İşaret 2. Kitap
İşaret bu kez de iki ayrı kitap olarak okurlarla buluşuyor…İnsan…İnsan, arayış demektir. Yolcu demektir…“Çokluğunu” bulmak için “yokluğunu” arar bu hayat yolculuğunda…Ve o, tüm hayatı boyunca hayallerini dışarıda zannederken, karşılaştığı acılarda, aldığı yaralarda başka bir istikamete değil, aslında “hakiki” kendine, Öz’üne yolculuk ettiğini fark eder bir gün.Hayallerinin, özlemlerinin ve herkesin peşinde olduğu Kafdağı’nın ardındaki o “meşhur” Hazine’nin izini sürerken, aslında aşılması gereken tek Kafdağı’nın kendi nefsi olduğunu fark eder.İşte bu yolda ilerlerken insan, onu bekleyen Hazinenin Sahibinin, ona Kelam’ıyla, Elçi’leriyle İşaret’ler bıraktığını görmeye başlar… Ve her şeyin onun için çok önceden büyük bir sevgi ve şefkatle hazırlanmış, düşünülmüş olduğunu…Eğer ki inşa ettikler...
Ben Öğrendim Sizde Öğrenebilirsiniz
Yabancı dil öğreniminde zorlanmak, İngilizce konuşurken tıkanmak, anlayıp da konuşamamak gibi zorlu durumlar birçoğumuzun günlük hayatında sürekli karşı karşıya geldiği sorunlardır. Günümüzde globalleşen dünya ve hızla artmakta olan rekabet sonucunda, iş dünyasında iyi derecede İngilizce bilmek, hatta tercihen ikinci bir yabancı dile hakim olmak artık opsiyonel değil, bir mecburiyet haline gelmiştir. Bu gelişmeler sonucunda günümüzde yabancı dil öğrenmek artık kaçınılmaz bir gerçek olmuştur.Peki yabancı dil nasıl öğrenilir ve nasıl daha akıcı konuşulur? Yabancı dil öğrenmenin sırrı nedir? Yabancı dil öğrenirken hangi yöntemler etkilidir? Bu kitapta kendisini yabancı dil öğrenmeye adamış, dokuz dilli tercüman olarak tanınan Eser Tözüm, kendi hayatında uygulamış olduğu etkin pratik önerileri...
Kerbela'nın Antropolojik Çözümlenmesi
Kerbela konusu tarih ve mitoloji açısından tüketilmiş gibi görünen bir alandır. Çoğunlukla tarih, mitoloji ve İslam inancı çerçevesinde ele alınmakla yetinilmiştir. Kerbela’nın antropolojik yönden ele alınması ise ne yazık ki yetersizdir. Çalışılması gereken disiplinlerden biri büyük ölçüde eksik kalmıştır. Kerbela’nın İslami içerikle sınırlı olmadığının, evrensel bir uygulama ve takvimsel hayata yani doğaya bağlı bir durum olduğunun tartışılmamış olması büyük kayıptır.Bu çalışmada, Kerbela’ya benzer olaylar tarıma bağlı ekonomik yaşamın ürettiği ritüel, edebiyat ve mitlerin karşılaştırılması, bereketin ve suyun dramatik, dini, edebi, müzikal seslendirilişi, doğa-insan-din ilişkisi açısından ele alınıyor.Şii ve Alevi topluluklara mal edilen Kerbela kurgusuna ait muharrem, aşure, matem ve b...
Bu Ayrılık Benden Olsun
"Sustuğum şeyler var, hiç konuşmadıklarım… İçinde kaybolduğum şehirler ve içimde kaybolup giden insanlar var... Eskisi kadar kafama takmasam da bazı şeyleri, yine de içimin almadığı haksızlıklar var! Hak ettiklerimle vazgeçtiklerimi ayırdığım günden bu yana, solumu sevdiklerime, yolumu ise Allah'a bıraktım… O ki; varacağım yeri de, duracağım yeri de benden daha iyi bilir…"
Pi
Şimdi itiraf zamanı!İtiraf ediyorum: Sana tuzaklar kurdum. Adlarını Fi ve Çi koydum.Can Manay’ın Duru’ya duyduğu açlıkla çıkardım seni yola, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını Deniz’le anlatmaya çalıştım sana…Beni takip etmen için yolumuzu onların hikayeleriyle süsledim. Anlamları da hemen hemen her satıra gizledim. Çünkü Pi’deydi asıl anlatmak istediklerim. Çaresizdim. Vazgeçemezdim. Sana bu manzarayı mutlaka göstermeliydim. Seninle nihayet burada buluşmak için çok emek verdim.Şimdi yine gel benimle, birlikte yürümeye devam edelim.Savaşların savaşılarak kazanılamayacağını, asıl zaferin ancak doğrudan ayrılmayınca kazanıldığını Özge anlatsın sana,Yaptığımız her şeyin evrende dönüp dolaşıp bize nasıl geri geldiğini Can’dan dinle,Analiz edebildiğimiz kadar güçlü, sadeliğimiz kadar güzel,...
