Zümrüt Şehir Amerikalılar’ın Bağdat’taki Saltanatı
Zümrüt Şehir, Irak’taki Amerikan işgal kuvvetlerinin Bağdat’taki üssü. Yeşil Bölge olarak adlandırılan bu üs, dev palmiyelerle saklanan, muhteşem villalar ve ışıltılı yüzme havuzlarıyla adeta cehennemin içinde bir vaha... İntihar saldırısı endişesiyle garsonlarının bile başka ülkelerden getirtildiği, çoğu Iraklının ise girmesinin kesinlikle yasak olduğu sahte cennetin diğer adı.Belki de korkunun!..Az ötede; çığlıklar, katliamlar, açlık ve ırza geçmeler sürerken, Zümrüt Şehir’de Amerika’nın tatlı hayatı devam ediyor. Sanki bu kan deryasına inat, vurdulu kırdılı filmlerin gösterildiği sinemada patlamış mısır yeniyor, kadınlar seksi pantolonlarıyla diskoda dans ediyor. Yeşil Bölge sakinleri, domuz etinden yiyeceklerle dolu açık büfede hangi yemeği seçeceğinin telaşındayken, duvarların dibinde...
Yeni Soğuk Savaş
Dışarıdan her şey güllük gülistanlık gibi görünse de Soğuk Savaş, dünya gündemine yeniden oturdu. Batı, sivil güçleri ve azımsanmayacak miktarlarda akıttığı para ile Avrasya’yı yeniden şekillendirmeye çalışırken, Kremlin, bu yolun her adımında Beyaz Saray’la bir kez daha karşı karşıya geliyor.Sovyetler sonrası dönemde siyasetin dehlizlerinde yapılan kapsamlı bir inceleme ve araştırma sonucunda kaleme alınan bu kitapta, renkli devrimlerin sırrı tüm çıplaklığıyla ortaya konuluyor. Resmi olarak tarafsız görünen Batılı organizasyonları aslında kimlerin yönettiği ve ne gibi amaçlar peşinde oldukları da gözler önüne seriliyor. Örneğin, 2004’teki Turuncu Devrim sırasında Amerikan vergi mükellefleri tarafından beslenen USAID’in büyük destek verdiği ABD-Ukrayna Vakfı’nın başında Ukrayna Devlet Başk...
Yeni Soğuk Savaş
Dışarıdan her şey güllük gülistanlık gibi görünse de Soğuk Savaş, dünya gündemine yeniden oturdu. Batı, sivil güçleri ve azımsanmayacak miktarlarda akıttığı para ile Avrasya’yı yeniden şekillendirmeye çalışırken, Kremlin, bu yolun her adımında Beyaz Saray’la bir kez daha karşı karşıya geliyor.Sovyetler sonrası dönemde siyasetin dehlizlerinde yapılan kapsamlı bir inceleme ve araştırma sonucunda kaleme alınan bu kitapta, renkli devrimlerin sırrı tüm çıplaklığıyla ortaya konuluyor. Resmi olarak tarafsız görünen Batılı organizasyonları aslında kimlerin yönettiği ve ne gibi amaçlar peşinde oldukları da gözler önüne seriliyor. Örneğin, 2004’teki Turuncu Devrim sırasında Amerikan vergi mükellefleri tarafından beslenen USAID’in büyük destek verdiği ABD-Ukrayna Vakfı’nın başında Ukrayna Devlet Başk...
Yalıdakiler
Yalıda oturanlardan yola çıktı...Ülkenin en zengin sınıfını ve mekanlarını yazdı...Akrabalıklar, dostluklar, iş arkadaşlıkları...Hepsi zincirin birer halkasıydı...Yalıdakiler,Dünden bugüne en güçlü kimlerdir sorusu cevabını buluyor...Erguvaniler’in yazarı Tayfun Er bu kez Yalıdakiler’i yazdı..
