
Sen Beni Aşağılayabilirsin Ama Ben Aşağılanmam - Diyojen
"Gölge etme başka ihsan istemem." MÖ 336-323 yılları arasında dünyaya hükmetmiş olan Büyük İskender’in Diyojen hakkında sarf ettiği unutulmaz sözü hatırlayın: "Büyük İskender olmasaydım eğer, Diyojen olurdum..." Çünkü Diyojen de en az Büyük İskender kadar hâkimidir dünyanın... Ne kimseden korkusu vardır ne de başının üzerinde kaybedecek bir damı. Onu ölümle tehdit edenlere bile bir gün zaten öleceğini söyleyecek kadar da umursamaz bir bilgedir... Peki insan nasıl öğrenir umursamamayı? Diyojen, bu yolda bilinmesi lazım gelen her şeyi açık yüreklilikle anlatıyor...

Başkaldırıyorum, O Halde Varız! - Albert Camus
Albert Camus’nün incelikle örülmüş başkaldırı felsefesi, Kierkegaard, Nietzsche ve Dostoyevski gibi on dokuzuncu yüzyılın önemli varoluşçu filozofları ile birlikte yirminci yüzyılın bir yanıyla kaotik, bir yanıyla yaratıcı sayılan "absürd" atmosferinin belirgin izlerini taşır. Camus, trajik kahraman Sisifos’u, "absürd insan" olarak bizim çağımıza bağışlar. Yıkıcı bir savaşın tam ortasında, babasız ve yoksul geçen çocukluk yılları, sonrasında yaşadığı ağır hastalıklar, büyük kırılmalar ve vazgeçişler... Bütün bunlar Camus’nün yaşama, yaratıma ve felsefeye karşı beslediği büyük arzusunu ve inancını yok edememişti. Sadece bir felsefi öğüt olarak değil kendi yaşam ilkesinde de "ille de yaşamak" düşüncesine bağlıydı. Onun saygınlığı ve samimiyeti, sadece felsefesinden değil, yaşamöyküsünden de ...

Savaşmaktan Vazgeçtiğin An Kaybedersin - Ernesto Che Guevara
"Dizlerimin üzerinde yaşamaktansa, ayaklarımın üzerinde ölmeyi tercih ederim." Henüz hayatta olduğu yıllarda devrimin simgesi haline gelen Ernesto Che Guevara; bakış açısı, mücadelesi ve idealleriyle 20. yüzyıla damgasını vuran isimlerden biri oldu. Genç bir tıp öğrencisiyken çıktığı Latin Amerika gezisinde gördüğü yoksul halk manzaralarının ardından yaşamını tamamen değiştirecek radikal kararlar aldı. Ezilen ve sömürülen halkların özgürlüğü için savaşmayı seçti. Küba Devrimi sırasında üstlendiği görevlerle zafere öncülük ederken ülke yönetimindeki siyasi kariyeriyle de tüm dünya tarafından tanınan, özgürlükçü bir lider oldu. Katledilişinin üzerinden geçen onca yıla rağmen Ernesto Che Guevara, bugün hâlâ tarihin önemli kahramanlarından biri ve aynı zamanda haksızlıklarla mücadelenin sembol...

Sessizlik Devrimi
"Bu kitap, insanın en uzak olan kendi benliğine dolanmadan nasıl yaşayacağını ve kendi ayarlarını meditasyonla nasıl değiştireceğini, hem pratik metodik yollarla hem de yazarın kendi kişisel deneyimleri üzerinden ele almış bir kılavuz niteliğindedir. Kendinize iyi yolculuklar..." Prof. Dr. Sultan Tarlacı, Üsküdar Üniversitesi Dünyadaki büyük mutsuzluğun temel nedeni, insanoğlunun süreklilik gösteren bir mutluluk arayışı içinde olması... Kesintisiz ve sonsuz bir mutluluk... Doğasına tamamen aykırı, imkânsız bir koşulun peşinde koşan insanoğlu, mutlu olmak için çabaladıkça daha da mutsuz, stresli ve içsel tüm dengelerini yitirmiş bir halde, duygusal hezeyanlar içinde savrulup duruyor oradan oraya... Mutlu olmak uğruna kontrolsüzce harcanan paralar, yaşanan tüketim çılgınlığı, sabahlara kadar...

