
Sıcak Ayaz
Ben sana ölümün kıyısında yaşama tutunmuş bir hayattan geliyorum.Son bahar yağmurunda sensiz ıslanacaksam, kahvemin yanında kahvesini yudumlayan sen olmayacaksan,kabustan korkarak uyandığımda sana sarılmayacaksam, beraber hayal kurup birlikte yaşamayacaksam beni sevdiğini söylemenin ne anlamı var ki? Madem bunları seninle yapamayacağım, daha fazla varlığına alıştırmadan git. Hiç olmazsa acıların tat versin bana. Nasıl olsa ben sevmekten vazgeçmeyeceğim. Bir gün olur da bunları benimle yaşamak istersen, ölüme terk ettiğin yerdeyim.

Mutluluk Reçetesi
Gülümsemeyi sevdiğim dünyama hoş geldiniz.38 yaşında İzmir’de sevgiyle yaşam yoluma devam etmekteyim. Amacım mutluluk, huzur, sevgi…Kendimin önemini anlamaya başladığım o günden beri aldığım tüm bilgilerle mutluluk yoluma devam ediyorum. Bu kitap da sizlerle buluşmamın yeni bir başlangıcı.Mutluluk Reçetesi sizlere de gülümsemeyi sevdirecek, kendinizi, yaşamınızı, nefesinizi, kısaca yaşam yolunuza sahip çıkmayı öğretecek. Hazırsanız reçeteniz sizi bekliyor.

Çocuk Yetiştirme Bilgeliği
Bir mucizedir çocuk. Yaşamınızda var olduğu ilk andan itibaren tüm dengelerinizi değiştiren, size bambaşka bir kimlik ve anlam yükleyen bir mucizedir…Hayat yolculuğunda çocuklarımız ile beraber yürürken, biz anne babalar da aslında onlarla birlikte büyür ve gelişiriz günden güne. Ancak, çoğu zaman gözden kaçırdığımız bir gerçek vardır: Çocuklarımızdan beklediğimiz her şeyde, kendimizden bir parça bulundururuz aslında; onların eksikleri eksiklerimiz, yanlışları yanlışlarımızdır.Çocuklarımızı yetiştirirken biz anne babalar kendimizi ne kadar geliştiriyor, onları ne kadar anlamaya çalışıyoruz?Çocuklarımızı ne kadar tanıyor ve onların gelişim özelliklerini ne kadar biliyoruz?Çocuklarımızı yetiştirirken en sık karşılaştığımız problemlerin altında yatan nedenler nedir ve bunları nasıl çözebiliri...

İmralı Tutanakları
2012 yılının Aralık ayı sonunda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yine dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Abdullah Öcalan ile görüştüğünü açıklayıp yeni bir süreç başlatıldığını açıklamıştı.Destekleyenler, “PKK’nın silah bırakacağını”, “Türkiye’de artık terör eylemleri olmayacağını ve bunun sayesinde Türkiye’nin güçleneceğini” söylüyordu.Tepkilerin temelinde ise sürecin sonunda PKK’nın güçleneceği, bölgenin kan gölüne dönüşeceği, yeni açılımın yine Büyük Ortadoğu Planı eksenli bir hareket olduğu yer alıyordu. Açılım başladıktan sonra çatışmalar durdu, ancak PKK silah bırakmadı. Ardından PKK’nın şehir örgütlenmesinin güçlenmesine, Suriye’de yoğunlaşmasına, 6-8 Ekim Ayn el Arap (Kobani) eylemlerine şahit olduk. Askerin en başından devre dışı kaldığı süreci araştırırken, Abdullah Öcal...

Erkek Dublajı
Zincirleme tesadüflerin bileşkesidir ömür. Hepimiz farkında olmadan başkalarının hayatını evlat edinmiş, başkalarının acılarını yaşıyor olabiliriz. Hepimiz kendi hikayelerimizin içinde başka insanların hikayelerini saklıyor da olabiliriz. Bazen bir film karesi, bazen bir kitapta geçen tek bir cümle ya da etrafımızdaki insanlardan herhangi birinin ağzından çıkan bir söz özetleyebilir bütün yaşamımızı. Sanki o an bizim hayatımızı seslendiriyordur o film, o kitap ya da o kişi.Dünya birbirinin kopyası kaderler üzerine kurulu bir düzene göre işlemektedir. Bizler benzer mutluluklara dahil oluruz, benzer acılara maruz kalırız. Kadınlar ya da erkekler... Cesaretin ve acının cinsiyeti yoktur. Adem ve Havva'dan bu yana, erkekler; bazen kadınların söylemeye cesaret edemediklerini söylerler açıkça, ye...

