
Türk Dış Politikasında Hasar Tespiti
Büyük güçler arasında denge siyaseti izlemek Türkiye gibi orta büyüklükte bir devletin geleneksel olarak izlediği dış politika anlayışının bir parçasıdır. İçinden geçmekte olduğumuz dönemde uluslararası ilişkiler ortamında dengelerin değiştiği, Soğuk Savaş sonrası ortaya çıkan tek kutuplu dünya düzeninin yerini çok kutuplu bir dünya düzenine bıraktığı görülmektedir. Aynı zamanda küreselleşme zemin kaybetmekte ve milliyetçilik yükselişe geçmektedir. Bu yeni sistemde artık sadece Amerika, Rusya, Çin, Japonya, Hindistan gibi bölgesel ve küresel güçlerin yanı sıra pek çok uluslararası kurum, çokuluslu şirketler, STK’lar, hatta terör örgütleri artık dış politikanın önemli aktörleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye, 2019 yılında, dış politikada, çözümlerin değil, sorunların bir parçası oldu...

Özgürlük Projesi
Düşüncelerinizin esiri değil, veziri olun. Nerede ve ne zaman bir hata görseniz buna derhal müdahale edip düzeltiyor musunuz? Bir işin nasıl yapılacağını en iyi siz mi bilirsiniz? Ya hep ya hiç düşüncesine sahip misiniz? Herhangi bir şeyi mükemmel standartlarınıza uygun yapamıyorsanız yapmamayı tercih eder misiniz? Gittiğiniz yolda ne kadar iyi olursanız olun, başarılı bir sonuç alamazsanız mutlu olamıyor musunuz? Ufacık bir hatanızın içinden uzun süre çıkamayıp devamlı kendinizi suçlar mısınız? Devamlı yüksek standartlarınız ve beklentileriniz mi var? Tüm bunlar sizi strese sokuyor ve bunlara ulaşmak için devamlı çabalıyor musunuz? Başarı size asla yeterli gelmiyor mu? Haklılığınızdan emin olmaya ihtiyacınız mı var? Haklı olduğunuzu ispat etmek için devamlı tanık, ispat ve doğru za

The Prince
"EVERYONE SEES WHAT YOU APPEAR TO BE, FEW EXPERIENCE WHAT YOU REALLY ARE." The Prince stunned Europe at the time of its publication with its defense of relentless strategies on how to gain power and its disregard of traditional forms of morality. Machiavelli was inspired by his own experience of working for the swirling Florentine republic, dismissing old principles of political theory and accepting the intricate, ephemeral composition of politics. Machiavelli was famous for centuries with The Prince, his witty and derisive work about power liaisons. The main topics of this ground-breaking, and prominent, writer is that being adaptable is the way to being successful and that efficient leadership is sometimes only attained by sacrificing morality.

Her İnsan Bir Bestedir
DOĞANIN NEFESİ SESTİR... Etrafımızda her şey her an titreşiyor. Sesi duyup duymamaktan bağımsız olarak süreklilik gösteren bir SES var hayatımızda. Bu SES daimidir ve evreni de oluşturandır. Doğanın nefesi sestir. İçimizdeki atomlar da sesle titreşir. Ses, yapıcı da olabilir yıkıcı da... • Eşyaların sesi var mıdır? • Dost eşyalar ve düşman eşyalar olabilir mi? • Büyük kaya parçaları ses vasıtasıyla havaya kaldırılabilir mi? • İbn-i Sina sese neden önem veriyordu? • Kelimelerin gücü nedir? • Suyun hafızası nasıl çalışır? Tüm bu konular birbiriyle organik bir bağ oluşturur. Kitabı okuduktan sonra etrafınızdaki seslere daha fazla dikkat ediyor olacaksınız. Size olumlu veya olumsuz etki eden sesleri ayırt ederek seçiminizi huzurlu ve dingin olma yönünde yapabileceksiniz. Sağlıklı

