Destek Yayınları
Devrimi Kadınlar Yapar
"Bir toplum, cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur." – Gazi Mustafa Kemal Atatürk En çok çocuklara ve kadınlara değer verdi. Ülkesini düşmandan kurtarırken mermiye barutu sıkıştıran da, Mehmetçiğin çarığının söküğünü diken de onlardı... O kadını sevdi, saydı, yüreğine soktu. Yakışıklıydı... Yüreğine sokulanlarla yol aldı. Âşığı çoktu. On ikisinde Müjgân’a da gönlünü verdi, Fikriye’ye de, Latife’ye de. Hiç gizlemedi aşklarını. Şiir oldu, mektup oldu, cephelerden haykırdı. Âşık etti kendini kadınlara. Ama âşık olanlar sadece kadınlar değil, çocuk, genç, yaşlı, tüm dünya insanlarıydı... Aşk böyle bir şeydi... O’nu en çok...
Beyaz Baykuş Yayınları
Kim Bu Tapınakçılar?
"MESİH GELDİĞİNDE DİĞER MİLLETLER YA FETHEDİLECEK, YA İMHA EDİLECEK YA DA DİNLERİNDEN DÖNDÜRÜLECEKLERDİR. AMA SONLARI NE OLURSA OLSUN, O TARİHTEN SONRA İSRAİL İÇİN SIKINTI KAYNAĞI OLMAKTAN ÇIKACAKLARDIR." – THE UNİVERSAL JEWİSH ENCYCLOPEDİA Kutsal toprakların ve Hz. Süleyman Tapınağı’nın korunması gibi sözde ulvi amaçlara büyük servetler feda edip Haçlı orduları kurarak önce Selçuklular, ardından Selahattin Eyyubi tarafından bozguna uğratılan Avrupa soyluları, bütün bu çabaların Tapınak Şövalyeleri eliyle boşa çıkarıldığını ve kendi amaçları için kullanıldığını çok erken dönemlerde fark etmişlerdi. Ancak çıkar ilişkileri, Kilise’nin etkisi ve halkın bu tarikata verdiği destek gibi sebepler kesin bir önlem almayı engellemiş, Haçlılar kutsal topraklardaki varlıklarını teker teker kaybetmeye ...
Destek Yayınları
Uğur Mumcu'dan Sonra Rabıta
"HEPİMİZ İŞE WAMY’DE BAŞLADIK." "Efendiler, sırası gelmişken, aziz milletime şunu tavsiye ederim ki bağrında yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki öz cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an geri kalmasın!" – Nutuk Recep Tayyip Erdoğan, 1970’li yıllarda Suudi Arabistan tarafından finanse edilen Dünya Müslüman Gençlik Teşkilatı’nın (WAMY) üyesiydi. Bu örgütün Suudi Arabistan’daki zirvesine katılarak burada sonraları değişik ülkelerde İslamcı hareketlerin liderliğine soyunacak isimlerle dostluk ilişkisi kurdu. Bu toplantıya çağrılanlar zaten muhtemel lider adaylarıydı. Müslüman Kardeşler üyesi olan ve 1990’lı yıllarda örgütün sözcülüğünü yapan Kemal Helbavi, Erdoğan’la bu zirvede tanışan isimler arasında. Helbavi, burada yalnızca Erdoğan’la değ...
Destek Yayınları
Bakan Hoca
BEŞERİN DİVANINDA ŞAŞMA Kİ HAKK’IN DİVANINDA MAHCUP OLMAYASIN. Devlet sistemi bir bütündür. Devletin her birimi ve bütün bakanlıklar devlet sisteminin parçalarıdırlar. Sistemi oluşturan parçalardan birinin eksik ya da yanlış çalışması bütüne zarar verir. Devletin her parçası uyum içerisinde çalışırsa devlet güçlenebilir. Aksi halde israf, kargaşa ve gecikme kaçınılmazdır. Devleti batışa sürükleyen sadece kötü niyet değildir, şuursuz çaba da aynı sonuca hizmet eder. Mete Gündoğan’ın kaleme aldığı bu bolca göndermeli hiciv roman onlarca yıldır kahramanları değişse de düzeni değişmeyen siyaset sahnesinde cereyan eden güç mücadelesine, politik entrikalara, çıkar çatışmalarına, ekonomik kayıplara, ihanetlere, cehalete, güç zehirlenmesine ve bütün bunların nasıl yaşandığına odaklansa da çare ara...
