Destek Yayınları
Kod Adı Pegasus
1920 yılında Ankara’daki bir bağ evinde, Atatürk’ün de katıldığı gizli bir toplantı gerçekleşti. Bu toplantının etkileri, 2000’li yıllarda bile görülüyor olacaktı. 1939 yılına, Avusturya’nın haritada yeri bile belli olmayan küçük bir köyüne kadar uzanıyordu olaylar zinciri. Nazilere ait gizemli bir cihazın gömülü olduğu köyle birlikte Hitler’in anneannesinin mezarı da Nazi subayları tarafından tümüyle yok edilecekti. II. Dünya Savaşı’nın seyri Almanya aleyhinde değişince, o küçük köydeki gömülü cihaz dört Gestapo ajanı tarafından Tarsus’a kaçırılacaktı. 2012 yılında Tarsus’ta bir polisin öldürülmesiyle medyanın gündemine düşen "hazineci cinayeti" yıllar önce cereyan eden bu tarihi olaylara dayanıyor. Tarsus’taki gecekondu mahallesinde yer alan evlerden biri, büyük bir sırrı saklıyor aynı z...
Kara Karga Yayınları
Görmüş Geçirmiş İnsanlar İçin Karikatürler
Ünlü mizah ve edebiyat dergilerindeki çizgileriyle tanınan Emirhan Perker’den eşsiz bir karikatür albümü. Emirhan Perker, çok sevilen karikatür albümü Osman Gazi ve Mahdumları’nın ardından, bu defa Darth Vader’dan Evliya Çelebi’ye, Bukowski’den Fedon’a popüler kültür ve alt kültürün renkli karakterlerini birbirinden komik esprileri ve usta çizgisiyle bir araya getiriyor.
Destek Yayınları
Toprak Mehmet'e Susamışsa
"Yaş çoraplarımı çıkarttım. Çantamdaki bütün çoraplarımı teker teker giydim. En son da anamın çeyizinden çıkartıp verdiği, tiftik çorapları. Onların üstüne de, botlarımızın üstüne giymediğim buz gibi kar botlarını geçirdim. Şehit Üsteğmen Erdal Kurtoğlu’nun yadigârı incecik matı ve üzerine dikili paraşüt bezini açtım. İçine girdim. Battaniyeye sarındım. Başıma çektim. Kıvrılıp, başımı, ellerimi, dizlerimi, kollarımı karnıma topladım. Anamın karnındaki gibi. Ve ölüm olmayan, ama ölüme yakın olan bir âleme doğru, kendi yolculuğuma çıktım." Çatışmada kendisini vurmak için atılan mermiler karşısında benliğin verdiği tepki, aşılmaya muhtaç aşılamayacak bir dağ gibidir. Bu dürtü, kendini sakınmaya iter insanı. Oysa kendini korumak kadar, bir şeyler yapmak gerektiğini de emreder dağ. Bu anlara de...
Kara Karga Yayınları
Emine Hanım'ın Romanı
Değersizleştirilen hayatların savunucusu, çağımızın önemli çizerlerinden Aslı Alpar, Emine Hanım’ın hayatını çizgilerle anlatıyor. 1922 doğumlu, İstanbullu, zengin bir ailenin kızı Emine Hanım. Ahlak bekçisi babası tarafından okul ile ilişiği kesilen, ardından evden devam eden eğitim hakkı da elinden alınan, sevdiceği ile bir hayat kurmasına izin verilmeyen, yaşadığı dönemde kıymetli sayılan "subay karısı" unvanının gölgesine tenezzül etmeyen, "ayıp" kabul edilen ruhsal sorunlarını yapayalnız göğüsleyen, her yaşında biraz daha içine kapanan, kaybolan, izleri silinen Emine Hanım’ın hayatını anlatan bu kitap, tıpkı bir aile albümü gibi kalabalık bir günde olmasa da yalnız hissettiğiniz her anda raftan indirip almaya, okumaya ve görmeye değer bir hikâye sunuyor.
İbrani Masalları
İbrani Masalları, tarihi boyunca farklı topluluklara, zengin kültürlere ev sahipliği yapmış bir coğrafyada ortaya çıktı. Biçim değiştirerek, çeşitlenerek ve nesilden nesile aktarılarak kendi zamanının ötesine geçti. İbrani Masalları, geleneklerin ve inanışların eklemlenerek ortaya çok katmanlı bir toplumsal yapı ve kolektif bellek çıkardığını gösteriyor. Doğduğu topraklarda süregelen toplumsal ayrışmaların kökenine dair de şaşırtıcı ipuçları veriyor.