Hilal ve Demir Haç (crescent And Iron Cross)
Türkleri yok etmeyi planladılar ama İstiklal Savaşı’nda destan yazabileceklerini hesaba katmadılar. Bu kitap I. Dünya Savaşı’nın tüm hızıyla devam ettiği yıllarda İngiliz yazar Edward F. Benson tarafından kaleme alınmış ve Batı’da büyük yankılar uyandırmıştır. Yazar, sarf ettiği şu çarpıcı sözleriyle çok dikkat çekmiştir: "Bir Türk imparatorluğu olan Osmanlı Devleti hasta adam değildir ve hiçbir zaman da hasta olmamıştır. Çünkü Türkler hasta değildir, hastalığın tam da kendisidirler. Türklük kanserin kendisidir ve bu canavar tümör, üzerine çöktüğü canlı dokuları yüzyıllardır yiyip bitirmektedir." Elinizdeki kitap, buna rağmen, aşırı uçtan bir İngiliz milliyetçisinin kaleme aldığı bir eser değildir, çünkü özellikle kitabın son iki bölümünde anlatılanlar Sevr Antlaşması’nda uygulanmaya konmu...

Ağırlıksız
"Seçim, güçlülerle güçsüzler arasında yaratılmış bir illüzyondur." * Bizlerden daha zeki olan bir cansızın yani Yapay Zekâ ve Kuantum Bilgisayar birleşiminin karşısında durabilmek ancak onlardan çok daha etkin bir şekilde yazılım teknolojilerini, büyük veriyi ve enerji kaynaklarını yönetmekten geçiyor. Eksilen ve ele geçirilen her bir kalenin tekrar eski haliyle yerine konabilmesi artık maalesef mümkün olamayacak. Sanal Ok, çoktan olmayan yayından çıktı bile... Ağırlıksız, kurulmak istenen bu yeni oyun düzenini deşifre ederken, yayından çıkan sanal okun kalplerinizi bulmasını hedefliyor. Bu kalpler ne kadar çok yan yana gelebilirse insan olmanın erdeminin götürdüğü içsel yol, bizleri kemirmeye çalışan yeni teknolojiler karşısında görünmeyen zırhlarla –içimizde kalan son iyilik kırıntıları ...

Genlerden Davranışlara Epigenetik
TÜM DÜNYANIN DNA’YI DUYDUĞU GİBİ, “EPİGENETİK” DE YAKIN GELECEKTE HERKESİN DİLİNDE OLACAK. Hastalıklardan depresyona, kilo kontrolünden suç işlemeye kadar hayatın pek çok alanında etkisi olan epigenetik aslında nedir? İnsan doğası şimdiye dek bildiğimizden farklı çalışıyor olabilir mi? Ne yediğimiz, ne düşündüğümüz, stresle mücadele etme biçimimiz suskun genleri nasıl harekete geçirir? Genomumuzun üzerindeki biyokimyasal etkileri yönetmek, zinde, sağlıklı ve uzun bir yaşamın anahtarı olabilir mi? Dahası epigenetik bize ölümsüzlüğü verebilir mi? Tıbbi Biyoloji ve Genetik Uzmanı Prof. Dr. Korkut Ulucan, Genlerden Davranışlara Epigenetik kitabıyla bizleri geleceğin bilimi olan biyolojinin devrimci yaklaşımıyla tanıştırıyor. Yaşam tarzının ve çevresel etkilerin sağlığımızı nasıl etkilediğini b...

Fil Saati
Her şey tek bir sorudan evrilir, gelişir ve değişir: "Bu dünyadaki yerim nedir?" Elmasın kömürde, ipliğin pamukta gizli olduğu dünya burası. Sır hem gözünün önünde hem de gören gözün sindiremeyeceği kadar derinde. Aldığı nefesi kendi içinde kaybettiğini bilmeyen insan, kendi dışında arasa da neyi bulacak sanki? Hareket ediyoruz. Karşılaşıyoruz. Hatırlıyoruz. Unutuyoruz. Görünmeyeni arayan hareket hali içinde, yalnızca kendimizden kendimize doğru ilerliyoruz. Kâinat kocaman bir ayna. Hakikati aramak, kendini bulmak... Sevginin nefrete dönüşmesi de bunun yokluğundandır. Yeşeremeyen kararır. "Çok iyi, çok başarılı ve doğrudan yazılmış, büyük bir takdirle okuduğum sarsıcı bir roman." Prof. Dr. Uğur Batı "Her sayfası bir bulmacanın parçası. Çözerken kaybolup gidiyor ve mut

