Büyük Suikast
"Büyük Suikast" Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk’ta da dikkatlerimizi çekerek hafızalarımıza kazıdığı bir gerçeği; Anadolu’daki en aşağı yedi bin yıllık Türk varlığının ilkönce geçtiğimiz asrın başlarında, ardından Özal dönemiyle başlayan süreçte ve günümüzde "çözüm süreci" dayatmasıyla içine düşürüldüğü çıkmazların, tuzakların ve açmazların kimler tarafından kumpas edildiğini ve hangi amaca hizmet ettiğini tüm "kanıtlarıyla" deşifre eden eksiksiz ve yetkin bir belge-kitap...
Yanlış İttifak
Türkiye’de "Kürt, Kürtçülük, siyasi Kürtçülük" gibi kavramlar ne yazık ki iç içe geçmiş durumda ve bugün başı Kürt’le başlayan her kavram bir sorun olarak karşımıza çıkarılıyor. Bu sorun, Halid-i Nakşi Cemaati’yle yan yana geldiğinde ise din ile siyaset birbirine karışıyor ve mesele, olası hudutlarını aşarak bir inanç çatışmasına dönüşüyor. Cemaat ve Kürtçülüğün görünmeyen yüzü İsrail’in Vaat Edilmiş Topraklar tablosuna girdiğinde ise Türkiye kendisini 4.000 yıllık bir küresel projeyle karşı karşıya buluyor. Bu araştırma, "Türkiye’de Kürt kimliği ile öne çıkarılan sorun aslında nedir, bugüne kadar neden çözülememiştir ve kalıcı bir çözüm için ne yapılabilir?" sorularına tarikat-siyaset ekseninde akılcı bir cevap aramaktadır. Amaç; huzurlu ve güvenli bir ülke ve gelecektir, hepimiz için, ço...
Dün Bugün Yarın
Dün Bugün Yarın; hayatını terör örgütleriyle mücadeleye adamış, onlarla hem kora kor dağlarda çarpışmış hem de istihbarat alanında büyük darbeler indirmiş aydın bir Türk subayının, yakın tarihimizin kısa özetini sunduğu hatırat-ı hasbıhalidir. Kimi trajikomik, kimi üzücü, kimi de tebessüm ettiren anekdotlarıyla PKK’dan Hizbullah’a, cemaat kumpaslarından İsrail’e, İmralı’dan Silivri’ye uzanan bir sürecin en yakın tanıklarından ve mağdurlarından Hasan Atilla Uğur’un akıcı ve akılda kalıcı bir üslupla kaleme aldığı bu kitabı okurken, düne ait bilmediklerimiz, bugünle ilgili göremediklerimiz ve yarına yönelik öngöremediklerimiz hakkında çok değerli ve şaşırtıcı bilgilere sahip olacaksınız. - İsrail görevim sırasında neler yaşadım? - Askerlik vazifem boyunca kaç suikasta uğradım? - Apo’yu sorgu...
Haşhaş ve Emperyalizm
Haşhaş ve Emperyalizm iki başlık altında toplanabilecek bir araştırmadır. İlkinde Anadolu, özellikle de Ege köylüsünün ana geçim kaynaklarından biri olan ulusal ürünümüz haşhaşın "12 Mart" ve "emperyalizm" duvarına toslayarak yasaklanması ve bunun meydana getirdiği sonuçlar irdeleniyor. Diğerinde ise Aytunç Altındal’ın 1969-1974 yılları arasında yayımlanmış incelemeleri ile makaleleri yer alıyor. Yayımlandıkları günlerde oldukça ilgi çekmiş olan bu tespitleri okuyup da analitik açıdan değerlendirebilenler kapitalist-emperyalist sömürünün tarımsal alandaki özelliklerini gösteren bazı somut örnekleri bulacaklardır. İlginç olan bir diğer husus da şudur ki, bu kitapta öngörülmüş olan tüm varsayımlar daha sonraki yıllarda bu öngörüleri doğrulayacak şekilde gerçekleşmiştir. Örneğin günümüzden ya...