Destek Yayınları
Atatürk ve Cumhuriyet'e Kuşatma
"Türk çocuğu atalarını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. Kuşatmayı yaracak, kaldığımız yerden yolumuza devam edeceğiz." – Gazi Mustafa Kemal Atatürk İsrail Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Alon Liel, Demo-İslam: Türkiye’nin Yeni Yüzü adlı İbranice kitabında Erdoğan’ı 10 yıl öncesinden keşfettiklerini söylüyor ve sütre gerisinde yetiştiren isimlerden biri sayılıyor, AKP ve Erdoğan’ı konu alan kitabında AKP için, "İslam light" benzetmesi yapıyordu. Liel, "İsrail’de bana Erdoğan nedir diye soruyorlar. Ben de İslam light diyorum. Bu, İslam’ın yeni bir versiyonu. Bu modern İslam’dır, ılımlı İslam’dır. Erdoğan, İslam’ın özel hayattaki yeriyle kamudaki yeri arasına bir duvar çekti!" diyor ve ekliyordu: "Erdoğanizm’i demokratikleştirilmiş Kemalizm olarak görüyorum. Er...
Destek Yayınları
Atatürk'ün Katilleri ve O Doktor
“VİCDAN OLMADAN BİLİM, RUHUN HARABESİDİR.” – FRANÇOIS RABELAIS Bu kitapta Atatürk’ün son hastalığında görev alan tüm doktorlar ve aramızdan ayrılışına kadar olan tüm anlara, belgelere ve anılara kronolojik olarak tanıklık edeceksiniz... Öyle ki o süreçte yurtdışından gelen ve bugüne değin sadece iki satırla anılan “çok özellikli” (!) doktorların geçmişte ve gelecekte nelerle uğraştıklarını ve başlarına neler geldiğini okuyacaksınız. Hele bir doktor var ki Hitler’in gözünü kan bürüdüğü yıllarda (1933-1944) yaptığı ölümcül deneylerle adından söz ettirmiş ve ne tesadüftür ki “ölümlerinden kısa süre önce” sırasıyla Romanya Kraliçesi Marie, Asrın Lideri Atatürk, Yunan Başbakanı Metaksas ve Bulgar Kralı Boris’in teşhis, muayene ve tedavisinde bulunmuştur. Bir hekim düşünün ki kütüphaneden kitap,...
Destek Yayınları
Asil Kan
"ARIANA GRANDE!" Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş gayesinin esası, yakın bir gelecekte tüm milletleri "İnsanlık Rotası’nda" birleştirecek yapıyı kurabilmekti. Çünkü, Anadolu insanı, bu "yüksek bilince" ulaşabilecek genetik ve kozmik aktarımlarla donatılmıştır. Anadolu’nun, zor dönemlerde Seçilmiş Lider, yani Yaradan tarafından seçilmiş ve insiye edilmiş lider çıkarabilme potansiyelinin yüksek oluşu, tesadüfi olayların değil genetiğe ve bilince işlemiş "kültürel kodların" neticesiyle olmuştur. Asil Kan olarak seçilmiş, vazifeli olan kişiler icazete ihtiyaç duymadan kararlar alırlar. Ayrıca onlar, "devlet yönetme" iradesine ilave olarak yeni bir "devlet kurma" iradesine de sahiptirler. İşte bundan dolayıdır ki tüm "inisiyatifi-sorumluluğu" üzerine alan Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün tari...
