
Günlük Hayatta Modern Mayr Beslenme - Sindirim Sanatı
"Medeniyetin sebep olduğu bütün hastalıklardan korunmak ve tedavi etmek için bütüncül ve rahat uygulanan bir yöntem F. X. Mayr Hekimliği... F. X. Mayr Terapisi’nin başlıca etkileri sindirim sisteminin yenilenmesi, metabolizmanın dengelenmesi, vücudun duruş biçiminin düzeltilmesi, enflamasyonun azaltılması, insülin düzeylerinin düşürülmesi, hücresel otofajinin desteklenmesi ve genlerin onarım potansiyelinin artırılmasına yöneliktir. Böylece daha çok enerji, daha az hastalık, daha az ağrı, ideal vücut ağırlığı, daha uzun ve daha sağlıklı bir yaşam kolayca mümkün hale gelir. Dr. Hasan İnsel’in Türk okurları için &n

Nöralterapi - Başka Bir Tedavi Mümkün
NÖRALTERAPİNİN doğrularını ve doğru uygulamalarını anlatan İLK ve TEK kitap... Bu kitapta nöralterapinin ne olduğu ile yetinmeyeceğiz; hastalığın ne olduğunu, nasıl oluştuğunu, hastalığın oluşmasında nelerin rol oynadığını, ortaya çıkan semptomların neler olduğunu ve nasıl anlaşıldıklarını, nöralterapinin şikâyetleri sadece bastırmadığını ve gerçek manada tedavinin mümkün olduğunu göreceksiniz. Çünkü vücudumuz olağanüstü kompleks sistemlerin birbiri üstünde iyi biçimde organize olması ve belirli kurallar ve döngüler halinde çalışması ile var olmuştur; dolaşım sistemi, metabolizma, sindirim sistemi, hormonal düzenleme, ısı düzenlemesi ve bağışıklık sistemi gibi... Nöralterapi yaklaşımında bedene organların tek tek toplamından oluşan bir organizma olarak bakılmaz. Çünkü bütünlük ve regülasyo...

Ay Işığında İstanbul
Güzeller güzeli Türk kızı Ventura, ailesinin uygun gördüğü bir evliliği yapmak üzere Meksika’ya doğru yola çıkar. Giderken de yanına sadece eşyalarını değil, bilinmezliğe kırdığı dümenin sebep olacağı yanılsamaları da alır. Doğduğu topraklardan çok uzakta yeni bir hayata başlamaya hazırlanırken, yolculuğu sırasında umulmadık bir sürprizle karşılaşır. İstanbul’u özlemeye devam ettikçe, bu duygusuyla baş edebilmek için ilginç bir şifa kaynağı keşfeder... Mexico City doğumlu Sophie Goldberg’in ilk romanı Ay Işığında İstanbul Türk ve Sefarad yemeklerinin tarifiyle birlikte kültürünü de incelikle işleyen eşsiz bir kurgu roman...

Yanlış Da Olsa Düşünmek Hiç Düşünmemekten İyidir - Hypatia
"Hayat, kişinin kendi güçlerini keşfetmesidir. Daha ötelere yolculuk ettikçe daha fazla gerçeği idrak ederiz." Yaşadığı karanlık çağa bir güneş gibi doğmuştu Hypatia. Düşüncenin ve aklın cinsiyeti olmadığını tüm dünyaya ispatlarcasına; zekâsı, kişiliği ve düşünceleriyle tarihe yön verdi. Bütün engellere ve baskılara rağmen bir kadının tek başına bile dünyayı değiştirebileceğini gösterdi herkese. Yobazlar tarafından vücudu midye kabuklarıyla lime lime edilerek öldürülen Hypatia, yanlış da olsa düşünmenin hiçbir şey düşünmemekten daha iyi olduğunu, herkesin bu anlamda kendine ait bir alanı bulunduğunu, düşünebilme yetisine sahip her insana aynı zamanda sorumluluklar düştüğünü söylemekten çekinmemiştir.

