
Pozitif Psikoloji
TAM BİR MUTLULUK YAŞAMDAN TAT ALMAYI, DERİN BİR ANLAM BULMAYI VE DOYUMU BİR ARADA BARINDIRIR. Psikoloji bilimi genelde yetersizliklerle ilgilenir. Ancak bugün güçlü yanlarımızı ve yeteneklerimizi bulup ortaya çıkarmamız, her alanda nasıl daha başarılı olabileceğimizi bulmamız, kendimizi nasıl geliştirebileceğimiz, nasıl daha doyurucu bir iş yaşamımızın ve ilişkilerimizin olabileceği ve güzel yaşama sanatı konularında daha çok bilgi edinmemiz gereken bir zamanda yaşıyoruz. İnsanın güçlü olduğu yanlarını bilmesi ve bunlara göre ilerlemesi, içgörüyle birlikte yaşama ilişkin yeni bakış açıları kazanmayı, zorlanmalar karşısında daha dayanıklı olmayı, iyimserliği ve ruhsal dayanıklılığı sağlar. Prof. Dr. Ertuğrul Köroğlu Pozitif Psikoloji kitabında ruhsal bozuklukların ötesine geçerek, nasıl dah...

Umberto Arte İle Sanat 4
"Dünyada yeterince tatsız şey var. Sanat neden güzel olmasın?" Pierre Auguste Renoir "Caravaggio’dan Aziz Petrus’a Söyleyemediklerimiz ve İtiraf Edemediklerimiz" ile başlayan benzersiz ve zihin açan bir sanat yolculuğuna var mısınız? O zaman buyurun. Raphael’den Caravaggio’ya, Valentin de Boulogne’den El Greco’ya, Hieronymus Bosch’tan Rogier van der Weyden’e, Titian’dan Bruegel’e, Holbein’dan Carracci’ye, Rubens’ten, Domingo Valdivieso’e kadar birçok sanatçının konuya ilişkin resimleri ve detaylı incelemeleri. Hz. İsa’nın Petrus’u havariliğe kabul edişinden başlayıp, son akşam yemeği, yargılanması, çarmıha gerilmesi, mezara konulması ve dirilişine kadar geçen sürenin detaylı analizi ve sanat tarihine yansımaları. Petrus ile Caravaggio’nun insani korkuları, söyleyemedikleri ve itiraf edemed...

İktisada Yeniden Giriş
Akıllı insanlar hatalarından ders alır, çok akıllı insanlar başkalarının hatalarından da ders alır. Son birkaç yıldır yaşanan küresel çalkantı hemen hepimizin ekonomi ile ilgilenmesini gerektirdi. Bu nedenle bir önceki kitap İktisattan Çıkış iken şimdi İktisada Yeniden Giriş yapıyoruz.Ancak, eski zamanın soylu duygularının çok uzağındayız artık. İhtiyaçlardan çok ihtirasların peşinde koşuyoruz. Tasarruf etmekte zorluk çekerken, cüretli yatırımların peşindeyiz. Kazandığımız paraya hükmümüz geçmediği gibi, harcadığımız yerler de bizi tatmin etmiyor. Açıkçası eski iktisat öğretisi de bir yere kadar bu duruma çare olabiliyor. Sebep-sonuç ilişkilerinin karmakarışık hale geldiği yaşantımız bizi arzu etmediğimiz yerlere sürüklüyor. Sadece ailemizi değil firmalarımızı da böyle yönetiyoruz. Dünyanı...

İnsanlar ve Yanılgılar
İnsanın kaderini yanılgıları belirler. İnsanoğlu dünya üzerinde belirdiği ilk zamanlardan itibaren beynini kullanarak hayatta kalmaya ve çevreye uyum sağlamaya çalıştı. Evrim sürecinde beyni gelişirken deneme yanılma yoluyla öğrenerek bugünlere ulaştı. Bu süreçte otobiyografik belleğin gelişmesi bir dönüm noktası oldu. Çevreyi algılayış biçimi, analiz yapabilmesi, problem çözme becerisi, geleceği planlayabilmesi ve dil yoluyla iletişim kurarak kendini ifade edebilmesi ona diğer canlılar karşısında üstünlük sağladı. Ancak, bu kadar gelişmiş üst düzey bilişsel yeteneklerine rağmen çok önemli bir açığı hâlâ kapanmadı. İnsan yanılgıya oldukça yatkındır ve sık sık yanılır. Gelişmiş ve muhteşem beyni yanılgılara karşı bağışık değildir. Yaşamı yanılgılarla yüzleşerek geçer. Yanılgıların farkında ...

