Oyun Teorisi
Öyle bir oyun düşünün ki bütün oyuncular aynı ekipten. Yani siz, kendi ekibinizden birine karşı oynuyorsunuz. Muhteşem bir kriptolojik kurgu! Rakibiniz aslında sizinle aynı amaçlara hizmet eden biri oluyor. Siz ve rakibiniz (!) sizin için hangi strateji en büyük getiriyi sağlıyorsa onu tercih ediyorsunuz. Siz açıktan yapıyorsunuz, o ise gizliden gizliye yapıyor. Size karşı oynuyormuş gibi gözükerek size hizmet ediyor. Burada guguk kuşu, rakibinizin bizzat kendisi olmuş oluyor. Bir kripto. Çok çeşitli sahalarda bunun uygulamalarını görmek mümkündür. Örneğin kendi elemanınızı, rakip bir kuruluşun önemli bir yöneticisi yapmayı başarmanız gibi bir şey! Bugün bize karşı kurgulanan bütün oyunları tek tek çözümlemeye başladığımızda, aslında hepsinin anasının bir dünya hâkimiyeti oyunu veya kurgus...
İçimde Kalmasın - Tanıklığımdır
Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı olduğu dönemlerde başdanışmanlığını yapan Ahmet Sever’in 2015 yılında yayımlanan Abdullah Gül ile 12 Yıl kitabı kamuoyunda büyük yankı uyandırmış ve aylarca süren tartışmalara neden olmuştu. Sever bu kitabında bir yandan özellikle iktidar saflarından gelen tepki, eleştiri ve saldırılara cevap verirken, diğer yandan "aile içi sır" olarak saklanan bazı gerçeklere ışık tutuyor. İyi başlayan bir yolculuğun nasıl bir çıkmaz sokağa girdiğini çarpıcı örneklerle anlatırken ülkenin son yıllarda uluslararası arenada içine düştüğü açmazları da gözler önüne seriyor. İktidarın açmazlarından bazı satırbaşları: • "Gül ve Davutoğlu’nu FETÖ’cülükle suçlar, hapse atarız" diyen üst düzey AKP’li kim? • Erdoğan kimlerle ilgili Sadullah Ergin’e "Yargın...
İbrahim İn Çocukları
Bugün dünyadaki hiçbir ülke hoşgörüsüzlükten muaf değil. İsrail, Filistin, Kuzey İrlanda, Sudan, Balkanlar, Pakistan, Hindistan, Sri Lanka, Kafkaslar dini inanış farklılıkları yüzünden kasıp kavrulan coğrafi bölgelerden sadece bazıları. Yahudiler, Hıristiyanlar ve Müslümanlar kendi inanç ve iman şekillerine sadık kalırken diğer dinlere karşı özgürlük, hoşgörü ve saygı gibi duyguları da barındırabilirler mi? Bu hayati önem taşıyan kitapta İbrahimi dinlere mensup on beş çok etkili isim dini özgürlük ve hoşgörüyü kendi inançlarının bakış açısından tanımlıyorlar. Eski Amerikan başkanı Jimmy Carter, Haham Arik Asherman, Endonezya’nın ilk demokratik yollardan seçilmiş başkanı Abdurrahman Wahid ve diğer yazarlar kendi deneyimlerinden ve kendi dinlerine ait kutsal yazılardan yola çıkıyor, laikleri...
Türkün Vatanla İmtihanı
Bölünme anayasasına neden karşıyım? Milliyetçilerin tavrı ne olacak? Devlet Bahçeli başkanlık sistemini neden destekliyor? Ekonomik kriz ekonomik çöküşe mi gebe? KKTC tasfiye mi edilecek? Sermaye neden yurtdışına kaçıyor? Türkiye eyaletlere mi ayrılacak? Milyonlarca Suriyeliye vatandaşlık verildiğinde ne olacak? Planlanan şey kontrollü kaos mu? FETÖ’nün bahar planı nedir? Kimler evet, kimler hayır diyor? İki partili sistemde MHP’nin geleceği ne olacak? Referandumda evet çıkarsa ne olur, hayır çıkarsa ne olur? Erdoğan aslında başkanlığı neden istiyor? Referandum sonrası Türkiye’yi bekleyen uluslararası gelişmeler nedir? 15 Temmuz’un karanlık saatleri nelerdir? Terör örgütleri neyi bekliyor?
No - Hayır'ın Öyküsü
Şili’deki askeri darbe sonrası, referandumda diktatör Pinochet’nin çıkacağına kesin gözüyle bakılırken bir televizyon kampanyası her şeyi değiştirir. Kitap, Şili’deki kampanya sürecini anlatan “No” filminde anlatılmayanları; hikayenin öncesini ve sonrasını anlatıyor, dünyadan diğer itiraz örneklerine ve yakın siyasi tarihimize incelikli bir bakış atıyor.On beş dakikada her şey değişebilir; sokaklardaki hava, sandıktan gelen koku, rüzgârın yönü, komşuların yüzü, makamlar ve yasalar, özgürlükler ve yasaklar… On beş dakikada durgun denizin dibindeki kırıklar gemileri yutabilir, yıkık kentlerden yeni kentler doğabilir, satranç tahtası yuvarlanabilir ve bütün hamleler unutulabilir.Değişim on beş dakikanın çok öncesinden geliyordur ve sonrasında çok daha uzun bir yolculuğa devam edecektir. Sabit...
