
Gaipten Sesler
90’lı yıllarda efsaneleşen Orası Öyküleri’nin usta çizeri Ender Özkahraman, yıllar sonra bambaşka bir öyküyle geri dönüyor. Şarkılarda kullanmak üzere ilginç seslerin peşinde koşturan bir punk müzik grubu, başlarına geleceklerden habersiz, bir cinayete tanıklık eder. Karısını yeni öldürmüş olan adamın ihtiraslarıyla ilgili anlattıkları, bestesi hazır olan bir şarkının sözlerine dönüşmek üzeredir.

Balkondan Düşen L
"Yaşantı" kelimesini bulan şairi bilir misiniz? Peki, Yavuz Zırhlısı’nın büyük şair Nâzım Hikmet’in hayatındaki yerini? Hangi ünlü şair, komşu bahçelere dalıp erik çalardı? Düdüklü tencerede şiir kaynatanlar, karnında güneşi taşıyan ressamlar, boksör şairler ve çok daha fazlası tarihin tozlu sayfalarından kopup Balkondan Düşen L’de bir araya geliyor. Nâzım Hikmet’ten Orhan Veli’ye, Can Yücel’den Edip Cansever’e, Prévert’den ve Cézanne’a, Ahmet Zeki Kocamemi’den Bedri Rahmi Eyüboğlu’na, Flaubert’ten Van Gogh’a bir anılar ağı örüyor Fatin Hazinedar. Bu anılarda, ilginç rastlantı ve olaylarda, iz bırakmış sanatçılar birbirine öyle beklenmedik bir şekilde değiyor, öyle anlarda birbirlerinin kaderini değiştiriyor ki şaşkınlığınızı gizleyemiyorsunuz. Elinizdeki kitabı okuduktan sonra edebiyat ta...

Süt Vampiri Emil - Sütlü Serüven
Eski bir kehanete göre; bir ayın son çarşambasında, saat gece yarısına 27 saniye kala, yaşlı bir servinin üstünde uyuyan kuşun düştüğü yerde doğacak bir çocuk vardı. Bu çocuk, bulutlu günlerde uçabilecek ve hayvanlarla konuşabilecekti. Bu gücüne ise ancak kendine inandığı zaman kavuşacaktı. O çocuk Emil’di. Pelin Batu’nun ilk çocuk kitabının baş kahramanı, minik Süt Vampiri Emil, hasta anneannesini kurtarmak için yeni arkadaşlarıyla, sıcak çöllerden karlı ormanlara, maceradan maceraya uçuyor.

Uyusak Geçer Mi?
Her birinin hayatı kırgınlıklarla, yaralarla ve karmaşayla dolu üç çarpıcı karakter... Kader, Can ve Hayat... Farklı hayal kırıklıklarıyla çok zaman düşe kalka devam ettikleri yaşam yolculuğu, ortak bir paydada buluşturacaktır onları. Umut, hepsi için yeşerebilirdi bir gün... Ama nasıl? Seda Eroğlu’nun kaleme aldığı içsel dinamikleri hayli güçlü bu roman, çocukluğa özlemin, umudun, aşkın ve gerçek uyanışın bir destanı... "Tam her şey unutulmaya, tozlu raflara kaldırılmaya yüz tutmuşken, ansızın esen bir rüzgâr çocukluğundan bir parçanı kurumuş yapraklar gibi uçurup pencere kenarına kondurduğunda anlıyorsun ki, içinde bir yerlerde saklanan o küçük çocuk hiç büyümemiş, geç

Kur-an'ın Din Dediği
İslam toplumlarındaki yerleşik din algısı ile Kur’an’daki "din" tarifi arasında ne yazık ki artık hiçbir benzerlik kalmadı. Dünya, ürkütücü bir akımla yüzleşiyor bugün: İslamofobi... Günümüz İslam toplumlarında gözlenen gerilik, emperyalist güçlerin bir sömürü alanına dönüştü. Sözde İslam adına gerçekleştirilen insanlık dışı uygulamaların temelinde, Kur’an’daki din tarifinden tamamen uzaklaşılmış olunması yatıyor. Prof. Dr. Muhammet Nur Doğan’ın kaleme aldığı Kur’an’ın ‘‘Din’’ Dediği artık bir ölüm kalım meselesi haline gelmiş İslamofobi tehdidinin perde arkasındaki bilinmezlikleri ortaya çıkardığı gibi, Kur’an’daki sahih "din" kavramını etraflıca ele alıyor. Hastalıklı din algısının, Kur’an’daki din algısıyla

