
Haydi Bebekler Sofraya
Çağlar boyunca anneden kızına bilgi aktarma modeli günümüzde yerini sosyal medyaya bıraktı. Bu bilgiler bazen doğru olsa da, kimi zaman anneleri mükemmeliyetle sınayan ve yanlış yönlendirmelere yol açan unsurlar da barındırabiliyor. Günümüz bilinçli ebeveynine rehber olması için yazılan bu kitap, onları her alanda mükemmel olmaya zorlayan çağımızda, anneliğin üzerine yüklenen vicdan baskısından kurtulmalarına ve nefes almalarına yardımcı olmayı amaçlıyor. Ebeveynlere bebeğinin yiyecekle tanışma sürecini nasıl daha dengeli, sağlıklı ve doğaya yakın bir şekilde yapabileceklerini pratik ve sade bir dille anlatmayı hedefliyor. Tüm yeni nesil ebeveynlere ulaşması dileğiyle...

Tasavvufun Sırları 1
KALP, ALLAH’IN EVİDİR. KALBİNİ O’NA AÇ Kİ, O SENİ UYANDIRSIN. Kalbin Derinliklerinden Sonsuzluğa Yolculuk Tasavvuf, insan ruhunun en derin köşelerine doğru yapılan bir seyri süluk, ilahi aşka varan ince bir yoldur. Bu kitap, sadece bir öğreti değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olan tasavvufun kapılarını aralıyor. Her satırında, insanın kendini bulma, ruhunu arındırma ve Yaradan’a yaklaşma çabası saklı. Bu eseri okurken, yüzyılların birikimiyle şekillenmiş bir geleneğin içsel yolculuğuna tanık olacak, kalbinizin en derinlerine dokunan, ruhunuzu sarsan ve aydınlatan bir yolculuğa çıkacaksınız. Şairlerin, âlimlerin ve dervişlerin ayak izlerini takip ederek, insan olmanın ve ilahi aşka ulaşmanın ne demek olduğunu keşfedeceksiniz. Tasavvuf, sıradan hayatın gürültüsünden uzaklaşıp, kalbin sesi...

Elma
“Toplumdan ve aileden önce, ezeli ve ebedi olarak biz hâlâ Tanrı’nın bebekleriyiz.” “Bugün birçok insan kendi elmasından bir ısırık almadan dünyadan geçip gidiyor. Çünkü kendin için bir şey yapmanın günah sayılması hâlâ en eski bilgi olarak kanımızda yürüyor.” En son ne zaman bir sebep, bir topluluk, bir koşul olmadan yalnızca kendiniz için hayatta kaldınız? İşte bu kitap sizi kendi elmanıza ve o elmayı ısırma cesaretine davet ediyor. Elmayı ısırırsam düzenim bozulur, önümde engeller oluşur korkunuza elmanın deşifresiyle eşlik ediyor: Engelden eyleme, Lütuftan lügate, Mükâfattan marifete, Adanmışlıktan anlama... Bu kitap hayatta keyifle ve kendinizle kalabilmenizin rehberi. “Eğer tepede ‘ben’ dediğimiz o merkez varsa, daha kapsayıcı olacak, olanlara çok boyutlu bakabileceksiniz. Ama en tep...

Aidiyet
SİZİ MUTLU ETMEYEN İNSANLARLA VAKİT GEÇİRMEYİ BIRAKIN. DOĞRU İNSANLARLA YAŞAYIN VE MUTLU OLUN. İnsanoğlu ilk günden bu yana birlikte yaşayarak, ortak bir dil oluşturarak, karşılıklı etkileşimde bulunarak diğer canlılardan kendini ayırmıştır. Bizler sosyal varlıklarız. Tek başımıza kendi potansiyelimizi ve yaratıcılığımızı ortaya çıkarmamız imkânsızdır. Gurur duymak, kendimizi göstermek ve paylaşmak en temel ihtiyaçlarımız arasındadır. Sosyalleşmeyle birlikte başkalarıyla bağ kurmak gelişimimiz için önemlidir. Ait olmak nefes alabildiğimiz, yargılanmadığımız yerde olmaktır. Önemsenme hissi ise tatmin duygusu sağlar. İlham verici bilgiler, grafikler, testler ve resimlerle dolu bir kitap olan Aidiyet, "İçeri Girmek" ve "Dışarı Açılmak" başlıklı iki temel noktadan size, kendinizi geliştirerek ...