Evrensel İşaretleri Okumak
Başınız ağrıdığında bir kere hap içtiniz diye ömrünüz boyunca bir daha başınızın ağrımayacağını düşünmezsiniz. Kişisel gelişim de böyledir. Hayat boyu devam eder. Önemli olan sizin tarladan, taşlı yoldan çıkıp, mıcırlı yola, oradan asfalta ve otobana ulaşabilmenizdir. Gelişiminiz yavaş yavaş ve kararlı olacaktır ki, nefsiniz de sizinle birlikte ikna olsun. Kişisel gelişim çok geniş bir alan ve yolculuğumda daha çok bilinçaltı işaretler ve sistemin bize ne gösterdiği konusuyla ilgilenmek dikkatimi çekti. İşaretleri okumayı ve nasıl okunabileceğini paylaşmayı seviyorum. Çocuğunuz, eşiniz, anne babanız size ne anlatıyor, karşılaştığınız zaman ne mesajı vermek istiyor? Bu işaretleri okumanıza yardımcı olmak için elimden geldiğince farkındalıklarımı paylaşmaya gayret gösterdim. Bütün çalışmalar...

Rüyalar Aşk ve Hüzün
"Hüsniye" olan ismini beğenmeyip değiştirmek istediğini babasına söylediğinde yıl 1899’du ve o sadece on yaşındaydı. Yeni ismi "Ümran" olmalıydı. Bu ismi çok beğeniyordu. Düşünmüş, kararını vermiş ve uygulamıştı. Bu onun mücadeleci ruhunun ilk zaferiydi. Rüyasında gördüğü ve âşık olduğu adamla gerçek hayatta karşılaşıp kısa süre içinde evlendiğinde hayatın getireceği sürprizlerden habersizdi. Genç bir kadınken yetişkinlerin dünyasının hoyratlığı ve acımasızlığıyla tanışmıştı. Kendi ifadesiyle tek cephede savaşırken, hiç ummadığı birinden, ismini hece hece yüreğine yazdığı sevdiği adamdan en büyük darbeyi yemişti. O dönemde ortam huzursuzdu. İmparatorluğun en zor dönemi yaşanıyordu. Memleketin neredeyse her köşesinde isyanlar çıkmış, ülke yangın yerine dönmüştü. Bütün bunlara rağmen dik dur...

Arkadaşlığımız Sonsuza Kadar Sürecek
Kiraz, Uzay ve Volkan... Hem çok yakın arkadaşlar hem de iyi birer işbirlikçi…Kimin başına ne gelirse diğerinin muhakkak haberi oluyor çünkü birlikte büyüyorlar, aileleri her zaman hep bir arada. İşler bazen ters gidebiliyor evde, eşler arasında ilişkiler zora girebiliyor, hatta evlilikler sonlanabiliyor bile. Elbette bütün bu olan bitenler çocukları fazlasıyla etkiliyor. Kiraz, Uzay ve Volkan henüz çok küçükler. Hatta bebekler ama aralarındaki o muazzam iletişim gücü, parlak zekâları ve kimsenin farkında olmadığı cesaretleri sayesinde hayatlarındaki yetişkinlerin kaderleri yeniden yazılıyo ‘‘Ama o daha bebek!’’ demeden once bir kez daha düşünmek zorunda kalac

Dört Sınav: Cesaret - Sağlık - İlişkiler - Bolluk
Her deneyim bir sınavdır. Ne iyi ne kötü... Ne doğru ne yanlış... Sadece bir sınav... Üstelik ne kazanmak var bu işte ne kaybetmek... Çünkü her sınav uyanmak içindir. Ya uyanırsın bir gün ya da ömürlük bir uykudasındır artık. Dört ayrı yerden gelir Yaradan’ın "Uyan artık!" sesi. Bollukla, cesaretle, ilişkilerle ve sağlıkla dürter seni hayat. "Aç artık gözlerini!" der Yaradan. "Hiç mi görmek istemiyorsun özenerek yarattığım şu insanı? Hiç mi bilmek istemiyorsun, ruhuna üflediğim yeteneği?" Başkalarında aramayı bırak. Evrenden istemeye bir son ver. Kalbinin içine sığdırılmış sonsuz bir evrenle yaşıyorsun zaten doğduğundan beri. Her günün ötekine benzemeye başlamış sonunda, yazık değil mi? Oysa sadece uykudan uyanıp ayaklandığında açılıverecek bütün kilitli kapılar. Anahtara ihtiyacın yok. Am...

