
Narsisstlerden Özgürlüğe
ZEHİRLİ BİR İLİŞKİ, RUHUNUZU ESİR ALAN ZİNCİR GİBİDİR. Sevgi dolu görünen ama aslında sizi tüketen bir ilişkinin içinde boğulduğunuz oldu mu? Manipülasyon, suçluluk ve sürekli tatminsizlikle örülmüş bir dünyada kendinizi hapsolmuş mu hissediyorsunuz? Narsistik ilişkiler, dışarıdan kusursuz görünse de, içten içe sizi yok eder. Bu kitap, narsist bir partnerle zehirli bir ilişki içinde sıkışıp kalmış, ayrılmak isteyen ancak nasıl yapacağını bilmeyen, yaralarını hâlâ taşıyan herkes için yazıldı. Uzman Klinik Psikolog Burak Öge, bu kitapla, narsist bir partnerin kurduğu tuzaklardan kurtulma yolunda sizi adım adım yönlendirecek. Kendi değerlerinizi yeniden bulmanız, güçlenmeniz ve toksik bir ilişkinin pençesinden kurtulmanız için rehberiniz olacak. Gerçek hikâyeler, uzman görüşleri ve pratik tav...

Sadakatsiz Kadınlar
Bu kitap bir psikiyatristin, uzun yıllar sonucu biriktirdiği deneyimler ve çözümlemelerden oluşmaktadır. Bu kitaptaki kadınların öykülerini hayretler içerisinde okuyacaksınız. Bu kadınlar cinselliği aşırı ve kontrolsüz yaşıyorlardı. İçlerinden gelen isteği bir türlü kontrol edemiyorlardı. Adeta frensiz bir araba gibiydiler. Yeni erkekler, yeni ortamlar, yeni şeyler denemek... Sürekli olarak haz peşindeydiler. Cinsel fantezilerde sınırları yoktu, doyumu en uç noktalarda arıyorlardı. Aynı günde ya da aynı anda kaç erkek olduğu fark etmiyordu. Yeter ki istesinler, onları şehvetlerini yaşama konusunda hiçbir şey durduramıyordu. Ne yazık ki, tek erkeğe bağlı kalamıyorlardı. Hayatlarına giren tüm sevgililerini ve kocalarını defalarca aldatmışlardı. Başlarına gelen birçok belaya rağmen, şehvet do...

Şan, Şöhret ve Paranın Bedeli
"Kaygıları yaşamlarının en önemli parçasıdır. Her şeyi kontrol etme arzuları müthiştir; Sekreterleri, şoförleri, korumaları, aşçıları, menajerleri bazen eşlerinden daha önemlidir. Anlamları olmayan ayrıntılarla uğraşmaktan zevk alırlar. Dünyaları karmaşık değil, sadece farklıdır. Psikiyatrik görüşmeniz aniden Rusya’daki doğal gaz rezervlerine ya da gidilmesi gereken yeme-içme mekânlarına kayabilir. Herkes onlardan bir şeyler ister; Okul, çiftlik, zam, albüm, konser, para, iş ya da imkânsız istekler! Basın sürekli peşlerindedir ve haklarında olur olmaz yazılar yazılır. -Özkan Pektaş- Onlar "sıradan" insanlar değiller. VIP olarak adlandırılan bu insanlar için yaşam çoğu zaman sıradan insanlardan çok daha zorluklarla dolu olabiliyor. Haliyle onların sorunlarına çözüm bulabilmek de o denli zor...

Eyvah Boşanıyorum!
Boşanmalı mıyım, boşanmamalı mıyım? Çocuklarınız varsa ve boşanma bir seçenek olmuşsa önce kendimizi ve evliliğimizi mi, yoksa onları mı düşünmeliyiz? Sadece çocuklar için bir evliliği sürdürmek ya da sürdürmemek ne kadar doğru? Ya yeniden evlenmek? Umut mu? Kâbusa dönüşebilir mi? Günümüzde neredeyse iki evlilikten birinin boşanmayla sonuçlandığı, boşanan bireylerin yeniden evlendiği ve bu nedenle de çocukların artık biyolojik aileleri kadar daha farklı aile yapılanmalarında yaşamalarından yola çıkan psikolog Ani Eryorulmaz klinik deneyimlerini, boşanma ve boşanma sonrası yeni bir yaşama geçişin psikolojisini bu kitapta anlatıyor. Boşanmadan sonra mutlu ilişki, mutlu evlilik var mı? Niye yeniden evlenmek istiyoruz? Eski evlilikte yaşananlar, bu evlilikte de yaşanabilir mi? Çocukluk yaralar...