Karboğaz Zaferi
Mondros Mütarekesi sonrası Mersin’i işgal eden Fransızların Toros tünellerini tutmak için Pozantı’da görevlendirdiği 412. Tabur’u esir alan 44 kahramanın yazdığı Karboğazı Zaferi, vatanseverliğin, fedakârlığın, aşkın ve savaşın destanıdır. 1. Dünya Savaşı’nda "Avrupa’nın Çanakkale’si" olarak adlandırılan 300 bin Fransız ve Alman askerine mezar olan Verdün savunmasında Almanlara karşı büyük başarılar kazanan 412. Tabur’un komutanı Binbaşı Pierre Mesnil’i yalnız bırakmayan eşi Edrige’nin hemşire olarak bölgede görev yapması ve Türklere esir düşmesi sırasında yaşananlar, aşkın ve görev bilincinin zirvesi gibidir. Edrige Mesnil ve diğer esirlere misafir gibi davranan Kuvayı Milliye’nin bu yaklaşımı, Türklerin insani değerlere verdiği önemin bir nişanesi olarak pırıl pırıl parlıyor. Fransızları...

Pyongyang - Kuzey Koreye Bir Yolculuk
"Pyongyang, son 20 yılın en değerli grafik romanlarından biri." Vulture "Joe Sacco’nun Filistin’ini, Marjane Satrapi’nin İran devrimi sonrasını anlatan Persepolis’i takip etmişti. Şimdi de Guy Delisle’in Kuzey Kore’de geçirdiği günleri anlatan çizgi romanı aynı geleneği sürdürüyor." The Guardian "Guy Delisle, çizgi roman dünyasında sıra dışı bir yıldız." Star Tribune "Pyongyang, bir korku paranoyasından ziyade neşeli bir seyahatname." The Hollywood Reporter

Bunu Biz İstedik İstanbul
Zeytinburnu’na uzaylılar teşrif ettiğinde, birdenbire cinnet geçiren insanlar birbirini parçalıyor, beklenmedik bir kar fırtınası şehri etkisi altına alıyor, insanlar ansızın ortadan kayboluyordu. Uzaydan gelen Haluk’a gönlünü kaptıran dünyalı Merve, kayıp eşyaları bulma gücüne sahip yalnızlar yalnızı Aybüke Hanım, dünya yanarken didişmeye devam eden iki genç Sarp ve Emir, karamsarlığı bahtsızlığıyla başa baş giden Yener, neredeyse hayat orucu tutan çizer Sadi, onun pervasız dostu Leyla ve hepsinin başına geleni bilen müzisyen Derya Deniz… J. Hakan Dedeoğlu ilk romanıyla sizleri, galaktik mevzularla mücadele ederken son derece yerli, süper güçlerine rağmen sıradan, karanlık yanlarına karşın muzip karakterlerin dünyasına davet ediyor. Sinem Sal

50 Maddede Göbeklitepe ve Sırları
Göbeklitepe en eski mabet miydi? İnsanlığın doğduğu yer burası mıydı? İlk alfabe burada mı yazıldı? Dünyanın öteki anıt yapılarından niçin daha önemli? Dikilitaşlar uzaylıları yansıtıyor olabilir mi? İlluminati ile ilgisi var mı? Yüzyılın en büyük arkeolojik keşiflerinden biri, insan aklının anlamakta zorlanacağı kadar olağanüstü bir yer. Doğan Satmış, tıpkı Mısır Piramitleri gibi, bir gün yeryüzündeki herkes tarafından bilinecek ve dünyanın en önemli seyahat noktalarından biri olacak Göbeklitepe’ye dair merak edilen tüm soruları yanıtlıyor.

Şampiyon Geni
Boynunda asılı kramponları, bileklerine kadar inmiş tozluklarıyla kan ter içinde antrenmandan evine dönen küçük bir çocuk düşünün... Tek hayali sırtında taşıdığı formada ismi yazan futbolcu gibi olabilmek. Düşlediği yere ulaşmak için çıktığı uzun seyahatte sahip olduğu genler, onun yolunu mu açacak yoksa yoluna taşlar mı döşeyecek? • "Şampiyon" kimdir? Doğuştan şanslı olan mı, çok çalışan mı? • "Şampiyon geni" gerçekten var mı? • Neden bazı sporcular daha lider ruhludur, bazılarıysa kuralları sürekli ihlal eder? • Neden bazı futbolcular hep kırmızı kart görür? Oyun dışı kalmak onların genlerinde mi yazılıdır? • Gene yönelik beslenme ve psikolojik destek nasıl sağlanır? • Kişiye özel doğru antrenman metodu nasıl bulunur? • Bağımlılıklardan kurtulmak için doğru egzersiz var mıdır? • "Gen dop...