Gladyatör Kararını Arenada Verir - Seneca
"Yenilmez olan hiç darbe almayan değil, darbeden yaralanmayandır." Romalı filozof, devlet adamı, hatip ve tragedya yazarı Lucius Annaeus Seneca, Stoa felsefesinin öncüleri arasındaki en özgün sestir. İmparator Neron’un hocalığını ve danışmanlığını yapan filozof, parlak ve iniş çıkışlarla dolu yaşamında, sürgün yıllarında, Neron’un deliliğini yatıştırma çabasında teselliyi hep felsefede bulmuştur. Hayatta bilgece bir duruşun yaşananların içinden geçerek ve yaşam arenasında insanın kendi olarak var olmasıyla kazanılacağını söyleyen Seneca bilgelik, kader, talih, korkular, ruh dinginliği, doğa, ölüm gibi konuları kusursuz bir üslup ve keskin bir zekâyla ustalıkla aktarmış, modern dünyanın insanına güçlü felsefesiyle rehber olmuştur.

Her İnsan Gördüğü Rüyanın Tabiridir - Sigmund Freud
"Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz..." Nörolog ve psikanaliz kuramının kurucusu Avusturyalı bilim insanı Sigmund Freud, hastaların zihinsel süreçlerinin bilinçdışı unsurları arasındaki bağlantıları ortaya çıkarmak için çalışmalar yaparak geliştirdi psikanalizi... Bu yepyeni tedavi yöntemi, insan ruhunun en karanlık yönlerini ve bastırılmış duygu ve düşüncelerini ortaya çıkaracaktı. Freud’dan önce hiç kimse insan ruhunun bu kadar derinlerine inememişti. Yaptığı çalışmalarla bilimde adeta çığır açan Sigmund Freud, "İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir..." der. "Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların tecrübe dediği şey de budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana ...

Putlar Yıkılırken (güncellenmiş)
"İnsanlığın bütün hallerine dair" büyük bir roman: Putlar Yıkılırken Tarihin en büyük "put yıkıcı"larından Nâzım Hikmet, kendisiyle yüzleşirken aslında epey mahcup! İkinci Dünya Savaşı’nın acımasızlığı; düşüncesi, sözü ve eylemi olanları alabildiğine ezecektir. Özellikle Nâzım ve peşi sıra savrulan iki güzel çocuğu. Bezdiren polis takipleri, tabutluklar, işkence odaları, 1500 vatlık lambalar, falakalar ve insanlık onurunu yok etmek üzere icat edilmiş başka ne varsa... Karşılığında sevgi, aşk ve insanlığa adanmış hayatlar... Dünya yıkılıp yeniden kurulurken, büyük şair ve "iki güzel çocuk"tan yükselen canhıraş çığlık sinirlerinizi bozacak! Sevinerek, üzülerek, korkarak, haykırarak, hayran kalarak, karalar bağlayarak okuyacaksınız. Celile, Yeşil Mürekkep, İpek Sabahlık ve Afife Jale’nin yaza...

Hayır Diyebilme Sanatı
Gerçekten "özgür" müsünüz? Dilediğiniz zaman dilediğiniz yemeği yiyebiliyor olmak mıdır sizce özgürlük? Toplumsal hiçbir baskı hissetmeden içinizden geldiği gibi giyinebiliyor olmak mı yoksa? Canınızın istediği saatte uyuyup, canınızın istediği saatte uyanarak, yine canınızın istediği saatlerde istediğiniz kadar çalışarak, ihtiyacınız olan parayı kazanabilmeniz mi? Bir hafta sonu tatilinde cep telefonunuzu kapattığınızda mı özgür hissediyorsunuz sadece kendinizi? Hayatınızla ilgili her kararınızı sadece kendinizi düşünerek mi alıyorsunuz? Kaderinizin ipleri tamamen sizin elinizde mi? Başkalarının sizden yararlandığını düşündüğünüz oluyor mu? Kaybetmekten korktuğunuz insanlar yok mu? Değişmeye ne kadar açıksınız? En azından yumurtayı nasıl yemekten hoşlandığınızı düşünün. İlle de rafadan mı...

Her Şeye Canını Sıkma Ey Gönül
"kalbi vesveselerden arındırma ve zihni susturma sanatı" İnsan her ne kadar bedeniyle sınırlı bir varlık gibi görünse de, dipsiz bir kuyu, hatta akıl almaz bir uçurumdur içi... Sınırlı bedeninde, sınırsız bir âlem yaşar ki, bu âlemi yaşanmaz hale getiren bir dolu vesveseyle boğuşur durur hayatı boyunca. Gönül terbiyesinden geçmemiş olanlar için, vesvesenin neden olduğu cehennem, hem birtakım fiziksel ve ruhsal sıkıntılara yol açar, hem sınav yolundaki kıymetli deneyimleri anlamsız talihsizliklere dönüştürür. Oysa vesvesenin doktoru olmak, insana şifa ve hidayet de versin diye indirilmiş olan Kuran’ın rehberliğiyle mümkündür. "Zihnim hiç susmuyor." "Ne yaparsam yapayım hep içim daralıyor." "Sevdiklerimi kaybetme korkusu yaşıyorum." "Geleceğimden çok korkuyorum." "Küçücük şeyler bile aklıma ...