Gitme Zamanı
"Gök ile yer arasında köprü kuran asa misali, Batın ile Zahir arasında gidip geliyor insan…"“Hazır mısın?”“Hiçbir zaman hiçbir şeye hazır olmadım.”“Korkuyor musun?”“Korkmadığım anım da olmadı.”“Neden buradasın?”“Nerede olduğumu hiç bilmedim. Belki de olabileceğim başka bir yer yoktu.”“Başlayalım mı?”“Her başlangıç bir son… Yeni bir sona başlayalım.”Bir yanda Zahir, bir yanda Batın… Bir yanda görünen dünya, bir yanda insanın ötesi, evrenin varoluşu… Bir yanda bireyin günlük yaşam akışı içinde kendini, çevresindeki karakterleri ve bulunduğu yaşamı sorgulayan bir hikaye; diğer yanda felsefik ve ruhani sırları irdeleyen, kadim bilgileri ve bilgeleri bugüne taşıyan gizemli, mistik bir yolculuk… Bir yanda ağacın altında uyuyan Yedi, denizden çıkan çift başlı düalite, zaman ustası saatçi, bilge s...
Sakın Günlüğümü Okuma
Zekâsı ve çalışkanlığı sayesinde kendi kaderini yazdığına inanan genç bir adam, Bora. Bora’nın kariyerine destek ve kusursuz bir eş olmayı kendine iş edinmiş bir genç kadın, Eda. Hayatın kontrolünün ellerinde olmadığını gösteren bir felaket. Sorduğu sorularla şüphelinin sadece verdiği bilgileri değil, tüm kişiliğini sorgulayan tecrübeli bir başkomiser. Eda, bilge kayınbiraderi, despot kayınvalidesi, yetersiz psikiyatrı, sessiz annesi, patavatsız arkadaşları, umutsuzca dost olmaya çalıştığı komşuları ve zayıflığından faydalanmak isteyen beklenmedik düşmanlar arasında geçen birkaç ay boyunca yaşadıklarını günlüğüne kaydetti. Bora’nın hayatını tekrar düzene sokacak cevaplar Eda’nın gizemli bir şekilde kaybolan günlüğünde gizli. Ayça Warner’dan heyecan dolu bir polisiye.
Genç Rönesans - Dijital Yaratıcıların Hayatta Kalma Rehberi
Hiçbir şey hayatımızı dijital devrimden daha fazla değiştirmedi. Ve artık yeni bir çağın tam da içindeyiz: genç rönesans çağı! Yaratma özgürlüğünün zannedilenden daha kısıtlı bir bakış açısıyla ilerlediği bu yeni çağda, değişen argümanlarla beraber genç dijital yaratıcıların hayatta kalması nasıl mümkün olacak? Coca-Cola, L’oreal, Mastercard, Starbucks gibi global markaların reklam ve dijital pazarlama kampanyalarını yöneten; Mubi ve Les Benjamins gibi markaların global direktörlüğünü üstlenen; Türkiye’nin ilk punk filmi Arada’nın yönetmeni Mu Tunç, büyük bir samimiyet ve cesaretle deneyimlerini okurla paylaşıyor. Dijital film yaratıcıları, Youtuber’lar, Tik tok fenomenleri… Instagram ve Twitter’da çevrimiçi kimliğimizin küratörlüğünü yapmak, hem gizliliğimize, hem güvenliğimize, hem de di...
