
Hayat Işığı
Dünyada ve ahirette mutlu olmak istiyorsan, yaşantındaki her olayda mevcut olan tek gerçek “Hayat Işığı”dır. Onu bul, onu izle.Hayat ışığı, hakikatin ta kendisidir. Hayat ışığı imanın, ibadetin, yaşamanın, ölmenin ve sonrasının tek gerçeğidir. Onu gören, onu izleyen hüsrana uğramaz.Dileğin, hayatın gerçeğini yaşamaksa hayat ışığını izle. Sana burada acısıyla tatlısıyla 68 yıllık bir tecrübeyleyapıyorum bu tavsiyeleri. Bu tavsiyelerden istifade ederek hayatın gerçeğine er, huzurlu ve kolay yaşa.

Topkapı Şifresi
Ben Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu. Altı asır dört bir cihana hükmetmiş Osmanlı Hânedanı’nın bir ferdi ve Türkiye’de doğan ilk şehzadeyim.Kitap, sürgüne gitmiş ve yıllarca vatanına hiç gelememiş bir ailenin günümüzde yaşayan şehzadesinin başına gelenleri anlatır. Babannesi Devlet Hatun tarafından İstanbul’a gönderilen Şehzade, ecdadı Fatih Sultan Muhammed Han'ın bıraktığı şifreyi bulmakla görevlendirilmiştir. Yazar, kendi gibi özel bir esere imza atmıştır. Kıymetli dostum ve ülkemizin en iyi yazarlarından biri olan Sn. Nazan Şara Şatana Hanımefendi’yi, tarihten esinlenerek kurguladığı bu romanından dolayı tebrik ediyorum.- Şehzade Abdülhamid Kayıhan Osmanoğlu

Alevi İlkeleri: Mitolojiden Felsefeye
Yaratılışla varoluşun çatışmalı dünyasında oluşan felsefeler; bilimin sırlarını, Big Bang’i efsanelerinde taşıyan öğretiler.Evren nasıl var oldu? Emri kim verdi?İşte bu ilk başlangıç efsanesi Sümer’de başlar: "Enuma Eliş".İnka, Maya, Çin, Hint, Yunan, Afrika, Yahudi ve İslam felsefe ve inançları sürekli bu alanda görüş oluşturdular.“Yaratılış” mı, “Varoluş” mu? Kimi bilimsel verilerle yola çıktı, kimi saralı haliyle rüyasını gerçek sandı. Dünyanın bütün kültür ve dinlerinde yaratılış/varoluş bir tartışmadır. Evrenin ve dünyanın nasıl oluştuğuna dair teorilere her gün bir yenisi ekleniyor. Şimdi herkes “Big Bang” üzerine yoğunlaştı. Evren bir patlama ile mi var oldu, yoksa bu Tanrı’nın altı günlük bir emeği midir? Alevilerin varoluş tasarımı işte bu “Big Bang” ile uyumlu ve bir o kadar da ş...

Haddimden Bildiriyorum
Hoşçakal İnanmışlığım... Seni De Hiç EttilerÖnsözü hiç yazılmamış ikinci el kitapların paragraflarından geldim. Kusuruma bakma çok el değdi, çok okundum, çok yorgunum. Hüzün sofralarının en aç karnıydım, bir türlü doyamadım. Yine de öpeceksen hüznümden öp beni. Bir pencere gökyüzü sür yüzüme, kuş kanatlarında sağanak yağmur sakla, gülüşünle ov sızılarımı... Sana görülmemiş rüyalar adadım.Aşk Buralara Nah Uğrar’ın yazarından...

Çığlık
Çocuklar istismar edilirken susan suç ortağıdır.Şehirde sessiz bir çığlık yükseliyordu...Çığlık şehrin karanlıklarından sokaklarına taşmıştı...Görüyorlar ama duymazlıktan geliyorlardı...Ben o çığlığı duydum...Küçük bedenlerin büyük çığlığına koştum...Bu kitap Karaman Ensar Vakfı ve KAİMDER yurtlarında yaşanan çocuklara tecavüz davasının perde arkasını anlatıyor. Okurken tüyleriniz ürperecek ve Türkiye’de şimdiye dek yaşanmış en korkunç kötülükle yüzleşeceksiniz.Kitap bittiğinde herkes şu soruyu soracak: “Çocuklara gözümüzün önünde tecavüz edilirken ben ne yaptım?”Karaman yarım bırakılmış bir davadır.Karaman’da hâlâ sessiz bir çığlık yükseliyor.Ensar ve KAİMDER’den şikâyetçi olan aileler var...Duyun bu çığlığı!

