Destek İndirim -
Destek Dükkan
0
Sepetim
Yazarlar
Kategoriler
Değerlendirme
Fiyat
Yayınevleri
Diller
Filtreleme

Kategoriler

Yayınevleri

Yazarlar

Fiyat

Diller

Değerlendirme

Sıralama
Bırakmak Kendini Bulmaktır Destek Yayınları

Bırakmak Kendini Bulmaktır

Canınızı acıtan ipleri bırakmanın zamanı gelmiş olamaz mı? Bizim de hayatımızda farkında olmasak da tuttuğumuz ipler var. Kendimizden taviz verdiğimiz, kendimizi arka plana aldığımız, aman buna bir şey olmasın, aman bu incinmesin dediğimiz insanlar var iplerin ucunda. Bu şekilde hiçbir yere varamadığımızı bilmemize rağmen düzenimiz altüst olmasın diye durumumuzdan memnunmuşuz gibi davranıyoruz. Size çok basit bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Siz yokken, siz ipleri yeni yeni elinize alırken, ipin ucundakiler sizden önce nasıl yaşıyorlardıysa siz olmadan da yaşayabilirler değil mi? Onları sizsiz yapamayacağınıza inandıran yine sizdiniz. Bu yüzden ipleri bırakmaktan korkmayın. İpin diğer ucundakiler siz olmadan da hayatlarına devam edebilirler tıpkı daha önce devam ettikleri gibi. İpleri bır...

Günaydın Deme Sanatı Kara Karga Yayınları

Günaydın Deme Sanatı

Günaydın’ı yalnızca bir sözcük sanmayın! Sabahın ışığıyla yıkanmış bir dil pırıltısıdır o. Sekiz harfli bir anahtardır, yalnızlığın çıkış kapısını aralar. Günaydın diyen, yalnız bırakmayı ve bırakılmayı reddetmiş demektir. Gönül çelendir günaydın, buzkıran gemisidir. Ağzımızın içindeki deniz feneridir. Öylesine güzeldir, "Bu sabah ışığın elinden birlikte tutalım mı?" cümlesinin kısaltılmışıdır. Günaydın, kardeşidir merhaba’nın. Kolay gelsin’in, teşekkür ederim’in yakınıdır. İyi geceler’i soracak olursanız, o da günaydın’ın pijama giymiş halidir! Akgün Akova bu paha biçilmez sözcüğü söylemeyi bir sanata dönüştürüyor. Çektiği fotoğrafların eşliğinde hem gözünüze hem de gönlünüze günaydın diyerek. Günaydın Deme Sanatı bir çift kanat sesiyle size söylenen benzersiz bir gün doğumu kitabı.

Stoktaki Son Ürün!
El Ele - Manus İn Mano Destek Yayınları

El Ele - Manus İn Mano

Hakikat Görünmeyen, Bilinemeyendir. "Olacağın gibi oldun mu?" Şayet olmadıysan, şimdiye kadar bir başkasının hayatını yaşadın demektir. Hayat oyununda her şey anlamsız da olabilir, yüklediğin kadar da anlamlı. İş oyuncuda biter... Bir keşiş... Bir şifacı... Bir yargıç... Bir uşak... Bir adamla iki kadın... Kader ile karar arasında gidip gelen adam gerçek aşkı bulduğunda tadını çıkaracak mı? Hayatına giren o özel kadın onu ya adam edecek ya da darmaduman... Tutunacak bir insan kalmadığında, Bir’inin zaten seni tutmakta olduğunu hissettiğinde her tür zorluğu yenmek elbette mümkündür. El ele birlikte aşılamayacak engel yoktur.

Sana Tek Bir Şey Söyleyebilecek Olsaydım
 
Beyaz Baykuş Yayınları

Sana Tek Bir Şey Söyleyebilecek Olsaydım

Beni İçinden Sev Destek Yayınları

Beni İçinden Sev

Kimsenin bilmediği bir şarkısın. Bana kendini öğret. Başka hisleri başka insanlarda değil de hepsini sende tüketmek isterim çünkü ikimiz başkayız, kimsenin bilmediği bir başka dünyayız. Bakma sen bu kalabalığa, bu dünya bizim için yaratıldı. Başkaları sadece başkaları olarak kalsın, sen bir hayal kur kendine ve içinde sadece bize yer olsun.

