Destek İndirim -
Destek Dükkan
0
Sepetim
Yazarlar
Kategoriler
Değerlendirme
Fiyat
Yayınevleri
Diller
Filtreleme

Kategoriler

Yayınevleri

Yazarlar

Fiyat

Diller

Değerlendirme

Önceki sayfa
Sıralama
Stokta Yok
Bir Nefes İstanbul Destek Yayınları

Bir Nefes İstanbul

Bu kez seninle İstanbul’u ve İstanbul’daki seni, beni yaşıyoruz. Yolculuğumuzun tanıkları var bu defa. İstanbullular ve İstanbul’da yaşayanlar... Zengini, yoksulu, Kürt’ü, Alevi’si, muhafazakârı, marjinali, Ermeni’si, Rum’u, Musevi’si... Onlarca renk, onlarca doku... Bu satırlar, bazılarının ütopya dediğinin küçük bir yansımasının, umudunun romanını yaratıyor. Bir arada yaşayabilmenin hikâyesini... İstanbul’un sokaklarına karışırken senin, benim, yaşamlarımızın, aşklarımızın, içimizde kalanların, hayallerimizin, korkularımızın, umutlarımızın, yalnızlığımızın, hayat koşuşturmamızın, yeni binyılın insanlarının gelgitlerinin arasında dolaşıyoruz. İstanbul, Türkiye, Dünya, "sen"sin, "ben"im, "biz"iz... İnandığım tek gerçek bu. İstanbul öyle bir şehir ki; hiçbir kitap seni bu şehir kadar besley...

Stokta yok

Stokta Yok
Bir Kadın Masal İster Destek Yayınları

Bir Kadın Masal İster

Kader aşkı sona erdirmeye karar verdiğinde...Bir Kadın Masal İster.Türk edebiyatının kural tanımaz, serseri yazarı Cem Şancı son romanı Bir Kadın Masal İster’de yönetmen Biray Dalkıran’ın yaşanmış bir olaya dayanan öyküsünden yola çıkıyor ve müzikle yoğrulmuş bu öyküyü masalsı bir sürükleyicilikle kelimelere döküyor.Not: Kitap için yazılan ve Rahşan İzmirli’nin seslendirdiği Yağmur Yağmur ‘un Biray Dalkıran tarafından çekilen video klibi tüm müzik kanallarında gösterime girecektir.

Stokta yok

Stokta Yok
Bir İstanbul Vardı Destek Yayınları

Bir İstanbul Vardı

Ben, İstanbul’da doğdum. İstanbul’da büyüdüm. Seksen sekiz yılı aşan ömrüm hep İstanbul’da geçti. Çocukluğumun, delikanlılığımın, gençliğimin geçtiği bu şehirde arkamda bıraktım yaşlarımı. Ömrümün ihtiyarlık çağındayım şimdi. İstanbul’u yazarak tadını çıkarıyorum İstanbullu olmanın. Bir kez daha... Azrail’le randevum nerededir, bilinmez. Fakat yine de bu şehirde olmasını isterim kabrimin. Mezar taşımda İstanbullu yazmasını isterim. Bu şehirde diyorum. Çünkü benim yaşlandığım, toprağında yatmayı arzuladığım şehir, doğup büyüdüğüm o güzel İstanbul asla değil şimdi. İstanbul’um diyemeyeceğim bir garip diyar oldu burası. Tarihin tanıdığı en büyük iki imparatorluğa; Bizans’a 1058 yıl, Osmanlı’ya 469 yıl olmak üzere tam 1527 yıl payitaht olan ve tam 123 hükümdarın hükmettiği bu kent, şimdi olduğ...

Stokta yok

Stokta Yok
Beni Susarken Bölme Destek Yayınları

Beni Susarken Bölme

Aramadığın yerlerde olmayı seçiyorum nedense. Karşılaşma ihtimalimizin olmadığı olamayacağı. İlk ışıktan sağa dönüyorum hep. Senden değil, seninle karşılaşmaktan korkuyorum. Şekil değiştirmişiz biz. Ben giderken, sen gelirken değişen ne varsa bilmediğim; karşılaştığımızda bir şamar gibi inecek yüzüme sanırım. O yüzden kaçıyorum karşılaşmalardan. Korkmak değil bu. Korkudan korkmak benimkisi ve anladım ki ayrılığa değil, ayrı kalmaya yeniliyor insan..

