
Hikaye Anlatıcısının Yolculuğu
"Evren atomlardan değil, hikâyelerden oluşur." İnsanlık tarihi kadar eski bir yetenektir hikâye anlatıcılığı. On binlerce yıl önce bir mağarada ateş başında başlayan bu kadim yolculuk, günümüzde hem plazalarda hem de siyasetin şatafatlı kürsülerinde devam ediyor. Yolculuk değişmese de yol değişmiş, geçmişin hikâye anlatıcıları yerini pazarlama gurularına veya politikacılara bırakmış bile... Hepimiz dikkatle bu yeni hikâyeleri dinliyor, izliyor veya okuyoruz. Ama biliyoruz ki hikâyeler kimsenin özel mülkü değil. Hikâyeler hepimizin. Ve bizim de heybelerimizde parlatılmayı bekleyen hazinelerimiz, bizi olduğumuz kişi yapan yolculuklarımız var. Madem öyle, hikâyelerimizi neden anlatmıyoruz? Hayatımızın her alanında, etrafımızdakileri harekete geçirmeye ihtiyaç duyduğumuz her an neden bu muazza...

Karanlıkta Yürüyen Yabancı
Kimi insan rahatlıkla ahkâm keserken yapılmamalı dediği şeyi gizlice kendisi yapar. Kendisine dürüst değildir, sanır ki onu "Gören" olmaz. Sana gözlerini "Veren" seni "Görmez" mi sanırsın? Kendi hata ve günahıyla saklambaç oynayıp başkasınınkiyle yakar top oynayanlardan sakın kendini! Bir sabah uyanıp insanların suratlarına baktığında, karşındaki kişinin yüzünde, onların içinde gizli duran cimrilik, kibir, kıskançlık, hırsızlık gibi olumsuz karakter özelliklerinin belli bir renkle ortaya çıktığını görebilseydin, bu hayatında neyi değiştirirdi bir düşün. Aynaya koşup baktığında kendi suratında veya bedeninde hiçbir renkli leke olmadığını gördüğünde bu ne anlama gelirdi? Sen gerçekten tertemiz misin yoksa kendine en uzak kişi yine sen misin? Kendi hayatının filminde yönetmen olacaksan kimler...

Sen Gittin Ya Ben Çok Güzelleştim
Sadece hayatta değil, ayakta da kalarak, mutlu olarak, kahkaha atarak yeneriz düşmanlarımızı. En büyük intikam, intikamı bile düşünmemektir. En büyük intikam, bizsizliktir. En büyük intikam, senin aynada gördüğünü onun artık görememesidir... Nilgün Bodur Bir sene kadar önce eşyalarımı toplayıp sessiz sedasız giderken biliyordum terk ettiğimin terk edenim olduğunu. Gürültü çıkarmadığım, ağlamadığım, kapıları çarpmadığım, eşyaları kırmadığım için hissediyordum bu gidişin dönüşü olmadığını. Bazı gitmeler, beceriksizce teşebbüs edilmiş intihar gibidir. Not bırakırsın, anlatırsın, ağlarsın... Geride kalanları acıtmaya çalışırsın. Hâlâ bir umudun olduğunu gösterir bu haber veriş, kendini özetleyiş. İşte böyle ölemezsin. Bağın varsa gidemezsin. Ben not bırakmadım giderken, çıt çıkarmadım. Çıkarac...

Aralıklı Beslen Genç Kal
Yeni bir trend olan aralıklı oruç şimdiye kadar bildiklerimizi baş aşağı çeviriyor. Frankfurter Allgemeine Sonntagszeitung (Frankfurt Genel Pazar Gazetesi) Diyet yapmadan, strese girmeden zayıflamak, sağlıklı olmak ve sağlıklı bir şekilde yaşlanmak istiyorsanız aralıklı orucun mucizevi etkilerini deneyimlemelisiniz. İnsan metabolizmasının yüzyıllardır bildiği bu programı pratik hayata hiçbir zorluk yaşamadan ve neşeyle uygulayacaksınız. Kendi şahsi ihtiyaç ve yaşam biçiminizi göz önünde bulundurarak günlük ya da haftalık bir ritimle aralıklı oruca başlayıp sağlığınızı ve kilonuzu kontrol etmeniz her zamankinden daha kolay olacak.