Çocuk Yetiştirme Bilgeliği
Bir mucizedir çocuk. Yaşamınızda var olduğu ilk andan itibaren tüm dengelerinizi değiştiren, size bambaşka bir kimlik ve anlam yükleyen bir mucizedir…Hayat yolculuğunda çocuklarımız ile beraber yürürken, biz anne babalar da aslında onlarla birlikte büyür ve gelişiriz günden güne. Ancak, çoğu zaman gözden kaçırdığımız bir gerçek vardır: Çocuklarımızdan beklediğimiz her şeyde, kendimizden bir parça bulundururuz aslında; onların eksikleri eksiklerimiz, yanlışları yanlışlarımızdır.Çocuklarımızı yetiştirirken biz anne babalar kendimizi ne kadar geliştiriyor, onları ne kadar anlamaya çalışıyoruz?Çocuklarımızı ne kadar tanıyor ve onların gelişim özelliklerini ne kadar biliyoruz?Çocuklarımızı yetiştirirken en sık karşılaştığımız problemlerin altında yatan nedenler nedir ve bunları nasıl çözebiliri...

Dehb İle Başarıya Ulaşmanın İlham Verici Yolları
Cesaret daima bağırmaz, o her şeyi göz önünde tutarak “Yarın yine deneyeceğim” diye fısıldayan dingin bir sestir.“DEHB ile başarılı olmak için sizce en değerli öneri veya strateji nedir?” Bu sorunun peşine takılan dünyanın dört bir yanından DEHB uzman ve profesyoneli DEHB hakkında yepyeni işe yarar öneriler, stratejiler ve kaynakları anlatıyor. Tıpkı senin gibi DEHB olan insanların DEHB ile nasıl başarılı bir yaşam sürdürdüğünü anlatan kişisel ve ilham verici hikâyeler bu sayfaların arasında...“DEHB hayatımıza on dört yıl önce girdi. Bize kişisel farklılıklar karşısında sabırlı, cesur, kararlı, sebatlı, saygılı olmayı ve daha pek çok şeyi öğretti. DEHB’e rağmen oğlum asla vazgeçmedi ve biz de oğlumuzdan umudumuzu hiç kesmedik. Oğlumla o kadar çok gurur duyuyorum ki! Tavsiyem? Asla vazgeçme...

Aşkın Psikopat Hali
Teslim ol!Çırpınma, batıyorsun! Kaçma, yakalanıyorsun!Düşünme, çözemiyorsun!Üzme, üzülüyorsun!Hesap yapma, sonuca varamıyorsun!Karar verme, sözünde duramıyorsun!Vazgeçme, gidemiyorsun!Kızma, yine yumuşuyorsun!Gitme, geri dönüyorsun!Hırçınlaşma, kırdığında kırılıyorsun!Duvar örme, balyozu duvarına kendin indiriyorsun!Saklanma, ayrı kalamıyorsun!Kalıba sokma, şekil veremiyorsun!Yok sayma, kalbini başka yöne çeviremiyorsun!Soğuk durma, ısınamıyorsun!Tende arama, ruhta buluyorsun!Aza indirgeme, çoğaltıyorsun!Aysun Bal, Aşkın Psikopat Hali'nde hem kendi deneyimlerinden hem bir psikolog olarak mesleki deneyimlerinden yola çıkarak hayatın en can yakan noktalarını acısını alarak, dünyaya gülümseterek anlatıyor.

Ben Ne Söylerim Çocuğum Ne Anlar
Pedagog Gözde Erdoğan, nam-ı diğer Süper Dadı, istila edilen bir çocukluktan sonra kendinin istila ettiği çocuklar yetiştiren anne babalar için kaleme aldığı bu kitabında, çocukların doğdukları andan itibaren maruz kaldıkları baskıları örneklerle açıklayarak çözümlüyor.Hepimiz istila edilen çocuklardık!Nasıl mı?“Hadi artık al şu memeyi.”“Karnını doyurmak zorundasın.”“Aç kalmandan korkuyorum.”“Dur yapma!”“Yasak!”“Cıs!”“Ayıp!”“Yine anlamadın değil mi?”“Zaten hep ağlıyorsun.”“Çok yaramazsın.”“Laftan anlamıyorsun.”“Ders çalışmıyorsun.”“Sorumsuzsun.”“Senden bir şey olmayacak.”“Emeklerimiz boşa gidiyor, yazık.”“Yazıklar olsun!”Daha bunlar gibi görünürde iyi niyetli, sözde masum ama aslında bir o kadar baskıcı, yaralayıcı ve köreltici bir yoldan istila edilen çocukların dilinden konuşarak kaleme ...

