Destek Yayınları
Açlık
Bir yandan yazar olma aşkıyla yanıp tutuşurken, öbür yandan açlık ve sefaletle boğuşan bir adamın duygulandırıcı öyküsü. Dünya edebiyatının en kıymetli isimlerinden Norveçli yazar Knut Hamsun’un bu romanında, kendini keşfetme yolunda ilerleyen genç bir adamın verdiği mücadelelere tanık oluyoruz. Varoluşsal savaşlar, içsel çelişkiler, yaratıcı ifade arzusu, hırs ve gurur, kitabın derinden ele aldığı konulardan yalnızca birkaçı. "İçime sığdıramadığım öfkem tetiklemişti bu yorgunluk nöbetini." "Batıyor, yalnızca batıyordum; belim, omuzlarım, dizlerim, her tarafımla beraber, kendi rezilliğimin içine doğru, bir daha yükselmemek üzere batıyordum." Açlık, bizleri insan psikolojisinin en derinlerine taşıyor...
Kara Karga Yayınları
Bizim Zamanımız
"İçimdeki yangını söndüremezsem, kötü genlerime karşı gelemeyeceğimi hissediyorum. Babamın bastırılmış öfke dolu genlerine, annemin telaşlı genlerine, anneannemin hırslı genlerine, babaannemin işgüzar genlerine karşı gelemeyeceğim. Sanki hepsi birden olacağım. Aliye Rona gözlerim, Aliye Rona bakışlarım ve Aliye Rona sesim olacak. Yönetmen ‘Kes!’ dese kesmeyeceğim. Hem niye keseyim ki? Rolüm gereği çok sevilecekken terk edilmeme göz yuman yönetmeni mi dinleyeceğim? Daha neler…" Sinem Sal, Bizim Zamanımız’da, hüzünden ve neşeden beslenerek, sizi doksanlı yılların sıradan bir mahallesinde geçen sıradan olmayan bir maceraya davet ediyor. Bizim Zamanımız, doğduğu sokaktan çıkamayanların, sadece gülerek acıyla baş edebilenlerin, milenyuma girmeyi dört gözle bekleyenlerin, şarkılardan ve büyülerd...
Destek Yayınları
Beni İçinden Sev
Kimsenin bilmediği bir şarkısın. Bana kendini öğret. Başka hisleri başka insanlarda değil de hepsini sende tüketmek isterim çünkü ikimiz başkayız, kimsenin bilmediği bir başka dünyayız. Bakma sen bu kalabalığa, bu dünya bizim için yaratıldı. Başkaları sadece başkaları olarak kalsın, sen bir hayal kur kendine ve içinde sadece bize yer olsun.
Destek Yayınları
Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir
Kader, insandan vazgeçmiyor. Anbean yeniden ve yeniden yazılıyor. Öyle anlar geliyor ki yapmam dediğin şeyi yapıyorsun, katlanamam dediğin şeye katlanıyorsun, sevemem dediğini seviyorsun, gidemem sanırken bir anda çekip gidebiliyorsun, öldüm diyorsun ama yine de yaşıyorsun... * * * Başlarına ne geleceğini bilmeden uzun bir yola çıkan arayış içindeki genç bir sufi ile aklı karışık genç bir kızın bu yolculuklarında yazgılarından başka güvenecekleri hiç ama hiçbir şeyleri yoktur. Yedi gün boyunca yanlarında para, yiyecek, kıyafet ve en önemlisi de hiçbir planları olmadan şehir şehir dolaştıktan sonra başladıkları yere geri döndüklerinde onlar için artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Sadece yedi günde bile değişebilir miydi insan? Yeniden yazılabilir miydi kader? Elbette sadece yedi günde deği...
Destek Yayınları
Sıriga'nın Üç Günü
Soykırım iddialarına karşı özgün argümanları olan kasabalı Türkçü tarih öğretmeni bir gün dehşet içinde Ermeni olduğunu öğrenir ve bu gerçeği kabullenemez. Durumdan habersiz oğlu Bozkurt ilk kez geldiği İstanbul’dan çok etkilenir. Buradaki değişim sürecinde babasından hayli farklı fikirlere sahip Marksist bir sendikacı olan amcası Cemal’i yanında bulacaktır. 1980’lerde Turgut Özal’ın yarattığı liberal umut döneminde kasabayla şehir arasındaki ilişkiyi, insanlar arasındaki sosyal ve zihinsel farklılıkları ve buna karşılık farklı etnik kökenden olmalarına rağmen yaşadıkları ruhsal benzerlikleri epik bir anlatımla ustaca aktarıyor roman. Fantastik ve mizahi nüveler de içeren SIRİGA’NIN ÜÇ GÜNÜ okura çok da alışkın olmadığı türden hem bir yakın tarih hikâyesi anlatıyor hem de "ikilem" olgusu ü...