Vazgeçmediğin Sürece Zorluklar Geçicidir
"İyi şeyler inandığında, daha iyi şeyler sabrettiğinde ve en iyi şeyler hiç vazgeçmediğinde gelir." Biliyorum, uzun bir yolun yorgunusun. Doğduğun günden beri durmadan yol almaya çalıştın. Kimi zaman ezbere, kimi zaman zoraki, bir noktaya kadar gelebildin. Kimi duraklarda fazlaca soluklandın, kimi duraklarda ise trenin zaten çoktan kaçmış olduğunu düşünüp gideceğin yere doğru yol almaktan vazgeçtin. Bazen gücün vardı çabalamaya, bazense herkesten daha fazla yorgundun, ne yaparsan yap hep aynı yerde saydığını düşünüyordun, ilerlemeye devam etmedin. Bazen senin seçimindi durmak, bazense mecbur bırakıldığın bir zorunluluk. Sebebi ne olursa olsun yol hep çok uzun ve belki de çok karmaşıktı, bu yüzden olmadı. Sadece senin için değil, herkes için böyledir bu... Bazı başlangıçlar hep acı verir. B...

Leonard Cohen
"GENÇLİKLERİNDE BİR GÜN LEONARD COHEN’İN SESİNİ DİNLEYENLER, MEVCUDİYETLERİNİN BİR NOKTASINDA, YENİ BİR AŞKA YA DA ŞİŞEYE BAŞLAMADAN VEYA TERK EDİLMEDEN ÖNCE İLLA Kİ ÜŞÜYECEKLERİNİ, BAŞKALARININ ARASINDA KENDİLERİNİ ÇOK YALNIZ HİSSETMEKTEN KORKACAKLARINI, BAZEN DÜNYAYA HİÇ GELMEMENİN BELKİ DE DAHA İYİ OLDUĞUNU DÜŞÜNECEKLERİNİ ÇOK ERKEN ÖĞRENDİLER." - Mishka Assayas 21. yüzyılın en modern, en klasik, en tavizsiz, en net ve en karmaşık ozanının hayatından enstantanelerle dolu bir çizgi roman. Kahveniz ve müziğiniz hazırsa başlayın...

Anılarınla Barışırsan Özgürleşirsin
Bazı acılar, zamanla armağana dönüşür... Bir zamanlar kalbimi sökercesine canımı acıtan şey için sonradan şükredeceğimi nereden bilebilirdim ki? Yüzüstü bırakıldığım ilk gün hissettiğim o acının hiç geçmeyeceğini, kalp sancısıyla bölünen uykularımın bir daha huzura kavuşmayacağını sanıyordum. Göğsümü sığdıramadığım şu gökyüzünün ciğerlerime hep dar geleceğini ve artarak devam eden özlemlerin hiç geçmeyeceğini zannediyordum. Aslında en çok da uğradığım haksızlıkları asla hak etmediğimi düşünüyordum. Oysa karşılaştığım onca kötülüğe tahammül etmekle o haksızlığı kendime ben yapıyormuşum. Meğer sevdasını bal sanan, zehirlendiği kalbi kendine yuva sanıyormuş. Yani yok yere gidenler iyi ki geri dönmemişler, yoksa hiç iyileşemezmişim... Allah her şeyin en iyisini biliyor. Bazı acılar zamanla bir...

Anti-kanser Yaşam ve Beslenme
"Şimdi umutlarımız ilerleyen teknolojinin, dünyanın yaralarını sarabilmesinde ve mevcut sistemlerin sürdürülebilir sistemlerle değiştirilmesinde. Bir umudumuz daha var ki o da bizleriz. Bizim içinde bulunduğumuz durumu tüm gerçekleri ile fark edip harekete geçmemiz gerekiyor. Bu şekilde kanser dahil pek çok hastalığı yenebilir, gelecek nesillere güzel bir dünya bırakabiliriz." – Dr. Sevil Öz "Yaşamını insan ve doğanın sağlığına adayan sevgili kuzinim Dr. Sevil Öz, dünyamız ve bizler için çok faydalı bir eser ortaya koymuş. Kitabında gezegenimiz hastalandıkça, bizim de başta kanser olmak üzere pek çok hastalığa maruz kaldığımızı, küresel ısınmanın yarattığı bu döngüyü bozup iyileşebilmemiz için yapmamız gerekenleri anlatıyor. Dünyamız ile dost olarak sağlığımıza nasıl kavuşabileceğimiz ve g...