Kara Karga Soruyor Sunay Akın Cevaplıyor Kara Karga Yayınları

Kara Karga Soruyor Sunay Akın Cevaplıyor

KOLEKTİF HAFIZAMIZIN BÜYÜK USTASI SUNAY AKIN ve YAZAR BAŞAK ÇALIŞKAN’DAN OYUN DOLU BİR KİTAP Bir gün tuhaf bir şey oldu. Kara Karga ceviz ağacında bir dala tünemiş, dalların arasından süzülüp gelen ışığın keyfini çıkarırken birden bir karaltı fark etti. Merakla karaltıya doğru uçtu. Hemen gagasıyla uçurtmayı takıldığı daldan ayırdı. Uçurtma havalandı, uçtu gitti. Bir düşünce sardı Kara Karga’yı. Bu uçurtma nereye gidecek? Belki de tüm dünyayı gezecek? Yolculuğu boyunca kim bilir ne maceralar yaşayacak... MACERA!... "Nerede duruyorum burada, güzel uçurtma, beni de al yanına..." İşte böyle başladı Kara Karga’nın hikâyesi. Çok gezdi, çok gördü, sonunda yolu Oyuncak Müzesi’ne düştü. Sunay Akın ile dost oldu. Onunla oyuncakların arasında türlü maceralar yaşadı. Sen de katılmak istersen onlara b...

Kalbin Sırları Destek Yayınları

Kalbin Sırları

"Aşk güzel bir kuş Yakalanmak için yalvaran Ama yaralanmaktan korkan." - Halil Cibran-

Bana Gelsene Destek Yayınları

Bana Gelsene

BU HİKÂYELER ŞAKA MI? "Bu kitabı akvaryumda yaşayanlar için yazmadım. Onlar kim? Üç dört arkadaşıyla ve dünyaya dair okuduğu birkaç kitaptan arakladığı ve asla değiştirmediği birkaç entel görüşüyle fanatik biçimde yaşamını sürdürenler. Farklı görüşlere ve değişimlere kapalı, aynı hayat biçimini, gittiği mekânları, içkisini, sigarasını ya da bağımlı olduğu diğer şeyleri, tuttuğu takıma olan sevdasıyla birlikte sımsıkı korumaya çalışan fanatikler. Onlar yaşadıkları dünyanın tamamen değişmiş olduğunu anlayacak durumda değiller..." Uyarı: Bu kitapta bolca seks, kahkaha, şok edici hikâyeler ve Z kuşağı var! Fanteziler değil, yaşananlar konuşuluyor. Cesaretin varsa, buyur içeri. Z kuşağının kafa yapısını çözdüğünü sananlara kötü bir haberimiz var: Henüz hiçbir şey görmediniz. Bana Gelsene, bugün...

İz Bırak Destek Yayınları

İz Bırak

“Her kim olursa bu sırra mazhar, Dünyaya bırakır ölmez bir eser…” Aşık Veysel İster bir dâhi ister plazadaki bir beyaz yakalı ister tarladaki çiftçi olsun… Herkesin amacı hayatta bir iz bırakabilmektir. Bu nedenle her şeyin monotonlaştığı günümüzde fark yaratabilmek için çırpınıyoruz. Halbuki kendi bireysel ve toplumsal maceramızın biricikliğinin farkına varmak en güzeli… ‘İz Bırak’, kendini arayanlar ve toplumsal dinamikler arasında sıkışıp kalsa da kendi yolunu çizmeye çalışanlar için… Dante’den Jack London’a, Carl Gustav Jung’dan Jean-Paul Sartre’a kadar birçok düşünürün cümleleriyle zenginleştirilen bu kitap hem bireysel hem de toplumsal sorumluluklarımıza değiniyor. Herkesin farklı bir hayat hikâyesi olduğunu ve bu hikâyelerin yaşama katkısını anlatarak okurlarını zorluklara farklı bi...