Kaygı Psikolojisini Yönetebilmek
Tanımsız duygular; karşılaştığımız olaylar veya durumlarda ne tür tepkiler vermemiz gerektiğini bilmediğimiz süreçlerdir. O nedenle esasında korktuğumuz virüs değil; onun bizde bıraktığı duygudurum bozukluğu, kaygı, korku ve endişe halidir. Negatif durumun pozitif yönde kontrol altında tutuluyor olması, süreci doğru yönetmemizi sağlar. "İyi hissetmek, kendimize ve sevdiklerimize olan borcumuzdur" gerçeğini hatırlayarak biçimlendirip sahip olacağımız geleceğimize doğru emin adımlarla ilerlerken Kaygı Psikolojisini Yönetebilmek adlı bu kitap, endişeye ve korkuya karşı izlenmesi gereken yolda rehberiniz olacaktır. Her daim sağlıkla kalmanız dileğimizle...

Bu Şehirde Kimse Yok Mu?
Eskiden başarılı bir sporcuydu Willy... Şimdilerdeyse köşesine çekilmiş bir temizlik görevlisi... Ölümcül bir hastalıkla mücadele etmekte olan Lübnanlı bir göçmenle tanışır çalıştığı yerde... Günden güne ölüme bir adım daha yaklaşan Wisman’ın her şeye rağmen yaşama sımsıkı ve sevgiyle tutunmayı başarabiliyor olması, etrafındaki herkesi, hayatı ve ölümü yeniden sorgulamaya iter. Willy ve Wisman arasındaki arkadaşlık, insanın anlam arayışına yepyeni bir pencere açacaktır. Azerbaycan’da iki yıl boyunca çok satanlar listesinde yer bulan Bu Şehirde Kimse Yok mu? umuda, hayata ve anlama dair nahif ama güçlü bir hikâye...

Kusur İmzadır Kusursuzluk Bir Yalan
KUSURLARINA RAĞMEN BİRİNE ÂŞIK OLMAK YOKTUR. KUSURLARA ÂŞIK OLMAK VARDIR. Noksanlık, sakatlık, özür, bozukluk diye tarif edilir kusur sözlükte. Ancak buna karşılık kusursuzluğun anlaşılır, güçlü ve net bir tarifi yok. Kusursuzluk, bir kusurunun olmaması diye açıklanabiliyor en güçlü haliyle. Halbuki kusursuzluk söz konusuysa, mesele çoğunlukla algıyla ilgili... Ne demek mi istiyorum? Kusur vardır, gerçektir, güçlüdür ve nettir ama kusursuzluk yoktur diyorum. Size kusur diye dayatılan da aslında kusur değildir. Özgünlüklerinizin, sizi siz yapan parmak izlerinizin birer kusur olduğuna ikna edilmişsinizdir sadece. Güzel olan, kusursuz olan değildir, özgün olandır. Kusurlarını karakteristik bir güce dönüştürebilendir. Kusur olarak gördüğümüz şey her ne olursa olsun bunu yapıcı ve yaratıcı bir ...

Zor Olsa Da Hayat Devam Ediyor
Sen kimsin? Hangi gizli hazinelere sahipsin? Hayat için bunun bir önemi yok. NE YAPIYORSUN? Başarı sadece hareket halinde olanları sever. Yaşadıklarınızı nasıl tanımlarsanız tanımlayın yanılmış olmazsınız çünkü hayata hangi pencereden bakarsanız bakın, göreceğiniz şey aslında görmek istediğinizdir. Zorluk ve rahatlık... Bu iki boyacı ellerine bir fırça alarak ömrümüzü sırayla boyar. Bugün siyah boyasıyla hayatımızın üstünden geçen zorluk isimli boyacının elindeysek, hiç endişelenmeyin, yakında sıra diğerine de gelecektir. Hayatta sürünenlerden olmamak için mutlaka bu pozitif bakış açısına sahip olmalısınız. Bunun için her şeyin en güzel tarafını ve sizin için faydalı olabilecek en üstün amaçları arayıp bulun! İyimser ile kötümserin arasındaki fark buradadır. Aslında iyimserin iyimser olmas...

