
Cumhuriyet’in İlk/son Yüzyılı
Enver Aysever ve Orhan Gökdemirden çok tartışılacak bir kitap! "Kemalizmden muhafazakâr ‘Atatürkçülük’e evrilen bir ideolojik restorasyonun elbette tartışılacak pey çok yönü var. Ancak bununla birlikte, cumhuriyetin eskisi ile ilgili eleştiriler de inanılmaz bir sığlık içinde. Yüzyıllık tarih neredeyse bir tek kavramın içine, ‘askeri vesayet’e sıkıştırıldı. İkinci sınıf Amerikan üniversitelerinin ‘üçüncü dünya’ için ürettiği bu kavram, anti kemalist ‘yeni Atatürkçülüğün’ amentüsü gibi artık. Kaldı ki, bütün bu dönüşümü getirip son on yıla bağlamak ta büyük bir haksızlık. Cumhuriyetin egemenleri, daha işin başında cumhuriyetin yarattığı yeni insandan ürkmüş, ricat etmiştir. İslamizasyon, işte bu ricatın sığınağıdır. Kemalizm ve onun kurduğu cumhuriyet ise pek çok noktada eksikli, pek çok no...

Lambousa Krallığı
Işıldayan Krallık, Lambousa Krallığı’nın kentsel öyküsü aynı zamanda halkın yükseliş ve çöküşündekiİç ve dış etkenleri de görmemize yardımcı olmaktadır.Bir dönemi, ünüyle aydınlatan Lambousa Krallığı, bölgenin devam eden tarihine rağmen, hâlâ bir simgesi durumundadır.Antropolojik olarak baktığımızda halkın, yaşanmakta olan döneme rağmen, kültürlü ve üretken olmak yanında, liderliklerin hırsları dışında bir sorunlarının olmadığı da görülmektedir.Ne tesadüftür ki,Liderlik hırsları Kıbrıs Adası’nın tüm tarihlerdeki kaderidir.

İttihat Terakki’nin Yeminsiz Kadınları
Hiç kimse olaya kadınlar gözüyle bakmadı şimdiye kadar. Memleket mücadelesinde bir de kadınlar vardı... Her büyük kahramanlığın arkasında kadınlar yok mudur zaten?‘İttihat Terakki’ciler için sadece "Yeminliler" diyemeyiz. İttihat andı içip Kuran ve silaha el basan öncüler içinde yemine sadık kalmayanlar olduğu gibi, bu birliğin dışında, bu örgüte destek veren o kadar çok İttihat Terakki mensubu kadın var ki!Kimin İttihatçı, kimin karşıt olduğu konusu ayrı bir nitelik taşıyor. İttihat Terakki Fırkası’nın nasıl bir mücadele içinde olduğu ve bu alandaki kadınların rolü işlenen bir konu olmadı.Olmadı, çünkü gizliliği şiar edinmiş başlangıç şeması bütünüyle örgüt oluşumu veren üyelerin seçkin tavsiyelerle kabul edildiği İttihat Terakki gizliliği itibariyle "Erkeklere Mahsus" birleşimdi.Ölümüne ...

Türk Devrimi
Prof. Dr. Mohammad Sadıq, Hindistan’ın en nitelikli yüksek öğretim kurumlarından olan Jawaharlal Nehru Üniversitesi’nde (JNU) yıllarca Türk Çalışmaları Bölümü sorumluluğunu yürüttü. Çağdaş Türk Tarihi üstüne doktorasını Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi’nde yapan Prof. Sadiq, yurduna döndükten sonra görev yaptığı Aligarh Müslüman Üniversitesi ve başkent Yeni Delhi’deki JNU’da çok sayıda Türkçe ve Türkiye uzmanı yetiştirdi. Sadıq, Türkiye hakkındaki çalışmalarıyla bu büyük Asya toprağında ülkemizle ilgili bilimsel yazının "pîr"i, Hintli deyimiyle "guru"su mertebesine yükseldi. Yazarın, elinizdeki çalışması dışında ülkemiz üstüne Türk Devrimi ve Hint Özgürlük Akımı başlıklı başka bir kitabı daha var. Türk Devrimi ise, kimi uzmanlara göre konuyla ilgili yabancı bir ülkede ...