Elifin Yolculuğu Destek Yayınları

Elifin Yolculuğu

elif, alif, alaph, aleph Tüm harflerin başlangıcı Allah’ın Zatı Birlik Teklik İnsan-ı Kâmil Âdem Ateş Tüm harfler elif 'in şekil almış halidir... O, tüm söylemlere anlamını verir. Tüm yaratılış, elif 'in şekil almış halidir... O, tüm evrene anlamını verir. İnsan elbisesine üflenen ruhun elif 'in yolculuğudur kâinata vesile olan...

Pi Cemiyeti ve Yalnız Bir Radyo Hikayesi Destek Yayınları

Pi Cemiyeti ve Yalnız Bir Radyo Hikayesi

Kimine göre günler, gün doğumu ile başlar. Ancak bazı insanlar için gün, gece olduğunda yaşar. Gece olunca yaşananlar, hayatı alıntılar. Kalabalığın içinde var olanlar değil... Yalnızlığı göze almışlar, gece olunca yalnız kalanları karşılar. Ve unutmayın: Gündüz kendini göstermeyen yıldızlar, yalnızca geceleri parlar. Burası Pişman İnsanlar Mahallesi, Umut Sokağı, No. 23.59. Son yıldız parlamaya devam edene dek, biz buralardayız. Bazen pişmanlıklarla, ama en çok umutla… Hepiniz Cemiyet’e hoş geldiniz.

Stoktaki Son Ürün!
Seyyar Hikaye Satıcısı Destek Yayınları

Seyyar Hikaye Satıcısı

"Oğuz Atay’ın okurunu çepeçevre sardığı yerler hep oyun oynadığı yerler. Önyargısız ve ilk kez görür gibi saf; riyadan uzak, şen..." Oğuz Atay tüm yazarlık yaşamında peş peşe yayımladığı çalışmalarına rağmen okura ulaşacak bir kanal bulamamış, "Demiryolu Hikâyecileri-Bir Rüya" öyküsünün sonunda "Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin acaba?" demek zorunda kalmıştır. Peki onu 1970’lerde eleştirenlerin 1984’te birden hatırlamaları ve Türk edebiyatının tepelerine taşımaları rastlantı mıdır?Kitapta ayrıntılarıyla ele alınarak gösterilen bu kişiler, politikanın ve konuşmanın rafa kaldırıldığı, bütün düşünen insanların yanlış yaptıklarını söylemeye zorlandıkları bir dönemde, Oğuz Atay’ı, apolitik, her şeyle alay eden, çizgisi belirsiz, yaşam dışı, sinik bir aydın tipi olarak sundular.Tutu...

Mükemmeli Arayan Kadın Destek Yayınları

Mükemmeli Arayan Kadın

.

Her Kalbe Bahar Gelir Ama Bazıları Çiçek Açar Destek Yayınları

Her Kalbe Bahar Gelir Ama Bazıları Çiçek Açar

İçime attığım kar taneleri kadar küçük şeylerin zamanla önünde durulmaz bir çığa dönüşebileceğini öğrendim. Oysa bir dağın zirvesine düşen ufacık kar taneleri gibiydi hepsi... Zamanla yuvarlanıp döndüler içimde, büyüdüler ve kocaman bir çığa dönüştüler. Meğer her şeyi içine atmak bir felaketmiş... Çünkü içine attıklarının altında ezilir, yorulurmuş insan. Sen benim içime attığım her şeysin. Çocukluğum, gençliğim, alınganlığım, pişmanlığım, umudum... Sen benim hissettiklerimsin... Sen, bir daha hissedemeyeceğim tek şeysin... Ne olurdu karşımda dursaydın şimdi? Sımsıkı sarılabilseydim boynuna, kokunu içime çekerek ağlayabilseydim omzun

İçimden Geçen Yolda Kara Karga Yayınları

İçimden Geçen Yolda

Bu kitabın yazılması bitmek üzereydi. İçinde yer alan yazılar, kitaba kendi adlarının verilmesi için sıkı bir kavgaya tutuştular. Babası Çalınan Bisikletçi diyordu ki, "Bu bir yol kitabı; benim adım yakışır!" Çağlayandan Düşen Sincap da diyordu ki, "Bu bir coğrafya kitabı; adı benim adım olmalı!" Kağa Delik söyleniyordu, "Bu kitap çok şiirsel, ben de bir şairi anlatıyorum. Adını benden alsın!" Gökkuşağının Ayakkabısı, hepsine tersleniyordu: "Bu rengârenk bir kitap, benim adımdan başkası yakışmaz!" Şemsiyemin Üstünde Uçan Martı ortaya atılarak dedi ki, "Biliyorsunuz, bu adam bu kitabı uçarak yazdı. Kitabın adını hak eden benim! Benim adım verilmeli!" Tam o sırada bir gürültü duyuldu ve Vecihi Hürkuş uçağıyla Apollo 11’in yanından hızla geçerek yazıların arasına daldı. Diğer ad adaylarının h...