Destek Yayınları
Hokkabaz
Hokkabaz, insanoğlunun yaratılış sürecinden beri hep sahnede... Nasıl mı? Hatırlayın... Allah melekleri toplar ve yeryüzünde kara balçıktan bir halife yaratacağını bildirir. Bunun üzerine hepsi şaşırır. Çünkü melekler her an Allah’a şükür ve saygı içindedirler. Neden kara balçıktan bir halife söz konusudur? Üstelik Allah’ı temsil edecek olan halifeyi incelediklerinde onu hayli kusurlu ve eksiklerle dolu bulurlar. Hatta bu halifenin yeryüzünde Allah’ın halifeliğine yaraşır şekilde hareket edemeyeceğini, bozgunculuk yapacağını ve kan dökeceğini bile anlarlar. Bu şaşkınlıklarını Allah’ın huzurunda da ifade ederler. Buna rağmen Allah onlardan bir şey ister. "Ona kendi ruhumdan üflediğim zaman derhal ona secde edin!" der. İblis dışında bütün nurdan yaratılmışlar secde ederler. İblis direnir. Âd...
Destek Yayınları
Karaova
Cehalete ve zulme karşı onurlu bir direniş... Keman çalıp berberlik yaparak hayatını kazanan Kerimoğlu Ali’nin, uğradığı bir iftira yüzünden dağa çıkması, ağalık sistemi altında ezilen köylüyü hak aramak yolunda harekete geçirir. Düzenden yana şikâyeti olanlar birer birer katılırlar Kerimoğlu’na. Ezilenin yanında duran Kerimoğlu Ali, bir zaman sonra adaletin temsilcisine dönüşür. Garibanı ezenin düşmanıdır artık o... Namı günden güne yayılan bir efedir. Mücadelesi sırasında üst üste yaşadığı acı kayıplar, Kerimoğlu Ali’yi derin bir içsel sorgulamaya da sürükler. Birkaç kez hapse bile girip çıktığı halde içindeki mahkeme sonlanmak nedir bilmez. Sonunda kendini bile isteye Fizan’a bile sürdürür. Amacı, kendi itibarını yerle bir ederek peşinden sürüklenip gelen halkı kendinden uzaklaştırmaktı...
Destek Yayınları
Elvedasız
Fikirleri ve düşünceleriyle dinler, felsefe, ezoterik ve gizli örgütler ve daha pek çok konuda makale ve kitaba imza atmış Aytunç Altındal’ın bütün şiirleri ilk kez toplu halde! Aytunç Altındal, 1975-2005 yılları arasına sığdırdığı 40 yıllık şiir serüveninde bizleri bu kez acılarına, sevinçlerine, umuduna, "sakıncalı kişiliğine" tanıklık etmeye çağırıyor. Hayattan daha fazlasını yaşamış olanlara, dev bir çitlembik ağacının tepesine tırmanan tek çocuk olmanın gururunu ve mutluluğunu anlatıyor. "Şiir dalgalanan saçlardır. Şiir ay ışığıdır. Şiir bakıştır. Şiir anlamdır. Şiir aşktır. Şiir ihanettir. Şiir utanarak sevdiğiniz Leyla’yı korumak için aşağı mahallenin kabadayı doğmuş oğlanlarıyla tek başınıza kavga edip, dayak yemektir." "Şiir hüzündür... Şiir ayrılıktır... Şiir kavuşmaktır..."
