
Dünyayı Küçük Karabalıklar Kurtaracak - Samed Behrangi
"Artık ölüm korkutmuyor beni, ama hayattayken de onu arayacak değilim. Ölümle karşı karşıya gelince –ki bu sık sık oluyor– kaçınılmaz bir gerçekle yüz yüze geleceğim. Ama önemli olan bu değil, önemli olan, benim yaşamımın ya da ölümümün başkaları üzerinde bıraktığı etkidir." Samed Behrengi, Tebriz’in yoksul bir mahallesinde, bir işçi ailesinin dördüncü çocuğu olarak geldi dünyaya... Sadece yirmi dokuz yıl yaşadı ama bu kısacık hayatının içine hem yoksulluğun bir kader olmadığı başkaldırısıyla onurlu bir eşitlik mücadelesi sığdırdı hem de sayısız masal, derleme, çeviri ve makale bıraktı arkasında. Ekmeğin, hakların ve adaletin herkese eşitçe dağıtıldığı başka bir dünyanın mümkün olabileceğini var gücüyle haykıran, geleceğe ümitli çocuklar yetiştirebilmeye kendini adayan bir öğretmen, aydın ...

Öyle Bir Geçer Zaman Ki
Usta çizer M.K. Perker, doğup büyüdüğü Beylerbeyi’nin çocuklarını, delilerini, esrarengiz hadiselerini; ailesi, mizah dergilerinde meslektaşları ve arkadaşlarıyla yaşadığı birbirinden ilginç olayları kendine has hikâyeciliğiyle anlatıyor. Öyle Bir Geçer Zaman Ki, çizgi romanla bir tür stand-up komedinin iç içe geçmiş nadide bir örneği.

Güzellik Tohumu
Kader tarlasına güzellik tohumları ekmenin tam da vaktidir... Zira her tohumun içinde bir orman yatar. Her meyvenin çekirdeği, yapısı itibariyle ağaca dönüşme potansiyeline sahiptir. Ne var ki her tohum ağaca dönüşmüyor, her tohumdan bir orman doğmuyor. Bunun için tohumun toprakla, havayla, suyla, sevgiyle ve ifadeyle beslenmesi gerekir. Sözler, davranışlar, düşünceler, rüyalar, hisler ve haller de insanın kendi kader tarlasına ektiği tohumlardır. Fakat her söz, her ifade, her düşünce, her hal, her his ve her niyet gerçekleşmez. Tıpkı toprağa ekilen tohumlar gibi niyetlerin de havayla, suyla, ışıkla, sevgiyle ve ifadeyle beslenmesi gerekir. Sıkça söylenen sözler, süreklilik gösteren ruhsal haller, kalıplaşmış düşünce biçimleri, alışkanlığa dönüşmüş tutum ve davranışlar, kader tarlasına eki...

İstanbul'un Son Yılanı Nasıl Öldü?
Birbirinden ilginç onlarca karakter, tarihin belirli bir döneminde aynı mahallede bir araya gelmişler ve duyanların zihinlerini zorlayacak, yüzlerini güldürecek, kalplerini titretecek gerçeküstü hikâyelerin de bizzat kahramanı olmuşlar. Evvel zamanların, gerçek hayallerin, olaylı gecelerin, macera dolu gündüzlerin, hayalperest çocukların, hatırı sayılır hatıraların hikâyesi; İstanbul’un bir köşesinde, kimsenin fark etmediği bir zamanda hayat buluyor. Murat Nedim, bizi kendi mahallesinde eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor.