Boğaz'ın Dört Muhafızı
İstanbul Boğazı... İçinden deniz geçen şehrin hikâyesi bu medeniyetin bağrında saklı sanki... Ahmet Hamdi Tanpınar’a göre, şehr-i İstanbul’un kıyafetidir Boğaz: “Onun kendisine seçtiği elbiseyebürünürler. Bu bazen bir musikinin sırmadanhilatı olur, bazen sadece mehtabın sarı gülleridir, bazen yaşayangünün dilde ve damakta dolaşan lezzeti veya dört bir taraftan semt ve mahalle adlarının hayalimize birbiri ardınca sunduğuhatıralardır.”Geleneğe göre, Boğaz’ın dört manevi bekçisi vardır: Üsküdar’da Aziz Mahmud Hüdayi, Beşiktaş’ta Yahya Efendi, Beykoz’da Yuşa Aleyhisselam ve Rumeli Kavağı’nda Telli Baba. Bu dört ulu insan, bugün bile konuşmaya devam ediyorlar. O yüzden bizden çok zaman evvel yaşamış bu kişilerin hayatlarına kendi dünyamızdan kulak kabarttığımızda, bir rayiha serinliğindeki hika...

Elveda Vatanım
Ergun Hiçyılmaz, Elveda Vatanım - Elveda Esir Kampları'nda, savaşlarda esir düşen askerlerin esir kamplarındaki hayatlarını okurlara aktarıyor. Özellikle Birinci Cihan Harbi'nde esir düşen Osmanlı askerlerinin Sibirya’dan çöllere, Hindistan’dan Birmanya’ya, Burma’dan Guyan’a kadar uzanan tarifi imkânsız hayatlarını, esaretin yaşattıklarını, hatıralara ve belgelere dayanarak anlatıyor.Yabancı dil ve sanat kursları, futbol karşılaşmaları, açlık, hastalık, sefalet, işkence, ihanet ve infazlar... Esir kamplarında hayatta kalmak için direnen ve umudunu yitirmeyen askerler ve orada sönen hayatlar...“Esir düşmüştüm artık, Allah’ım, ya Rabbim acı bizlere... Şimdi bir esirdim ve hürriyetim bitmişti. Ağlamak, yine ağlamak geliyordu içimden, ama ne fayda! Sanki ne vardı kurşunlayıp öldürselerdi, her ...

Yalnızlar Rıhtımı
Erkin Koray, Barış Manço, Cem Karaca, Fikret Kızılok, Edip Akbayram, Moğollar ve daha niceleri… Rock tarihimizin ustalarının yanı sıra, yakın geçmişte iz bırakmış isimler ve alternatif yeni dalga müzik akımının öncü örnekleri... Berk Kuruçay ve Emirhan Perker, rock müziğin mütevazi krokisini çıkarırken bu müziğe ruhunu veren Kadıköy-Taksim; Ankara-Eskişehir hattı dışındaki mekanlarda da okuru hareketli bir yolculuğa çıkarıyor.

Külhan
Temizlik, kişisel ve sıradan bir fiil banyolarımızda. Bir zamanlar bu arınmayı toplu ve neşeli bir ayine dönüştürerek kutladığımız hamamlarımız vardı. Kadınlar için özgürlüğü ve pür neşeyi saklayan kurnaları, erkekler için cemiyeti koruyan külhanları vardı. Bayrama gider gibi gidilen bu hamamlardan gelinler de çıktı, paşalar da; düğünler de çıktı isyanlar da. Gülabdanlar, rastıklar, peştamallar, nalınlar en incesinden; fıskiyeler, çeşmeler, soğukluklar, çubuklar en dokunaklısından bir mazide süslü, zarif, neşeli kaldı. Kahkahalar, kavgalar kubbeleri çınlattı, sedası bu satırlara düşüldü.Külhanbeyi ismine de kaynaklık eden 'külhan', hamamları ısıtan geniş ocağa verilen isim. Kitap ise kuralları ve kaideleriyle, adabı ve usulleriyle eski İstanbul hamamlarına dair hem bir mekan okuması, hem d...

