Destek İndirim -
Destek Dükkan
0
Sepetim
Yazarlar
Kategoriler
Değerlendirme
Fiyat
Yayınevleri
Diller
Filtreleme

Kategoriler

Yayınevleri

Yazarlar

Fiyat

Diller

Değerlendirme

Önceki sayfa
Sıralama
Gerçek Aşk Beyaz Baykuş Yayınları

Gerçek Aşk

Ya gerçek aşkınız DNA’nızda yazılıysa? Netflix’in popüler dizisi The One’ın uyarlandığı psikolojik gerilim romanı Gerçek Aşk, aşka yönelik algılarınızı yerle bir edecek... Ruh ikizinizi bulmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Ya da bu kadar tehlikeli... Tinder, Facebook, Happen, Instagram, Scorp... Gerçek aşkını bulmak için onlarca internet aracı... Pek çok hayal kırıklığı, uyumsuz eşleşmeler... Vazgeçecek noktaya geldiniz değil mi? Peki ya basit bir tükürük testi bütün probleminizi çözecek olsaydı? Sizi bu dünyadaki öteki yarınız ile buluşturmayı garanti etseydi? Hem de bu bir DNA testi sonuçta; tamamı ile güvenilir. Sevgili bulmak için uğraşmaya, doğru muydu değil miydi diye düşünmeye gerek yok. Sorun şu: DNA eşiniz dünyanın öteki ucunda yaşıyor olabilir, sizden çok daha yaşlı, evli, sizinl...

1984 Destek Yayınları

1984

"We shall meet In the place where there Is no darkness." In 1984, World’s three superpowers, Oceania, Eurasia and East Asia are at war. Winston Smith, working for the Ministry of Truth of Oceania as a propaganda writer falls in love with his co-worker Julia. Subsequently, he begins to question the system in which he works. Pursuing his forbidden love, Winston plans to revolt against the authorities to shape his own future. Nonetheless, Big Brother, the leader of Oceania, is constantly on the watch and will not tolerate any interference. Room 101 is a constant reminder of such. Those who think or speak against the system will end up in a torture chamber in the basement of the Ministry of Love. Nineteen Eighty-Four is a Dystopic novel written by British author George Orwell, published in Jun...

Süt Lekesi Destek Yayınları

Süt Lekesi

Her insan lekeli midir? Ne zaman bulaştı bu lekeler bize? Habil ile Kabil zamanında mı? Bir yara mıdır bu leke, bir nişan mıdır yoksa? Masum, saf ve temiz olarak dünyaya gözlerini açan insanoğlu, neden bu dünyayı yaşanmaz kıldı? İnsan kötülükle mi doğar, sonra mı kötü olur? Bir bebek, başka bebeği gördüğünde neden rahatsız olur, neden onu tırmalar, canını yakar? SÜT LEKESİ insanın içsesi olmaya aday bir roman. Kimseye söylemediklerimize, yalnızken kendimize bile fısıldayamadıklarımıza, aklımızdan bile geçiremediklerimize ışık tutuyor. Acı içinde kıvranırken gelen mutluluğu, karanlık içinde boğulurken yanan ışığı, çaresizlik içinde debelenirken yanı başınızdaki çareyi göreceksiniz. Sadece iyiyi ve güçlüyü değil, kötüyü ve zayıfı da anlayacak, önyargılarınızdan rahatsız olacaksınız.

Yalnızlığımdan Sev Beni Destek Yayınları

Yalnızlığımdan Sev Beni

Milyarlarca insanın yaşadığı bu dünyada birbirini tanımayan iki insanın iki şekilde karşılaşması mümkündür sevgilim: Tesadüf... Tevafuk... Hayatımın en berbat, hayatımın en içinden çıkılmaz, hayatımda birine en çok ihtiyacım olduğu bir zamanda karşıma çıkman tesadüf olamaz. Sen benim bütün samimiyetimin, bütün iyi niyetimin, bütün iyi dualarımın karşılığı olarak gönderildin bana. Önce Allah istedi seni tanımamı, sonra karşılaşmamız için bütün doğa işbirliği yaptı. Ve sonra sen çıktın karşıma... Ben seni Elif seçtim... Çünkü ben tesadüflere inanmam ve seni rasgele tanımış olmam muhtemel bile değil. Sevmem için Yaradan’ın bana verdiği muazzam bir armağansın sen. Ve bana O’ndan geldin... Bense Vav’ım, biraz doğrulsam sana benzeyeceğim. Ben seninle doğdum sevgilim... Bütün kasvetimden, bütün h...