Amak-ı Hayal
İnsanlar "mutluluk" kelimesini, bütün hüzünlerini bir defada anlatabilmek için icat etmişlerdir... Dünya hayatına dalıp gitmiş olan Raci, onu tatmin etmeyen sahte eğlenceler ve yaşam mücadelesi içinde akıp giden hayatını sorgulamaya başladığında, yepyeni bir deneyimin de kapılarını aralamıştır. Yolunun üzerindeki mezarlığın içinden geçmeye kalkıştığı gün karşısına çıkan Aynalı Baba adlı bir meczup, Raci’nin hayatını artık geri dönülemez şekilde değiştirecektir. Hayalin derinliklerinde keşfedeceği hakikatler, Raci’yi Manisa Tımarhanesi’ne kadar sürüklerken, her durakta başka kılıkta, başka isimde ve başka ülkelerde yaşantısını sürdüren insanlar olarak sonu belirsiz bir serüven yaşamaya devam edecektir... Şehbenderzade Filibeli Ahmed Hilmi’nin, zengin hayal gücü, cesur kalemi ve yeniliklere ...

2023 Atatürk Takvimi
Türk Cumhuriyeti,Türkiye Cumhuriyetinin 100.Kuruluş yıldönümü ile yeni bir dönenceye girerken olmayan bir fikri DESTEK YAYINEVİ ile masaya koyduk. 100.Seneye girerken, "Mustafa Kemal Atatürk'ün ' Türk çocuğu, atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır

Bir Hatıra-i Pejmürde
Kadın bir yazar tarafından yazılan ve hadiselere kadın tarafından bakan ilk günlük-roman örneği. Latin harflerle ve sadeleştirilmiş hâliyle ilk kez Türkçede. Yazarı kadın, baş karakteri kadın, meselesi kadın... Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde, II. Meşrutiyet’in oluşturduğu atmosferde ilk kez çocuk yaşta evlilik, esirlik, annelik ve dönemin sosyal statüleri gibi kavramlara değinen; baş role genç bir kadını koyan ve tüm bu konuları iç burkan bir anlatıyla okuyucuyla buluşturan özel bir eser. Edebiyat tarihimizin unutulmuş ismi Salime Servet Seyfi’nin kaleminden çıkan, döneminin çok ötesinde bir roman. Bir Hatıra-i Pejmürde, karakterlerin ruh hallerini betimlemedeki sadeliği ve vuruculuğuyla göz dolduran, kayıp bir yazarın kaleminden çıkmış gizli bir hazine.

Bir Kültür Virüsü
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve hayatımızı bir anda distopyaya dönüştüren Covid-19, yeryüzündeki ne ilk ne de son salgın. Ancak yine de insanoğlu virüsle nasıl baş edeceğini, virüs bittikten sonra nasıl bir hayatın kendisini beklediğini çözümlemekte başarılı değil. İşte Erdem Dağdemir, tüm dünyayı etkisi altına alan ve hayatlarımızı bir anda dijital ekranlara sığdıran Covid-19 virüsünün bugününü ve geleceğini tartışıyor bu kitapta. İnsan beyninin adaptif bir organ olduğunu savunan Dağdemir, Covid-19 virüsünün hayatımıza girmesiyle beynimizin ne gibi değişikliklerle mücadele ettiğini, duygusal ve zihinsel olarak nelerle karşı karşıya olduğumuzu ve bunun Endüstri 4.0 ile bağlamını cesur bir şekilde ortaya koyuyor. Pandeminin hızlandırdığı dijitalleşme hayatlarımıza ve bize neler kazand...

Maç
Amatör bir boksör olan Jack London’ın kaleminden aşka ve boksa dair küçük ama etkileyici bir roman! İşçiliğinin yanı sıra akşamları paralı dövüşlere çıkan, tüm kasabanın sevgilisi genç Joe ve küçük yaşta anne-babasız kalmış, güzelliği ve içine kapanıklığıyla herkesin hem merak ettiği hem de hayranlıkla baktığı Genevieve’nin ilk görüşte başlayan aşkının arasına sadece bir "maç" girebilmektedir. Joe, sevdiği kadın için bundan vazgeçmeye ve son bir maça çıkmaya karar verir... Döneminin sınıfsal ve ahlaki yapısını bir resim gibi yansıtan bu roman, Olaylar Boksörün Pazı Sarmasını Yemesiyle Başladı kitabıyla bilinen Giray Kemer’in çevirisi ve keyifli önsözüyle Karakarga Yayınları’nda.