Yeni Dünya Düzeninde Enerji Savaşları
"ENERJİ SAVAŞLARINDA BAŞARI İÇİN HÜKÜMETE 38 TAVSİYE" Enerji, hayatımızın şahdamarı. Onsuz hiçbir şey olmuyor. "Temiz enerji mi güvenli enerji mi?" sorusu çıkıyor son yıllarda karşımıza sürekli. Dünyada geleneksel güç dengeleri değişiyor. Yeni dünya düzeninin şekillenmesinde Türkiye’nin tercihleri ağırlık taşırken ABD, AB, Çin, Rusya ve Körfez ülkeleri arasındaki "enerji ve teknoloji savaşları" daha da kızışacak gibi görünüyor. • Ukrayna krizi sonrasında şiddetlenen küresel enerji savaşları, yeni bölgesel denklemler bizleri nasıl etkileyecek? • Temiz enerji gerçekten temiz mi? Yenilenebilir enerjiye geçişin hızlanması, yeşil teknoloji, ekolojik kalkınma, kentler için akıllı enerji, gıda-su-enerji denklemi arasındaki bağlantılar neler? • Kritik mineral kaynaklara yeni bağımlılıklar doğacak ...

Sırlarımız Kadar Hastayız
Hastalık, ruhumuzun çığlığından başka bir şey değildir, o halde neden ısrarla çareyi sadece bedende arıyoruz? * Bugün geleneksel tıp muhteşem görüntüleme teknikleriyle, kusursuz testleriyle ve olağanüstü teşhisleriyle işimizi çok kolaylaştırsa da, bedeni hâlâ bir makine gibi gördüğü için enerji bedenimizi yok sayar. Oysa bedenimiz duygusal, zihinsel ve ruhsal çatışmalarla bir bütündür. Bedensel bir hastalığın sadece bedenle ilgili olduğunu düşünmek hem hekimler hem de hastalar için eksik bir yaklaşımdır. Bedende oluşan bir hastalık ruhun ilgili bölümünde başlar, sonrasında bedene mesaj olarak iletilir. Bu mesaj görünür hale geldiğinde biz buna "hastalık" deriz. İlaçları reddetmek mümkün değildir, ancak enerji bedenin ilaçlardan çok daha etkili olduğu artık aşikârdır, üstelik enerji bedenin...

Her Şey Değişir (güncellenmiş Baskı)
Canın mı sıkkın? Moralsiz misin? İçin mi yanıyor? İşten mi atıldın? Hayat yolunda hepsi başımıza gelebilecek şeyler... Önemli olan düştüysen ayağa kalkmak, korksan da yola devam etmek ve her şeyin değişeceğine, yoluna gireceğine inanmak... Nasıl mı? Bu kitapta sana anlattığım ritüellerle, meditasyonlarla, ödevlerle... Böylece enerjin yükselecek, düşünce yapın değişecek, karanlıktaki ışığı görmeye başlayacaksın... Hâlâ duruyor musun? Gözlerini kapatıp herhangi bir sayfayı aç ve karşına çıkan ritüeli yapmaya başla... Senin ve bütünün hayrına olsun inşAllah...