Mutlu Evlilik
Evlilikte mutluluk; isabetli eş seçimi, eşlerin iyi geçinmesi ve güzel çocuk yetiştirmekle mümkündür.Ailede birlik ve beraberlik, ancak bu şekilde sağlanır.Yüce Yaradan'ımız, birbirine anlayışlı davranarak güzel geçinen ve topluma yararlı evlat yetiştiren insanlardan razı olur.Bugün aile birliğinde en büyük sorun ise boşanmalardır. Maalesef, istatistiklere göre, günümüzde evliliklerden çok, boşanmalar oluyor. Bu boşanmalar aileleri yakıp yıkıyor, çocukları perişan ediyor.Aileyi boşanmaktan korumak için, uygun eş seçiminin ve eşler arasında uyum sağlamanın önemi büyüktür.Umarım, bu eserimiz, siz değerli okuyucularımızın mutlu bir yuva kurmasında ve aile fertlerinin aralarındaki sorunların çözümlenmesinde yararlı olur.

Şimdi Söyleme Zamanı
Esasında sadece profesyonel hayatında değil, özel hayatında da kişinin çok iyi sunum yapabilmesi gerekiyor. Beşikten mezara sunum dünyasının içindeyiz. İstesek de, istemesek de. Sunum yapmasını bilenler her alanda zirveye tırmanıyorlar ve tırmanacaklar.Jacques Brel, "Yetenek, bir şeyi yapma arzusudur" diyor. Sunumu seviyorsanız yaparsınız. Adnan Nur Baykal'dan başka on dört kişi daha var kitaba can veren: Sunay Akın, Rahşan Atasoy, Rüstem Batum, Cengiz Bektaş, Coşkun Çoroğlu, Yiğit Oğuz Duman, Esra Gaon, Saim Giray, Feridun Hürel, Çağla Kubat, Çetin Nuhoğlu, Prof. Dr. Banu Onaral, Yekta Özözer ve Feyyaz Ünal. Bunlardan biri size sunumu sevdiremezse, bir diğeri sevdirir.Bu kitabı okursanız, sunumu daha çok seveceksiniz. Sunumu severseniz de başarılı olacaksınız. "Sunum korkusunu cesaret say...

Şeytanla Çorba İçenin Kaşığı Uzun Olur
Dünyanın en somut ama en akılda kalan bilmecelerinden birini William Shakespeare, Kral Lear tragedyasında Lear’ın ağzından Edmund’a söyler:“İliklere kadar işleyen bu azgın fırtınayı sen bir şey sanıyorsun. Sana göre belki de öyledir. Ama asıl büyük illetin bulunduğu yerde küçüğü pek hissedilmez. Bir ayı ile karşılaşsan kaçarsın tabii, ama yolun gürleyen denize çıkıyorsa, döner ayıyla kapışırsın.”Bir yazar, entelektüel, düşünür, bilim ve sanat insanı için yukarıdaki alıntı her zaman geçerlidir. Onların yolu hep “derya köpük” denize açılır ve bir mağarada koşmaktadırlar. Eğer kendilerini bir ayı kovalıyorsa, uçuruma atlamaz döner ayıyla boğuşurlar.Bu kitap, ayıyla boğuşmayı göze alan insanları anlatıyor...

Kırmızı Rujlu Kız
Biz gerçekleştiremediğimiz hayallerimizden dolayı hayatı suçlayıp dururken, o sıkıca tutunmuş bırakmıyordu yakasını, çünkü âşıktı...Hem de öyle böyle değil... Doludizgin tutkundu hayata. Yaşamaktan güzel şey mi var, tıpkı Nâzım Hikmet’in de dediği gibi, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine...Ama kader bu ya hayat onu kanserle sınamaya kalktı. Üstelik parasızlık da diz boyu. İki bavulu, bir kedisi ve annesi dışında tek serveti cep telefonuydu.Dördüncü evre kanser hastası olmasına rağmen, Instagram’ında paylaştığı hayat dolu fotoğraflarla, kırmızı rujuyla, ele avuca sığmaz haliyle ve içten gülüşüyle sosyal medyada fenomen olmuştu. Binlerce takipçisi vardı. Yataktan kalkamaz hale gelinceye dek her sabah uyandığında kırmızı rujunu sürüp selamladı aynadaki yaşam sevincini. Ha...