Kara Karga Yayınları
Escobar El Patron
"Tüm imparatorluklar kan ve ateşle kurulur." – Pablo Escobar Gücünün doruğundaki Escobar, ABD’ye iade edilmekten kurtulmak için Kolombiya hükümetine teslim olur. Tam teşekküllü hapishanesi La Catedral’e yerleşip dünyanın gelmiş geçmiş en büyük uyuşturucu baronu olarak bu hapishaneyi bir üs gibi kullanır. Ancak Kolombiya ve ABD anlaşıp, onun sonunu getirmekte kararlıdır.
Botero Ailesi'nin Aşk Eczanesi
AŞK KIMYA IŞIDIR; ZORLA OLMAZ Tercihleri yüzünden zorbalığa uğrayan bir genç, tercihleri yüzünden darmadağın olan bir aile, ailesinin tercihleri yüzünden zorbalığa başvuran bir diğer genç… Sevgi ve bağlılığı artıran hormonlar üzerine çalışan, ancak sevdiği kadını bu yolla elde edip etmediği sırrıyla yaşamak zorunda kalan bir araştırmacı… Ve güzelliğiyle ilgi çeken, ancak asla gerçekten kocasını sevip sevmediğinden emin olamayan bir kadın… Uygun eşi bulmak için evlilik danışmanına mı gidilmeli? Yoksa, Botero Ailesi’nin Aşk Eczanesi’nden, aşk iksiri mi alınmalı? Her insanın kendi gölgeleri ve ışığı vardır. Kiminin ışığı birine dönmüşken, onun gölgelerinde bir başkasına duyduğu aşk saklanır. Lee Sun-young’un Botero Ailesi’nin Aşk Eczanesi, birbirinden bağımsız ama birbiriyle bağlı ailelerin v...
Athica Books
Zamanı Aşıp Sana Geleceğim
Bir mektup, iki farklı zaman, tek bir kader... Zamanın ötesinde bir bağ sizi bekliyor. Yanlış teslim edilen bir mektup, zamanda 34 yıl geriye gider. 2016 yılında Eun-you, babasının yaklaşan yeni evliliği nedeniyle rahatsız ve üzgündür. İlk kez bir annesi olacaktır. Annesi Eun-you’yu doğurduğu sırada ölmüştür, bu yüzden öz annesi hakkında hiçbir şey bilmemektedir. Ayrıca babası çoğu zaman evde olmadığı için üvey anne fikri daha da rahatsız edicidir. Eun-you’nun babası ona bundan bir yıl sonra eline geçecek şekilde kendisine bir mektup yazmasını önerir. Mektup beklenmedik bir şekilde 1982 yılında, yani 34 yıl önce yaşayan başka bir Eun-you’ya ulaşır. Anlamadığı kelimelerle dolu mektubu aldıktan sonra, geçmişteki Eun-you bir casustan şüphelenirken, şimdiki Eun-you da birinin şaka olar...
Athica Books
Uçurumda Son Çay
Kosei-San, emeklilik günlerini Kaliforniya’daki Rocky Dağları’nın kayalıklarında bir uçurumun kenarında, mütevazı ve ıssız bir kulübede geçirmektedir. Ancak ihtiyar Japon hiç dinlenmez; gözü hep rüzgârın süpürdüğü o kayaların üzerindedir. Çünkü orası aynı zamanda hayatla bağını kesmek ve başka bir dünyaya geçmek isteyenlerin tercih ettiği yerlerdendir. Ne zaman birini elinde fotoğraf makinesi ya da yanında bir rehber olmadan uçurumun kıyısına doğru melankolik bir halde yürürken görse hemen karşısına çıkar, onunla konuşur. Hatta kulübesinde bir fincan çay içmeye ikna eder. Bir seremoniye dönüşen bu davet vasıtasıyla içtikleri çay, misafirinin içini ısıtmakla kalmaz, ona kendisini yaşamla barıştıran bir çıkış yolu da sunar. Kosei-San, varoluşun ikinci ve üçüncü fırsatlar ...
