
No - Hayır'ın Öyküsü
Şili’deki askeri darbe sonrası, referandumda diktatör Pinochet’nin çıkacağına kesin gözüyle bakılırken bir televizyon kampanyası her şeyi değiştirir. Kitap, Şili’deki kampanya sürecini anlatan “No” filminde anlatılmayanları; hikayenin öncesini ve sonrasını anlatıyor, dünyadan diğer itiraz örneklerine ve yakın siyasi tarihimize incelikli bir bakış atıyor.On beş dakikada her şey değişebilir; sokaklardaki hava, sandıktan gelen koku, rüzgârın yönü, komşuların yüzü, makamlar ve yasalar, özgürlükler ve yasaklar… On beş dakikada durgun denizin dibindeki kırıklar gemileri yutabilir, yıkık kentlerden yeni kentler doğabilir, satranç tahtası yuvarlanabilir ve bütün hamleler unutulabilir.Değişim on beş dakikanın çok öncesinden geliyordur ve sonrasında çok daha uzun bir yolculuğa devam edecektir. Sabit...

İştar'ın Kızları: Silahların Gölgesinde Bir Kadın Hareketi
Türkiye, Kürt meselesinde tarihi bir kavşakta. Bir yanda iktidarın Öcalan ile İmralı’da gizlice yürüttüğü pazarlıklar, öte yanda toplumda son derece derin bir ayrışma hali...Bu tehlikeli gerginlik ana akım medyaya pek yansımıyor. Oysa alttan alta fokurdayan bir toplum var.Gazeteci Serdar Akinan, İştar’ın Kızları’nda bu ayrışmaya inat “öteki”ni anlatmaya soyunuyor. Akinan, 2011 yılında üç gün Kandil’de kaldı. Buradaki kadın hareketi üzerine yoğunlaştı ve mikrofonunu “dağa çıkan kadınlar”a uzattı. O günden bu yana o röportajlar demlendi.Bugün gelinen son derece tehlikeli noktada Türkiye kamuoyunun belki de en çok ihtiyaç duyduğu şey ötekini anlamak. Ötekini anlamak için önce kulak vermek gerekiyor.Gencecik bir kız evini, okulunu, hayatını bırakıp neden dağa çıkar?Eline neden silah alır?Hedef...

Dünün Belgeleri Yarının Tarihi
Aytunç Altındal, yıllar öncesinden bizleri uyardı.Özellikle de Ermeni meselesinde Çarlık Rusyası ile Almanya, Fransa ve İngiltere’nin, Osmanlı’ya karşı bir plan hazırladıklarını ve bunun için 1904 yılında gizli bir anlaşma imzaladıklarını “Belgeleri“yle ortaya koydu.Vakıflar sorununa 33 yıl önce işaret etti, sorun bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin başını ağrıtan en önemli Avrupa Birliği zorlamalarından biri haline geldi.“Ermeni şantajı“ dedi, çıktı. “Kürt sorunu değil, PKK terörü“ dedi, binlerce şehit verdik. “Güneydoğu’ya İspanya Modeli“ dedi, şu anda gündemde. Daha neler, neler...Altındal “Erken Uyarı“ yaptı, “İşaret Fişekleri“ attı.Ancak; Uyarılar tarih oldu. Yazılanlar ise gerçek....

CHP Nasıl Kazanır?
CHP’nin önünde iki yol var: Ya Devlet Partisi olarak devam edecek ve yüzde 20’lerden yukarı çıkamayacak. Ya da özgürlükçü bir sol partiye dönüşerek milletin öncelikleriyle siyaset yapacak.CHP bunu başarabilir mi?CHP Nasıl Seçim Kazanır?Bugünkü CHP, Atatürk’ün kurduğu CHP’den daha farklı bir siyasi çizgiye gelebilir mi? Kemalist çizgiyi terkeder mi? Ya da terketmeli mi?Atatürk’ün Altı Ok’u günümüz koşullarına göre gözden geçirilmeli mi?Çok partili hayata geçtiğimizden beri bir türlü iktidara gelemeyen ve son seçimlerde yüzde 20’lik oy oranına saplanıp kalan CHP iktidara gelmek için ne yapmalı?Kendisini nasıl değiştirmeli?CHP nasıl dönüşmeli?Altı okun bir türlü iktidara getiremediği CHP bundan sonra neyi yapmalı da iktidara gelmeli?Diğer partilerden alacağı hangi dersler var?AK Parti, CHP iç...