Küresel Ekonomik Kriz ve Yeni Dünya Düzeni
2008 mali krizinin sebep olduğu yıkımın mali bilançosu her geçen gün artıyor. Öyleyse krizin başında açıklanan, çözüme yönelik rakamları tarihe not düşmek açısından, insanlığın nasıl kandırıldığını göstermek bakımından değiştirmenin doğru olacağını düşündüm. Zira krizin 2013’ün ortasındaki küresel maliyeti 30 trilyon dolar olarak telaffuz edilmekle birlikte tam maliyetinin daha fazla olacağı ve önümüzdeki yıllarda daha da artacağı tahmin ediliyor. Zaten kitabımızın ana teması rakamlar olmayıp, başta Amerikan halkı olmak üzere, neoliberal politikaların insanlığı ve milli devletleri nasıl ve hangi tür bir girdaba soktuğudur. Bu bağlamda kitabın üçüncü baskısına "Finansal Ekonomide Oyun Teorisi ve Yaklaşan Küresel Finans Savaşı İçin Bilinçaltı Operasyonları" başlıklı bölümü ekledim. Okuyucula...
Hiçbir Çocuk Yatağa Aç Girmeyecek
‘’BU ÜLKEYE ADALET YA GELECEK YA GELECEK!’’ Herkes umut tohumlarını yeniden eksin! Ülkemiz için doğuyoruz, çocuklarımız için doğuyoruz, torunlarımız için doğuyoruz. Bayrağımız, vatanımız, ülkümüz için doğuyoruz. Kimsenin kimliğine, kimsenin inancına, kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeden, karışmadan, onurluca yaşayacağımız bir Türkiye için doğuyoruz. Şimdi kulakları sağır olan birilerine ve dünyaya sesleniyorum: Adaletsizliğe, haksızlığa, zulme karşı çıkacağız çünkü inancımızda diyor ki: “Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır.” Şeytan olmayacak bu ülkede. Herkes ama herkes zulme karşı çıkacak.
Erk Acarer- Mustafa Hoş Kitap Seti (2 Kitap)
Erk Acarer- Mustafa Hoş Kitap Seti (2 Kitap) Aslan Avı Leş
Aslan Avı
"BİZ BİR AİLEYİZ, SUÇTA VE GÜNAHTA ORTAĞIZ!" Tarih 2 Mayıs 2021 Pazar... Sedat Peker ilk videosunu yayımladı. Bir saatlik çarpıcı video sadece Türkiye gündemini değil iktidarı da derinden sarstı. Tarihin en büyük ifşasıydı bu. Peker, AKP iktidarı döneminin başrol oyuncularındandı ve "içeriden" biriydi. Öyle ki bir eliyle "Bozkurt" diğer eliyle "Rabia" işareti yapıyor ve söyledikleri şüpheye yer bırakmıyordu. Okuyacaklarınız sadece bir kabadayının ifşaları değil bulmacanın eksik kalmış parçası ve aynı zamanda Türkiye’nin son 3 yılından 30 yıl geriye uzanan kirli tarihinin bir özetidir. • Sedat Peker neden "Ben bir nüfus planlamacısıyım..." diyordu? • Piyasadaki bütün kırmızı oyuncak arabaları neden satın aldı? • Orhan Gencebay, Sedat Peker’den ne istedi? • Şenkal Atasagun ve Filiz Akın aras...
Münafık
"MÜMİN DİNİ UĞRUNA MALINI, MÜNAFIK İSE MALI UĞRUNA DİNİNİ FEDA EDER." Münafık denen kâfir görünürde imanlıdır; ama gizli olan gönül yuvasında kâfirdir. Münafık insan, bir kapıdan imana, öbür kapıdan inkâra girer, imanla inkâr arasında mekik dokur. Münafık insan toplum siyasetinin, sosyal ahlakının, hukukunun, kültürünün, maneviyatının altında tüneller açar. Siyasetin, ahlakın, kültürün, hukukun köklerini kemirip kurutur. Tıpkı bir tarlafaresi gibi... Münafık kendisini yüzüne kalkan edinir, perde edinir ve gerçek niyetinin düşmanlığını o kabuğun arkasında saklar. Tıpkı kendini kabuğunun arkasında saklayan yara gibi... Yaranın kabuğunu kaldırınca yaradan cerahat veya kan akar. Münafığın arkasında saklandığı perdeyi kaldırınca da onun irin ve kan olan niyeti akar. "İkili oynayan" münafıkların...
Korku Toplumu - Türkiye Bu Duruma Nasıl Geldi?
Türkiye bir zamanların yükselen yıldızıydı. Ancak son 20 yılda hemen her alanda geriledi. Tüm ekonomik göstergeler düşmeye başladı. Eğitimden sağlığa, yargıdan yasamaya her alanda ivme kaybetti. Eskiden yabancılar gelmek isterdi, şimdi yerliler kaçmak istiyor. Ülkenin artık o ayrıcalıklı, demokratik, laik, Müslüman ülke olmadığına dair şüpheler var. Komşularıyla anlaşmazlıkları olan, kavgacı bir imaja sahip. Dünya gözünde, demokrasi liginden düşen koskoca bir "gazeteci hapishanesi". Gazeteci yazar Doğan Satmış bu kitabında "İnsanların konuşmaktan korktuğu noktaya nasıl gelindiği ve ülke her alanda gerilerken ‘korku toplumu’nun nasıl oluştuğu" önermelerini derinlemesine inceliyor. Son 20 yılın hatalarından ders çıkarabilecek miyiz? Hedef, Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyetler seviyesi. ...