Vardım, Varım, Varolacağım - Rosa Luxemburg
"Bütün dertleri ve gizli akıtılan acı dolu gözyaşlarını zenginlerin vicdanına yüklemek istiyorum!" Birinci Dünya Savaşı sonrasında uluslararası komünist hareketin öncü eylemcilerinden ve en önemli şehitlerinden biri olarak kabul edilen devrimci ve teorisyen Rosa Luxemburg, korkusuzca ve kararlı bir şekilde her şeyi sorguladı. Karl Marx’ın bazı teorilerine, savaş yanlılarına, monarşiye, bürokrasiye, emperyalizme ve cinsiyetçi erkek yoldaşlarına meydan okudu, hepsine cesurca karşı çıktı. Doğumundan ölümüne, burjuva toplumunu ve normlarını reddeden, hayatı mücadeleyle geçmiş bu cesur kadın, statükoya alternatif arayan, başka bir dünyanın mümkün olduğuna inanan birçok kişiyi büyüledi. Onun adı Rosa Luxemburg’du. İnandığı doğrulara hayatını adamak, onurlu bir yaşamın olmazsa olmazıydı ve öldürü...

Fantastik Okuryazarlığı
"Fantastik, gerçeklikten kaçma yolu değil, onu anlamanın bir yoludur." – Lloyd Alexander * İçimizdeki çocuk tüm saflığıyla büyünün var olmasını, kötü giden şeyleri bir çırpıda düzeltecek o sihrin gerçekleşmesini bekler. Ama yetişkin tarafımız dünyanın karanlık bir yer olduğunu, kötülüğün sıklıkla kazandığını fısıldar kulağımıza. Bu ikircikli anların yaratıcı zekâyla birleşip bir hikâyeye dönüşmesi bizi fantastik janrasına götürür. Peki, fantastik türünü gerçekten anlayabiliyor muyuz? Yapılan göndermelerin, üzerine kurulduğu metaforların farkına vardığımız bir okuma yapabiliyor muyuz? Fantastik hikâye nedir? Bir hikâyenin fantastik olması için ihtiyaç duyduğu özellikler neler? Kaç çeşit fantastik hikâye türü var? Fantastik hikâyeler nasıl yazılır?

Kafamdaki Karıncalar
"YA ÖLECEK YA YANACAKTI, O YANMAYI TERCİH ETTİ..." Bir tarafta geçmişe saplanan, geleceği mahvetmeye meyilli, sahip olduğu obsesif kompulsif bozuklukla mücadele etmeye çalışan bir kadın: Ceyla. Diğer tarafta kendini çevresinden soyutlayan, yaşadığı kayıplarla kafasındaki karıncalar arasında sıkışmış, yalnız bir erkek: Egemen. Ve Egemen’in tercihlerine yön veren dedesi Mustafa Bey tarafından yazılmış kırmızı kaplı eski bir günlük... Egemen’le Ceyla’nın yolu Beşiktaş-Kadıköy vapurunda kesişir ve karşılaştıkları tesadüfler onları suçlulukla masumiyet, doğru ile yanlış, aşk ve nefret, yaşam ve ölüm arasında bir muhasebe yapmaya sürükler... Onur Akhan KAFAMDAKİ KARINCALAR isimli eserinde insan hayatına yön veren karşıtlıkları, tuzaklarla örülü bir aşk hikâyesi üzerinden anlatıyor. "Bir olayı, m...

Paçayı Kaptırmama Sanatı
"BU DÜNYADA BİZE SUNULAN ŞEYLER BİR SEYYAHIN HANDA BİR GECELİĞİNE KONAKLAMASINA BENZER." – EPİKTETOS Bir filmde rastlasak amma da klişe deyip kanalı değiştireceğimiz tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Ekolojik felaketler, salgınlar, ekonomik krizlerle birlikte dünya paçamıza yapışmış "Vallahi hayatta bırakmam!" diyor. Güya modern dünyada yaşıyoruz. Atalarımızdan daha iyi durumda falan değiliz, mağarada yaşayan o adam bugün hâlâ aramızda ve aynı tepkileri veriyor. O mağara adamı biziz ve hâlâ çaresiziz. Bu kitabın konusu karamsar düşüncelere odaklanmak değil, aksine dünyanın gelip geçiciliğinde, çok da kendimizi hırpalamadan bazı şeylere göz atmak, mucizevi değil daha insani dengede kalma yollarını keşfetmek. Çeşit çeşit insan profili, davranış şekli ve düşünce bulutları arasında gezinmek, bazen ...

