İngilizce Klasik Kitaplar Kitap Seti (4 Kitap)
İngilizce Klasik Kitaplar Seti (4 Kitap) -What Fang -Martin Eden -A Tale of Two Cities - Alice İn Wonderland
Hikmet Anıl Öztekin Defter Hediyeli Kitap Seti(6 Kitap)
Ne için varsan onun için yaşa Eyvallah 1 Eyvallah 2 Elif gibi sevmek 1 elif gibi sevmek 2 Fesleğen Defter
Ademelması
DÜŞTÜĞÜNE YANARSAN, KALKACAK DERMANIN OLMAZ... "İçeride kapalı kalma..." diyor annem. "Çık gez, dışarının tadını çıkar ama dikkatli ol gözünü seveyim." İçeri... İçeri neresi? Ya da dışarı. Dışarı neresi? Ya da nerede olduğum zamanlar içeride oluyorum, nerede olduğum zamanlar dışarıda oluyorum? Bu ayrıksı, bu yabanıl, bu kendi "iç"iyle ve kendi "dış"ıyla kavga eden biri, nereyi kendine içerisi veya dışarısı olarak seçer? Kim bilir belki dışarının da dışındayımdır da onun için böyle ayrıksıyımdır. Belki dışarının da dışında olmaktan dolayı bu kadar yalnızımdır... *** Hatice Dökmen’den yine sıra dışı bir roman. Pandemi günlerinde dışarısı ve içerisi dilemmasının yarattığı yepyeni bir berzahta kendi kendisiyle çakışan benliklerin kimi zaman isyan ederek, kimi zaman da boyun eğerek karşıladığı ...
Dünya Evi
“Henüz bedel ödemediyseniz gerçek özgürlüğü tatmamışsınızdır.” “Ben bu dünyaya hikâyemi korkusuzca yazmak için geldim. Rüzgârda savrulan bir yaprak gibi yönsüz, beklentileri reddeden bir kadın olmak istiyorum.” Sıra dışı bir yaşamı kurtuluşu olarak gören Yasemin, hiç beklemediği bir anda Mustafa adında gizemli bir adamla tanışır. İkili evlenir fakat oldukça esnek sınırları olan genel kabule aykırı bir evliliktir bu. Birbirlerini severler ama başka bir sevgidir o. M.Caner Alper’in kaleme aldığı Dünya Evi, İstanbul’da geleneksel ile yaşamının içinden kaçıp Los Angeles’ta bambaşka bir dünyanın kurallarıyla tanışan Mustafa ve Yasemin’in cinsel yaşamları, kopamayan bağları ve sırlarıyla dolu hem şaşırtıcı hem de çalkantılı hayatlarını sürükleyici bir dille anlatırken okuyucuya şu soruyu soruyor...
Kadın Asker
Bir postal sesi ile topuklu ayakkabının sesi aynı anda duyulabilir mi? Toz, toprak, barut, ter kokularının arasında, parfüm kokuları gelebilir mi? Çelik gibi bir irade ve yumuşacık bir anne yüreği aynı bünyede var olabilir mi? Bu sorulara verilebilecek cevaplar, "zor" ya da "imkânsız" olabilir. Ama yanıt "evet". Bunların hepsi, bir kadın asker olursa olur. "Bize, ‘Önce askersiniz’ dediler. Evet, önce askerdik. Cephede silah kuşandık, hastanede ya da can pazarının ortasında hemşire olduk. Anne olduk, evimizin kadını olduk, eş olduk, evlat olduk, gelin olduk, dost olduk, aile olduk. Sistemin içinde kötülerle mücadele ettik. Bizi taciz eden, cinsiyetimiz farklı olduğu için üstünlük taslayarak, güvenimizi kırmaya çalışanlara, aşağılayarak sesimizi susturmaya uğraşanlara tepki verdik. Özgür ve ...
Fena Şeyler Mutlu Sonlar
FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU, KIYIDAKİLER ve KÖK filmlerinin senaristi olarak tanıdığımız CEYDA AŞAR’dan içten ve etkileyici bir roman… Güneyde bir sahil kasabası olan Fidanlı, bir hikâye avcısıydı. Bizden beklediği de buydu. Herkesin kötülüğünü ifşa ediyor, gölgeleriyle yüzleştiriyor, çarpıştırıyor, melek yüzlü âdemoğlundan cani mahlukat yaratıyordu. Buradaki herkes kusurluydu, az biraz tuhaftı ve kötülüklerle doluydu. Tüm hayatımız boyunca bu yolculuğa hazırlanmıştık, zamanın dışındaydık artık. Hafızanın bulanık ve berrak sularındaydık. Hiç acelemiz de yoktu. Bu kasabada, üç gün içinde, tüm ömrümüz boyunca ve bir anda olacaktı her şey. Fena şeyler, çok fena şeyler...