Destek Yayınları
Her İnsan Bir Bestedir
DOĞANIN NEFESİ SESTİR... Etrafımızda her şey her an titreşiyor. Sesi duyup duymamaktan bağımsız olarak süreklilik gösteren bir SES var hayatımızda. Bu SES daimidir ve evreni de oluşturandır. Doğanın nefesi sestir. İçimizdeki atomlar da sesle titreşir. Ses, yapıcı da olabilir yıkıcı da... • Eşyaların sesi var mıdır? • Dost eşyalar ve düşman eşyalar olabilir mi? • Büyük kaya parçaları ses vasıtasıyla havaya kaldırılabilir mi? • İbn-i Sina sese neden önem veriyordu? • Kelimelerin gücü nedir? • Suyun hafızası nasıl çalışır? Tüm bu konular birbiriyle organik bir bağ oluşturur. Kitabı okuduktan sonra etrafınızdaki seslere daha fazla dikkat ediyor olacaksınız. Size olumlu veya olumsuz etki eden sesleri ayırt ederek seçiminizi huzurlu ve dingin olma yönünde yapabileceksiniz. Sağlıklı
Destek Yayınları
Putin’in Labirenti
Eski Sovyetler Birliği ülkelerinde on yıldan fazla yaşayarak gazetecilik yapmış olan Steve LeVine güçlü bir diktatörün yönetimi altındaki yeni Rus rejimini, rejim düşmanlarına yapılan suikastları ve Kremlin’in rehine problemlerine olan duyarsızlığını kısaca Rusya’daki "Ölüm Kültürü"nü anlatmaktadır. Olayların tanıkları ve kurbanların aileleriyle yaptığı röportajlar sonrası Steve LeVine, Putin’in iki dönem cumhurbaşkanlığı yaptığı tarihi süreçte olan cinayetleri bu eserde belgelemektedir. Bu kitaptaki cinayetler arasında 2002’de Moskova’da bir tiyatrodaki rehin alma olayından, Rus kuvvetlerinin gazla müdahalesi sonucu ölen yüzden fazla rehinenin ve Anna Politkovskaya isimli cesur aktivist gazetecinin evinin asansörü girişinde tam da Putin’in doğumgününde bir Cumhurbaşkanı’nın "doğumgünü hed...
Destek Yayınları
Ermeni Sorununu Anlamak
Ermeni Sorunu’na bu şekilde hiç yaklaşılmamıştı...Uluslararası arenada yıllardır bu konuda mücadele veren Uluç Gürkan’dan ezber bozacak bir çalışma...Elinizdeki "belge-söyleşi" kitabı; Ermeni Sorunu’nun Türkiye ve Batı dünyasındaki tartşılma biçimlerine eleştirel yaklaşıyor, soykırım hukukunun güncel gelişmeleriyle birlikte Ermeni Sorunu’nun geçmişine ve "soykırım"ın evrensel tarihine erişiliyor. Ermeni Sorunu’nu "kullanarak" Türkiye halkına yönelik tarihsel, kültürel önyargılarını pekiştiren, hukuk alanında ise çifte standart uygulayan kimi Batılı ülke yetkililerinin ve araştırmacıların düşünce kalıplarını irdeliyor. Bu kalıpların diyalog zemininde nasıl dönüştürülebileceğine, Türkiye’nin "Ermeni Soykırımı" iddialarına hangi temel tezlerle karşı çıkabileceğine dair öneriler getiriyor. Tar...
