
Aslan Avı
"BİZ BİR AİLEYİZ, SUÇTA VE GÜNAHTA ORTAĞIZ!" Tarih 2 Mayıs 2021 Pazar... Sedat Peker ilk videosunu yayımladı. Bir saatlik çarpıcı video sadece Türkiye gündemini değil iktidarı da derinden sarstı. Tarihin en büyük ifşasıydı bu. Peker, AKP iktidarı döneminin başrol oyuncularındandı ve "içeriden" biriydi. Öyle ki bir eliyle "Bozkurt" diğer eliyle "Rabia" işareti yapıyor ve söyledikleri şüpheye yer bırakmıyordu. Okuyacaklarınız sadece bir kabadayının ifşaları değil bulmacanın eksik kalmış parçası ve aynı zamanda Türkiye’nin son 3 yılından 30 yıl geriye uzanan kirli tarihinin bir özetidir. • Sedat Peker neden "Ben bir nüfus planlamacısıyım..." diyordu? • Piyasadaki bütün kırmızı oyuncak arabaları neden satın aldı? • Orhan Gencebay, Sedat Peker’den ne istedi? • Şenkal Atasagun ve Filiz Akın aras...

Leş
Kübra bebek 3 kilo doğdu, 1,5 kilo olarak defnedildi. "Kuru ekmek yiyorlarsa aç değiller!" dendi. Bu kitap kötülüğün sıradanlaştığı bir ülkede yaşananları anlatıyor. Kötülük her ne kadar yaralayıcı, yıpratıcı ve yıkıcı da olsa insanidir. Oysa "leş" halini, insani kavramlarla açıklamak imkânsız. Çünkü insanın yaşarken çürümesidir. Her kötülüğü unutturarak ülkeyi çürüttüler. Peki ya unutulmazsa? İşte o zaman bu ülke yeniden doğar. Neo-Türkiye’nin panzehri hafızadır!

İkinci Vatan
1967 yılında hiç paraları yokken Amerika’nın kapısını çalan Tansu ve Özer Uçuran Çiller, nasıl oldu da ABD’de dolar milyoneri oldular? Tansu Çiller, Türkiye Cumhuriyeti başbakanı olduğunda aslında Amerikan vatandaşı mıydı? ABD pasaportu taşıyor muydu? Daha da önemlisi, hayatının sonuna kadar Amerika’nın çıkarlarını dünyanın dört bir yanında koruyacağına dair elini kalbinin üzerine koyup yemin etmiş miydi? İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek’in ileri sürdüğü gibi, CIA’den maaş alan bir ajan mıydı? Gazeteci yazar Turan Yavuz’un kaleme aldığı bu kitap, bir dönemin Türkiye siyaset sahnesine damgasını vurmuş olan Tansu Çiller’in siyasi arenada yaptıkları ve yapmadıklarından çok, Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkisinin hikâyesidir.

A'dan Z'ye Buraya Nasıl Geldik
Türkiye’nin son on beş yılı, birbirini kovalayan skandalların, acıların, utancın yükselen dozuna toplum olarak bağışıklık geliştirip duyarsızlaşmakla geçti. Asla unutulmaz, hafızalardan silinmez zannettiğimiz ne çok şey halının altında kalıp adımlarımızın tümseği haline geldi… Kökünden koparılan ağaçlar, yükselen gökdelenler, grizular, ayakkabı kutuları, talimat alan yargı, cinayetler, katliamlar… Gazeteci-yazar Mehveş Evin, sahalardan kitaplara tüm kaynakları tarayarak halıyı kaldırdı; birikmiş tozu A’dan Z’ye sınıflandırarak bir zamanlar üzerine bastığımız zeminin rengini görebileceğimiz yeni bir kaynak oluşturdu. A’dan Z’ye Buraya Nasıl Geldik, yaşananların unutulmaması ve böylece tekrarlanmaması umuduyla hazırlanmış, gerçek bir araştırmacı-gazetecilik çalışması.