Sekiz Kulvar Firarileri
“Yolculuk, çoğu zaman varmaktan çok daha büyüleyicidir.” Sezgileri güçlü pançolar, cebir köpekleri, bir meyve suyu enstitüsü, Ay’a uçan uçurtma ve son yıllardaki en unutulmaz oyuncu kadrosuyla Sekiz Kulvar Firarileri, avangard öyküsünü klasik desenlerle bizlerle buluşturan çağdaş bir çizgi roman. Henry McCausland’in muazzam çizgi tarzı ve muzip & karakter odaklı mizah anlayışı, şimdiye kadar Yaz Olimpiyatları’nda gördüklerinizin aksine, bir grup koşucunun gerçeküstü masalını tamamlıyor.
Rağmen 5 - Rakı
Annesine olan borcunu ödemek için babasının ölümüne üzülemeyenlerin, küçücük bir odaya kalabalık bir masayı sığdıranların, kızının sözünü dinleyerek yolunu bulan annelerin, kalbinin varlığından bihaber yaşarken aniden fark edenlerin, kepenkleri kapanana kadar içinde terapi seansları yapılan meyhanelerin, ilk karşılaşmada "Seninle nasıl da mutluyduk…" diye iç geçiren mutsuzların, hayatlarının kara kedisinden bir türlü kaçamayanların, sevdiği şarkının gelmeyen nakaratını bekleyenlerin, içmeyi babasından öğrenmeyenlerin, ölemeyenlerin hikâyeleri… Burada. Şerefe! Bu kitabın telif geliri Derin Yoksulluk Ağı’na bağışlanacaktır.
Haykırış
"Haykır, affet, öğren, devam et... Bırak gözyaşların gelecekteki mutluluklarını sulasın." – Steve Maraboli Yazarlarımız, değişen ve puslanan bir dünyanın aykırı hallerini dile getirirken dünden bugüne ulaşan çizgide ikili ilişkilerin hüzünlü yönlerini geçişlerle, bağlantılarla sergiliyor, tükenen sevgiyi, unutulmayan anları dile getiriyorlar. Öykülerin coğrafyası geniş, kurgular olağanüstünü olağan kılmayı başarıyor. – İnci Aral * Bellek, bazen de karanlığıyla engeldir görmeye. Dayatılmış rollerden, kurgulanmış ideallerden, konfordan vazgeçmek karanlığın içine bakma cesaretini gerektirir. Bu kitabın yazarları kendi içlerine doğru çığlık atanları konu edindiler; yazılarıyla haykırarak. – Hakan Akdoğan * Sıra dışı için önceden hazırlanmı
Yazın Son Gülü
Yeni Dalga’dan ilham alan Hitchcockvari dedektif öyküsü "Yazın Son Gülü" zarif bir anlatım vaat ediyor. Parıltılı bir estetik, hipnotik renkler ve gizemli atmosferler yaratmak için eşsiz bir görsellik... Tam bir Harari yapıtı! Yazar olma hayalleri kuran Parisli genç Léo, bir yandan yaratacağı büyük eser için ilham ararken, bir yandan da bir çamaşırhanede çalışmaktadır. Bir akşam, kendisine deniz kenarındaki yazlığına göz kulak olmayı teklif eden kuzeniyle karşılaşır ve hayatı değişir. Evin bulunduğu sahil kasabasında gençlerin kaybolmasıyla oluşan gerilimli ortamda Léo, kaprisli, vahşi ve bir o kadar güzel komşu kızı Rose ile tanışır.
Kayıp Kitaplar Kütüphanesi 8 Kitap
Kayıp Kitaplar Kütüphanesi -Başka Dünyalarda Canlı Mahlukat Var Mıdır? -Makineli Kafanın Hikayesi -Ejderha Kitabı -Yeni Kristal Dünya -Sergüzeşt-i Kalyopi -Canvermezler Tekkesi -Bir Hatıra-i Pejmürde -Kırmızı Köşk'ün Esrarı
Dünya Klasikleri Seti 10 Kitap
Dünya Klasikleri Seti 10 Kitap -Dönüşüm -Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu -Açlık -İnsan Ne İle Yaşar -Vahşetin Çağrısı -Martin Eden -Dorian Gray'in Portresi -Yeraltından Notlar -Beyaz Diş -Satranç
Yarım
Boğazımız, o günkü Kazancı Yokuşu kadar tıkanıktı. Başka şeylerden konuştuk. 1977 yılı 365 gün değil de, 364 günmüş gibi davranmaya çalıştık. O yirmi dört saati yok saymayı tercih ettik ve içimize içimize sustuk. O gün bilmiyordum, susmanın da bir bedeli olduğunu. Yıllar sonra öğrenecektim o meşhur sözü: "İnsan yalnızca söylediklerinden değil, sustuklarından da sorumludur.’’ Bilsem, susmazdım. Kıyameti yaşadık biz. Bildiğim hiçbir kelime, içinde bulunduğumuz durumu ve yaşadığımız acıyı anlatmaya yetmiyor. Dünyanın sonunu yaşadık biz. En karanlık günü gördük biz. Aklımızı yitirdik biz. Ruhumuzu kaybettik biz. Annesinin izini süren Eylül, izi sürülen Aylin... İstanbul-Ankara-Viyana üçgeninde yaşanmış hayatlar, büyük bir aşk, siyasi olaylar, şimdiki zamanlar. "Yarım’’ kalan bir hikâyenin "tam...