Ruhun Ten Yüzüne Çıkışı - Dövme Atlası
"Dövmelerim ruhumun bir yansıması, bedenim ise evrendeki mabedim ve ben mabedimin bir sanat eseri olmasını istiyorum." Beden, insan benliğinin görünen yansımasıdır. Onun üzerine işlenen kalıcı izler de, sözcüklerle ifade edilemeyecek olan evrensel hikâyeleri kadim insandan bugüne dek farklı bir lisanda anlatırlar. Dövmeler tarihsel süreçte kimi zaman koruyucu bir tılsım, kimi zaman mahkûm ve suçluların utanç lekesi, bazen bir soyluluk nişanesi ya da bir kabilenin "totemi" olarak işlenirken bazen de savaş kahramanlarının "onur simgesi" hatta maceraperest çapkın denizcilerin "bölge hatıraları" olarak görülmüştür. Dövme sanatçısı Billur Ergün Cengiz, Ruhun Ten Yüzüne Çıkışı adlı bu kitapta tüm dünyanın beden coğrafyasında gezinerek, dövmenin Mısır’dan Polinezya’ya, oradan Anadolu’ya ve Avrupa...

Babam İçin
"Babam bana hayatımın en güzel hediyesini verdi, bana inandı." Sıra dışı yetiştirme tarzıyla, oğlunu antrenör gibi hayata hazırlayan bir baba ile babasının hayalini gerçekleştirmek için hiçbir mücadeleden kaçınmayan İzzet Pinto’nun hikâyesini okurken kimi zaman duygulanacak, kimi zaman hayrete düşeceksiniz. Hatta zaman zaman onun adına yorulup pes etmesini bile isteyeceksiniz. Onun Bangkok’taki işportacılık günlerinden, Türk dizilerini dünyaya açarak sektörde yılın adamı seçilmesine kadar uzanan inişli çıkışlı öyküsünde büyüleyici bir azmin ne mucizeler yaratabildiğine tanıklık edeceksiniz. "İflah olmaz seri girişimci, çalışkan, iyimser, cesur, pes etmeyen İzzet’in ilham veren nefes kesici hikâyesi! Şans kapısını çalsın diye her imkânı gören, değerlendiren, hiç yılmayan ve en önemlisi aile...

Denize Düşen Yalana Sarılır
DÜNYA DÖNDÜKÇE YALANLAR DA İNSANLAR ARASINDA DÖNMEYE DEVAM EDECEKTİR AMA UNUTMA Kİ KARŞILAŞTIĞIN YALANLAR KADERİN DEĞİLDİR. Gerçekliğin giderek bir ütopyaya dönüştüğü çağımızda, hakikat artık en kıymetli kazanım sayılıyor. Ne var ki hangisi gerçek, hangisi yalan hepsi birbirine karışmış durumda. Yalanlarla gerçekler arasında ayrım yapmak giderek zorlaştı artık. Sayısız yalanla çevrili hayatlarımızda neredeyse doğruyu söyleyenin ya da gösterenin kırk yıl kölesi olmaya hazır durumdayız. Yaşam içinde savrulup giderken birçok yalanla karşı karşıya kalırız. Bazen deliler gibi âşık olduğumuz partnerimizden duyarız bu yalanları, bazen de en yakın aile bireylerimizden. Kimi zaman dost sandığımız kişilerden, kimi zaman da arkadaşlarımızdan... Bazen de kendi kendimize söylediğimiz yalanlara takılıp ...