Putin’in Labirenti
Eski Sovyetler Birliği ülkelerinde on yıldan fazla yaşayarak gazetecilik yapmış olan Steve LeVine güçlü bir diktatörün yönetimi altındaki yeni Rus rejimini, rejim düşmanlarına yapılan suikastları ve Kremlin’in rehine problemlerine olan duyarsızlığını kısaca Rusya’daki "Ölüm Kültürü"nü anlatmaktadır. Olayların tanıkları ve kurbanların aileleriyle yaptığı röportajlar sonrası Steve LeVine, Putin’in iki dönem cumhurbaşkanlığı yaptığı tarihi süreçte olan cinayetleri bu eserde belgelemektedir. Bu kitaptaki cinayetler arasında 2002’de Moskova’da bir tiyatrodaki rehin alma olayından, Rus kuvvetlerinin gazla müdahalesi sonucu ölen yüzden fazla rehinenin ve Anna Politkovskaya isimli cesur aktivist gazetecinin evinin asansörü girişinde tam da Putin’in doğumgününde bir Cumhurbaşkanı’nın "doğumgünü hed...

Kainat İmamı Fethullah Gülen
Soruşturma dosyasını elime aldığımda, artık Türkiye’nin eskisi gibi olmayacağını daha somut anlamıştım. Gladyo, derin devlet, F tipi çete ya da yeni deyimle "Paralel Yapı" yıllar sonra tekrar savcıların önündeydi. Peki, bu sefer bir adım atılabilecek miydi?Aydınlık gazetesinde soruşturma dosyasını yayımladıktan sonra, Fethullah Gülen hakkımda 6 ayrı şikayet yaptı… Elimdeki dosya bilgileri Gülen’i rahatsız etmişti… Demek ki doğru yoldaydım.Derin devlet bir kez daha suçüstü yakalanmıştı!Bu çalışma, herkesin bugüne kadar aradığı ancak yanıtını bulamadığı derin ilişkilere mercek tutuyor ve bu ilişkileri belgeleriyle anlatıyor.Elinizde tuttuğunuz bu kitapta, cemaatin Türkiye’de nasıl bir örgütlenme yaparak büyüdüğünü, işleyiş ve ilişkilerini tanık ifadeleriyle göreceksiniz...Tayyip Erdoğan’ı ce...

Abdestli Kapitalizm
Abdestli Kapitalizm bir şirk dinidir. Çünkü şirk, kelime anlamı itibari ile ‘bir mala iki kişinin sahip olması demektir.’ Dolayısı ile Allah’ın, yani halkın malını gasp edenler, Kuran’ın diline göre şirk ehlidir. Abdestli Kapitalizm, Allah ve Peygamber’e yalan isnad etmek sureti ile oluşturulan emperyalist bir ideolojidir. Bağlı olduğu odakların genel çıkarlarını koruma adına, dinin içeriğini tersyüz etme mücadelesi veren, sosyo-ekonomik bir hegemonyadır. Abdestli Kapitalistler, mutlak dindarlık iddiası ile faaliyet yürütürler. Ancak bilinmelidir ki, Abdestli Kapitalizmin mimarı bizzat ‘Haçlı Emperyalizmidir.’ Kuran verilerine bakıldığında, içerik ve pratiği açısından ‘Şirk dini’ saflarında yer alan ‘Abdestli Kapitalizm’, dinin toplumcu yüzünü katlederek, dini bir pusu kurma aracı haline g...

Cumhuriyetin Sonbaharı
Denilebilir ki, yakın tarihte belki de hiçbir kitap, elinizdeki yapıt kadar yaşam tarafından doğrulanmamıştır.Çünkü bu kitapta, Cumhuriyet tarihinin en önemli siyasal ve toplumsal kırılma noktalarından biri tarihsel, siyasal, ideolojik ve felsefi arka planıyla birlikte inceleniyor. Yazar, Ergenekon operasyonunun, Türkiye’de Cumhuriyet’in yıkılması ve dinci-faşizan bir rejimin kurulmasını amaçlayan örtülü bir darbe süreci olduğunu ortaya koyuyor. Belgelere, yetkin analizlere ve şaşırtıcı gözlemlere dayalı olan kitap, aynı zamanda bilgilendirici bir tarih çalışması niteliğine de sahip.Kitap, Cumhuriyet’in nasıl tasfiye edildiğini gözler önüne seriyor. Sol’un Ergenekon operasyonlarına ilişkin tutumunun da sorgulandığı yapıtta, Merdan Yanardağ, Abdullah Öcalan’ın bu dava karşısındaki şaşırtıcı...