Yol Arkadaşım Havaalanı Yazıları Kara Karga Yayınları

Yol Arkadaşım Havaalanı Yazıları

20 ülke. 40 Havaalanı kapısı. 64 yol hikayesi. Gündüz Vassaf, bize gitmediğimiz diyarları, duymadığımız masalları anlatıyor; heyecan verici yol öyküleriyle sarıp sarmalıyor, yoldaşımız oluyor. Kurguyla gerçeğin iç içe geçtiği yazılarında bizleri de peşinden sürüklüyor. Onunla birlikte aynı gün içerisinde farklı ülkelerin farklı havaalanlarında buluyoruz kendimizi. Dünyanın yirmi farklı ülkesine uğurluyoruz bazen sevdiklerimizi, bazen de uğurlayanın yokluğu kıvrandırıyor bizi. Altmış dört yazıda, yazarla birlikte açtığımız kırk havaalanı kapısında kah mekanların mimarisini sorgularken buluyoruz kendimizi, kah hayaller kurarken… Kitaptaki yazılarla bir zamanların hanları, bugünün havaalanlarına bambaşka bir gözle bakacaksınız. Belki de anısız olduğunu düşündüğünüz bu mekanların nice an ve an...

Bazı Yollar Yalnız Yürünür Destek Yayınları

Bazı Yollar Yalnız Yürünür

Kitapsız, çiçeksiz, hayvansız, vicdansız, doğrusuz insandan uzak dur. Umudu öldürüp, nefreti toprağa dikmek isteyenlerden uzak dur. Hayatı sadece ideoloji ve düşünce olarak görenden uzak dur. Mutlu olmanı, sorgulamanı, düşünebilmeni kendilerine yapılmış bir tehdit olarak görenlerden uzak dur. Kendilerine duydukları yabancılık yüzünden karşısındakini kötü bilenlerden uzak dur. Nefreti evinin kapısına koyan, artık her dışarı çıktığında avucunda nefret taşıyanlardan uzak dur. İnsan hayatına olan saygısızlığı bir övünç madalyası gibi, gurur mekanizması gibi görenlerden uzak dur. Kelimeleri özenle seçmeyen, her cümlesi biat olan, her sözcüğü toz olandan uzak dur. Sesinin tonu kalbinin tonundan çok olanlardan uzak dur. Çünkü neye çok yaklaşırsan, neyi çok biriktirirsen, ona dönüşürsün.

Güzel Atlar Ülkesi Kara Karga Yayınları

Güzel Atlar Ülkesi

Bu kitabın adına bakıp yanılmayın sakın! Bu bir Kapadokya kitabı değil! İçinde kabuğu kırılan kaplumbağalar, deliliğin saçları, Tahtakuşlar adında bir çete, hamama giden bir pelikan, ucu Çatalhöyük’e çıkan yer altı yolları ve "bir hançerin paslanırken çıkardığı gürültü" falan var. Kedinin biri, bir kuşun cenazesinin ardından yürüyor. Eline ne geçerse oyuncak yapıyor bir çocuk. Bir baba güvercin ayakları resmettiriyor oğluna. Üstelik Şiir ile Felsefe’nin düğün davetiyesi de sayfaların birinde sizi bekliyor. Akgün Akova’nın bilgi ve şiirin bütün olanaklarını kullanarak yazdığı bu ilk deneme kitabı yıllar sonra güncellenmiş haliyle yeniden okurlarıyla buluşuyor. Güzel Atlar Ülkesi edebiyatın dolambaçlarında kaybolmaktan korkmayanlar için...