Edebiyatta Pati İzleri
Bir kediyle uyumamış ya da bir köpekle dostluk kurmamış yazar yoktur neredeyse! Bu kitap çağdaş edebiyatımızın yaşayan kıymetli on yazarının hayvanlarla olan ilişkisini okurla buluşturuyor. Faruk Duman, İnci Aral, Haydar Ergülen, Buket Uzuner, Doğu Yücel, Sevin Okyay, Neslihan Önderoğlu, Haldun Çubukçu ve Murat Batmankaya mektuptan öyküye, denemeden anlatıya uzanan metinlerle hayvanlarla dostluklarını büyük bir içtenlikle paylaşıyor. Kitabın ikinci bölümünde ise, Neyzen Tevfik’in bir yerlere gitmeyen Mernuş’undan Nâzım’ın köpeği Şeytan’a, Nurullah Ataç’ın kedi dostluğundan, Tevfik Fikret’in Zerrişte’sine, Bilge Karasu’nun filozof kedilerinden, Fikret Otyam’ın çalınan keçisi Nimetçik’e kadar uzanan yelpazede yazarların hayvanlarla ilişkilerinden doğan ilginç olayları, anekdotları ve izdüşüm...

Niyet Defteri
SÖZ BÜYÜDÜR Sözler, seçimleri ifade eder, seçimlerse kadere dönüşür. Kaderse bir çemberdir. İçine hapsolduğun bir çember... Ne var ki sözlerle inşa ettiğin çemberi yine sözle kırabilmen mümkün... Nasıl mı? Yeni sözlerle, yeni bir gelecek tasarlayarak... İşte bu kitap, bir geleceği tasarlama kitabı... Hem de sözlerle. Çünkü sözler tılsımlıdır. Eski seni, yeni sözlerinle dönüştürmeye başlayacaksın. Geçmişini bırakmaya hazır mısın? Eski sen ile vedalaşabilecek misin? Yeni seni ne kadar seveceksin? Tasarladığın gelecek ile hayalindeki gelecek aynı mı? Hadi aç sayfaları... Bu kitap geleceğinin pusulası...

Rusya'nın Kodları
Volkan Özdemir Rusya’daki eğitim dönemini olağanüstü yetkinlikte gözlemlerle süslemiş... Bilgi, deneyim, gözlem ve sezgileri ile sizler için müthiş bir Rusya tablosu yaratmış. Arı ve akıcı bir Türkçe ile kitabın sayfaları arasında keyifli bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Geçmişten gelip geleceğe uzanan süreç öylesine güzel anlatılmış ki Rusya’nın bütün sırlarını keşfediyorsunuz. Volkan Özdemir, büyük bilgi birikimi ile tarihi olarak tartışılan konulara bile gerçekçi verilerle ışık tutuyor. Zaman tünelinin içine girip dünya ve insanlık tarihine mal olan şahsiyetleri farklı boyutlarla karşınıza çıkarıyor. Rusya’nın ekonomisinden jeopolitiğine, siyasi yapısından güvenlik politikalarına kadar hemen her konuda Volkan Özdemir’in hiçbir yerde bulamayacağınız özgün analizleri var! Okudukça Rusya’nın do...

Doğu'nun Kozmik Efsaneleri
"Dinle bak, kadim efsane, evrenin sonsuzluğu, sınırsızlığı ve ritmi hakkında ne diyor?" Kozmos’un gizli kalmış işaretleri, arayan kişinin gözlerine pırıl pırıl görünür. Kendini kozmik notaya akort edenler, Sessizliğin Sesi’ni duyabilirler. Ne var ki tekdüze gündelik yaşantı içerisinde bu kozmik gerçekliği çok az kişi hisseder. Doğu’nun Kozmik Efsaneleri, kulakları bilgeliğe açık olanlar için söylenmiş bir şarkıdır. Stepan Stulginsky’nin ağırlıklı olarak Madam Blavatsky’nin çalışmalarından derlediği derin kavramları, sade bir anlatım üslubuyla işleyen bu kitap, manevi kültürün enginliklerine erişmek isteyenler için bir rehberdir. Atlantis ve Mısır’ın kadim anlatılarından bugünün çağdaş efsanelerine uzanan bir köprü niteliğinde olan bu başucu kitabı mitolojinin derinliklerine süzülüp varoluş...