Muska Tüfek Matara
Çakırcalı Efe, Yörük Ali, İpsiz Recep, Demirci Memed… Milli mücadelenin gerillaları, eşkıyaları, efeleri… İstanbul Hükümeti’nin işaret parmağının ucunda onlar "dağların yol kesen, kanun koyan, çakmak çakan çapulcu eşkıyaları" bilinirlerdi. Köylerin yağma, talan ve katliamla boşaldıkça boşaldığı zamanlarda, ordunun nişansız rütbelileri oluverdiler. Ergun Hiçyılmaz, güçlerini Kuvâ-yi Seyyâre için birleştiren eşkıyaları araştırdı. Hikâyeleri hâlâ anlatılan milliyetçi cephe gerillalarının hem kişisel hem de siyasi kimliklerini yazışmalar, hatıratlar ve belgelerle destekleyerek, bütün ayrıntılarıyla anlattı.

Kadro Hareketi
Elinizdeki kitap, siyasal düşünce tarihimizde özgün bir yeri olan Kadroculuk hakkında yapılan ilk ve en kapsamlı çalışma olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Önceki baskıları (1988 ve 2008) hayli ilgi çeken ve tartışmalara yol açan bu kitap, çok sayıda çalışmanın da kaynakçasında yer alan bir referans eser niteliğindedir.Kadro dergilerinde geliştirilen görüşler, kalkınmacı bir "üçüncü yol" arayışının ideolojisidir. Marksizmin yoğunlaşmış bir milliyetçi yorumu diye de değerlendirilebilecek Kadroculuk, 1960`lı yılların dünyasında yaygınlık kazanan "üçüncü dünya sosyalizmi" gibi akımların da öncüsü olmuştur. Şevket Süreyya Aydemir ve arkadaşları, ulusal kurtuluşçuluğun ideolojisini yapmak ve Türk Devrimi`ne kuramsal bir temel (inkılâbın ideolojisi) hazırlamak istemişlerdir.Kadro Hareket...

Gazi Mustafa Kemal
ABD Büyükelçisi ve yazar Charles H. Sherrill, Ankara’da bulunduğu dönemlerde Türk halkının bağımsızlık mücadelesini yöneten, çağdaş devrimler yapan Mustafa Kemal’e hayranlığının bir sonucu olarak bu kitabı kaleme aldı. Sherrill, bu eseri yazmadan önce, bizzat Mustafa Kemal’le pek çok görüşme gerçekleştirdi. Gerçekleştirdiği görüşmelerden yaptığı çıkarımlar üzerinden 1932-1933 dönemi Türkiye’sini inceledi. Kitap, bir devleti içine gömüldüğü karanlıktan çekip çıkarmaya çalışan, yaptığı devrimlerle bir çağı kapatıp bir çağı açan ve hiçbir koşulda geri adım atmayan bir liderin yakın plan incelemelerini içeriyor.

Putin’in Labirenti
Eski Sovyetler Birliği ülkelerinde on yıldan fazla yaşayarak gazetecilik yapmış olan Steve LeVine güçlü bir diktatörün yönetimi altındaki yeni Rus rejimini, rejim düşmanlarına yapılan suikastları ve Kremlin’in rehine problemlerine olan duyarsızlığını kısaca Rusya’daki "Ölüm Kültürü"nü anlatmaktadır. Olayların tanıkları ve kurbanların aileleriyle yaptığı röportajlar sonrası Steve LeVine, Putin’in iki dönem cumhurbaşkanlığı yaptığı tarihi süreçte olan cinayetleri bu eserde belgelemektedir. Bu kitaptaki cinayetler arasında 2002’de Moskova’da bir tiyatrodaki rehin alma olayından, Rus kuvvetlerinin gazla müdahalesi sonucu ölen yüzden fazla rehinenin ve Anna Politkovskaya isimli cesur aktivist gazetecinin evinin asansörü girişinde tam da Putin’in doğumgününde bir Cumhurbaşkanı’nın "doğumgünü hed...