Destek Yayınları
Kalbin Sırları
"Aşk güzel bir kuş Yakalanmak için yalvaran Ama yaralanmaktan korkan." - Halil Cibran-
Athica Books
Eli Bıçaklı Teyze
BU KADAR UZUN YAŞAYACAĞINI HİÇ TAHMİN ETMEMİŞTİ, BU YÜZDEN ZAMANSIZ BİR ÖLÜMLE BU DÜNYADAN AYRILMAYI ASLA UMURSAMADI. Hornclaw, emekliliği düşünen altmış beş yaşında bir kiralık katildir. Ancak çalıştığı “hastalık kontrol” şirketi için bir suikast işindeyken, alışagelmedik bir hata yapar ve geçmişini günümüze taşıyan bir dizi olaya neden olur. Sonradan görme genç bir erkek tarafından sabotajla tehdit edilen ve hiç beklemediği bir anda yeni arzu ve dürtülerle savaşan Hornclaw, kararlılığını ortaya koyup, yaşları kaç olursa olsun, türün dişisinin her zaman erkeğinden daha ölümcül olduğunu göstermeye kararlıdır. “Suikastın Gangnam Style’ı . Yankı uyandıran bir K-noir olayı.” -Luke Jennings, KILLING EVE serisinin yazarı “Karanlık ve komik... Yaşlanan insanların göz ardı edilmesineil...
Destek Yayınları
Kırılma Noktası
Mülteciler, sığınmacılar, düzensiz göçmenler… Dünyada yerini terk etmek zorunda kalan 120 milyon insan var ve her biri yeni bir yaşamın eşiğinde. Düzensiz göç, giderek insanlığın en büyük sınavına dönüşüyor. Bir yanda süregiden mavi yakalı krizi, diğer yanda hızla yaklaşan çelik yakalı teknolojisi… Ve bu karmaşanın ortasında, Ortadoğu’daki ateş tüm dünyayı sarma tehlikesi taşıyor. Üçüncü Dünya Savaşı hiç olmadığı kadar yakın! Artık kalıcı barış için sadece diplomasi değil, Gazze’nin yeniden inşasını, iki devletli çözümü ve sürdürülebilir bir ekonomik modeli temel alan cesur bir vizyon gerekiyor. Ama gerçekten tek bir proje insanlığa yeniden umut verebilir mi? Mert Özgün, Kırılma Noktası – Proje: HR Peninsula ile bu soruya hem sarsıcı hem de umut verici bir kurgu üzerinden yanıt arıyor.
Beyaz Baykuş Yayınları
Sakura’nın Ailesi
“Her dönüş biraz kavuşmak, biraz da yeniden kaybolmaktır.” Bir mektubun satır aralarından taşan duygular, bir köpeğin bembeyaz gözlerinde kaybolan anılar ve bir aileye dair çözülememiş geçmiş...
Nox Yayınları
Vahşi Darling
Karanlık hepimizi sarmak üzereydi. Peter Pan nihayet gölgesine kavuşmuştu ama Ölüm Gölgesi hâlâ kan istiyordu. Benimse tek arzum sevdiklerimi koruyabilmekti. Özellikle de tehlike bu kadar içimizdeyken. Timsah’ın adaya gelişi hem Peter Pan ve Kayıp Çocuklar hem de Kaptan Hook için sonun başlangıcıydı. Herkes bu savaşı kendisinin kazanacağından eminken rakibini küçümsemenin bedeli çok ağır olacaktı. Geçmişin geçmişte kalmaya hiç niyeti yoktu.
Kara Karga Yayınları
Genç Mustafa
ATATÜRK’ÜN HARBİYE YILLARI Genç Harbiyeli Mustafa Kemal’in okuyan, araştıran ve sorgulayan zihni gelişiyor. Bir yandan da eylemlerin içinde... Yalın Alpay’ın kaleme aldığı, Barış Keşoğlu’nun çizgileriyle hayat verdiği Genç Mustafa Kemal adlı bu kitap, bir düşünce adamının oluşumunun ve ilk başkaldırışının öyküsü… Bir liderin düşüncelerinin ilk filizlenişi, hapse ilk düşüşü ve idamdan kurtuluşu... "Elinizdeki kitap resimli bir Mustafa Kemal biyografisinin çok daha ötesine geçiyor. Gençler, yetişkinler ve özellikle de aydınlar için tasarlanmış. Her üç okuyucu tipi için de farklı bilgiler, yorumlar ve eleştiriler içeriyor. Üç okuyucuya aynı anda hitap etmeyi ve Mustafa Kemal’i bir insan olarak yeniden gözlerimizin önüne sermeyi başarıyor. Anlatılmayanı anlatan, sıra dışı bir çalışma." --Yard....