Tanrı İmparatorluğu ve Türkiye
Batı’nın İslam dünyasına olan düşmanlığı 20. yüzyılda iyice ivme kazandı. Önce İsrail’in kurulması ve Filistinlilere yapılan sistematik işkence, 1990’lı yıllarda Bosna’da katledilen 500 bin Müslüman, bugün Irak, Suriye ve Afganistan’da öldürülenler... Yani kral çıplak. Batı için Türkiye’nin ne kadar önemli olduğu ve ondan vazgeçemeyeceği de aşikâr. Bu bölgede oynanan oyunlar da hiç bitmiyor. Her türlü ekonomik ve psikolojik harp metotları, siyasal manipülasyonlar olduğu gibi devam ediyor. Çünkü bir şekilde Türkiye’nin büyümesi ve güçlenmesinin önüne geçilmeye çalışılıyor. Yazar Ramazan Kurt, Türkiye üzerine oynanan oyunları, İslamiyet’i yok etmek isteyen Batılı grupların sinsi emellerini, Ortadoğu’daki kirli işleri masaya yatırıyor. Olayların sadece ekonomik ve politik tarafını değil, dini...

Nörofinans
"Küresel para savaşları", 2008 Wall Street merkezli küresel mali krizin küresel ekonomiyi getirdiği noktayı en iyi anlatan tanım. Amerikan ordusu Mart 2009’dan itibaren 60 ekonomi ve finans uzmanının rehberliğinde küresel finans savaşı tatbikatı yapıyor. Gelecek yirmi yılda önce kur savaşları, ticaret savaşları ve topyekûn küresel bir finans savaşıyla birlikte konvansiyonel silahların kullanıldığı bir savaş ihtimali hayli yüksek. Vahiy dinleri, mitolojik dinler ve seküler dinlerin inananları ütopik "yeni dünya düzeni" projesi için para oyunlarıyla dönüştürülmeye çalışılıyor. Bilime dayandıkları iddiasındaki komünizm ve Nazizm ile başarılamayan, dünyanın tek bir yönetim biçimi ve ekonomik düzende evrensel demokrasi ya da küresel serbest piyasa– birleşeceğini öne süren soldan sağa evrilen ye...

Şüpheli X
ÇÖZÜLEMEZ BİR PROBLEM YARATMAK MI DAHA ZORDUR YOKSA O PROBLEMİ ÇÖZMEK Mİ? Yasuko Hanaoka, istismarcı eski kocasına izini kaybettirdiğini sanıyordu. Ancak adam bir anda ortaya çıkıp ondan para sızdırmaya çalışacaktı. Kapısına daya

Doğadan Destek Almanın Gizemli Sanatı
Etrafında bir dünya dolusu dost varken, yaşam yolunu tek başına yürümeye gerek var mı? Yarın ne olacağının bile kestirilemez olduğu günümüzde, aşırı tükenmişlik ve belirsizlik endişesiyle oradan oraya savrulan çağımız insanının, bütün bu niteliksiz koşullara rağmen dağ gibi ayakta durabilmesi, nehir gibi akmaya devam edebilmesi ve bir tohum gibi sabırla derinlere köklenebilmesi gerçek bir sanattır. Ve bu sanat sadece doğadan öğrenilebilir. Bu kitap, zihnin değil ruhun eğitimidir. Her satırında bir doğa arketipiyle yüzleşecek, kendini hatırlayacaksın. Hayvan arketiplerinin yanı sıra, doğanın farklı arketipleri ve bilgeliği burada seni bekliyor. Dağ gibi olmak, kırılmamak değildir, sessizce yürümekte olan dağlar gibi yumuşaklıkla acının içinden geçebilmektir. Nehir gibi olmak, önüne çıkanı k...