Ya Hep Beraber Ya Da Hiç Birimiz - Bertolt Brecht
Çağdaş tiyatronun dehasıdır Bertolt Brecht... 20. yüzyılda tiyatronun geleneksel kalıplarını yıkarak yerine koyduğu yepyeni, özgün, deneysel metotlarla sadece tiyatronun asi ve cesur çocuğu olarak kalmadı, oyun, şiir, hikâye, düzyazı, roman, deneme, inceleme, eleştiri alanında on bin sayfalık bir külliyat bıraktı geriye. Bir dönemin kültür tarihini derinden etkilemiş olmasının yanı sıra iki dünya savaşı sığdırdığı hayatı boyunca eserlerinin yakılıp uzun yıllar sürgünlerde yaşamasına karşılık savaş karşıtı sert ve kararlı tutumundan da hiçbir zaman ödün vermedi. Genç bir nihilist olarak adımlarını attığı mücadele dolu hayatına karakterli bir komünist olarak devam etti. Kirli siyasete hiç bulaşmadan varlık gösterebildi dünya sahnesinde. Hayatı fikirlerle olduğu kadar kadınlarla da doluydu. S...

Sevgi Dünyadaki En İncelikli Güçtür - Mahatma Gandi
Mahatma Gandi, gerçek mucizenin insanın kendisi olduğunun bir kanıtıymışçasına gelip geçmiştir yeryüzünden yaptıklarıyla ve yapmadıklarıyla... Adalet anlayışı, hak arayışı, şiddetsiz direnişi, mücadelesine duyduğu sonsuz bağlılığı, amansız cesareti ve harekete geçme konusundaki korkusuzluğu sayesinde tam üç yüz milyon Hindistanlıyı ayağa kaldırmış ve tarih sahnesinde İngiliz İmparatorluğu’na karşı gerçekleştirilmiş en büyük kitlesel hareketin lideri olmuştur Gandi... Biri için olanaklı olan, herkes için olanaklı olmalıydı ona göre. Geri adım atmayan ve yorulmak bilmeyen bir eylemci olarak, bilgeliği ve öğrenme tutkusunu, sadelikle ve nezaketle birleştirmiştir. O tüm şiddetsizliğine rağmen gerçek bir eylem insanı, reformcu, devrimci ve her şeyden önce nitelikli bir düşünürdür. Sağlıktan pol...

En Kutsal Gözyaşlarımızın Gözlerimize İhtiyacı Yoktur - Halil Cibran
"Yaşam, kalbinin şarkısını söyleyecek bir şarkıcı bulamadığında, zihnini konuşturacak bir filozof yaratır." Lübnan’ın küçük bir köyünde dünyaya gelen Halil Cibran hem doğduğu toprakları hem de zamanını aşmış bir sestir. Ona göre şiir yüreği büyüleyen bilgeliktir. Bilgelik akılda şarkı söyleyen şiirdir. Bu yüzden sevgiyi, aşkı, özgürlüğü, erdemi, neşeyi, kederi, zıtlıkları bilgelikle ve şiirsel bir dille anlatmıştır. Şairdir, ressamdır, yazardır, filozoftur ama hepsinden öte hayatın gerçek şarkısını söyleyen bir ermiştir o.

Size Hiç Söylenmemiş Ama Bilmeniz Gereken Her Şey
Parçalar büyüleyici olabilir... Peki ya büyük resim yıkıcıysa, parçaların büyüsü ne kadar önemli olabilir ki? Hiçbir şey bilmekle ya da bilmemekle ilgili değil aslında, hakikati algılayıp algılayamamakla ilgili... Akıl sağlığı ya da delilik, "algıyla" tanımlanır, gerçekle değil... İnsanlık tarihi "deli" ya da "tehlikeli" olarak damgalanmış ancak ölümlerinden sonra yaşadıkları zamanın çok ilerisinde olduğu fark edilmiş dehalarla dolu... Delilik de, akıl sağlığı da sabit değildir. Bilgi geliştikçe hepsi değişir. Bir mağara adamına Ay’a gitmenin mümkün olduğunu söylediğinizde, size "deli" der. Modern insana Ay’a gitmenin mümkün olmadığını söylediğinizde yine "deli" damgasını yersiniz. İşte insanların en zayıf özelliği, geçmiş ve gelecek arasındaki bu inanılmaz bilişsel uyumsuzluktur. İnsanlar...