Destek Yayınları
Küçük Antika Dükkanı
"TARİHTEKİ BÜTÜN KÖTÜLÜKLER, KENDİNCE HAYATI ADİL BULMAYAN BİRİNİN, NE İSTERSE YAPABİLECEĞİ GÜCE ERİŞMESİYLE BAŞLAMIŞTIR." Yazar Kılıç Arslantürk’ün ikinci romanı Küçük Antika Dükkânı, 1938 yılında Nazi işgali altındaki Avusturya’nın Linz şehrinde başlıyor. 16 yaşını doldurmak üzere olan Wolf’un, zor durumdaki ailesine destek olmak için çalışmaya başladığı küçük antika dükkânının sahibi yaşlı Yahudi Enos’la kurduğu ilişki, onu antikaların insana ilham veren hikâyelerine sürüklüyor. Tarihe utançla kazınmış eziyetlerin gölgesinde, okuru insani değerler, karanlık ve aydınlık üzerine düşünmeye de davet eden bu hikâye, İstanbul’da son buluyor.
Kara Karga Yayınları
Kendimle Karşılaşmalar
Çocuklarıyla ilişkileri hasarlı babaların, "iyi" bir anne olmak için didinirken annesine dönüşmekten korkanların, hiç beklenmedik bir anda öğrencisinin hayatını değiştiren öğretmenlerin, aşkı çok geç bulanların, bir türlü bulamayanların, aldatılanların, aldatanların, "öteki"lerin, "makbul olmayan"ların, hiçbir yere ait hissedemeyenlerin, şiddete maruz bırakılanların, hayatta kalanların, geride kalanların, umudunu kaybedenlerin, neşesi çalınanların, yetinemeyenlerin ve mutluluğu arayanların hikâyelerinden yola çıkan Psikiyatr Arzu Erkan, okurlarına geniş ve içten bir yaşam kılavuzu sunuyor. Empati, haset, öfke, keder, umut, aşk, cinsellik ve bize dair birçok duygunun temeline yolculuk edeceğiniz bu kitapta sizi pek çok karşılaşma bekliyor. Zor ama belki de artık zamanı gelmiş bir karşılaşma...
Destek Yayınları
Ademelması
DÜŞTÜĞÜNE YANARSAN, KALKACAK DERMANIN OLMAZ... "İçeride kapalı kalma..." diyor annem. "Çık gez, dışarının tadını çıkar ama dikkatli ol gözünü seveyim." İçeri... İçeri neresi? Ya da dışarı. Dışarı neresi? Ya da nerede olduğum zamanlar içeride oluyorum, nerede olduğum zamanlar dışarıda oluyorum? Bu ayrıksı, bu yabanıl, bu kendi "iç"iyle ve kendi "dış"ıyla kavga eden biri, nereyi kendine içerisi veya dışarısı olarak seçer? Kim bilir belki dışarının da dışındayımdır da onun için böyle ayrıksıyımdır. Belki dışarının da dışında olmaktan dolayı bu kadar yalnızımdır... *** Hatice Dökmen’den yine sıra dışı bir roman. Pandemi günlerinde dışarısı ve içerisi dilemmasının yarattığı yepyeni bir berzahta kendi kendisiyle çakışan benliklerin kimi zaman isyan ederek, kimi zaman da boyun eğerek karşıladığı ...
Kara Karga Yayınları
Fena Şeyler Mutlu Sonlar
FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU, KIYIDAKİLER ve KÖK filmlerinin senaristi olarak tanıdığımız CEYDA AŞAR’dan içten ve etkileyici bir roman… Güneyde bir sahil kasabası olan Fidanlı, bir hikâye avcısıydı. Bizden beklediği de buydu. Herkesin kötülüğünü ifşa ediyor, gölgeleriyle yüzleştiriyor, çarpıştırıyor, melek yüzlü âdemoğlundan cani mahlukat yaratıyordu. Buradaki herkes kusurluydu, az biraz tuhaftı ve kötülüklerle doluydu. Tüm hayatımız boyunca bu yolculuğa hazırlanmıştık, zamanın dışındaydık artık. Hafızanın bulanık ve berrak sularındaydık. Hiç acelemiz de yoktu. Bu kasabada, üç gün içinde, tüm ömrümüz boyunca ve bir anda olacaktı her şey. Fena şeyler, çok fena şeyler...