Devşirme: Asker ve Mürit
Asker ve müridin aynı anda görüldüğü devşirme sisteminin modern dönem Türkiye’sine de önemli yansımaları söz konusu. Ancak ordu ve tarikatlar benzeştiği kadar ayrışırlar da. Ordular bu dünya ile, tarikatlar her iki dünya ile de ilgileniyor. Ordular, kuralcı ve kitabi hayatlar önerirken tarikatların cezbeli bir yaşantıları var. Orduda sorgulanan lider, tarikat ve cemaatte hatadan münezzeh. Bu eser, her türlü tarikat ve cemaat düzeninin, ordu ve devlete uygulanması durumunda çözülmenin kaçınılmaz olduğunu anlatıyor. Prof. Dr. Abdülhaluk Çay, E. Devlet Bakanı / Akademisyen Bu kitapta okuyucu, Türk toplumunun tarihi ve sosyolojik derinliklerinde bir gezintiye çıkarılıyor. Devşirme, devletin temel kurumlarından olan ordu yapılanması ile kendini ve aklını şeyhinin eline teslim eden tarikat ve ce...

Mutluluk Virüsü
Yaşam uzun soluklu bir serüven... Eminim başarmak ve mutlu olmak için yapıyorsun her şeyi... Oysa başarı hiçbir zaman tek başına mutluluk getirmez. Hayallerine ulaşmış nice mutsuzlar var bu diyarda ama değil mi? O halde işin sırrı nerede? Tabii ki mutlu olmayı seçmekte! Yeter ki kararını ver! Her an bir yerden başlamak mümkün... Mesela bu kitapta bir virüs var. Mutluluk virüsü... Üstelik hızla bulaşıyor. Tabii ki bunun için özenle izlenmesi gereken birtakım teknikler var... Seni mutlu olmaktan alıkoyan, gelişimini sabote eden, ritmini bozan faktörlere ulaşmak gerekir değil mi? O halde "Enkazın kara kutusuna ulaşalım!" derim. Bünyesine güvenen bize katılsın. Kara kutu açılıyor! Mutluluk virüsü kapmak an meselesi...

Savaş Pilotu
"Savaş macera değildir, hastalıktır. Tıpkı tifüs gibi." Dünyanın en çok satan ve okunan kitaplarından biri olan Küçük Prens’in yazarı Antoine de Saint-Exupéry’den savaşın anlamsızlığı, yıkıcılığı ve bedeli üzerine etkileyici ve gerçekçi bir roman... Kendisi de savaş pilotu olan ve hayatını bir uçuşta kaybeden ünlü Fransız yazar Antoine de Saint-Exupéry, II. Dünya Savaşı’nda Almanlarla çarpışmaya devam eden bir avuç Fransız pilotun hikâyesini kendinden de çok izler katarak anlattığı bu kitabında cesareti, korkuyu, ölümü, hayatı, umudu ve umutsuzluğu sorguluyor. Yaşamın yüceliğine ve sevmenin gücüne kıymetli anlamlar katıyor. Exupéry’nin bu otobiyografik eseri, savaşın insanlık tarihinde açtığı yaraları içeriden bir gözle en gerçekçi haliyle aktarmaktadır.

Yabancıların En Yakınıydın Sen - Nilgün Marmara
"Anımsamadığım tüm sözcükler anımsayabildiğim tek bir sözcüktü: Yara!" Eğer bu kitabı okurken baştan sona keder içinde bir Nilgün Marmara bulacağınızı düşünüyorsanız baştan uyaralım; yok. Çünkü onun derdi kederle değildi. O, kendini buraya ait hissetmiyordu sadece... Ece Ayhan’ın da dediği gibi dünyayla yaralıydı. Dünyayla derdi vardı. Ondan bahsederken edebiyata, şiire bakışına, eserlerine, yazdıklarına bakmamak, o yarayı bütün buralarda aramayıp sadece filmin sonundaki intiharına bakmak, "Doğdu ve öldü!" demekle aynıdır. Nilgün Marmara sadece doğup ölmedi. Yaşadı da. İyi bir şair ya da bir yazar olmak değildi derdi. Bu yüzden şiirlerini kimseye göstermedi. Sadece yazar, şair değil; eş, evlat, anne, kız kardeşti... Bu hayata dair hiçbir unvanı, hiçbir aidiyeti almak istemiyordu üzerine. Ş...