Masum Cinayetler
İz bırakmayan bir seri katil... Cinayet... Suçların en büyüğü, günahların en affedilmez olanı. En büyük günah ve suç dense de cinayet ilk insandan beri var olmuş. Habil ve Kabil’i düşünün, üstelik ikisi kardeş ama kadın meselesi birinin diğerini öldürmesini engelleyememiş... İstanbul’un olağanüstü güzel yalılarında, malikânelerinde vahşi cinayetler işleniyor. Şöyle böyle değil korkunç cinayetler, cinayetlere aşina emniyet mensupları bile "Bu bir kâbus!" sözlerini fısıldıyor geceler boyu. En lüks semtlerde, onlarca korumanın arasında bir seri katil dolaşıyor, geride oluk oluk akan kandan başka iz bırakmayarak. Ve yaşlı komiser işin içine girdiğinde, cinayetleri işleyen kişiyle burun buruna geldiğinde onu bırakıyor, yoluna gitsin diye... Cinayetin masumu olabilir mi?

Asil Kan
"ARIANA GRANDE!" Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş gayesinin esası, yakın bir gelecekte tüm milletleri "İnsanlık Rotası’nda" birleştirecek yapıyı kurabilmekti. Çünkü, Anadolu insanı, bu "yüksek bilince" ulaşabilecek genetik ve kozmik aktarımlarla donatılmıştır. Anadolu’nun, zor dönemlerde Seçilmiş Lider, yani Yaradan tarafından seçilmiş ve insiye edilmiş lider çıkarabilme potansiyelinin yüksek oluşu, tesadüfi olayların değil genetiğe ve bilince işlemiş "kültürel kodların" neticesiyle olmuştur. Asil Kan olarak seçilmiş, vazifeli olan kişiler icazete ihtiyaç duymadan kararlar alırlar. Ayrıca onlar, "devlet yönetme" iradesine ilave olarak yeni bir "devlet kurma" iradesine de sahiptirler. İşte bundan dolayıdır ki tüm "inisiyatifi-sorumluluğu" üzerine alan Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün tari...

Açlık
Bir yandan yazar olma aşkıyla yanıp tutuşurken, öbür yandan açlık ve sefaletle boğuşan bir adamın duygulandırıcı öyküsü. Dünya edebiyatının en kıymetli isimlerinden Norveçli yazar Knut Hamsun’un bu romanında, kendini keşfetme yolunda ilerleyen genç bir adamın verdiği mücadelelere tanık oluyoruz. Varoluşsal savaşlar, içsel çelişkiler, yaratıcı ifade arzusu, hırs ve gurur, kitabın derinden ele aldığı konulardan yalnızca birkaçı. "İçime sığdıramadığım öfkem tetiklemişti bu yorgunluk nöbetini." "Batıyor, yalnızca batıyordum; belim, omuzlarım, dizlerim, her tarafımla beraber, kendi rezilliğimin içine doğru, bir daha yükselmemek üzere batıyordum." Açlık, bizleri insan psikolojisinin en derinlerine taşıyor...

Fabrika Günlükleri
"Babam 30 yıldır bu fabrikada çalıştığından şans melekleri benim yanımda. Her şey iyi gidiyordu, ta ki müdür şunu diyene kadar: ‘Buraya oyun oynamaya gelinmediğini tahmin ediyorsunuzdur?’ 15 gün sonra fabrikadan telefon geldi; işe alınmıştım." Rüzgâr ters yönden estiğinde, kendisini keskin kükürt kokusuyla mutlaka hissettiren, bacalarında dumanı her daim tüten Québec Hamur ve Kâğıt Fabrikası... Çok genç bir adam olan Guy, henüz ergenlik yıllarını sürmektedir. Babasının yıllardan beri çalıştığı kâğıt fabrikasında, kendisi de yaz dönemlerinde çalışmaya başlar. Animasyon okuluna gitmek isteyen ve tüm yaşamı "çizim" üzerine kurulu olan Guy için fabrikadaki işçilerin hayatları, sohbetleri, alışkanlıkları, ilgi alanları ve tüm ömürlerini bu yorucu işte geçirmeleri, genç adama bambaşka bir deneyi...