Türk İmparatorluğu’nun Yıkılışına Dair Kehanetler Kitabı
Kitapta yer alan 17 Kehanet ile kişiler ve kimliklerden oluşan 28 Osmanlı tablosu, bakır üzerine işlenmiş ve özgün baskı buradan yapılmıştır. Tam metindir. Fransızca özgün yorum ve tablolar eşliğinde Türkçe çevirileri eklenmiştir."Kehanetler" bölümünde inanılması zor bilgiler iletilmiştir. Hiç kuşkusuz geleceği hiç kimse bilemez ve müminler için geleceği bilebilmek sadece Tanrı'ya mahsustur. Ancak bu "Kehanetleri" birer prognoz/öngörü olarak değerlendirirsek, kitabın yazıldığı dönemden yüzyıllarca sonra neredeyse bire bir gerçekleşen bu öngörüleri dikkatle incelemek gerektiği açıktır.Chalcondyles, belki de canlı tanığı olduğu olaylar nedeniyle öylesine ince ayrıntılara dikkat etmiştir ki, bu dikkati ve gözlemleri günümüzün tarihçilerini şaşırtmaktadır. Örneğin; bir dilencinin veya bir İran...

Semboller
Nesiller boyu süregelen bilinmeyenlerin sır dolu geçitlerinde ortaya çıkan gerçekler, açıklanamayan, açıklanmak istenmeyen efsanenin perdelerini bir kez daha araladı. Atlantis ve Mu... Diğerleri gibi onlar sadece görünendi... Tarih sayfalarına sığdırılması gereken hakikat, kimi medeniyetlerce masallara sığındırılmakla yetindi. Oysa gerçek bambaşkaydı. Görünenlerin ötesine geçmek, bilinmeyenlerin de cevabını birlikte getirdi. Sahipsiz bırakılan her ırk, sahipsiz bırakılan her can birgün muhakkak gerçeğe kavuşur. İşte o zaman olacaklardan Tanrı sizi korusun.Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bir diriliş, bilinmeyenlerin cevabını da birlikte getirdi. Cevaplar yükseldikçe, Tanrı’nın yüce adaletiyle birleşti. Adalet hangi medeniyetlerde yanlış ellere teslim edildi?

Dünün Belgeleri Yarının Tarihi
Aytunç Altındal, yıllar öncesinden bizleri uyardı.Özellikle de Ermeni meselesinde Çarlık Rusyası ile Almanya, Fransa ve İngiltere’nin, Osmanlı’ya karşı bir plan hazırladıklarını ve bunun için 1904 yılında gizli bir anlaşma imzaladıklarını “Belgeleri“yle ortaya koydu.Vakıflar sorununa 33 yıl önce işaret etti, sorun bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başını ağrıtan en önemli Avrupa Birliği zorlamalarından biri haline geldi.“Ermeni şantajı“ dedi, çıktı. “Kürt sorunu değil, PKK terörü“ dedi, binlerce şehit verdik. “Güneydoğu’ya İspanya Modeli“ dedi, şu anda gündemde. Daha neler, neler...Altındal “Erken Uyarı“ yaptı, “İşaret Fişekleri“ attı.Ancak; Uyarılar tarih oldu. Yazılanlar ise gerçek....