Çıldırmadan Önce Son Çıkış - Söylemediklerimiz İtiraf Edemediklerimiz ve Arka Bahçelerimiz
Belki de sadece beynimizi kandırarak kolaya kaçıyor, zahiri kabullenebileceğimiz kadar görmeyi tercih ediyoruz. Söyleyemediklerimizden, itiraf edemediklerimizden başka hayatlar, başka insanlar çıkar şüphesiz. Ama unuttuğumuz şu ki o başkaları da biziz... Arka bahçelerimizde, sessizliğimizde, çekincelerimizde yaşatıyor olabilir miyiz karanlık yüzümüzü? Karanlıkta kalan tarafımız, bizi görünen yüzümüzden daha az biz yapmıyor. Bilakis pek çok zaman söyleyemediklerimizde gizli esas karakterimiz. Onlara iyi bakın, arka bahçelerinize... Çünkü ihtiyacınız olacak... Arka bahçeler dolusu yaşanmışlıklar, itiraf edilemeyenler, vazgeçilenler ve nicesi, sizi tam da olduğunuz insan haline getirenler... Yaptıklarınız kadar yapamadıklarınız da, söyledikleriniz kadar saklamaya çalıştıklarınız da şekillendi...

Gidenin Ardından Sağlıklı Yas Tutma Terapisi
YAS TUTMAK, GİDENİN YARATTIĞI BOŞLUKTA HAYAT ENERJİMİZİ YENİLEME SÜRECİDİR.

Telaşsız Mavi
Şiir, her zaman kıymetliydi bende. Edebiyatın en samimi çocuğu diye nitelendiriyorum kendimce şiiri. İçinden geldiği gibi çünkü! Bir kelimeyle oynasan; düşürüyor yüzünü, büzüyor kifayetini. Şu sıralar, sosyal medyanın ilgisinden kaynaklı başlı başına bir çığır yaşanırken; etrafımdaki herkes, özellikle kendiyle alakalı, dizelere kulak kabartıyor. Öyleyse “şiir” hep olsun hayatımızda, çünkü duygusal insanların matemidir! İNSA-NİYET Sevmek değil Söylemek zor Bakmak değil Görmek zor Duymak değil Hissetmek zor İnsan olmak değil İnsanca yaşayıp Ölmek zor...

Hikaru’nun Veda Ettiği Yaz 1
Küçük bir köyde yaşayan Yoshiki ve Hikaru birlikte büyümüş, yaşıt iki arkadaştır... Ancak bir gün, Yoshiki içini kemiren korkunç bir gerçeği fark eder. Hikaru sandığı kişi, aslında bambaşka bir “şeye” dönüşmüştür. Yine de Hikaru ile birlikte olmak isteyen Yoshiki, arkadaşının suretine bürünen “şey” ile her zamanki gibi günlerini geçirmeye devam eder. Ancak köyde açık

1. Dünya Savaşından Ortadoğu Projesine İslam İmparatorluğu
Büyük İslam İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul olacaksa, gündemdeki Ortadoğu Projesi sizce nerededir? Nedir Pan-İslam veya İslam Birliği? Sultan II. Abdülhamit tarafından kurumsallaştırılmış, ancak Almanlar tarafından I. Dünya Savaşı’nda sahneye konmuş politik bir plandır. Müslüman halkların kendi kültür ve kaynaklarını sömüren yabancılara gösterdiği protestodur. Pan-İslam; isminden anlaşılacağı üzere dünyadaki tüm Müslüman halkları, ırklarına bakılmaksızın İslam şemsiyesi altında toplama hareketidir. I. Dünya Savaşı sonrasında İngilizler bu planı kendi çıkarlarına göre uygulamaya koymak istemişlerdir. Dicle ve Fırat nehirlerinden Kudüs’e, Hint Okyanusu’ndan Akdeniz’e kadar yayılan alanda Büyük Arap İmparatorluğu kurulacak, bu imparatorluğun başkenti de Kahire olacaktır. Mısır Hıdivi de "...

Kristal Geometri
"Taşlar, evrenin DNA’larıdır." *** Binlerce yıldır dinlerin ve inançların merkezinde yer alan taşların ve taş düzeneklerinin ardındaki tarihi, ezoterizmi ve sembolleri keşfetmeye hazır olun... Çünkü taş düzenekleri yarı değerli ve değerli taşların bir araya gelmesiyle insan yaşamına şifa ve yaratım katan, manyetik alan yaratan sanat eserleridirler. Taşlar, kutsal geometriyle bir araya geldiğinde hayata birliği, odaklanmayı ve genişlemeyi getirirler. Taşların da tıpkı insanlar gibi arketipleri vardır. Kolektif bilinçdışının zengin topraklarında yer alan bu arketipleri, taş düzenekler ve kutsal geometriyle üçboyutlu bir dünyaya taşımak, bilimin ve sanatın işbirliğiyle yaşama yansıtmak mümkün... Şi