Müslümanlığa Yön Verenler
“Din, sıradan insanlar için gerçek, aydınlar için yalan, iktidar için kullanışlıdır.” – Seneca Dinler, insanların dünyayı anlamak ve hayatın zorluklarına bir anlam katmak için oluşturduğu mitolojilerdir, bu mitolojiler insanın korkularını ve umutlarını yansıtır ancak bilimsel gerçeklikten uzaktırlar. Kuran-ı Kerim ağırlıklı olarak ahlak, erdem, fazilet, adalet ve yardımseverlik konularında daha anlaşılır, açık ifadelerle yol gösterici ve rehber olsaydı, dünya daha mı adaletli ve barış içinde olurdu? Belki itiraz edebilirsiniz ancak baktığımız zaman, birkaç Ortadoğu ülkesi hariç dünyanın en yoksul ve sefalet içindeki ülkeleri Müslüman ve bunların liderleri de dünyanın en zenginleri ise ve de Müslüman ülkeler birbirleriyle din yüzünden savaşıyorlarsa, bunda bir yanlışlık yok mu? Taş devrinde...

Artık Çok Geç
BEN KÖTÜ BİRİ DEĞİLİM SADECE KÜÇÜK BİR HATA YAPTIM Kocasından yakın zamanda ayrılan Meghan Michaels’ın hayatı, annelik ile tam zamanlı hemşirelik arasında denge kurmaya çalışarak geçiyordu. Görevli olduğu yoğun bakım birimine b

Pelerinsiz Kahramanlar
Gerçeğin peşinden koşanların cesaretle yazdığı tarih. Gazetecilik... Bu kelime, kulağa sıradan bir meslek tanımı gibi görünse de, ardında gerçeği ortaya çıkarma tutkusuyla dolu bir dünya saklar. Her haber, her satır, her kelime bir insanın yüreğinden süzülen duyguların, yaşanmışlıkların ve tecrübelerin yankısıdır. Gazeteciler, yalnızca haber yazan kişiler değil, toplumun sesi, vicdanı ve gerçeğin izini süren cesur savaşçılardır. Bir haberi okura sunmadan önce detaylıca araştırıp doğrular ve titizlikle kurgularlar. Bu meslek, insanlık tarihinin derinliklerinden doğar. İlk insanların ateş başında hikâyelerini paylaşmasından bugüne, gerçekleri anlatma ihtiyacı insan olmanın en temel özelliklerinden biridir.

Unicornların Sihri
İçsel yolculuklarımız bizi evrenin sihrine bağlar. “Bugün burada, yeni Altın Çağ’ın doğumuna yardımcı olmak üzere bedenlenmiş bulunmaktasınız; biz de Dünya’nın bu zorlu doğum sürecinde sizlere yardımcı olmak üzere gönderildik ve bir umut mesajı iletiyoruz. Sabırlı olmalısınız; önünüzde altından bir gelecek uzanıyor.” Masal kahramanlarına inanır mısınız ya da onlardan ilham alır mısınız? Peki ya unicornların mucizelerine? Burada, bilinenin aksine, unicornların masalsı yanlarını değil insan hayatına olan etkilerini konuşacağız. İlk olarak kendi unicornunuzla tanışacak ve ardından onun, aile kökenlerinden gelen düşünce tarzlarına ve sorunlara şifa vermesini, içinizdeki çocuğu iyileştirmesini şaşkınlıkla izleyeceksiniz. Masal kahramanı olmaktan öte unicornlar, bu kitap aracılığıyla kendinizi v...

Kızıl Gökler
Hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Kendimi ejderhalar ve faelerle dolu fantastik bir âlemde bulmayı hiç beklemiyordum ama bu konuda benim isteklerimin hiçbir önemi yoktu. Gerçi burada tanrıların ipleri bile kaderin elindeydi. Onlar da kendi dünyaları yok edildiğinde Risest’e düşmüşler... ya da öyle sanmışlardı. Hepsi kandırılmıştı. Aradıkları hain hiç beklemedikleri biriydi: Dünyalarını istila etmeye ve her şeyi yakıp yıkmaya kararlı olan anneleri. Beş ejderha kardeşin artık birlikte çalışmaktan ve güçlerini birleştirmekten başka çareleri yoktu. Sadece birleşirlerse kazanabilirlerdi. Kızıla boyalı göğün altında beni nelerin beklediğini bilmiyordum ancak arkadaşlarımın ve ailemin bu savaştan sağ çıkmasını sağlamak için ne gerekiyorsa yapacaktım. Hayatımın en zor kararını vermek zorunda kals...