Krem
Geçmişin izleri, hayal kırıklıkları ve bugünün dertleri de tıpkı yüzümüzdeki çizgiler gibi bir kremle silinip gidebilir mi? Birbirinden habersiz iç içe geçmiş hayatlar, bir "krem"le tamamen değişiyor! Yalnız bir kadın, bir patron, bir reklam duayeni, keşfedilmeyi bekleyen bir oyuncu ve diğerleri... İstanbul’un sıradan sakinleri toplumsal baskıların rüzgarında savrulurken, yaşamları bir yüz kremiyle beklenmedik bir şekilde kesişecek. Şaşırtıcı bir kurgu ile okuru sürükleyen bu hikâye, okuyan herkesi kendi hayatında bir dönüşüme davet ediyor! Tıpkı bu eşsiz kremin reklamında dendiği gibi: "Korkmayın. Değişime hazır olun!"

Yeni Dünya Yeni Ağ
BİLİME SARILIN... "Bilgi" kavramı yüzlerce yıllık bir keşifler zincirinin sonunda nasıl bilimin konusu oldu? "Alın yazısı" diye bir şey var mı? Evrenimiz nasıl ölecek? Bilgisayarın iki babası Turing ve Shannon’ın II. Dünya Savaşı’ndaki gizli görevleri neydi? Bir şeyi gerçekten unutabilir miyiz? Atomlar bir araya gelerek nasıl akıl ve "ruh" sahibi canlılar oluşturdular? İnsanlar makine midir? Devlet nedir? Bir "merkez"in kontrolünden kurtulabilir miyiz? İnternet nasıl çalışır? Matematik ve kuantum fiziği her türlü iletişimin başkalarınınbilgisayarlarından geçtiği ağ ortamında mahremiyetimizi nasıl garantileyebilir? Para nedir? Kanser nedir? Tıp, "bilgi bilimi" bakışından neler kazanabilir? Zihnimi bir bilgisayara yükleyip bedenim öldükten sonra da yaşamaya devam edebilir miyim?

Slavoj Zizek - İletişim Çağının En Radikal Düşünürü
Günceli yakalayan, sürekli üreten, sözünü sakınmayan Žižek, çalışmalarını hangi unsurlar üzerine kurdu? Felsefe ile popüler kültürü aynı potada eritmeyi nasıl başarıyor? Žižek metinlerini ilgi çekici kılan ne? Slavoj Žižek, şüphesiz 21. yüzyıl iletişim çağının en radikal düşünürü! Terry Eagleton, Žižek için "Kültürel teorinin muhteşem ve vazgeçilmez bir parçası" ifadesini kullanıyor ve bugün onun güncele dair söylediği ya da yazdığı her şey tüm dünyada ses getiriyor. Slavoj Žižek’in dünyaya baktığı açı, kesinlikle keşfedilmeye değer. Bu kitap, o açıyı yakalayabilmenizi sağlayacak detayları bir araya getiriyor.

Güzel Atlar Ülkesi
Bu kitabın adına bakıp yanılmayın sakın! Bu bir Kapadokya kitabı değil! İçinde kabuğu kırılan kaplumbağalar, deliliğin saçları, Tahtakuşlar adında bir çete, hamama giden bir pelikan, ucu Çatalhöyük’e çıkan yer altı yolları ve "bir hançerin paslanırken çıkardığı gürültü" falan var. Kedinin biri, bir kuşun cenazesinin ardından yürüyor. Eline ne geçerse oyuncak yapıyor bir çocuk. Bir baba güvercin ayakları resmettiriyor oğluna. Üstelik Şiir ile Felsefe’nin düğün davetiyesi de sayfaların birinde sizi bekliyor. Akgün Akova’nın bilgi ve şiirin bütün olanaklarını kullanarak yazdığı bu ilk deneme kitabı yıllar sonra güncellenmiş haliyle yeniden okurlarıyla buluşuyor. Güzel Atlar Ülkesi edebiyatın dolambaçlarında kaybolmaktan korkmayanlar için...