Kara İblis Firarda Kara Karga Yayınları

Kara İblis Firarda

Bir Cavlakî dervişi olan Mehmed Siyah Kalem’in beş yüz yıl önce resmettiği Kara İblis, dünyanın en seçkin müzayede evi Christie’s’in duvarlarına asılı olan tablosundan kaçar. İblis’in firar günü olarak Çin Yeni Yılı’nı seçmesi bu büyük olaya başka bir boyut katacak, etkileri zincirleme bir reaksiyona yol açarak kısa sürede tüm dünyayı saracaktır. Biyografik, tarihsel ve ezoterik romanlarıyla okuyucuların kalbini kazanan Osman Balcıgil, Londra’dan New York’a ve oradan İstanbul’a uzanan bu polisiye novellasıyla sıra dışı, nefes kesen fantastik bir yolculuğa çıkarıyor.

Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay Destek Yayınları

Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay

Üstün meziyetlere sahip olduğuna inanan bir adam... Her şeyin en iyisine layık buluyor kendini... Bir güç abidesi adeta... Hayran olunası, çekici ve cazibeli... Dışarıdan bakınca belki de birçok kadının sahip olmak isteyeceği bir erkek... Ne var ki bu güçlü narsis karakterin gölgesinde yaşamaya mahkûm âşık bir kadının kendi gibi kalabilmesi mümkün değil. Hayatındaki insanların kişiliklerini, değerlerini, özgünlüklerini ve varlıklarını öğütüp yok eden narsis bir adamın cenderesinde sıkışıp kalan ve giderek gücünü yitirmekte olan genç bir kadının kişilik mücadelesinin romanıdır Bir Narsisin Gölgesinde On İki Ay... Dr. Fikret Yıldırım’ın kaleme aldığı bu kitap, çağın hastalığı kabul edilen narsisizmin anatomisidir bir yanıyla. Birbirine âşık iki insanın aşk sandığı travmalarla yüzleşmesidir. ...

Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir Destek Yayınları

Hiçbir Karşılaşma Tesadüf Değildir

Kader, insandan vazgeçmiyor. Anbean yeniden ve yeniden yazılıyor. Öyle anlar geliyor ki yapmam dediğin şeyi yapıyorsun, katlanamam dediğin şeye katlanıyorsun, sevemem dediğini seviyorsun, gidemem sanırken bir anda çekip gidebiliyorsun, öldüm diyorsun ama yine de yaşıyorsun... * * * Başlarına ne geleceğini bilmeden uzun bir yola çıkan arayış içindeki genç bir sufi ile aklı karışık genç bir kızın bu yolculuklarında yazgılarından başka güvenecekleri hiç ama hiçbir şeyleri yoktur. Yedi gün boyunca yanlarında para, yiyecek, kıyafet ve en önemlisi de hiçbir planları olmadan şehir şehir dolaştıktan sonra başladıkları yere geri döndüklerinde onlar için artık hiçbir şey eskisi gibi olmaz. Sadece yedi günde bile değişebilir miydi insan? Yeniden yazılabilir miydi kader? Elbette sadece yedi günde deği...

İlk Acı Destek Yayınları

İlk Acı

Yatmadan Önce Yüz Fırça Darbesi adlı çok satan kitabın yazarı Melissa P’den "annelik" olgusu üzerine derinlikli, çok katmanlı ve sarsıcı bir roman... Kitabı 30 dilde 41 ülkede basılan, hatta bazı ülkelerde dağıtımı bile yasaklanan İtalyan yazar Melissa P, İlk Acı’yla birbirine hiç benzemeyen iki farklı kadının hikâyesini, güçlü ve ortak bir paydada, sağlam bir duygu örüntüsüyle birleştiriyor. Annelik! Uzun yıllardır annesiyle görüşmeyen, ancak kısa süre sonra anne olmaya hazırlanan Rosa, kendi annesinde deneyimlediği soğuk ve tutarsız annelik figüründen uzak olmanın katiyeti içinde, karnında taşıdığı bebeği sevgiyle beklerken; gelişmemiş vücudu, tamamlanmamış karakteriyle Agata da doğurmaktan pek emin olamadığı bir bebeği hayata getirmeye hazırlanıyordu. Rosa ve Agata’nın