M4Y4 - Nesil
Tam da bu topraklarda bilimkurgudan umut kesmeye başlamışken ortaya çıkıveren bir hazinedir Yüksel Yılmaz... Kitaplarını okurken kendinizi yüksek bütçeli bir Hollywood filminin sahnelerinde bulursunuz ve patlamış mısır için bile filmin ara vermesini istemezsiniz. Yılmaz, saplantılı denebilecek detaycı dehasıyla, sadece çok boyutlu karakterler yaratmakla kalmıyor; kurgunun yanında bolca bilim sunuyor. Fanteziler aleminde gezerken usta bir satıcı gibi bilimsel gerçeklerle sardığı hayali size tam da istediği fiyata satmayı başarıyor: Sadık okuyucu...M4Y4’te bilimkurgu ve aksiyon soslu bir komplo teorisiyle okuyucusunun zihninde yer eden yazar, M4Y4 Nesil ile hem açık bıraktığı sorulara yanıt veriyor hem de öyküyü bir adım ileriye taşıyarak komployu evrenselleştiriyor. Kitap bittiğinde, “Acaba...

Sevmek Zor Sevmesen Olmaz
Bazı aşklar ayrılık gerektirir...Hiçbir teselli avutmuyor artık beni.Sen yoksun, ben yokum.Delicesine ağır bir karanlık var artık...Senden geriye kalanlarla yaşıyorum hayatı. Biraz kırgınım, biraz yorgun. Sensizlik yüreğimi haddinden fazla yordu. Oysa ben başıma gelen her türlü olumsuzluğu hayra yorardım.Nereden bilecektim, gidişinden sonra bu kadar güçsüz düşeceğimi?...Gözlerinden düştüm.Yüreğinden düştüm...Düşlerinden düştüm, en çok da bu koydu bana...

Roza
Hayat gailesinin Şanlıurfa’dan Hatay’a göç ettirdiği bir aile...Yanlarında götürdükleri birkaç parça eşyadan başka ihmal etmedikleri elbette ki ölüm töreleri...Ailenin büyük kızının aşiretinin onaylamadığı bir adama âşık olup onunla uzaklara kaçarak bir yuva kuruşu ve...Ölüm fermanını kendi elleriyle imzalayışı...Kurduğumuz ya da bize dayatılan o minicik varoluşumuzu korumak adına ülkemizin de dünyanın da gerçekleriyle yüzleşmekten kaçınıyor, burnumuzun dibinde gerçekleşen facialarla bile kendimizin yara alıp almadığı ölçeğinde ilgileniyor, eğer ortada ders alınması gereken bir durum varsa başkalarının alması gerektiğine inanıyor, kaçıyor, korkuyor, saklanıyoruz... Hamit İzol bu yüreksiz zümreye dahil değil elbette. O, ağzı kapatılan, üzerine kilit vurulan, aşağılanan, şiddete maruz kalan,...

Türkiye'de İslam ve Küreselleşme
“Caner Taslaman’ın bu çalışmasının –baştan aşağı okumuş biri olarak– kitaplaştırılmış olmasını sevinçle karşıladım. Bence bu kitabın en önemli katkısı İslam’ı sadece bir iman konusu olarak ele almayıp, konuyu geniş bir interaktif iletişim çerçevesi içinde okuyucuya sunmasıdır. Bu konu, nadiren bu kadar geniş bir çerçeve içinde irdelenmiştir. Kitapta, felsefeden sosyal bilimlerin siyaset, sosyoloji ve iletişim gibi dallarına kadar geniş bir alanda çok başarıyla mekik dokunmaktadır.”- Şerif Mardin, Sabancı Üniversitesi“Anlamak, sosyal bilimlerin olmazsa olmaz kavramlarından biri, belki de başta gelenidir. Bu çalışmanın bence en değerli yanı da, dışarıdan yöntemsel bir bakış ile içeriden anlama kaygısını birleştirmesi.”- Fatmagül Berktay, İstanbul Üniversitesi“Bu kitabı okurken Caner Taslaman...