Zamanın Sabrı - Faili Meşhur 90'lar
ZAMANIN SİHRİ SABIR, LANETİ İSE TEKERRÜRDÜR. Bizi biz yapan, aldığımız kararları etkileyen en temel şey hatırladıklarımız ve unuttuklarımızdır. Ancak her seçiş bir vazgeçişi ve ödenmesi gereken bir bedeli beraberinde getiriyor. 90’ların bitmesiyle birlikte unutmayı seçtiklerimiz, yüzleşmediğimiz, hesabını sormadığımız her şeyin bedelini; şimdi kırılgan bir demokraside, güvercin tedirginliğinde yaşayarak ödüyoruz. Sedat Peker ile kapısı kırılan 90’lar odasına giriyoruz birlikte. Bu kitap, içinde yaşarken göremediklerimizi üzerinden geçen 30 yıllık yaşanmışlığın olgunluğu ile hatırlayalım diye yazıldı. O dönem fark etmediğimiz örüntülerin, bugüne etkilerini görmeyi, aklıselim şekilde "Biz nerede hata yaptık?" diye sormayı amaçladı. 40 yaş altındaysanız, duyduğunuz isimlerin, okuduğunuz olayl...
Dost Bombalar
Gazeteci Ahmet Alpan 2003 yılında Irak Savaşı’nda Amerikan ordusunda tercüman olarak görev yaptığı sırada yaşadıklarından esinlenerek bu romanı yazdı. Bu kitabı okuduktan sonra her şeye farklı bakacaksınız. Tam o sırada üç CIA ajanı panik içerisinde koğuşa girdi, sağa sola bakındılar, daha sonra Cemil’in yanına gelip, "Mehmet Sütçüoğlu nerede?" diye sordular. Cemil hemen durumu anladı. Bıyık altından gülümseyerek, az ileriyi işaret etti, "İşte orda oturuyor. Görmediniz mi?" diye sordu. CIA, Mehmet’in üst düzey bir bürokratın oğlu olduğunu ve PKK’nın onun hakkında ölüm emri çıkardığını yeni öğrenebilmişti. Cemil, uzun süre kendini gülmekten alıkoyamadı... ‘Cezaevi’ ile Bill’in ne kastettiğini çok iyi biliyordu. Bu, Guantanamo demekti. Bill, ‘Yurtdışında çalışır mısın? Yurtdışından neyi kast...
Devlet ve Kimlik
Doğulu Devlet modelini, Batılı Cumhuriyet modeli ile deyim yerindeyse "Evlendirip" mutlu bir yuva (vatan) kurabilmek çok ama çok zor bir deneydir. Günümüz Türkiye’si işte bu zor evliliği yaklaşık doksan yıldır sürdürmüş ve sürdürmektedir. Kendi alanında ilk ve tek örnek evlilik olan bu oluşum, her yönüyle incelenmesi gereken bir fenomendir. Türkiye’de yaşayan bizler ise, Kürt’üyle, Laz’ıyla, Çerkez’iyle vb. işte bu zor evliliği sürdürmeye gayret etmiş olan Doğulu Baba Devlet ile Batılı Anne Cumhuriyet’in çocuklarıyız. Onların arasında yaşanan gerilimlerden etkilenip, aralarındaki uyumdan da hoşnut olmuşuzdur. Her türlü engele ve aksiliğe rağmen onlar bu evliliği sürdürebilmeyi bugüne kadar başardılar, şimdi sıra bizlerde. Doğulu Baba ile Batılı Anne’nin çocuğu olmak bizlerde bir "Kimlik" b...