Ateşi Çalan Şair - Arthur Rimbaud
"Ölümsüz ruhum Verdiğin sözü tut Unut yalnız geceyi Ve yanan günü unut." – Arthur Rimbaud 19. yüzyılın yoksul ve isyankâr sokaklarında, zengin ve tutkulu sözcüklerle sembol yüklü bir karabulut gibi dolaşan büyük şair Arthur Rimbaud’nun tekinsiz ayak izlerinin anekdotudur bu kitap. Topluma ve entelektüel camiaya ısınamayan bir uyumsuz, yersiz yurtsuz bir yürüyüşçüdür o. Şiiri çok genç yaşlarda şehirde bırakıp sokaklardan çöllere geçse de yazdıkları edebiyat tarihinin akışını değiştirecek kadar özgün ve ateşliydi. Bir hayalperestin sınırları zorlayan yaşamına tanıklık etmek; özgürlük, tutku, aşk, acı, uyumsuzluk, delilik, dâhilik ve birçok şeyi derinden hissetmenizi sağlayacak. Arthur Rimbaud çağdaşlarının gözünde hep şöyle tarif edilmişti: O ŞİİRSEL BİR İSYANDIR!

Tarla Kuşu
"Okuduğum en iyi grafik romanlardan biri. Muhteşem çizimlere sahip bu baba-oğul hikâyesi, acımasız bir şiddet ve sürekli artan duygusal bir yoğunluk barındırıyor. Cormac McCarthy’nin en iyi eserlerini çağrıştıran ve insanın elini ayağını titreten yıkıcı bir deneyim." -SCOTT DERRICKSON, Dr. Strange filminin yönetmeni "Erkekliğin ve ergenliğin yarattığı panik havası bile yeterli olurmuş; görsellerdeki hareket ve şiddetin atmosferik etkisi de. Ama ikisinin birleşimi, Tarla Kuşu’nu efsanevi bir seviyeye yükseltmiş." -JASON BLUM, Yapımcı "İnanılmaz dokunaklı, adeta mideye bir yumruk gibi inen tam bir güç gösterisi. Tarla Kuşu, klasik olmaya aday. Türün kalıplarının dışına çıkıp, grafik roman kavramını genişletiyor. Size on yıllar boyunca bir şeyler katmaya devam edip yazar/çizerlere ilham kayna...

Hayatı Sessize Alma Vakti
HER YERE YETİŞMEYE ÇALIŞIRKEN HİÇBİR YERE ZAMANINDA VARAMADIK. EN KÖTÜSÜ DE KENDİMİZE GEÇ KALDIK. Bazen kısa bir mola, çok daha uzun yollar yürümeye hazırlar insanı... Durmamak, ara vermemek ve hiç hız kesmemek daha çok şey kaybettirir. Sadece birkaç dakika bile olsa hayatı sessize almayı başarabilirsen, şikâyet ettiğin her şey değişecek. Çözümsüz gürültüler sustuğunda ilham dolu fısıltılar başlayacak. Yaşamak başlı başına bir gizemdir, sessizliğin de arkasında büyük bir gizem saklı... Kendine rehberlik et ve biraz inzivaya çekilip sessizlikten güç al. Sırtındaki yüklerden, zihnini bulandıran düşüncelerden, seni sana gurbette bırakan her şeyden uzaklaş. Her şeye format atma şansı ver. Kendinle baş başa kalmak korkutucu olduğu kadar heyecan vericidir de... Belki hiç hoşuna gitmeyecek şeyler...

Bilimkurgu Okuryazarlığı - Bilinmeze Merakın Anatomisi
"BİLİMKURGU, LAZER TABANCALI DELİKANLILARIN METAL SUTYENLİ KIZLARI KURTARDIKLARI ‘UCUZ’ UZAY FİLMLERİNDEN İBARET DEĞİLDİR." – PHILIP K. DICK. Bilimkurgu nedir? Bilimkurgunun temeli "novum" nedir? Novuma göre bilimkurgu alttürleri nelerdir? Bilimdışı kurgu nedir? Bilimkurguyu gerçekten anlıyor muyuz? Yapılan göndermelerin ve üzerine kurulduğu teorilerin farkına vardığımız bir okuma gerçekleştirebiliyor muyuz? Bilimkurgu hikâyeleri nasıl yazılır? Bilimkurgu üzerine daha yüzlerce sorunun dünyanın en önemli eserlerinden örneklemelerle ele alındığı bu kitap sadece bilimkurgu tarihini değil, felsefesini de açıklıyor. Bu türe gönül vermiş, okumaya ve seyretmeye meraklı herkese hitap eden bu kitabı okuduktan sonra bilimkurguya bakışınız tamamen değişecek. Yıllardır bilimkurguyla ilgilenen editör Z...