Kara Karga Yayınları
Buzul Çağı
Usta bir çizer ve dünyanın en büyük müzelerinden biri, bu eserde bir araya geliyor...Avrupa çizgi romanının en parlak yeteneklerinden olan Nicolas de Crécy, ortak yayıncısı Louvre Müzesi olan dahiyane bir eser ortaya koyuyor.İnsanlığın tüm tarihinin unutulduğu, binlerce yıl süren bir buzul çağının ardından, bir grup arkeolog, Louvre Müzesi’ne yolculuk yapıyor; eski dünyayı, yıkıntılar altındaki kültürel mirasla anlamaya çalışıyor.Nicolas de Crecy, çizgi romanın önemli ödüllerinden Angoulême Ödülü’nü almış, Eisner’a aday olmuş bir sanatçı; yetenekli bir hikâye anlatıcısı. Buzul Çağı’nda tarih, bilim kurgu ve felsefi çıkarımları tatlı bir hikâye içine ustaca sığdırıyor
Destek Yayınları
Şeytan Terapiste Gittiğinde
"Şeytanın en büyük hilesi, bizi var olmadığına inandırmasıdır." – Charles Baudelaire * Yeryüzüne sürgün edilen asi bir melekti Azazel. Dünya’ya "düştükten" sonra artık tek bir amacı vardı: Cennetin kötü bir kopyası olarak gördüğü bu mavi gezegeni kötülüğe boğmak. Evinden kovulmasına sebep olan insanı ve ona dair var olan her şeyi yok etmeye ant içen şeytan, yeryüzünde binlerce yıl kötülüğün kaynağı olur. Fakat 20. yüzyılın başında işler tersine döner ve Azazel hâkimiyetini kaybetmeye başlar. Zira insanın kötülük için artık ona ihtiyacı kalmamıştır. Tüm yaratılanların üstünde sayılan insan, kötülükte de şeytanı geçer ve onu işsiz bırakır. Varlığını sorgulamaya başlayan Azazel, çaresiz tarihin gelmiş geçmiş en ünlü terapistlerinin kapısına gider. Freud’dan Jung’a, Frankl’dan Fromm’a birçok e...
Destek Yayınları
Karanlık Köy
"Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebiliriz; hayatın gerçek trajedisi, insanların ışıktan korkmasıdır." – Platon Karadeniz’in karanlık ormanlarında, iki yüksek dağ arasında, yüzyıllar öncesinden kalma, pek bilinmeyen eski bir Rum köyü... Yaşlıların "Karanlık Köy" dedikleri, içinde uğursuz bir enerji barındırdığına inanılan ve kimselerin gitmediği, gitmekten korktukları, kendi tarihine hapsolmuş gölgeler içinde bir hayalet... Geçmişte, soğuk bir kış gecesinde nedeni anlaşılamayan bir cinnet ve çılgınlıkla birbirini öldüren köylüler... Ve tüm bu gizemi çözmek için bin bir zorlukla dağları aşıp köye ulaşan belgeselci iki maceraperest... Peki köyden çıkabilecekler mi? Gerçeklerden kaçtığımızda neler olur? Ya korkularımıza inanmaya başladığımızda? Oyuncu ve yazar Gürgen Öz, hayalle ...
Destek Yayınları
Kod Adı Pegasus
1920 yılında Ankara’daki bir bağ evinde, Atatürk’ün de katıldığı gizli bir toplantı gerçekleşti. Bu toplantının etkileri, 2000’li yıllarda bile görülüyor olacaktı. 1939 yılına, Avusturya’nın haritada yeri bile belli olmayan küçük bir köyüne kadar uzanıyordu olaylar zinciri. Nazilere ait gizemli bir cihazın gömülü olduğu köyle birlikte Hitler’in anneannesinin mezarı da Nazi subayları tarafından tümüyle yok edilecekti. II. Dünya Savaşı’nın seyri Almanya aleyhinde değişince, o küçük köydeki gömülü cihaz dört Gestapo ajanı tarafından Tarsus’a kaçırılacaktı. 2012 yılında Tarsus’ta bir polisin öldürülmesiyle medyanın gündemine düşen "hazineci cinayeti" yıllar önce cereyan eden bu tarihi olaylara dayanıyor. Tarsus’taki gecekondu mahallesinde yer alan evlerden biri, büyük bir sırrı saklıyor aynı z...
Kara Karga Yayınları
Görmüş Geçirmiş İnsanlar İçin Karikatürler
Ünlü mizah ve edebiyat dergilerindeki çizgileriyle tanınan Emirhan Perker’den eşsiz bir karikatür albümü. Emirhan Perker, çok sevilen karikatür albümü Osman Gazi ve Mahdumları’nın ardından, bu defa Darth Vader’dan Evliya Çelebi’ye, Bukowski’den Fedon’a popüler kültür ve alt kültürün renkli karakterlerini birbirinden komik esprileri ve usta çizgisiyle bir araya getiriyor.