Devşirme: Asker ve Mürit
Asker ve müridin aynı anda görüldüğü devşirme sisteminin modern dönem Türkiye’sine de önemli yansımaları söz konusu. Ancak ordu ve tarikatlar benzeştiği kadar ayrışırlar da. Ordular bu dünya ile, tarikatlar her iki dünya ile de ilgileniyor. Ordular, kuralcı ve kitabi hayatlar önerirken tarikatların cezbeli bir yaşantıları var. Orduda sorgulanan lider, tarikat ve cemaatte hatadan münezzeh. Bu eser, her türlü tarikat ve cemaat düzeninin, ordu ve devlete uygulanması durumunda çözülmenin kaçınılmaz olduğunu anlatıyor. Prof. Dr. Abdülhaluk Çay, E. Devlet Bakanı / Akademisyen Bu kitapta okuyucu, Türk toplumunun tarihi ve sosyolojik derinliklerinde bir gezintiye çıkarılıyor. Devşirme, devletin temel kurumlarından olan ordu yapılanması ile kendini ve aklını şeyhinin eline teslim eden tarikat ve ce...

Erbakan
Aslında Türkiye’de iki tane Meclis var. Birisi bu Meclis, biz avam meclisiyiz. Paryalar meclisi. Bir de bize hiç sorulmadan yürütülen işlerin meclisi var. O da lortlar kamarası, rantiyecilerin meclisi. Bu bütçenin dörtte üçü bu Meclis’e gelmiyor. Nedir bu? Borç ve faiz. Kim karışıyor buna? Bunu rantiyeciler kontrol ediyor. Bizim kontrolümüzden çıkarılıyor. Onların kendi meclisleri var. Hepiniz bunu biliyorsunuz. O meclislerde Hükümet bu ay şu kadar faizle şu kadar borç alsın diye onlar karar veriyor ve o kadar da borç alınıyor. Bu devlet böyle yönetiliyor. Bu gerçekleri birbirimizden gizlemeyelim. İşte biz gerçek demokrasi istiyoruz. Bunlara bu Meclis, bu Hükümet karar vermeli... Herhangi bir kimse, Malazgirt’te inanışının şahlanışını yaşamadan, Kosova’da, Niğbolu’da bir kılıç olup parlama...

Avrupa'dan Sonra
"Türk okuru Avrupa Birliği’ne Türkiye sınırına yakın bir yerden, Bulgaristan’dan bakan Krastev’i okuyunca Türkiye’deki geleneksel Avrupa Birliği lobiciliğinin sunduğu Avrupa Birliği’nden farklı bir Avrupa Birliği fotoğrafı çektiğini görecek. Bu değerli çalışmanın Türkçesini yayımlayan Destek Yayınları’nı tebrik ediyorum." – Prof. Dr. Ümit Özdağ Ünlü siyaset bilimci ve fikir insanı İvan Krastev, bu kışkırtıcı kitabında Avrupa Birliği’nin geleceğini ve belki de bir geleceğinin olmama ihtimalini derinlemesine ele alıyor. Kıtada aşırı sağ milliyetçi partilerin yükselişe geçmesiyle ve Birleşik Krallık’ın Brexit planlarıyla birlikte, Avrupa Birliği şimdiye kadar hiç yaşamadığı kadar büyük bir karmaşa ve şüphe içinde. Krastev, kitapta Avrupa’nın başlıca sorunlarına (özellikle de Ortadoğu, Kuzey A...

Oyun Teorisi
Öyle bir oyun düşünün ki bütün oyuncular aynı ekipten. Yani siz, kendi ekibinizden birine karşı oynuyorsunuz. Muhteşem bir kriptolojik kurgu! Rakibiniz aslında sizinle aynı amaçlara hizmet eden biri oluyor. Siz ve rakibiniz (!) sizin için hangi strateji en büyük getiriyi sağlıyorsa onu tercih ediyorsunuz. Siz açıktan yapıyorsunuz, o ise gizliden gizliye yapıyor. Size karşı oynuyormuş gibi gözükerek size hizmet ediyor. Burada guguk kuşu, rakibinizin bizzat kendisi olmuş oluyor. Bir kripto. Çok çeşitli sahalarda bunun uygulamalarını görmek mümkündür. Örneğin kendi elemanınızı, rakip bir kuruluşun önemli bir yöneticisi yapmayı başarmanız gibi bir şey! Bugün bize karşı kurgulanan bütün oyunları tek tek çözümlemeye başladığımızda, aslında hepsinin anasının bir dünya hâkimiyeti oyunu veya kurgus...