Destek Yayınları
Tarihten Teknolojiye
Bu kitap elli yıllık bir meslek hayatının, akademik çalışmanın, Türkiye ve Dünyaya bakıp, anlama çabasının bazı ürünlerini toplu bir değerlendirme amacıyla okuyucuya sunulmasıdır. İlk eleştirileri, Ergun Türkcan, kendisi yapıyor ve elli yılda, ülkenin, dünya sisteminin ve tabii, kendisinin nasıl değiştiğini gösteriyor. Tarihten, siyasete, iktisat teorisinden para meselelerine, bilim ve teknoloji politikalarına değin pek çok alanda değişimin ne köklü olduğu bu yazılardan anlaşılabilir. Türkcan’ın daha önceki kitaplarıyla, "Bilim, Teknoloji ve Politika" ile "Türkiye’de Planlamanın Yükselişi ve Çöküşü, 1960-1980" birlikte, bu kitap, Türkiye tarihinin önemli dönüşümlerine belli bir yorum getirmektedir. Korkut Boratav meslektaşı Ergun Türkcan’ı aşağıdaki satırlarla değerlendiriyor: İktisat düşü...
Destek Yayınları
Semboller
Nesiller boyu süregelen bilinmeyenlerin sır dolu geçitlerinde ortaya çıkan gerçekler, açıklanamayan, açıklanmak istenmeyen efsanenin perdelerini bir kez daha araladı. Atlantis ve Mu... Diğerleri gibi onlar sadece görünendi... Tarih sayfalarına sığdırılması gereken hakikat, kimi medeniyetlerce masallara sığındırılmakla yetindi. Oysa gerçek bambaşkaydı. Görünenlerin ötesine geçmek, bilinmeyenlerin de cevabını birlikte getirdi. Sahipsiz bırakılan her ırk, sahipsiz bırakılan her can birgün muhakkak gerçeğe kavuşur. İşte o zaman olacaklardan Tanrı sizi korusun.Dünyanın gözleri önünde gerçekleşen bir diriliş, bilinmeyenlerin cevabını da birlikte getirdi. Cevaplar yükseldikçe, Tanrı’nın yüce adaletiyle birleşti. Adalet hangi medeniyetlerde yanlış ellere teslim edildi?
Destek Yayınları
Boğaz'ın Dört Muhafızı
İstanbul Boğazı... İçinden deniz geçen şehrin hikâyesi bu medeniyetin bağrında saklı sanki... Ahmet Hamdi Tanpınar’a göre, şehr-i İstanbul’un kıyafetidir Boğaz: “Onun kendisine seçtiği elbiseyebürünürler. Bu bazen bir musikinin sırmadanhilatı olur, bazen sadece mehtabın sarı gülleridir, bazen yaşayangünün dilde ve damakta dolaşan lezzeti veya dört bir taraftan semt ve mahalle adlarının hayalimize birbiri ardınca sunduğuhatıralardır.”Geleneğe göre, Boğaz’ın dört manevi bekçisi vardır: Üsküdar’da Aziz Mahmud Hüdayi, Beşiktaş’ta Yahya Efendi, Beykoz’da Yuşa Aleyhisselam ve Rumeli Kavağı’nda Telli Baba. Bu dört ulu insan, bugün bile konuşmaya devam ediyorlar. O yüzden bizden çok zaman evvel yaşamış bu kişilerin hayatlarına kendi dünyamızdan kulak kabarttığımızda, bir rayiha serinliğindeki hika...
Destek Yayınları
Türkiye'de İslam ve Küreselleşme
“Caner Taslaman’ın bu çalışmasının –baştan aşağı okumuş biri olarak– kitaplaştırılmış olmasını sevinçle karşıladım. Bence bu kitabın en önemli katkısı İslam’ı sadece bir iman konusu olarak ele almayıp, konuyu geniş bir interaktif iletişim çerçevesi içinde okuyucuya sunmasıdır. Bu konu, nadiren bu kadar geniş bir çerçeve içinde irdelenmiştir. Kitapta, felsefeden sosyal bilimlerin siyaset, sosyoloji ve iletişim gibi dallarına kadar geniş bir alanda çok başarıyla mekik dokunmaktadır.”- Şerif Mardin, Sabancı Üniversitesi“Anlamak, sosyal bilimlerin olmazsa olmaz kavramlarından biri, belki de başta gelenidir. Bu çalışmanın bence en değerli yanı da, dışarıdan yöntemsel bir bakış ile içeriden anlama kaygısını birleştirmesi.”- Fatmagül Berktay, İstanbul Üniversitesi“Bu kitabı okurken Caner Taslaman...