Artakalan - Ardakalan
Yürüdüm dünyayı… Yürümekle bitmedi dünyam…“Herkesin yolu kendine varır; arama başka yerde!...” diyor Hayyam. Evet!... Herkesin yolu kendine varır; aksine inanmaksa zaaftır.Duygu, Türkân, Fitnet, Nokta, Hasan ve daha niceleri yürüdüler dünyayı!... Yürümekle bitmedi dünyaları; çoğaldı, çoğaldı, çoğaldı… Dolu dolu iç yolculukları vardı. Öyle ki, bu yolculuklar başkalarının dünyalarını sardı. Sarıp sarmalanan hayat, yeni nesillere çağlayarak vardı. Karadenizin, kılcal damarlarının birleşip delice nehirlere dönüştüğü bir coğrafyası vardı. Bu ailenin hikâyeleri de incecik damarlarda saklıydı. Ta ki gün ışığı vazgeçilmez yakıcılığı ile kendini hatırlatana kadar. Lakin, Karadenizde acılar hep içe akar, hep içten içe çağlardı. Kimse bilmedi acılarını, vatan uğruna vazgeçtiklerini ve yine bu vatana ...

Kerbela'nın Antropolojik Çözümlenmesi
Kerbela konusu tarih ve mitoloji açısından tüketilmiş gibi görünen bir alandır. Çoğunlukla tarih, mitoloji ve İslam inancı çerçevesinde ele alınmakla yetinilmiştir. Kerbela’nın antropolojik yönden ele alınması ise ne yazık ki yetersizdir. Çalışılması gereken disiplinlerden biri büyük ölçüde eksik kalmıştır. Kerbela’nın İslami içerikle sınırlı olmadığının, evrensel bir uygulama ve takvimsel hayata yani doğaya bağlı bir durum olduğunun tartışılmamış olması büyük kayıptır.Bu çalışmada, Kerbela’ya benzer olaylar tarıma bağlı ekonomik yaşamın ürettiği ritüel, edebiyat ve mitlerin karşılaştırılması, bereketin ve suyun dramatik, dini, edebi, müzikal seslendirilişi, doğa-insan-din ilişkisi açısından ele alınıyor.Şii ve Alevi topluluklara mal edilen Kerbela kurgusuna ait muharrem, aşure, matem ve b...

Bu Ayrılık Benden Olsun
"Sustuğum şeyler var, hiç konuşmadıklarım… İçinde kaybolduğum şehirler ve içimde kaybolup giden insanlar var... Eskisi kadar kafama takmasam da bazı şeyleri, yine de içimin almadığı haksızlıklar var! Hak ettiklerimle vazgeçtiklerimi ayırdığım günden bu yana, solumu sevdiklerime, yolumu ise Allah'a bıraktım… O ki; varacağım yeri de, duracağım yeri de benden daha iyi bilir…"

Steve Jobs Olsa Ne Yapardı?
- iPhone, Amazon, Facebook, Dell, Bloomberg, Ford, PayPal, Alibaba, WhatsApp, IKEA gibi dev şirketlerin kurucu ve yöneticilerinden dünyanızı değiştirecek yol haritaları.Çalışkanlık, akıllı yatırım, zeka, yenilikçilik ve tutku, başarı öykülerinin belli başlı unsurları. Yine de girişimci adaylarının çoğunlukla gözden kaçırdığı bazı ayrıntılar var; duygusal zeka, çalışanlara saygı, itibara yatırım, durmayı bilmek, “hayır” diyebilmek ve kardan ziyade başarıyı önemsemek, bunun için gerekirse para kaybetmek gibi…-Dünyanın en zenginlerinin sıralandığı listelerde adı geçenler, hikaye ve tavsiyeleriyle bu kitapta.