Hamilelik & Doğum
Tebrikler hamilesiniz… Hayat hiç bu kadar anlamlı, hiç bu kadar sürprizlerle ve sorularla dolu olmamıştı sizin için. Kısacık gibi görünen, eşsiz ve unutulmaz bu sürecin her ne kadar acemisi gibi hissetseniz de aslında bir kız çocuğu olarak dünyaya geldiğinizden beri bedeniniz anne olmaya hazırladı kendini. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Banu Çiftçi’nin hiçbir detayı atlamadan kaleme aldığı HAMİLELİK & DOĞUM, yaşayacağınız bu eşsiz deneyiminiz boyunca bebeğinizin gelişim evrelerinden beslenmeye, düzenli egzersizlerden güzellik, bakım ve estetik uygulamalara, doktor kontrollerinden endişe yönetimine kadar çok yönlü, geniş bir alanda size rehberlik edecek.

Allah'a Koşun
İnsanlar kendi hayatını yaşamadığı için mutsuz. Hep birileri mutlu olsun diye koşturmaktan yürekleri yorgun. Hepsi bu... Üzülme! Giden kendi kaybetmiştir aslında. Neyi mi? "Verdiğin sevgiyi, değer ve emeği..." Maske takan insanlardan Allah'a sığınırım. Allah verdiğin emeği hak edecek insanı karşına çıkarsın. Çünkü Allah adildir. Kimsenin hakkını kimseye bırakmaz. Bu dünyada öyle insanlar var ki, melek gibi insanların kalbini kırıp yine de kendini haklı sanıyor. Allah bizi onlardan korusun. Gerçek Müslüman inciten değil, incitmeye korkandır! Allahım sen kimseye sonradan "Bu muydu sevdiğim insan!" dedirtme. Yaramız var hepimizin. Çok şükür yaramızı saran bir de Yaradan'ımız... "Sana bıraktım Allahım..." cümlesinin verdiği hafiflik pamuğun zerresinde yok. Çok şükür... Kararsız kaldığında de k...

Evliya ve Eşkiya
.Bazen içinde iki ayrı ses duyuyorsun. Zihnine dolan düşünceler seni kararsız bırakıyor. Bazen kendini çift kişilikliymiş gibi hissediyorsun. Biri kötüyü emrediyor, diğeri ise rahmani konuşuyor. Rahmani konuşan çok hafif fısıltı verip hemen kayboluyor ama şeytani olan hiç susmuyor, seni yoruyor. İşte o ses nedir biliyor musun? O senin nefsinin sesidir. Onu eğitirsen Evliya olur, şayet onu boş bırakırsan Eşkıya olur, bütün enerjini alır ve hayatı çekilmez hale getirir. İçinde böylesine bir savaş varken Sen Evliya mı olmayı seçeceksin yoksa Eşkıya mı? Niçin ilişkilerle (kalbimizle) imtihan oluyoruz? Âşık olarak evlendiğin insanla gün gelir boşanmak için adaklar adarsın. "Seni çok seviyorum, sensiz yapamam..." dediklerine gün gelip "Yüzünü görmek, adını bile duymak istemiyorum!" diye haykırır...

Şaman Gözü
-Hayvanlar insanlara neyi nasıl haber verir? -Ev kazaları aslında ne söyler? -Fiziksel rahatsızlıklar hangi içsel çöküşün işaretleridir? -Aşk, iş ve gelecekle ilgili dilekleri gerçekleştirmek için hangi sihir, hangi mevsimde ve günün hangi saatinde uygulanır? -Özel eşyalar koruyucu tılsımlar haline nasıl dönüştürülür? -Bir Şaman'ın ecza dolabında neler bulunur? -Doğanın iyelerinden ne şekilde dilek dilenir? -Çocuk sahibi olmak için hangi ritüeller gerçekleştirilir? -Rüyaların gizemi nedir? Ve daha neler neler... Doğayla ve doğanın iyeleriyle uyum içinde yaşayan Şamanlar, doğanın döngüleriyle işbirliği yaparak gerçekleştirdikleri sihir ve ritüellerle sağlıklı yaşamayı, hastalıkları iyileştirmeyi, dilekleri gerçekleştirmeyi ve mistik güçleri artırmayı biliyorlardı. Şamanların uyg