Stokta yok

Stokta Yok
Beni Kim Öldürdü? Destek Yayınları

Beni Kim Öldürdü?

Sopa gibiydi bacakları kız çocuğunun. Dizleri çıkık. Mavi çiçekli, beyaz elbisesinin eteği dizlerini iki parmak üstünde bitiyordu. Ayakları çıplak, parmakları çamura bulanmış, sağ bacağının içinden aşağı doğru ince ince kan sızıyordu. Sol gözü morarmış, alnı yarılmış, kafatası kırılmış....Sislerin arasından ayaklarını sürüyerek, ellerini iki yana açmış, sendeliyordu.Durdu birden. Fısıldadı: Beni Kim ÖldürdüYanıt gelmeyince haykırdı bu kez:Beni Kim Öldürdü.Tırnakları kırılmış, avuçları yırtılmış ellerini uzattı; eller birer pençeye dönüştü. Sanki önünde duranın gırtlağına sarılıp hesap sormak istiyordu:Beni Kim Öldürdü.Bu kız çocuğu, Haliç kıyısına atılan ilk cesetti... Diğerleri birbiri ardına, deniz kıyısına fırlatılıp atılacaktı...Kitaplar vardır, bitse de kurtulsam diye zorla okursun......

Stokta yok

Stokta Yok
Behice Destek Yayınları

Behice

Behice Boran 100 Yaşında..Behice Boran arkadaşları gibi Türkiye’den ayrılmadı. Bunun başlıca nedeni, Behice Boran’ın tutkulu yurtseverliğiydi. Memleketini sadece soyut bir kavram olarak değil, elle tutulur bir gerçek olarak severdi. Azgelişmişliğiyle, yoksulluğuyla, eşitsizlikleriyle, haksızlıklarıyla, buruk acılarla severdi.Mina Urgan, Bir Dinozorun AnılarıEğer birşey yapılacaksa, onu iyi yapmak gerekir...

Stokta yok

Stokta Yok
Başka Bir Leonardo Destek Yayınları

Başka Bir Leonardo

Bu romanı yazmak bayağı cesaret ister!...Ve Ülker Uzun Polat, bu cesareti göstermiş. Üstelik bu zorlu işin başarıyla da üstesinden gelmiş.Neden cesaret? Neden zorlu iş? Çünkü; Leonardo da Vinci sıradan bir isim değil... Gelmiş geçmiş bütün zamanların en büyük sanatçısı... Öncü bilim adamı... Matematikçi... Fizikçi... Mimar... Mühendis... Müzisyen... Anatomist... Mucit... Düşünür... Dalgıç kıyafetlerinin ilk kâşifi... Bir daha ikincisi gelmeyen ve belki de hiç gelmeyecek bir deha. Belki yıllar sonra Freud gibi bir başka deha, en doğru biçimde tanımlayacaktır Leonardo’yu: "O, bütün diğerleri kopkoyu bir zifiri karanlıkta uyuklarken, vaktinden çok zaman önce karanlığın göbeğinde gözlerini açarak uyanan bir insana benzer!"Leonardo da Vinci’nin en çok sevdiği öğrencisi Francesco Melzi, şöyle de...