Vicdanlı Kapitalizm Yoktur
Türkiye sınırsız finanslaşmanın, ölçüsüz yabancılaşmanın, kontrolsüz sermaye hareketlerinin serbestçe at koşturduğu açık ve denetimsiz bir ekonomik yapıya mahkum mudur?Piyasalar gizli bir el vasıtasıyla kendi kendine dengeye gelip, yolunu bulabilir mi? Karları özel sektöre zararları ise kamuya yıkmak serbest piyasa ekonomisiyle bağdaşır mı?Üretim yerine tüketim, tasarruf yerine borçlanma ve imalat yerine ithalat sürdürülebilir mi?Türkiye kırk katır mı, kırk satır mı ikilemi ile bizzat IMF ve yabancı kuruluşlar eliyle 2001 yılında göz göre göre önce devalüasyona sonra da tarihin en kötü ve ağır ekonomik bunalıma sürüklendi.Türkiye ve Türk milleti üzerinde bu ekonomi politikalarıyla eş zamanlı yürütülen asimetrik psikolojik harekât şiddetini arttırarak sürdürüyor.Cumhuriyetin kurucu değerler...
Veryansın
Bu insanların başında kubbe yok. Allah ile aralarına birileri girmiş. Bir duvar çekmiş, onları labirentlere almışlar. Tabiatın ırzına geçilirken, nükleer bombalar dünyamıza tehdit oluştururken, nerede bilim adamları, aydınlar? Eskiden belediyelerde kadrolu fareler vardı. Rögarlar sıkıştığında bu kemirici fareleri kanalların içini kemire kemire açsınlar diye atarlardı oraya. Rögar fareleriydi bunlar. Şimdi aydınlarımız, AKP hükümetinin başına bir sıkıntı geldiği zaman köşelerden rögarlara atılan fareler gibiler... AKP’nin, inşaat şirketlerinin, altın şirketlerinin, nükleercilerin önünü açmak üzere görev üstlenip Amerika’nın, iktidarın rögar fareleri oluyorlar... Bu rögar farelerinin şöyle dönüp de göğe, şu sonsuz semaya bir baktıkları yok. Bu topraklarda istediğimiz, altına gireceğimiz küçü...
Ucube
Cumhuriyet, Diyanet İşleri aracılığıyla bir devlet dini oluşturmaya girişmişti. Olmadı, yönetmek için devlette dinin dozunu arttırmak bir ihtiyaç oldu. Türkiye Cumhuriyeti, şimdi, hızla bir din devletine dönüşmektedir. "Din-İmam Düzeni" işte bu ihtiyaçtan kaynaklanmakta. "Devrimci Cumhuriyet"in "ölü ele geçirilmesi"nin tarihi budur; Cumhuriyet dini kullanmak istiyordu ve din cumhuriyeti kullanmıştır. Marx, Hıristiyan reformatör Martin Luther için "Bütün papazları laik yapmak istiyordu ama sonunda bütün laikleri papaz yaptı" diyor. Cumhuriyet de bütün imamları laik yapmak için yola çıkmıştı, sonunda bütün laikleri imam yapmıştır. Ucube, "çok acayip, şaşılacak kadar çirkin olan şey" demek. Mehmet Aksoy’un Kars’taki "insanlık heykeli" ve Karacaahmet’teki Cemevi’nden biliyoruz, "ucube" denilmi...
Türkiye’de Örtülü Savaş
Dar-ı Harpçilik Cihat mı? Cinayet mi?Türkiye’de oldukça uzun zamandan beri “Takiyeci örtülü savaş, dar-ı harpçi şeriat cihadı“ yapılmaktadır.Bu örtülü savaşı yapanlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kafir yani gavur devleti olarak görüyorlar.O devleti kabul eden Müslüman Türk Milletini’ de kafir sayıyorlar.Her biri yorum olan şeriat hükümlerine göre gavur saydıkları devlete ve millete karşı dar-ı harpçi bir savaş yürütüyorlar.Bunlar, düşman gördükleri devletin ve milletin mallarını hile ve yolsuzlukla çalmayı helal, hatta sevap sayıyorlar.Çünkü o malları “Savaş ganimeti“ olarak görüyorlar.Takiyeci örtülü savaşçılar aynı zamanda işbirlikçidirler.
Türkiye’de İstihbarat Savaşları ve MİT
Birçok konuda olduğu gibi, istihbaratın neşet ettiği yer de Doğu’dur. Dünyada ilk organize istihbarat, yazılı kayıtlara göre M.Ö. 5000 yılında Mısır’da görülürken ilk organize istihbarat örgütünün, Çinliler tarafından Göktürklere karşı 570’li yıllarda kurulmuştur. Tarih kaynakları, diğer alanlarda olduğu gibi istihbarat sanatında da Türklerle Çinlilerin hâlâ göz kamaştıran çatışmalar yaşadıklarını gösterir.Orta Asya’nın büyüyen Türk devletlerine dar gelmesinden dolayı Batı’ya yapılan göçler, istihbarat teşkilatının daha güçlü kılınmasını zaruri hale getirmiştir. Selçuklu ve Osmanlı’da da istihbarat, devletin olmazsa olmazlarından olup, kurumsal kimliğini ve devamlılığını korumuştur.Oğuz, Göktürk, Karahanlı, Selçuklu ve Osmanlı’dan yapısal hiçbir değişikliğe uğramadan Cumhuriyete devredilen...