Titreşimini Yükselt Hayatın Değişsin
"Evrenin sırlarını bulmak istiyorsan, enerji, frekans ve titreşimi düşün." Nikola Tesla Canlı cansız her şeyin enerjisi var. Dolayısıyla her şey titreşimden ibaret... İnsan da, düşünce de, sevgi de, besin de, eşya da... Elbette Dünya da bir enerji alanına sahip... Üstelik dört buçuk milyar yaşındaki Dünya’nın enerji alanı büyük bir değişim sürecinden geçiyor. Hepimiz Dünya’nın geçirdiği değişimden etkileniyoruz. Bu yüzden bedenimizin tüm enerji alanı, atom altı düzeyden hücresel düzeye kadar yepyeni bir dengeyle tanışıyor ki, bu köklü değişim elbette hayatımızı ve sağlığımızı fazlasıyla etkiliyor. Hatta büyük bir içsel biyolojik gerilime sebep oluyor. Beraberinde hastalıkları, yorgunluğu, duygusal kaosları ve çalkantılı ruh hallerini de getiriyor. O halde kimler hal böyleyken dünyanın deği...

Yeryüzü Misafiri
Ey insan. Misafirsin. Kıymetini bil zamanının, her şeyin. Çok sev, âşık ol; öğren okumayı kâinat kitabını. Tanrı’nın Yaşam Kılavuzu kitabıyla bizi gölgemiz gibi takip eden kaderimizle ilişkimizi güzelleştirmeye davet eden Ünal Ersözlü, bu kez yeryüzünde bir misafir olan insanı kendine dönmeye çağırıyor. Şeyh Galip’in "Kendine iyi bak çünkü âlemin özüsün sen" sözleriyle açılan Yeryüzü Misafiri, âlemin özü olan insanın kendini bilmekle neler yapabileceğine dair bir kitap. İnsan, hayatın gelip geçiciliğinde bir mana bulmak hem de bu yeryüzü misafirliğini en dolu şekilde yaşamak için ne yapmalı? Ünal Ersözlü tarihten filozofların, sufilerin, sanatçıların ve bilgelerin anlatılarından aldığı rüzgârı insanın yaşamını daha iyi yapma çabası için kullanıyor.

Kazıdım Tırnaklarla - Ezhel
"Rap, sanatımı kullanarak zorluklara direnmemi sağladı." Ezhel, The New York Times röportajı Ankaralıların "Ais Ezhel" olarak tanıdığı, 2017’de "Müptezhel" albümüyle adını hızla tüm ülkeye duyuran; New York Times’ın "Avrupa’nın takip edilesi 15 sanatçısı" listesinde yer alan Ezhel, serüvenini müzik yazarı Barış Akpolat’a anlatıyor. Zorlu geçen çocukluğundan ilk sahne deneyimine, KaraKızıl taraftar grubundan anarşist harekete, rap camiasından aile hayatına kadar her şeyi açıkça anlatıyor. Kazıdım Tırnaklarla, Ezhel’i yakından tanımak isteyen sevenleri ve henüz önyargılarını yıkamamış müzikseverler için keyifli ve samimi bir kitap.

Unutma Mutlu Bir Hayat Çok Az Şeye Bağlıdır - Marcus Aurelius
"Ölümlü bir dünyada, insana yaraşır şekilde yaşamaktan daha iyi ne olabilir?" Roma’yı en iyi yöneten beş imparatorun sonuncusu olarak tarihe geçen Marcus Aurelius, stoacı bir filozof olarak sadece liderliğiyle değil, düşünceleriyle ölümsüzleşmiştir. Mutlu bir hayatın çok az şeye bağlı olduğunu ve ölümlü bir dünyada insana yaraşır şekilde yaşamaktan daha yüksek bir amaç olamayacağını hatırlatan Aurelius’un gösterişten uzak, yalın, basit ama mutlu bir yaşam üzerine inşa ettiği güçlü felsefesi, insanlığın binlerce yıldır süregelen mutluluk arayışına ışık tutmaya devam ediyor.