Çıldırmadan Önce Son Çıkış - Duygular ve Değerler
Kibri onura, amacı değere dönüştüreceğimiz günler için çabalayalım... Sadece bir kez olsun konuşmak yerine dinlemeyi tercih ettiğinde; görünür olmak için çabalamaktan vazgeçip sadece görmek için gözlerini açtığında; sızlanmak yerine her şeye sıfırdan başlamayı göze aldığında; çok şeyden haberdar olmak için değil, çok anlamak için okuduğunda; yükselmek uğruna başkasının üzerine basmaya ihtiyaç duymadığında; kendin için istediğini başkasına sunabildiğinde; duyarlılığını sosyal medya gösterişinden ibaret kılmayıp sosyal hayatına da taşıdığında; sana dokunmayan yılanın da hesabını sormaya başladığında; hayatın anlamını mağaza vitrinlerinden satın alamayacağını anladığında; üretmenin sonsuz zenginliğiyle tanıştığında; özel olmak yerine özellikli olmak yolunda emek harcadığında, öfken ve vicdanı...

Pozitif Ebeveynlik
Tüm dünya, annelerin ve babaların çocuklarını yetiştirmesiyle birlikte değişebilir... Çocuklar, ebeveynlerinin birer aynasıdır, sudaki yansımaları gibidir. Her ebeveyn kendi geçmişinden, kültüründen, kendi anne babasından öğrendikleriyle ve yaşam deneyimlerinde edindikleriyle kendi çocuğuna ebeveynlik yaparken yüzleşir. Kaygılarından, soru işaretlerinden ve alışılagelmiş yanlışlardan uzaklaşmayı tercih eden, klişelerden arınmış bir ebeveynlik yapmaya istekli ebeveynler için kaleme alınan bu kitap, Pozitif Ebeveynlik’in bir metot değil, yaklaşım ve yol gösterici bir rehber olduğunu, bunun nasıl uygulanacağını, bütüncül bir üslupla aktarıyor. Pozitif Ebeveynlik, çocukta sağlam bir iradenin oluşmasında ve kişiliğinin gelişmesinde son derece etkilidir. Çocuğun potansiyelindeki özelliklerin gel...

Kendine İyi Davran Güzel İnsan
Sen kendin için bir şey yapmıyorsan kim senin için bir şeyler yapacak? Sen kendi yaralarını kendin sarmadan, kim sana yardım edebilir gerçekten? Eğer başkaları için önemli olmadığını hissediyorsan, ilkönce kendine şunu sormalısın: Ben kendim için önemli miyim? Seninle bir yolculuğa çıkacağız bu kitapla birlikte. Her insanın içinde bir sağlıklı bir de sağlıksız bir "ben" vardır. Sağlıksız ben kontrolü devraldığında, insan kendine zarar verir. İşte bu kitapla çıkacağımız yolculuğun amacı, içindeki güzel insana yani sağlıklı bene ulaşmak. Bu yolculukta, kaygılarınla baş etmek ve kafaya takmamak için hangi yöntemleri kullanabileceğini, olumsuz düşüncelerini nasıl kontrol edebileceğini, sağlıklı ilişkilerini geliştirirken, sana zarar veren zehirli insanlardan kendini nasıl koruyabileceğini, han...

Zor Kişiliklerle Nasıl Baş Ederiz?
"YALNIZ KALDIĞINIZ İÇİN ZEHİRLİ BİR İNSANLA İLİŞKİYE GİRMEK, SUSADIĞINIZ İÇİN ZEHİR İÇMEYE BENZER..." Zor bir çağda, zor insanlarla iletişim kurmak pek de kolay değil. Kimi zor kişiliklere uzak durmak kolay olabilir; ancak kimileri çok yakınımızdadır, belki anne babamız, belki de eşimizdir... Onlarda bir tutum değişikliği yaratmak istiyorsak, önce kendimizde, onlara karşı bir tutum değişikliğine gitmemiz gerekir... Ruh sağlığınızı ve esenliğinizi koruyabilmeniz için, kurduğunuz ilişkilere özellikle özen göstermeli; size, kendinizi iyi hissettirmeyen ve sizi aşağı çeken insanlara gerekli sınırları koyabilmelisiniz...

Moda Psikolojisi
Türkiye’nin ilk moda psikoloğu Mutlu Barış, yine Türkiye’de yazılmış kurgu olmayan, ilk Moda Psikolojisi kitabına imzasını atıyor ve insan-kıyafet ilişkisini, giyim ve ruh hali arasındaki ilişkiyi, giyim terapisini ve kıyafetlerin üzerimizdeki gücünü okurlarına sunuyor. Mutlu Barış, İtalya’da moda eğitimi almış bir psikolog ve terapisttir. İlk kitabı “Giyim Terapisti” bir moda psikoloğunun hikayesini anlatıyordu ve bir moda psikoloğunun yaptığı işe dair bir içgörü sunuyordu. İkinci kitabı ise, kıyafetlerin gücü, giyim terapisi ve gardrobunuzun size anlattıkları gibi konuları ele alan, moda psikolojisine bir giriş niteliğinde. Eğlenceli, ilgi çekici ve okumaya değer bir kitap. Sayfalarını açın ve Uzman Mutlu Barış’ın ellerinden, moda psikolojisi dünyasına adım atın.Prof. Jamie Hacker Hughes...