Kara Karga Yayınları
Külhan
Temizlik, kişisel ve sıradan bir fiil banyolarımızda. Bir zamanlar bu arınmayı toplu ve neşeli bir ayine dönüştürerek kutladığımız hamamlarımız vardı. Kadınlar için özgürlüğü ve pür neşeyi saklayan kurnaları, erkekler için cemiyeti koruyan külhanları vardı. Bayrama gider gibi gidilen bu hamamlardan gelinler de çıktı, paşalar da; düğünler de çıktı isyanlar da. Gülabdanlar, rastıklar, peştamallar, nalınlar en incesinden; fıskiyeler, çeşmeler, soğukluklar, çubuklar en dokunaklısından bir mazide süslü, zarif, neşeli kaldı. Kahkahalar, kavgalar kubbeleri çınlattı, sedası bu satırlara düşüldü.Külhanbeyi ismine de kaynaklık eden 'külhan', hamamları ısıtan geniş ocağa verilen isim. Kitap ise kuralları ve kaideleriyle, adabı ve usulleriyle eski İstanbul hamamlarına dair hem bir mekan okuması, hem d...
Destek Yayınları
Lenin'den Atatürk'e Mühürlü Vagon
İki büyük liderin kaderi mühürlenmiş bir vagona sığamadı. Lenin ve Atatürk bugün dünyanın bildiği ve tanıdığı iki büyük lider olarak tarihe geçti. Lenin ve Atatürk’ün Birinci Dünya Savaşı’nda ortak kaderlerinin taşındığı vagon: Mühürlü Vagon. "Mermi böyle patladı. Hem bir ülkenin hem de bir âlemin altı üstüne geldi!" cümlesiyle başlıyor kitap. Lenin, Mustafa Kemal, Mustafa Suphi, Mir Sultangaliyev ve Enver Paşa... Kitabın adı Ekim Devrimi’nin önderi Lenin’i İsviçre’den Rusya’ya taşıyan trenden geliyor. Kitabın gizemi "Mühürlü Vagon" ile başlıyor. Asıl gizem ise yukarıda adı geçen liderlerin bir tabloda toplanmasında ve ortak akıbetlerinde başlıyor. Bu liderlerin ortak gizemlerinin Türk kimliğine sahip olmasında ve küresel oligarşinin bir plan çerçevesinde suikastlarla Türkçü liderleri yok ...
Kara Karga Yayınları
Eşyanın Resimli Tarihi
Frederick Litchfield’in ilk kez 1892 yılında yayımlanan ikonik kitabı nihayet Türkçede. Eşyanın Resimli Tarihi kutsal kitaplardan, medeniyetin en eski zamanlarından Roma’ya, oradan Asya ve Uzak Doğu’ya, Rönesans’a ve Fransız Devrimi’ne kadar uzanan baş döndürücü bir "tarih boyunca mobilyalar" yolculuğuna çıkarıyor. Yeni başlayanlar ve meraklıları için bugün evlerimizde kullandığımız ev eşyalarının; koltuğun, yemek ya da çalışma masasının, döşemelerin ve süslemelerin tarih içindeki değişimine dair tatmin edici bir panorama sunuyor. İçindeki 400’den fazla çizimle Eşyanın Resimli Tarihi, konuyla ilgisi olsun olmasın her iyi okurun kitaplığında bulundurmaktan büyük keyif alacağı bir kaynak kitap. Mobilyanın tarih içindeki değişimi ve her dönemin hâkim trendleri, dekorasyon modasına yön veren i...