Dantenin İstanbul Cehennemi Destek Yayınları

Dantenin İstanbul Cehennemi

"Cehennem’in en sıcak yerine kim gidecek? Tabii ki ahlaki kriz esnasında tarafsız kalanlar!" İtalyan kökenli Pisani ailesinin genç oğlu Duran, İlahi Komedya’yı İstanbul dekorunda oynamaya neden karar verdi? Koyu bir Katolik olan Bayan Pisani ile gizemci Bay Pisani, oğullarının İstanbul Cehennemi’ne doğru çıktığı yolculuktan nasıl etkilenecekler? Karanlık İstanbul’un esrarengiz kralı Erdoğan Bey ile Fransız düşünür Michel Foucault ve İspanyol ressam Salvador Dali’yi hangi "hassas çizgi" birleştiriyor? Nasıl bir "büyülü gerçeklik" onun gibi bir adamı İlahi Komedya’ya bağlayabilir? Karargâhı Süleymaniye’de bulunan mistik bir tarikatın üyesi olan yönetmen Cebrail’in, akıllara durgunluk veren planı sonuç verecek mi? Dante’nin büyük aşkı Beatrice’i canlandıran dünyalar güzeli Gizem herkesten ney...

Ve Kızın Adı Gece Destek Yayınları

Ve Kızın Adı Gece

Bir erkek için en güzel hediye Güzel, zeki ve cesur bir kadın tarafından sevilmektir. * * * Sadece ne olduğumuzla değil, neye dönüşebileceğimizle de ilgili derin sorgulamalarla dolu, lezzetli bir politik drama... VE KIZIN ADI GECE... Birey-toplum ilişkisi ve birey-birey ilişkisi merkezine oturan, çok yönlü, aynı zamanda çok boyutlu bir roman... Yaşamın akışından duyulan rahatsızlık ve huzursuzluk sarmalında karşı karşıya gelen iki adamın hikâyesi üzerine örülü akıcı bir kurgu... Tarık ve Doruk... Atipik bir kahraman olarak okurun karşısına çıkan Tarık, aynı zamanda romanın politik kimliğidir de. Doruk ise anlamsızlığa doğru koşar adım yaklaşan, yolunu şaşırmış, potansiyeline yabancılaşmış bir genç... Hızla yok oluşa sürüklenen Doruk’u yavaşlatan ve durup düşünmek için ona zaman kazandıran ...

Mason Locasında Aşk ve Kılıç Destek Yayınları

Mason Locasında Aşk ve Kılıç

Kadınların kabul edilmediği bir Mason Locası, iki genç, yeni kardeş: ÂZEM ile SEDAT Herkesin gözü onların üzerinde! Yüzlerce yıldır "usulüne uygun" davranarak var olmayı başaran masonlar, aşk’a dair bu krizi atlatabilecekler mi? Dünyaca ünlü müzayede şirketi Bonhams, Büyük Üstat’ın odasında asılı kılıcı 20.000.000 sterlin açılış fiyatıyla müzayedeye koymayı teklif etti! Uzmanlar, "100.000.000 sterlini görürsek şaşırmayız" dedi. Hindistan’ın sembolü Tac Mahal’i inşa ettiren Şah Cihan için 400 yıl önce yapılmış "SİHİRLİ KILIÇ" kimin olacak? İranlı mirasçılarla Türk masonlar arasında gerçekleşecek büyük savaşı kim kazanacak? Cemaleddin Afgani İngiliz ajanı mıydı yoksa Ruslar için mi çalıştı? Müslüman mıydı yoksa Zerdüşti mi? Neden, kimsenin kendisini sevmediğini düşünerek öldü? Bir mason üsta...

Stoktaki Son Ürün!
Mavi Dağ Kara Karga Yayınları

Mavi Dağ

Aşk ve Kader, Ölüm ve Yaşam, İyilik ve Kötülük... Nil ve arkadaşları tarafını seçmek zorunda... Günebakan Üçlemesi’nin ikinci kitabı Mavi Dağ’da Nil ve arkadaşlarını yeni maceralar bekliyor… Supay’ın karanlık güçleri çoğalırken Günebakan Nil ve arkadaşları Ruhlar Konseyi’nin karşısında. Üstelik Nil ve Kayra’nın efsaneleşen aşkı hiç beklemediği bir tehdidin pençesinde. Kader ayağımızdaki pranga mıdır? Aşk, savaşmanın en yalın haliyse eğer; kim karşısında durabilir bu savaşın? Her sayfasını merakla çevireceğiniz Mavi Dağ’da heyecan hiç bitmeyecek! Fantastik edebiyatın efsunlu kalemi Gülşah Elikbank, Mavi Dağ ile, okurlarına gizemli ve karanlık olduğu kadar sevgi dolu ve umutlu bir hikâye anlatıyor.