Hayatının Anlamı Kaybettiğin Yerde
Meslek hayatım boyunca insanların mutsuzluk hissine ve depresyonuna iyi gelebilecek anlamlar aradım. Sonunda fark ettim ki arayıp durduğumuz anlam, onu kaybettiğimiz yerde öylece beklemeye devam ediyor. Yepyeni bir kavramla tarif ettiğim bu kayıp anlamı yakalamalarına yardımcı olduğum insanların gözlerinin içi parıldıyor artık. Onlar aslında mutsuz değillerdi, mutlusuzlardı. Dünya genelinde çoğunluğun içine düştüğü bir his olmasına rağmen hâlâ adı koyulamamış bir deneyim bu... Mutlusuzluk! Anlamı: Mutluluk yoksunluğu... Mutsuzluktan çok farklı ama çağımızın en büyük psikolojik virüsü... Mutsuzluk, değer verip sahip olduğunuz bir şeyi kaybettiğinizde ortaya çıkan işlevsel ve iyileştirici bir duyguyken, mutlusuzluk ise arzu ettiğiniz şeye sahip olamadığınızda ortaya çıkan arsız, işlevsiz ve ...

İçinizde Ne Varsa Dışarıda Da Onu Görürsünüz
"MUTLULUK, ULAŞILACAK BİR YER DEĞİL, BİR YOLDUR. YOLCULUĞUNUZ GÜZELSE MUTLUSUNUZ DEMEKTİR." İnsan, kendi tasarımından başka bir şey değildir; kendi yaptıkları, kendisinin gerçekleştirdikleri ölçüde vardır; yaptıklarından ve edimlerinin toplamından oluşur... Dolayısıyla ne zaman istersek, yaşamımızın akışını değiştirebiliriz, çünkü her ne yapıyorsak, biz onu istediğimiz için yapıyoruz. Yaptıklarımızı bir seçim sonucu yaptığımız gerçeğini anlayınca, kendi yaşamımızla ilgili olarak daha çok sorumluluk almaya ve yaşamımız üzerinde daha etkin bir denetim sağlamaya başlarız. Bizler, yaptığımız seçimlerin yarattığı sonuçlarız...

İnsan Her Koşulda
"İnsanı insan yapan aklı kadar kalbidir de..." İnsanın yaşam yolculuğu zorludur. Tıpkı çocukların hızla boy attıkları gelişme dönemlerindeki "büyüme ağrıları" gibi, psikolojik gelişmede de zorlanma büyümeyi beraberinde getirir. Zorlanma yoksa, gelişme de sınırlıdır. İnsan bazen çocuktur, bazen anne, bazen baba... Bazen isyankârdır, korkularına kapılan ve şiddete yönelendir. Bazen de rehberlik eden, destan yazandır. Empati de şefkat de ona dairdir. Şartlar değişir, düşünceler, duygular, tepkiler değişir, her deneyim değişim yaratır. Ancak, insan her koşulda insandır. • İnsanı insan yapan özellikler nelerdir? • İnsan neyi neden yapar? • Bebeklikten başlayan, hatta kuşaklar arası devam edebilen eğilimler insan gelişimini nasıl etkiler? • Olumsuz yaşantıların getirdiği döngü nasıl kırılabilir?...

Salgın Psikolojisi
Sıtma, cüzam, veba, grip, çiçek hastalığı, verem, frengi... Salgınlar ve hastalıklar insanlık tarihinde yeni değil... Ancak bugün 21. yüzyıl insanı farklı bir deneyimden geçiyor, etkileri çok sonradan ortaya çıkacak bir travma deneyimi bu. Tüketim alışkanlıklarının değişmesi, teknolojinin gelişmesi ve internetin insan yaşamına girmesiyle insanlık büyük bir sıçrama kat etti. İlk buharlı makinenin icadından bugüne epey yol aldı. Peki, insan psikolojik açıdan bu hıza yetişebildi mi? Savunma mekanizmaları, savaş-kaç tepkileri bugünün dünyasında hâlâ işlevsel mi? İnsan beyni, davranış ve düşünceleri yüz binlerce yıllık evrim sürecinde edindiği deneyimleri bugünün dünyasına uyarlayabildi mi yoksa hâlâ son derece ilkel ve basit metotlarla mı hayatta kalmaya çalışıyor? • Travma süreçlerinde beyin ...