Bu İşler İnce İşler
"HER ŞEY CİNSELLİĞİN SONUCUDUR." Kovalanınca kaçan mı oldun? Yoksa hep kaçanı mı kovaladın? Aşkına her zaman karşılık bulabildin mi? Yoksa hâlâ arıyor musun? Sence boyu mu önemli yoksa işlevi mi? Peki senin fantezin hangisi? Bad boy mu yoksa player erkek mi? Malum bu işler ince işler. Öyle uluorta herkesle konuşulmaz ama herkesi ilgilendirir. Burada dertleri değil, çözümleri tartışıyoruz. Bilimden faydalanıyor ama duygularımızın da sesini dinliyoruz. Hayır utanmıyoruz çünkü dürüstüz. Ayrıca hiç de ayıp değil gayet eğlenceli...
Steve Jobs Olsa Ne Yapardı?
- iPhone, Amazon, Facebook, Dell, Bloomberg, Ford, PayPal, Alibaba, WhatsApp, IKEA gibi dev şirketlerin kurucu ve yöneticilerinden dünyanızı değiştirecek yol haritaları.Çalışkanlık, akıllı yatırım, zeka, yenilikçilik ve tutku, başarı öykülerinin belli başlı unsurları. Yine de girişimci adaylarının çoğunlukla gözden kaçırdığı bazı ayrıntılar var; duygusal zeka, çalışanlara saygı, itibara yatırım, durmayı bilmek, “hayır” diyebilmek ve kardan ziyade başarıyı önemsemek, bunun için gerekirse para kaybetmek gibi…-Dünyanın en zenginlerinin sıralandığı listelerde adı geçenler, hikaye ve tavsiyeleriyle bu kitapta.
Tuş
Birgün karşınızda havada asılı duran bir tuş belirseydi ne yapardınız?İnsan, yaşı ilerledikçe gençlere imrenip Ah ulan nerede o gençlik yıllarım, diye geçirir ya kafasından... Bir arkadaşım, bunun tam tersine, yaşlılara imrenirdi.Yaşlı bir adam görünce Ah ulan şunun kadar yaşayabilsem daha ne isterim, derdi. Adam 70 yıl yaşamış ne güzel, biz o yaşlarımızı görebilecek miyiz, diye düşünürdü.Artık daha iyi anlıyorum arkadaşımı. Yakında dünya yok olacak ve ben şu yeryüzünde yalnızca 36 yıl kalmış olacağım. 90 yaşında ve yaşamının sonuna gelmiş bir insanı ister istemez kıskanıyorum...
Bana Fenerbahçe'yi Anlat
Türkiye’nin ilk spor kulüplerinden olan Fenerbahçe’nin 80’li yıllardan itibaren maruz kaldığı yaftalama, saldırı ve çökertme operasyonları, köklü camianın duruşu ve tesadüfi zaferlerle bertaraf edilse de, aceleyle alınmış yanlış kararlar, iletişimde tembellik, yönetimdeki baştan savma gidişat, tüm bunları kader olmaktan çıkarıyor.Okuyacağınız satırlar, Fenerbahçe’ye yönelik nefretin, hıyanetin ve ikiyüzlülüğün nedenlerini açıklarken, kulübü de elini taşın altına koymaya, yönetime çekidüzen vermeye, değişip yenilenmeye davet ediyor.Gazeteci-yazar Ahmet Ercanlar, Rıdvan Dilmen’den Alex de Souza’ya birçok Fenerbahçe efsanesinin bizzat kendisine anlattığı anılara yer vererek özel bir çalışmaya imza atıyor.
Feminizm
20. yüzyılda yaşanan önemli gelişmelere rağmen feminist mücadele gündemdeki yerini koruyor. Angela Davis’ten, Simone de Beauvoir’a farklı isimlere başvuran bu çizgi roman, iz bırakan slogan ve olaylarla bu hareketin aşamalarını ortaya koyuyor ve bu sayede cinsiyet, kadına karşı şiddet, kesişimsellik ve queer kuram gibi anahtar kavramları açıklıyor.Anne-Charlotte Husson, dil bilimleri konusunda doktorasını tamamladı ve Université Paris 13’te cinsiyet ve feminizmle alakalı söylemlerin analizi konusunda dersler veriyor.
Gazi Mustafa Kemal
ABD Büyükelçisi ve yazar Charles H. Sherrill, Ankara’da bulunduğu dönemlerde Türk halkının bağımsızlık mücadelesini yöneten, çağdaş devrimler yapan Mustafa Kemal’e hayranlığının bir sonucu olarak bu kitabı kaleme aldı. Sherrill, bu eseri yazmadan önce, bizzat Mustafa Kemal’le pek çok görüşme gerçekleştirdi. Gerçekleştirdiği görüşmelerden yaptığı çıkarımlar üzerinden 1932-1933 dönemi Türkiye’sini inceledi. Kitap, bir devleti içine gömüldüğü karanlıktan çekip çıkarmaya çalışan, yaptığı devrimlerle bir çağı kapatıp bir çağı açan ve hiçbir koşulda geri adım atmayan bir liderin yakın plan incelemelerini içeriyor.