Gökyüzüne Not
Ne balığın yeri akvaryum ne kuşun yeri kafes... Herkesin bir vatanı var benimki sensin... Küçük bir mucize istiyorum. Senin yanımda olduğun ve benim sadece sana ait olduğum bir mucize. İkimiz için yazılmış ama ikimizin de okumadığı bir kitap, bize birbirimizi anlatan ama dinlemeye korktuğumuz bir şarkı ve hiç bakmadığımız ama içinde sadece ikimizin olduğu bir fotoğraf olsun istiyorum. Senin hikâyende kendime bir yer arıyorum. Belki de ikimiz için yeni bir hikâye yazmak istiyorum. Mutlu olsam da olmasam da bu benim hikâyem demek istiyorum. Bu dünyada tek bir hayat yaşayacaksak eğer ve sonunda biten bizim hikâyemiz olacaksa yaşadığımız hikâye de bize ait olmalı... Bir sokak arasında tuttun ellerimi, ki ben buna bile hazır değildim. Gözlerin gözlerimdeydi. "Ömrümü vereceğim kadın sen misin?" ...

Ona Ne Oldu?
Tehlikelerle, kuşkularla ve sırlarla dolu, tekinsiz bir aşk hikâyesi... Amerikan ulusal kitap ödüllerinden "National Book Award" finalisti, "Washington Devlet Kitap Ödülü" ve "PNBA En İyi Kitap Ödülü" sahibi yazar Deb Caletti’nin her sayfasında okuru yeni bir tahmine sürüklediği gerilim yüklü romanı Ona Ne Oldu bir kurgu şaheseri olarak dünyada referans gösteriliyor. Isabelle Austen, annesinin ölümünden sonra mirasını devralmak için Pasifik’te doğup büyüdüğü küçük adaya geri döner. Ancak bu dönüş aynı zamanda sevmesi hayli zor bir kadın olan annesinin duygusal mirasına da geri dönmesidir. Yeni boşanan Isabelle, burada kendini oldukça boşlukta hissederken adaya esrarengiz bir adam gelir: Henry North... Isabelle’in hayatı böylece ebediyen değişir. Bu ateşli ve gergin ilişki birtakım tehlikel...

Babil'den Günümüze İsrail-amerikan İlişkileri
Cumhuriyet Türkiyesi, 10 Kasım 1938’den beri sistemli bir şekilde irtifa kaybetti, günümüzde Osmanlı Türkiyesi’nin 1838-1918 şartlarını yaşıyor. Milli güvenliğimizin can damarlarından Türk tarımı çökertildi. Stratejik önemi haiz şirketler, limanlar ve müesseseler çok kolay ve pırasa fiyatına elden çıkarıldı. Türk bankacılık sistemi yabancıların eline geçmek üzere. Sigorta şirketlerimizin sermaye paylarının çoğunluğu ellerine geçti bile. TÜİK’in Aralık 2018 verilerine göre 4,5 milyon Türk işsiz. İşsizlerimizin dörtte biri üniversite mezunu. Türk milleti karnını doyurmanın derdine düşürüldü. Yabancılara toprak satışı, başta GAP bölgesinde üçüncü şahıslar üzerinden İsrail’in aldığı 450 bin dönüm olmak üzere artık Türkiye’nin milli güvenliğini tehdit etmektedir. Eskiden sağcı veya solcu tanıml...

Yanlışlıktan Değil Yalnızlıktan
"Acaba çok yanlış yaptığım için mi yalnız kaldım, yoksa yalnız kaldığım için mi yanlış yaptım?" Yanlış olan, başkasını sevmek değildir. Bir başkasını sevmek dünyanın en güzel, en tamamlayıcı hissidir. Yanlış olan, yanlış olanı sevmektir. Sevilenin yanlış olduğunu da, sevmeden kimse bilemeyecektir... Sevilenin kendisi bile... Her nerede iyi bir kalp ve doğru bir niyetle, umutla ve hayalle adım atıyorsanız ve sonunda acı çekiyorsanız, anlayın ki yanlış değil, sadece yalnızsınız. Nilgün Bodur’un üçüncü kitabı YANLIŞLIKTAN DEĞİL YALNIZLIKTAN kendi hayatından izlerle dolu. Okuması eğlenceli ve duygulu bir anlatı... Bu kitabı farklı kılan bir diğer özellik ise kendi yaşanmışlıklarına dürüstçe, cesaretle ve samimiyetle neşter vurabiliyor olması. En kıymetli yanıysa kimseyi yarı yolda bırakmaması....