En Hüzünlü Eylül Destek Yayınları

En Hüzünlü Eylül

Hüzünlüdür İstanbul, Eylül 1955’ten beri... Kadim kentin destansı tarihinde, 6/7 Eylül 1955’te yaşanan büyük yıkım kuşkusuz çok özel bir yer tutar. Acısı hep sürecek bu büyük altüst oluş, toplumsal olduğu kadar bireysel anlamda da derin kırılmalara yol açmıştır. Tıpkı Suzan ve Yorgo’nun aşkında olduğu gibi. Suzan ve "sevgili papazı"nın büyük dramını okurken, kendinizi İstanbul dekorunda, tarihin içinde, "soluksuz ve dipsiz" bir yolculuğa çıkmış bulacaksınız. Bir yas, beş yıl süreyle her gün ve yirmi dört saat tutulur mu? Suzan ve Yorgo’nun aşkı kadar büyükse, evet! Balcıgil romanına "Söyledim ve ruhumu kurtardım!" diye başlıyor. Çünkü, hepinizin merak ettiği önemli nedenleri var. En Hüzünlü Eylül büyük bir aşkın olduğu kadar, büyük bir hesaplaşmanın da romanı.

Putlar Yıkılırken (güncellenmiş) Destek Yayınları

Putlar Yıkılırken (güncellenmiş)

"İnsanlığın bütün hallerine dair" büyük bir roman: Putlar Yıkılırken Tarihin en büyük "put yıkıcı"larından Nâzım Hikmet, kendisiyle yüzleşirken aslında epey mahcup! İkinci Dünya Savaşı’nın acımasızlığı; düşüncesi, sözü ve eylemi olanları alabildiğine ezecektir. Özellikle Nâzım ve peşi sıra savrulan iki güzel çocuğu. Bezdiren polis takipleri, tabutluklar, işkence odaları, 1500 vatlık lambalar, falakalar ve insanlık onurunu yok etmek üzere icat edilmiş başka ne varsa... Karşılığında sevgi, aşk ve insanlığa adanmış hayatlar... Dünya yıkılıp yeniden kurulurken, büyük şair ve "iki güzel çocuk"tan yükselen canhıraş çığlık sinirlerinizi bozacak! Sevinerek, üzülerek, korkarak, haykırarak, hayran kalarak, karalar bağlayarak okuyacaksınız. Celile, Yeşil Mürekkep, İpek Sabahlık ve Afife Jale’nin yaza...

Celile Ela Gözlü Pars Celile Destek Yayınları

Celile Ela Gözlü Pars Celile

Osmanlı’nın en güzel kadınlarındandı. Saray ressamı Fausto Zonaro’nun rahleyi tedrisinden geçti. Paris ve Roma’da eğitim gördü. Adını resim sanatına altın harflerle yazdırdı. Padişah hafiyeleriyle, Balkan çetecileriyle, İttihat ve Terakkicilerle boğuştu... Korku nedir hiç bilmedi! Gönlünü kendinden dört yaş küçük olan Yahya Kemal’e kaptırdığında evliydi, iki çocuğu vardı. "Ela gözlü pars" diye şiirler yazdı ünlü şair onun için. Güzel kadın, hayatında ilk kez bulutların üzerinde uçtuğunu düşündü. Aşkı uğruna eşini, evini terk etti! Maalesef, onu taşıyabilecek büyüklükte bir yüreğe sahip değildi şair. Onu yarı yolda bıraktı, sıvışıp kaçtı. Çok üzüldü, kahroldu ama yıkılmadı ela gözlü pars. Aynı çocuk iki kere doğurulabilir mi? Doğurdu Celile! Oğlu Nâzım Hikmet yirmi sekiz yıllık hapis cezası...

Canlı Yaşa Destek Yayınları

Canlı Yaşa

İnsan alışkanlıkları ile kendini limitlendirir, öğrenmiş oldukları ile sınırlar koyar, yaşadıkları ile dünyasını oluşturur, beraberliklerini sevgi, gözleri ile gördüklerini gerçek sanır, göremediği ve korktuğu her şeyi de inanç haline getirir. İşte bu yüzden insan hiçbir zaman gerçek anlamda bir dönüşüm yaşayamaz, çünkü dönüşümü de umut denilen hayal dünyasına bırakmıştır. Şimdi bunları fark ettiysen karar vermelisin... "Bu kitap bildiklerini hatırlatmak için kendine yazdığın son mektuptur."