Kelepçe
En iyi kelepçe bileğinizde olmayandır. Ya da hiç kimsenin bileğinde. En iyi koğuş sizin içinde olmadığınız koğuştur. Jandarmalar, gardiyanlar ve diğer mahpuslar. Diğer dediğim: esrarcılar, katiller, hırsızlar, tecavüzcüler ve benzerleri... Genel kültürünüz zenginleşiyor. Daha birçok detay. Çoğu bu kitapta. Tutuklu olarak yaşadığım günler. Öncesi ve sonrası. Tabii ki hastane günleri. Neden tutuklandım, ne dedim? Şimdi ve sonrasında ne olacak? Ana çizgileriyle özetledim. Hepsi bu kitapta. Dağınık düşüncelerle... Hep doğruları söyleyerek. İma etmeden! Kelepçeyi yeniden takmadan. Meslek onuru adına. İnsan on
Ortadoğu Da Diktatörler
"Bu da ne?" demeyin. Kitabı okuyunca çok hoşunuza gidecek. "Dimu-Karasi." Eğlenceli ve müzikal. Söylene söylene anlamını bulacaksınız. "Bu kadarı da olmaz" demeyin. Şöyle bir etrafınıza bakın. Benim yazdığım türden konulara. Okuyunca bu coğrafyanın her şeyini öğreneceksiniz. Sizi bekleyen riskleri de... Kurtulmanın yollarını da... Sonrası çok kolay: Bilerek karar vermek! Ama öncesinde düşünmek. Birlikte yürümek için... Demokrasi ve özgürlük içinde. Türkiye ve herkesin onurlu geleceği için. Son şansımızı değerlendirip, hep birlikte kurtulmak için. Hep birlikte! Yoksa... Yok olmak. Hep birlikte. Yavaş yavaş. Ya da!!!
Kahraman Hainler
FETÖ TürkiyE İÇİN hâlâ tehlikelİ mi? FETÖ, 15 Temmuz 2016 gecesi Gülen’in tam otuz yıl önce söylediği gibi, devleti, ülkeyi ele geçirmek için askeri darbe girişiminde bulundu. Darbe girişiminin üzerinden hemen hemen iki yıl geçti. Ama Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde, darbeye katılmamış, sicilinde en küçük iz bulunmayan binlerce FETÖ’cü subay tespit edildi. Neredeyse darbe girişimine katılanlar kadar subay iki yıl içinde açığa alındı, görevden uzaklaştırıldı, tutuklandı. 15 Temmuz gecesi yaralanarak göğsüne "madalya" takılan, "gazi" unvanı alan, "kahraman" ilan edilenlerin bile kovuşturmaya uğrayıp darbe girişiminden 1,5 yıl sonra FETÖ ile ilişkilerini itiraf etmeleri tehlikenin hâlâ sürdüğünü gösteriyor. FETÖ darbeden iki yıl sonra bile TSK içindeki kripto elemanlarıyla temas kuruyor, b...
Yeni Muhafazakarlar Neo-conlar
George W. Bush’un, bazı siyaset bilimciler tarafından "darbe" olarak da nitelendirilen bir seçimle (20 Ocak 2001) ABD başkanlığına getirilmesi, aynı zamanda yeni muhafazakârların da Hıristiyan köktencilerle ittifak halinde ilk kez ve doğrudan iktidara ulaşmalarını sağlıyordu. Ancak, yeni muhafazakârların Amerikan elitinin üzerindeki etkinliği Bush yönetimiyle sınırlı tutulamayacak bir çapa ve tarihsel derinliğe sahipti. Kökleri 1960’lı yıllara kadar gidiyordu. Türkiye’de de Recep Tayyip Erdoğan "darbe" olarak nitelendirilen bir seçimle başbakan oldu. Böylece ılımlı İslam denilen bir siyasal İslamcı hareket Türkiye’de ilk kez doğrudan iktidara ulaşıyordu. Tıpkı ABD’de olduğu gibi onların da kökleri 1960’lı yıllara kadar gidiyordu. İşte bu bağlantılar nedeniyle AKP’nin ortaya attığı "muhafaz...