Safsatalar
Tıpkı her sabah aynaya baktığımızda derinleşen çizgilerimizi fark edemediğimiz gibi, dünyanın gidişatını da her günü bir öncekiyle karşılaştırarak tahlil etmek kolay olmuyor. Gündemi takip ederken, haber okurken, internette gezinirken çoğu zaman içimizde tarifi zor bir duygu oluşuyor. Herkesin kendini her konuda uzman sanması bir yana, mantığa uymayan, tutarlı bir yanı olmayan, doğru bilgiye -hatta bilgiye- dayanmayan birtakım görüşler dile getirmenin adeta bir norm olduğunu, kitlelerin akla, mantığa dayanan ifadelerin sahiplerini yuhaladıklarını, hamasi, duygusal görüşlerin alkışlandığını bir tür azap eşliğinde izliyoruz. Madem bir yanlış yaptığımızda ya da bir yanlışa gereken tepkiyi veremediğimizde duyduğumuz rahatsızlığa vicdan azabı diyoruz, o halde safsatalarla dile getirilmiş bir fi...

Mucize Şifa
Birçok insan enerjisini İlahi Kaynak’tan almak yerine, farkında olmadan etrafındaki insanlardan çekerek beslenir. Bu beslenmeyi sürdürebilmek için, çevresindeki kişilere aşırı derecede ilgi gösterip hizmet ederek, takdir, teşekkür, onaylanma ve sevgi almaya çalışır. Zamanla bu davranış kalıplaşır ve enerjisel bir beslenme yolu olur. İlahi Kaynak yerine kuldan enerji alarak beslenmeye devam ettikçe, bedeninin iyileşme performansı da düşmeye başlar. Allah her canlıyı yaratırken, ona kendiliğinden iyileşebilme özelliğini de vermiştir. Bedenimiz iyileşebilmek için enerjiye ihtiyaç duyar. Okuyacağınız bu kitapla; enerjinizi nerelere gereksiz harcadığınızı, enerjinizi nasıl yükseltebileceğinizi, İlahi Sistem’e yeniden nasıl bağlanabileceğinizi, hangi düşünce yapısıyla bedeninize nasıl etki edebi...

Celile Ela Gözlü Pars Celile
Osmanlı’nın en güzel kadınlarındandı. Saray ressamı Fausto Zonaro’nun rahleyi tedrisinden geçti. Paris ve Roma’da eğitim gördü. Adını resim sanatına altın harflerle yazdırdı. Padişah hafiyeleriyle, Balkan çetecileriyle, İttihat ve Terakkicilerle boğuştu... Korku nedir hiç bilmedi! Gönlünü kendinden dört yaş küçük olan Yahya Kemal’e kaptırdığında evliydi, iki çocuğu vardı. "Ela gözlü pars" diye şiirler yazdı ünlü şair onun için. Güzel kadın, hayatında ilk kez bulutların üzerinde uçtuğunu düşündü. Aşkı uğruna eşini, evini terk etti! Maalesef, onu taşıyabilecek büyüklükte bir yüreğe sahip değildi şair. Onu yarı yolda bıraktı, sıvışıp kaçtı. Çok üzüldü, kahroldu ama yıkılmadı ela gözlü pars. Aynı çocuk iki kere doğurulabilir mi? Doğurdu Celile! Oğlu Nâzım Hikmet yirmi sekiz yıllık hapis cezası...

Canlı Yaşa
İnsan alışkanlıkları ile kendini limitlendirir, öğrenmiş oldukları ile sınırlar koyar, yaşadıkları ile dünyasını oluşturur, beraberliklerini sevgi, gözleri ile gördüklerini gerçek sanır, göremediği ve korktuğu her şeyi de inanç haline getirir. İşte bu yüzden insan hiçbir zaman gerçek anlamda bir dönüşüm yaşayamaz, çünkü dönüşümü de umut denilen hayal dünyasına bırakmıştır. Şimdi bunları fark ettiysen karar vermelisin... "Bu kitap bildiklerini hatırlatmak için kendine yazdığın son mektuptur."