Kadınlar Sokakta
Son yüz elli yılda gerçekleşen her tarihsel olayda ivme kazanarak kitleselleşen ve artık toplumsal olayların yönünü belirleyebilecek kadar büyüyen kadın hakları mücadelesinin öncüleri, dünyanın bambaşka yerlerinde benzer baskılara ve zulme direnen kadınlardı.Japonya, İspanya, Ukrayna, Brezilya, Fransa…Bugünün güçlü kadınları, toplumsal statüdeki rolü ne olursa olsun, mücadeleleri kentleri, ülkeleri, kıtaları aşan bu kadınların halefleridirler.
Şut ve Gol
Deniz, takım arkadaşlarıyla Antalya’ya doğru yola çıkarken, maçları da, galibiyeti de, kupayı da umursamıyor; denizi, kumu, güneşi ve yaşayacağı maceraları düşünüyordu.Hayatında ilk kez, ailesi yanında olmadan geçireceği bir hafta boyunca özgürce, kendi kararlarıyla yaşayacak olmak onu çok heyecanlandırıyordu. Ancak, hayallerini suya düşüren iki varlık olan Hayalet ve Uludev sayesinde, hayatının ilk önemli maçına çıkmış oldu. Macera ve korku dolu bir hafta boyunca arkadaşlığı, takım ruhunu, fedakârlığı, çabayı ve daha pek çok yaşamcıl değeri, madalyon gibi boynuna asacağı bir maç…
Dönüşüm
Gırgır Hamza bir sabah uyandığında, sınıfta dalga geçtiği kim varsa, kendini yer yer onlara dönüşmüş halde buldu. O sabahı, oldukça sinir bozucu ve kafa karıştırıcı günler izliyordu. Hamza, başkalarına yaşattıklarını yaşayarak öğreniyor, kendiyle konuşarak, yalnız kendiyle dertleşebiliyordu.Kafka, Gregor Samsa’ya acıklı bir son hazırlamıştı. Mehmet Anıl ise yetişkinlerin dünyasından uzaklaşıp, Gırgır Hamza’ya güzel bir başlangıç hazırladı ve çocukların telaşlı, eğlenceli, komik, hüzünlü ve afacan dünyasına yaklaştı.
Bu Da Geçer Ya Hu
Hayat nedir, ölüm nedir; kader nedir, güç nedir, iktidar nedir; zulüm nedir, adalet nedir; hak nedir, hakkaniyet nedir; edep nedir, adap nedir, güzel nedir, çirkin nedir, iyi nedir, kötü nedir; akıl nedir, izan nedir, cehalet nedir; bilgi nedir, ilim irfan nedir, kime lazımdır kime değil? Fakirlik nedir, zenginlik ne? Hangisi yanılsamadır, hangisi gerçek? Hakikat nedir, nerededir?..Antik Yunan’dan, eski Çin’den 20. Yüzyıl dünyasına, adları asırları aşıp gelmiş düşünürlerin, şairlerin; Konfüçyüs’ün, Laozi’nin, Molla Câmî’nin, Şîrazlı Şeyh Sadi’nin, Ferîdüddin Attâr’ın, her biri derslerle dolu hikâyelerinin içinde insanoğlunun nesiller boyu sora sora geldiği bu sorulara verilmiş cevaplar var kitapta; hükmedenlerle hükmedilenlere / yönetenlerle yönetilenlere, ibretleriyle birlikte nasihatler....
Asi Kızlar, Bilge Kadınlar
Sahnede, akademide, sokakta ya da evde, cesaretle ve inatla isteklerinin peşine düşen kadınlar, Türkiye kadınlarının gücü ve umudu oldular. Yasaklara rağmen sahneye çıkan Afife, yaralı yanaklara dokunan Türkan, içinden geçeni her koşulda söyleyen Adalet ve ilkleri yazan daha onlarca isim, kadın gücünün simgesi haline geldiler.Asi Kızlar ve Bilge Kadınlar’da, her biri kendi alanındaki başarısıyla aklımızda yer eden 35 kadın yan yana geliyor ve bize özgürlüğün bahşedilemez ama kazanılabilir olduğunu gösteriyor.