Athica Books
Kitapların İyileştirme Gücü
BİR SÖZ, KALBİN EN SESSİZ YERİNE DOKUNUR. “Kitapların İyileştirme Gücü”, kitapların ve kelimelerin iyileştirici gücünü anlatan 53 kısa denemeden oluşuyor. Yorgun bir akşamda, kendini eksik hissettiğin bir sabahta, bir kitap sayfasında karşına çıkan tek bir cümle seni yeniden ayağa kaldırabilir. Hwang Bo-reum’un sıcak ve içten diliyle yazılmış bu kitap; kalbini dinlendirmek, kendine yeniden yaklaşmak isteyen herkes için bir davet. Çünkü bazen, iyileşmenin yolu bir sözden geçer.
Destek Yayınları
Sen Hâlâ Annenin Kızısın
Dağları delecek güce sahip olsak da hâlâ içimizde annesinin dizine yatmaya ihtiyaç duyan, saçının taranmasını bekleyen o kız çocuğu var. Her şeyin güzel olacağı güneşli günleri sabırla beklemek yok bende. Ben değişime, dönüşüme, yıkıp yeniden inşa etmeye, temize çekmeye, baştan yazmaya, emek vermeye ve hayallere inanıyorum.
Destek Yayınları
Black Beauty
A horse’s lIfe,told wIthhonesty, courage, and an unbreakablespIrIt. From the gentle fields of his youth to the busy streets of Victorian England, Black Beauty’s journey is marked by kindness, cruelty, friendship, and loss. Through his eyes, we witness the best and worst of humanity—and the deep bonds that can form between people and animals when compassion guides the way. First published in 1877, Anna Sewell’s only novel is more than a story—it is a plea for mercy and understanding. By giving a voice to the voiceless, Black Beauty has touched millions of hearts and inspired generations to treat all living creatures with respect.
Kara Karga Yayınları
Yara
BİZİ EN ÇOK SEVDİKLERİMİZ Mİ YARALAR, YOKSA HİÇ SEVİLMEMİŞ OLMAMIZ MI? Yara, “Ben nereye aitim?” sorusunun peşinden giden ve yüzleşmekten korkmayan bir kadının kendi içine dönüşü. Sevmenin ve sevilmenin ne anlama geldiğini bilmeden büyüyen, en sonunda ise kendine anne olmayı öğrenen bir ruhun hikâyesi. İpek, sevilmek için uğraşıyor hep. Anlaşılmak için susuyor, kabul görmek için kendinden ödün veriyor. Ama ne yaparsa yapsın, çocukken içine işleyen o eksiklik hissi bir türlü geçmiyor. Bir terapi odasında, yıllardır yutulmuş cümleler birer birer dökülüyor ortaya. İstenmeden doğan bir çocuk olmanın yüküyle, sevgiye muhtaç büyüyen bir kadın olarak hayatta kalmaya çalışıyor İpek. Bir babanın sessiz şiddeti, bir annenin kırılganlığı, bir kocanın yokluğu, bir kedinin yalnızlığı... Her şey, her il...
Kara Karga Yayınları
İllet
“Umutsuzca bakındı Esma çocuklara. Pazar günlerinin kâbusu başlıyordu yine, küçük tüpü kontrol etti, doluydu. Adına ‘piknik’ denilen kabir azabı başlıyordu yine. Birkaç dakika sonra korna çalmaya başladı.” “Bedir 25 yaşında ince uzun, kaslı bir çocuktu. Öyle filmlerdeki aktörlerin kasları gibi değil, daha doğal daha erkesi... Bazen hayaller kuruyordu. Marmaris’te köylüsü bir çocuk vardı. ‘Lan ne sürünüyorsun o İstanbul denen çöplükte? Burada ekmek var, turist kızlar var, insan gibi hayat var, deniz var, iş var... Atla gel.’ Kafasına yatmıştı aslında. İstanbul kahpesinin, her geçen gün bir parçasını koparttığını hissediyordu.” Türkçe yeraltı edebiyatının en güçlü ve gizemli isimlerinden Angutyus, şimdiden türün klasikleri arasına gireceğine kesin gözüyle baktığımız bu romanında bağımsız bir...