Gül ve Haç Kardeşliği
Aytunç Altındal, GÜL VE HAÇ KARDEŞLİĞİ’nde Avrupa Birliği’nin Türkiye’de hiç bilinmeyen "gnostik-masonik" yüzünü ve özünü anlatıyor. Bugünkü Avrupa Birliği’ni kuran fikirlerin hangi gizli örgütlerce ne zaman ve nasıl ortaya atıldıklarını, Avrupa Birliği’nde kullanılan sembollerin, örneğin 12 yıldızlı bayrağın gerçekte neyin sembolü olduğunu açıklıyor. "Göze görünmeden" hayatlarımıza yön veren gizli kişileri, örgütleri ve bunların Türkiye bağlantılarını, ismen GÜL VE HAÇ KARDEŞLİĞİ’nde okuyacaksınız. "Gül ve Haç Kardeşliği, Tapınak Şövalyeleri ve masonlar 18. yüzyıldan bu yana ortak (syncretic) bir strateji izleyerek Avrupa Birliği’ni kurmaya çalışmaktadırlar. Söz konusu üç gizli örgütün üç locası son yüzyıldır özellikle Avrupa siyasetinin ‘perde arkasındaki’ en güçlü temsilcileridirler."

Hayat Cesurlara Torpil Geçer - Özel Baskı
Hayat sadece yola çıkmayı göze alanları kahramanlaştırır... Yıldırım aynı yere iki kere düşer mi? Düşer… İki kere de düşer, üç kere de. Yeter ki yağmurun altında durmaya cesaret et. Öfkeyle, rekabetle, küçümsemeyle, eleştiriyle ve yargıyla dolu konforlu alanını terk edebilmeyi başardığında hazır olduğun seni bulur. Unutma ki, aradığın da seni arıyor. Yaşamının dümeni kendi ellerinde… Kalbinin rehberliğini kimsenin karanlık kuyularında yitirme. Uçurumlar, dümeni kıracağın rotayı verirler sana. İhtiyacın olan tek şey cesaret… Yola çıkmaya, yağmurda ıslanmaya, kahraman olmaya cesaret et…

Yaşam Terapisi
Aradığını bulduğun yerdesin. O, diğerlerinde gördüğü iyiliğin, kötülüğün, güzelliğin, çirkinliğin, korkunun, sevginin, zenginliğin, fakirliğin bastırdığı bilincinin derinlerinden gelen kendi yansıması olduğunu anlamıştı. O, tüm yansımalarını sahiplenerek, kendisinin bu dünyada en iyi versiyonunu oluşturacağına dair söz vermişti. O, kendi bilincini dünyaya yansıttığını anlayıp, karanlık dünyasını aydınlatmayı seçmişti. O, giderek içinde daha da büyüyen yalnızlık hissinden ve dinmek bilmeyen sessiz çığlıklarından özgürleşmişti. O, bundan sonraki yaşamını, her şeyde Yaradan’ın aşkını hissederek, tutkuyla ve tereddüt etmeden istediği gibi yaşamaya adamıştı. O, kendisindeki kötülüğü, diğerindeki iyiliği kabul ederek içindeki savaşı durdurabileceğini anlamıştı. O, ışığına ve gölgesine sahip çıka...

Har ve Kül
Kalbimi alçıya aldırmak istiyorum bugünlerde... Sahi alçı tutar mı kalp kırığını? Kemik bile aynı yerden tekrar kırılmazken nasıl olur da bir kalp aynı yerden defalarca kırılabilir anlamıyorum... Ama olsun... Sevdada yanıp har olmak da var, sönüp kül olmak da... Ama bazı yaraları gizleyebilecek kadar büyük bir sargı yok ne yazık ki ve bazı acıların dinmesine yetecek kadar da uzun bir ömür... Yani kaderinde iyileşmek yoksa bir yaranın, kan revan içinde kalsan da onu taşımak zorundasın. İşte sen kaderinde iyileşmek olmayan en derin yaramsın. Ve ne yaparsam yapayım seni gizleyemiyorum...

Her Şey Hakikati Görmekle Başlar
Evrenin ilahi düzeniyle birlikte, doğadaki her canlı kendi tekâmül sürecinde yaratıcısına doğru muhteşem bir uyum içerisinde ilerler. Bu canlılar içerisinde bir tek insanoğlu, sistemi kontrol edebilme arzusuyla, tekâmül süreçlerinin dışına çıkmaya başladı. Farkında olmadan, sınırlı dünya ömrümüzde Allah hakikatinden uzaklaşıp korkularımızla dünyalıklara tutunmaya başladık. Hak ile batıl birbirine karışırken, zihinlerimiz de karışmaya başladı! Dikkatimiz nerede dağıldı? Yıllardır nerelerde oyalandık? Ruhlarımızı yaratıcımıza ulaştırmaya çalışırken, şeytanın hileleriyle ne zaman yoldan çıktık? Zihin sürekli bir illüzyon içerisinde, çocukken ekilenler, büyürken edindiğimiz tecrübeler, subliminal mesajlarla bilinçaltımıza sokulmaya çalışılan yönlendirme teknikleri. Başkalarının zihnindeki tele...