Destek İndirim -
Destek Dükkan
0
Sepetim
Yazarlar
Kategoriler
Değerlendirme
Fiyat
Yayınevleri
Diller
Filtreleme

Kategoriler

Yayınevleri

Yazarlar

Fiyat

Diller

Değerlendirme

Önceki sayfa
Sıralama
Stokta Yok
Beyaz Geceler Destek Yayınları

Beyaz Geceler

Hayalperestlik, yalnızlıkla baş etmenin bir yolu olabilir mi? Dünya edebiyatının en büyük yazarlarından Dostoyevski’nin yirmi yedi yaşındayken kaleme kaldığı Beyaz Geceler gösterişten uzak, mütevazı ama bir o kadar da güçlü ve şiirsel bir uzun öykü... Hikâyenin isimsiz anlatıcısı, Petersburg’da yalnız yaşayan, kendi halinde bir hayalperesttir. Şehrin dört bir yanında dolaşır tek başına. O sokak senin bu sokak benim... Sonra bir gün yine kendi gibi yapayalnız bir kız çıkar karşısına. Nastenka... Güzel ama kederli bir kızdır Nastenka. Acıklı da bir hikâyesi vardır. Önce bu hayalperestin hikâyesini dinler, sonra onu bir daha bırakmayacağının sözünü vererek başlar kendi hikâyesini anlatmaya. Ancak hikâyeler ortaya döküldükçe filizlenen aşk duygusu, aslında üç kutuplu bir aşka dönüşür...

Stokta yok

Stokta Yok
Yalnız Hatta Yapayalnız Destek Yayınları

Yalnız Hatta Yapayalnız

Sevilmemişlerin ve çok üzülmüşlerin tedirginliği vardı onda. "Ah be Sait..." dedi Mina Urgan. "Kendini yalnızlığa mahkûm etmişsin sen. Sevdiğin kadınlar bile seni daha fazla yalnızlaştırmak için hayatındalar. Paylaşmak için değil, savaşmak için seviyorsun onları. Kendinden alamadığın intikamı, onlar alsın istiyorsun. Bu sevmek değil ki..." İçi de, dışı da yaralıydı Sait’in. Havanın değdiği her yeri zonk zonk atıyordu. Ayağa kalkmayacağını düşündü bir an. Fena halde başı dönüyordu. "Haklısın..." dedi. "Sevmekten anladığım şey bambaşka..." Yalnız hatta yapayalnız büyük hikâyeci Sait Faik Abasıyanık’ın sıkıyönetim mahkemeleriyle, sivil polislerle, ucuz Rum kızlarıyla, büyük aşklarla, derin yalnızlıklarla, meyhane masalarıyla, kıraathanelerle, arka sokaklarla, denizle, martılarla, balıkçılarla...

Stokta yok

Stokta Yok
Hadimi Destek Yayınları

Hadimi

Bir berat bestesiydi. Titreten, terleten, bürdesini çıkartıp attıran sual... Yılların ilmi birikim ve tecrübesine yaslanarak icazetname vermiş olduğu talebelerini, anlık bir hafıza taramasından geçirdi. Zihnindeki ilk isim belliydi aslında... Hıristiyan bir müsteşrikin karşısına çıkacak olan İslam âlimi aynı zamanda Hıristiyanlığı da çok iyi bilen; kıvrak, kuşatıcı bir zekâya sahip olmalıydı... Sultan III. Ahmet’in gözlerinin ta derinlerine baktı... "Evet sultanım!" dedi. "Üç buçuk talebem vardı ki gözbebeğim oldular. ‘Buçuk’ dediğim talebem ilmine ilim ekleyerek büyük bir âlim olma yolundadır." III. Ahmet’in gözleri bir berika gibi parıldadı. "Kimdir bu âlim Kazabadi?" dedi. "Ebu Said El Hadimi... ‘Hadimli Mehmet Efendi’ diye anılır. Konya’nın Hadim kazasındandır." "Kazabadi! Kazabadi! Ko...

Stokta yok

Stokta Yok
Güle Güle Kötü Kız Kara Karga Yayınları

Güle Güle Kötü Kız

"Ölülerin de yarım kalmış işleri olabilir..." On altı yaşındaki Echo Stone, karanlık bir odada soğuk terler içinde uyanır. Nerede olduğu ya da oraya nasıl geldiği hakkında hiçbir fikre sahip değildir. Fakat çok geçmeden, sorunlu çocuklarla dolu bir yetimhane olan Aradaki Ev’de olduğunu öğrenir. Oysa o bir yetim değildir ve ailesi hayattadır... Echo, bunu herkese açıklasa da onu kimse dinlemez. Korku ve gerilim dolu bu yolculuk sizi bir girdaba sokarken tüyleriniz ürperecek.