Yeşil Mürekkep Destek Yayınları

Yeşil Mürekkep

Sabahattin Ali, Bulgaristan'a kaçmasını sağlayacak kişinin istihbarat ajanı olduğunun farkına varamadı. Kendisini, adı ölüm olan o dipsiz kuyuya bıraktı. "Kuyucaklı Yusuf", "İçimizdeki Şeytan", "Kürk Mantolu Madonna", bir dolu öykü ve çoğu şarkı olacak şiirler yazamayacaktı artık. Devlet eliyle öldürülecek, "Ankara" isimli yeni romanı da yarım kalacaktı. Başkentte devletin acımasız çarklarının nasıl döndüğünü, siyasilerin ve bürokratların kirli ellerinin nerelere uzanabildiğini yazacaktı mümkün olsa. Yazamadı. Başına indirilen bir odun parçasıyla, kanlar içinde yığıldı yere. Yeşil mürekkepli dolmakalemi düştü cebinden. Çantasından, yeni romanının sayfaları savruldu etrafa. Yazıları yetim kalmıştı. Biricik kızı Filiz de öyle. Gözleri bir daha açılmamak üzere kapanırken, cüzdanında güzel Ali...

Eyvallah - 1 - Seyyah Destek Yayınları

Eyvallah - 1 - Seyyah

Merhaba, ben Seyyah. Herkesin bir derdi vardır. Bazıları geçer, bazıları geçmez. Bazıları anlatılır, bazıları anlatılmaz. Bazen anlatmak istersin ama dinleyecek birini bulamazsın. Bilirsin, muhabbettir ihtiyacın ama iki lafın belini kıracak bir dost bile yoktur yanında. İşte bu kitap bulamadığın dosta ulaşmak ve onunla dertleşmek için yazıldı. Meselenin sevmek değil, güzel sevebilmek olduğunu bilenler için yazıldı. Biraz yağmurun, biraz da hüznün düştüğü gecelerde bu kitabı okurken şunu hissedeceksiniz: "Hâlâ dertleşebilecek birileri varmış bir yerlerde."

Eyvallah - 2 - Birlik Dükkanı Destek Yayınları

Eyvallah - 2 - Birlik Dükkanı

Merhaba, ben Seyyah. Bazen bulacağını düşündüğü için değil başka bir seçeneği olmadığı için arar insan. Herkesin bir gün çıkmak istediği ama cesaret edemediği bir yolculuğun başından yazıyorum bunları. Hepinizin içine atıp anlatmaktan sakındığı şeyleri yazdığım bir yolculuğa davet ediyorum sizi. Ve gidiyorum iyi insanların yaşadığına inandığım yerlere. Gitmekle geçecek mi bilmiyorum ama sanki geçecekmiş gibi gidiyorum işte. Satırlarımın arasında bıraktığım boşluklarda göreceksiniz kendinizi. Ve okudukça kendiniz sanacaksınız beni. Sanki ben değil de, siz gidiyormuşsunuz gibi hissedeceksiniz. Kim bilir, belki de gelmesini beklediğiniz aşk, bu satırlarda bekliyordur sizi.

Diğerleri Kara Karga Yayınları

Diğerleri

Gece tıkırtıları, uykuları kaçanlar, endişeden ya da heyecandan uyuyamayanlar, çatı katlarında bir işler çeviren ihtiyarlar, iyi kalpli kasabalı gençler, eski mahalleliler, hevesli mektepli kızlar ve devrimci hayaller… Diğerleri, 70’ler Türkiye’sinde, İstanbul’da kendi halinde bir mahallede, eski bir konakta hayatın bir araya getirdiği Sacide ve Cahide’nin, Hayganuş ve Artin Bey’in, Kamuran’ın ve bu hikâyeye tam orta yerinden dahil olan "diğerleri"nin hem ağlatan hem kahkahalar attıran bir romanı.