Çin
Çin dünya ekonomisinin öylesine önemli bir oyuncusu ki, Çin’i anlamak, Çin hakkında bir fikir sahibi olmak artık vazgeçilmez olmaya başladı. Günümüzde dünyanın her ekonomisi ve her sektörü Çin’in etkisi altında. Oysaki en büyük ticaret ortağımız olmasına rağmen Çin’in bu büyük etkisini ülkemizde biz maalesef pek hissetmeden yaşıyoruz.Çin para birimi dünyada en çok kullanılan ilk sekiz para biriminden biri oldu, Çin kredi kartı sistemleri dünyanın bütün önemli merkezlerinde alışveriş yaparken kullanılıyor ancak maalesef ülkemizde hala bunun izine pek rastlayamıyoruz. Ortadoğu’dan Batı dünyasına bütün ülkeler Çin’e ihracat yapmanın ve Çin’den gelecek direkt yatırım fonlarının peşindeyken bizim hem ihracatımız bir türlü gelişmiyor hem de bir iki istisna yatırım dışında Çin sermayesini hala ül...
Al Sana Bahar
Aralık 2010’da Tunus ve hemen peşinden Mısır’dan esen rüzgara hemen ad aranmaya başlandı. Batılılar buna “Arap Baharı” dedi. Herkes heyecanlandı. Demokrasi ve özgürlüğe susamış Ortadoğu halkları sevindi. Bölgesel ve uluslararası medya müthiş bir görev üstlendi. Milyonlarca yalan üretildi. Çağdışı, ilkel ve bağnaz Suudi yönetimi ve yandaşı Körfez ülkeleri “Ortadoğu’da demokrasi ve özgürlük” için milyarlarca dolar dağıttı.Hüsnü Mahalli hemen “Ortada iğrenç bir oyun var. Bu bahar halklardan yana değil ve olamaz!” dedi.Ocak 2012’de “Ortadoğu’da Kanlı Bahar” kitabını yazdı ve tüm gerçekleri anlattı.Ocak 2014’te “Diren Suriye” kitabı ile Suriye merkezli tüm gelişmelere ışık tuttu ve hepimizi bekleyen tehlikelere dikkat çekti.Bahar’ın 5. yılında Mahalli “Al sana bahar!” diyor.5 yılda Suriye, Irak...
Unutulmuş Bir Suikastın Anatomisi
“Nefret sisinin içinden sıkılan kurşunlar önce Bahadır’ı sonra da Hrant’ı vurdu. İkisi de arkadaşımdı.”27 Ocak 1973 tarihinde ABD’nin Kaliforniya Eyaleti’nin Santa Barbara kentinde iki Türk diplomat tuzağa düşürülerek öldürüldü. Katil 77 yaşında Ermeni kökenli bir Amerikan vatandaşıydı. Olay büyük bir şaşkınlık yarattı. Bunun yıllarca sürecek kanlı bir terör dalgasının ilk eylemi olabileceği kimsenin aklına gelmedi. Katil kimdi? Tanımadığı iki Türk’ü niçin öldürmüştü? Arkasında kimler vardı? Bu soruların yanıtları 40 yıl süreyle saklı kaldı. Şimdi, soruşturmacı gazetecilerin “hoca”sı Haluk Şahin, gizliliği yeni kalkmış bin sayfalık FBI raporundan da yararlanarak tüm gerçekleri açıklıyor. Ortaya şaşkınlık uyandıracak bir tablo çıkıyor.“Haluk Şahin Amerika’yı ve Santa Barbara’yı çok iyi bilm...