Stokta yok

Stokta Yok
Kız Babası ve Kedi Destek Yayınları

Kız Babası ve Kedi

Küçük bir kızın gözünden olağanüstü bir yaz tatili macerası... Altı yaşındaki Elfin’in harika bir hayal dünyası vardır. Yaşadığı gerçekler ile hayallerini birbirine bağlayarak kendi dünyasını her gün yeniden kurmaktadır. Anaokulunu bitiren Elfin bundan sonra abla olması gerektiğini bilmektedir, bu yüzden peri kızı olmayı geride bırakmalıdır. Hayatın zorlu aşamalarından birini gerçekleştirmek için küçük dünyasındaki herkese meydan okumak ve bir zafer kazanmak zorunda hissetmektedir. Yaz tatiline çıkarlarken bulduğu yavru kedi ile baş döndürücü bir maceraya atılır. • • • Bin bir çeşit çiçek var. Farkının nedeni tohumda saklı, açılması ise çevresel koşullara bağlı. Çocuklarımız da böyle. Erol Hızarcı bu romanında altı yaşındaki bir kızın hayal dünyasını çok güzel dile getiriyor. Doğuştan fark...

Stokta yok

Stokta Yok
Katip Bartleby Destek Yayınları

Katip Bartleby

"Yapmamayı tercih ederim." Bu cümle, 19. yüzyıl New York’unda Wall Street’te, bir hukuk bürosunda işe başlayan genç ve azimli Bartleby’nin hayat mottosudur. Bartleby her işini eksiksiz yapan sıra dışı bir kâtiptir. Ancak yaşananlar ve insanların ne düşündüğüne aldırmaksızın başlattığı pasif direniş bu cümleyle taçlanır. Bu kayıtsızlıkla nasıl başa çıkacağını düşünen patronu hikâye ilerledikçe onun tercihlerinin nedenlerini de anlayacaktır. Moby Dick’in yazarı Herman Melville tarafından kaleme alınmış absürd edebiyatın öncüsü ve aynı zamanda Amerikan edebiyatının kült eserlerinden biri olan bu uzun öykü Kafka’dan Camus’ye kadar pek çok yazara ilham vermiş, pek çok düşünürün okumalarına konu olmuştur. Kâtip Bartleby, yayımlandığı 1853 yılından beri bugün hâlâ toplum kuralları ve kapitalizmin...

Stokta yok

Stokta Yok
Röntgenci
 
Destek Yayınları

Röntgenci

Stokta yok

Stokta Yok
Kan Kardeşler
 
Destek Yayınları

Kan Kardeşler

Stokta yok

Stokta Yok
Ateş ve Kılıç Kara Karga Yayınları

Ateş ve Kılıç

-1905 Nobel Edebiyat Ödülü- Yenilgisiz şövalyeler, muhteşem düellolar, eskimeyen dostluklar ve mücadelelerle bezeli bir başyapıt. Ulusların zaferler ve kıyımlarını gözler önüne seren Nobel Edebiyat Ödülü epik bir eser. —- "1647 yılı boyunca öyle garip şeyler oldu ki, en iyimserler bile ülkenin üzerine büyük felaketlerin çökeceğine inandı. Bir çekirge sürüsünün Yaban Topraklar üzerine indiği ve bu bölgeyi Tatar işgalcilerin yağmaladığı yazılıdır günlüklerde. Yine günlüklerde bir güneş tutulmasının yazı bir an kararttığı, bir göktaşının da gökyüzünü ateşe verdiği okunur. Aynı dönemde Varşova’da kent sakinlerinin çoğu, havada dalgalanan kanlı haçlar ve tabutlar gördüler… Dünyayı yok edebilecek bir vebanın ortaya çıkmakta gecikmeyeceğini düşünüyordu çoğunluk. Kışın sonu gelmeden, çayırların ye...

Stokta yok

Stokta Yok
Faili Meçhul Öfke Kara Karga Yayınları

Faili Meçhul Öfke

– 2010 Yunus Nadi Roman Ödülü – Matruşka, hücre evi, sahte plaka, kod ad, Beyaz Şahin, Toros, gözbağı, sorgu odası, işkence… *** Acı acı güldüren serüvenleriyle gencecik insanlar, kendi elleriyle çizmeye başladıklarından daha büyük bir resmin detayları oluyorlar. Gammazla, kazılan kuyularla, kaypaklıkla tanışıp kendilerine bile güvenemez hale gelmiş, değerleri şaşmış adamlar, ulaşmak istedikçe koptukları gerçekliği çarpıtıyorlar. Adnan Gerger, emniyet mensupları ve örgüt üyeleri arasındaki karışık bir koşuşturmacada, iyi ve kötü tarafın sadece anlarda ortaya çıktığını ve bu anların bizim tüm gerçekliğimizi belirleyebileceğini gösteriyor.