Destek Yayınları
Atatürk'ün Sırrı Ötüken
"Tengri'nin Türk'e emaneti, ulu yıldızın hediyesi, kutsal şehir Ötüken!" Onlar, "O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!" hitabına mazhar olan ulu bir yıldızdan Yüce Gök/Arş’ı düzenlemek için nefeslenmişlerdi. Ulu Yıldız’ın sırrına erip, özüne ulaşanların yani nefeslenenlerin Ötüken öğretisinde aldıkları unvan TÜRK ATA idi. İşte o Ulu Yıldız’ın sırrını bilen son isimlerden biriydi Yüce Atatürk. Bu kitap Atatürk’ün bugüne kadar bilerek gözlerden kaçırılan Ötüken Bilinci ile hareket ederek milletine bıraktığı emanetleri aşikâr etmektedir. Elinizdeki kitapta: • Atatürk ismine ilham olan Türk Ata unvanının Ötüken öğretisindeki sırrını • Atatürk tarafından kullanılan Kamal isminin, Dîvânü Lugâti’t-Türk’te yer alan Türk Burçları ifadesiyle ilişkili deruni anlamını
Destek Yayınları
Tanrı Neden Fikir Değiştirdi?
Bugün, 21. yüzyılın ilk on senesinde, gizemli bir çağda yaşıyoruz. Bağnazlık, gerçeklikdışı batıl inançlar, dogmalar/öğretiler ve Bilimcilik, her biri kendi tuhaf yöntemleriyle hayatlarımıza musallat oluyor. Bilimcilik yandaşları, Ulu Bilim ve Teknoloji'nin (Laboratuvarlar) insan varoluşuyla ve spiritüelliğiyle ilgili tüm sorulara cevap verebileceği yanılgısı içinde. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, Eski Ahit'in ilk kitabının Yaratılış başlıklı ilk dörtlüğünde Tanrı/Elohim diye adlandırılan Mevcûdiyet'in, Quiddity (Ne-lik) ve Haecceity (Bu-luk) durumu hakkındadır. İncil'e ait Tanrı/Elohim, Talmud'a ait Tanrı/Yahve'den farklıdır. Bu kitaptaki Mevcûdiyet (Presence) anlayışı, klasik Teoloji'de bahsedilen Mevcûdiyet anlayışıyla birebir benzeşmez ya da eşanlamlı değildir. Burada kullanıldığı anlam...
Kara Karga Yayınları
Cesaret - Türkiye Tarihini Değiştiren 110 Kadın
Bazı kadınlar idealisttir, engel tanımazlar. Yaptıkları iş farklı olabilir ancak amaçları tektir. Onlar için önemli olan tek şey hedefleridir. Hedeflerine ulaşmak için her şeyi feda ederler. Gözleri başka şeyi görmez ve istediklerini yaparlar. Yaşam öykülerine bakınca şaşırırsınız. Çünkü bu öyküler baş döndürücüdür. "Uğruna ölmeye değmeyecek bir hayat, yaşamaya değmez" derler. Dışlanmak, sürülmek, kapatılmak onları durduramaz... Gazeteci-yazar Doğan Satmış, Türkiye’de siyasetten girişimciliğe, spordan sinemaya yaptıklarıyla kitleleri peşinden sürükleyen 110 kadının hikâyesini anlatıyor. Onlardan ilham alan yeni cesur, asi ve öncü kadınların yetişmesi için bir katkı sunuyor.