Yaşam ve Enerji
Enerji gücünü yaşamdan alır ama bu kaynak zaman zaman insanlığı refaha erdirdiği gibi sıkıntıya da sokar. Nükleer enerji ve radyasyon ise her türlü riske ve tehlikeye karşı içinde bulunduğumuz çağın vazgeçilmez bir kaynağıdır. İlave olarak, güneş ışınlarının yaydığı ultraviyole kozmik radyasyon, kozmik radyasyonun en tehlikeli formu olup ölümcül olabilmekte ve deri kanseri hastalıklarına yol açabilmektedir. Önlemleri almalı ve yaşam enerjimizi güçlendirmeliyiz. *** "Kitabı okurken, birçok ilginç konu hakkında bilgi edinmekle kalmadım, yaşam ve enerji arasındaki o çok derin ilişkiye dair yeni ufuklar da edindim. Bu ilişkiyi bu kıvamda anlatabilmek hem bilgi hem de bilgelik gerektirir ki kitabın yazarı sevgili hocam Ali Nezihi Bilge de bunların timsalidir." Prof. Dr. Remzi Sanver "İnsanların...

Beyaz Atlı Prens Cem Sultan
Cem Sultan bir efsane, yalnız ülkesinde değil, Avrupa’da da... Biz Cem diyoruz, onlar Zizim. Güzel, yakışıklı, akıllı, çalışkan, savaşçı, bir bilim ve sanat âşığı... Sarıya çalan kızıl saçları, mavi gözleri, uzun boyu ile dillere destan olmuş bir şehzade... Aynı zamanda büyük bir şair ve sultanlar sultanı Fatih Sultan Mehmet’in oğlu. Halkın ısrarla söylediği şekliyle bir sultan olduğu düşünülebilir ama onun sultanlığı yalnızca 17 gün sürmüş. Ya ömrü! Acılar içinde yoğrulan bir delikanlı, Batı’nın elinde, özellikle de Tapınak/Malta Şövalyeleri ve Papalık’ın –aralarında Borgia’lar da var– elinde oyuncak olmuş bir Osmanlı prensi. Yalnızlığı o boyutlara ulaşmış ki düşmanlarını sevmiş, onlardan ayrılırken ağlamış. Taht oyunları olmasaydı çok mutlu bir insan olabilirdi, seven ve sevilen... O Avr...

Hayat Yedikçe Güzel
Beslenmeye bağlı oluşan rahatsızlıkların önüne geçmek için, besin seçimlerinden yemek yeme alışkanlıklarına kadar bütün davranışları gözden geçirmek gerekir. Korku salan beslenme programları yerine Anadolu’nun kültürel değerlerini de içeren, doğal ve zengin besin kaynaklarından yararlanarak ideal bir beslenme alışkanlığı edinmek mümkün. Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez’in kaleme aldığı Hayat Yedikçe Güzel adlı bu kitap hatalı, riskli ve uygulaması güç beslenme listeleri yerine, içselleşmesi kolay, sağlıklı bir beslenme alışkanlığı geliştirmeye yönelik pratik, anlaşılır ve kolay uygulanabilir bilgilerle dolu... Unutmamak gerekir ki, sağlıklı beslenmek demek kültürel besin mirasını da koruyarak çeşitl

Büyük Korku
Suç ve adaletsizlik... Amerikalı yazar Andrew Case’in polisiye romanlarında ustalıkla sorguladığı, okuru duygusal ve düşünsel açıdan etkili bir şekilde sarstığı iki temel kavram... Büyük Korku yazarın bu bağlamda en çok konuşulan, hakkında en fazla eleştiri yazılan kitabı... Piş işlere bulaşan bir polisle onun peşine düşen başka bir polisin tekinsiz bir ortaklığa sürüklenen ilişkilerinin anlatıldığı Büyük Korku sürükleyici kurgusunun yanı sıra, sürprizli akışı ve düşünmeye sevk ettiği derinlikli adalet sorgulamasıyla soluksuz okunacak bir roman... Silahlı bir adamı vuran Dedektif Mulino, vurduğu adamın da polis olduğundan habersizdir. Özgürlüğünü ve rozetini kaybetmemek için lehine delil göstermesi gerekiyordur ancak kurbanının elindeki silah kayıplara karıştığından kendini savunduğu açıkl...