Stokta yok

Stokta Yok
Balkanlar’dan Anadolu’ya Evvel Zaman Hikayeleri Destek Yayınları

Balkanlar’dan Anadolu’ya Evvel Zaman Hikayeleri

Bu kitapta okuyacağınız öyküler benim evvel zamanımın hikâyesi. Çocukken dedem benim için çok önemli bir figürdü. Hayranlıkla izlediğim, sohbetine doyamadığım, çok şey öğrendiğim, özendiğim, rol modelim ve çok sevdiğim biriydi. Pek çok şeyi ondan öğrendim. Küçüktüm, dünyanın farkında değildim henüz, her gün yeni bir şey öğreniyordum. Dedemle beraber zaman çok güzel geçiyordu. Bana kitaplarını, coğrafya atlasını gösteriyor, ülkeleri, dağları, denizleri, nehirleri anlatıyordu. Dedem anlattıkça, büyüyünce oralara gitmenin hayallerini kuruyordum. Sonra yıllar geçti. Çok uzak yerlere gittim, yakın yerlerde dolaştım. Yeni şehirler, nehirler, denizler, ülkeler, kıtalar gördüm. Yeni insanlar tanıdım. Büyüdüm, geliştim, değiştim. Hikâyeler yaşadım, duydum, anlattım, biriktirdim, yazdım. Başlangıç v...

Stokta yok

Stokta Yok
Bağdat’ın Sirenleri Destek Yayınları

Bağdat’ın Sirenleri

2006 Yılında Avrupa’da Basılan En İyi Kitap“Oyun başladı, yazgı yazıldı. Babam sırtüstü düştü, yoksul fanilası yüzüne kapanmıştı; zayıf karnı, ölü balık karnı gibi griydi... Ailenin onuru yerlerde sürünürken, görmemem gereken şeyi, onurlu, saygıdeğer bir oğlun, eski bir Bedevi’nin asla görmemesi gereken şeyi gördüm. O gevşemiş, pörsümüş, alçaltıcı şeyi gördüm; yasak, tabu alanı: Babamın penisi... Söylenecek söz kalmadı artık! Gerisi hiçlik, sonsuz bir boşluk, bitmeyen bir düşüş, yokluk...“Eserleri 14 dile çevrilen ve 25 ayrı ülkede yayınlanan Yasmina Khadra, usanmadan insanlığın zaferi için çağdaş militan tarihi araştırıyor. Kabil Kırlangıçları ve Saldırı’dan sonra Bağdat’ın Sirenleri, yazarın, Doğu ile Batı arasındaki sağır diyaloguna kutsadığı üç perdelik oyunun son bölümü.“...Komşunun Ç...

Stokta yok

Stokta Yok
Aygır Fatma Destek Yayınları

Aygır Fatma

Bir Halk MuharririOsman Cemal halk muharriridir (yazarıdır). Yani bir muharrire verilebilecek en güzel, en temiz, en değerli sıfatlardan birini halk ona vermiştir. Halk ona "halk muharriri" demiştir.Halk sözü geniş bir insan kalabalığını ifade eder. Halk sözü kendi damı altına fukara ve orta köylülüğü, esnafı, zanaatkârı, işçiyi ve münevverliğin bir tabakasını toplar."Osman Cemal bu kalabalıktan asıl hangisinin muharriridir?" diye sorulursa verilecek cevap şudur:-Osman Cemal bilhassa esnaf, zanaatkâr zümrelerinin yazıcısıdır. Fakat aynı zamanda şehir "lumpen"lerinin fotoğrafçısı da olabilmiştir.Yazıcı, romancı, hikâyeci, mizahçı geçinen bir çok "üstat"ların Osman Cemal’den öğrenecekleri bir çok şeyler vardır. Eğer onlar eserlerinin niçin okunmadığını merak ediyorlarsa "okutabilme"nin sırrı...

Stokta yok

Stokta Yok
Ayastefanos Yalnızı Destek Yayınları

Ayastefanos Yalnızı

Ayastefanos... 1900’lerin başında yeşiline, doğasına hayran kalıp adını Yeşilköy olarak değiştiren Halit Ziya Uşaklıgil’den, 1930’larda yazlıkların, balıkçı barakalarının hemen yanında ekili bamya tarlalarında oynayarak büyüyen Aydın Boysan’a; 1990’larda Florya düzlüklerinde kuş avlayıp satan başıboş çocukların hikayelerini dinledikten sonra taze sabah poğaçaları soğumadan pastaneye yetişmek için komşularının yaramaz afacanlarını omzuna bindirip güle oynaya çarşıya inen Yaşar Kemal’e kadar pek çok edebiyatçının yüreğinde yer etmiş büyüleyici, sakin, huzurlu ama cıvıl cıvıl hayat dolu, taze bahar yeşiliyle örtülü semt... Aynı zamanda, yaz kış demeden her mevsim çiçek açacak kadar doğaya meydan okuyan yaşlı ağaçları gibi farklı dinlerden gelip Yeşilköy’de buluşan ve tüm engellemelere, gelene...