Dostlarının Anılarından Atatürk
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’ndan Halide Edib Adıvar’a, Safiye Ayla’dan Mim Kemal Öke’ye, Hüsrev Gerede’den Salih Bozok’a kadar daha pek çok dostu, Mustafa Kemal Atatürk hakkındaki bilinmeyenleri anlattı...Bir dünya liderinin anıları...Mustafa Kemal Atatürk, henüz çocukken bile iyi bir strateji ustasıydı. Arkadaşlarının oyunlarını yönetmekte,matematikte ve araştırmada çok ileriydi. Çocuklar sokakta mançık oynarken, o mahallenin göçmenlerinden yabancı dil öğrenir, tarih kitapları okurdu. Şık giyinir, dikkat çeker ve çok çalışırdı. Dehası yüksek, özgüvenli ve azimli bir öğrenciydi. Büyük hayaller kurar, büyük ideallerin peşinde koşardı. Dostları, Atatürk hakkında bilinmesi gereken çok şey anlatıyor.Atatürk nasıl çalışırdı?Ne sıklıkla kitap okurdu?Neden her zaman şık ve bakımlı olmak isterdi?Deh...

Atatürk’ün Emniyet Müdürü
27 Aralık 1924’te Mustafa Kemal’in Polis Müdürü olarak İstanbul’da göreve başladım.Millî Kurtuluş Savaşı sona ermiş, Cumhuriyet ilân edilmiş, Misakı Millî hudutları içinde Türk ülkesi yeniden teşkilâtlanmış, Osmanoğlu’ların saltanat ve hilâfetle ilgili kişileri yurt dışına çıkarılmış ve Gazi, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş duruma getirilmesi için devrimlerini uygulamaya geçmişti.İşgal sırasında şımaran, düşmanlarımızla ortaklaşa çalışan Rum ve Ermeni azınlıklar, İstanbul’un kurtuluşunu takiben sinmişlerdi. Ama zaman zaman olaylar çıkarıyorlardı. Çalışmaları yeraltına intikal etmişti. Patrikhane de gizli gizli Yunan emellerini gerçekleştirme amacına ulaşmak istiyordu.Yumurta topuklu, bol paçalı külhanbeyler, kabadayılar türemişti. Kadınlar sokaklardan geçemiyordu. Kabadayılar, şehrin çeşitl...

Mustafa Kemal Sofya'da
Enver, Talat ve Cemal paşalar tarafından Bulgaristan'a tayin edilen Binbaşı Mustafa Kemal bu tayinin aslında sürgün olduğunu bilmektedir. Bulgaristan'ın başşehri Sofya, Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal'in ilerideki başarılarını ve devrimlerini etkileyecek önemli bir esin kaynağı olacaktır.Sofya Büyükelçisi Ali Fethi Bey ve Askeri Ataşe Mustafa Kemal Bulgaristan'da yokluk ve zor şartlar içinde ellerinden geldiği kadar üstün bir performansla görevlerini yerine getirirler. O yıllarda Türkler yoğun olarak Rodoplar ve Deliorman'da yaşamaktadır. Bölgedeki halkın büyük bir bölümü eğitim bakımından çok geri durumdadır. Kadınların durumu ise içler acısıdır. İşin en önemli yanı ise, halka İslam dini çok yanlış bir şekilde tanıtılmıştır. Zaten okuma yazma bilmeyen halk, din istismarcıları tarafından da d...

Tarihin En Korkunç Deneyleri
İnsanlık tarihini geliştirmek için sadece iyi şeyler denenmedi. İdealize edilmiş dünyanın peşinde ve onun yararına yürütülen çalışmalar, pozitif bilimleri ve bilim insanlarını onurlandırırken; her keşif, icat ya da gelişme, insanlığı “kurtarılacaklar” ve “yok edilecekler” olarak ikiye ayıran kötülerin elinde silaha dönüştü. Bu kitapta da, bir fili öldüreninden çocukların hayatını karartanına, intihara sebep olanından insanların içindeki faşisti ortaya çıkaranına kadar bir dizi deney ve bu deneylerin bilim insanı olan yürütücüleri var.