Rusya'nın Kodları
Volkan Özdemir Rusya’daki eğitim dönemini olağanüstü yetkinlikte gözlemlerle süslemiş... Bilgi, deneyim, gözlem ve sezgileri ile sizler için müthiş bir Rusya tablosu yaratmış. Arı ve akıcı bir Türkçe ile kitabın sayfaları arasında keyifli bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Geçmişten gelip geleceğe uzanan süreç öylesine güzel anlatılmış ki Rusya’nın bütün sırlarını keşfediyorsunuz. Volkan Özdemir, büyük bilgi birikimi ile tarihi olarak tartışılan konulara bile gerçekçi verilerle ışık tutuyor. Zaman tünelinin içine girip dünya ve insanlık tarihine mal olan şahsiyetleri farklı boyutlarla karşınıza çıkarıyor. Rusya’nın ekonomisinden jeopolitiğine, siyasi yapısından güvenlik politikalarına kadar hemen her konuda Volkan Özdemir’in hiçbir yerde bulamayacağınız özgün analizleri var! Okudukça Rusya’nın do...

Usta'nın Göremediği Siyasi Tuzak
"Bu coğrafyada tesadüfen bir şey olmaz, hiçbir şey de gizli kalmaz." Bugün görüyoruz işte Barzani döndü dolaştı Suriye’ye geldi. Suriye döndü dolaştı Türk Ordusu’na geldi. Birbirini tetikleyen ve zincirleme giden karanlık bir süreç bu. Peki yarın ne olacak? Göreceksiniz, iş önce Türk Ordusu’na kurulan kumpasa, ardından 17/25’e, derken 15 Temmuz’un perde arkasındakilere gelecek. Ve Türk Milleti aradığı huzur ve güveni asıl bu düğümün çözülmesiyle bulacak... Ben bu ömrü boşa yaşamadım, bu kitabı da boşa yazmadım. Siyaset için hesaplaşma, yargı önünde kanıt, gençlerimize bir rehber, perde çekilmiş gözlerimize ışık olsun diye yazdım. Az sonra okuyacağınız bu kitap sizi dehşete düşürebilir, "Aldatıldık!" diyerek öfkelenebilirsiniz... Her bir satırını okurken "Ne olacak şimdi?" deyip endişe de d...

Bozdoğan
General Nuri Killigil... O, cihan imparatorluğunun son nefesinde üç kıtada Türk bayrağını dalgalandırmak için mücadele eden bir Osmanlı subayı... Gence Çölü’nü geçerek Bakü kapılarına dayanan ve Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kuruluşunda büyük hizmetleri olan bir komutan. İkinci Dünya Savaşı sırasında Kafkaslardaki Türk halklarını korumak ve yeni Türk cumhuriyetlerinin kurulmasına imkân yaratmak için Hitler yönetimiyle görüşen sivil bir Türk... Cumhuriyet’in ilanından sonra kurduğu çinicilik ve silah fabrikalarıyla Türkiye sanayisinde çığır açan, memleketin silah ihraç edebilir potansiyele ulaşmasına öncülük eden bir endüstriyel silah tasarımcısı... Ne var ki ölümü acıyla, ihanetle, karanlıklarla, sırlarla ve entrikalarla dolu... Hain bir sabotajla fabrikası havaya uçurulduğu gün, o da içeride...

Bırak Sokaklar Anlatsın Bizi
Bu kitap İstanbul’un öteki yüzünü, hepimizin içinde yuvarlandığı keşmekeşi, bozulan siluetimizi, kaybolan değerlerimizi, her biri bir roman olamasa da iyi bir romana konu olabilecek hikâyelerle sokağın karakterlerini anlatıyor. İstanbul... Vedat Türkali için kirli yüzlü çocuklar ve karanlık sokaklar, Nâzım için hasretle ulaşılmak istenen limandır. İstanbul... Andersen’in masalına gözyaşı sokabilen, Yaşar Kemal’i Galata Köprüsü’nün altında kartonların üzerinde yatıran, en namlı kabadayıları dişleri arasında çiğneyen, imparatorlukların hatırasını sırtında taşırken bir de müteahhitlerin yükünü ensesiyle kaldıran şehir... Bu şehir elbette ki herkese her şeyi yapabilir.

Rağmen 2: Baba
Yangında çocuğunu kaybeden bir baba, ne yapsa bir türlü görünmeyen kız çocuğu, eşini "yabancılar"la aldatan bir adam, üç oda bir salonda kendine yer edinemeyen çocuklar, ölen babalar, kalan kızlar, babasını çok seven kızlar, babasından nefret eden kızlar, babasından kaçıp sevgilisinde onu bulan kadınlar, bir gün mutlu olmayı bekleyen aileler ve mutsuz babalar… Sadece kadın yazar ve çizerlerden oluşan Rağmen, ikinci sayısında öykülerle, şiirlerle, inceleme yazılarıyla ve şarkılarla "Baba" temasını işledi. Bu sayının telif geliri, tüm yazar ve çizerler tarafından Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’ndeki Adalet Anaokulu’nda okuyan 0-6 yaş arasındaki çocukların eğitimine bağışlanacaktır. Bu kitabın telif geliri, tüm yazar ve çizerler tarafından Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı’na bağışlanmıştır.