Stokta yok

Stokta Yok
Ayaküstü Sevişmeler Destek Yayınları

Ayaküstü Sevişmeler

"Yalan yaşar, yanlış ölür bu ülkenin çocukları. Bu söze inandığım günden bu güne çok savaş gördüm. Çok aşık gördüm. Sevişmelerin bini bir para zamanlara erdim. Tanrının dünyadan el etek çektiğini söyleyen ihtiyar öleli çok zaman oldu. Geriye dönüp baktığımda, iyi çocuklar görüyorum yollara düşen... Sevdikleri ve inandıkları için derilerini hırpalayan, gözleri alev alev çocuklar. Her neyse; iyi olan, sevindirici olan her ne varsa motorumun sesiyle birlikte geride kalıyor... Elif’i, sırtıma bir haç gibi yüklediğim cesedini nereye bırakacağım şimdi?" Musahhih, motorunu son kez çalıştırdığında bunları düşünmüştü. Yaşlıların, inancı istismar edilen kızların, ülkesizlerin, babasız çocukların, dünyayı değiştireceğine inanan insanların olduğu bir dünyayı okuyacaksınız Ayaküstü Sevişmeler’de. Tıpkı...

Stokta yok

Stokta Yok
Author Destek Yayınları

Author

Zihnimde bir yara var. Canımı yakan, durmadan kanayan, kapanacağı yerde devamlı yayılan, büyüyen, kocaman bir yara...Ne zaman mantıksız, akıl dışı, ezbere, aptalca bir söz duysam; ne zaman insan kılığına bürünmüş ilkel maymunların cehalete bulanmış pis hesaplarının peşinde koştuğunu görsem üstüne tuz basılmış gibi sızlayan bir yara...O yaradan tüm ruhuma sivri, paslı, soğuk bir bıçak ucuymuş gibi acılar saplandıkça göğsümden nefesim çekiliyor; bedenimi saran bütün kaslarım geriliyor; soğuk çarpmış gibi üşüyen yüzüme bir ekşime oturuyor ve belli belirsiz aralanan dudaklarımdan yine bir mırıldanma dökülüyor: "Vay amına koyim!"İşte ben buyum: Küfürbaz, terbiyesiz, ahlaksız, kötü adam! Kısaca: Author. İsmim Author ama bu aslında dostlarımın bana taktığı bir mahlas. Gerçek ismimi unutalı çok za...

Stokta yok

Stokta Yok
Ateş, Güneş ve Ada Destek Yayınları

Ateş, Güneş ve Ada

"Kafanızdaki bütün soruların cevabı bu kitapta sanki. O kadar güzel bir anlatımı var ki daha ilk sayfasını açtığınızda gerisi geliyor ve inanın bağımlılık yapıyor. Hazzı, aşkı, küçük heyecanları, okul hayatını, ergenliğin vermiş olduğu kafa karışıklığını ustaca anlatan nadir kitaplardan. Ateş, Güneş ve Ada okuyabileceğiniz en üst seviyedeki kitaplardan..."-Ayşenur Kütükbaş-"Güneş bir kez batar, bir kez de doğar. Bunu değerlendirmek sana, senin seçimlerine bağlıdır. Doğuşu da seçebilirsin batışı da... Ya da en akıllıcası her ikisinden de zevk almayı seçersin... Böyle bir bölüm vardı. Ben bu kitabı okuduğum zamandan beri bunu kendime ilke edindim, her ikisinden de zevk almaya çalışıyorum, ikisini de ayrı ayrı seviyorum... Çok okuyan birisi değilim, haftada bir kitap, hatta bazen bu süre daha...