Brodeck Raporu - 1. Kitap: Öteki
Sıradan Zaferler'in çizeri Manu Larcenet’den görkemli bir eser. Larcenet, günümüz Fransız edebiyatının önemli isimlerinden Philippe Claudel’in ödüllü romanıyla ilk kez bir uyarlamaya girişiyor. Ele aldığı hikayeye yeni, canlı, karanlık ve trajik bir ruh katıyor. Vahşi doğayı yücelten ve insanın acizliğine vurgu yapan bu eser, okuyucuyu ulu, şiddetli bir siyah-beyaz uçuruma sürüklüyor.İkinci Dünya Savaşı'ndan hemen sonra, Almanya sınırındaki küçük bir köyde bir yabancı infaz edilir. Köylüler, yazmayı bilen tek kişi olan Brodeck'ten olaya dair bir rapor yazmasını ister. Son derece merhametli bir adam olan Brodeck, gördüğü her şeyi birbiriyle ilişkilendirerek anlatmaya kararlıdır.
İndeh: Apaçi Savaşlarının Hikayesi
İndeh, savaşa giren bir ulusun hikâyesini, huzur ve bağışlama bekleyen Naiches ve Geronimo’nun gözünden, zengin ve derin bir dille anlatıyor. INDEH, sadece Amerikan tarihinin en müthiş karakterlerini resmetmekle kalmıyor, Apaçi Savaşları’nın ruhani ve duygusal sonuçlarını da gözler önüne seriyor. Kültürel farklılıklar, savaşın dehşeti, barış arayışı ve sonsuz intikam duygusu gibi temalara, kayda değer bir bakış açısı sunuyor.Ünlü oyuncu ve senarist Ethan Hawke’ın yazdığı ve New York Times En Çok Satanlar listesine giren Lost Boy’un çizeri Greg Ruth’un çizdiği İndeh, western filmlerinde söylenmiş olan bütün yalanları önümüze sererken, bizi Apaçi ruhunun derinliklerine sürüklüyor.
Cennetin Kapısında
Bob Dylan’ın hiçbir şarkısı, bir öncekini tekrarlamadı. Albümlerinde konu ya da ton bütünlüğü olmaksızın, bizi çektiği dünya kendi dünyası oldu. Bob Dylan dinlediğimiz zaman, Bob Dylan biz oluyoruz.Bütün şarkıların birer hikayesi vardır; Dylan ise şarkılarını hikâye gibi anlatan bir adam. Bu kitapta da hikayelerinin deşifresi var.
Hiç Yaşanmamış İlişkiler Sözlüğü
Aşk, hayat, ölüm, nefret, kıskançlık, sevgi gibi kelimelerin karşılığı gerçekten sözlükteki kadar mıdır? Yoksa herkes yaşadıklarıyla kendi anlamını kendisi mi verir? Peki ya ışık, karanlık, masa, ayakkabı gibi somut kelimeleri duyduğumuzda hepimizin aklında benzer resimler mi canlanır? Ne olunca değişir kelimelerimizin anlamı? Ya da ne olmayınca?Bu kitap, işte bu ‘olmayınca’nın peşine düştü. Yaşanmamış bir aşk kelimelere yeni anlamlar verirken, içinden şiirler, romanlar, öyküler, şarkılar, devamlı konuşan teyzeler, hedefine asla varamayacak cümleler geçti.Aşk’ın, İstanbul’un, Kıyamet’in, Balayı’nın hatta Sözlük’ün bile tanımı değişti. Dilimiz aynı kaldı ama söylediklerimiz başka. Yine de bizi bir yerlerde buluşturacak ortak anlamlarımız vardır belki, kim bilir…
Headbang
Blue Jean, Laneth ve Non Serviam gibi rock ve metal kültürünün en önemli yayınlarına imza atan ekipten arşivlik bir kitap.“‘Sert müzik, iyi dergi’ ekolüne kaldığımız yerden devam. Salla kafaları; salla, salla!”Kanat Atkaya"Müzik dergilerini kadar özlediğimiz bir dönemde bu özen ve çaba çok değerli."Aylin Aslım“Rock ve metal kültürü için önemli bir kaynağın tekrar yayında olması umut verici. Gürültülü azınlığın sessiz çığlığı yeniden bizlerle...”Cenk Ünnü (Pentagram)