Sinesözlük
Dikkat spoiler içerir! Anti kahramanın kahramandan, B filminin bağımsız filmden, cameonun misafir oyuncudan, sekansın plandan farkı nedir? Bir tür sinemaya giriş kitabı olarak da okunabilecek bu çalışma, sinema alanında bir başucu kitabı olabilmek amacıyla hazırlandı. 101 maddeden oluşan Sinesözlük, yalnızca film izleyen değil sinema üzerine okumalar da yapan sinemaseverler, sinema öğrencileri ve araştırmacılar için bir kaynak olacaktır. Akademik bir çalışma iddiasında olmayan, tam aksine; sinema tarihi, türler, akımlar ve alana dair terimleri yalın bir dille derinlemesine anlatan/açıklayan bu kitap, güvenilir ve titizlikle hazırlanmış bir bilgi deposudur!

Toprak
Toprağa yaptığımızı aslında kendimize de yaparız. Uzun yıllardır yeni keşifler için bakışlarımızı yıldızlara çevirdik, Ay’a ve diğer gezegenlere meydan okuduk, okyanusların derinliklerine ulaştık ama ayaklarımızın altındaki mucizevi örtüye incelikle bakmadık. Karadaki yaşamın anahtarı, ekosistemimizin ayrılmaz parçası toprak hayatla aramızdaki bağlantımızdır. Buzul çağından bugüne tüm medeniyetlerin oluşmasının ve düşmesinin destanında onun görünmez rolü vardır. Açlıktan hastalıklara, gastronomiden savaşlara dek uygarlığın inşasının değeri bilinmemiş kahramanıdır. Bir çay kaşığı dolusu toprakta, dünyadaki insan sayısından daha fazla canlı vardır. Toprak, büyüleyici bir yaşam döngüsü barındırır. Nispeten araştırılmamış olmasına rağmen, dünya üzerindeki tüm çokhücreli canlıların yüzde 70’ind...

Kahramanlar ve Sefiller
HER ZAMAN KAHRAMANLAR HATIRLANIR, SEFİLLERİN İSE SADECE VARLIĞI BİLİNİR. Altı yüzyıl aynı coğrafyaya hâkim olan Osmanlı İmparatorluğu’nun mantalitesini zamanın şartlarına uyduramaması, geçmişiyle yaşayıp, bilimsellikten uzak yaklaşım tarzlarını inatla sürdürmesi, bunu eski değerlerini korumak olarak kutsaması kaçınılmaz sonu getirmekteydi. Ülkeler arası iletişim artmıştı. Sömürgeci dış güçler bilimselliklerinin ve ekonomik güçlerinin yardımıyla devletin açık yaralarını kaşıyarak doğru kararlar alınmasını engelliyorlardı. Yapılan nadir olumlu işlerden biri, yarım asır sonra gerilemeyi durduracak neslin yetiştirilmeye başlanmasıydı. Cemal bu neslin bir temsilcisiydi. Aile ve toplum değerlerine bağlılıkta tam bir Osmanlı, aldığı eğitimlerin etkisiyle her türlü noksanlığı eleştiren, süregelen ...

Çukur
"ANDOLSUN Kİ İNSANI EN GÜZEL BİÇİMDE YARATIRIZ, SONRA ONU AŞAĞILARIN AŞAĞISINAİNDİRİRİZ." – TİN, 4-5 Her iyi söz ve her iyi amel insanlığı, toplumları ve ferdi yüceltirken, medeniyetler kurarken, hayatı cennete çevirirken, ahirette de cennete götürürken; her kötü söz, her yanlış davranış/amel insanlığın, toplumların ve ferdin hayatında "çukurlar" açmaktadır. Çünkü söz ve davranışlar kaybolmuyor, layık olduğu yere mutlaka ulaşıyor. Bu kitapta, bu kötü söz ve eylemlerin toplumda açtığı çukurları Kuran ayetleri rehberliğinde ele aldık: • Haram yeme çukuru. • Hırs çukuru. • Hile çukuru. • Yalan çukuru. • Kin, düşmanlık ve hasımlık çukuru. • Cinsel sapıklık, alkol, uyuşturucu, gaflet çukuru.• Kuruntu çukuru. • Şirk çukuru • İftira çukuru. • Kıskançlık çukuru. • Nankörlük çukuru. • Fitne fesat ç...