Stokta yok

Stokta Yok
Son Ki Üç Dört Destek Yayınları

Son Ki Üç Dört

Stokta yok

Stokta Yok
Roket Milyarderleri
 
Destek Yayınları

Roket Milyarderleri

Stokta yok

Stokta Yok
İnsan Ne İle Yaşar
 
Destek Yayınları

İnsan Ne İle Yaşar

"Önceleri Tanrı’nın insanlara sadece yaşamaları için can verdiğini sanıyordum, artık bundan daha fazlasını biliyorum. Anladım ki o, insanların birbirlerinden ayrı yaşamasını istemiyor, bu yüzden de onlara her birinin tek tek neye ihtiyacı olduğunu aşikâr etmiyor. Bir arada yaşamalarını istediğinden hepsine kendilerinin ve diğerlerinin neye ihtiyacı olduğunu gösteriyor." Zengin ve soylu bir aileden gelen Lev Nikolayeviç Tolstoy’un hayatı hakikati aramakla geçti. Yaşadığı zenginlik dolu hayatı reddederek yoksul sınıfın arasına karışan Tolstoy, iyilik-kötülük, ölüm-yaşam, açgözlülük-tokgözlülük gibi kavramlara erdemli yanıtlar aradı, insanı sorguladı. James Joyce kitaba ismini veren "İnsan Ne ile Yaşar?" adlı öyküsü için "Edebiyat tarihinin en önemli öyküsü" der. Onu bu denli büyük yapan şey ...

Stokta yok

Stokta Yok
Arkadaş
 
Destek Yayınları

Arkadaş

Stokta yok

Stokta Yok
Bana İkimizi Anlat Destek Yayınları

Bana İkimizi Anlat

"Yaşanması mümkünken yaşanmayan her aşk gün gelir bizden bunun hesabını sorar." Adamlık, bir kadını bir ömür sevmekten geçer. Kadınlık da kendini bir ömür sevecek adamın değerini bilmektir. Kimin için yaratıldığını bilmiyorsun elbette ama bu hikâyenin başrolü sensin. Aşkı senin, acısı senin. Kimse içinde kopan fırtınaları anlamaz, anlamak zorunda da değil zaten. İnsanlar hep konuşur çünkü hayat senin, tasası onlarındır. Her şeye rağmen bilmediğim bir hikâyenin başrolünü oynuyorum. Sonu nereye gider belli değil, seveceğim kaç şarkı kaldı bilmiyorum. Herkes gibi, her şeyden habersiz yaşıyorum. Ne zaman karşıma çıkarsın, hangi şarkıda ilk dansımızı ederiz hiçbir fikrim yok. Ayrıntılara takılmaya gerek yok belki de... Hikâyeme katıldığın gün sarılır konuşuruz bunları.

Stokta yok

Stokta Yok
Bu Yalnızlık Bana Fazla Bölüşelim Mi? Destek Yayınları

Bu Yalnızlık Bana Fazla Bölüşelim Mi?

Yaşamak diyorum... Ne kadar değerli değil mi? Uyandığım her yeni günden alacaklıyım çünkü ben her borcumu kolayca içime çekip bir türlü geri veremediğim nefesimle ödüyorum. Bazı günler lime lime eksiliyor, yeni bir yaprak daha düşürüyorum gövdemden. Neye uyanacağını bilememek öyle zor ki... Haksızlık mı yoksa kader mi? Tek bildiğim her geçen gün biraz daha eksiliyorum. Şimdilerde yaşayarak, görerek, insanlığıma insanlık katan her değerimi sorgulayarak yaşadığım ve bir türlü geriye saramadığım günlerimi yaşıyorum. Demem o ki yaşarken kötüleşiyorum, ciddileşiyorum ve hissizleşiyorum. Kendime yabancılaşmama sebep olan kim varsa söyleyin onlara hakkımı helal etmiyorum! Yine de eyvallah ama ben en çok da beni özlüyorum... Murat Tavlı'nın eşsiz kaleminden, gerçek anlamıyla "Bir solukta bitirdim!...