Vazgeçmediğin Sürece Zorluklar Geçicidir
"İyi şeyler inandığında, daha iyi şeyler sabrettiğinde ve en iyi şeyler hiç vazgeçmediğinde gelir." Biliyorum, uzun bir yolun yorgunusun. Doğduğun günden beri durmadan yol almaya çalıştın. Kimi zaman ezbere, kimi zaman zoraki, bir noktaya kadar gelebildin. Kimi duraklarda fazlaca soluklandın, kimi duraklarda ise trenin zaten çoktan kaçmış olduğunu düşünüp gideceğin yere doğru yol almaktan vazgeçtin. Bazen gücün vardı çabalamaya, bazense herkesten daha fazla yorgundun, ne yaparsan yap hep aynı yerde saydığını düşünüyordun, ilerlemeye devam etmedin. Bazen senin seçimindi durmak, bazense mecbur bırakıldığın bir zorunluluk. Sebebi ne olursa olsun yol hep çok uzun ve belki de çok karmaşıktı, bu yüzden olmadı. Sadece senin için değil, herkes için böyledir bu... Bazı başlangıçlar hep acı verir. B...
Leonard Cohen
"GENÇLİKLERİNDE BİR GÜN LEONARD COHEN’İN SESİNİ DİNLEYENLER, MEVCUDİYETLERİNİN BİR NOKTASINDA, YENİ BİR AŞKA YA DA ŞİŞEYE BAŞLAMADAN VEYA TERK EDİLMEDEN ÖNCE İLLA Kİ ÜŞÜYECEKLERİNİ, BAŞKALARININ ARASINDA KENDİLERİNİ ÇOK YALNIZ HİSSETMEKTEN KORKACAKLARINI, BAZEN DÜNYAYA HİÇ GELMEMENİN BELKİ DE DAHA İYİ OLDUĞUNU DÜŞÜNECEKLERİNİ ÇOK ERKEN ÖĞRENDİLER." - Mishka Assayas 21. yüzyılın en modern, en klasik, en tavizsiz, en net ve en karmaşık ozanının hayatından enstantanelerle dolu bir çizgi roman. Kahveniz ve müziğiniz hazırsa başlayın...
Gün Yüzüne Dökülenler
"Mahallemizde solun bütün renkleri vardı. Karşı mahallede ise sağın tek rengi hâkimdi. Havanın kurşun gibi ağır olduğu günlerdi. Hepsi yirmili yaşlarda, kendi düşüncesinde; ilkeli, idealist ve dürüsttü. Renkli mahalle daha eşit, daha özgür, daha mutlu bir ülke istiyordu. Karşı mahallede şu düşünce hâkimdi: ‘Komünizm bu bahar geldi gelecek, bu renkli mahallenin gençleri var ya onlar getirecek. Ölürüz de buna izin vermeyiz’ diyorlardı. Yıllar geçti ne komünizm geldi ne de başka bir şey. 12 Eylül 1980’de, sokağımızda Evren’in hışmına uğramayan kalmamıştı. Buna rağmen bu toprakları çok seven insanların içinde yaşıyorduk." Umut Özkan’ın 2019-2021 yılları arasında çeşitli dergi ve gazetelerde yayımlanan yazılarından derlenen Gün Yüzüne Dökülenler, Köy Enstitüleri’nden türkülere, halk edebiyatını...
İnsan Özgür Doğmuştur Ama Her Yerde Zincire Vurulmuştur - Jean-jacques Rousseau
"Diğerlerinin efendisi olduğunu düşünenler, aslında onlardan daha büyük bir esaret içindedir." Jean-Jacques Rousseau gerçek bir Aydınlanmacı hümanisttir. Ömrünü insanın özgürlüğüne ve eşitliğine adamış sıra dışı bir kişiliktir. İnsan haklarından bahseden ilk Aydınlanmacı düşünürdür. Onun düşünceleri günümüzün sorunlarına, özgürlük, eşitlik, insan hakları, ekoloji ve çocuk merkezli eğitim konularına yüzlerce yıl ötesinden ışık tutar. Fransız Devrimi’nin ilkeleri onun düşüncelerinden esinlendi. Düzeni, eşitsizliği ve adaletsizliği cesur bir şekilde eleştirdi. Bununla da yetinmedi, yeni ve insancıl bir toplumsal düzenin inşası üzerine yazdı. Geleneklere karşı çıktı. Monarşiyi ve Kilise’yi karşısına aldı. Rasyonel aklın gözden kaçırdığı, hatta bilerek hesaba katmadığı duyguları önümüze serdi. ...