Bana Mutluluktan Bahset
"Bir gün yanında olmamı istediğin ama bunun imkânsız olduğu bir zaman gelirse gözlerini sıkıca kapat ve elini yüreğine götür. Ben senin gözkapaklarının ardındaki karanlıkta, kalbinin çarpıntısında olacağım. Ne zaman bir vapura binsen saçlarının arasından geçen rüzgâr değil, parmaklarım olacak. Okuduğun kitabın bir satırında ya da dinlediğin bir şarkının müziğinde nefes almaya devam edeceğim. Yağmurlu bir günde omzunu öpen yağmur damlası olabilirim. Belki de koklamak için uzandığın bir çiçeğin yaprağından havalanan kelebek olacağım. Sen ne kadar hissetmek istersen ben o kadar var olmaya devam edeceğim... Yüreğinin perdelerini hiçbir zaman kapalı tutma. Aydınlığın içeri girmesine izin ver. Gülmek sana yakışıyor, yüzünü asma... Büyük zorluklara göğüs germiş insanların hakkıdır mutluluk. Anlat...

Ben
İslam’ın siyasetinin tepesinde herkesin gördüğü ve bildiği, ancak kimsenin açıkça söyleyemediği çözümsüz ve yıkıcı bir sinsi gelenek vardır. Bencillik yani "ben" olmak. Bu "ben" Hz. Muhammed’de yoktu. Oysa herkes ve kendisi de Tanrı’dan destekli olduğunu biliyordu. Kuşkusuz elçi Tanrı’nın uyarısına neden olacak işlerden ve sözlerden kaçınırdı ve ona göre davranırdı. Kutsallaştırılan dört başkanın bencillikleri sonrakilerin şaşmaz işlemleri olarak durumları pekiştirdi. Şimdi 2018 yılında bile sözde insanlar toplanır, tartışırlar ve kurul karar verir. Ancak başkanın bu karara uyma sorumluluğu yoktur, o istediğini yapar. Bunu da İslam adına yapar!

Dil Söyler Kulak Dinler Kalp Söyler Kainat Dinler - Yunus Emre
"Ölen beden imiş âşıklar ölmez..." Türkçe şiirin öncüsü olarak tarihte ölümsüzleşen bir tasavvuf ve halk şairidir Yunus Emre... Tekke şiiri geleneğini özgün bir söyleyişle Anadolu’ya yaymış bir gönül işçisidir. Aynı zamanda bir felsefenin de temsilcisidir. İnsanın nesneyle ve varoluşla ilişkisini dizelerinde ustalıkla işlemiştir. Var olmanın, hakikate ulaşmak için aklı kullanmanın ve aşka düşüp hiçliğe karışmanın yollarında çok değerli bir rehberdir Yunus Emre...

Müstakil Eylem
"Uykuyla görürüz. Uykuyla düşleriz. Uykuyla okur, gezer, yazarız. Şiirin insanın anayurdu olması gibi uyku da insanın çocukluğudur. Sokağı, okulu, arkadaşı, aşkı- dır. Anne gibi anlayışlı, şiir gibi kavrayışlı ve masal kadar yatıştırıcıdır. Uykuyu göze almalı, uykuyla insan kendi seyrine bakmalı, hep şiirle kalınmaz ya, gelince hiç ikiletmeden biraz da uykuyla kalmalı, uyuyakalmalı. Harfler de, dizeler de, yazı da. Varlık uykunun olmalı." -Haydar Ergülen Uyku... Hayatımızdan çalan bir düşman mı yoksa gerçekten kendimiz olabildiğimiz, kendimizle olabildiğimiz tek zaman mı? Bazen davetsiz bir misafir bazen çağrılsa da gelmeyen... Bazen düşülen bazen kalınan... Herkesin uykuya ve uyumaya dair deneyimi biricik. Bu kitapta uykunun her halini bulacaksınız. Sümer Kral Destanları’ndaki uyku ile il...