Mutsuz Çocuklar Ülkesi Destek Yayınları

Mutsuz Çocuklar Ülkesi

Süper Baba'nın müziğini flütle çaldığımız günlerde çok enteresan çocuklardık, Tsubasa izlerken çarpan kalbimiz, banyo sonrası Bizimkiler dizisi... Hayatın seyrinde güzel bir yolculuktaydık, önce hüpleten sonra gümleten felsefemiz, can sıkıntısının artan yoğunluğunda uhuyla geçirdiğimiz zamanlar, amacımız basitti yani: Masumluk... Amma velakin çok masumduk!

Ofistike Şeyler Kara Karga Yayınları

Ofistike Şeyler

İçinde kıvrandığımız bilinç krizi daha çok ofis milletini ilgilendiriyor. Çıkarlarını en iyi savunacağını düşüneceğiniz, sözde bireyselleşmede en önde gidenlerimiz, en eğitimli gibi duranlarımız, en çok eğleniyor gibi görünenlerimiz onlar... Ama göründüğü gibi değil. Türk gazetecilik ve televizyonculuğunun başarılı ismi Aysun Öz sanattan, edebiyattan, bilimden, Türkiye’yi Türkiye yapanlar ve dünyaca ünlü isimlerle yaptığı sohbetlerden de faydalanarak oluşturduğu bu kitabında, hepimizin karşı karşıya olduğu anlatılması güç durumları kendi tecrübeleri ve gözlemlerinin filtresinden geçirerek ustalıkla bize sunuyor. Bu kitapta "umutlu şeyler" de var, "güzel şeyler" de. "Lüks şeyler" de var, "şansın matematiği" de. "Nadir şeyler" de var, "ender tüyler" de. "Dijital şeyler" de var, "erkekçe ve k...

Önemsiz Gün ve Haftalar Kara Karga Yayınları

Önemsiz Gün ve Haftalar

Akıp giden su gibi güzeldi işte geçip giden zaman da. Akması, geçmesiydi önemli olan ve bizim de onlarla akmamız, geçmemiz, esmemiz, uçmamız, yüzmemiz, yürümemiz, koşmamız, durmamız, bakmamız, susmamız ve yazmamız... Sonra günlerimiz vardı, olup olacağı yedi gündü, iki avcumuza sığardı, "hayırlı cumalar" kadar "mavi cumartesiler", "uykulu pazarlar", "güneşli pazartesiler", "sakin salılar", "iyimser çarşambalar", "uğurlu perşembeler" de demek iyiydi. Haydar Ergülen, Önemsiz Günler ve Haftalar’da zamanı peşi sıra akan aynılıklar bütünü olmaktan kurtarıyor, her bir haftaya "önemsiz" bir anlam atfediyor ve bize o hep özlediğimiz geçmişin tatlı-ekşi atmosferini yeniden canlandırabileceğimiz bir ruh atlası sunuyor.

Deli Çocuğun Güncesi Destek Yayınları

Deli Çocuğun Güncesi

"Bazen insanlar kadar paragraflar da anlamsızlaşır. Hiçbir sözcük seni anlamaz, anlatamaz, yazdıramaz. Çaresiz bırakırlar seni, suskunluğa terk edersin kendini. Sonra biraz daha acı çekersin, hüzün çuvalına eklersin bir şeyler, tekrar yazmaya kalkarsın ve sonra fazlasıyla yazarsın.’’ "Büyümemde, delirmemde, yalnızlığımda emeği geçen herkesin gözlerinden öperim"

Har ve Kül Destek Yayınları

Har ve Kül

Kalbimi alçıya aldırmak istiyorum bugünlerde... Sahi alçı tutar mı kalp kırığını? Kemik bile aynı yerden tekrar kırılmazken nasıl olur da bir kalp aynı yerden defalarca kırılabilir anlamıyorum... Ama olsun... Sevdada yanıp har olmak da var, sönüp kül olmak da... Ama bazı yaraları gizleyebilecek kadar büyük bir sargı yok ne yazık ki ve bazı acıların dinmesine yetecek kadar da uzun bir ömür... Yani kaderinde iyileşmek yoksa bir yaranın, kan revan içinde kalsan da onu taşımak zorundasın. İşte sen kaderinde iyileşmek olmayan en derin yaramsın. Ve ne yaparsam yapayım seni gizleyemiyorum...

Toplam: 140