Ölümcül Tahterevalli
Bu kitapta, ASALA ile PKK arasındaki ilişki çarpıcı biçimde gözler önüne seriliyor. Yazarın, hem yeni kaynaklardan edindiği bilgiler hem de kamu hizmetinde yaşadıklarından kesitlerle ortaya koyduğu bu çarpık ilişkiler, gerek tarihi boyutuyla, gerek günümüze varan uzantılarıyla ele alınıyor. Ermeni ve Kürt sorununa farklı bir bakış açısı getiren Ercan Çitlioğlu, bizlere, terörizmle mücadele için silah kadar, bilgiye ve tarih bilincine sahip elmamız gerektiğini de gösteriyor. Önsözünü, Asam Başkanı Emekli Büyükelçi Dr. O. Faruk Loğoğlu’nun yazdığı bu kitapla, "Asala’yı kim bitirdi?" tartışmasına da son nokta konuluyor. Kitabın sayfalarında ilerlerken, Fransa’da, Asala’ya karşı yapılan operasyonların ayrıntılarını da öğreniyorsunuz. Bir başka ilginç bilgi ise Abdullah Çatlı hakkında. Kitapta,...

Kadro Hareketi
Elinizdeki kitap, siyasal düşünce tarihimizde özgün bir yeri olan Kadroculuk hakkında yapılan ilk ve en kapsamlı çalışma olması bakımından büyük önem taşımaktadır. Önceki baskıları (1988 ve 2008) hayli ilgi çeken ve tartışmalara yol açan bu kitap, çok sayıda çalışmanın da kaynakçasında yer alan bir referans eser niteliğindedir.Kadro dergilerinde geliştirilen görüşler, kalkınmacı bir "üçüncü yol" arayışının ideolojisidir. Marksizmin yoğunlaşmış bir milliyetçi yorumu diye de değerlendirilebilecek Kadroculuk, 1960`lı yılların dünyasında yaygınlık kazanan "üçüncü dünya sosyalizmi" gibi akımların da öncüsü olmuştur. Şevket Süreyya Aydemir ve arkadaşları, ulusal kurtuluşçuluğun ideolojisini yapmak ve Türk Devrimi`ne kuramsal bir temel (inkılâbın ideolojisi) hazırlamak istemişlerdir.Kadro Hareket...

Gri Tehdit Terörizm
"Yeni ve etkin bir savaş yöntemi" olan terörizm, bu ölümcül oyuncaktan yararlanmak isteyen kimi devletler ve sivil aktörler nezdindeki çekiciliğini yitirmediği sürece, sona ermeyecektir. Eğer sonlandırılması isteniyorsa, terörle savaşımda ön koşul, "gri alanların" kaldırılmasıdır. Çünkü "gri alan" aynı zamanda bitmeyen ve bitmeyecek bir tartışmanın, yani, "senin teröristin, benim özgürlük savaşçım" ikileminin de kaynağını oluşturmaktadır. Taliban’ın başına "terörist" diye bomba yağdıran Batı, neden ASALA ve PKK’ya kucak açıyor? Birleşmiş Milletler kararları ve AB ülkelerinin yasalarını da inceleyen Çitlioğlu, anarşizm ve terörizmin kaynağına inerek geçmişten bugüne, derinlemesine bilgiler sunuyor. Bu kitap, işte tam da bu noktada, her şeyin birbirine karıştığı, soruların havada uçuştuğu gü...

Kelepçe
En iyi kelepçe bileğinizde olmayandır. Ya da hiç kimsenin bileğinde. En iyi koğuş sizin içinde olmadığınız koğuştur. Jandarmalar, gardiyanlar ve diğer mahpuslar. Diğer dediğim: esrarcılar, katiller, hırsızlar, tecavüzcüler ve benzerleri... Genel kültürünüz zenginleşiyor. Daha birçok detay. Çoğu bu kitapta. Tutuklu olarak yaşadığım günler. Öncesi ve sonrası. Tabii ki hastane günleri. Neden tutuklandım, ne dedim? Şimdi ve sonrasında ne olacak? Ana çizgileriyle özetledim. Hepsi bu kitapta. Dağınık düşüncelerle... Hep doğruları söyleyerek. İma etmeden! Kelepçeyi yeniden takmadan. Meslek onuru adına. İnsan on

Amerikaperestler
"Amerikaperestler", yurtiçinde ve yurtdışında yaşamını sürdüren otuz siyasetçi, gazeteci, akademisyen, yönetici ve bilim adamını kamuoyuna tanıtmak için yazıldı. Bu isimler çok güçlü ve etkili midir? Hayır! Değildir... Onların güç ve etkinlikleri, arkalarına aldıkları kuvvettedir. O nedenle "söyleyene" değil, "söyletene" bakmak gerekir. "Amerikaperestler"in davranışları psikopolitik kökenlidir. Görüşleri analiz edildiğinde, hepsinin temel bir programda buluştukları görülmektedir. Öte yandan, çok sayıda "Amerikaperest" ise bu kitapta yer almıyor. Bu, onların sırasının gelmeyeceği anlamını taşımıyor.