What Is Man
"What is Man" consist of series of dialogues between an elderly with a strong sense of humour and a young impatient man. Throughout the book, the author compares humans to machines. He argues that man has no impulse other than the pursuit of pleasure and the avoidance of pain. The book is a great starter for those who are seeking to understand why many of us have lost the meaning of life. This work questions how our personal values and the environment surrounding us shape our identity. Although written in 1906, today the dialogues still shed light on how people can take actions with their own free will.

Soykırıma Uğrayan Apaçilerin Son Kahramanı Gerenimo
İntikam ateşiyle dolu bir Apaçi’nin öyküsü... Apaçi Kızılderililerinin gerçek yaşamlarını onların büyük şeflerinin ağzından dinleyeceksiniz bu kez! Geronimo! O Kızılderili bir lider. Bir savaşçı... Beyazlara karşı mücadele veren kahraman son Kızılderili... Apaçiler arasında en saygı duyulan kişi... 1858 yılında bir gün eve döndüğünde, eşi, annesi ve üç çocuğunu İspanyollar tarafından öldürülmüş buldu. O günden sonra her beyaza düşman kesildi. İçinde günden güne büyüyen intikam ateşiyle pek çok beyaz insanı öldürmeye çalıştı. İntikam ateşiyle yanıp tutuşan bir şamandı o... İyi bir şifacıydı. Büyücüydü. Bu onu ruhsal ve entelektüel bir lider yapıyordu. 1870’te San Carlos’a yerleştirilen Geronimo, buradan kaçmayı başardıysa da tutuklanıp geri gönderildi. Dört kez daha kaçmayı başarıp tutuklan...

Ava - Hava
Nereden geldİğİnİ, nereye gİttİğİnİ bİlmeyen İnsanların arasında kİm olduğunun hİçbİr önemİ yok. Kapıların önünde ya da ardında, kİmsenİn senİ tanımadığı bİr zamanda İstedİğİn kİşİ olabİlİrsİn. İnandırıcı gelmez ama bu. Sen, kendİne İnanmak İçİn bİr neden ararken özel bİr anı beklersİn. Her şeyİn yerlİ yerİne tam zamanında oturduğu o mükemmel anı... Bu tek an uğruna sonsuza dek yürüyebİlİrsİn yolunda. Oysakİ İnanmak seçmektİr. Çünkü son kapının anahtarı o seçİmİn teklİğİne olan İnançta gİzlİdİr. "İnsanoğlu, insan olmadan önce havadan, sudan ve topraktan yapılma üç kapıdan geçmelidir. Bu eşiklerden geçebilen insan ilk ve son gerçek sınavı olan Altın Kapı’nın önüne gelecektir. Ve bu kapıdan sadece inancı bölünemeyenler geçecektir." A.

Hayatının Anlamı Kaybettiğin Yerde
Meslek hayatım boyunca insanların mutsuzluk hissine ve depresyonuna iyi gelebilecek anlamlar aradım. Sonunda fark ettim ki arayıp durduğumuz anlam, onu kaybettiğimiz yerde öylece beklemeye devam ediyor. Yepyeni bir kavramla tarif ettiğim bu kayıp anlamı yakalamalarına yardımcı olduğum insanların gözlerinin içi parıldıyor artık. Onlar aslında mutsuz değillerdi, mutlusuzlardı. Dünya genelinde çoğunluğun içine düştüğü bir his olmasına rağmen hâlâ adı koyulamamış bir deneyim bu... Mutlusuzluk! Anlamı: Mutluluk yoksunluğu... Mutsuzluktan çok farklı ama çağımızın en büyük psikolojik virüsü... Mutsuzluk, değer verip sahip olduğunuz bir şeyi kaybettiğinizde ortaya çıkan işlevsel ve iyileştirici bir duyguyken, mutlusuzluk ise arzu ettiğiniz şeye sahip olamadığınızda ortaya çıkan arsız, işlevsiz ve ...