Stokta yok

Stokta Yok
Aşkta İhanetin Tarihi Destek Yayınları

Aşkta İhanetin Tarihi

İhanet ne makam dinler, ne rütbe... Paşadan şair-i azama, özetle zenginden yoksula kadar uzanan aldatma, kim bilir bir yerde kişileri de eşitliyor. Ölümü ve sürgünü hiçe sayıp, "başında kavak yelleri estiğinde" fermanı dinlemeyen nice yürekli vardır. Ama yüreklerini dinleyip, ferman dinlemediklerinden ölmüşlerdir. Şehzade Burhanettin’den Ahmet Mithat Efendi’ye, Şair Nigar Hanım’dan Abdülhak Hamid Bey’e, Beyoğlu Gülü Kamelya’dan Nurettin Paşa’ya uzanan ve galiba çoğunlukla hicran dolu ihanet sayfaları vardır. Şimdi sararmış sayfaları çevirebiliriz... Sayfalarını açtığımız bu konu sadece bize mahsus değildir. Dünyanın dört bir yanında kim olursa olsun, aşkın bu kasırga tarafına yakalanıyor. Sari bir hastalık ya da müthiş bir virüs ama kimse "bana mısın" demiyor. Henore de Balzac’tan Frida’ya...

Stokta yok

Stokta Yok
Aşkım Başımdan Aşkın Destek Yayınları

Aşkım Başımdan Aşkın

Hangi kışın karını Haziran’a sakladın? Hangi beyazlıkla yüreğini akladın? Ben veremezken seninle yaşananların hesabını kendime, sen kendini kendi gözünde nasıl bağışladın? Zamanın sihirli silgisini hangi elinle yokladın? Sahi hep parmaklarımın arasındaydı parmakların... Hangi vakit becerdin de iki ayrı yüzü, iki yüzlülüğü avuçladın?Kanırta kanırta öğrettim yüreğime sensizliği, dönmek için boş adımlar atarken, ben bu kez kendimdeydim...İmzamı Bıraktım Teninde’ adlı ilk kitabının ardından ikinci Kitabı ’Aşkım Başımdan Aşkın’ın çoğu bölumünü hak vererek okudum.Spiker ve diksiyon uzmanı kariyerinin yanına yazarlığı da başarıyla ekleyen Funda Bilgili, yeni kitabı ’Aşkım Başımdan Aşkın’da zihnimde uzun süre yer alacak bir sürü cümle bıraktı... Sanıyorum ülkenin farklı yerinde farklı hayatlar yaş...

Stokta yok

Stokta Yok
Aşk-ı Semazen Destek Yayınları

Aşk-ı Semazen

Bir balerin, bir semazene aşık olursa sonsuz ışık olur. Peki ya bir semazen, bir balerinin ateşine düşen pervane olursa ne olur?"Ben bir semazen, hasat sarısı dümdüz topraklarda dünyaya gelen, ömrün değerini iki kıtayı birleştiren bir şehirde fark eden. Ben bir semazen, şu yıldızlı gök kubbede güneşten ve aydan sonra en çok parlayana âşık olan yine ben. İstanbul’da sesleri duymak da, yıldızları görmek kadar zorken, hem Allah’ın sesini duyan, hem de en parlak yıldızıyla nefes alan bir semazenim ben.Bütün içtenliğimle anlattım size hikâyemi. Neden mi? Çünkü söz uçar, yazı kalır. Kalsın istedim Sade, şu hayalden dünyada bir noktaya yadigâr. Dünya son bulana kadar anılsın istedim isimlerimiz yan yana. Âdem ile Havva, Leyla ile Mecnun, Yusuf ile Züleyha hatta Romeo ile Juliet hepsi biziz aslınd...