Veryansın
Bu insanların başında kubbe yok. Allah ile aralarına birileri girmiş. Bir duvar çekmiş, onları labirentlere almışlar. Tabiatın ırzına geçilirken, nükleer bombalar dünyamıza tehdit oluştururken, nerede bilim adamları, aydınlar? Eskiden belediyelerde kadrolu fareler vardı. Rögarlar sıkıştığında bu kemirici fareleri kanalların içini kemire kemire açsınlar diye atarlardı oraya. Rögar fareleriydi bunlar. Şimdi aydınlarımız, AKP hükümetinin başına bir sıkıntı geldiği zaman köşelerden rögarlara atılan fareler gibiler... AKP’nin, inşaat şirketlerinin, altın şirketlerinin, nükleercilerin önünü açmak üzere görev üstlenip Amerika’nın, iktidarın rögar fareleri oluyorlar... Bu rögar farelerinin şöyle dönüp de göğe, şu sonsuz semaya bir baktıkları yok. Bu topraklarda istediğimiz, altına gireceğimiz küçü...

Feto
Fethullah Gülen’in örgüt yapılanmasını belgelerle ve fotoğraflarla anlatan Nurettin Veren, örgütün kuruluşundan itibaren Fethullah Gülen’in baş imamları arasında yer almış ancak örgüte bağlılığında kusurlu bulunduğu için Gülen tarafından aforoz edilmiş eski bir örgüt üyesi...Gülen Hareketi’ni tüm çıplaklığıyla otopsi masasına yatıran Nurettin Veren, yıllarca kasalarda kilitli tutulmuş belgeleri ve fotoğrafları da gün yüzüne çıkarıyor.Sarsıcı, yıkıcı ve tedirgin edici pek çok bilgiyi cömertçe kaleme alan Nurettin Veren, iyi düşünülmüş, iyi hesaplanmış ve büyük bir soğukkanlılıkla hayata geçirilmiş FETÖ kuşatmasının stratejilerini ve şifrelerini de bir bir ortaya koyuyor.• Siyasilerden işadamlarına, sanatçılardan futbolculara kadar kimler bu yapılanmanın palazlanmasında rol oynadı?• Kimlere ...

Türkün Vatanla İmtihanı
Bölünme anayasasına neden karşıyım? Milliyetçilerin tavrı ne olacak? Devlet Bahçeli başkanlık sistemini neden destekliyor? Ekonomik kriz ekonomik çöküşe mi gebe? KKTC tasfiye mi edilecek? Sermaye neden yurtdışına kaçıyor? Türkiye eyaletlere mi ayrılacak? Milyonlarca Suriyeliye vatandaşlık verildiğinde ne olacak? Planlanan şey kontrollü kaos mu? FETÖ’nün bahar planı nedir? Kimler evet, kimler hayır diyor? İki partili sistemde MHP’nin geleceği ne olacak? Referandumda evet çıkarsa ne olur, hayır çıkarsa ne olur? Erdoğan aslında başkanlığı neden istiyor? Referandum sonrası Türkiye’yi bekleyen uluslararası gelişmeler nedir? 15 Temmuz’un karanlık saatleri nelerdir? Terör örgütleri neyi bekliyor?

Ucube
Cumhuriyet, Diyanet İşleri aracılığıyla bir devlet dini oluşturmaya girişmişti. Olmadı, yönetmek için devlette dinin dozunu arttırmak bir ihtiyaç oldu. Türkiye Cumhuriyeti, şimdi, hızla bir din devletine dönüşmektedir. "Din-İmam Düzeni" işte bu ihtiyaçtan kaynaklanmakta. "Devrimci Cumhuriyet"in "ölü ele geçirilmesi"nin tarihi budur; Cumhuriyet dini kullanmak istiyordu ve din cumhuriyeti kullanmıştır. Marx, Hıristiyan reformatör Martin Luther için "Bütün papazları laik yapmak istiyordu ama sonunda bütün laikleri papaz yaptı" diyor. Cumhuriyet de bütün imamları laik yapmak için yola çıkmıştı, sonunda bütün laikleri imam yapmıştır. Ucube, "çok acayip, şaşılacak kadar çirkin olan şey" demek. Mehmet Aksoy’un Kars’taki "insanlık heykeli" ve Karacaahmet’teki Cemevi’nden biliyoruz, "ucube" denilmi...