Gece Neden Karanlık?
Gece Neden Karanlık, gençlerin doğa ve bilim üzerine doğrudan düşünmelerini sağlamayı amaçlayan bir dizinin ilk kitabıdır.

Şimdi Buradayım
“Mutluluğumuzu artırabilecek yöntemler ve uygulamalarla dolu esaslı bir farkındalık rehberi.”- Arianna Huffington“Şimdi, Buradayım” içdünyanızı artan bir merakla keşfetmeniz, günlük hayatınızda farkındalık anları bulmanız, yol boyunca da yaratıcı yönünüzü keşfetmeniz için size ilham verecektir.“Şimdi, Buradayım” gözlem, araştırma ve geliştirme yetilerinize meydan okutacak alıştırmaları sayesinde, algı, duygu ve düşüncelerinize yeni bir farkındalık kazandıracaktır. Dünyaca tanınmış farkındalık hocası Tara Brack rehberliğindeki “Şimdi, Buradayım” ses kaydıyla meditasyon yapın.Bulgularınızı kaydetmek ve içgörünüzü yansıtmak için alan notlarını kullanın.

Dokunulmamış Kadınlar
“Dudağının kenarından gönül teline, kirpiğinin ucundan aklının inceliğine...”Elinde topuklu beyaz ayakkabıları, çıplak kınalı ayaklarıyla çıkageldi gece yarısı. Masaldaki cadı kazanına düşmüş gibi perişan, kabus ülkesinden kaçmış gibi ürkek ve korkak. Ve nefes nefese kucağıma atıldı: “Beni kurtarın!”Aynı saatlerde İsviçre Alplerinde kurulan Çok Yönlü Araştırmalar Merkezi - Hastalık Tanı Departmanında, bilgisayarlı tomografiye bakmakta olan bilim kadını avurtlarını kemiriyordu. Nihayet hastalığın tanısını koymuştu ama yüzleşmekte zorlanıyordu. Çünkü sorunu bilmek, çözmek anlamına gelmezdi. Ve başka bir zaman diliminde, henüz kavuşmasız olduğundan habersiz iki aşık, elleri birbirine kenetli o kutsal yeminlerini ediyorlardı: “Arz ve arşın huzurunda, kuzey ve güney şahidim olsun ki doğu ve bat...

Tetiği Sen Çek
Gülüşlerim, kuşlar gibi özgürdü,Hayattan ilk darbeyi yiyene kadar.Sonrasında o çıktı karşıma…Bana elini uzattı, kör kuyulardan çıkardı,Gökyüzündeki yıldızlardan saçlarıma taç yaptı.Ama hiçbir şey göründüğü gibi değilmiş.En kuytu köşede, hayattaki en değerli varlığıma hançer sapladı, Bilseydi ki o hançer aslında benim yüreğime girmişti…Karanlıklardan korkar oldum,Sabahları güneş doğacak mı diye bekledim.Gündüzlerim, intikam yeminimle karardı,Gökyüzündeki ay, öfkemle parladı,Efkârla tüttürdüğüm sigaramın dumanında,Kahpeliklerini, zalimliklerini görür oldum...Bu ömür, nasıl bir yol çizecek bana?Hangi sokak, hangi cadde, götürecek beni ona?Kum saatinde akıp giden taneleri sayar oldum,Onunla hesaplaşmak için…Ve o

Bu Havalarda Dönme Bana
İlk göz ağrısı ayrıdır elbette.İlk acı kıymetlidir.Tanırsın, alışırsın, öğrenirsin.Asıl son göz ağrın başkadır.Bildiğin bir şeyi defalarca yaşıyor olmak yorar.Mutlu da eder aslında.Hâlâ bu kadar üzülüyor olduğuna sevinirsin."Hâlâ sevebiliyormuşum meğer" dersin.Yeri başkadır.Büyürsün, unutmazsın.İlk göz ağrını anarken gülümsersin de son göz ağrına gülümserken gözlerin dolar.