Stokta yok

Stokta Yok
Aşk’a Yolculuk - Veysel Karani Destek Yayınları

Aşk’a Yolculuk - Veysel Karani

Sinan Yağmur’dan Beklenen Kitap... "Bana, ‘Sen kimsin?’ diye sormayın. Ömrü azıcık kalmış bir Hiç’im. Ben, hiçbir şeyim, hiçbir şeyim. Yürek vermediğiniz, ta içinize erişemez. İnsanlara baktım ki her biri kendisine bir sevgili edinmiş. Kimi kadın, kimi erkek. Bazısı nefis, bazısı da heva. Kimi mal, kimisi de şöhret. Herkes o sevgiliyle ölüm anına kadar beraber olabilmiş, bazısı da kabrin başına kadar beraber bulunabilmiş, toprağa verilince ona veda etmiş. Herkes sevgilisini karanlık bir kuytuya bırakıp geri dönüyor. Düşündüm. Kendime öyle bir sevgili bulayım ki, hayatımda ve vefatımda benimle beraber olsun. Ömrüm, özüm ve sözüm üç aşk üzerine örüldü: Allah aşkı, Peygamber aşkı ve Annem. Bana kendini üç kelimeyle anlat deseler; yetimlik, yalnızlık ve yolculuk derim... Babasız kalmanın acısı...

Stokta yok

Stokta Yok
Aşk Varmış Aşk Yokmuş Destek Yayınları

Aşk Varmış Aşk Yokmuş

Oval odadaki sarışın adam, elleriyle fermuarını okşadı. Sonra esmer kızın ellerini tutup fermuarına götürdü. Kızın yüreği hop etti. "Başkan’ım, müdahale gerekiyor," dedi. Titreyen sesiyle: "Nereden anladın?" diye sordu, sarışın adam. Esmer kızın vücudu ayrı, sesi ayrı titriyordu. "Bölgedeki kriz büyüyor. Müdahale olmazsa, patlayıp yayılabilir," diye inledi. Sarışın adam, usulca eğilip, kızın düğmelerini okşadı. Düğmelerin altında, yumuşacık çıkıntılar vardı. "Haklısın galiba. Müdahale kaçınılmaz," dedi. "Ama önce sen müdahale et!" Esmer kız, suya hasret balıklar gibi iştahla açıp kapadı kızıl dudaklı kocaman ağzını. Dilini şapırdattı. Fermuarın ucunu tuttu, titreyen parmaklarıyla indirmeye çalıştı, zorlandı. Aynı anda, Başkan da düğmelere saldırmıştı. İlk düğmeye bastı. Açılmadı. İkinci dü...

Stokta yok

Stokta Yok
Aşk Coğrafyasında Konuşmalar Destek Yayınları

Aşk Coğrafyasında Konuşmalar

Leyla ile Mecnun, Ferhat ile Şirin gibi hikâyelerimiz var. Bugün bile yüzlerce türkümüz, bu hikâyelerden alınmadır. Bu aşıklar, çok acı çekerler ama buluşamazlar. Hikâyenin sonu ise çok enteresandır. Aslı, gerdeğe girmek için düğmelerini çözerken elbisesi alev alır, yanar. Kerem de yanar. Aşkla yanarlar ve yine buluşamazlar. Fakat hikâye burada da bitmez. Kerem ile Aslı’nın külleri kalır ve küller birbirine karışır...İşte Anadolu toprakları: Kayseri, Erzurum, Bursa, İskenderun... Kerem ile Aslı’nın külü. Bu topraklarda anneannelerimiz, dedelerimiz, birbirinin küllerine karıştı. Biz burada insanlığın külüne karıştık. En çok ziyaret edilen, tarihin en çok mezar adları taşıyan, sandukaların, kral mezarlarının, evliya türbelerinin en çok olduğu topraklardayız. Bu topraklar, Kerem ile Aslı’nın ...