Dönüşüm
Gırgır Hamza bir sabah uyandığında, sınıfta dalga geçtiği kim varsa, kendini yer yer onlara dönüşmüş halde buldu. O sabahı, oldukça sinir bozucu ve kafa karıştırıcı günler izliyordu. Hamza, başkalarına yaşattıklarını yaşayarak öğreniyor, kendiyle konuşarak, yalnız kendiyle dertleşebiliyordu.Kafka, Gregor Samsa’ya acıklı bir son hazırlamıştı. Mehmet Anıl ise yetişkinlerin dünyasından uzaklaşıp, Gırgır Hamza’ya güzel bir başlangıç hazırladı ve çocukların telaşlı, eğlenceli, komik, hüzünlü ve afacan dünyasına yaklaştı.

Bu Da Geçer Ya Hu
Hayat nedir, ölüm nedir; kader nedir, güç nedir, iktidar nedir; zulüm nedir, adalet nedir; hak nedir, hakkaniyet nedir; edep nedir, adap nedir, güzel nedir, çirkin nedir, iyi nedir, kötü nedir; akıl nedir, izan nedir, cehalet nedir; bilgi nedir, ilim irfan nedir, kime lazımdır kime değil? Fakirlik nedir, zenginlik ne? Hangisi yanılsamadır, hangisi gerçek? Hakikat nedir, nerededir?..Antik Yunan’dan, eski Çin’den 20. Yüzyıl dünyasına, adları asırları aşıp gelmiş düşünürlerin, şairlerin; Konfüçyüs’ün, Laozi’nin, Molla Câmî’nin, Şîrazlı Şeyh Sadi’nin, Ferîdüddin Attâr’ın, her biri derslerle dolu hikâyelerinin içinde insanoğlunun nesiller boyu sora sora geldiği bu sorulara verilmiş cevaplar var kitapta; hükmedenlerle hükmedilenlere / yönetenlerle yönetilenlere, ibretleriyle birlikte nasihatler....

Hiç Yaşanmamış İlişkiler Sözlüğü
Aşk, hayat, ölüm, nefret, kıskançlık, sevgi gibi kelimelerin karşılığı gerçekten sözlükteki kadar mıdır? Yoksa herkes yaşadıklarıyla kendi anlamını kendisi mi verir? Peki ya ışık, karanlık, masa, ayakkabı gibi somut kelimeleri duyduğumuzda hepimizin aklında benzer resimler mi canlanır? Ne olunca değişir kelimelerimizin anlamı? Ya da ne olmayınca?Bu kitap, işte bu ‘olmayınca’nın peşine düştü. Yaşanmamış bir aşk kelimelere yeni anlamlar verirken, içinden şiirler, romanlar, öyküler, şarkılar, devamlı konuşan teyzeler, hedefine asla varamayacak cümleler geçti.Aşk’ın, İstanbul’un, Kıyamet’in, Balayı’nın hatta Sözlük’ün bile tanımı değişti. Dilimiz aynı kaldı ama söylediklerimiz başka. Yine de bizi bir yerlerde buluşturacak ortak anlamlarımız vardır belki, kim bilir…

Headbang
Blue Jean, Laneth ve Non Serviam gibi rock ve metal kültürünün en önemli yayınlarına imza atan ekipten arşivlik bir kitap.“‘Sert müzik, iyi dergi’ ekolüne kaldığımız yerden devam. Salla kafaları; salla, salla!”Kanat Atkaya"Müzik dergilerini kadar özlediğimiz bir dönemde bu özen ve çaba çok değerli."Aylin Aslım“Rock ve metal kültürü için önemli bir kaynağın tekrar yayında olması umut verici. Gürültülü azınlığın sessiz çığlığı yeniden bizlerle...”Cenk Ünnü (Pentagram)