Duygusal Şantaj
Duygusal şantajla yapılan dansın sayısız şekli, adımı ve eşlikçisi vardır. “Beni gerçekten sevseydin...” “Senin için yaptıklarımdan sonra...” “Nasıl bu kadar bencil olabiliyorsun?” Bu sözlerden herhangi biri size tanıdık geliyor mu? Bunların hepsi duygusal şantaj örnekleridir, bize yakın olan insanların, istediklerini yapmadığımız için bizi cezalandırmakla tehdit ettikleri güçlü bir manipülasyon biçimidir. Duygusal şantajcılar, onlarla olan ilişkilerimize ne kadar değer verdiğimizi bilirler. Hassasiyetlerimiz ve en derin sırlarımızdan haberdardırlar. Onlar bizim ebeveynimiz, partnerlerimiz, patronlarımız, arkadaşlarımız ve sevgililerimizdir. Bizi ne kadar önemserlerse önemsesinler, bu özel bilgiyi istediklerini almak için kullanırlar: Bizim itaatimiz. New York Times çok satan yazarı ve dün...

Atatürk ve Cumhuriyet'e Kuşatma
"Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. Kuşatmayı yaracak, kaldığımız yerden yolumuza devam edeceğiz." – Gazi Mustafa Kemal Atatürk İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Alon Liel, Demo-İslam: Türkiye’nin Yeni Yüzü adlı İbranice kitabında Erdoğan’ı 10 yıl öncesinden keşfettiklerini söylüyor ve sütre gerisinde yetiştiren isimlerden biri sayılıyor, AKP ve Erdoğan’ı konu alan kitabında AKP için, "İslam light" benzetmesi yapıyordu. Liel, "İsrail’de bana Erdoğan nedir diye soruyorlar. Ben de İslam light diyorum. Bu, İslam’ın yeni bir versiyonu. Bu modern İslam’dır, ılımlı İslam’dır. Erdoğan, İslam’ın özel hayattaki yeriyle kamudaki yeri arasına bir duvar çekti!" diyor ve ekliyordu: "Erdoğanizm’i demokratikleştirilmiş Kemalizm olarak görüyorum. Er...

Ortadoğu'da Büyük Tiyatro
COĞRAFYA KADER, ORTADOĞU İSE KEDERDİR. Bu kitap, coğrafyamızın acılarını hatırlatmak ve toplumsal belleğimizi tazelemek için yazıldı. Tarih ve bizden sonraki kuşaklar Ortadoğu’da son on yılda yaşananları unutmayacak ve unutmamalıdır. Yalnızca insanlarımızı, yıkılan kentlerimizi, dağılan ailelerimizi, yok olan umutlarımızı, gözyaşlarımızı, acılarımızı değil, Allah adına kafa kesenleri, Allah adına küçücük kızlara tecavüz edenleri, Allah adına Allah’a ihanet edenleri, Allah adına her türlü rezilliğe bulaşanları da UNUTMAMALIDIR! On yıldır kan ve gözyaşıyla sulanan Ortadoğu topraklarının yüz yıllık geleceği, işte bu cani ruh hastalarınca ipotek altına alındı. Ortadoğu’da Büyük Tiyatro-Siyasal İslam’ın Çöküşü, Arap "Bahar"ından bu yana bölgede gelişen olayları, oynanan oyunları ve bu oyunların...