Zor Zamanlar İçin İnsan Kalma Rehberi - Baltasar Gracian
"İhtiyatlı suskunluk kutsaldır." Aragon Krallığı topraklarında dünyaya gelen, yaşamını teoloji ve felsefe profesörü, vaiz, papaz, yönetici ve yazar olarak sürdüren Baltasar Gracián, insanca yaşamanın incelikleri üzerine ortaya koyduğu düşünceleriyle ölümsüzleşmiştir. Her şeyin kısa ve öz ifade edilmesi gerektiğini savunan Baltasar kısa ve öz olanın faydasının iki katına çıkacağının altını çizer. Karmaşık, kalabalık, uzun, yoğun ve komplike olan her şey, hayatı daha da zora sokmaktan başka bir işe yaramaz. "İnsan" olgun, bilge, sağduyulu, muhakeme yeteneği üst düzeyde, gelişmiş zevklere sahip, eylemlerinde tutarlı ve zekidir. Ancak bu insan aynı zamanda kendini her şeyiyle ortaya saçmayan, bazen saklanmasını da bilen ancak bunu ustalıkla yapan bir hayat kumarbazı da olabilmelidir. İhtiyat, ...

Vertraue Ohne Zweifel Auf Allah-2
WAS DIR ALLAH GIBT, HÄNGT VON DEINER ABSICHT AB Allah hat den Schlüssel aller Schätze in Deine Hand gelegt. Du kannst deren Türe mit Deinem Gebet öffnen, wann immer Du willst. Wenn Du möchtest, kannst Du die Türen des Himmels öffnen und die lebenschenkende Regenfälle auf die Erde herunterlassen. Nur nicht gleich die Hoffnung aufgeben, wenn Du siehst, dass Deine Wünsche nicht sofort in Erfüllung gehen. Allah hält die Lösung schon bereit, bevor das Problem entsteht. Manchmal entfernt das Leben all Deine Träume von Dir... Das bedeutet, dass Allah (cc) Deine Stimme hören wollte. Unverzüglich machst Du Dein Herz und Deine Hände auf und suchst Zuflucht in Halik (dem Schöpfer), Der Dich aus dem Nichts erschaffen hat. Was für ein schönes Treffen… Es ist der Moment, in dem das Herz die wahre Liebe ...

Akıllandım Artık Şimdi Daha Deliyim
İnsanın kendiyle olan mücadelesinden hangi taraf galip çıkar ki? Her ikisi de aynı güçteler sonuçta... Belki de dalaşmak değil, kendinle uzlaşmaktır mesele. Amaç yenmek de değil, yenilgiyi kabullenmek de... Güzel olan insanın kendi yüzüne insanca bakabilmesi... Kaç kişinin cesareti var filtresiz aynalara bakıp kalbinin tavan arasını temizlemeye? Benim yok! Tozlu haliyle kabulümdür. Kitabı yazanın aynası filtresiz... Peki, o tavan arasından neler çıktı dersiniz? Bir dolu delilik... Üstelik zekâya hizmet eden, yaratıcı, hırçın ama sevimli bir delilik... Anladım ki delilik bile aklı olanın akıllıca kullanabileceği bir lütuf. Demek bu yüzden akıl bile bazen sakil kalabiliyor hayat karşısında. Nilgün Bodur bu kez alışılmadık bir

İbrani Masalları
İbrani Masalları, tarihi boyunca farklı topluluklara, zengin kültürlere ev sahipliği yapmış bir coğrafyada ortaya çıktı. Biçim değiştirerek, çeşitlenerek ve nesilden nesile aktarılarak kendi zamanının ötesine geçti. İbrani Masalları, geleneklerin ve inanışların eklemlenerek ortaya çok katmanlı bir toplumsal yapı ve kolektif bellek çıkardığını gösteriyor. Doğduğu topraklarda süregelen toplumsal ayrışmaların kökenine dair de şaşırtıcı ipuçları veriyor.

