dr. Uğur Batı- Bizler kalbimizi ve sezgilerimizi bir kenara bırakarak kendimizi sadece zihinden ibaret sandık. Zihin ise uyanık olduğumuzu zannettirerek sürekli uyutuyor bizi. Rüyadayken rüyada olduğunu anlayamaz insan. Bu da öyle bir şey. Zihnimiz bizi bu denli yanıltırken peki öyleyse biz hangi hayatı yaşıyor...
Tao Te Ching
"Sözlerle ifade edilebilecek yol, kalıcı yol değildir. Kelimelerle ifade edilebilecek isim, kalıcı isim değildir. Göğün ve yerin başlangıcı isimsizdir, ismin sahibi, bütün şeylerin anasıdır." Taoculuk öğretisinin temelini oluşturan Tao Te Ching eseri, asırlarca gizemli yazarı ve içeriğiyle dikkatleri üzerine çekmiştir. "İsimsiz" ve "gizli" olan Tao’yu –evrensel yolu– tarif eden bu kitap, evren ve yaşamın sırlarını açıyor ve "elle tutulamayan, gözle görülemeyen, kulakla duyulamayan" ebedi yasayı olabildiğince sade bir dille tarif ediyor. Lao Tzu’ya kalsaydı, bu kitabı hiç yazmayacaktı. Çünkü ona göre: "Bilen konuşmaz, konuşan bilmez." Oysa kader, bu bilgeliğin tüm insanlığa açılmasının yolunu bulmuştu...