Konuşmayan Tavus Kuşu Destek Yayınları

Konuşmayan Tavus Kuşu

Sayılardan önce ve sayılardan sonra... Dünya tarihi artık bu iki döneme ayrıldı. Çünkü genç Seraphim’in öfkesine yenik düşerek yaptığı bir kara büyü yüzünden, insanların alınlarında birer sayı belirdi. Üstelik dünyadaki insan sayısı kadar... Kimsenin alnındaki sayı diğeriyle aynı değil. İşin tuhaf yanı aynı aileden olanlara bile yakın sayılar düşmemiş. Belli ki yaratıcı, sevdiği insanlara küçük, sevmediklerine büyük sayıları vermiş. Gel zaman git zaman sayılarla kurulan bağ yoğunlaştıkça, bazı sayılar şanslı, bazılarıysa tekinsiz bulunuyor. Mesela Bay 13 uğursuzken, Bay 666’ya şeytan deniyor. 2 numarayı taşıyan Madam Bobogel, kendini Kozmik Kraliçe ilan etmeye çalışırken, insanlığın gözü elbette 1 numarayı arıyor. Çünkü o beklenen Mesih’tir... Özgün kalemiyle, sıra dışı kurgusuyla ve hikây...

Pisagor Tepkisi Destek Yayınları

Pisagor Tepkisi

İKİ PAPAZ VE BİR KIZIN İNSANLIK ONURU İÇİN GİRİŞTİKLERİ BÜYÜK MÜCADELE LENA, 24 yaşında. Gezi Direnişi’nin ilk sabahında, başına isabet eden gaz bombası kapsülüyle yaralandı . Belirsiz bir süre için uyutulmasına karar verildi. Büyük bir ihtimalle yaşamayacak. ANASTAS, 28 yaşında. Lena’nın ağabeyi. İlahiyat eğitimi gördü. Akademisyen ve papaz. Kardeşinin ölmeye yatması üzerine, dünyanın "insanlık halleri"ne, en iyi bildiği açıdan büyük bir taarruz başlattı. ELİF, 25 yaşında. Lena ile Gezi Direnişi’nde tanıştı. Başından vurulan genç kızı hastaneye götürdü. Anastas’la Taksim Hastanesi’nde karşılaştı ve onunla birlikte hayatını ortaya koyacağı bir mücadeleye girişti. VİKTOR, 28 yaşında. "Bogomilci"nin önde gideni. Anastas’ın okul arkadaşı, papaz ve bir Ortodoks kilise müziği uzmanı. Gezi Diren...

Elif Gibi Sevmek - 1 - Nefes Destek Yayınları

Elif Gibi Sevmek - 1 - Nefes

"Bir insan nasıl anlar âşık olduğunu?" diye sordum bir gün dedeme. "Nefesini tut..." dedi gülümseyerek. "Anlamadım..." dedim. "Nefesimi mi tutayım?" "Evet..." dedi. "Öylece tut ve bekle." Dediğini yaptım. Dayanabildiğim kadar soluksuz bıraktım kendimi. Saate bakmayı akıl edememiştim ama sanırım otuz saniye sonra iyice zorlanmaya başladım. Tam pes ediyordum ki, eliyle kapadı ağzımı ve burnumu. Neye uğradığımı şaşırdım. Ölecek gibiydim artık... Yüzüm kızarıyor, gözlerim doluyordu. Dayanılmaz bir hal almıştı nefessizlik... Sonunda çekti elini yüzümden. Derin derin solumaya başladım can havliyle. Bana bunu neden yaptığını anlayamıyordum bir türlü. Gözlerinin içine baktım soran bakışlarla. "Bunu bana neden yaptın dede?" dedim. "En çok neye ihtiyacın vardı az önce?" diye sordu sakin bir tavırla....

Elif Gibi Sevmek - 2 - Dem Destek Yayınları

Elif Gibi Sevmek - 2 - Dem

Çayı deminden anlarsın, yâri ise ayrılık vakti boğazında bıraktığı düğümden... Beklemek değil bizimkisi, demlenmek... Demlenmek yavaşlamaktır biraz. Durmak, bakmak, koklamak, anlamak, öğrenmektir. İçine kazımak, silinmez bir kalemle aklına yazmaktır. Hatırlamak için değil, unutmamak içindir. Peki ya sevmek? Kısmete açılan bir kapı mı, yoksa büyük bir imtihanın başlangıcı mı? Bu kitapta birbirine kavuşanların değil, ancak muhabbetle demlenenlerin aşka ulaşabileceğine şahit olacaksınız. Ve bazı şiirlerin hatırlamak için değil unutmamak için yazıldığını göreceksiniz...

Toplam: 394