Satılık Müttefik
1962 yılında ABD, Sovyetler Birliği ve Küba arasında bir füze krizi yaşandı. Üçüncü Dünya Savaşı kapıdaydı adeta. Üstelik bu büyük tehlikenin tam ortasında yer alan bir ülke daha vardı: Türkiye... Füze krizi aslında Türkiye ve Küba’da bulunan nükleer füzeler yüzünden patlak vermişti. Türkiye hakkında konuşan pek yoktu. Ne var ki kapalı kapılar ardında konu edilen gizli bir pazarlık söz konusuydu. 1962’den beri Küba kriziyle ilgili pek çok kitap yazıldı, sayısız panel ve tartışmalar düzenlendi. Başaktörler ABD Başkanı John F. Kennedy ve Sovyetler Birliği lideri Nikita Hruşçev’in sergilediği "hünerler" gözler önüne serildi hep. Ancak krizin diğer iki önemli oyuncusu Türkiye ve Küba, göz ardı edildi. Amerika’nın "dost müttefik" ilan ettiği Türkiye, nasıl oldu da "satılık müttefik" oluverdi? G...

Bu Noktaya Nasıl Geldik?
"Para; açları, umutsuzları, kırılmışları, açgözlüleri, muhtaçları baştan çıkarmaya devam ettiği sürece kardeşler arasında her zaman savaş olacaktır." Kitaptaki sayfalar, insanlığın büyük bir dönüşüm yaşadığı tarihin bu tuhaf anında, bir Japon’un bakış açısıyla, Ortadoğu düzeninin içinden geçtiği dönüm noktalarını anlatmaktadır. Bu kitap, sürekli bir değişim halinde olan ve Covid-19 pandemisinin karanlığında değişim süreci iyice hızlanan Ortadoğu ve Doğu Asya uluslararası siyasetine ışık tutan bir projektör görevindedir. Satoshi Ikeuchi, Tokyo Üniversitesi İleri Bilim ve Teknoloji Araştırma Merkezi’nde (RCAST) Din ve Küresel Güvenlik Profesörü’dür. Ortadoğu siyasetinde uzmanlaşmıştır. Aynı zamanda uluslararası ve bölgesel çalışmalar üzerine araştırmaların merkezi olan RCAST Acil Stratejiler...

Vatan Yahut Silivri
Sayın Hâkim, Bugün vereceğiniz tek adil karar olan beraat kararı ile 86 milyon insana, merakla bu davanın sonucunu bekleyen Türk milletine, ülkemizde bağımsız yargı olmasa da bağımsız yargıçlar olduğu mesajını verecek ve insanların adalet için tekrar umutlanmasını sağlayacaksınız.

Münafık
"MÜMİN DİNİ UĞRUNA MALINI, MÜNAFIK İSE MALI UĞRUNA DİNİNİ FEDA EDER." Münafık denen kâfir görünürde imanlıdır; ama gizli olan gönül yuvasında kâfirdir. Münafık insan, bir kapıdan imana, öbür kapıdan inkâra girer, imanla inkâr arasında mekik dokur. Münafık insan toplum siyasetinin, sosyal ahlakının, hukukunun, kültürünün, maneviyatının altında tüneller açar. Siyasetin, ahlakın, kültürün, hukukun köklerini kemirip kurutur. Tıpkı bir tarlafaresi gibi... Münafık kendisini yüzüne kalkan edinir, perde edinir ve gerçek niyetinin düşmanlığını o kabuğun arkasında saklar. Tıpkı kendini kabuğunun arkasında saklayan yara gibi... Yaranın kabuğunu kaldırınca yaradan cerahat veya kan akar. Münafığın arkasında saklandığı perdeyi kaldırınca da onun irin ve kan olan niyeti akar. "İkili oynayan" münafıkların...