Stokta yok

Stokta Yok
Aşiret Destek Yayınları

Aşiret

“Aşiret kurallarını kim olursan ol, nerede eğitim görürsen gör, nerede yaşarsan yaşa, çiğneyemiyordun. Aşiretin töresine uymayan önemsizleşiyor, ciddiye alınmıyor, adeta görmezden geliniyordu. Belki o nedenle hayatımın hiçbir döneminde, aşiret kurallarını benimsemesem de, onları bir kenara koyamadım. O kurallarla yaşamayı öğrendim.“Bu kitap;Bin yıllık feodal ilişkilerin girdabında boğulmamak, töre çıkmazına sessiz kalmamak için atılmış bir çığlıktır. Bildiklerinizi baştan öğrenecek, bilmediklerinizi hayret ve isyanla okuyacaksınız.Aşiretin acımasız kurallarının tam ortasında büyüyen Hamit İzol’dan...

Stokta yok

Stokta Yok
Aşeka Destek Yayınları

Aşeka

‘Bazen gün doğumunda, bazen alacakaranlıkta dökülür dizeler Aslında her kelimenin içinde saklıdır kimi zaman en güzeller kimine ise namdır, şan salar, görür 7 düveller... Oysa manzumenin manasında gezerler hep, sözün özünde o erler. Babacan da adı gibi sevecen, özünde sözünde közlenmiş erdemi olmayan ama pırıl pırıl parlayarak manasını süzmeden dilinden sızdıran bir çağdaş ozan. Onu her okuduğumda ve dinlediğimde başka sorular oluşuyor aklımda insana dair hep doğruyu soran... Kimi zaman aşkın, kimi zaman zamansız nefretin sorgularında cümleleri ama aslında içinde gizli tüm keşfedilmeyi bekleyen zamir ve tümceleri. Fiiliyatın külliyat olduğu dönemde, ondan naif diliyle hayatı okuyoruz aslında. Burnumuzla değil, onun lügatında, gönlümüzle soluyoruz ...’’ -Barbaros Şansal- ‘‘Babacan Pesenkurd...

Stokta yok

Stokta Yok
Araz Destek Yayınları

Araz

"Ayrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında. Geriye hiçbir şey kalmayacak. Söylenmemiş sözler kalmamalı bıraktığın yerde ki ben en çok onları duydum. Gittin mi adamakıllı gideceksin. Hiçbir özlem kalmayacak dönüşleri emziren. Demem o ki dönecekmiş gibi gitmeyeceksin. Büyük git gideceksen uçsuz bucaksız, dursuz duraksız git. Telefonun numaraları sesime düşmemeli, yolların yoluma değmemeli. Hiçbir anıya, hiçbir dizeye, hiçbir şarkıya yenilmemeli ayrılık. Şiirler okununca unutulmalı, hasret dokununca uyutulmalı. Gece inmişken ayak parmaklarına kadar, yahut gün doğarken... Yatağının diğer yastığındaki boşluk tecavüz ederken gözlerine, ne bileyim tek başına yiyeceğin sofrana iki kişilik servis açtığında susacaksın, duracaksın... Gitmenin hakkını vereceksin. Ayrılık gurur duymalı seninle. ...

Stokta yok

Stokta Yok
Araz Destek Yayınları

Araz

"Ayrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında. Geriye hiçbir şey kalmayacak. Söylenmemiş sözler kalmamalı bıraktığın yerde ki ben en çok onları duydum. Gittin mi adamakıllı gideceksin. Hiçbir özlem kalmayacak dönüşleri emziren. Demem o ki dönecekmiş gibi gitmeyeceksin. Büyük git gideceksen uçsuz bucaksız, dursuz duraksız git. Telefonun numaraları sesime düşmemeli, yolların yoluma değmemeli. Hiçbir anıya, hiçbir dizeye, hiçbir şarkıya yenilmemeli ayrılık. Şiirler okununca unutulmalı, hasret dokununca uyutulmalı. Gece inmişken ayak parmaklarına kadar, yahut gün doğarken... Yatağının diğer yastığındaki boşluk tecavüz ederken gözlerine, ne bileyim tek başına yiyeceğin sofrana iki kişilik servis açtığında susacaksın, duracaksın... Gitmenin hakkını vereceksin. Ayrılık gurur duymalı seninle. ...

Stokta yok

Toplam: 1538