Destek Yayınları
Başka Şarkılar Söyler Zaman
“Kendin olmak ve kendin kalmak için dünyaya meydan okumaktır cesaret...” Elinizdeki kitapta nefis bir üslup, şahane bir kurgu, yürek burkan bir geçmişe bakış hikâyesi bulacaksınız. Bir sır perdesi var ya hepimizin yaşamlarında; siz burada Cengiz’inkini aralayıp bakacaksınız. Belki de kitaptaki karakterleri yargılayacaksınız. Yani tam da olması gerektiği gibi... Başka bir dünyaya, başka bir zamana gidip geri geleceksiniz. Ve inanın bu keyifli bir yolculuk olacak. Bir dönemin ruhunu, zihniyetini, baskılarını, isyanlarını ve insanlarını ne de güzel sermiş önümüze Meltem Trubody. Sanki bahsettiği sokaklarda biz de yürüyor, o pastanelerde oturup Sahaflar’dan eski bir kitap alıyoruz. İlk aşkın, insanın en derinine nüfuz eden tertemiz heyecanını gerçekten yaşarken çekingen, tekinsiz, dikkatli bir...
Destek Yayınları
Bırakmak Kendini Bulmaktır
Canınızı acıtan ipleri bırakmanın zamanı gelmiş olamaz mı? Bizim de hayatımızda farkında olmasak da tuttuğumuz ipler var. Kendimizden taviz verdiğimiz, kendimizi arka plana aldığımız, aman buna bir şey olmasın, aman bu incinmesin dediğimiz insanlar var iplerin ucunda. Bu şekilde hiçbir yere varamadığımızı bilmemize rağmen düzenimiz altüst olmasın diye durumumuzdan memnunmuşuz gibi davranıyoruz. Size çok basit bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Siz yokken, siz ipleri yeni yeni elinize alırken, ipin ucundakiler sizden önce nasıl yaşıyorlardıysa siz olmadan da yaşayabilirler değil mi? Onları sizsiz yapamayacağınıza inandıran yine sizdiniz. Bu yüzden ipleri bırakmaktan korkmayın. İpin diğer ucundakiler siz olmadan da hayatlarına devam edebilirler tıpkı daha önce devam ettikleri gibi. İpleri bır...
Kara Karga Yayınları
Kral Pele
“Başarı kaza eseri gelmez. Yoğun çalışmayla, kararlılıkla, etütle, fedakârlıkla ama hepsinden önemlisi yaptığın işe duyduğun tutkuyla gelir. ” Pelé Brezilya’nın Sao Paulo eyaletinin sönük bir mahallesinde doğan Edson Arantes do Nascimento, herkesçe bilinen adıyla Pelé, ilk profesyonel futbol sözleşmesini 15 yaşında imzalar. İki seneden kısa bir süre içerisinde daha o yaşta filiz veren dehası Brezilya Ulusal Takım formasıyla kazandığı 1958 Dünya Kupası’nda, sadece ülkesini değil bütün dünyayı yerinden oynatır. Maçlarda 1279 gole imza atan Kral, üç Dünya Kupası getirir. FIFA ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin istisnai kariyeri sayesinde 20. yüzyılın en iyi futbolcusu ve sporcusu seçtiği Pelé aynı zamanda Unicef İyi Niyet Elçisi olarak bütün dünyayı dolaştı. Pelé farklı renklerden, kültür...
Kara Karga Yayınları
Görünmez Krallık 3 - Başka Dünyalarda
Direnişin Yolu Galaksinin en karanlık derinliklerine kaçan Grix, Vess ve Sundog mürettebatın geri kalanı yeni ortaya çıkan bir Hiç kolu tarafından alıkonuldular ve şimdi, Dönüşü Olmayan Nokta ile yüzleşmek zorundalar. Kaçış imkânsız olduğunda ise tek seçenek, devrim olur. Ama devrim ağları ilmek ilmek örülürken, Yeniden Doğuş Kardeşliği’nin akla hayale gelmeyen planları ortaya çıktı. Kime güvencekler? Vess, yıkımı mı seçecek… aşkı mı? Ve Grix, her şeye rağmen imkânsızı deneyecek mi? Eisner ödüllü bilim kurgu efsanesinin sonu!