Korku Toplumu - Türkiye Bu Duruma Nasıl Geldi?
Türkiye bir zamanların yükselen yıldızıydı. Ancak son 20 yılda hemen her alanda geriledi. Tüm ekonomik göstergeler düşmeye başladı. Eğitimden sağlığa, yargıdan yasamaya her alanda ivme kaybetti. Eskiden yabancılar gelmek isterdi, şimdi yerliler kaçmak istiyor. Ülkenin artık o ayrıcalıklı, demokratik, laik, Müslüman ülke olmadığına dair şüpheler var. Komşularıyla anlaşmazlıkları olan, kavgacı bir imaja sahip. Dünya gözünde, demokrasi liginden düşen koskoca bir "gazeteci hapishanesi". Gazeteci yazar Doğan Satmış bu kitabında "İnsanların konuşmaktan korktuğu noktaya nasıl gelindiği ve ülke her alanda gerilerken ‘korku toplumu’nun nasıl oluştuğu" önermelerini derinlemesine inceliyor. Son 20 yılın hatalarından ders çıkarabilecek miyiz? Hedef, Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesi. ...

Muhalif Sesler Kitabı
"En güçlü silah sözcükler ve fikirlerdir." Spartaküs’ten Bağdat’ta Bush’a ayakkabı fırlatan protestocuya kadar tarih boyunca her çağda ve her kıtada insanlar krallara ve iktidarlara karşı mücadele etmiş, isyanın sesini duyurmuşlardır. Kimi zaman toplumu cesaretlendirmiş, kimi zaman da yıllar sonra alevlenecek isyanlara esin kaynağı olmuşlardır. Muhalif sesler Antik Yunan’dan Çin’e, oradan Mısır’a kadar yankılanmış, İslam ve Musevilikte şair ve filozofların sesine ses katmıştır. Arap kölelerin isyanlarında ve ortaçağdaki Osmanlı karşıtı ayaklanmalarda da yükselen bu muhalif sesler modern çağın başlangıcında Hollanda ve İngiliz devrimlerinde yükselmiş, Fransız, Haiti, Amerikan, Rus ve Çin devrimlerinde katlanarak büyümüştür. Savaş ve ekonomik baskıya karşı direnen sesler yakın dönemde Beijin...

Demokraasi Yalanları ve Seçimler
"Memleket dayanışma isteyen bir birliğe muhtaçtır. Alelade politikacılarla milleti parçalamak hıyanettir."– Mustafa Kemal AtatürkSeçim güvenliği, Türkiye siyasetinin uzun zamandır önemli başlıklarından biri.Bu konuda uzun süre gündemi meşgul eden kararlardan biri, Yüksek Seçim Kurulu’nun referandumda oylama devam ederken "mühürsüz oyların kabul edileceğini" açıklamasıydı."Trafoya kedi girdi!" açıklamasından sonra tüm seçimler şaibe altında kaldı. Bu kedi bir türlü o trafodan çıkamadı.Demokrasi bir amaç olamaz. Demokrasi bir adalet mekanizması olabilir.Demokrasi tramvayına binenler, inenler uzun zamandır görülüyor ve tartışılıyor.Türk demokrasi tarihi ve seçimleri son yirmi yıl dışında bu kadar tartışılmadı, "şüpheli sandık" diyebileceğimiz faili meçhul sandıklar hâlâ muamma. Siyaset ve dem...

Usta'nın Göremediği Siyasi Tuzak
"Bu coğrafyada tesadüfen bir şey olmaz, hiçbir şey de gizli kalmaz." Bugün görüyoruz işte Barzani döndü dolaştı Suriye’ye geldi. Suriye döndü dolaştı Türk Ordusu’na geldi. Birbirini tetikleyen ve zincirleme giden karanlık bir süreç bu. Peki yarın ne olacak? Göreceksiniz, iş önce Türk Ordusu’na kurulan kumpasa, ardından 17/25’e, derken 15 Temmuz’un perde arkasındakilere gelecek. Ve Türk Milleti aradığı huzur ve güveni asıl bu düğümün çözülmesiyle bulacak... Ben bu ömrü boşa yaşamadım, bu kitabı da boşa yazmadım. Siyaset için hesaplaşma, yargı önünde kanıt, gençlerimize bir rehber, perde çekilmiş gözlerimize ışık olsun diye yazdım. Az sonra okuyacağınız bu kitap sizi dehşete düşürebilir, "Aldatıldık!" diyerek öfkelenebilirsiniz... Her bir satırını okurken "Ne olacak şimdi?" deyip endişe de d...