Destek Yayınları
Atatürk'ün Yasaklanan Kitabı
Osmanlı Ortadoğu’yu ve Kudüs’ü kaybederken kendi içimizde bizimle beraber yaşayanlar bizi mağlubiyete taşıyan sonucu tayin etmişlerdi . NİLİ Yahudi yerel istihbarat örgütü, İngiliz ordusuna Osmanlı ordusunun geri planı hakkında bilgi aktarıyordu. Kudüs bu yüzden kaybedilmişti. Bu tarihsel arka planın tanığı Mustafa Kemal Atatürk, Siyonist İsrail Devleti’nin kuruluş sürecinde, 1937 yılında şunları söylemek durumunda kalmıştı: "Şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için, İslamiyet’in mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mâni olacağız. Buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Peygamber’in son arzusunu, mukaddes toprakların daima İslam hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dök...
Kara Karga Yayınları
Bizans
Önde gelen bir tarihçi, Bizans olarak bildiğimiz imparatorlukta Grekçe konuşan nüfusun aslında Romalı olduğunu ve araştırmacıların son iki yüzyıldır siyasi nedenlerle etnik kökenlerini kasıtlı olarak yanlış etiketlediklerini savunuyor. Anthony Kaldellis, Bizans’ın etnik yapısını tüm ayrıntılarıyla inceliyor. Bizans topraklarında yüzyıllar boyunca yaşayan, kendilerini Romalı olarak adlandıran bu insanlar kimdi ve diğerlerinden nasıl ayrılıyorlardı? Romalı olmayanları nasıl yönetiyorlardı? Romanía bir imparatorluk muydu yoksa bir imparatorluğa mı sahipti? Yoksa ikisi de değil miydi? Modern dillerde Atina’nın hemen ardından demokrasi teriminin gelmesi gibi, Bizans’ın hemen ardından da imparatorluk terimi gelir. Fakat aralarındaki paralellik bu düzeyde kalır ve sorunlar başlar. Zira, eski Atin...
Destek Yayınları
İstanbul'un Pagan Çağı
Marmaray kazılarıyla zenginleşen tarihi buluntular, çok farklı bir İstanbul tarihini çıkarıyor gün ışığına... Bu kez ilk çağlara kadar geri dönebiliyoruz... Kazılarda hangi eserlere ulaşıldı, hangileri toprağın derinliklerine üstelik sonsuza dek terk edildi? İstanbul’un pagan çağında neler yaşandı? Bu kadim şehrin kuruluş efsanesini dinlemeye hazır olun... Bir şehrin kuruluşundaki tanrısallık ya da olağanüstülük, şehrin varoluşu boyunca ona eşlik edecek bir kutsallığı oluşturur ve bu da o şehrin varoluşunu haklı kılar, hatta o şehrin diğer şehirlere olan üstünlüğünü de belirler. İşte İstanbul böyle bir şehir... Elinizdeki kitabın konusu İstanbul’un pagan çağı... Yani ilk zamanlarından itibaren, Hıristiyanlığın hakimiyetine kadar geçen süreç... İstanbul’un ilk dönemlerinin tarihi, birkaç ak...
Destek Yayınları
Kadın Olmayı Hatırlamak
Annem gibi olmayacağım ve babam gibi biriyle evlenmeyeceğim… Allah’ım, beni neden erkek yaratmadın? Erkek olsaydım, yapacağımı bilirdim! Gece gündüz çalışıyorum, para bana zor geliyor ve elimde durmadan hemen gidiyor! Erkeklerin işi gücü cinsellik; hiç mi düzgün adam kalmadı! Aldatıldım! Terk edildim! Çaresizim! Mutlu değilim! Endişelerim her geçen gün artıyor! Huzurlu değilim! Hak ettiğim yerde değilim! Bedenimle barışık değilim! "Endişe etmekten, kontrolcü olmaktan, mükemmeliyetçilikten, kafaya takmaktan, dünyayı sırtımda taşımaktan, gözyaşlarımı içime atmaktan, gece başımı sevgi dolu bir omza dayamak yerine yastığa sıkıştırmaktan, insanlar ne der, diye düşünmekten, annemin babamın endişelerinden ve hayatıma karışmalarından, kendi yolumu bulamamaktan, kilo almaktan, erkekleri anlayamamak...