Hayırsever Terörist Yasin El Kadı
El Kadieci mi? Yardımsever mi? Yolsuzluk Aktörü mü?Yasin El Kadı, birçok Suudi işadamı gibi SSCB’nin Afganistan’ı işgali sonrası kurulan El Kaide örgütüne maddi yardımda bulunmuştu. El Kaide ve Yasin El Kadı gibiler o zamanlar ABD’nin gözdeleriydi. Yasin El Kadı bizim hayatımıza 1990’lı yıllarda sessiz sedasız girdi. İstanbul’da şirketler kurdu. Kosova’ya silah sevkıyatında bulunduğu iddia edildi. İşleri iyi gidiyordu. Ta ki 11 Eylül saldırısına kadar.11 Eylül 2001 tarihinde El Kaide teröristleri New York’taki ikiz kulelere uçaklarla intihar saldırısı yaptığında tüm dünya gibi Yasin El Kadı’nın hayatı da tümden değişti. Bir zamanlar CIA’in de ortak olduğu silah sevkıyatında rol oynarken şimdi ABD’nin düşmanı olmuştu. ABD’nin girişimi ile Birleşmiş Milletler yüzlerce kişi ve kurum gibi El K...
Oyun Devam Ediyor
Dünya herkesindir ve tektir!... Türkiye dünyada tek başına yaşayamaz!... Dinde terör olamaz. Her din iyi insan üzerine bina edilmiştir. Müslüman dünyasında birlik ve beraberlik yoktur. ABD’nin IŞİD ile mücadele için kullandığı YPD-YPG-PKK mikro milliyetçiliğin teşvikine açık örnek değil mi!... 11 Eylül saldırısı ABD’nin yarattığı canavar tarafından evinde vurulması değil midir!... Almanya’da Nazilerin II. Dünya Savaşı sırasında Yahudileri hunharca katletmeleri nasıl izah edilebilir!... Bu hangi dini kuralla açıklanabilir!... Buna da “Yahudifobi” mi denecektir!... Günümüzde İsrail’in Filistin’de yaptığı zulüm hangi kutsal kitaba sığmaktadır!... Kıbrıs sorununun çözümünde en önemli engellerden birinin Kilise olduğu bilinmiyor mu!... Başkan Trump’ın dünyayı kaosa sürükleyebilecek pek çok vaad...
Ne Şikesi Memleket Elden Gidiyor
“Öfkelenin! Direnişin ilk aşaması öfkelenmek, yaşanan haysiyetsizliklere kayıtsız kalmamak, infial duymaksa, ikinci ve belirleyici aşaması eyleme geçmektir.”– Stephane Hessel• Fenerbahçe neden 1998’den beri Cemaat’in hedefindeydi?• Kumpasın ilk planları, hangi Fenerbahçelinin evinde yapıldı?• Fenerbahçe için özel olarak üretilen 6222 Sayılı Kanun’da kimlerin parmak izleri vardı?• Özel yetkililerin “cep rehberi” 3 Temmuz Operasyonu’nda nasıl adım adım uygulandı?• Kumbağ Plajı’nda güneşlenen küçük kızın sarı lacivert havlusu operasyonun tarihini nasıl belirledi?• Aziz Yıldırım, Savcı Mehmet Berk’e bağırarak neler söyledi?• “Taksim Yürüyüşü” neden iptal edildi?• İddianamedeki unutulmayacak “40 çelişki” neydi?• Aziz Yıldırım’ın Metris’te cama yapıştırdığı notta ne yazıyordu?• Samandıra’da duva...
Feto
Fethullah Gülen’in örgüt yapılanmasını belgelerle ve fotoğraflarla anlatan Nurettin Veren, örgütün kuruluşundan itibaren Fethullah Gülen’in baş imamları arasında yer almış ancak örgüte bağlılığında kusurlu bulunduğu için Gülen tarafından aforoz edilmiş eski bir örgüt üyesi...Gülen Hareketi’ni tüm çıplaklığıyla otopsi masasına yatıran Nurettin Veren, yıllarca kasalarda kilitli tutulmuş belgeleri ve fotoğrafları da gün yüzüne çıkarıyor.Sarsıcı, yıkıcı ve tedirgin edici pek çok bilgiyi cömertçe kaleme alan Nurettin Veren, iyi düşünülmüş, iyi hesaplanmış ve büyük bir soğukkanlılıkla hayata geçirilmiş FETÖ kuşatmasının stratejilerini ve şifrelerini de bir bir ortaya koyuyor.• Siyasilerden işadamlarına, sanatçılardan futbolculara kadar kimler bu yapılanmanın palazlanmasında rol oynadı?• Kimlere ...