Alice İn Wonderland
"Who In the world am I? Ah, that's the great puzzle!" ALICE IN WONDERLAND is a novel written by British author Lewis Carroll in 1865. It tells the story of a young girl named Alice who falls down in a rabbit hole into an underground fantasy world inhabited by strange creatures. It is considered one of the best examples of the genre of literary nonsense. The tale merges with logic and gives the story lasting popularity among adults as well as children. One of the best-known and most popular works of English fiction, its narrative, structure, characters, and imagery have been immensely influential in popular culture and literature, particularly the fantasy genre. It's been 150 years since Lewis Carroll introduced Alice in Wonderland, which has become a favorite with children and adults world...

Seçimleriniz, Korkularınızı Değil Umutlarınızı Yansıtsın - Nelson Mandela
"Galip asla vazgeçmeyen bir hayalperesttir." Kimi hayatlar kolay yaşanmaz. Nelson Mandela’nın hayatı da böyleydi. En çok saygı duyulan liderlerden biri olarak dünya tarihine geçen Nelson Mandela, Güney Afrika’nın ilk siyahi devlet başkanı oldu. Irk ayrımcılığına dayalı rejimi (Apartheid) ömrü boyunca mücadele ederek yıktı. Ülkesine demokrasiyi getirmek için hayatı pahasına savaşmaktan asla çekinmedi. Mücadelesiyle milyonların umudu oldu. Onun mücadelesi, dünyada, mücadele motivasyonunu yitiren her toplum ve her birey için dönüp dönüp incelenmesi gereken bir kişisel gelişim dersidir.

Karşı Kaldırımdaki Adam
En büyük hayalini gurura, vicdanını aşka yenik düşürme! Gidemezsin! Aşkın seni elleri ceplerinde, karşı kaldırımda beklerken, sen binlerce kilometre öteye uçamazsın. Seni ona sarılmaktan alıkoyan çok daha başka, büyük bir şey yoksa eğer... Vazgeçemezsin! Hayatının en büyük hayaline kavuşma ümidin varsa, o yoldan geri dönemezsin. Gururun seni ele geçirmediyse eğer... O hatayı yapamazsın! Karşı Penceredeki Kadın’san, sadece başkasının hayatını yaşamaz, gönüllü köleliğe evet demez, seni sen olmaktan alıkoyan şeylere izin vermezsin. Bu senin kaçışın değilse eğer... O riski göze alamazsın! Çok istesen de otoriteye karşı duramazsın. Delirmemişsen eğer... Bu romanda Meyra, "Yapılamaz!" denen her şeyi yapar ve kendi doğrularının peşinden gider. Ancak ayağına kadar gelmiş en büyük hayalinin yanında...

Şamanın Yaşam Çemberi
Sadece kim olduğunu unuttuğunda, gölgen seni baştan çıkarabilir. Şamanizm ve Kabala öğretilerinde ya da Jung’un çalışmalarında gölgeyle tanışmaktan söz edilir. Gölge hep bizimledir ve hayatta kavga ettiğimiz, inatlaştığımız, sevmediğimiz ne varsa gölgemizde de o vardır. Çeşitli sorular ve çalışmalarla gölge ışığa çağrılmaya çalışılır ancak ışık büyüdükçe gölge de büyür. Bir bozukluğun tedavisi her zaman bir kahramanın yolculuğu potansiyeline sahiptir. "Pas"ın "altın"a çevrilmesi simyasal bir süreçtir. Böylelikle şartlanmalar, yaralanmalar, travmaya bağlı olan güçlerini serbest bırakır ve yeni potansiyellere dönüşebilir. Ancak böyle bir yolculukla ruhun kaybolmuş ışık parçaları yuvasına geri dönebilir. Herkes için gerekli olan bu süreç tüm masallarda, mitlerde ve efsanelerde anlatılır. Büyü...