Stokta yok

Stokta Yok
İki Rüya Dokuz Gerçek Kara Karga Yayınları

İki Rüya Dokuz Gerçek

Hakan Bıçakcı’dan, ürpertici, naif, neşeli, hüzünlü ve beynimizi yerinden çıkarıp tekrar takan bir roman. *** Gerçekçi düşler ve düş gibi bulanık bir gerçeklik algısı birbirine karıştı. Kontrol, televizyon kumandalarından, platonik aşkın dirilttiği tesadüfi umudun eline geçti. Yetişkinliğin yıllar süren karanlığında zamanın nasıl geçtiği anlaşılamadı ve zihin aradaki boşluklara girebilmek için direksiyonu gizemli bir yola, kirli ucuz bir otele, terk edilmiş bir lunaparka kırdı. Dışarıda ısıtmayan bir güneş, ıslatmayan bir yağmur, üşütmeyen bir rüzgâr vardı…

Stokta yok

Stokta Yok
Sırça Köşk Destek Yayınları

Sırça Köşk

"Alakasız ve bıkkın bakışlarını denizin kırışıksız çalkalanan yeşil yüzünde gezdirirken, tam karşısında, birkaç yüz metre ilerde, beyaz bir gemi gördü. Arkaya doğru yatık bacasından hafif dumanlar çıkan ve maden kısımları güneşte sapsarı parlayan bu ince uzun gemi, keman baş pruvasının zarif bastonunu Sarayburnu’na doğru uzatmış, kımıldamadan duruyor, bayrağını Kızkulesi’nin önünde dalgalandırıyor, bu haliyle, gagasını ileri doğru uzatıp kuyruğunu çırparak suların üstünde dinlenen beyaz bir martıya benziyordu." İlk olarak 1947 yılında yayımlanan ve 1980 darbesi sonrasında toplatılarak yıllar yılı okuyucuyla buluşmak için tozlu depolarda sararmaya yüz tutan Sırça Köşk, Sabahattin Ali’nin öykü-masal karışımı hicivlerinden oluşan bir başyapıttır. Kitabın neden toplatılmış olduğunu açıklayan e...

Stokta yok

Stokta Yok
Karanlık Çarşamba Destek Yayınları

Karanlık Çarşamba

Stokta yok

Stokta Yok
Aşmam Gereken Okyanuslar Var Destek Yayınları

Aşmam Gereken Okyanuslar Var

Stokta yok

Stokta Yok
Erkeksiz Bir Yıl
 
Beyaz Baykuş Yayınları

Erkeksiz Bir Yıl

Stokta yok

Stokta Yok
Değirmen Destek Yayınları

Değirmen

Stokta yok

Stokta Yok
Yeni Dünya Destek Yayınları

Yeni Dünya

"Midilli tarafından esen bir rüzgâr körfezin girinti ve çıkıntılarında kırılarak boyuna yolunu değiştiriyor, suların üzerinde ayrı ayrı taraflara koşuşan dalgacıklar meydana getiriyordu. Güneşin, Madra Dağları’nın üstündeki bulutlara vurarak onları kızıllaştıran ve oradan tekrar denize akseden son ışıkları, başka başka istikametlerde kırışan sularda türlü renkler yaratıyordu. Dağın eteklerine sıralanan ve bazen hemen önümüze kadar yükselen tepeler, birbiri üstüne yığılmış karanlık bulut kümeleri gibi görünüyordu. Daha uzaklarda, Ayvalık’ın karşısındaki Cunda Adası’nın alçak tepeleri, Kazdağı oralara siper olmadığı için, hâlâ güneşin kırmızı ışıkları içinde yanıyor; biraz daha arkada, Midilli’nin o taraflara kadar uzanan kollarına karışıyordu." Yeni Dünya’da, Sabahattin Ali’nin eleştirel gö...

Stokta yok

Stokta Yok
Vicdanları Sorgulatan Hikaye Struma Destek Yayınları

Vicdanları Sorgulatan Hikaye Struma

Struma, Balkanlarda bir nehrin adı iken, yaşanan olaylar yüzünden insanlığın büyük trajedilerinden birinin simgesine dönüştü. Bu ismi taşıyan gemi, devletler, hükümetler, sonu gelmez siyasi yazışmalar ve anlaşmazlıklar yüzünden Karadeniz’in soğuk sularına gömülürken yedi yüzden fazla sivil kadın, erkek ve çocuğun mezarı haline geldi. Yüzlerce insan, yüzlerce umut, yüzlerce aşk, korku, şefkat, hasret... Hepsi bir anda yok oldu. Bu ölüm gemisinden kurtulan tek kişi David Stoilar adlı genç bir adamdı. Elinizdeki kitapta Aaron Nommaz, David Stoilar’ın Romanya’da ve gemiye bindikten sonra yaşadıklarını incelikle, hüzünle, duyarlılıkla anlatırken bir çağa ve büyük bir trajediye tanıklık ediyor. Ve kitabın sonunda şu soruyu sormadan edemiyoruz: Bu dünyada zulüm ne zaman bitecek, savaşlar ne zaman...

Stokta yok

Toplam: 407