Kainat İmamı Fethullah Gülen
Soruşturma dosyasını elime aldığımda, artık Türkiye’nin eskisi gibi olmayacağını daha somut anlamıştım. Gladyo, derin devlet, F tipi çete ya da yeni deyimle "Paralel Yapı" yıllar sonra tekrar savcıların önündeydi. Peki, bu sefer bir adım atılabilecek miydi?Aydınlık gazetesinde soruşturma dosyasını yayımladıktan sonra, Fethullah Gülen hakkımda 6 ayrı şikayet yaptı… Elimdeki dosya bilgileri Gülen’i rahatsız etmişti… Demek ki doğru yoldaydım.Derin devlet bir kez daha suçüstü yakalanmıştı!Bu çalışma, herkesin bugüne kadar aradığı ancak yanıtını bulamadığı derin ilişkilere mercek tutuyor ve bu ilişkileri belgeleriyle anlatıyor.Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, cemaatin Türkiye’de nasıl bir örgütlenme yaparak büyüdüğünü, işleyiş ve ilişkilerini tanık ifadeleriyle göreceksiniz...Tayyip Erdoğan’ı ce...
İhanet İttifakı
FETÖ Türklerin Anadolu’daki son 1000 yıllık tarihleri içinde karşılaşmış oldukları en büyük iç düşmandır. Büyük Selçuklu, Anadolu Selçuklu, Osmanlı devletleri ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kapsayan bu 1000 sene içinde Türk devletleri hiç FETÖ kapsamında devlet ve toplum içine sızmış, güçlü bilgi ve ekonomik ağ şebekesi oluşturmuş dış bağlantılı bir örgütle karşı karşıya olmamışlardır. FETÖ henüz yeterince araştırılmış ve anlaşılmış bir örgüt değildir. FETÖ, bir terör örgütü olmaktan öte öncelikle bir casusluk şebekesidir. Bu örgütün ilişki ağında PKK önemli yere sahiptir. Vedat Yenerer yine çok az kişinin üzerinde kapsamlı bir şekilde düşündüğü bir konu olan FETÖ-PKK ilişkilerini araştırma konusu yapmıştır. Sadece açık kaynaklara dayanılarak yapılan bu çalışma bu konudaki ilk yazılı belge olma...
Tünelin Sonu Kriz
AKP iktidarında ekonomi için hep pembe tablolar çizildi. Hükümet; büyüme, ihracat, kalkınma, istihdam, zenginleşme alanında pek çok slogan üretti. “10 yılda üç katı büyüdük”, “Kriz teğet geçti”, “İhracatta rekor kırdık” gibi sözler kamuoyunda çok tartışıldı.Peki, açıklanan rakamlar, çizilen tablolar gerçeği yansıtıyor mu?Hayır!Türk ekonomisinin son 10 yıllık özeti; her alanda borçlanma, ithalat, dış ticaret açığı ve üretimsizliktir. AKP, büyüme rakamlarında halkı kandırıyor. Türk Lirası aşırı değerli, reel sektörün döviz açığı çok yüksek. Dış finansman ihtiyacımız çok yükseldi; rezervler yetersiz. Üretmiyoruz, ithal ediyoruz. ABD Merkez Bankası (FED), IMF, Dünya Bankası gibi kuruluşların raporlarına göre; yeni küresel krizde en riskli ülke Türkiye. Mevcut durum, Yunanistan ve İspanya’nın k...
İmralı Tutanakları
2012 yılının Aralık ayı sonunda dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, yine dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın Abdullah Öcalan ile görüştüğünü açıklayıp yeni bir süreç başlatıldığını açıklamıştı.Destekleyenler, “PKK’nın silah bırakacağını”, “Türkiye’de artık terör eylemleri olmayacağını ve bunun sayesinde Türkiye’nin güçleneceğini” söylüyordu.Tepkilerin temelinde ise sürecin sonunda PKK’nın güçleneceği, bölgenin kan gölüne dönüşeceği, yeni açılımın yine Büyük Ortadoğu Planı eksenli bir hareket olduğu yer alıyordu. Açılım başladıktan sonra çatışmalar durdu, ancak PKK silah bırakmadı. Ardından PKK’nın şehir örgütlenmesinin güçlenmesine, Suriye’de yoğunlaşmasına, 6-8 Ekim Ayn el Arap (Kobani) eylemlerine şahit olduk. Askerin en başından devre dışı kaldığı süreci araştırırken, Abdullah Öcal...