Mesih
İster Suriye’ye ve Irak’a yönelik hareketlilik olsun ister Büyük Ortadoğu Projesi ve Trump’ın en son mega projesi dediği yeni Ortadoğu planı… Bunların hepsinin ortak bir noktası vardı: TEOLOJİ. Yani, insanların inandıkları dini değerler ve bu değerler üzerinden çizdikleri politik yol haritası. Kitabı yazdığımız dönemde olmaz dediğimiz her şeyin neredeyse kitap yazılırken hayata geçmiş olması bizi gerçekten endişeye sevk etti. Her satırında, her cümlesinde, hatta her kelimesinde içimizden gelen tek söz "bu kİtap bİzİ yanıltsın" oldu. BU KİTAP SİZE KIYAMETİN KAPISININ NASIL AÇILACAĞINI ANLATMAYI VAAT EDİYOR. "Sizin inandığınız şey fark etmez. Eğer onlar buna inanıyorsa, bu sizi de etkileyecektir." William Cooper "Maşiah hâlâ gelmedi. O halde gelişini hızlandırmak için bir şey yapın." Menache...

Hayatın Değeri Uzun Yaşanmasından Değil İyi Yaşanmasındadır - Michel De Montaigne
"Bir soyguncunun veya bir katilin yönetiminde, dürüst kişilerin yeri ya mezar ya hapistir..." Küba Devrimi’nin lideri Fidel Castro, 20. yüzyıla damgasını vuran bir figür oldu. Uzun yıllar halkların eşitliği uğruna verdiği mücadele ve bu yoldaki adımları hep konuşuldu, zaman zaman eleştirildi. Devrimin simgesi olarak adeta ölümsüzleşti. Fidel Castro halkın, işçi sınıfının ve ülkesi uğruna çalışan tüm emekçilerin yanında durdu. Bağımsız bir ülke hayali ile sosyalist bir yönetim kurdu. Dünya sahnesinde büyük bir güç olan ABD’yi karşısına alırken eğitim, sağlık ve mülkiyet alanındaki reformlarıyla Küba’yı baştan yarattı. Fidel Castro’nun devrim adımlarındaki vizyonu ve düşünceleri bugün hâlâ halklara, politikacılara ve tüm insanlığa ışık tutmaya ve bambaşka bir bakış açısı kazandırmaya devam e...

Aynalı Tılsımlar Dükkanı
Tılsım; bir mucizeyi harekete geçirmektir. Kadere yeni bir akış kazandırmaktır. Şifayı başlatmaktır. Gerisi tamamen sana kalmış... Peki, nasıl yapılır tılsım? Binlerce ritüeli vardır... Belki binlercesi daha vardır bilinmeyen... Lakin bunların hiçbir önemi yok... İyi bir tılsım gücünü ritüellerinden almaz... Ritüel sadece rotadır. Mucizeyi başlatacak olan tılsımı yapabilmek için üç şeye ihtiyaç vardır. Niyet, inanç ve eylem... Bütün bunları etkili bir şekilde bir araya getirebilmek elbette sanatkârca bir incelik, bilgi ve deneyim gerektirir. Aynalı Tılsımlar Dükkânı, sokakta karşılaşmaları bile neredeyse imkânsız gibi görünen birbirine hiç benzemeyen beş kişiyi, Balat’ta bir mum dükkânında bir araya getiriyor. Her biri kişisel tarihinde görünmeyen gizli yaralar almış bu beş karakter, yaşam...

Ay Ritüelleri
"Ay doğmuyorsa yüzüne, güneş vurmuyorsa pencerene, kabahati ne güneşte ne de ayda ara... Gözlerindeki perdeyi arala." Mevlana Astrolog Nuray Sayarı’nın Ay Ritüelleri adlı bu kitabı, kadim kültürlerden bu yana yeryüzüne rehberlik eden, açmazlara anahtar, mucizelere fırsat sunan Ay’ın gizemli gücünden ve sihirli etkilerinden yararlanmaya yönelik kaleme alınmış oldukça kullanışlı, işlevsel ve sonuç odaklı bir yol arkadaşı... Kadim kültürlerden bu yana paganizmden Hinduizm’e, tasavvuftan kabalaya kadar her inanışta kendine güçlü bir yer edinmiş olan Ay’ın insan yaşamındaki baskın gücünü ve duyguları yönetmekteki etkisini sezgileri ve yaratıcılığı artırmak için nasıl kullanmak gerektiğini kolay uygulanabilir bilgilerle anlatan bu kitap, içsel bir yükseliş ve değişim vaat ediyor.