Güç Sensin
Aradığın mucize uzakta değil, senin içinde! Gerçekleşmiş bir hayalin yaşattığı coşku benzersiz. Neler yok ki o coşkuda; taşkın ruhtaki hevesi kırmak yerine sahiplenen, cesaret veren o "yakın"la çoğalan gurur, yoksunluğu alt etmenin sevinci, toplumsal olarak işe yarama duygusunun özgüveni. Tüm bunları Güç Sensin’de gözlerim dolarak fark ettim. Hayalinin peşinden giden gençlerin hikâyesini okurken şunu hissettim; gençlerin önünü açacak mucizenin uzakta, dışarıda değil çoğu kez yanı başında olduğu ne kadar bilinse o kadar iyi. Çiğdem Toker (Sözcü Yazarı) Günümüz dünyasında, özellikle de ülkemizde, sınavlara dayalı ezberci eğitim sistemiyle, gençlerimizi öylesine hırpalarız ki, yaşamlarının ilkbaharında sonbaharı yaşatırız! Oysa hayat, testlerle bize dayatıldığı gibi 4-5 seçenekli değil, sonsu...

Son Yolculuk
İki şey vardır ki muhakkak değiştirir insanı... Biri aşk, diğeri ağır bir hastalık... İkisinden birisi başına gelince artık o eski sen olamazsın bir daha: Kaderin yeniden yazılır çünkü... Genç kuşağın parlayan kalemlerinden Berker Okan’ın Son Yolculuk adlı bu uzun hikâyesi, insanın kontrol edemediği acı deneyimler karşısında ister istemez nasıl değişmek ve başkalaşmak zorunda kaldığını gerçekçi ve şeffaf bir vizyonla irdeliyor. "Planlanan ameliyat uzadı önce, sonra biraz daha uzadı. Sonra daha ne kadar uzadı bilmiyorum. Mekân ile zamanın bağlantısı kesildi. Bunu ancak ameliyathanenin önünde birini bekleyenler bilir. Beklemek insanın kimliğine eklenir bir yerden sonra ve dünyan ameliyathanenin önü oluverir. Bu yüzden yeni dünyan, gerçek dünyanın dönüş hızından bağımsız döner ve zaman, saatt...

Tatavla Hikayeleri
Tatavla Hikâyeleri, Kanunî döneminde tersane işçilerinin yerleştiği, 18. yüzyılda padişah fermanı ile Rumlardan başka bir milletin ikamet etmesi yasaklanan, 1929’daki büyük yangında kül olmaktan kurtulan Tatavla’ya götürüyor. Oğlunun ruhunu İstanbul boğazında arayan Taki, emekli ip cambazı Muhteşem Feridun ve semti yangınlardan koruyan mezarlık bekçisi Arman... İllüstrasyon ve graffiti sanatçısı Furkan ‘Nuka’ Birgün, uzun yıllar yaşadığı semti anlatırken masalsı bir gerçeklikle onu yeni baştan kuruyor. Tatavla Hikâyeleri, yarattığı özgün karakterleriyle ve anlatısıyla yeni kuşak çizgi roman tarihimiz için yeni bir dönüm noktası.

Uykusuzlar
Bu kitabı okuduktan sonra rüyalarınıza bir daha eskisi gibi bakamayacaksınız. Gülşah Elikbank bakışını, gönlünü gerçeğin görünmez yanlarını da içinde taşıyan fantezinin, uçsuz bucaksız, bereketli topraklarına çevirmiş yetenekli bir yazar. Bizde pek gelişememiş olan fantastik edebiyatın göz dolduran, hızla parlayan yıldızlarından. Elikbank, yeni romanı Uykusuzlar’da rüyalara eğiliyor. Gerçek ya da düşsel roman kahramanlarını aşkları, çelişkileri, açmazları, olağan ya da olağandışı rüyaları, rüyasızlıkları ve insanlığı tehdit eden sorunlara çare arama çabaları temelinde anlatıyor. Romanın özeti ve sorduğu evrensel değerdeki soru ise şu: Hepimiz aynı rüyayı görebilsek, dünya daha güzel bir yer olabilir mi? -İnci