Elia İle Yolculuk (ciltli)
Dünyaca ünlü sinema ustası ve yazar Elia Kazan, kendini bir Amerikalı ya da Yunan gibi değil, bir Anadolulu gibi hissederdi. Pek çok oyuncuyu da birlikte çalışmaya "Anadolu gülüşü" dediği yetenekle ikna ederdi.Bu yetenek onu, hayatı boyunca taşıyacağı "işbirlikçi" etiketinden kurtaramadı. McCarthy dönemindeki hataları, onu ömür boyu kovaladı. Üçüncü Oscar’ını bile üzüntüyle kaldıran Kazan, belki biraz avunmak ve arınmak için annesinin dizlerine koşan bir çocuk gibi, memleketi Kayseri'nin yollarına düştü. Kaderini bilen ama ölmeden önce ona karşı mücadele eden bir Yunan trajedi kahramanı gibi.Kadim Anadolu, bambaşka ilkelere sahip, farklı deneyimler yaşamış iki insanı, Zülfü Livaneli ve Elia Kazan'ı belki de tek ortak yolculuklarına çıkarmayı başardı.Livaneli'nin büyülü satırlarından okuyac...

Kramponlu Filozoflar
Yeşil sahaların efsane futbolcularından bilgece sözler, muzip laflar ve benzersiz önermeler...

İstanbul’da Kedi
Kedi asil, kedi asi.Yabanda ya da evde vakarını kimseye bırakmayan efendimiz dinozorları yendi ve emekleme çağındaki insanlığın kutsalı, şeytanı, çocuğu, biblosu oldu. Krallardan gayrısına yasaktı bir zaman, şimdi bazı sokaklarda bira içmesi yasak.Gündüz Vassaf, Kedi’nin evrensel tarihine gidiyor; bütün bir dinler, diller tarihini sokak sokak dolaşıp Kedi’yi İstanbul’a getiriyor. Kedi burada hem bir şahsiyet başlı başına hem de bir alegori. Camilerden çıkıp gazlarla boğuluyor.Ondan insanca davranmasını beklediğimize göre, nankör biz miyiz? Kedi’nin şiirsel romanına göre, biraz öyle.

Daha Da Karanlık
Chelsea Hotel şarkısında bahsettiği kadın kimdi? Famous Blue Raincoat’taki adam gerçekten de arkadaşı mıydı? Scientology’e yaptığı gönderme hangi şarkısında? The Future albümünü neden birçok farklı yerde kaydetti? Ten New Songs albümünü yapmadan önce neden 10 sene bekledi?Kimisine göre şiir, kimisine göre birkaç dakikalık bir sahne gösterisi, kimisine göre hikaye, kimisine göre bütün bir ömür fon müziği…Şarkılarının hikayeleriyle, Leonard Cohen…“Bırakın yargıçlar adalete olan umutlarını gizlice yitirsinler, hükümleri daha sağlam olacaktır.Bırakın generaller zafere olan umutlarını gizlice yitirsinler, öldürmenin adı kötüye çıkacaktır.Bırakın rahipler inanca olan umutlarını gizlice yitirsinler, şefkatleri gerçek olacaktır.”- LeonardCohen

Isaac Newton
Isaac Newton'ın hareket ve kütle çekim kanunu gibi önemli buluşlarını anlatan eğlenceli bir çizgi roman...Bilim insanları tarafından tarihin en etkili insanlarından biri kabul edilen Newton ve arkadaşı Edmond Halley, bu çizgi romanda bizi bilim dünyasında keyifli bir yolculuğa çıkarıyor.

Aziz Sancar
KaraKarga Junior, genç okurlara bilim insanlarını ve sanatçıları çizgi romanla sunuyor. “Dünyaya Yön Verenler” serisinin bu özel kitabı, Aziz Sancar’ın çocukluğundan Nobel’e uzanan yaşam öyküsünü anlatıyor.“Kimileri saatlerce yürür yıldızların altında keyifle; o ise laboratuvarlarda kaldı hep sabırla, en keyiflisinden...Kimi insan, tatil düşleri kurar; o ise insana dair buluş hayalleriyle yaşadı hep…Herkes, yanında sevdiğinin fotoğrafını taşır; o ise DNA onarım haritasını...AzizSancar, Mardin'in Savur ilçesinde, kalabalık bir çiftçi ailesinde doğdu. Hayatını bilime adadı, bilimi hayata aktardı… Nobel Ödülü'nün ardından ülkemizde ortak sevginin, ortak aklın ve vicdanın adı oldu.” - Nebil Özgentürk