Sabah Uykum
Belki bir kitabın aynı sayfasında ağlamışızdır. İşte bu haberimiz olmadığı halde dünyanın en güzel karşılaşması olabilir. Ben anlam veremiyorum yani neden bittiğine değil madem bitecekti neden bu kadar hevesli başladık? Ben ikimizdeki bu hevese anlam veremiyorum. Ne oldu bize bilmiyorum ama iyi şeyler olmadığını çok iyi biliyorum. Ya çok yanlış zamanda karşılaştık ya da hiç karşılaşmaması gereken iki insandık. Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil, aşık desem değil bildiğin rastlantıydık işte ondan öte gidemedik.

Elia İle Yolculuk
Dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar Elia Kazan, kendini bir Amerikalı ya da Yunan gibi değil, bir Anadolulu gibi hissederdi. Pek çok oyuncuyu da birlikte çalışmaya "Anadolu gülüşü" dediği yetenekle ikna ederdi. Bu yetenek onu, hayatı boyunca taşıyacağı "işbirlikçi" etiketinden kurtaramadı. McCarthy dönemindeki hataları, onu ömür boyu kovaladı. Üçüncü Oscar’ını bile üzüntüyle kaldıran Kazan, belki biraz avunmak ve arınmak için annesinin dizlerine koşan bir çocuk gibi, memleketi Kayseri’nin yollarına düştü. Kaderini bilen ama ölmeden önce ona karşı mücadele eden bir Yunan trajedi kahramanı gibi. Kadim Anadolu, bambaşka ilkelere sahip, farklı deneyimler yaşamış iki insanı, Zülfü Livaneli ve Elia Kazan’ı belki de tek ortak yolculuklarına çıkarmayı başardı. Livaneli’nin büyülü satırlarından oku...

Keine Begegnung İn Unserem Leben İst Ein Zufall
Das Schicksal, es lässt von niemandem ab. Es wird jeden Augenblick neu geschrieben. Manchmal geschehen solche Dinge, dass du Sachen tust, die du dir niemals hättest vorstellen können. Dass du Dinge erträgst, die du dir niemals hättest ausmalen können. Dass du liebst, was du niemals gedacht hättest lieben zu können. Dass du einfach gehst, obwohl du dir das niemals hättest denken können. Und, dass du sagst, dass du gestorben bist, aber trotzdem lebst. * * * Ein Sufi, der sich selbst finden will und ein junges Mädchen, das versucht, den Lebenssinn zu finden, begeben sich auf einen langen Weg, ohne zu wissen, was auf sie treffen könnte. Sie haben nichts, dem sie vertrauen können, außer ihrem Schicksal. Die jungen Zwei begeben sich auf eine siebentägige Reise, ohne auch nur Geld, eine Kreditkar...

Atatürk'ün Katilleri
UNESCO’nun Atatürk tanımı: "Atatürk, uluslararası anlayış, işbirliği, barış yolunda çaba göstermiş üstün kişi, olağanüstü devrimler gerçekleştirmiş bir devrimci, sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder, insan haklarına saygılı, dünya barışının öncüsü, yaşamı boyunca insanlar arasında renk, dil, din, ırk ayrımı gözetmeyen, eşi olmayan devlet adamı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusudur." Franklin Roosevelt (ABD Başkanı): "Benim üzüntüm, bu adamla tanışmak hususundaki şiddetli arzumun gerçekleşmesine artık imkân kalmamış olmasıdır." Winston Churchill (İngiltere Başbakanı): "Savaşta Türkiye’yi kurtaran, savaştan sonra da Türk ulusunu yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de en büyük kayıptır. Her sınıf halkın onun ardından döktükleri içten gözyaşl...