Suç ve Beyin
Bu kitap 15 Temmuz darbe girişimini insan davranışı, sosyal sinirbilim, suç, fedakârlık ve kahramanlık üzerinden nörobilimsel bir bakışla ele almaktadır. Aynı zamanda terörist beyni, kitlesel eylemler ve büyük toplumsal olayların arka planındaki görünmesi zor nedenleri bilimsel olarak analiz etmektedir. İnsanlar Habil-Kabil’den beri neden şiddet gösterirler? Doğuştan mı suçlu oluruz yoksa suç toplumsal mıdır? İçimizde taşıdığımız sürüngen beyni bize neler yaptırır? Sağ-sol beyin arasındaki savaş siyasal savaşlara nasıl yol açar? Sağ-sol beyin dengesi nasıl sağlanır? Bizi gerçekte insan yapan beynimizin neresidir? Zihin kontrolü ile katil yaratmak mümkün müdür? Hipnoz ve psişik zihin kontrolü var mıdır? Elektromanyetik dalgalarla toplumsal başkaldırılar yapılabilir mi? Mehdilik beklentisi n...
Dreamer ve Sen
Unutma! Dünyada ne savaş var ne de barış. Savaş ve barış, senin hayal gücünün eseri sadece; kendi kişisel spekülasyonunun ve yalanının bir parçası… Sıradan insan için, acının yokluğundan daha büyük bir acı yoktur. Acı onun ekmeği ve tuzu, savaş ise daimî ruh halidir. İç dünyandaki zıtların çatışmasını gözlemlediğin anda, korkun bir tohum gibi ölerek yeni hayata yer açar. İçinde süregiden savaşı özdeşleşmeden izlemen, seni daha yüksek bir boyuta uyandırarak, olaylar dünyasındaki tüm çatışma ve adaletsizlikleri yok eder. İçeride savaş yoksa, dışarıda da yoktur.
Vizesiz Müttefik
• 15 Temmuz’da İncirlik’te ABD birliği nasıl kuşatıldı? • Kayıp silahlar nereye gitti? • 2012 yılındaki çatışmaları bir yıl öncesinden bilen CIA ajanı kimdi? • ABD tarafından müdahale edilen baro seçimlerinin perde arkasında neler oldu? • Zirve Yayınevi katliamının ardında hangi ayrıntılar gizli? • Günümüzün Lawrence’ı kimdir? • ABD ile PKK arasındaki ilk temas ne zaman gerçekleşti? • ABD’ye karşı çıkan iki bakanın 1990’daki tarihi öngörüsü neydi? • Misyonerlerden NGO’lara (Hükümet Dışı Kuruluşlar) uzanan tarihi misyon nedir? Türkiye’nin Çelik Harekâtı sonrasında ABD yönetimine yansıyan raporlarda "Türkiye/Türk Ordusu hizadan çıktı" diye değerlendirmeler yer almıştı. Bu ifade, 65 yıllık Türkiye-ABD ilişkisinde adeta bize verilen görevi tanımlıyordu: Hizada durmak. Türkiye, her hizada
300'ler Komitesi
Seçilmiş hükümetler pek nadiren halklarını yönetirler.” - Benjamin Disraeli, İngiliz Başbakanı Birbirini tanıyan sadece üç yüz adam Avrupanın kaderini idare etmektedir. Bu adamlar haleflerini kendi çevrelerinden seçerler. Bu adamların tasvip etmedikleri her devleti yok edecek araçları bulunmaktadır. -Walther Rathenau, Alman Dışişleri Bakanı ve AEG başkanı Dünyayı 1600lü yıllardan beri uyuşturucu ticareti parasıyla servetler kazanmış ve başında İngiliz monarşisinin bulunduğu 300 kişilik bir komite yönetmektedir. Yeni Dünya Düzeni içinde Tek Dünya Devleti kurmayı amaçlayan bu komitenin her ülkede vatan hainliği yaparak komplo hiyerarşisi içinde yükselmek isteyen adamları bulunmaktadır. Komite her devlette paralel yapılar oluşturarak aşağıdaki faaliyetleri gerçekleştirmektedir: Dindarlık kisv...
Yokuş Yukarı
Bu kitap, 1982-2013 arasında, 30 küsur yıllık gazetecilik yaşantımdan kesitler sunuyor. Sözünü ettiğim olayların bazısını belki duymuş, okumuş olabilirsiniz bir yerlerde. Benim burada yaptığım, bilindiği sanılan bu olayların perde arkasını, satır arasını yazmak, duyulmamış ayrıntıları nakletmek. Bazen şaşkınlığa düşecek, bazen kahkahalar atacaksınız. Ama 4 yıllık emeğimin ürünü olan bu kitabı okurken şöyle ya da böyle elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. Kenan Evren, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Tansu Çiller, Erdal İnönü, Aziz Nesin, Türkan Saylan, Recep Tayyip Erdoğan ve Abdullah Öcalan’la yaşadığım, pek kimsenin bilmediği detayları; Kosova, Bosna Hersek, Kuzey Irak gibi savaş bölgelerinde, Gazi Mahallesi olaylarında, Amerika, Afrika, Uzakdoğu seyahatlerinde geçirdiğim sı...