Devlet Terörü ve Ajan Provokatörler
- MI5’in IRA İçindeki Ajan Provokatörü - ‘Çakal Carlos’ Şehir Efsaneleri - Abdullah Yusuf Azzam’ın Radikal Pan-İslâmizmi - "Acta Est Fabula"; Pentagon - CIA ve Radikal - Müslümanlar - Pentagon ve 11 Eylûl - CIA’dan Savaş Ağalarına 200 Bin Dolar Rüşvet - ABD Savaşı ve Boru Hattı Politikaları... - "ABD, Ladin’i Teslim Almadı" - Bir CIA Laboratuvarı Filipinler - Afrika’nın "Çatışma Elmasları" ve WDC - Gladio Kurucularından Cossiga’nın Ajan Provokatörler İtirafı - Maoculuktan Neo-Naziliğe Horst Mahler’in Gizemli Yolculuğu - Operasyon Gladio: Terörizmle Savaş İçin Ana Kalıp - Usame Bin Ladin ile Aliya İzetbegovic İlişkisi - Gizli Servislerin Romancıları ve Parapsikoloji Başka bir yerde okuyamayacağınız daha bir çok bilgi ve olayı bu kitapta okuyacaksınız...
CHP Nasıl Kazanır?
CHP’nin önünde iki yol var: Ya Devlet Partisi olarak devam edecek ve yüzde 20’lerden yukarı çıkamayacak. Ya da özgürlükçü bir sol partiye dönüşerek milletin öncelikleriyle siyaset yapacak.CHP bunu başarabilir mi?CHP Nasıl Seçim Kazanır?Bugünkü CHP, Atatürk’ün kurduğu CHP’den daha farklı bir siyasi çizgiye gelebilir mi? Kemalist çizgiyi terkeder mi? Ya da terketmeli mi?Atatürk’ün Altı Ok’u günümüz koşullarına göre gözden geçirilmeli mi?Çok partili hayata geçtiğimizden beri bir türlü iktidara gelemeyen ve son seçimlerde yüzde 20’lik oy oranına saplanıp kalan CHP iktidara gelmek için ne yapmalı?Kendisini nasıl değiştirmeli?CHP nasıl dönüşmeli?Altı okun bir türlü iktidara getiremediği CHP bundan sonra neyi yapmalı da iktidara gelmeli?Diğer partilerden alacağı hangi dersler var?AK Parti, CHP iç...
Bizim Hep İnanmamızı İstediler (ma’amin)
Atatürk ve arkadaşları bizim bilmediğimiz bir şeyleri mi biliyorlardı? Yedi düvele karşı savaşırken neden İstanbul’u işgal eden İngilizlere tek kurşun sıkmadık. Türkiye’nin kuruluşunda 90 yıllık anlaşma mı yapıldı? 23 Nisan’ın İngilizlerin çok önemli bir günü olması sadece tesadüf mü? Yahudi soykırımında 6 milyon insan öldüyse, bu kadar insan kaç fırında yakılmış olabilir? Hiç kurban sayısını fırın sayısına böldük mü? Başbakan ‘ın "One Minute" çıkışı senaryonun bir parçası mı? Peki ya Mossad İstanbul’da ünlü bir apartmanda kurulmuş olabilir mi?
Bir Avuç Hayat Tozu Bir Tutam Devlet Gölgesi
1970’lerden günümüze, ülkenin en çalkantılı zamanlarını, şimdi bu kitabı elinde tutan, yaşı elliyi geçmiş insanlarla birlikte yaşadık. Bu yıllar; çatışmalarla, kıyımlarla; büyük grevler, bir askeri darbe, birkaç muhtıra, terör; ekonomik yokluklar, enflasyon, banker iflasları, banka batıkları, siyasal krizler ve yolsuzluklarla dolu sancılı zamanları içine aldı. Uçlardan uçlara savrulduk; yetmiş sente muhtaç da olduk, renkli televizyonlarımız, boğaz köprülerimiz, otoyollarımız da oldu. Onlarca seçimde onlarca hükümeti kurup devirdik. Siz bu hengâmenin orta yerindeki memurların, şeflerin, müdürlerin, genel müdürlerin, müsteşarların, milletvekillerinin, bakanların, başbakanların, cumhurbaşkanlarının hepsine birden devlet diyordunuz, oysa insandılar; bilgileri kadar ihtirasları, üstünlükleri ka...
Balyoz
Balyoz Planı’nın girişinde Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti altında ülkenin ne kadar olumsuz koşullarla çevrelendiği anlatılıyor. Unutmayalım ki, bu metin 2 Aralık 2002 tarihini taşıyor. Yani 3 Kasım 2002 genel seçiminden tam tamına bir ay sonra kaleme alınmış. 2002 Kasım ayının akışını hatırlayalım: Recep Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı olduğu için TBMM’de değil. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 16 Kasım 2002’de Abdullah Gül’ü hükümeti kurmakla görevlendiriyor. Gül’ün başbakanlığındaki kabine 18 Kasım’da Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıyor. Hükümet TBMM’den 28 Kasım tarihinde güvenoyu alıyor. İddianameye göre, Orgeneral Çetin Doğan’ın darbe planı 2 Aralık tarihini taşıyor. Meseleye basit mantıkla yaklaşıyorum. Bu darbe planında kadrolaşma, askeri müdahale için gerekçe gösterilen olumsu...