Osmanlıyı Bilmek
Tanzimat Fermanı İnşallah Bu Keseden Çıkmaz!Gülhane Hatt-ı Hümayunu adı ile ilan edilen Tanzimat Fermanı’nın okunmasında hazır bulunan Rum Patriği, metin okunup da kırmızı atlastan yapılmış keseye konunca hoşnutsuzluğunu gösteren şu sözleri söyler: “İnşallah bir daha bu keseden dışarı çıkmaz.“Devletler Hukuku Size Göre Değil!Rusya ile yapılan Kırım Harbi’nden sonra imzalanan Paris Muahedesi ile Osmanlı Devleti, Avrupa devletler camiasına dahil olur. Osmanlı Hâriciye Nazırı Akif Efendi, İngiliz gazeteci Churchill’in Kadıköy’de avlanırken bir çocuğu yaralaması üzerine çıkan ihtilafı çözmek için devletler hukuku kaidelerini ileri sürdüğünde İngiltere elçiliği baş tercümanı Pizani şu cevabı verir: “O size göre değildir.“Ahmet Vefik Paşa ve UşağıAhmed Vefik Paşa memuriyet mevkiine uşaksız gelip...

Mustafa Kemal’in Gizli Teşkilatı
"Mustafa Kemal o kararlı önderliğiyle Anadolu’nun göbeğinde Türk’ün Kurtuluş’unu hazırlayan bağımsızlık ateşini yaktı. Bütün yurtseverlerin, namuslu aydınların gözü Ankara’da Mustafa Kemal’dedir. Sonradan bütün mazlum milletlere önderlik edecek olan Mustafa Kemal Paşa’nın bir avuç ülkücü arkadaşıyla insan üstü çalıştığı günlerdeyiz..."İşgal altındaki İstanbul’da milli mücadele ateşi nasıl yakıldı?Hayati derecede önemli olan istihbarat ağı nasıl kuruldu?Anadolu’ya bilgiler, belgeler nasıl aktarıldı?Subaylar ve mühimmatlar nasıl kaçırıldı?Milli Mücadelenin ateşten günlerinde kurulan ilk istihbarat örgütümüzün hikayesini kurucusu Ekrem Baydar anlatıyor.Kurtuluş muzicesini, bir kez de Atatürk’ün istihbaratçısının gözünden okuyun...

Hitler’in Altınları
Elinizdeki kitap, son derece ilginç ve ibretlik bir tarihsel olayın öyküsünü anlatıyor.İşgal edilen yerlerdeki bankaları soyup, buralardaki varlıklara el koyan, ancak bununla da yetinmeyip, savaş boyunca toplama kamplarında kitlesel ölümlere yolladığı Yahudi, Roman, solcu ya da “aryan olmayan“ kişilerin dirisini ve ölüsünü altın diş kaplamalarına dek soyan Nazi yetkilileri, bu insanlık utancının baş sorumlularıdır. Ancak bu rezil soygunun aktörleri yalnız onlar değildir...Savaş ertesinde kurulan Üçlü Komisyon, sorumlu tuttuğu devletlerden, oluşturdukları bir “altın havuzu“na gerekli katkıyı yapmalarını istemiştir. Nazi soygunundan pay aldığını öne sürdüğü devletler arasında Türkiye de yer almıştır. Türkiye, önce 1945-47 arasında, daha sonra da yeniden 1953’te kendisine yöneltilen bu suçlam...

Evimiz Üç Oda Bir Kışla
Türker ailesinin Uzunköprü’den Ardahan’a, İstanbul’da Trabzon’a, Ankara’dan Cezayir’e, Aşkale’den Kıbrıs’a uzanan serüvenlerinin sıcak, sevgi dolu öyküsü.’Evimiz Üç Oda Bir Kışla“Bir önceki kitabında Napolyon’un yaşamından kesitler sunan Şule Türker, bu kitabında kendi ailesinin öyküsünü anlatıyor. Türker ailesinin yaşantılarını ilginç ve önemli kılan, bu özel tarihin Türkiye’nin yakın tarihiyle de iç içe geçmiş olması.Bir roman gibi kurgulanmış olan ’Evimiz Üç Oda Bir Kışla’ son kırk yıla yayılan ilginç bir Türkiye panoraması sunuyor. Şule Türker’in anne ve babasına duyduğu sevgi ve saygıyı ölümsüzleştirdiği bu samimi anlatıyı çok seveceksiniz.Zülfü LivaneliMayıs 2006, İstanbul