Beynin Sırları
İnsan bedeninin kara kutusu "beyin" ilk kez böylesine derinlikli deşifre ediliyor... Beyin insana dair hangi sırları barındırır? Bilinçaltımız bizi nasıl etkiliyor? Beyin kapasitemizin ne kadarını kullanıyoruz? Her yaşta daha zeki olmak için ne yapmalıyız? Her insanın beyni parmak izi gibi eşsiz mi? Kişiliğimizi beynimiz mi belirler? İnsanoğlu neden şiddete meyilli? Linç nasıl bir ruh hali yaratıyor? Psikopatlar nasıl bir beyin yapısına sahip? Beyinle suça eğilim arasında bir bağlantı var mı? Beyin büyük acılarla nasıl baş eder? Kadın ve erkek beyni neden farklı? Âşık beyinde neler oluyor? Yalan söylerken kendimizi nasıl eleveririz? Gözler hangi sırları açık eder? Neden uyuyoruz? Rüya görüyo

Noam Chomsky - Dünyayı Değiştirmek İstiyorsanız Onu Anlamaya Çalışmalısınız
Gerçeği söyleme özgürlüğüne ve sorumluluğuna sahip bir aydın, sıkı bir eleştirmen, idealist bir yazar, sıra dışı bir profesör... 21. Yüzyılın ilham veren entelektüeli. Arthur Naiman, Chomsky için "Dünya onsuz daha boş, daha yalnız ve daha az adaletli bir yer olacak." diyor. Bu kitapla Chomsky’nin hayata ve insanlığa yaklaşımını, olaylara bakış açısını ve değerlendirmelerini genel hatlarıyla öğrenirken neden onsuz bir dünyanın daha boş, daha yalnız ve daha az adaletli bir yer olacağını anlayacaksınız.

Çerçöp
Hem ‘çerçöp’ün hem de ‘çer’in çeşitli anlamları var sözlüklerde. Hem o anlamlara uygun bir kitap bu hem de ‘çer’e benim yakıştırdığım ya da öyle sandığım ‘yol’a. Öyleyse çerçi de yolcu oluyor. Ama eli boş gitmeyen yolcu. Haydar Ergülen Haydar Ergülen, Çerçöp’te okuru bir daktilonun, kâğıdın ya da artık bir çocukluk anısı olarak zihinlerimizde yer etmiş duvar halılarının dünyasına bir yolculuğa çıkarıyor. Mahalleye gelen ilk telefon, ilk Avrupa yolculuğu, ikinci olmaya ve uykuya övgü... Eskişehir’de geçen çocukluğuna, kimi zaman 80’lerdeki ODTÜ yıllarına ve günümüzün karantina deneyimlerine kadar tüm yazılar Ergülen’in şair diliyle birleşince bir oturuşta okumak isteyeceğiniz bir kitap çıkıyor ortaya.

Ayasofya'nın Gizli Tarihi (güncellenmiş)
Ayasofya’nın sırlarla dolu gizli tarihi ilk kez gözler önüne seriliyor... Ayasofya’nın içindeki gizemli sembollerin anlamı ne? Hangi gizli örgütler Ayasofya’ya izlerini bıraktı? Bu işaretler hangi amaçla mabede kazındı? Ayasofya’nın dehlizleri nerelere uzanıyor? Tapınak Şövalyeleri Ayasofya’yı nasıl hedefine aldı? Ayasofya’da hangi Kutsal Emanetler’i aradı? Mabedi kirletmek adına içinde türlü sapkınlıklar yapanlar kimlerdi? Ayasofya düşmanı Venedikli Dandolo’nun mezarı neden Ayasofya’nın içinde? Fatih Sultan Mehmet, fetih sonrasında kılıç hakkı Ayasofya’da hangi değişiklikleri yaptırdı? Fatih Sultan Mehmet’in Bellini’ye yaptırdığı ünlü tablosu Ayasofya’yla ilgili hangi sırrı saklıyor? İstanbul işgal altındayken "Ayasofya’da haç görmektense onu yıkarım!" diyerek düşmandan koruyanlar kimlerd...

Sana Gelirken Ben
Sana Gelirken Ben, tutkulu bir gezginin hayallerinin peşinden gitme hikayesi. Gerçekle kurgunun, hayal ve gerçeklerin birbirine karıştığı bu kitap sizi hayalini dahi kuramayacağınız bir maceraya çıkaracak. Vahşi doğa fotoğrafçısı Nazan Aşkalli ile birlikte bir balina peşinde dünyanın dibine doğru bir yolculuğa hazırlanın!