Abd'nin Kürt Kartı
1998 yılının Şubat ayında ABD’nin yeniden Körfez sularını ısındırması ve Saddam Hüseyin’le Irak’a karşı kapsamlı bir askeri harekâta girişmek istemesi, tüm dünyanın dikkatini ister istemez Ortadoğu’ya çekti. Bunun sonucunda, 1990 yılındaki Körfez Krizi sonrası meydana gelen tartışmalar yeniden alevlendi. Tartışmaların ve soruların odak noktasında şüphesiz ki ABD’nin bölgeye yönelik politikaları ve emelleri yer alıyordu. ABD, Irak’ın toprak bütünlüğünü destekliyor muydu? Daha da önemlisi ABD’nin Kürt politikası neydi, bağımsız bir Kürt devleti istiyor muydu? Bilinen bir gerçek vardı ki, o da, gerek Türkiye’deki, gerekse İran, Irak ve Suriye’deki Kürtler, ABD açısından bölgedeki vazgeçilmez piyonlardı. Gazeteci yazar Turan Yavuz’un kaleme aldığı bu kitap, İkinci Dünya Savaşı’ndan 1990’ların ...

Bu Delileri Bir Araya Getirmeyecektiniz
Ülkemizdeki ve bölgemizdeki gelişmelerin büyüttüğü adeta devlet yapılanmasına bürünen bir terör örgütü, Güneydoğu topraklarını kopartmak için son hamlesini yaptı. Şehir merkezleri cehenneme dönerken, 500’e yakın şehit verdiğimiz bir mücadelenin içinde bulduk kendimizi. Terör örgütü hiç bilinmeyen yöntemlerle saldırıyor, güvenlik güçlerimiz bu saldırılara karşılık veriyordu. Örgüt silahları nereden getirmişti? Saldırı taktikleri neydi? Arkasındaki güçler hangileriydi? Kitabımızda bu sorulara yanıt aradık. Ancak bu kitabı yazdıran, mücadelenin kahramanları oldu. Onları sadece şahadet mertebesine ulaştıklarında televizyonda geçen altyazılardan tanıdık. Oysa orada vatan vardı. Orada aşklar, sevinçler, hüzünler vardı. Orada Seyit Onbaşı, Kambur Kerim, Bedir’in aslanları, Ulubatlı Hasan, Attila,...

Kahraman Hainler
FETÖ TürkiyE İÇİN hâlâ tehlikelİ mi? FETÖ, 15 Temmuz 2016 gecesi Gülen’in tam otuz yıl önce söylediği gibi, devleti, ülkeyi ele geçirmek için askeri darbe girişiminde bulundu. Darbe girişiminin üzerinden hemen hemen iki yıl geçti. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde, darbeye katılmamış, sicilinde en küçük iz bulunmayan binlerce FETÖ’cü subay tespit edildi. Neredeyse darbe girişimine katılanlar kadar subay iki yıl içinde açığa alındı, görevden uzaklaştırıldı, tutuklandı. 15 Temmuz gecesi yaralanarak göğsüne "madalya" takılan, "gazi" unvanı alan, "kahraman" ilan edilenlerin bile kovuşturmaya uğrayıp darbe girişiminden 1,5 yıl sonra FETÖ ile ilişkilerini itiraf etmeleri tehlikenin hâlâ sürdüğünü gösteriyor. FETÖ darbeden iki yıl sonra bile TSK içindeki kripto elemanlarıyla temas kuruyor, b...

Suç ve Beyin
Bu kitap 15 Temmuz darbe girişimini insan davranışı, sosyal sinirbilim, suç, fedakârlık ve kahramanlık üzerinden nörobilimsel bir bakışla ele almaktadır. Aynı zamanda terörist beyni, kitlesel eylemler ve büyük toplumsal olayların arka planındaki görünmesi zor nedenleri bilimsel olarak analiz etmektedir. İnsanlar Habil-Kabil’den beri neden şiddet gösterirler? Doğuştan mı suçlu oluruz yoksa suç toplumsal mıdır? İçimizde taşıdığımız sürüngen beyni bize neler yaptırır? Sağ-sol beyin arasındaki savaş siyasal savaşlara nasıl yol açar? Sağ-sol beyin dengesi nasıl sağlanır? Bizi gerçekte insan yapan beynimizin neresidir? Zihin kontrolü ile katil yaratmak mümkün müdür? Hipnoz ve psişik zihin kontrolü var mıdır? Elektromanyetik dalgalarla toplumsal başkaldırılar yapılabilir mi? Mehdilik beklentisi n...