Babıali Tanrıları Simavi Ailesi
Hürriyet gazetesini yaratan ailenin nefes kesen öyküsü.Sedat Simavi kimdi? Babası, Abdülhamid'in gazabına niçin uğramıştı? Atatürk'ün yardımını niçin reddetmişti? Hürriyet gazetesini kurduğu gün, ceketinin zula cebine neden siyanür şişesi yerleştirdi? Hürriyet gazetesi Yahudi sermayesiyle mi kuruldu? Simaviler 'Selanik Yahudisi'miydi? Fuat Köprülü dava edince Sedat Simavi mahkemede niçin ağladı? Yazı işleri müdürü, Haldun ve Erol Simavi'ye, "Aklı kıt zengin evlatları" deyince neler oldu? Askerler, 27 Mayıs'ta Hürriyet'in genç patronlarına niçin diş bilediler? Erol Simavi, 22 Şubat darbe girişiminin 'içinde' miydi? Mason locasında neden yere yığılmıştı? Gönül Yazar, sevgilisi Erol Simavi'den niçin tokat yedi? Haldun Simavi kardeşini neden terk etti? Günaydın gazetesini kurarken niçin Orhan ...
Asimetrik Vakalarda Kıble Tayini
Muhafazakâr saray, muhalifi olan her politik kesimi kolonize etmek istiyor. Bugün PKK bahanesiyle Kürtler, yarın Aleviler ve başkaları. İlk kolonize edilen ise İslamcılık oldu. İslamcılık, devlet aygıtının laboratuarında muhafazakârlaştırıldı ve başkalaştırıldı. İslamcılar, eleştirel ve bağımsız akılla iktidarı, toplumu, politikaları değerlendirmeleri gerekirken taraftar tribününün holiganları haline geldiler. Taraftarlıktaki taşkınlıkları, yabancılaşmanın doz aşımındandır.Türkiye’deki değişimin anlamını ve istikametini değerlendirmek isteyenlerin karşısına ‘yeni Türkiye’ ile ‘eski Türkiye’nin kadrolarında becayiş (yer değiştirme) yaşandığı gerçeğinden başkası çıkmayacaktır. Bu değişimin felsefi, ideolojik, sahici, kalıcı ve yapısal bir temeli yoktur. Muhafazakâr iktidar herhangi bir iktid...
Amerikaperestler
"Amerikaperestler", yurtiçinde ve yurtdışında yaşamını sürdüren otuz siyasetçi, gazeteci, akademisyen, yönetici ve bilim adamını kamuoyuna tanıtmak için yazıldı. Bu isimler çok güçlü ve etkili midir? Hayır! Değildir... Onların güç ve etkinlikleri, arkalarına aldıkları kuvvettedir. O nedenle "söyleyene" değil, "söyletene" bakmak gerekir. "Amerikaperestler"in davranışları psikopolitik kökenlidir. Görüşleri analiz edildiğinde, hepsinin temel bir programda buluştukları görülmektedir. Öte yandan, çok sayıda "Amerikaperest" ise bu kitapta yer almıyor. Bu, onların sırasının gelmeyeceği anlamını taşımıyor.
Abdestli Kapitalizm
Abdestli Kapitalizm bir şirk dinidir. Çünkü şirk, kelime anlamı itibari ile ‘bir mala iki kişinin sahip olması demektir.’ Dolayısı ile Allah’ın, yani halkın malını gasp edenler, Kuran’ın diline göre şirk ehlidir. Abdestli Kapitalizm, Allah ve Peygamber’e yalan isnad etmek sureti ile oluşturulan emperyalist bir ideolojidir. Bağlı olduğu odakların genel çıkarlarını koruma adına, dinin içeriğini tersyüz etme mücadelesi veren, sosyo-ekonomik bir hegemonyadır. Abdestli Kapitalistler, mutlak dindarlık iddiası ile faaliyet yürütürler. Ancak bilinmelidir ki, Abdestli Kapitalizmin mimarı bizzat ‘Haçlı Emperyalizmidir.’ Kuran verilerine bakıldığında, içerik ve pratiği açısından ‘Şirk dini’ saflarında yer alan ‘Abdestli Kapitalizm’, dinin toplumcu yüzünü katlederek, dini bir pusu kurma aracı haline g...