Olay Şöyle Oldu
İyi geçmese de çocukluğuna özlem duyanların, bir bıçak keskinliğinde yaşanan hayatların, işlek caddelerde para kazanıp arka sokaklarda yaşayanların, sol yumruğunu gevşetemeyenlerin, dişlerini sıkanların, uykusu kaçanların hikâyeleri... Kitabı okurken, hiç tanık olmadığınız kiraz mevsimine imrenip, erkek şiddetine öfkenizi bileyebilir, sokak müzisyeniyle sohbete dalıp çocukluğunuzdaki kızartma kokusunu özleyebilirsiniz. Çiğdem Toker Aramızdan biri kalp işlerine bakar, duygu işlerinin sorumlusu olur. Ayşen, bu çıldırtıcı gürültüde ve tam da bu gürültünün ortasında kalbimizin mümessili. Bu yazıları okuyun da sizin de kalbiniz başı boş kalmasın. Ece Temelkuran Yazılarında sevgi de var, öfke, isyan, hayal kırıklığı da. Ama sonunda illaki umut var. Ayakları yere sağlam basan, düşeni kaldıran, pa...

50 Maddede Siyasi Cinayetler
Türkiye, Cumhuriyet döneminin başından günümüze kadar birçok siyasi cinayete tanık oldu. Sebebi ne olursa olsun ülkenin birçok parlak zihninin yitmesine sebep olan bu cinayetleri, tüm detayları, arka planı ve sonuçlarıyla 50 maddede bir araya getirdik! Orhan Tüleylioğlu’nun kaleminden 50 maddede Siyasi Cinayetler etkileyici bir memleket panaroması çiziyor. Asteğmen Kubilay’dan Sabahattin Ali’ye, Doğan Öz’den Bedrettin Cömert’e ve Maraş Katliamından askeri darbe dönemlerine kadar siyasi cinayetlerin izinde bir zaman yolculuğuna çıkacak, böylece bugünün siyasi ortamını daha etkili bir şekilde yorumlayacaksınız.

Mülteci
"Arkadaşlarımdan ve komşulardan topladığım iki büyük bavul dolusu kıyafet, bağış için topladığım bir miktar para ile İstanbul’dan Çeşme’ye, oradan da bir feribotla Sakız Adası’na geçtim. Amacım sadece orada olmak ve elimden gelen desteği verebilmekti, bu yolculuğun beni kimlere ulaştıracağını, hangi köprüleri kuracağını bilmeden..." Bu tarihten sonra Sakız Adası’nda mültecilere yardım eli uzatan bir sivil toplum örgütünde gönüllü olarak çalışmaya başladı Rakel Sezer. Tüm bu süreçte tanık oldukları, televizyonlarda ve gazetelerde gördüklerimize hiç benzemiyordu... Rakel Sezer, birçoğu hayatını tehlikeye atarak Yunanistan adalarına, Avrupa’nın kapısına sığınmış mültecileri birer sayı olmaktan çıkarıyor. Hiç olmadığı kadar içeriden ve son derece canlı hikâyeler bunlar. Kendinizi yazarın hayat...

Büyük İhanet
Güvenlik politikaları uzmanı Mete Yarar’dan ülke dinamiklerini yerinden oynatacak sarsıcı bir siyasi roman… Büyük İhanet… 2014 yılında kaleme aldığı 60 Yıllık İttifakta Son Gün adlı çok satan romanıyla iki yıl öncesinden 2016’da yaşanacakları akıl almaz bir kurguyla anlatan Mete Yarar, serinin ikinci kitabı Büyük İhanet’le Türkiye’nin merkezde olduğu büyük ve hain planın karanlık yüzünü yine sürükleyici bir kurgu ve yalın bir anlatımla romanlaştırıyor. Gerçekle kurgunun birbirine karıştığı Büyük İhanet Türkiye’nin doğusunda sürüp giden terörle mücadeleyi, barikatlar sürecini, Suriye ve Irak sınırlarında uygulanmaya başlanan hain planı ve içeriden ihanete uğrayarak düşürülmeye çalışılan Cumhuriyet gerçeğini, yepyeni bir bakış açısıyla tarihe not düşülecek verilerle irdeliyor. * * * "MİT TIR...