Karşı Kaldırımdaki Adam
En büyük hayalini gurura, vicdanını aşka yenik düşürme! Gidemezsin! Aşkın seni elleri ceplerinde, karşı kaldırımda beklerken, sen binlerce kilometre öteye uçamazsın. Seni ona sarılmaktan alıkoyan çok daha başka, büyük bir şey yoksa eğer... Vazgeçemezsin! Hayatının en büyük hayaline kavuşma ümidin varsa, o yoldan geri dönemezsin. Gururun seni ele geçirmediyse eğer... O hatayı yapamazsın! Karşı Penceredeki Kadın’san, sadece başkasının hayatını yaşamaz, gönüllü köleliğe evet demez, seni sen olmaktan alıkoyan şeylere izin vermezsin. Bu senin kaçışın değilse eğer... O riski göze alamazsın! Çok istesen de otoriteye karşı duramazsın. Delirmemişsen eğer... Bu romanda Meyra, "Yapılamaz!" denen her şeyi yapar ve kendi doğrularının peşinden gider. Ancak ayağına kadar gelmiş en büyük hayalinin yanında...
Dönem Kitapları Seti 4 Kitap
Avuçlarımda Hala Sıcaklığın Var En Hüzünlü Eylül Ters Kanatlı Şahin Putlar Yıkılırken
Kırmızı Köşk'ün Esrarı
"Akıllara hayret verecek derecede harikulade vakalar, dünyada misali görülmemiş inceliklerle dolu, şeytani zekâların bütün kuvvetleriyle birbirleriyle çarpıştığı cinayetlere sahne milli romandır." Anadolu yakasında bir köşk! Güzel, asil ve gizemli: Kırmızı Köşk! İzmirli bir tüccarın eline geçmesiyle birbirini takip eden bir sürü olay patlak veriyor. Cinayetler, hırsızlıklar, işi cinlere, perilere kadar götüren gizemli hadiseler... Bütün bunları aydınlığa kavuşturmak üzere vakayı üzerine alan Müddeiumumi Muavini Hüseyin Macit kendini bambaşka hikâyelerin içinde bulur. Olay giderek karmaşık bir hal alırken hikâyeye tanıdık bir sima dahil olur: Sherlock Holmes! Kırmızı Köşk’ün Esrarı, Harf Devrimi’nden hemen önce, belki de Arap harfleriyle yayımlanmış en son polisiye romanlardan biri. Oldukça...
Türkan Saylan
"Hastalarınıza dokunun. Dokunursanız sevgisini ve güvenini kazanırsınız… Hastanın morali düzelirse iyileşme şansı da artar." Hekim, akademisyen, yazar, eğitimci ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kurucusu Prof. Dr. Türkan Saylan yaşamı boyunca milyonlarca insanın hayatına dokundu. Türkan Saylan’ın önderliğinde ülkemizde binlerce cüzzam hastası tedavi edildi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Kardelenler projesi sayesinde 100 bini aşkın kız çocuğu okudu ve meslek sahibi oldu. "Ben sadece yüreği insan sevgisiyle dolu bir hekimim… Hayatım boyunca tek isteğim iyi ve dürüst bir insan olmaktı. İyi ve dürüst insanlarla birlikte yaşamaktı." Prof. Dr. Türkan Saylan
İnsan İnsana
YAŞAMAK, HALEN DİK DURABİLECEK HAFİFLİKTE OLANLARIN İŞİDİR. Hayatımızda karşılaştığımız hiçbir olay kaynağını dışarıdan almaz. İçimizde karşılık gelen yanlarımız olduğu için yolumuzda görünür olurlar. Her birini bizim bir parçamız kabul edip bütünümüzün o parçaların toplamından farklı olduğunu görmek, ancak içeriden dışarıya doğru bir geçiş sürecine teslim olmakla mümkün olabilir. Elinizdeki kitap da işte bu teslimiyetin sonunda bulunacak o değerli hazineye kavuşma umuduyla yazılmıştır. İNSAN İNSANA, okuyucunun zihninde bir kapı aralamak amacıyla, satırların ardında gizlenen "Ben kimim?" sorusunun etrafında şekillenmiş, avangard beş ayrı hikâyenin bir araya getirdiği bir bütündür. Ölümle başlayıp, doğumla biten bir yolculuğa var mısınız? Fakat yolun sonuna vardığınızda bulduğunuz şeyin yok...