Bana Kadar Yolun Var
Düşe kalka öğreniyorum sensizliği, önce anılarından arınacağım, sonra nefesime sinen hayaletinden... Nasılsa temizleniyorum yavaş yavaş, yokluğunda geceme sinen kâbuslardan... Çok bir beklentim de yok zaten, tebessüm edebilsem yeter sanki... Hem çok güzel mazeretlerim var benim, hayal kırıklıklarımın üstüne serdiğim... Her şeyi geride bırakma çabam bu kendimi kandırışım... Sanırım beceremiyorum ben bu işi, yok mu elini uzatıp bu dipsiz kuyudan beni çekip çıkaracak birisi...İçimde bastırdığım koskoca bir çığlık yardım istiyor: “Beynime kürtaj talep ediyorum, alın şu piçi aklımdan!” Pardon bayım, siz bu aşktan gittiniz diye iflas tabelası mı asacaktık yüreğimize?Aslında yoktun, olduğunu düşünmek hoşuma gidiyordu sadece...An geliyor insanlar kıbleyi şaşırıyor, ben yanlış kişiye âşık olmuşum ç...

Günaydın Gece
Birbirimizi ne zaman anlarız biliyor musun? Aynı hüznü sen de yaşadığında, senin de gecelerin acılarla çok uzun geçtiğinde, sözlerinin senin için yazıldığına inandığın duygusal bir şarkıya takılıp kaldığında, göğüs kafesine koca bir ağrı çöktüğünde, mutluluğun senin için gerçekleşmesi imkansızlaşan bir hayal olduğunu düşündüğünde… Etrafındaki onca kalabalığa rağmen, elini tutabilecek birinin olmadığı gerçeğiyle yüzleştiğinde… Birbirimizi en çok nasıl anlarız biliyor musun? Senin için çektiğim acıyı, bir başkası için çektiğinde…“Yanımda olmamandan daha kötü bir şey de var, O da, benim gibi yalnız olmayıp, başkasıyla olman…” diyor Mehmet Ali. Birinci kitabı Yalnızca Yalnızım'la büyük okur kitlesine ulaşan genç yazarımız, şimdi de yeni kitabıyla edebiyat dünyasına daha sağlam adımlarla giriyo...

Denizin Hikayesi
İz bırakmadan kaybolabileceğim tek yer deniz. Beni her seferinde aldığı yere bırakan hayatı da peşimden sürükleyip masmavi olmak istiyorum. Doğmamış sayılamayacak kadar kibirliyim. Hiç olamayacak kadar var, var olamayacak kadar kırgınım. İçimde bir yerlerde ikinci bir beden var. Onun sürekli yanılmasından, âşık olup dağılmasından çok sıkıldım. Yorgunum…Hatalarını benim kadar seven birini görmek umuduyla ufuk çizgisine bakıyorum. Bir gün mutlaka bir fırtınanın ortasında kavuşacağız. Ama önce bir ayna lazım bana. Karanlık gecelerde sularına ay düşmüş deniz kadar parlak ve dürüst bir ayna. Kendimle tanışmalıyım, kendimle buluşmalıyım…Yalnız yürümek, sokakta sadece kendi ayak sesini duymak, sofrada yalnız olmak, yalnız uyumak, bir çocuğu yalnız büyütmek… Her kadından bir parça aşk, çokça kırgı...

Kabile
Kalabalıkların içinde hiç yalnız hissettiğiniz oldu mu? Ya insanların sizi anlamadığını düşündüğünüz? Bir başkasını memnun etmek uğruna istemeden bazı şeyleri yaptınız mı?Bu sorulardan herhangi birine olumlu cevap verdiyseniz, hayatınızı çarkın içinde koşuşturarak geçiştiriyorsunuz demektir. Belki de farkında olmadan yaşamınızı beklemeye almışsınızdır. Yapmak istediklerinizle, yaşamayı arzuladıklarınızı hep ileriye itiyorsunuzdur; haberiniz bile olmaz.En iyisi, sen sen ol; sürüden olma!Farkındalığının farkında olan kişi farklı olduğunu bilir; o artık sürüden değildir. Her ne kadar istese bile o artık bir kez daha sürüye dâhil olamaz.Farkındalığı olan kişinin hayat çarkı yavaşlamaya, hatta durmaya başlar. Bundan sonra o sadece farkındalığı fark eden değil, farkındalığın farklılığını yaşamay...