Destek Yayınları
İstanbul'un Kalbindeki Ejder
VİCDANININ SESİNİ DUYMAYANLAR ÖLMEK İSTEYENİ PEŞİN PEŞİN DELİ SANIYORLAR... Beraber karanlığa doğru giderken yönlerini şaşırıp gerdanlığını arayan bir güvercinin peşine takılıp güneşe doğru yol aldılar. Bu yolculukta birbirlerinin en derin yaralarından öptüler. Anladılar ki kuşlar gibi özgürce uçmak için iki kanada ihtiyaçları yoktu. Sadece bir miktar umudun olması yeterliydi. Göğüskafeslerindeki dermansız sandıkları kökleşmiş ağrı, boğazlarındaki onları terk etmeyen o acı yumru meğerse susturulmalarından, susmalarından kaynaklıymış. Yolculuklarını tamamladıklarında zihinlerindeki ölçüyle önce birbirlerini okumaya başladılar, sonrası zaten tüm hikâyelerini baştan doğrusuyla yazmaya... O günden sonra onlar peri masallarını rafa kaldırdılar, şimdi ise geçmişte mezar olmuş kalplerini yeniden ...
Destek Yayınları
Sen Varsan Ben Varım
“HİÇBİR ZAMAN VAR DEĞİLDİN, O YÜZDEN DE YOK OLMAYACAKSIN!” Yaşamaya alıştığımız hayat tekrarlardan ibaret bir döngüdür, çoğu zaman rahatlık verir, güvenlik sağlar. Yine de kimi zaman bu kısırdöngünün içinde yeniliklerin olmasını bekleriz. Alışkanlıkları kırmadan, bizler değişip dönüşmeden, iyi ve güzel şeyler olsun diye temenni ederiz çabasızca. Oysa hayat, taksit sayısı belli olmayan ölümü satın alarak dünyaya gelmektir. Hayatın içinde aslında şer diye bir şey yoktur. Olan biten her şey hayrımızadır, ancak olaylar başımıza geldiğinde bunu anlayamayız. Zaman geçince ne olduğunu sorgular, hangi dersi almamız gerektiğini de öğreniriz. Yazar olmak tutkusuyla yanan baş kahraman, yaşadığı hayata anlam katmak ve geride bir şey bırakmak adına, kendi hayatından ilham alarak öyküler yazmaya çalışır...
Destek Yayınları
Avcıların Üç Günü
TARİHİN KIRILDIĞI ÜÇ GÜN... Türkiye, geleceğinin belirsiz olduğu bir alacakaranlık kuşağına nasıl geldi? Batı’yı yakalayan bir ülke, nasıl oldu da yeniden ortaçağ karanlığına sürüklenmeye başladı? Cumhuriyet, ilk olarak nasıl ve ne zaman kırıldı? Harbiye ve Mülkiye, medreseye nasıl yenildi? Bugün, her şey farklı olabilir miydi? Türkiye’nin bugününü belirleyen dönüşüm, yakın tarihin kısa ve dramatik kader kesitine, o üç güne sığdırılabilir mi? Sevim Kahraman elinizdeki belgesel romanında bunu başarıyor.. "Yön" hareketinin kurucu lideri, yaman entelektüel Doğan Avcıoğlu, İlhan Selçuk, sosyalist hareketin tarihsel önderleri Mihri Belli, Hikmet Kıvılcımlı, devrimci-cumhuriyetçi askerler Cemal Madanoğlu, Celil Gürkan... Dönenler: Muhsin Batur, Faruk Gürler... Karşıdakiler: Cevdet Sunay, Memduh ...
Kara Karga Yayınları
Görünmez Krallık 2 - Her Şeyin Kıyısında
Yörüngenin Dışında Beğenilen bilim kurgu destanı devam ediyor! Vess ve Grix, şok edici bir keşifle birbirlerine bağlandılar: Sermayenin de imanın da yozlaşmış olduğu… ve birbirlerine komplo kurdukları. Şimdi, bu aldatmacayı ifşa ettikten sonra kahramanlarımız, uzayın en ölümcül noktalarından birinde mahsur kalır. Tek umutlarının Atık Halkası’nın en korkutucu korsan çetesi olduğunu anladıktan sonra Grix ve Vess, kendileri, mürettebatları ve bunların hepsinden daha da değerli bir şey için savaşmak zorunda kalır: Aşk. "Zekice yazılmış pop-art ve feminist bir Star Wars hikâyesi gibi. Bilim kurgu sevenler, bittikten sonra daha fazlasını okumak isteyecekler." Publishers Weekly "Dinamik ve konu açısından zengin bir uzay draması. 2019’un en iyi 10 çizgi romanından biri." SyFy Wire "En iyi bilim ku...



